12 Ağustos 2019 Pazartesi

1960 Öncesi, 1980 Sonrası, Faşizme Karşı Dilekçeler. BÖLÜM 29

1960 Öncesi, 1980 Sonrası, Faşizme Karşı Dilekçeler. BÖLÜM 29



Grupların birleştirilmesi suçlaması:

b- (1) Emniyet ifadesi Dosya 691/10’da yer alan, Dosya 693/2 Askeri Savcılık ifadesi ile desteklenen içinde benim de adım bulunan grupların ayrılması
suçlaması Atamer Erol tarafından sorgusunda kaldırılmıştır. (D. Z. 413, Satır 36:37) ve (D.Z. Shf 414, Satır 6:8)
(2) Bu beyan iddia edilen gruplar içinde adı bulunan içlerinde benim de bulunduğum hiçbir kimsenin ifadelerinde yer almadığı halde bir amaçla sorguya
dahi edilmiştir.
(3) Bu amaçla, örgüt içinde örgüt yaratma çabası olarak nitelememiz mümkündür.
İlgililer eldeki malzeme ile örgüt kurulamıyacağını anladıklarından, kendilerine ilerisi için bir alternatif yaratabilmek için bu grupların ayrılma suçlamasını Atamer Erol’un ifadesine dahil etmişlerdir.
(4) Zorlama ile gruplara ayrılan kişilerin aralarında derin ihtilafların bu günden su yüzüne çıkmış olması bir yana, bu bölünme tarzının iddianamede yer alan
iddialara da ters düştüğünü belirtmek isterim. (İddianame Shf. 6-7 ve beyanda adı geçen diğer kişilerin bölümleri)
(5) Askeri Savcı (Dosya 693/2) ifadesinin 3. paragrafında yer alan bu suçlama aynı sayfanın 5. paragrafında yer alan benimle Memduh Eren’in liderliği
hususundaki beyanların çelişmesini dikkati nazarlarınıza sunarım.
(6) Grubun bölünmesine her ne kadar (dosya 693/4) Askeri Savcı ifadesi ile adı karıştırılan Turgut Budak örgütsel irtibat içinde olmadığı belirtilmiş olmasına
rağmen, tanıktır. Mahkemeniz gerek görürse dinleyebilir.
(7) Ayrıca Atamer Erol’un (Dosya 1075’deki 10.1.19739 tarihli dilekçesindeki liderlik hususunda yapmış olduğu düzeltmede grupların bölünmesi suçlaması ile
çelişmektedir.
(8) Beni iddianamesinde zor kullanarak düzen değiştirmekle suçlayan (Shf. 16) savcının iddiası ile (Dosya 693/2) paragraf 4’te yer alan “Silahlı Kuvvetler
Müdahalesini” istemek ve “İhtilalin kansız olarak düşünülmesi” beyanları da çelişme halindedir. Dikkatlerinize sunarım.
c- 1. Ankara Seyahati Suçlaması: (1971 Aralık başı)
(1) Yukarıda 12. madde a fıkrasında yer alan ve birbirini tamamlayan beyanlar karşısında, bu seyahatin yapıldığı tarihte Atamer Erol’u tanımamaktayım. Gerçek
bu olunca beyanın geçersizliği meydana çıkar. Fakat:
(2) Bu beyan (Dosya 691/10 ve 9) emniyet ifadesinde yer alan, (Dosya 693/2) Askeri Savcılık ifadesiyle teyid edilmiş durumdadır.
(3) Atamer Erol’un sorgusunda (D.Z. 407, Satır 49:51) yer alan “İfademde yer alan Ankara seyahatları bu bakımdan doğru değildir.” Beyanı ile (D.Z. 414, Satır
10) da yer alan “Bunlar da benim beyanlarım değildir, kabul etmiyorum” diye bu suçlamayı kaldırmıştır.
Bunun yanında Atamer Erol (D.Z. 407, Satır 4:12 ve 56:57 ve D.Z: Sayfa 408,
Satır 1:12) de yer alan beyanları ile sorgusunda Rafet Kaplangı ve İrfan Solmazer’i tanımadığını beyan etmiştir.
