ÖZEL BÜRO NOTU : BUGÜN DE MİT’İN DEDESİ OLAN TEŞKİLAT-I MAHSUSA ÖRGÜTÜNÜ İNCELEDİK VE SİZE 3 AYRI KAYNAKTAN 3 FARKLI GÖRÜŞ AKTARIYORUZ.
KEYİFLİ OKUMALAR DİLERİZ.
Teşkilatı Mahsusa nedir? Teşkilatı Mahsusa kimdir, üyeleri kimlerdir?
Teşkilatı Mahsusa nedir ?
Teşkilatı Mahsusa kimdir, üyeleri kimlerdir ?
Millî İstihbarat Teşkilatı (MİT)'in atası olarak görülen Osmanlı Devleti'nde Enver Paşa'nın
1913 yılında kurduğu Teşkilât-ı Mahsusa hakkında elde olan bilgiler çok az. Teşkilât-ı Mahsusa’nın varlığı ve faaliyetleri bugüne kadar bilimsel şekilde araştırılmamış, hakkında yazılanlar bir efsane bulutu içerisinde kalmış ve abartmalar günümüze kadar devam etmiştir. Peki Teşkilat-ı Mahsusa kimdir, üyeleri kimlerdir?
TRT'nin büyük beğeni toplayan dizisi Mehmetçik Kut'ül Amare bu haftaki bölümüne Teşkilât-ı Mahsusa sahnesi damga vurdu. Vatan sevdalısı Hüsrev oğlu Mehmet'i büyük dikkat ve gizlilik içerisinde Bağdat'a ulaştıran Süleyman Kumandan, çölde şifacıların yanında bulduğu Mehmet'i Teşkilât'ı Mahsusa'ya resmen aldı. Büyük heyecan yaşatan sahnede, dizinin başından bu yana sık sık görülen Süleyman Kumandanın yüzüğü dikkatlerden kaçmadı. Bazı izleyicilerin hâlâ merak ettiği üç hilâlli sancağın da Teşkilât-ı Mahsusa sancağı olduğu biliniyor.
Teşkilât-ı Mahsusa, İttihat ve Terakkî Cemiyeti bünyesinde Enver Paşa'ya bağlı olarak kurulan gizli bir teşkilattır. Teşkilatın, Türkçü ve İslâmcı siyasî görüşler doğrultusunda, yurt içi ve yurt dışında, karşı-istihbarat, propaganda ve örgütlenme eylemlerinde bulunduğu bilinmektedir. Çeşitli ifadelere göre 1911'den itibaren etkin olmuş, 5 Ağustos 1914'te Harbiye Nezareti'ne bağlı resmî bir örgüte dönüştürülmüştür. 8 Ekim 1918'de İttihat ve Terakkî hükûmetinin iktidardan ayrılması ile birlikte Teşkilât-ı Mahsusa da resmen tasfiye edilmiştir.
Teşkilât-ı Mahsusa'nın Trablusgarp'ta İtalyanlara, Batı Trakya'da Bulgar ve Yunanlara, Mısır ve Irak'ta İngilizlere karşı direniş örgütleme çalışmaları kısmen belgelenmiştir. Buna karşılık 1915 Ermeni Tehciri'nde Teşkilât-ı Mahsusa'nın oynadığı rol, sık sık dile getirildiği hâlde ayrıntılarıyla ortaya konabilmiş değildir. Teşkilât-ı Mahsusa hakkında tek köklü araştırmanın yazarı olan Philipp Stoddard'a göre Teşkilât-ı Mahsusa, Ermeni tehcirinde hiçbir rol oynamamıştır.
I. Dünya Savaşı'ndan sonra Anadolu'da oluşturulan Kuvâ-yi Milliye ve Müdafaa-i
Hukuk gruplarının önde gelen liderlerinin hemen hepsi Teşkilât-ı Mahsusa üyesi
olduğu bilinen kişilerdir. Buna rağmen Teşkilât-ı Mahsusa ile Millî Mücadele
arasındaki örgütsel ilişki yeterince incelenmemiştir. Teşkilatın kurucusu Enver
Paşa'dır. Başında ise Hüsamettin (Ertürk) Bey bulunmaktaydı.
