Ali Serdar Bolat etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Ali Serdar Bolat etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

15 Nisan 2020 Çarşamba

MURSİ GİTTİ, SIRA ERDOĞAN VE GÜL’DE

MURSİ GİTTİ, SIRA ERDOĞAN VE GÜL’DE


Ali Serdar Bolat
4 Temmuz 2013

Diktatör Mursi devrildi, sıra Tayyip ve Gül'de
İşçi Partisi Genel Başkanvekili Hasan Basri Özbey, ayağa kalkarak Mursi'yi deviren Mısır halkına bir kutlama mesajı gönderdi:

MISIR HALK DEVRİMİNİ, TÜRK MİLLETİNİN HAZİRAN ATEŞİYLE SELAMLIYORUZ!

Mursi gitti, sıra BOP Eşbaşkanlığı görevlileri Tayyip Erdoğan ve Gül’de! 

Ayağa kalkan Mısır halkı, diktatör Mursi’yi devirdi.
Mısır Halk Devrimi’ni, Türk Milleti’nin “Haziran Ayaklanması”nın ateşiyle selamlıyoruz!
Mısır Halk Devrimi, başta Batı Asya olmak üzere emperyalizmle boğuşan dünyanın mazlum milletlerine güç ve moral vermiştir.

KAYBEDENLER VE KAZANANLAR

• Mısır’da Amerikan emperyalizmi kaybetti; Mısır halkı kazandı!• Mısır’da Ortaçağ kaybetti; laiklik ve çağdaşlık kazandı!
• Mısır’da dinsel, mezhepsel ve etnik bölücülük kaybetti;
   milli birlik ve milli bayrak kazandı!
• Mısır’da Emperyalizm işbirlikçiliği ve gericilik kaybetti;
   Arap halklarının milli demokratik devrimlerinin simgesi olan Nasır kazandı!
• ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi kaybetti;
   Ortadoğu halklarının bağımsızlık ve birlik arzusu kazandı!
• Mısır’da yalnızca Mısır değil, Suriye, Türkiye, Irak, İran ve tüm bölge ülkeleri ve halkları tarihi bir zafer kazandı!


MURSİ GİTTİ, SIRA ERDOĞAN VE GÜL’DE


Mısır halkı, Mursi’den muhteşem bir halk ayaklanmasıyla kurtuldu.
Şimdi sırada BOP Eşbaşkanlığı görevlileri Erdoğan ve Gül var!

Türk Milleti, kardeş Mısır halkını kesinlikle yalnız bırakmayacaktır.

Ayağa Kalkan Türk Milleti, Çok yakında BOP Eşbaşkanlığını yıkıp, Milli Hükümetini kuracak, 150 yıllık devrim tarihini yeni zaferlerle taçlandıracaktır.

https://aliserdarbolat.blogspot.com/2013/07/diktator-mursi-devrildi-sra-tayyip-ve.html

***

23 Aralık 2019 Pazartesi

Balyoz Savcılarına Balyoz.,

Balyoz Savcılarına Balyoz.,

Microsoft'tan Balyoz savcılarına balyoz.,

Ali Serdar Bolat    
16 Nisan 2013

Balyoz Davası kararının Yargıtay'da ele alınma süreci devam ederken, yazılım şirketi Microsoft'tan bir yazı geldi.
Yazının gelme macerası şöyle:

Avukat Haluk Pekşen, Adalet Bakanlığı aleyhine açtığı tazminat davasında, sözde Balyoz belgelerinde kullanılmış olan Calibri yazı karakteri hakkında Mahkemeye 
başvuru yaptı.
Mahkeme bu başvuruyu kabul ederek, Microsoft şirketinden görüş istedi.
Microsoft, Mahkemeye gönderdiği yazıda şöyle diyor:

"Lugastegort tarafından tasarlanan Calibri yazı karakteri, ilk olarak, 2007 yılında satışa çıkan Windows Vista ve Ofis 2007 ürünlerimiz içine gömülü olarak piyasaya 
sunulmuştur."

Gelelim sözde Balyoz belgelerine.

Savcıların iddiasına göre, bu belgeler 2003 yılında yazılmış.
Avukatlar "Nasıl oluyor da 2003 yılında yazılmış olan belgelerde 2007 yılında piyasaya çıkmış olan Calibri karakteri kullanılıyor. Olmaz böyle şey. Demek ki bu belgeler 2007 yılından sonra tertipçiler tarafından üretilmiş" deyince Savcılar ve Mahkeme anında kıvırıp şöyle dediler:
"Evet, 2003 yılında yazılmış ama 2007 yılında güncellenmiş, güncellenirken de yeni Calibri karakteri kullanılmış"

Yani, Mahkeme, 2003 tarihli belgeler üzerinde 2007 yılında değişiklik yapıldığını iddia ediyor. Neye dayanarak? Ortada bir delil yok. Mahkeme "Böyle olmuş olabilir" diye yorum yapıyor. Yani belgelerin doğru olduğuna ve 2003 yılında darbeciler tarafından hazırlandıklarına iman etmiş. 

Mahkemenin bu iddiası, TÜBİTAK raporu ile yerle bir oldu.
TÜBİTAK raporu aynen şöyle diyor:

"Bu belgelere düzenlendikleri 2003 tarihinden sonra hiçbir ekleme yapılmamış"

Bildiğiniz gibi TÜBİTAK eskiden bağımsız bir kuruluş iken, AKP döneminde yönetimine yandaşlar doldurularak AKP'nin yan kuruluşu haline getirilmiş olan bir kuruluş. Yani bu raporu Ergenekoncular değil, AKP yandaşları yazıyor.

Şimdi, Microsoft'un yazısı ile TÜBİTAK raporunu yan yana koyarak konuyu inceleyelim:
Eğer 2003 yılından sonra bu belgelere hiçbir ekleme yapılmamışsa, 2007 yılında piyasaya çıkmış olan Calibri karakterleri bu belgelerde nasıl kullanılmış olabilir?

Bu soruya yardımcı olacak bir soru soralım:
TÜBİTAK, neye dayanarak bu belgelerin 2003 yılında düzenlenmiş olduğunu söylüyor?

El cevab: Yazının düzenlenme tarihini gösteren üst verilere bakarak.

Peki, üst veriler değiştirilebilir mi? Elbette.
Yani, şöyle olmuş:

Tertipçiler, 2007 yılında oturmuşlar, sahte Balyoz belgelerini hazırlamışlar. Hazırlarken de, çok hoşlarına giden Calibri karakterlerini kullanmışlar. 
Belgenin üst verisinde oluşan 2007 tarihini de 2003 olarak değiştirmişler ki, bu belgeyi inceleyenler 2003 tarihinde düzenlenmiş olduğunu sansınlar.
Ancak, bilmiyorlardı ki, Calibri karakterleri 2003 yılında yoktu.

Agata Kristi ne diyordu: "Kusursuz cinayet yoktur".,

Buna bir ek de biz yapıyoruz: "Kusursuz sahte belge yoktur"

Şimdi diyeceksiniz ki, gerçek anlaşıldığına göre, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıları derhal Balyoz sanıklarının tahliyesine karar vermeli.
Çok beklersiniz. O sizin dediğiniz şey, bağımsız mahkemelerin olduğu demokrasilerde olur.
Tayyip Erdoğanların kurduğu ileri demokrasilerde bu gibi önemsiz şeylerin mahkeme kararlarını etkilemesi söz konusu değildir.

Bundan dolayı, Yargıtay Başsavcılığı'na başvuruda bulunacaklarını açıklayan Avukat Pekşen " Umutlu değiliz " diyor.

***

16 Mart 2019 Cumartesi

Suriye'de CHP - PKK buluşması. YPG Bizim için Terör Örgütü değildir


Suriye'de CHP - PKK buluşması. YPG  Bizim için Terör Örgütü değildir



Ali Serdar Bolat        

4 Ağustos 2015

CHP Gençlik Kolları'ndan bir heyet, PKK'nın Türkiye sınırındaki Suriye topraklarını işgal ederek kurduğu üç kantondan biri olan Kobani Kantonu'na gitti.

Kobani Kantonu denilen şey bir PKK devletçiği. Buradaki en büyük yerleşim yeri olan Ayn El-Arab kentine de Kobani diyorlar.

PKK'nın Suriye kolu olan PYD, sözde kantonu buradan yönetiyor. Kobani Özerk Yönetimi adını verdikleri sözde PKK devletçiğinin sözde Başbakanı Enver Müslim kantonu buradan idare ediyor.


PYD'nin Başkanı Salih Müslim de burada bulunuyor.


CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı İrfan İnanç Yıldız, PKK Devletçiğinin sözde Başbakanı Enver Müslim ile yaklaşık 2 saat görüştü.

