Hangi PKK etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Hangi PKK etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

12 Ekim 2020 Pazartesi

Hangi PKK - Masada Kimler Var? ve Nasıl Biter?

Hangi PKK - Masada Kimler Var? ve Nasıl Biter?



Yazar: Sedat Laçiner.,

Moskova'dan Roma'ya herkesin kucak açtığı eli kanlı tek lider... Türkiye'yi terörle cezalandırmak isteyen 'yeniden doğmuş' fanatikler... 

30 yıldır hiç dokunulamayan üst yöneticiler... İsrail ve ABD'yi 'imkânsız' senaryoya ikna eden jeopolitik... Dijital esaretten damarları delik deşik olmuş bir istihbarat... İşte dışarıya bağımlılığı arttıkça taşeronlaşan bir örgütün; 'olmayan' PKK'nın ve onunla mücadelenin hikâyesi.

Terör üzerinden Türkiye'yi yıldırmak isteyen güçlerin varlığını bir önceki kitabında ifşa eden Prof. Sedat Laçiner, bu kez bir başka ezberi bozuyor. 

Yakın tarihe dair cevapsız kalmış sorulara yanıt veriyor: Oslo görüşmelerinin perde arkası ne? ' PKK'istan bölgede hangi güçlerin işine geliyor? 

Türkiye'nin 'Aşil topukları' neler? Obama'nın 2. başkanlık döneminde terörle mücadelede ABD'nin rolü ne olacak?

Prof. Laçiner, daha temelde ise kışkırtıcı bir tez ortaya atıyor: Ya PKK sandığımız örgüt PKK değilse? 30 sene sonra karşımızda hâlâ aynı örgüt olabilir mi? 

Değişen küresel jeopolitik dengeler bu yapıyı nasıl etkiledi? Türkiye'nin karşısında nasıl bir şer koalisyonu var?

Gerçek, maskenin altında! Prof. Laçiner o maskeyi sizin için indiriyor. Gördüklerinize şaşıracaksınız.

04 Aralık 2012

 İSTANBUL - Terör örgütü PKK'nın, ilk silahlı eylemi yaptığı 15 Ağustos 1984 tarihinden beri 28 yıl geçti. 

28 yıl içersinde SSCB'nin yıkılışına, iki Körfez Savaşı'na, sayısız çatışmaya ve son olarak 'Arap Baharı'na tanıklık etmiş bir coğrafyada eli kanlı bir örgüt varlığını hangi yöntemlerle devam ettirebilir? Değişen jeopolitik dengeler arasında nasıl kendine yer bulur? Hayatta kalabilmek için kimlere, ne tür ödünler verir?

 Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Rektörü, Uluslararası İlişkiler ve Güvenlik Uzmanı Prof. Dr. Sedat Laçiner, yıllardır aynı kısıtlı kalıplarla analiz  edilen PKK'ya farklı bir bakış açısı ile bakarak, şimdiye kadar inceleme ihtiyacı hissedilmeyen ama PKK'yı ayakta tutan değişim stratejilerini ve çıplak gözle görünmeyen kılcal damarlarını tek tek irdeliyor:

PKK elinde kalan son iki sermaye ne?

Örgüt kimler tarafından 'çok zayıfladı, artık işimize yaramaz' endişesiyle güçlendirildi?

'Kürt Baharı' planı nasıl devreye sokulmak isteniyor?

Ergenekon'un PKK ayağı, Öcalan'ın ismini neden çizdi?

PKK ile mücadele nasıl daha başarılı olabilir?

 43 bölümden oluşan ve Hayykitap tarafından yayımlanan kitapta Prof. Laçiner yakın tarihe dair cevapsız kalmış sorulara da yanıt veriyor:

Oslo görüşmelerinin perde arkası ne?

'PKK'istan bölgede hangi güçlerin işine geliyor?

Türkiye'nin 'Aşil topukları' neler?

Obama'nın 2. başkanlık döneminde terörle mücadelede ABD'nin rolü ne olacak?

