ERGENEKON UN., KARANLIK İSMİ KARA KUTU TUNCAY GÜNEY., BÖLÜM 16
GÜNEY’İN İFADELERİNDEKİ SIRLAR
Tuncay, medyaya 2007’den beri o kadar çok şey söyledi ki, kitabımızda hepsini incelememiz mümkün değil!
Güney’in sırların üstünü açan şu şok açıklamaları günlerce konuşuldu: "Mehmet Ağar da Susurluk kazasında ölecekti. Ama nedense arabada yoktu. Abdullah Çatlı’nın çantasını (kayıp çanta) Veli Küçük’e getiren Drej Ali’dir. Susurluk kazası kurmaydı.
Hasbelkader meydana gelmedi!
Doğu Perinçek’in Susurluk yorumu: ‘Müttefik Kuvvetlerin’ Çatlı ve Ağar’ı Tasfiye Operasyonu’ biçiminde oldu.
Doğu Perinçek’in hücre tipi yapılanmasını kimse çözemez. Ama iki isim Adnan Akfırat ve Ferit İlsever tüm yapıya hâkimdir.
3 Kasım’da Susurluk kazası meydana geldiğinde Veli Küçük ve ekibi âdeta kabuğuna çekilir. Küçük Paşa’nın meşhur bir sözü vardır o dönemlerde: ‘Ben iki darbe yedim, üçüncüsünü kaldıramam.’ İlki Özal’ın JİTEM’i bir gecede kapatmasıdır, ikincisi Susurluk kazasıdır.
Hizbullah’ı Teoman Koman Paşa kurdurttu Veli Küçük Paşa yönetti.
Dursun Karataş , Veli Paşa’ya mektup yollayıp, ‘Siz Giresun’dayken ben bölgede eylem yapmam’ demiş. Radikal gazetesinde ‘Nerede faili meçhul orada Veli Küçük’ manşeti çıkınca Veli Küçük, ‘Perinçek gitsin Aydın Doğan ile görüşsün’ dedi. Aydın Doğan, Perinçek’i dış kapıda karşıladı. Doğu Perinçek, Doğan’ın
Milliyet gazetesinde haber yapmamaya gayret edeceğini; ama Radikal’e karışamayacağını, Hürriyet gazetesi her ne kadar benim gözükse de aslında Rahmi Koç’un dediğini anlattı bana.
Veli Paşa İran gladyosu MOD ile çok iyiydi.
Gay raporu almamı sağlayan Veli Küçük’tü.
Doğu Perinçek, Ulusal TV için Avrupa’dan 500 milyar lira getirdi. Cumhuriyet demek derin devlet demektir, İttihat Terakkiciler demektir. Amerika ile girintili ilişkiler demektir. Uğur Mumcu’nun katilini bulmak istiyorsanız ofis boyuna sorulması lazım. (Tuncay Özkan’a dikkat çekiyor) Veli Paşa, bakın Mustafa Kemal bu ülkeyi çetelerle kurdu, derdi.
Veli Paşa hücre yapılanmasını çok iyi bilir? Hiçbir birim bir diğerini tanımaz. Geçmişte Hasan Sabbah’ı, yakın tarihte Atatürk’ü örnek alır. Çok akademik örgütlenme yapıyor hem sağdan hem soldan. Bir yandan Fazilet’i bölmeye çalışırken bir yandan da Tansu hanımla farklı işler yapıyordu.
Akın Birdal’ın vurulmasında da Veli Paşa vardı. Veli Paşa, Yeşil, Cengiz astsubay ve Semih Tufan Gülaltay bu işi organize eden ekipti.
Yeşil, Veli Küçük’ün adamıydı. Onun talimatlarıyla sıkardı. Arandığı zamanlarda bile askerî tesislerde kalırdı.
Veli Paşa koordinatör. Hepsiyle görüşür ama hiçbirinin bir diğerinden haberi olmaz.