(4) Bu suçlamalarda adı geçen kişilerden benim ve diğerlerinin hiçbir ifadesinde bu suçlama bulunmadığına göre, o halde neden yapılmıştır?
(a) Ankara-İstanbul arasında örgütsel bir bağ kurulmak istenmesi Atamer Erol sorgusunun (D.Z. 406, Satır 1:2) ile örgüt iddiasını reddetmektedir.
(b) Özellikle benimle Rafet Kaplangı ve İrfan Solmazer arasında bir bağ yaratmak ve bundan yararlanmak umudu.
d- 2- Ankara Seyahati suçlaması: (1971 Ocak ayının ilk haftaları)
(1) Bu suçlama Atamer Erol’un (Dosya 691/9) emniyet ifadesine birbirini tamamlayacak şekilde yerleştirilmiş ve (Dosya 693/2) Askeri Savcılık ifadesiyle
teyid edilmiştir.
(2) Suçlamaya adı karıştırılan kişilerden Numan Esin’in tüm ifadesinde bu suçlamada adı geçen Tümgeneral Fahrettin Karayel yer almamış olmasına
rağmen, Numan Esin’e ait ek iddianamenin 5. Sahifesine konulmuş ve suçlamanın gerçek olmadığı sorgusunda kendisi tarafından cevaplandırılmıştır.
(D.Z. 378)
(3) Bana gelince, Numan Esin’in sorgusuna karşı 6 Aralık 1973 günü mahkemenize sunduğum dilekçenin 14. Sahifesinde bu suçlamayı reddetmiş
bulunuyorum.
(4) Atamer Erol bu suçlamasını mahkemenizde sorgusunda kaldırmış durumdadır. (D.Z. 410, Satır 26:36) Bu suçlama da akla aykırıdır.
Şöyle ki:
Böyle bir haberin bana geldiğini bir an için kabul etsek bile bunu Atamer Erol vasıtasıyla Numan Esin’e ve Erol Dinçer’e ulaştırmam söz konusu olamaz.
Çünkü: 1. Ankara seyahati suçlamasında Atamer Erol’un beyanları arasında, kendini bana takdim ederek “M. Eren’in yeğeni olduğunu” söylemektedir. Bu
duruma göre tanımadığım bir kişinin gene ifadelerine göre, 4-5 gün sonraya rastlayan bu seyahatte getirdiği haberi ilişkisi olmayan kişilere nasıl
gönderebilirim?
(5) Kaldı ki ne böyle bir haberin varlığı, ne de haberde adı geçen kişilerle, Tümgeneral Fahrettin Karayel arasındaki ilişkiyi saptamak için, Askeri Savcının
353 Sayılı Yasanın 96. maddesindeki yasa yükümlülüğünü unuttuğunu bu olayla bir daha müşahade etmekteyiz.
e- 3. Ankara Seyahati Suçlaması: (1971 Ocak ayının son haftası) Ön Anayasa Suçlaması:
(1) Bu suçlamaya birçok sanıkların ifadelerinde yer verdirilmiş ve iddianamelere geçirilmiştir.
(2) Tüm ifadelerimde böyle bir suçlamaya ait tek bir kabulüm olmadığı halde, iddianamenin bana ait bölümünde (Shf 14) yer verilen bu suçlamayı sorgumda
cevaplandırmış bulunuyorum. (D.Z. 73) Bu beyanımı Atamer Erol da sorgusuyla teyid etmiştir. Suçlama ile uzaktan yakından ilişkim olmamasına rağmen, daha
sonra tutuklanan Numan Esin ve Saim Deliismailoğlu’nun ifadeleri ve bu ifadelere dayandırılan ek iddianamelerinde bu konuda beni ilzam eden beyanlara yer verdirilmiştir. Yani önce suçlama yapılmış, daha sonra da suçlama doğrultusunda ifade almak gibi hukukla bağdaşmayan bir yola tevessül edilmiştir. Bu nedenle konuya ilişkin durumu yeniden ortaya koymak zorunluluğunu duydum.
