Tayyip etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Tayyip etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

15 Nisan 2020 Çarşamba

MURSİ GİTTİ, SIRA ERDOĞAN VE GÜL’DE

MURSİ GİTTİ, SIRA ERDOĞAN VE GÜL’DE


Ali Serdar Bolat
4 Temmuz 2013

Diktatör Mursi devrildi, sıra Tayyip ve Gül'de
İşçi Partisi Genel Başkanvekili Hasan Basri Özbey, ayağa kalkarak Mursi'yi deviren Mısır halkına bir kutlama mesajı gönderdi:

MISIR HALK DEVRİMİNİ, TÜRK MİLLETİNİN HAZİRAN ATEŞİYLE SELAMLIYORUZ!

Mursi gitti, sıra BOP Eşbaşkanlığı görevlileri Tayyip Erdoğan ve Gül’de! 

Ayağa kalkan Mısır halkı, diktatör Mursi’yi devirdi.
Mısır Halk Devrimi’ni, Türk Milleti’nin “Haziran Ayaklanması”nın ateşiyle selamlıyoruz!
Mısır Halk Devrimi, başta Batı Asya olmak üzere emperyalizmle boğuşan dünyanın mazlum milletlerine güç ve moral vermiştir.

KAYBEDENLER VE KAZANANLAR

• Mısır’da Amerikan emperyalizmi kaybetti; Mısır halkı kazandı!• Mısır’da Ortaçağ kaybetti; laiklik ve çağdaşlık kazandı!
• Mısır’da dinsel, mezhepsel ve etnik bölücülük kaybetti;
   milli birlik ve milli bayrak kazandı!
• Mısır’da Emperyalizm işbirlikçiliği ve gericilik kaybetti;
   Arap halklarının milli demokratik devrimlerinin simgesi olan Nasır kazandı!
• ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi kaybetti;
   Ortadoğu halklarının bağımsızlık ve birlik arzusu kazandı!
• Mısır’da yalnızca Mısır değil, Suriye, Türkiye, Irak, İran ve tüm bölge ülkeleri ve halkları tarihi bir zafer kazandı!


MURSİ GİTTİ, SIRA ERDOĞAN VE GÜL’DE


Mısır halkı, Mursi’den muhteşem bir halk ayaklanmasıyla kurtuldu.
Şimdi sırada BOP Eşbaşkanlığı görevlileri Erdoğan ve Gül var!

Türk Milleti, kardeş Mısır halkını kesinlikle yalnız bırakmayacaktır.

Ayağa Kalkan Türk Milleti, Çok yakında BOP Eşbaşkanlığını yıkıp, Milli Hükümetini kuracak, 150 yıllık devrim tarihini yeni zaferlerle taçlandıracaktır.

https://aliserdarbolat.blogspot.com/2013/07/diktator-mursi-devrildi-sra-tayyip-ve.html

***

27 Mart 2020 Cuma

Tayyip’i Saran Çember daralıyor!..

Tayyip’i Saran Çember daralıyor!..



Mehmet Türker.,
21 OCAK 2014

“Sağlam İrade” En küçük ilçe, en küçük beldeye kadar Türkiye’nin her yerindeki devasa panolarda yukarıdaki bu yazı ve Tayyip’in yakışıklı resmi var!..
Görüntü soğuk savaş dönemindeki Demirperde ülkelerindeki gibi!..

Tek adam!..

Mutlak hakim!..
Her yerde gözü kulağı olan lider!..
Demir yumruklu!..
Müthiş bir istihbarat ağı!..
Özel istihbarat örgütleri!..
Özel operasyon timleri!..
O devasa panolar, bunları hatırlatıyor, insan görünce titremeden edemiyor!..

* * *
“Sağlam İrade”nin iradesi önceki gün yine sahnedeydi!..

Suriye istikametinde yol alan 7 TIR, MİT kalkanına sarılarak buharlaştırıl dı!..
Önce 3 TIR Adana, Ceyhan gişelerinde durduruldu, Jandarma arama yaptı…
3 TIR’ dan 2’si Adana merkeze doğru yola çıkarıldı fakat merkeze 20 km. kala durduruldu!..

Bir yetkili (?) “Bu devlet sırrıdır” diyerek gazetecilerin çekimlerini engelledi, daha sonra muhabirler gözaltına alındı ve polis görüntülerin olduğu hafıza kartlarını aldı…
İki saat sonra başka 2 TIR durduruldu, sonra serbest bırakıldı!..