Ergenekon üyesi 12 kişilik bir şûra var. Atatürkçü Düşünce Dernekleri de bu yapılanmanın içinde.
Ergenekoncular devletin sahibi olarak görüyorlar kendilerini. Devlet adına devleti ele geçirip yönetmek.
Ergenekon lazım olan parayı her türlü gayrimeşru işlerden elde ediyordu.
Veli Paşa Ergenekon’un sözcüsü.
Veli Küçük’ün Kuzey Irak’ta bir radyosu ve bir de Tv’si vardı. Hizbullah’ı JİTEM organize etti. Veli Küçük’ün JİTEM‘deki kod adı Abbas’tır.
Veli Paşa, Kuzey Irak’a giden silahlardan değil, Karadeniz’e, Elçibey’e giden silahlardan korkuyordu.
gazetelere yazı yazdırdı Kuzey Irak’a giden silahları Çevik Bir göndertti diye.” (Aksiyon, Bugün, 2008)
Turgut Özal’a suikast yapıldı. Ahmet Özal, ‘Veli Küçük babamı öldürtmek istemişti’ demişti. O günkü insanlar bu konuda bilgi sahibiler. Özal meselesi için söylüyorum. Bu açıklama ile Küçük’e sadece mesaj yolladım. Asla Küçük’e karşı saldırı daha yapmış değilim. Veli Küçük’ün Habur Sınır Kapısı’nda Yapı Kredi
Bankası’nı kurmak istedi. Silopi küçük bir ilçedir. Banka Silopi içinde kurulacağına tam Habur Gümrük Müdürlüğü’nün alanında kurulması kararı alınmıştır. Eğer banka Silopi halkı için kurulsaydı, Silopi ilçe merkezinde
kurulması lazımdı. Ancak banka şubesi Silopi’de Habur Sınır Kapısı’nda kuruldu. Çünkü o dönem Talabani ve Barzani’nin paraları başta olmak üzere Irak’taki sıcak paranın Türkiye’ye getirilmesi isteniyordu. Öldürülecek Kürt işadamları listesi Tansu Çiller’e bir bakanın kardeşinden geldi. Bunu Ayşe Önal bunu biliyor. Behçet Cantürk öldürüldükten sonra Ayşe Hanım bana aracı olmamı istedi. O zaman Veli Küçük İzmit İl Jandarma Alay Komutanı’ydı. Ayşe Nokta Dergisi’ndeydi. Saat onbirde gittik. Akşam altıya kadar tartıştılar. Bunu da gazeteci arkadaşımız Ayşe Hanım iyi biliyor.
Ergenekon operasyonu başladığında Aydınlık Gazetesi Tolon ve Eruygur paşaların isimlerinin başta olduğu bir listeyi Amerika’ya ve Büyük Ortadoğu Projesine karşı olarak yayın yaptı bu iki paşanın Ergenekon üyesi olduğunu deşifre etmek muhbircilik değil de neydi? Rusya ve Çin’e Ergenekon’u TSK içinde yapılanma olarak bilgilendiren ve Ergenekon ile JİTEM’in Asya temsilcisi olduğunu söyleyen ve kendisini tebrik eden ilk ülkeyi Doğu bey açıklasın...
Avrasya Konferansı düzenlediniz, İstanbul’da... Konferansa Putin ekibi nasıl mali ve fikri destek sağladı, Alexander Dugin’i Türkiye’ye kim yolladı, bu konferansa Demirel ile Denktaş’ın katılımı, desteği nasıl sağlandı?
Sol gruplar arasında infial, çatışma yaratarak solun önünü tıkama adına dünyanın bütün emekçileri birleşin sloganı ile 1 Mayıs yürüyüşlerini, işçi bayramıdır, sabote etmek için işçi partisine 1 mayıs gösterilerine türk bayraklarıyla katılın emrini kim verdi?