Teşkilat-ı Mahsusa Kuruluş ve Seçkin Üyeler
1.Dünya savaşı’nın başladığı günlerde seferberlik ilan edilmiştir. Seferberliğin ilan edildiği 11 Kasım gecesi İttihat ve Terakki Teşkilatı Genel Merkezi‘nde tarihi bir toplantı vardı ve üyelerin hepsi hazırdı. Toplantı önemli bir karar gebeydi: Enver Paşa’nın önerisiyle Teşkilat-ı Mahsusa’nın temelleri atılacaktı. Alınan kararda şöyle deniliyordu: “İster savaşa katılalım, ister katılmayalım ordularımızın ileride düşman topraklarındaki hareketlerini kolaylaştırmak için bir Teşkilat-ı Mahsusa kurulmalıdır.
yönettiği ve İttihat Terakki Genel Merkezi’nin Batı Trakya ile ilgili kararlarını uygulamakla görevli bir örgütün büyüyüp gelişmesiyle oluşmuştur.Kuşçubaşı Selim Sami ve Eşref kardeşler, Çerkez Reşit, Hüsrev Sami gibi isimlerin aktif olarak çalıştığı teşkilat, yakın tarihimizin en başta gelen gizemli bir örgütüdür.
Teşkilat’ın kuruluş amacı şuydu:
gerçekleştirmek. Bunun yanında bütün Türk Dünyası’nı da siyasi birliğe kavuşturmak, yani Turan Ülküsü’nü gerçek kılmak.Önemli bir İslam büyüğü Emiri efendi ve Türkçülük’ün ideologu Ziya Gökalp Teşkilat’ın fikirlerinden esinlenmiş, Teşkilat-ı Mahsusa Osmanlı coğrafyasında geniş bir yelpazeye yayılmış, büyük bir ümit kaynağı olmuştur.
Teşkilat-ı Mahsusa başlangıçta oldukça iyi işler yapmış, ama Arap isyanları ve İngiliz altınları zamanla bütün dengeleri değiştirmiştir. Balkanlar’da ve Osmanlı’nın değişik yörelerinde İttihat ve Terakki’nin fedakar subayları sayesinde ayaklanmalar çıkmış, İtilaf devletleri’ni oldukça uğraştırmıştır.
Enver Paşa’nın emri ile Teşkilat-ı Mahsusa’nın başına geçen Kurmay Binbaşı Süleyman Askeri’nin emrinde seçme subay ve askerlerden oluşan Osmancık Gönüllü Alayı vardı.
Yüzbaşı Hayri, Filibeli Halim Cavit, Yüzbaşı Lütfü, Piyade Teğmeni Şehreminili Sadık gibi mümtaz subaylar, Binbaşı Süleyman Askeri Bey’in işini oldukça kolaylaştırıyordu.
Teşkilat-ı Mahsusa emrinde çalışan ve yakın tarihimizde önemli işler yapan bazı
subayların listesini vermeyi faydalı görüyorum:
1. Yüzbaşı Yakup Cemil
2. Emir Abdulkadir el-cezayir’in oğlu, Meclis-i Mebusan İkinci başkanı Emir Ali Paşa
3. Osmanlı Meclis-i Mebusan üyesi Abdulkadir Gannavi
4. Dr.Abdurrahman Bey
5. Yüzbaşı Ali
6. Müstakbel İstiklal Mahkemesi Başkanı ve Cumhuriyet Dönemi Nafia Nazırı Miralay Ali Çetinkaya
7. Başbakan Binbaşı Ali Fethi Okyar
8. İşkodralı Ali Rıza
9. Teğmen İskeçeli Arif
10. Teğmen Atıf Kamçıl
11. Binbaşı Mısırlı Aziz Ali
12. Padişahın saray görevlilerinden Besim Ağa
13. Gazzeli Cemal Bey
14. Mustafa Kemal’in yaverlerinden Cevat Abbas
15. Yüzbaşı Hacı Emin
16. Geleceğin Harbiye Nazırı Enver Paşa
17. Enver Paşa’nın kardeşi Nuri Kıllıgil
18. Enver Paşa’nın kayınbiraderi Yarbay Nazım
19. Enver Paşa’nın amcası Kurmay Binbaşı Halil Kut