İçinde silah ve mühimmat bulunduğu ileri sürülen 4 TIR’dan başka 3 TIR’ın daha olduğu, ancak bunlarda arama yapılamadığı bildirildi!..
* * *
Adana Valiliği olaydan sonra, “3 TIR’da savcılığın talimatıyla yapılan kontrollerde MİT’in rutin görevlerini ifa eden personelin bulunduğu anlaşılmıştır” diye açıklama yaptı!.. Demek TIR’lar, MİT ajanlarıyla yüklüymüş!..

AKP Genel Başkan Yardımcısı ve parti sözcüsü Hüseyin Çelik ise, “Bu haddini bilmezliktir. Savcı kim adına hareket ediyor? Bu arkadaş cemaat mensubu mudur?” dedi!..

İyi ki “ Savcı Haşhaşi’dir” demedi!..

* * *

Sevgili Okurlar,

İş iyice Endazesinden çıktı!..

Silah ve mühimmat yüklü TIR’ların MİT’in refakatinde Suriye’ye rejim karşıtlarına gönderildiği iddiaları ayyuka çıkmış, bunun “MİT’in rutin görevi” olduğu belirtiliyor, iktidar partisi sözcüsü ihbar üzerine TIR’ları durduran savcıları “haddini bilmezlikle”, eski ortakları cemaatin “adamı” olmakla suçluyor!..

Özgür Suriye Ordusu askerleri şeriatçı kan içici terör örgütü El Kaide’nin vahşetinden kurtulmak için silahlarıyla Türkiye’ye sığınırken bu TIR’lar nereye gidiyor?..

Orada El Kaide’den başka güç yok ki!..

* * *
Tayyip’in etrafındaki çember daralıyor!..

Suriye Dışişleri Bakanı, Tayyip’i terörü destekleme suçundan Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne şikayet edeceklerini bildirdi!..

Birleşmiş Milletler Türkiye’yi sürekli uyarıyor!..

Biz “Bunları yargılamaya bir Yüce Divan yetmeyecek” derken, şimdi terörü desteklemekten Uluslar arası Ceza Mahkemesi’ nin yolu açılıyor!..

Bir şey değil, Uluslararası Ceza Mahkemesi ’nin hakkında yakalama kararı verdiği ve bunların çok samimi dostları olan Sudan’ın darbeci-soykırımcı Devlet Başkanı Ömer Beşir’in durumuna düşecekler!..

* * *
Bu arada, bir Alman gazetecinin “Türkiye’de zor bir durum var, istihbaratınız Tayyip Erdoğan’ın faaliyetlerini merak ediyordur” sorusuna ABD Başkanı Obama şu cevabı veriyor:

“Bizim istihbaratımız dünyadaki her ülkenin niyetleriyle ilgilenmeyi sürdürecek. New York Times veya Der Spiegel’de okuyacağımız şeylerle sınırlı kalmak isteseydiniz istihbarat birimlerine ihtiyaç duyulmazdı”

Yani, ABD istihbaratı da bizim Tayyip’i izliyor, dinliyor!..
Çember daralıyor!..
“Sağlam İrade” uzatmaları oynuyor!..

Ekonomi Batakta!..

Geçen yazımda ekonomiden fazla anlamadığımı yazmıştım, ama o kadar da değil!..

Dolar 2.25’e, Euro 3.046’ya fırlayınca bu işi hiç bilmeyenler bile “eyvah” der!..
Hep tekrarlarım, bunlar liradan 6 sıfır atınca medyadaki ibişleri çığlık atmaya başlamışlardı:

“1 Dolar, 1 lira olacak”

Nah oldu!..

Merkez Bankası faizleri yükseltmezse Türk Lirası dibe vuracak!..
Faizler artarsa da seyreyle gümbürtüyü…

* * *
Önceki Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’den veto yiyip kenarda kalan, Abdullah Gül gelince de Merkez Bankası Başkanı yapılan Erdem Başçı 1.5 ay önce ne diyordu?..

“Türk Lirası’ nın değerini aslanlar gibi koruyacağız”
Aslan, şimdi süt dökmüş kediye döndü!..
Büyük öngörüsüyle “Dolar yıl sonunda 1.92 olur” derken 2.25 oldu Merkez Bankası Başkanı iflas etti!..
Ama sadece o değil, piyasada da iflaslar başlayacak!..
Tayyip sucukçu muhasebeciliğinden Türkiye ekonomisini idare etmeye başladığından beri Türkiye cambaz ipinde gidiyor, krizler delip de geçiyor!..


***

6 Ekim 2019 Pazar

Bunca Çelişkiden sonra., Gelde inan., Gelde Terör bitti de.!!!