Anti-Amerikan çıkışlarıyla tanınan Perinçek yıllar önce Aydınlık Dergisi’nde tüm aktif solcuların kişisel bilgilerini isim adreslerini yayınlayarak solculara operasyon yapılmasını neden sağladı? Doğu Perinçek PKK’lılar için Yunanistan’da açılacak Lavrio kampı için nasıl bir girişimde bulundu? Susurluk’un iki Mehmet’in (Mehmet Eymür ve Mehmet Ağar) kavgasıydı. Veli Küçük her ikisiyle görüştü ve
“Bitirin bu kavgayı” dedi. “Susurluk’ta da Ergenekon’da olduğu gibi fatura Veli Küçük’e kesildi”.
Amerikalıların Kuzey Irak’ta Türk askerinin başına çuval geçirilmesinin arkasında Irak Devlet Başkan Yardımcısı Tarık Aziz’den ele geçirilen arşiv belgeleri vardı.
Amerikalılar, bu belgeleri görünce şok olduklar.
Belgelerde Ergenekon’nun Irak’ta işbirliği yaptığı kurum, kişiler açığa çıktı, bu işten en çok Irak Milli Türkmen Partisi’nin zarar gördü. Çuval geçirme hadisesinin bundan sonra yaşandı. ( Çiçek, Ekinci, 2008).
Perinçek'in Recep Tayyip Erdoğan'a suikast planı yapacağını söylüyordu. O dönem Recep Tayyip İstanbul Büyükşehir Belediye başkanıydı. Doğu Bey bir tez getirdi. Refah Partisi'nden yenilikçilerin ayrılacaklarını ve bir parti kuracaklarını söyledi. Bunu bir rahatsızlık olarak görüyordu. Doğu Bey'in 1996'dan beri Refah Partisi üzerinde bir çalışması vardı. Erdoğan'ın iktidara gelemeyeceklerini söyledi. Ve bu ülkede Menderes'i astık ne oldu, Turgut Özal'a suikast oldu ne oldu. "Bir de Erdoğan ölse ne olur?" dedi. Ama o zamanın bir numarası kabul etmedi.
Aydınlık Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Hüseyin Karanlık, İstanbul Emniyeti' ndeki solcu polislerin müdürüdür, yurtdışına çıkmak isteyen PKK'lılara rüşvetle pasaport sağlıyor.
Bir numara şu anda kendisi aktif halde değil. ( 32. Gün, Kasım 2008).
Hürriyet gazetesi, 'kendileri hakkında açıklama yapmamı’ önlemek için üzerime geliyor.
'Ben hiç kimseyle çalışmadım. Eymür'ü basından tanıyorum. Ben 7 yıl onları ispiyonlamadım. Bu ifadeler ortaya çıkmışsa onların hatasıdır. Hani kapatmışlardı bu dosyaları. Adil Serdar Saçan'dan almışlardı. Veli Paşa New York'a geliyor benimle görüşmeye. Niye? Saçan’ın oyununa geldiler. Adil'i çok iyi anlamak,
çözmek lazım. Adil bu işin içine nereden girdi, buna bakmak lazım. Bedrettin Dalan, Adil'e arka çıkıyor, neden. Bunlar kanlı bıçaklıydı. Ben yurtdışına çıktıktan sonra, bunlar kanka oldular.
MİT'e saygı duyuyorum ama MİT elemanı değilim. ABD'ye gittiğimde cebimde 150-200 doları vardı. Citibank'a yatırdığım 4 bin 750 doları da çektim. Manhattan'da 39. Cadde'deki daireye aylık 900 dolar kira verdim. Keşke kiramı birileri ödeseydi. (Arslan, 2008). Kayıp belgeler arasında bulunan Ergenekon terör örgütünün bayrağını Yeni Şafak ele geçirdi. Sadece Ergenekon yöneticilerinin önünde gizli tören yaptığı öğrenilen bayraktaki simgeler dikkat çekiyor. Göktürk bayrağının içine oturtulan mavi kısım Türklüğü simgeliyor. Ergenekon bayrağındaki 'Davut Yıldızı' ile pergel ve gönye, masonluk simgeleri olarak biliniyor.
