AKP Atatürkçülüğü dopingli 10 Kasım
Ali Serdar Bolat 15 Kasım 2017
Sayın Cumhurbaşkanı'nın sözleriyle "Ruhu faşist, söylemi Marksist
marjinal çevreler"e mensup biri olduğum için çok tuhaf bir durum.
Büyük Reis, Atatürk'ü bizim gibilerin tekeline bırakmayacağını ilan etti.
Bırakmasın tabii, Anıtkabir'e otobüs kaldırsın. Alkışlıyoruz kendisini.
"N'oldu, iki ayyaş neyim diyordunuz", "Mozolenin önünde kazık gibi
dikilmemek Anayasa'ya aykırı mı diye kükrüyordunuz" gibi sözlerle
delikanlıyı bozmak bize yakışmaz.
"12 Mart ve 12 Eylül generalleri bile kullandı, biz niye kullanmayalım,
hem askerlerin ve laikçilerin de hoşuna gider" diye düşündüler herhalde.
Ya da belki, "79 yıl sonra bile adamın prestiji yerli yerinde,arkasına
sığınırsak küresel imajı düzeltiriz" demiş de olabilirler.
evrensel, 10 Kasım 2017
Bunlar önemli değil. Beni asıl şaşırtan, bazı solcuların bu 10 Kasım'ın
coşkun kitlelerini yadırgaması oldu. "Bu halka ne oldu birdenbire" diye
şaşırıp kaldılar. Bir sol gazete şöyle bir manşet attı mesela: "AKP Ata-
türkçülüğü dopingli 10 Kasım" Ne kadar zorlama bir manşet.
Bazı neşeli solcular da Kemalizm'e "Dünyanın en tuhaf doktrini" dediler.
Evet, gerçekten tuhaf. Uçakta pilot anons yapıyor, herkes ayağa fırlayıp
selam duruyor; inşaat iskelesindeki işçi, köprüde arabasını süren adam,
trafik polisi, Şırnak'ta operasyon yapan asker, servisle işe giderken mi-
nibüsten fırlayan insanlar, her tarafını Atatürk resimleriyle donatmış emek-
li öğretmen, saat 9'u 5 geçe "esas duruş" gösteren bütün bir halk.
Gerçekten de tarihin hiç bir döneminde ve dünyanın hiç bir yerinde
böyle bir şey görülmemiştir.
evrensel, 10 Kasım 2017
Peki, halkımız Kemal'in "mah cemali"nde ne buluyor?
Saldırı altında, krizin ve savaşın eşiğinde olan halklar, çevresinde topla-
nacakları, kendilerini onurlandıran, başarısıyla kıvanç duydukları bir ideale
bağlanmak isterler. Bu ideal aynen fırtınalı denizde yol gösteren bir pusula
ya da gökte parlayan kuzey yıldızı gibidir. Onu ararlar.
Halklar böyledir. Bütün halk efsaneleri, yok olma tehlikesi karşısında
insanların yol gösteren bir iradenin peşinden giderek kurtuluşunu,
ışığa çıkışını anlatır. Türkiye'de bu ışık Mustafa Kemal'dir.
Kemal'in "mah cemali"nin anlamı tam bağımsızlıktır, ulus-devlettir, laikliktir,
bilimsel ve laik eğitimdir, iktisadi ve toplumsal kalkınmadır, ilerlemedir,
güçlü olmaktır, onurlu olmaktır, adam olmaktır, çocukları korumaktır,
kadınları özgürleştirmektir.
Sosyalizme de buradan gidilir. Ümmetten sosyalizme gidiş yoktur.
Bu ülkeyi Kemalizm öncesinin karanlığına döndürmeye hiç kimsenin
gücü yetmeyecektir.
Yazının tamamı için bakınız:
Yavuz Alogan, Hoş gelişler ola!, Aydınlık,14 Kasım 2017
evrensel, 10 Kasım 2017