 Tayyip Erdoğan, TRT'de katıldığı bir programda itiraf etti:


Açılım suçlarını itiraf eden Tayyip "Devam edebiliriz" dedi.,


"Süreçte bazı şeylere göz yumduk"
"Açılım Süreci'nde Valilere "Operasyon yapmayın" talimatı verdik."

"Çözüm Süreci içerisinde Valilerimiz kendilerine verdiğimiz talimatlar gereği ciddi manada bu terör örgütlerine karşı şu andaki operasyonlara girmiyorlardı. Belki kendilerin çeki düzen verirler, belki bu şekilde devam etmezler, ama maalesef kendilerine çeki düzen vermediler"



Aydınlık, 17 Eylül 2015

+++++++++++

Verdiler, çeki düzen verdiler, sayenizde silahlandılar, bombaları yığdılar, sözde polis örgütleri, sözde mahkemeler kurdular, yolları kesip kimlik kontrolü yaptılar, ceza kestiler, vergi topladılar, hepsinden haberinizin olduğu Oslo görüşme kayıtları ortalığa dökülünce apaçık anlaşıldı.

Çözüm Süreci ABD denetiminde AKP - PKK ortaklığı tarafından yürütülen kanlı bir iç savaşa hazırlık süreci idi. Defalarca yazdık, söyledik. Ne PKK kuyrukçusu sözde solculara anlatabildik, ne de CHP'ye.

+++++++++++

TSK'nın inisiyatif almasını önleyemeyen, durduramadıkları terörle mücadele sürecinden oy hesabı ile faydalanmayı düşünen Tayyip, bir yandan da Açılım'a geri dönmenin hesaplarını yapmakta olduğunu aynı TV konuşmasında itiraf etti:

"Olumlu gelişmeleri yakaladığımız zaman (Çözüm Süreci) kaldığı yerden niye devam etmesin. Buna mani bir hal yok ama bütünüyle bu süreç maalesef bölücü terör örgütünü arkasına almış olan Parlamento'daki siyasi parti tarafından baltalandı, parçalandı."

+++++++++++

Şimdi yurtsever muhalefete düşen görev:
-- Açılım'ın buzdolabından çıkarılarak yerin dibine gömülmesi için,
-- PKK ile müzakerelere bir daha başlanmaması için,
-- PKK'ya yeni bir ateşkesten faydalanarak yeniden güç toplama fırsatı verilmemesi için,
-- TSK'nın ve Emniyet Güçlerinin başlatmış olduğu terörle mücadelenin ara verilmeden sonuna kadar devam ettirilmesi için
ne gerekiyorsa yapmaktır.

Bu mücadelenin başarıya ulaşabilmesi için gereken önlemleri tespit edip açıklamak ve uygulanmasına çalışmaktır.
-- GES'in TSK'ya geri verilmesi,
-- EMASYA Prokolü'nün yeniden işletilmesi,
-- Gereken bölgelerde sıkıyönetim ilan edilmesi
-- Bölücülerin Meclis'ten ve Belediyelerden atılması
-- HDP ve DBP'ye kapatma davası açılması
ve benzer önlemler paketi hazırlayarak kamuoyuna açıklamaktır.

Tayyip'in ve AKP'nin başlatılmış olan mücadeleyi savsaklamasına, yeniden müzakere sürecine dönülmesi manevralarına başvurmasına engel olmak için ne gerekiyorsa yapmaktır.

Muhalefet, terörle mücadelenin önderliğini ele almalıdır. "Saray Savaşı", "Niçin ölüyoruz", "Savaş değil barış" yaygaralarına en başından beri kulağını tıkamış olan Vatan Partisi bu yolda ilk adımı atmıştır.

17 Eylül Ankara Mitingi, terörle mücadeleye desteğin çığ gibi büyüdüğünü göstermiştir.
Açılım ve müzakere süreci buzdolabından çıkarılsın, yerin dibine gömülsün. Terörle müzakere edilmez, mücadele edilir.

+++++++++++
arşiv:
Açılım buzdolabına değil, yerin dibine...
+++++++++++

Bunca Çelişkiden sonra., Gelde inan., Gelde Terör bitti de.!!!

***

9 Mart 2017 Perşembe

Tayyip, Cemaat'i Yenerse bunlar olur!



Tayyip, Cemaat'i Yenerse bunlar olur!


Sabahattin Önkibar


Cemaat gerçek bir örgüt, üstelik poliste elemanları olduğu için silahlı.
Devletin ciğerine oturan kanserli bir ur.

Bu tartışılamaz...