Bayrağın sol köşesinde bulunan pergel ve gönye şeklindeki mühür ise Ergenekon'un büyümesini ve uluslararası arenada kabul görmesi anlamına geliyor. , İmralı’da tutuklu bulunan terör örgütü lideri Abdullah Öcalan’ın Ergenekon’a çalışıyor, görevine İmralı’dan devam ediyor.
Apo daha fazla konuşursa ben de konuşurum. Apo’ya tavsiyem konuşmasın!.. Devem ederse ben de dosyaları açarım. Örneğin,Yaşar Büyükanıt’ı vur emrini kim verdi?
Bunu açıklasın!..
Bir sessiz Kürt muhalefeti var. Bunlar konuşursa Öcalan daha iyi tanınır. Oysa, kimse konuşmaya yanaşmıyor.
Herkes bananeci olmuş. Kimse bu soruna sahip çıkmazsa, Kürt meselesinde uluslararası kamuoyunda Öcalan muhatap olarak kalır. Bana sorarsanız PKK şişirilmiş bir balondur. Bir durum değerlendirmesi yaparsak şimdi herkesin bir PKK'si var. Osman sürüden ayrıldı. PKK Türk basınında gösterildiği kadar güçlü değil. Ayrıca artık uluslararası patronlar, Kürt meselesinde demokratikleşme adımı atmalı ve Türkiye’de bazı haklar verilmeli diyor. Sosyal ve demokratik platformda hareket etmeleri gerektiğini vurgulanıyor. Ve bu plan uygulanıyor. Barış türküsünü PKK veya Apo çıkarmadı. Bunu patronlar çıkardı. Öcalan Tanrı rolünde. Geçmişte de öyleydi. Sen ve cezaevinde olanlar bu durumu göreme diniz. Sonra cezaevinden çıkınca muhalefet başladı. Ve sorunlar çıktı. Siz demokrasi dediniz, karşınıza Kürt faşizmi çıktı. Ben hayatım boyunca her
türlü faşizme karşı oldum. Türk Faşizmine de Kürt Faşizmine de, her türlü faşizme karşı çıktım. Bunun yanı sıra PKK'nin ulusal derin ilişkilerini bilmiyorsunuz. Türkiye içinde veya yurt dışında Kürt gerçeğini basın ve
yayın yoluyla yıllar önce servis yapan, reklam departmanını kuran Aydınlık’tır. Bugün PKK’nın o dönemdeki yayınlarından dolayı, Perinçek’e ve Aydınlık’a vefa borcu vardır. PKK'nin terör örgütü değil, Kürtler adına ulusal kurtuluş mücadelesi yapan bir ulusal kurtuluş hareketi olduğunu ortaya atan ve batıya dikte eden Doğu Perinçek ve Aydınlık’tır.
Belediyelerin patronu Kürt olmayan Türk kraliçesi var. Veli (Küçük) Çanakkale’de görevli idi. Bir kadın Apo’ya yönlendirildi. Ben isim vermeyeyim. Araştırın. Biri Çanakkale’de görev yaparken diğeri Çanakkale’de Kürt basımevi sahibi. Ve danışmanlık düzeyinde. Bugün kraliçe. Ben Kürt insanının gözlerinin önüne bir perde çekildiğine inanıyorum. Apo ile tanışması ise ibretlik bir durum.
Öcalan’ın eski eşi Kesire konuşsun, silahında mermi ters döndü. Dikkat etsin, kendi mermisiyle kendini vurmasın.
Ters döndü mermi. Kesire kimseye bedel ödetemez, bedel öder. Bugün Kesire susuyor. Muhalefet suskun. Kesire havada gezen mikrobu içine çekmiyor. Doğrusunu yapıyor.
Ergenekon akademik ve iyi bir yapılanma. Bize basit sunuluyor. Güngören’den bu yana bombalar susmuyorsa gerisini siz düşünün.
Kürt Panzehiri“ yayınlanmadı gazetelerde. Yayınlanırsa kıyamet kopar.