(a) Ön anayasa suçlamasının Atamer Erol’un ifadeleri açısında incelenmesi:
(I) Suçlamaya (Dosya 691/9, 6, 5) emniyet ifadesinde yer verilmiş ve teyiden (Dosya 693/3) teki Askeri Savcılık ifadesine aktarılmıştır. Bu suçlamalar sorgu
esnasında kaldırılmıştır. (D.Z. 406, Satır 1-2, D.Z. 406, Satır 9-14, D.Z. 407, Satır 49-51 ve 56-57 ile D.Z. 408, Satır 1-12 ve D.Z. 413, Satır 32-37, D.Z. 414,  Satır 12-15’e bakınız.)
(aa) İfadelerde adı geçen kişilerden Memduh Eren’in, tüm ifadelerinde bu suçlamaya yer verilmediği halde iddianameye dahil edildiği için sorgusu
esnasında gerçekdışı olduğunu (D.Z. 100, 105, 117)’de yer alan beyanları ile cevaplandırmış ve kabul etmiştir.
(ab) suçlamada adı geçen diğer kişi olan Salim Yavuz bu iddiayı sorgusunda (D.Z. 167) de yer alan beyanları ile cevaplandırmış ve kabul etmiştir.
(ac) Küçükesat’ta yapıldığı iddia edilen toplantıda bulunduğu ifadede beyan edilen kişilerden hiçbiri suçlamayı ifadeleri ve sorguları ile doğrulamamıştır.
(aa) Atamer Erol adı geçen ifadelerinde beni ön anayasa’yı hazırlayıcılar arasında gösteriyor. Sonra bir dilekçe vererek (Dosya 834/3, Tarih 17.11.1972)
ifadesinde düzeltme istiyor ve Ön Anayasa Taslağı’nı hazırlayanın Mehmet Çınar olduğunu yazıyor. Bu durumda ön anayasa hazırlayan kişiler içinde ismimin
çıkarılması gerekiyor. Fakat kendisine zorla söyletilen beyanlara hakim olamadığı için, ön anayasa yapmakla suçladığı benim ismimi bırakıyor. Buna karşılık daha
önce suçlamadığı üç kişinin (M. Eren, S. Yavuz, O. Kabibay) listeden silinmesini istiyor. Suçlamayı sorgusunda kaldırdığı halde bu çelişkiyi dikkatlerinize sunarım.
(ab) Daha önemlisi (693/3) teki Askeri Savcılık ifadesinde benim ön anayasa’nın kaleme alınmasında bizzat çalışan kişilerden olduğumu M. Eren’den duyduğu
halde, bu beyana M. Eren’in ifadelerinde rastlamamaktayız.
(b) Ön anayasa suçlamasının Saim Deliismailoğlu ifadeleri açısından incelenmesi:
(I) Ön anayasa suçlaması için, ikinci atfı cürüm, özellikle beni suçlama çabasının sonucu olarak, Saim Deliismailoğlu’ndan alınmıştır.
(II) Hiç tanımadığım bu kişinin, sorgusunu 7 Aralık 1973 günü bir dilekçe vererek cevaplandırmıştım. (D.Z. 47, 389)
(III) Deliismailoğlu, gerçekdışı olan benimle ilgili atfı cürümlerini kaldırmıştır. (D.Z. 386, Satır 30:35, 49, 55:57) (D.Z. 387, Satır 36:419
(IV) Saim Deliismailoğlu’nun Askeri Savcılık ifadesi 1. ve 2. sahifelerinde yer alan ve kendisi tarafından 6 Aralık 1973 günkü duruşmada reddettiği beyanlarında, toplandıkları iddia edilen kişilerden hiçbirinin ifadeleri ve sorgusu Deliismailoğlu’nun beyanlarını doğrulamamıştır.