20. Enver Paşa’nın yaveri İzmitli Mümtaz
21. Trablus Mebusu Ferhat Bey
22. Sapancalı Hakkı
23. Türk Hava Kurumu başkanı Binbaşı Fuat Bulca
24. Deli Fuat Paşa’nın oğlu Teğmen İslam
25. Deli Fuat Paşa’nın oğlu Şehit Reşit
26. Topçu Yüzbaşı İsmail Hakkı
27. Jandarma Yüzbaşı Kadri
28. Kuşçubaşı Eşref
29. Miralay Neşet
30. Ünlü Hatip Ömer Naci
31. Sağlık Bakanı Dr. Refik Saydam
32. Şeyh Salih eş-Şerif et-Tunusi
33. Trablusgarplı Süleyman el-Baruni
34. Askeri Temyiz Mahkemesi Başkanı Bingazili Yusuf Şetvan
35. Halepli Ethem Paşa
36. Şeyh Abdulaziz Savaş
37. Yarbay Çorumlu Aziz
38. Teşkilat-ı Mahsusa Siyasi Büro Müdürü Dr. Bahaeddin Şakir
39. Teşkilat-ı Mahsusa Sİyasi Büro Müdürü Mithat Şükrü Bleda
40. Dördüncü ordu müftüsü Esat Şukayr
41. Ohrili Eyüp Sabri
42. Ünlü komitacı Fuat Balkan
43. Süvari binbaşı Eyüplü Hüsamettin Ertürk
44. Manastırlı Hüsrev Sami Kızıldoğan
45. Topçu Yüzbaşı İhsan
46. Türkistan’daki Teşkilat-ı Mahsusa harekatının idarecilerinden Kuşçubaşı Selim Sami
47. Kolağası Trabzonlu Rıza
48. Balkan Savaşı’nda Teşkilat-ı Mahsusa üyelerinden İsmail Canpolat
49. TBMM üyesi Edremitli Necati Bey
50. Yüzbaşı Kırkkiliseli (Kırklarelili) Ali Rıza
51. Yüzbaşı Üsküdarlı Muhtar
52. İstiklal Savaşı paşalarından Dağıstanlı Nuri
53. Çerkez Ethem’in kardeşi Tevfik
54. Eğinli Hasan Rıza
55. Meclis-i Mebusan Bursa Mebusu Talip Bey
56. TBMM üyesi Yüzbaşı Giritli Ruşeni
57. Fas’ta Ticani Hücresi Reisi Hoca Abbas
58. Tunus Devlet Başkanı Habib Burgiba’nın babası Şerif Burgiba
59. Arabistan’ın ünlü şeyhlerinden İbnü’r-Reşit
60. İstiklal Marşı Şairi Mehmet Akif Ersoy
61. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mareşal Mustafa Kemal Paşa
BU DA BAŞKA BİR KAYNAK ….
Teşkilat-ı Mahsusa Hakkında Gerçekler
Teşkilat-ı Mahsusa Hakkında Gerçekler
Tolga Gerger
Faaliyetleri nedir?
Neler yapmışlardır?
Tarih genel hatlarıyla zor bir bilimdir. Evrakın incelenmesi esas olmakla birlikte bazı konuların yıllarca üzerinde çalışılır. Açıkcası bu yazıyı çok zor bir şekilde yazdım. Teşkilat-ı Mahsusa kimine göre efsanevi operasyonları yapan bir kurum, kimine göre ise Ermeni Tehcirini organize eden grup. Oysa gerçekler çok farklı. Araştırmamı yaparken Genelkurmay Askerî Tarih ve Stratejik Etüt (ATASE) Daire Başkanlığından faydalandım.
hizmetinde çalışmış (üyesi değil) Yakup Cemil'in torunu olduğunu iddia eden insanın binlerce baskılı kitabını (ki iki kızı vardır, ikisi de hiç evlenmemiştir) bile görmek zorunda kaldım. İnternette yetmemiş, Teşkilat-ı Mahsusa amblemi diye dolaşan şeylerin (ki hiçbiri gerçek değil, gerçeği kayıptır) yüzük yapıp satıldığını gördüm. Bu araştırmayı sırf bunun için yaparak durumu daha anlaşılır hale getirmeyi amaçladım. Takdir siz sayın okuyucularındır.