Ben edebiyat bilmem. O kadar marifetim olsa... Bir de 72 doğumluyum. Ergenekon’un manifestosunu eğer ben yazdım ise takdir de beklerim.
Ödül beklerim.
Ama doğu Perinçek yazdı. Ben yazmadım. Doğu Abi redakte ederdi.
Çünkü ulusalcı ve Shanghai Beşlisi’ni düşünmek lazım. Yani “Batı olmazsa Doğu’ya yanaşırız.”. “Liman raporları”nı Doğu Abi redakte ederdi. Ferit, Doğu ve
Adnan Abi. Beraber redakte ederlerdi. (Ferit İlsever, Doğu Perinçek ve Adanan Fırat). ( Vatan, 2008).
Ergnekon terör örgütünün 1 numarası komünizmin kurucusu Karl Marks'a, 2 numaralı yöneticisi de Marks'ın takipçisi Engels'e benziyor. Engels, Ergenekon'a para yardımı yapan ünlü bir işadamıdır. ( Ergenekon’a yaptığı para yardımının Azerbaycan’da Haydar Aliyev’e yönelik darbe girişiminde kullanılacağını öğrenince kesen, ve kestiği için Ergenekon tarafından 25 Ağustos 2001’de öldürtülen Alarko’nun sahiplerinden Yahudi İş adamı Üzeyir Garih’i kast ediyor.) Alarko Holding İthalat Koordinatörü Doğan Kasadolu'nun açıklamalarının
ardından Üzeyir Garih dosyası açıldı. Şaban Arslan, istihbaratı ondan almasına rağmen Güney’i kaynak göstermeden Yeni Şafak’ta şunları yazdı. Bu bağışlar, zamanla çok ciddi meblağlara ulaşınca, Üzeyir Garih'le, ortağı İshak Alaton arasında sorun çıktı. Alaton, bu bağışlara, artık karşı çıkıyordu. Bu anlaşmazlık
derinleşmeye başlayınca, Üzeyir Garih, Ergenekon'a yıllardır yaptığı para yardımını tamamen kesmişti. O günlerde, Ergenekon örgütünün, Azerbaycan'da büyük bir operasyon hazırlığı vardı.
Örgüt,
Azerbaycan Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev'i devirip, Ebulfeyz Elçibey'i yerine geçirmeye çalışıyordu. 1993 yılında yine bir darbeyle görevden el çektirilen eski Cumhurbaşkanı Elçibey, Veli Küçük'ün akrabasıydı. Bu işi en çok, Veli
Paşa istiyordu. Çünkü, örgütün Azerbaycan'dan çok ciddi geliri vardı ve bunun devamını sağlamak için bir şey yapması gerekiyordu. Hatta Veli Paşa, Azerbaycan'da Elçibey'i kullanarak yönetimi ele geçirmek, ardından da
emekli olunca Bakü'ye yerleşmek istiyordu. Aynı günlerde, Ergenekon, irtibatlı olduğu işadamları ile cemaat ve gruplara, “Elinizi cebinize atın” haberi gönderiyordu. Veli Paşa, bu talebi iletmek için Alarko Holding'e bir kuryesini göndermişti. Üzeyir Garih, artık örgüte para veremeyeceğini net bir şekilde bildirince, üzeri çizildi. İ Veli Paşa, Üzeyir Garih'e, kuryeler aracılığıyla iki kez 'uyarı' yapmıştı ancak onu 'ikna' etmeyi başaramamıştı. Garih'in içinde bulunduğu grup, Ergenekon'a açıkça tavır almıştı, artık hiç para ödenmiyordu. Veli Paşa, bu tutumu yüzünden, Üzeyir Garih'i hiç affetmeyecekti. Azerbaycan'daki darbe planının yapıldığı 1995 yılında, Ergenekon örgütüne adını veren Albay Necabettin Ergenekon, Adıyaman Jandarma Alay Komutanıydı. Azerbaycan'daki darbe girişimini, İstanbul'dan, Necabettin Ergenekon yönetti. Ancak dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in Haydar Aliyev'e haber vermesi sonucu, Azerbaycan'daki darbe planları da Veli Paşa'nın Bakü'ye yerleşme hayali de bir başka bahara kaldı. 1995 yılının Mart ayında, Abdullah