(V) Beyanların içinde adı geçen tanık durumunda iki kişi vardır. Şuayıp Dilmen ve Yusuf Güven (Bu kişiyi sorgusunda kaldırdı) bu kişilerin, mahkemeniz tarafından dinlenilmesini ve böyle bir toplantıya katılıp katılmadığımın sorulmasını talep ediyorum.
(VI) Bunun yanında Saim Deliismailoğlu’nun Askeri Savcılık ifadesi 1. Sahife son paragraf ile 2. Sahife ilk paragrafı ile 2. Sahife son paragrafı ile 3. Sahife ilk
paragrafında benimle ilgili beyanları çelişkilidir.
(c) Ön anayasa suçlamasının Numan Esin sorgusu açısından incelenmesi:
(I) Numan Esin’in bu konuda Atamer Erol ve Saim Deliismailoğlu’nun suçlamalarını doğrulayan ve beni ilgilendiren tek atfı cürmü bulunmamaktadır.
(II) Numan Esin’in sorgusuna karşı verdiğim 6 Aralık 1973 tarihli dilekçem ile bu hususu kendi açımdan aydınlığa kavuşturmuş bulunuyorum.
(III) Esasen N. Esin sorgusunda (D.Z. 378, Satır 2-34) ile suçlamayı kabul etmemiştir.
(3) Suçlama ile ilgili beyanlardaki çelişkilerin incelenmesi:
(a) Zaman açısından: Bazı sanıklara göre toplantı tarihi 1969, bazı sanıklara göre 1970 yılı başı. (D.Z. 387, Satır 40:41) (D.Z. 388, Satır 19:21)
(b) Yer açısından:
(I) Atamer Erol’un ifadesine göre: 1971 Ocak’ta Küçükesat’ta.
(II) Saim Deliismailoğlu’nun ifadesine göre: 1971 yılı içinde Dr. M. Eren’in evinde.
(c) Toplantıya katılan kişiler açısından:
(I) Atamer Erol ve Saim Deliismailoğlu’nun ifadelerindeki kişiler aynı değildir.
(II) Buradaki özellik, mutlaka suçlanmak gayreti içinde olunan kişilerin içlerinde ben de dahil olduğum halde her iki toplantıya da kasıtlı olarak ismimizin dahil
edilmesidir.
(d) Hazırlayan kişiler açısından:
(I) Atamer Erol’un ifadesine ve dilekçesine göre:
Mehmet Çınar.
(II) Saim Deliismailoğlu’nun ifadesine göre: (Emniyet İfadesi Sahife 4)
Yalçın Küçük
Salim Yavuz
(e) Bu kadar önemli bir suçlamada sırıtan
Bu çelişkinin yüksek heyetinizce değerlendirileceği inancı içindeyim.
(f) Son Ankara seyahati suçlaması:
((1972 (Dosya 691/8’e göre) 1971 (Dosya 691/5’e göre) Şubat ayı ortası))
Devrimci Kadro Listesi:
(1) Bu suçlamaya bir çok sanıkların ifadelerinde yer verdirilmiş ve iddianameye geçirilmiştir.
(2) Tüm ifadelerimde böyle bir suçlamaya ait kabulüm olmadığı halde, iddianamenin bana ait bölümünde (Sahife 14) yer verilen bu suçlamayı sorgumda cevaplandırmış bulunuyorum. (D.Z. 73) Bu beyanım Atamer Erol’un sorgusu ile de teyid edilmiştir. (D.Z. 406, Satır 37-40) (D.Z. 407, Satır 49-51, 56-57) (D.Z. 408, Satır 1-2)
(3) (D.Z. 73)’teki beyanlarıma ilaveten, Atamer Erol’un (Dosya 691/8,5) teki emniyet ifadesinde yer alıp (Dosya 693/3) Askeri Savcılık İfadesi ile teyid edilen
bu ifadeye iddianamede atıf yapıldığı halde adım geçmemekte, aksine olmadığım bir suçlama içinden çıkartılmam istenilmektedir. Şöyle ki:
(b) (x) Çizelgede görüldüğü gibi Devrimci Kadro Listesi’ni ifadesinde hazırlayanlar arasında gösterilmediğim halde, çıkarılmam isteniyor. Buna karşılık
ön anayasa hazırlayıcıları içinde ifadeleri ile gösterildiğim halde, orada bu düzeltmeyi yapmıyor, fakat suçlamayı Mehmet Çınar’a indiriyor.