 Yine Hayy kitap'tan yayımlanan bir önceki kitabı Dışımızdaki PKK İçimizdeki İsrail'de, terör üzerinden Türkiye'yi yıldırmak isteyen dış güçlerin varlığını ifşa eden Prof. Sedat Laçiner bu yeni kitabında PKK'nın hayatta kalma ve değişim stratejilerini masaya yatırıyor ve ortaya kışkırtıcı bir tez atıyor: 

Ya PKK sandığımız örgüt PKK değilse?

 Gerçek, maskenin altında! Prof. Laçiner o maskeyi sizin için indiriyor.

 Kitaptan Çarpıcı Satır başları:

 "Türkiye'ye karşı PKK üzerinden kurgulanmış bir savaş ilanı var. Türkiye'yi cezalandırma, ıslah etme, yani belirli politikalara zorlama çabası var. 

Yani sadece bir Terör meselesi değil."

"Türkiye ile anlaşmış olsa, birileri Karayılan'ın kafasına kurşunu sıkar. Hiç şansı yok."

"Bugün nasıl Türkiye üzerinden Suriye'de devrim yapılmak isteniyorsa, İran'da olaylar patlak verdiği zaman olayın arka planı Türkiye'de olsun istenir."

"Asker-sivil uyumsuzluğu ve TSK'ya sızmalar nedeniyle açılım sürecinde saha adeta PKK'ya kaldı."

"PKK ile İran ilişkisi var gibi gözükür ama o ilişki Rusya'ya, Rusya'dan CIA'ye kadar uzanabilir.'

"Türkiye uzunca bir süre kendisine tehdit teşkil eden yapılarla savaş(a)madı."

"PKK Suriye'de Esad, Irak'ta Saddam rejimleri gibi baskıcı bir diktatörlüğe hevesli bir örgüt. Şikâyet ettikleri ne varsa hepsini kendileri yapmak istiyor."

"Eğer Kürtler haklarını PKK sayesinde kazanıyor olsalardı, bu kazanımlar terörün dibe vurduğu bir zamanda değil, zirve yaptığı yıllarda gerçekleşirdi."

"İsrail ve Amerika'nın İran'a karşı silahlandırdığı PKK uzantısı örgüt PJAK İran'la savaşmaktan vazgeçti. Buna Amerika ve İsrail nasıl razı geldi?"

Sayfa Sayısı: 208

Baskı Yılı: 2012

Dili: Türkçe

Yayınevi: Hayykitap

Sayfa Sayısı : 208

İlk Baskı Yılı : 2012

Dil : Türkçe

https://www.dunya.com/gundem/prof-dr-laciner039in-yeni-kitabi-039hangi-pkk039-cikti-haberi-193008



Hangi PKK?

Hangi PKK?

 

Serdar Akinan


       Leyla Zana'nın Başbakan Erdoğan'la yaptığı görüşme Oslo sürecinden bu yana çözüm adına yaşanan en önemli ve umut verici gelişmedir. 

Görüşme sonrası Zana'nın açıklamalarının satır araları iyi okunmalı.

'İdam gibi bir tabuyu yıkan bu ülkenin Sayın Öcalan'ı pekala ev hapsine alabileceğini ve bunun hayati bir önem taşıdığını belirttim'cümlesinin hemen ardından bir hükümet yetkilisinin çıkıp bu cümleye itiraz etmemesi çok dikkat çekiciydi. Zana'nın, seçmeli dersler arasında Kürtçe'nin yer almasının, olumlu bir gelişme olarak nitelemesi ve 'Dünyada hiçbir halk, kendi ana dilini para ödeyerek öğrenmez dedim ve ana dilde eğitim hakkı vurgusu yaptım. Yaralarımız açık ve kanıyor. Bu nedenle de gerçekçi olmayan talepler karşılık bulamaz. 'Silahları bırakın operasyonlar durur' söylemi gerçekçi olmayan taleplerden. Bunun altını çizdim' demesi diyalog açısından bir zemin teşkil eder. Başbakan'ın Zana ile görüşme iradesi başlıbaşına çok önemli.   