Çatlı ile Susurluk kazasından sonra adı ön plana çıkan özel timcilerden kurulan ekip, Türkiye'den Azerbaycan'a gitti. Özel timciler, Azerbaycan 'da darbe yapacak kişilere silahlı ve bombalı eğitim veriyordu. Haydar Aliyev'i devirip yerine Ebulfeyz Elçibey'i getirmek için her türlü hazırlık yapılmıştı. Ancak Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in Haydar Aliyev'i uyarması üzerine, darbe planları son anda suya düşüyordu. Eken ve Çatlı'dan patlayıcı eğitimi Azerbaycan Devlet Başkanı Aliyev'e darbe girişiminde bulunan OMON birliklerini, özel timci
Korkut Eken, İbrahim Şahin ile Abdullah Çatlı'nın eğittiği biliniyor. Eken, Çatlı ve Ayhan Çarkın'ın da aralarında bulunduğu bir grup özel timci, 15 Mart 1995'teki darbe girişiminden üç ay önce Azerbaycan'a gitti. Özel timciler orada Türkiye' deki Özel Harekâtçıların Azerbaycan'daki karşılığı olan OMON birliğine sıkı bir eğitim verdiler.
Dönemin Özel Harekât Başkanı İbrahim Şahin'in ise darbeci Cevadov'un daveti üzerine daha sonra Bakü'ye gittiği ve orada özel timcilerin OMON'a verdiği eğitim çalışmalarına katıldığı öğrenildi. Özel Harekâtçıların Azerbaycan'a giderken yanlarında yüklü miktarda patlayıcı götürdükleri de öne sürüldü.
Fikri Karadağ'ın askeri Yermez Üzeyir Garih'in katili Yener Yermez'in, Ergenekon davasının tutuklu sanıklarından emekli albay Fikri Karadağ'ın askeri olduğu ortaya çıkmıştı. Karadağ o dönemde Hasdal'da alay komutanıydı Üzeyir Garih'i
öldürmek suçundan hüküm giyen Yener Yermez'in, Ergenekon davasının tutuklu sanığı emekli albay Fikri Karadağ ve Tuncay Güney'le 'change oto' işinde tutuklanan Teğmen Murat Oğuz'un askeri olduğu ortaya çıkmıştı. Teğmen Murat Oğuz ile Ergenekon davasının tutuklu sanığı emekli albay Fikri Karadağ, Üzeyir
Garih'in öldürüldüğü 2001 yılında Hasdal Kışlası'nda görev yapıyorlardı. Fikri Karadağ MekanizeAlay Komutanı, (yalanladı, 2001’de Harbiye’de görevdeymiş) Murat Oğuz da Maliye Bütçe subayıydı. Murat Oğuz, iddialara göre Tuncay Güney gibi Veli Küçük'e kuryelik yapmış olmasına rağmen halen orduda görevli kalmayı başardı ve hakkında hiçbir tahkikat yapılmadı. Üzeyir Garih ve ailesinin yakın dostu, Alarko Holding eski İthalat Koordinatörü Doğan Kasadolu'nun iddiasına göre, Garih'in öldürüldüğü 25 Ağustos 2001 günü Ortaköy'deki