(c) İşkence yapılan, ilaç verilerek dünyası şaşırtılan kişilerde böyle çelişkiler bulunması doğaldır. Kaldı ki bu koşullar sonucu Atamer Erol intihara kadar
sürüklenmiştir.
(d) Atamer Erol gerçekdışı olan bu suçlamasını da (D.Z. 414, Satır 21-22) ile kaldırmıştır.
(e) Aynı bölümde M. Eren’le, Orhan Kabibay’a, Dündar Seyhan’a uğradığımız ve burada gördüğümüz kişilerden söz ettiğimiz suçlamaları vardır. gerçekdışı bu
suçlamaları sorgusunda kaldırmıştır. (D.Z: 413, Satır 32:37)
Esasen bu yerlere uğradığımızda kapıda arabada birlikte beklediklerini söylediği kişilerden S. Yavuz (D.Z. 167) ile Ankara’ya gidişini kabul etmemiştir.
Suçlamanın tanığı durumunda olan M. Aktaş’ın ifadelerinde ve sorgusunda yer almayan bu suçlamanın kendisinden sorulmasını talep ederim.
(4) Hiçbir sanığın tek beyanı ile desteklenmediği halde, benimle ilgili toplantı iddialarına kuvvet kazandırmak için, Atamer Erol’un (Askeri Savcılık İfadesi
Dosya 693/3, 3. paragrafında) ön anayasa’nın “Rafet Kaplangı’nın, Memduh Eren’in ve benim evlerimizde, müteaddit toplantılar yapıldığı beyanı yer almıştır.
Bu beyan sorguda kaldırılmıştır. (D. Z. 414, Satır 12:15) Gerçek dışıdır. Bu maksatla kendilerinden zorla ifade alınan kişilerin hiçbir ifadesinde ve
sorgularında yer almış değildir.
(g) (I) Atamer Erol’un (Dosya 691/8, 6,5)’te yer alan ve Dosya 693/4’teki Askeri Savcılık İfadesinde doğrulanan, 12 Mart’tan sonra M. Eren’in Ankara’ya gelişi
hususunu sorgusu ile de teyid etmiştir. Doğrudur, kabul ediyorum. Esasen bu husus benim, (Duruşma Zabtı: Sahife 47, 70, 72)’deki beyanlarımı desteklediği
gibi, Memduh Eren’in (Duruşma Zabtı Sahife 105, 114, 119) beyanları ile doğrulanmıştır.
(2) Bu suretle, iddianamede benimle ilgili suçlamaların dayanağı yapılan ve Fevzi Özkaya’nın Dosya (176/16-18) de yer alan emniyet ifadesine dayandırılan, 12
Mart’tan hemen sonra evimde yapıldığı iddia edilen toplantı iddiası bir daha geçersiz hale gelmektedir.
(h) Atamer Erol’un, (Dosya 691/7) emniyet ifadesinde yer alan 12 Mart’tan sonra Memduh Eren’e uğramama iddiası gerçektir. Fakat bu uğramaya özel mana  verilmesi doğru olmaz. Esasen ben Memduh Eren’in evine seyrek uğramış bir kişiyim. Daha önce beni tanımadığı için bu eve seyrek veya sık gittiğimi bilinmesi de olanaksızdır.
(i) 
(1) Atamer Erol’un (Dosya 691/7) emniyet ifadesinde yer alan Numan Esin’le beraber Rafet Kaplangı’yı hapishanede ziyaret edişimiz, benim için doğru,
Numan Esin için doğru değildir. Numan Esin’le hapishanede Rafet Kaplangı’yı ziyaret etmiş değiliz.
(2) Bu suçlamayı, Atamer Erol (D.Z. 410, St. 41:43)’te yer alan beyanları ile esasen Numan Esin açısından kaldırmıştır.