Leyla Zana'nın Kandil veya BDP içindeki şahin kanatla ayrı düştüğü yorumlarına ne yalan söyleyeyim kulak tıkayamıyorum. 

Zana ile Başbakan'ın görüştüğü saatlerde KCK Yürütme Konseyi Üyesi Duran Kalkan, Fırat Haber Ajansı'na uzun bir söyleşi verdi.

'Askeri Çözüm Sürecindeyiz' başlığı kafadan Zana'nın diyalog zeminine ters bir mesaj veriyordu. Duran Kalkan gibi çok önemli bir ismin şu ifadeleri ise nasıl okunmalı bilemiyorum:

'Sanal bir PKK yaratılıyor. Gerçekten PKK yönetimi, sorumluları, temsilcileri ne demişler, ne açıklamışlar, pratikte yaşananlar neler, ne anlama geliyor, buna hiç bakılmıyor. Bunlar elinin tersiyle itiliyor, görmezden geliniyor ve de üstü kapatılıyor. Bunun dışında sanal bir PKK gerçeği üretiliyor. 

PKK adına açıklamalar yaptırılıyor, PKK adına görüşmeler yaptırılıyor, PKK adına neredeyse silah bırakma kararı çıkartılıyor ve böylece kendi kendine sonuca gidilen bir ortam yaratılıyor ve bu topluma empoze ediliyor. Toplum bu biçimde yanıltılıyor, toplum belleği bu biçimde çarpıtılmaya çalışılıyor.'

Söyleşide 'Terörle mücadele, siyasetle müzakere' sloganı da Duran Kalkan'ın Kandil adına yaptığı açıklamanın omurlarından biri.

Bu çağrıyı müzakere çağrısı değil, teslim ol çağrısı olarak gördüklerini açıkladı Kalkan. AKP'nin, BDP direnince KDP ve Amerika'yı devreye koyduğunu hatırlatan Duran Kalkan, 'KDP Başkanı Mesut Barzani'yi Amerika'ya davet ettirdiler. Oradan Ankara'ya davet ettiler, saatlerce görüşme yaptılar. 

KDP eliyle acaba PKK'yı aktif savaş konumundan geriye çekemez miyiz diye çaba harcadılar. Bu da olmadı, zaten KDP kendilerine verebilecek desteği veriyordu. 

Daha fazla destek vermesi yani PKK ile savaşması mümkün değildi. Nitekim ne savaşı göze alabildiler ne de PKK üzerinde öyle bir etkide bulunabildiler' dedi. 

PKK yöneticisi Mustafa Karasu'nun birkaç gün önce Özgür Politika gazetesindeki yazısında ise Zana açıktan hedefti:

'Leyla Zana'nın konuşmaları çözümle de, barışla da ilgili olmayan konuşmalardır. Türkiye'nin Güney Kürdistan'daki siyasi” ilişkilerinin başka bir tezahürüdür. 

Leyla Zana bunları söylemeden çok kısa bir süre önce Güney Kürdistan'daydı. Zaten güneyli siyasetçiler AKP'lilerle ilişkileri gereği her zaman 'AKP iyidir' demişlerdir. - Dolayısıyla, Leyla Zana'nın söyledikleri de çözüm ve barış için bir değer ifade etmiyor. Sadece Kürdistan'da etkisizleşen AKP'ye bir nefes verme anlamına geliyor. 

 _ Kandil'den yansıyan '' Biz Devrimci halk savaşı çizgisinde çözüm istiyoruz.'' Silahlar konuşacak mesajı veriyor. 

   Bu tuhaf fotoğraf aklıma iki soru getiriyor. 

AKP sorunun çözümü için ya doğru bir matruşka buldu ki adı Leyla Zana.

Ya da gerçekten PKK içinde çözüm değil, savaş isteyen bir yapı var.

https://www.aksam.com.tr/yazarlar/serdar-akinan/hangi-pkk-7080y/haber-196457

***