Ancak Tayyip'le Cemaat arasındaki kavgada Tayyip'in yanında saf tutmak büyük gaflettir.

Niçin mi?

Tayyip, Cemaat'e diz çöktürürse onu artık Allah'dan başka kimse durduramaz da ondan!..

Söyleyin Cemaat gibi milyar dolarları, milyon satan gazeteleri, çok izlenen televizyon kanalları, yüzlerce yargıcı, polis müdürü, onlarca valisi ve üst düzey bürokratı olan bir örgüte boyun eğdirecek Tayyip Erdoğan'a bundan böyle kim zerrecik olsun itiraz edebilir?

Cemaat'in yenildiği gün Türkiye Cumhuriyeti'nin adı fiilen Tayyiban Cumhuriyeti olacak!

Dolayısı ile bu kavganın galibi değil, mağlupları olmalı yani ikisi de yenilmelidir.
Doğrudur, Türkiye'nin bekası bağlamında asıl büyük tehdit cemaattir.
Ancak yakın tehdit de Tayyip Erdoğan'dır.

Fethullah Grubu cemaat de, Tayyip Erdoğan Grubu cemaat değil mi?
İmam Hatip dayanışması örgütsel bir tavır değil mi?
Oyuna ve gaza gelmek yok, ikisi ile de mücadeleye devam!
Çete'ye karşı kurulan Tayyip timi!

AKP'nin 320 küsür mebusu var ama Tayyip Erdoğan, Efkan Ala'yı İçişleri Bakanı yaptı niye acaba?

AKP'de bu soruyu soracak bir yürek yok, o zaman ben soruyorum niye?
Niyesi şudur:

Belli ki Tayyip Erdoğan, Efkan Ala'ya o vekillerin tamamından daha fazla güveniyor. Öyle olmasa müsteşarını bakan yapmazdı.
Peki bunun siyasi okuması mı?

Efkan Ala'nın kurulmaya çalışılan operasyon timine komutanlık edeceğidir.
Nitekim bütün kritik merkezlere onun yakın çevresinden atamalar yapılıyor.
Kabinedeki değişikliğe bakın, tamamı Tayyip Erdoğan'ın ağzına bakan isimler.
Sanki Bakanlar Kurulu değil de Fedailer mangası!

İkinci Operasyona ne oldu?

Savcı operasyon için hatırlayın sarı zarfları Emniyet'e göndermiş lakin Emniyet bu emri çiğneyerek yargıya meydan okumuştu.
Aradan günler değil haftalar geçti tık yok.
Evet İstanbul'daki ikinci operasyondan söz ediyoruz.
Tayyip bu operasyonu unutturmak için örgüt ve çete mavraları yapıyor ama ortada bir cenaze yani kararı alınıp uygulanmayan bir yargı hükmü var.
Bu soruşturmaya getirilen savcılar bilsinler, bunun bir sorumluluğu var.
Aynı şekilde Başsavcı Çolakkadı bunun altından kalkamaz.
Göz göre göre delil karartılıyor, umursayan yok.
Ama Bilal'i nasıl ifadeye çağıralım demesinler.
Bu ülkede hiç kimsenin suç işleme özgürlüğü yoktur. Bilal eğer suçlu ise o da bedel öder. Değilse de aklanır..

Çolakkadı göreve..

El Kadı ile Bilal'i İsrail mi buluşturdu?
Hangi taşı kaldırsan Bilal Erdoğan çıkıyor.
Dün sanal medyada bir fotoğraf, Bilal terörist Yasin El Kadı ile aynı masada!
Bu çocuğun böyle bir adamla ne işi olur?
Yoksa bu da mı İsrail tezgahı?
İki ismi AKP'ye komplo kurmak için İsrail mi buluşturdu acaba?
Keza pek çok yolsuzluk iddiasınının merkesinde yine Bilal var.
Var ama ifadesi bile alınamıyor.
Urfa Belediyesi bile çok zenginmiş gibi servet değerindeki arsasını Bilal'in vakfına bağışladı.

Peki Bilal'in soyadı Erdoğan olmasa Fakıbaba yapar mıydı bunu?

Elektrikçi Guvernör niye istifa etmiyor?