(3) Bana gelince, hapishanedeki bir arkadaşımı ziyaret etmeyi asla suç telakki etmedim. 10 seneden beri hapishanedeki bütün arkadaşlarımı ziyaret etmişimdir.
(Osman Deniz’in Askeri Savcılık İfadesi, Sahife: 2, Satır 9-11’ deki beyanları bu beyanımı doğrulamaktadır.)
Aynı anlayışla Rafet Kaplangı’yı da ziyaret ettim. Esasen (Duruşma Zabtı 71’deki beyanlarım ile, bu hususu sorgumda dile getirmiş bulunuyorum.
(4) (D. Z. Sahife 407, Satır 36-40) da Atamer Erol, Kaplangı’yı tanımadığını beyan etmiştir.
j. (1) Atamer Erol’un (Dosya 691/7) de yer alan, 1971/Ekim ayında İrfan Solmazer’in İstanbul’a geldiği ve Kumkapı’da benim Memduh Eren’in, Turhan
Önalan’ın katıldığı bir toplantı yaptığımız ve bazı kararlar alındığı doğru değildir.
(2) Esasen Atamer Erol, emniyet ifadesini tümden reddetmiş olması nedeni ile suçlama hukuken geçersiz hale gelmiştir. (D.Z. 413, Satır 32:37)
(3) Bu beyanın benzeri Turhan Önalan’ın ifadesine dahil edilmiş (Dosya 52/5-6) buradan Mümtaz Aktaş’ın (Dosya 51/5)’teki ifadesine, Solmazer ismi de katılarak dahil edilmiş, onlardan da Selahattin Uzunismail’in (Dosya 561/5, 6)’daki emniyet ifadelerine aktarılmıştır.
(4) Bu suçlama, Turhan Önalan tarafından 18 Eylül 1973, Mümtaz Aktaş tarafından 29 Eylül 1973 ve Selahattin Uzunismail tarafından 15 Kasım 1973
tarihli duruşmalarda kaldırılmış ve Kumkapı’ya bana böyle bir ziyaret ve toplantı yapılmadığı beyan edilmiştir.
(5) Bu suçlamaya adı karışan Memduh Eren sorum üzerine (Duruşma Zabtı 121 de) yer alan karşılığı vermiş ve suçlamayı reddetmiştir.
(6) Aynı husus Salim Yavuz’a tarafımdan sorulmuş ve (Duruşma Zabtı, sahife 175)’te yer alan karşılık ile suçlama reddedilmiştir.
(7) Bu suretle Kumkapı’da bazı kişilerle toplantı yapıp kararlar aldığımız iddiası tamamen yalanlanmış olmaktadır.
k- (1) Atamer Erol’un (Dosya 691/7, 6’daki) emniyet ifadesinde, Alp Kuran’la tanıştığım beyanı da maksatlı olarak ifadeye dahil edilmiştir.
(2) Ben sorgumda Alp Kuran’la ilişkimi açıkladım. (D.Z. 42) Fakat bunu Atamer Erol bilemez. Çünkü; Alp Kuran, Atamer Erol ve ben hiçbir zaman bir araya
gelmiş değiliz.
(3) Esasen bu beyanın yer aldığı ifade Atamer Erol tarafından kabul edilmemiştir.
(D.Z. 413, Satır 32-37)
l. (1) Atamer Erol’un Dosya 691/6 da yer alan Numan Esin’le birlikte, Rafet Kaplangı’nın davası için Kemal Kumkumoğlu’na gidişimiz de maksatlı olarak
buraya konularak, aramızda bir bağ yaratılma gayreti içinde bulunulmuştur.
(2) Numan Esin’le beraber Kemal Kumkumoğlu’na gitmiş değiliz.
(3) Bu husustaki gerçeği Atamer Erol (D. Z. 410, Satır 37-41) de dile getirmiştir.