Teşkilat-ı Mahsusa Hakkında GerçeklerBaşkan değil, teşkilatın tasfiyesinden sorumlu üye Resmi bir kurum olarak Teşkilat-ı Mahsusa'nın kuruluşu 4 Eylül 1914'tür. İstihbarattan ziyade Genelkurmay içinde memurları ve kadrosu olan "İslam toprakları'' üzerinde yaşayan halkları uyandırma maksadıyla kurulur. Birinci Dünya Savaşı içinde bu kuruluş farklı görevlerde bulunmuştur. Balkan Savaşı'nın verdiği tecrübe sonrası Teşkilat-ı Mahsusa'ya bir Merkezi Umumiye oluşturulur, kendi fonu yaratılır. Binbaşı Süleyman Askeri Bey, Emniyet Umumi Müdürü Aziz Bey, Doktor Nazım ve Atıf Bey tarafından örgüt kurulur. Süleyman Askeri Bey kurulan bu teşkilatın ilk başkanıdır. Kendisi gayri nizami harp tekniklerini savunur. Fakat bu durum kendisine muhalif olanların dikkatini çeker, çabucak istifa etmeye zorlanır. Sonrasında kendisi Irak'ta yaşadığı yenilgiyi hazmedemeyerek intihar edecektir. Teşkilat Nisan 1915'te Almanlar'ın Doğu İşleri Bürosundan örnek alınarak ismini Umur-ı Şarkiyye Dairesi (Doğu İşleri Dairesi) şeklinde değiştirir.
Trablusgarp (bugün Libya) Rusya ve İran'dır. Peki bu teşkilat buralarda neler yapmıştır?
devretmesini ister. Binbaşı Tahir bunu reddeder ve görevine devam eder. Almanlar daha çok bastırınca buradaki görev sona erer.
Teşkilat-ı Mahsusa Hakkında Gerçekler
Rusya'da ise daha çok siyasi faaliyetleri görebiliriz. Türk - Tatar Konseyi Başkanı Yusuf Akçura burada görevlendirilir. Kendisine Ali Başhampa tarafından para gönderilir. En önemli operasyonları Ukraynalı Milliyetçilerle iş birliği yapıp Rusya karşısında ayaklanmalarını sağlamaktır. Bunda da kısmen başarılı olmuşlardır.
Teşkilat-ı Mahsusa'nın Genelkurmay arşivlerinde olan operasyonel bilgileri bunlardır. Bu doğrultuda teşkilatla doğrudan bağlantılı olduğu düşünülen bazı kişeleri anlatmadan olmaz.
Kuşçubaşı Eşref figürü tarihimizin büyük bir balonudur. Yaptığı iddia edilen icraatlar bilinmemektedir. Örneğin Lawrance'ın bütün mektup, günlük, kısacası her şeyi yayınlanmıştır. Lawrance ile Eşref'in mücadelesi anlatılır, oysa Lawrance Eşref'ten hiç bahsetmemiştir. Lawrance'ın kitabında, günlüğünde bahsettiği tek Türk, Cemal Paşa'nın Yaveri İsmet Bey'dir. Çokça yapılan iddialar ve hakında yazılan binlerce garip kitaplara rağmen gerçek bundan ibarettir. Ki kendisi, Milli Mücade sırasında Yunanlılar'a iltica etmiştir. Kuşçubaşı aynı zamanda Birinci Dünya Savaşı yıllarında Mustafa Kemal'e karşı düzenlenmeye çalışılan suikastin içinde yer almıştır, onun sağlığında Türkiye'ye gelememiştir.
Teşkilat-ı Mahsusa Hakkında GerçeklerEn büyük iddialardan bir tanesi de Teşkilat-ı Mahsusa'nın Ermeni Tehcirinde yaptıklarıdır. Birincisi, Teşkilat-ı Mahsusa gizli bir teşkilat değildir. Antetli kağıdı bile bulunmamaktadır.
2- Örtülü ödenekten alınan evraklar gönderilmiştir.
içindeyim. Bu evraklar ortaya çıkmadan kesin birşey söylemek halen güç. Fakat bilgi kirliliği oldukça yoğun. Halen bir sis perdesi altında kalan bu teşkilat, yeni belgelerin ortaya çıkmasıyla daha çok aydınlanacaktır. Tarih, belgelerin ortaya çıkmasıyla yazılmaya devam ediyor.
GENELKURMAY ASKERÎ TARİH VE STRATEJİK ETÜT (ATASE) VE DENETLEME BAŞKANLIĞI ARŞİVİ
Ahmet Tetik Teşkilat-ı Mahsusa (Umur-ı Şarkiyye Dairesi) Tarihi, Arşivci Murat Akdeniz İSTİHBARAT DOSYASI, Teşkilatı Mahsusa]
***