Adam ekonomist falan değil, elektrikçi.
ODTÜ'nun elektrik-elektronik bölümünden mezun ama bizden denilip Türkiye gibi bir ülkenin Merkez Bankasına Guvernör yapıldı.
Yapılınca da sadece kendini değil kurumunu rezil etti.
Çıktı ortaya Aralık sonunda dolar 1.920'nin altında olacak dedi.
Peki ne mi oldu?
Dolar dün 2.200'ye dayandı.
Böyle bir tabloda bu adamın hemen istifa etmesi gerekmiyor mu?
Öyle ya onun sözüne inanıp ithalat yapanlar sefilleri oynuyor.
Aynı şekilde dövizle işi olanlar o devlet taahhüdüne inananıp büyük zararlara uğradı.
Ben CHP ile MHP'nin yerinde olsam Merkez Bankasının kapısına dayanır, eylem yapardım.

***


26 Kasım 2016 Cumartesi

Türkiye 12 Yılda Nereden Nereye Geldi...



Türkiye 12 Yılda Nereden Nereye Geldi...




Tayyip Erdoğan sık sık nereden nereye der ya, bugün size Türkiye’nin 12 yılda nereden nereye geldiğini başlıklar halinde sunmaya çalışacağım.
1) 12 yıl önce Türkiye’nin ülke borcu 218 milyar dolardı, bugün Türkiye’nin ülke borcu 715 milyar dolar.
2) 12 yıl önce bankalar, limanlar, büyük sanayi kuruluşları, Telekomünikasyon milli İdi; bugün tamamına yakını yabancı sermayenin elinde.
3) 12 yıl önce PKK tükenmiş terör örgütüydü, bugün PKK mütareke şartlarını dayatan meşru taraf kimliğinde.
4) 12 yıl önce APO katildi, bugün kahraman!
5) 12 yıl önce Türk Silahlı Kuvvetleri dünyanın en prestiji orduların başındaydı, bugün TSK kendini bile korumaktan aciz durumda.
6) 12 yıl önce MİT devletin istihbarat kurumuydu, bugün MİT Tayyip Erdoğan’ın özel örgütü imajında.
7) 12 yıl önce Türkiye’de bağımsız bir yargı kurumu vardı, bugün bizzat Başbakan’ın beyanı ile yargımız haşhaşi örgütün işgali altında.
8) 12 yıl önce Türkiye, bölgesinin en itibarlı ülkesiydi; bugün Türkiye Kıbrıslı Rumların ve IŞİD’li soytarıların bile takmadığı şamar oğlanı hüviyetinde.
9) 12 yıl önce hırsızlar mahkemede yargılanırdı, bugün iktidarın hırsızları sandık sonuçlarını mahkeme hükmü sayıyor.
10) 12 yıl önce iktidarın hırsızlığını sorgulayan savcılar eller üstündeydi, bugün o tür savcılar tehdit altında.
11) 12 yıl önce medya bağımsızdı, bugün bir kısım medya iktidarın köpekliğini yapıyor.
12) 12 yıl önce Türkiye’nin Kerkük diye bir davası ve kırmızı çizgisi vardı, bugün Kerkük “Kürdistan”ın parçası.
13) 12 yıl önce Barzani aşiret reisiydi, bugün Barzani AKP sayesinde devlet başkanı.
14) 12 yıl önce halk borçsuzdu, bugün bütün ahalinin her şeyi ipotekli.
15) 12 yıl önce Camiler Allahın Eviydi, bugün camiler adeta AKP’nin örgüt evleri.
16) 12 yıl önce İmam Hatipler meslek lisesiydi, bugün İmam Hatipler genel lise.
17) 12 yıl önce polis devletin güvenlik örgütüydü, bugün polis F tipi yapının militan merkezi.
18) 12 yıl önce Türk olmak övünç kaynağıydı, bugün TC ibareleri devletin kurumlarından indiriliyor.
19) 12 yıl önce İslam inançtı, bugün İslam ideoloji.
20) 12 yıl önce Diyanet Müslümanlara hizmet ederdi, bugün AKP’ye hizmet ediyor.
21) 12 yıl önce Üniversiteler özerkti, bugün köle.
22) 12 yıl önce basılmamış kitap bomba muamelesini görmezdi, bugün görüyor.
23) 12 yıl iktidarı protesto etti diye insanlar dövülerek öldürülmezdi, bugün öldürülüyor.
24) 12 yıl önce Başbakanların oğulları ve servetleri konuşulmazdı, bugün konuşuluyor.
25) 12 yıl önce Başbakanlığın 1 uçağı varken, bugün Başbakanlığın 4 uçağı 2 helikopteri ve onlarca lüks aracı var.
26) 21 yıl öncesinin Başbakanları örtülü ödenekten yılda en fazla 50 milyon dolar harcarken, bugünün başbakanı yılda 1 milyar doların üstünde harcıyor.
 Sabahattin Önkibar