Alarko Sitesi'ne gelen bir polis otosundan inen kişiler, Üzeyir Garih'in kızı Dalia'nın 14 yaşındaki oğlu Tal'i kelepçeleyerek kaçırmıştı. Tal'i kaçıranlar, “Eğer sesinizi çıkartırsanız ve istediğimiz parayı vermezseniz, Garih'i bu çocuğun öldürdüğünü açıklarız” demişlerdi. Garih'in ailesi, sessiz sedasız, istenilen fidyeyi ödeyerek, Tal'i kurtarmıştı. Cinayeti tehditle işledim Üzeyir Garih cinayetinde kullanılan delillerden 118. No'lu belge, soruşturma sırasında kaybolmuş, bu belge, Ergenekon Operasyonu kapsamında tutuklanan, Adli Tıp Farmakoloji uzmanı Doç. Dr. Ümit Sayın'ın bürosundan çıkmıştı. Zanlı Yener Yermez de cinayeti, bazı 'güçler' tarafından tehdit edildiği için işlemek zorunda kaldığını iddia etmişti. Ancak Yermez, bu iddiasını detaylandırmaya cesaret edemedi. Yermez'in avukatı Mustafa Yalçınkaya, müvekkilinin olayı kimlerin kendisinin üstüne yüklediğini açıklayamadığını, cinayetin birden fazla faille işlendiğini ve olayda ikinci bir kesici alet bulunduğunun Adli Tıp Kurumu tarafından açıklandığını iddia etti. 20 Eylül 2002 tarihli duruşmada ifade veren Yermez ise “Bu cinayet böyle muamma olarak gidecek. Son sözüm bu....” dedi. Mahkeme, Yener Yermez'i ömür boyu hapse mahkum etti. Mahkemeye göre cinayet, gasp ve adam öldürmeye yönelik bir saldırıydı ve örgütsel bir yönü yoktu. Garih'in vücudundaki yaraların iki ayrı kesici alete ait olduğu, cinayetin bir kişi tarafından değil en az iki kişi tarafından işlenildiği, Garih'in tırnak DNA'sının alınmaması ve
Yermez'in kavgadan 20 dakika sonra bıçak alıp gelerek cinayeti işlemesi hiç mantıklı değildi.
Garih'in 50 bin dolarlık Rolex saatine dokunulmaması ve cüzdanına el sürülme mesi, “Para istedim vermedi” diyen bir katilin anlattıklarıyla çelişiyordu.
(Arslan, 2008).
Hürriyet, Güney’in iddiasına göre susturmaya çalıştı, susması için para teklif etti. Muhabirleri Tolga Tanış’ı 'Yeni Şafak'ta yayınlanan 'Hürriyet'in korkusu benim konuşmam' (28 Kasım 2008) başlıklı haber üzerine gönderdi. Hürriyet gazetesi, "Para sıkıntısı çekmeyeceksin. Sadece Doğan grubu hakkında konuşma"
teklifinde bulundu. Tolga Tanış'ın talebi üzerine 30 Kasım'da Toronto'da bir lokantada gerçekleşen görüşmeyi şöyle aktardı: Tanış: Beni Hürriyet yolladı. Sana bir teklifimiz var. Guney: Nedir? Buyurun dinliyorum. Tanış: Hayatın boyunca göremeyeceğin bir teklif bu. Ömrün boyunca rahat edeceksin. Ekonomik sıkıntı çekmeyeceksin. Sadece Doğan Grubu hakkında konuşma, birşey açıklama. Bu teklifi değerlendirmelisin, böyle bir fırsat karşına çıkmaz. Muhabir Tolga Tanış'ın teklifini komplo olarak nitelendirdiğini ve reddettiğini ileri süren Tuncay Güney, konuşmanın devamını şöyle anlattı: Tanış: AKP ve Tayyip, Doğan'ın karşısında duramadı sen nasıl dayanacaksın? Guney: Bu doğru, istediklerini iktidar yapıyorlar. Fakat ben sizin para teklifinizi, bu komplonuzu kabul edemem. Bu ülkede başımı belaya sokar, yani bu sizin teklifiniz bir oyun, komplo kuruyorsunuz. Tanış: Kabul etmiyorsun yani. Guney: Hayır. Tanış: Sanık olacaksın bu gidişle.
Güney: Her türlü karara saygılıyım. (Arslan, 2008).
17. Cİ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR.,
***