Yıldız, PYD'yi (yani PKK'yı) övdü. "PYD, Ayn El-Arab'da verilen mücadelenin simgesidir" dedi. Oraya çocuklara ve şehrin yeniden inşasına yardım için geçtiklerini söyledi. Oyuncak edebiyatı yaptı.

Yıldız, Enver Müslim'den "Kanton Başbakanı Sayın Enver Müslim" diye söz etti. Bu, PKK'nın kurduğu sözde devletçiği tanımak demektir. Bu, "Sayın Abdullah Öcalan" demektir. CHP'nin geldiği nokta işte bu.

Tıklayınız:




Enver Müslim de CHP ile iyi ilişkiler geliştirmek istediklerini söyledi.

CHP eski Milletvekili Şahin Mengü, Suriye'nin kuzeyinde bir Kürt oluşumunun hem Türkiye'nin, hem de CHP'nin kırmızı çizgilerine aykırı olduğunu söyledi. Ama dinleyen kim?

Amerikancı, NATO'cu, Avrupa Birlikçi, sosyaldemokrat, Kürt açılımcısı, PKK ve HDP sevdalısı Y-CHP yönetimi, CHP üyesi Atatürkçüleri hızla Apokürtçü haline dönüştürmektedir.

Tıklayınız:
PKK ve CHP, Amerika'da buluşup YPG'ye (PKK'nın Suriye'de kurduğu sözde orduya) destek istediler.


Bakınız:
PKK talepleri CHP programı oldu




Dersimli Kemal: "YPG terör örgütü değil" buyurmuştu. Bu, "PKK terör örgütü değil" demektir.

Tıklayınız:
Kılıçdaroğlu: "YPG terör örgütü değil, vatanını kurtarmak için örgütlenmiş bir oluşum"






"ABD ile birlik olma, Türkiye ile savaşma" demek için Öcalan ile görüşme yapan Doğu Perinçek'e alçakça "Çiçek verdi" diye saldıranlar, CHP'nin PKK'ya verdiği bu açık destek karşısında üç maymunu oynadılar, oynamaya devam ediyorlar, ve devam edeceklerdir.

Türkiye, Vicdansızlar Cennetine dönüşmüştür.

Arşiv:

CHP Gençliği Kobani yolunda



****

                                        

20 Kasım 2018 Salı

Suriyede CHP - PKK buluşması

Suriyede CHP - PKK buluşması



Ali Serdar Bolat        
4 Ağustos 2015




CHP Gençlik Kolları'ndan bir heyet, PKK'nın Türkiye sınırındaki Suriye topraklarını işgal ederek kurduğu üç kantondan biri olan Kobani Kantonu'na gitti.

Kobani Kantonu denilen şey bir PKK devletçiği. Buradaki en büyük yerleşim yeri olan Ayn El-Arab kentine de Kobani diyorlar.

PKK'nın Suriye kolu olan PYD, sözde kantonu buradan yönetiyor. Kobani Özerk Yönetimi adını verdikleri sözde PKK devletçiğinin sözde Başbakanı Enver Müslim kantonu buradan idare ediyor.



PYD'nin Başkanı Salih Müslim de burada bulunuyor.

CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı İrfan İnanç Yıldız, PKK devletçiğinin sözde Başbakanı Enver Müslim ile yaklaşık 2 saat görüştü.

Yıldız, PYD'yi (yani PKK'yı) övdü. "PYD, Ayn El-Arab'da verilen mücadelenin simgesidir" dedi. Oraya çocuklara ve şehrin yeniden inşasına yardım için geçtiklerini söyledi. Oyuncak edebiyatı yaptı.



Yıldız, Enver Müslim'den "Kanton Başbakanı Sayın Enver Müslim" diye söz etti. Bu, PKK'nın kurduğu sözde devletçiği tanımak demektir. Bu, " Sayın Abdullah Öcalan" demektir. CHP'nin geldiği nokta işte bu.

Tıklayınız:

http://www.dailymotion.com/video/x308cwi_chp-pkk-pyd-bulusmasi_news

http://www.ulusalkanal.com.tr/gundem/chp-pkkpyd-bulusmasi-h70301.html

Enver Müslim de CHP ile iyi ilişkiler geliştirmek istediklerini söyledi.

++++++++++



CHP eski Milletvekili Şahin Mengü, Suriye'nin kuzeyinde bir Kürt oluşumunun hem Türkiye'nin, hem de CHP'nin kırmızı çizgilerine aykırı olduğunu söyledi. Ama dinleyen kim?


Amerikancı, NATO'cu, Avrupa Birlikçi, sosyaldemokrat, Kürt açılımcısı, PKK ve HDP sevdalısı Y-CHP yönetimi, CHP üyesi Atatürkçüleri hızla Apokürtçü haline dönüştürmektedir.

Tıklayınız:
PKK ve CHP, Amerika'da buluşup YPG'ye (PKK'nın Suriye'de kurduğu sözde orduya) destek istediler.
http://www.ulusalkanal.com.tr/gundem/chp-ve-pkk-abdde-bulustu-ypgye-yardim-istediler-h37680.html



Bakınız:
PKK talepleri CHP programı oldu
http://aliserdarbolat.blogspot.com.tr/2014/09/pkk-talepleri-chp-program-oldu.html

++++++++++

Dersimli Kemal: "YPG terör örgütü değil" buyurmuştu. Bu, "PKK terör örgütü değil" demektir.


Tıklayınız:
Kılıçdaroğlu: "YPG terör örgütü değil, vatanını kurtarmak için örgütlenmiş bir oluşum"
http://t24.com.tr/haber/kilicdaroglu-ypg-teror-orgutu-degil-vatanini-kurtarmak-icin-orgutlenmis-bir-olusum,274588


++++++++++

"ABD ile birlik olma, Türkiye ile savaşma" demek için Öcalan ile görüşme yapan Doğu Perinçek'e alçakça "Çiçek verdi" diye saldıranlar, CHP'nin PKK'ya verdiği bu açık destek karşısında üç maymunu oynadılar, oynamaya devam ediyorlar, ve devam edeceklerdir.
Türkiye, vicdansızlar cennetine dönüşmüştür.


++++++++++
Arşiv:




CHP Gençliği Kobani yolunda,

http://aliserdarbolat.blogspot.com.tr/2015/07/chp-gencligi-kobani-yolunda.html

***

24 Kasım 2017 Cuma

AKP Atatürkçülüğü dopingli 10 Kasım


AKP Atatürkçülüğü dopingli 10 Kasım


Ali Serdar Bolat       15 Kasım 2017

Sayın Cumhurbaşkanı'nın sözleriyle "Ruhu faşist, söylemi Marksist
marjinal çevreler"e mensup biri olduğum için çok tuhaf bir durum.

Büyük Reis, Atatürk'ü bizim gibilerin tekeline bırakmayacağını ilan etti.
Bırakmasın tabii, Anıtkabir'e otobüs kaldırsın. Alkışlıyoruz kendisini.

"N'oldu, iki ayyaş neyim diyordunuz", "Mozolenin önünde kazık gibi
dikilmemek Anayasa'ya aykırı mı diye kükrüyordunuz" gibi sözlerle
delikanlıyı bozmak bize yakışmaz. 

"12 Mart ve 12 Eylül generalleri bile kullandı, biz niye kullanmayalım,
hem askerlerin ve laikçilerin de hoşuna gider" diye düşündüler herhalde.

Ya da belki, "79 yıl sonra bile adamın prestiji yerli yerinde,arkasına 
sığınırsak küresel imajı düzeltiriz" demiş de olabilirler.

evrensel, 10 Kasım 2017

Bunlar önemli değil. Beni asıl şaşırtan, bazı solcuların bu 10 Kasım'ın
coşkun kitlelerini yadırgaması oldu. "Bu halka ne oldu birdenbire" diye
şaşırıp kaldılar. Bir sol gazete şöyle bir manşet attı mesela: "AKP Ata-
türkçülüğü dopingli 10 Kasım" Ne kadar zorlama bir manşet. 

Bazı neşeli solcular da Kemalizm'e "Dünyanın en tuhaf doktrini" dediler.
Evet, gerçekten tuhaf. Uçakta pilot anons yapıyor, herkes ayağa fırlayıp
selam duruyor; inşaat iskelesindeki işçi, köprüde arabasını süren adam,
trafik polisi, Şırnak'ta operasyon yapan asker, servisle işe giderken mi-
nibüsten fırlayan insanlar, her tarafını Atatürk resimleriyle donatmış emek-
li öğretmen, saat 9'u 5 geçe "esas duruş" gösteren bütün bir halk.

Gerçekten de tarihin hiç bir döneminde ve dünyanın hiç bir yerinde 
böyle bir şey görülmemiştir.

evrensel, 10 Kasım 2017

Peki, halkımız Kemal'in "mah cemali"nde ne buluyor?

Saldırı altında, krizin ve savaşın eşiğinde olan halklar, çevresinde topla-
nacakları, kendilerini onurlandıran, başarısıyla kıvanç duydukları bir ideale
bağlanmak isterler. Bu ideal aynen fırtınalı denizde yol gösteren bir pusula
ya da gökte parlayan kuzey yıldızı gibidir. Onu ararlar.

Halklar böyledir. Bütün halk efsaneleri, yok olma tehlikesi karşısında  
insanların yol gösteren bir iradenin peşinden giderek kurtuluşunu,
ışığa çıkışını anlatır. rkiye'de bu ışık Mustafa Kemal'dir.

Kemal'in "mah cemali"nin anlamı tam bağımsızlıktır, ulus-devlettir, laikliktir,
bilimsel ve laik eğitimdir, iktisadi ve toplumsal kalkınmadır, ilerlemedir,
güçlü olmaktır, onurlu olmaktır, adam olmaktır, çocukları korumaktır,
kadınları özgürleştirmektir.

Sosyalizme de buradan gidilir. Ümmetten sosyalizme gidiş yoktur. 
Bu ülkeyi Kemalizm öncesinin karanlığına döndürmeye hiç kimsenin 
gücü yetmeyecektir.

Yazının tamamı için bakınız:
Yavuz AloganHoş gelişler ola!, Aydınlık,14 Kasım 2017

 
evrensel, 10 Kasım 2017

17 Mart 2017 Cuma

HOLLANDA MALI O KALEMLER İLE İMZALARI SİZ ATMADINIZMI.?






HOLLANDA MALI O KALEMLER İLE İMZALARI SİZ ATMADINIZ  MI.?






16 Mart 2017 Perşembe


Hollanda malı dolmakalemle o imzaları siz attınız 
Bu fotoğrafı anımsadınız mı? 




29 Ekim 2004, Conservatori Sarayı, Roma, İtalya 

Masada oturanlar:
Başbakan Tayyip Erdoğan (solda), Dışişleri Bakanı Abdullah Gül (sağda)

Arkalarında Haçlı Seferleri'ni başlatan Türk ve Müslüman düşmanı 
Papa Onuncu İnnocente'nin dev heykeli durmakta.


Masa başında oturan Türkiye'nin ilk Müslüman Başbakanı ve Dışişleri Bakanı
Türkiye'yi Hıristiyan AB'ye köle yapan AB Anayasa Taslağı'nı imzalıyorlar.

Hem de 29 Ekim günü, yani Türkiye'nin bağımsızlık gününde.
"Ne lazım bize bağımsızlık? İstemezük bağımsızlık"
Hem de imzayı hangi kalemle atıyorlar, bir bilseniz.
Hollanda'nın bu anlamlı (!) gün için ürettiği ve imzacılara hediye ettiği
dolmakalemlerle... Yani "Faşist" diye suçladıkları ülkenin kalemi ile... 

http://www.yenicaggazetesi.com.tr/o-dolma-kalemleri-hollandaya-iade-edecek-misiniz-42025yy.htm

********** 

17 Aralık 2004, Kızılay Meydanı. Gündüz vakti Havai Fişekler 




Tayyip Bey AB'nin Başkenti Brüksel'den dönüyor.
"Artık AB üyesi olduk ve AB'ye vizesiz gireceğiz." müjdesi ile geliyor.
Kızılay'da hazırlanan muhteşem platforma çıkıyor, diyor ki:

"Aydınlık yarınların çağdaş Türkiye'si için çıktığımız yolda hamdolsun dün AB
müzakere süreci ile ilgili 3 Ekim tarihini almış bulunuyoruz. Hayırlı olsun.
1963'den bugüne birçok liderin AB yolunda mücadelesi oldu. Aşama aşama 
bir yerlere gelindi. Hepsine teşekkür ediyorum."

"Türkiye çağdaş ülkeler arasındaki yerini almaya başlamıştır."

Ve "Türk Milleti"nin ortadan kaldırılacağı, yerine " Türkiye Milleti " adında dünya-
da eşi benzeri olmayan bir ucube millet tanımı konulacağı müjdesini verdi.



HAMDOLSUN ALDIK ( Mesajı )

http://arsiv.sabah.com.tr/2004/12/19/siy101.html 

http://mulkiyehaber.net/abye-vizesiz-seyahat-ya-da-gunduz-vakti-havai-fisekler/ 

********** 


Hollanda'daki Soydaşlarımız Çok iyi Konumdalar

Tıklayın,izleyin:

http://odatv.com/vid_video.php?id=8EDEB 

"NATO müttefikimiz olan Hollanda ile birlikte çeşitli kurumlarda işbirliği halinde-
yiz. Hollanda'nın oradaki soydaşlarımıza bakışı çok farklı. Gerek siyasi noktada
aldıkları temsil yetkisi ile çok iyi konumdalar, gerekse orada demokratik anlam-
da kendilerine verilen yetkiler noktasında, hak ve özgürlükler noktasında iyi
bir konumdalar. Dostum Rutte..."

***


O zamanki dostu Rutte bugün oldu düşman. (Esad'ın Esed olması gibi)
O zamanki demokrat Hollanda bugün oldu faşist.
O gün "vizesiz gireceksiniz" diye halka sözde müjde veriyorlardı, bugün
kendileri diplomatik pasaportla giremiyorlar.

***

Halkımıza şu doğruları asla söylemediler:
NATO bizim değil, Barzani'nin ve PKK'nın müttefiki idi.
AB'ye asla tam üye olamayacaktık.
AB bizi tam üye yapmak için değil, sömürmek ve bölmek için aday üye yapmıştı
Bu aklı AB'ye veren Amerika idi.
Amerika'nın hedefi Büyük Kürdistan kurmaktı.

Bu doğruları söyleyenleri de FETÖ ile birlik olup Silivri'ye kapattılar.




***
Partilerinin programına hangi maddeleri koymuşlardı ki medeniyet denen tek
dişi kalmış canavarın, emperyalizmin hışmına uğrayıp Silivri'ye kapatılmışlardı:

İşte o maddelerden biri:

Milli Hükumet Programı Aralık 2006 Madde 3

http://vatanpartisi.org.tr/genel-merkez/temel-belgeler/milli-hukumet-programi-4126 

3. ABD Denetimine ve AB Aday Üyeliğine Son 
Türkiye’yi Avrupa Kapısı’na bağlayan, millî devletimizi ve Atatürk 
Devrimi’ni tasfiye eden AB aday üyelik sürecine son verilecektir. 
AB Aday Üyelik Protokolü, Katılım Ortaklığı Belgesi, Müzakere 
Çerçeve Belgesi gibi yeni Sevr antlaşmaları feshedilecek ve 
Türkiye, Avrupa Gümrük Birliği’nden çekilecektir. 

***


Bu durumda Tayyip Bey hiç bir işe yaramayan, Türkiye'nin devlet terbiyesi
ve Türk insanının nezaketi ile bağdaşmayan hakaret sözcüklerini bir kenara
bırakarak emperyalist Avrupa Birliği'ne karşı etkili bir eylem yapabilecek
midir? Örneğin AB aday üyeliği sürecimize son verme kararı alabilecek
midir? Alamıyorsa, o bağırtı çağırtılar van minıt süreci gibi foslayıp gidecektir.

Eğer "Yapacağım, AB'ye aday üyelik sürecimizi sonlandıracağım" diyorsa,
sonuna kadar kendisinin yanında olacağız. PKK'nın hendeklere gömülme-
sinde, Fırat Kalkanı'nda, FETÖ ile mücadelede, Rusya ve İran ile dostlukta,
Şangay Örgütü'ne yönelmede yanında olduğumuz gibi.

Cesaret... 

***
Arşiv:
Zalim Hollanda polisinin Türklere saldırıları 15 Mart 2016

http://aliserdarbolat.blogspot.com.tr/2017/03/zalim-hollanda-polisinin-turklere.html 


Önce iğneyi kendine, sonra çuvaldızı Almanya'ya, Hollanda'ya 15 Mart 2017

http://aliserdarbolat.blogspot.com.tr/2017/03/once-igneyi-kendine-sonra-cuvaldz.html 

Yurt dışında seçim ve referandum konuşması yasalara aykırı 14 Mart 2017

http://aliserdarbolat.blogspot.com.tr/2017/03/yurt-dsnda-secim-ve-referandum-konusmas.html 





http://aliserdarbolat.blogspot.com.tr/2017/03/hollanda-mal-dolmakalemle-o-imzalar-siz.html