(4) Bu hususta benim (D.Z. 79) da yer alan beyanlarım vardır. Kemal Kumkumoğlu’nu, Rafet Kaplangı’nın avukat olarak tutmak istediğini
hapishaneden bana ulaştırması üzerine, bu istek sonucu, avukat tutmaya tavassut etmiş ve bu amaçla tek başıma yazıhanesinde kendisi ile
görüşmüşümdür, doğrudur. Daha sonra ücret meselesinden Kaplangı, Kumkumoğlu anlaşamadığı için, benim de ilişkim kesilmiştir.
m- (1) Atamer Erol’un (Dosya 691/4)’deki emniyet ifadesinde yer alan ve patlamalar için Fevzi Özkaya’dan 1.000. TL almalarını istemem suçlaması,
Dosya (693/1 ve 693/5)’teki Askeri Savcılık İfadesi ile teyiden reddedilmiştir.
(2) Bunun yanında Atamer Erol (D.Z 413, Satır 3-6 ve D.Z.409, Satır 45-47’ deki) beyanları ile suçlamasını kaldırmıştır.
(3) Suçlamaya adı karıştırılan Turhan, Önalan’ın D.Z. 231’de F. Özkaya’dan para alması ile ilgili olarak sıkıştırıldığı hususu varsa da, Atamer Erol’un bu suçlaması
sorgusu ile cevaplandırılmamıştır. Bu sorunun kendisinden sorulmasını talep ediyorum.
n- (1) Atamer Erol’un (Dosya 691/4) emniyet ifadesinde yer alan beyanı (Dosya 693/4) Askeri Savcılık ifadesi ile de doğrulanmıştır. Tertipçiler bu irtibatı dolaylı
yoldan kurmaya çalışmışlardır. (Son havadis-Tekin Erer-Kemalist Sabıkalılar-12 Mayıs 1973) Bu beyanda Atamer Erol’un kaldığı evlerden söz edilmektedir.
(2) Bu husus (D.Z. 411, Satır 41-43 ve D.Z. 413, Satır 2-3) ile de doğrulanmıştır.
(3) Buna rağmen Salim Yavuz’un (Dosya 125/9) Emniyet ifadesinin 31. ve 32. satırında Atamer Erol’un benim evimde yattığından söz edilmektedir. Bu beyan
da maksatlı olarak ifadeye dahil edilmiş ve bazı kişiler arasında doğrudan doğruya irtibat kuramayanlar, dolaylı bir yola tevessül etmişlerdir. Atamer Erol, bir kere evime gelmiştir. (D.Z. 41, 409) fakat evimde asla yatmamıştır.
(4) Kuzguncuk’ta yattığı evin Turhan Önalan’ın evi olduğunu Atamer Erol ifadelerinde ve sorgusunda beyan etmiştir.
o. (1) Atamer Erol’un (Dosya 691/1) de yer alan, Salim Yavuz’un tutuklandığını bana haber verdiğine dair olan beyan da doğru değildir.
(2) Esasen bu beyanın yer aldığı emniyet ifadesi (D.Z. 413, Satır 32-37)’ deki beyanları ile reddedilmiştir.

Sonuç:

1- Her kelimesinde beni suçlamak için sorgulayıcılar tarafından özel bir gayretle sorgulanan Atamer Erol, tüm ifadelerinde yer alan suçlamaları 11 Aralık ve 13
Aralık 1973 tarihlerinde kaldırmıştır.
2- Kendisi gibi ben de, Emniyet ve Askeri Savcılık ifadelerini kabul etmiyorum.
Bu ifadelerde doğru olduğunu kabul ettiğim hususları dilekçeme yazmış bulunuyorum.
3- Sorgusunun benimle ilgili bölümüne aynen katılıyorum. Sorgusunda yer
almayan benimle ilgili hususlar dilekçemde belirttiğim gibidir.

Saygılarımla.
Talat Turhan

Notlar:

1- Bu dilekçe, 13 Aralık 1973 günkü duruşmada mahkemeye verilmiştir.
2- Duruşma tutanağı Sahife No: 416’a bakınız.


30. CU BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR.,

***

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder