12 Ağustos 2019 Pazartesi

1960 Öncesi, 1980 Sonrası, Faşizme Karşı Dilekçeler. BÖLÜM 31

1960 Öncesi, 1980 Sonrası, Faşizme Karşı Dilekçeler. BÖLÜM 31



Bu kısımda bulunan kişilerin gözaltına alınmasında güdülen amaç, davaya cuntasal yön vererek, tertipleri cuntabaşı olarak iddianamede nitelenen Sayın
Gn. Faruk Gürler’e kadar ulaştırmaktır. Bu niyet başından beri Askeri Savcı Nevzat Çizmeci’nin hayalindedir. Nitekim Rafet Kaplangı’nın savcılık ifadesi bu
amaçla alınmıştır. Dosya Sıra No: 834/23-5’teki yazı aynı nedenle kaleme alınmıştır.
Osman Deniz, sorgusunda “Cunta” kelimesinin sorgulayıcıların empozesi sonucu ifadesinde yer aldığını beyan etmektedir.
Nitekim, 3. grup, 3. kısım sanıklarını oluşturmak için Sayın Celil Gürkan ve Fakih Özfakih gözaltına alınmış ve serbest bırakılmışlardır. Bu suretle davaya cuntasal
yön verme girişimleri akim kalmış bulunmaktadır.
Buraya kadarki açıklamalar ile hazırladığım dosyanın I. bölümünün sunuşunu tamamlamış oluyorum.

II. Bölüm:

13- Bu bölümde de benimle ilgili atfı cürümleri bulanan kişilerin emniyet, Kontr - Gerilla ve Askeri Savcılık ifadeleri alınış sırasına göre konulmuştur. (Ek-7)
Bunların arasında ve gene alınış sırasına göre benim ifadem yer almış bulunmaktadır.
Bu bölüm ifadelerin yazıldığı kağıtlar büyüklüğünde şeffaf aydınger kağıtları kullanılarak hazırlanmıştır. Gerek görülürse ifadenin üzerine konularak
incelenmesi mümkün olabilsin diye bu yola başvurulmuştur. Bu suretle;
a- Hangi atfı cürümlerin, kimlerin ifadesinden kaynaklandığı ve bu atfı cürümlerin kimlerin ifadesinde, ne şekilde aktarıldığı ortaya çıktığı gibi, bir yandan da tertipçilerin niyeti sırıtmaktadır. Dolayısıyla benim ifadelerimi oluşturan malzeme açıklıkla görülür hale gelmektedir.
b- Bu gayri meşru ifadeleri bir an için Askeri Savcı Nevzat Çizmeci gibi düşünerek samimi ikrar olarak kabul edelim. Savcının sanık lehinde delilleri
toplamakla yükümlü olduğunu yok sayalım. Bu varsayımlarla dosyadaki ifadeleri incelediğimizde görülen durum şudur:
(1) İfadelerin tümünde benimle ilgili atfı cürümler sorgu evresi sonunda kaldırılmış bulunmaktadır.
(2) Bazı sanıkları atfı cürümlerini Askeri Savcılık ifadeleri ve tutuklama mahkemesi beyanları ile kaldırmışlardır.
(3) Dava dosyasında beni suçlayacak maddi delil bulunmamaktadır.
c- İfadelerin eleştirisini yaparken, önce atfı cürmü kapsayan paragrafın Askeri Savcılık ifadesi ile teyid veya naks edilip edilmediğini, aynı bölüm içinde belirttim.
Sonra bu bölüme, Duruşma Tutanağında yer alan cevabın, Sahife No.sunu veya kendisini ve özetini verdim. Daha sonra atfı cürmide adı geçen sanıkların
cevaplarının Duruşma Tutanağının Sahife No.larını ifadelerin sağ bölümündeki yere yazdım. Olayda adı geçen tanık durumundaki kişileri ise, kağıtların sol
bölümünde gösterdim. Genellikle kabuller yeşil renkle, redler kırmızı ile, ilgili açıklamalar mavi renkle gösterilmiştir. Tanıklar kahverengi ile belirtilmiştir.
d. Bu çalışma sonucu saptadığım duruma göre, Askeri Savcı Nevzat Çizmeci, gerçekten “Talat Turhan Dosyası ve Davası” hazırlamak tutkusu içinde olduğunu
bir daha belgesel olarak ispatladığımı sanıyorum.
(Ek-7)’de görüleceği gibi, benimle ilgili atfı cürümleri içeren ve çoğunluğu, Askeri Savcılık ifadeleri ile teyid edilen emniyet ve Kontr-Gerilla örgütü ifadelerinin
toplamı 95 sahifedir.
Emniyet ve Kontr-Gerilla Örgütü ifadelerinde bulunmadığı halde Askeri Savcılık ifadelerinde yer alan atfı cürümlerin sahife toplamı ise 12’dir.
Emniyet ve Kontr-Gerilla Örgütü ifadeleri sahife adedi …. 95
Askeri Savcılık ifadeleri sahife adedi….. 12
Atfı cürümleri içeren toplam sahife adedi…… 107
Böylece, 107 sahifelik atfı cürümü kapsayan, bir suçluluk tablosu içine itilmek istenmiş bulunuyorum. Doğrusu, tertibi yapanlar adına büyük başarı. Aldıkları
emirleri bu kadar büyük bir başarı ile sonuçlandıran ilgililere ne yapılsa hakları ödenemez. Ancak hukuken temel kuralları karşısında, tümü sorgu evresinde
kaldırılmış bu malzemenin bugün için bir değeri kalmamıştır.
107 sahifelik atfı cürümle Sıkıyönetim dönemini baş sanığı olarak Talat Turhan’ı sahneye koyarak adaleti kin ve intikam aracı olarak kullanmak isteyen birkaç
zavallının ve onların yardakçılarının niyetleri bugünden kursaklarında kalmış görünmektedir.

14- Yargı bağımsızlığını, hukukun üstünlüğü, hukuk devleti kavramlarından nasibi olmayanlara gereken karşılığı vermekle Yüksek Mahkemeniz görevlidir.
(Yükümlü)
Bu durumda, mahkemenizin görünürdeki bir yandan adaleti tecelli ettirmek olmakla beraber, bundan daha önemlisi bu davadaki tertiplerin ve tertipçilerin
rolünü ortaya çıkarmaktır. Bu ikinci tarihi görev yerine getirildiğinde, kutsal mesleğiniz olan adaleti, kendi aşağılık emellerine alet etmeye yeltenen zavallılar
gereken dersi almış olacaklardır.
Benim çabam bir anlamda olanaklarım ölçüsünde bu konuda mahkemeye yararlı olmak arzu ve tutkusunun ürünüdür. Yüce makamlarda oturmak imkanına
ulaşabilmiş küçük adamların, devlet güçlerini kullanarak, vatandaşları arasında seçtiği hasımlarına komplo düzenleyebildiği bir devletin yaşama şansı olmaz.
Bugün bu kişiler sağduyunun galebe çalması sonucu tasfiye olmuşlardır. Fakat bunların suç ortakları olan, yetki ve sorumluluklarını, kanunlarımızı hiçe sayarak,
entrikaya alet edenler görevi başında ve cinayet ve hiyanetlerinin hesabını vermemek için direnmesinin bir anlamı olsa gerektir.
15- Bu yöndeki çalışmalarımı sürdürerek “Talat Turhan Dosyası”nın diğer bölümlerini hazırlayarak mahkemeye sunacağım. Bu suretle Askeri Savcının
iddianame şeklinde sunduğu balonu patlatmak değil, kalbura çevireceğim, sözümü de bir anlamda yerine getirmiş olmaktayım.

Sonuç:

1- Dilekçemi ve Ek’lerini içeren dosyanın birinci bölümü, hukuki durumumun saptanmasına yararlı olacağını umduğum ayrıntılı bilgileri kapsamaktadır.
2- İkinci bölüm, 126 Sahifelik ifadenin eleştirisini (hukuki) içermektedir
3- Amacım Devletin çeşitli örgütlerini iktidar hırslarını ve kinlerini tatmin için kullanmayı başarmış kişilerin iğrenç tertiplerini sergileyerek, bunların tekerrürünü
önleyecek koşulların sağlanmasına yardım etmektir.

Saygılarımla.
M. Talat Turhan

Notlar:

1- Bu dilekçe 169 sahifelik dosya halinde, 7 Şubat 1974 günkü duruşmada mahkemeye verilmiştir.
2- Dosyanın tamamı “Dilekçeler” dosyasındadır.
3- Duruşma tutanağı Sahife No: 502’e bakınız.

Ek 47

Numan Esin’e Ödenen Avukatlık Ücreti
İstanbul, 7 Şubat 1974
1. Ordu Komutanlığı,
3 No.lu Sıkıyönetim Mahkemesi Başkanlığına
Sanık: M. Talat Turhan
Konusu: Sayın Numan Esin’e tediye edilen avukat ücreti hakkında

Olayın Açıklanması:

1- Avukatım Sayın Birsen Balcıkardeşler’den, Sayın Gülçin Çaylıgil’in de müdafii olarak davama bakmaları temin sadedinde, eşimle temas etmesi ricasında
bulunmuştum. Kısa bir müddet sonra bu arzumun yerine getirilmiş olduğunu öğrendim. Tabii, gerek avukat görüşmelerimiz ve gerekse ziyaretçi görüşmeleri
dinlenildiğinden bu hususun mali yönünün nasıl halledildiğini de soramadım.
2- Sayın Numan Esin’in emniyet ve Askeri Savcılık ifadelerinin fotokopileri elime geçince; emniyet ifadesi 9. Sahife 3. paragraf ve Askeri Savcılık ifadesi, 4. Sahife
1. paragraf bu ücretin (5000.-TL) (Beşbin)’nin kendileri tarafından tediye edilmiş olduğunu öğrendim. Bunun üzerine bu parayı tediye etmek istedim. Fakat ısrarla
şimdilik bunun sırası olmadığını beyan ettiler.
3- Gerçekte beşeri ilişkiler içinde, arkadaşlar arasında bu tip yardımlaşmalar gayet normal olduğu halde, her türlü manevi değerleri ve Türk’ün törelerini
tahribe yönelmiş bir anlayışın sonucu olarak, Askeri Savcılığın, Sayı: 1973/5, Esas No: 1973/79, İddia No: 1973/59, 7.6.1973 tarihli Ek İddianamesi’nin 
4. sahifesi 2. paragrafında “örgüt tesanüdü” suçlaması olarak karşımıza çıkarıldı.
4- Sayın Numan Esin, duruşmadaki sorgusunda, Duruşma Tutanağı Sahife 377, Satır 40-48 ve Sahife 379, Satır 36-40’da bu konunun gerçek mahiyetini
açıklamış bulunmaktadır.
5. 17 Ocak 1974 tarihli duruşmada, gerçekte bana ait bir borç olan bu 5000.- (Beşbin) TL’nin tediye edileceğini şifahen beyan ettim. Bu tediye yapılmıştır.
Buna ait belge ekte sunulmuştur. (Ek-1)

Saygı ile arzederim.

Ek-1: Numan Esin’e 5000.-TL ödendiğine dair banka makbuzu.
Not: Duruşma Tutanağı Sahife No: 502’e bakınız.
M. Talat Turhan

Ek 48

Af Kanunu’nun Lehimde Tecelli Etmesi İhtimal Dahilinde Olan Tüm Hükümlerinden Yararlanmak İstemediğim Hakkında
İstanbul, 4 Mart 1974
Ceza ve Tutuk Evi Müd. kanalı ile
1. Ordu Komutanlığı 3 No.lu Sıkıyönetim Mahkemesi Başkanlığına
Sanık: M. Talat Turhan

Konusu: Af Kanunu’nun lehimde tecelli etmesi ihtimali dahilinde olan tüm hükümlerinden yararlanmak istemediğim hakkında

Konunun İncelenmesi:

1. Bugünlerde TBMM’de sunulmuş olan Af Kanunu Tasarısı görüşülecektir.
2. Sanırım, şimdiye kadar çıkarılmış aflardan hiçbiri, bu defaki kadar, toplumsal bir özlem halinde, iktidarlar üzerinde, kamuoyu baskısı şekline dönüşerek kendini hissettirmemiş ve bu kadar haklı gerekçelere dayanmamıştır.
3. Toplumun bütün kesimlerine mal olan bu durumun, çok yönlü nedenleri olsa gerektir. Bizim kanımıza göre, düzenin suçlu olduğu bir ülkede, bireyleri suçlu
saymak adaletle bağdaşmaz.
4. Bu genelleme yanında, 12 Mart sonrasında, iktidara doğrudan doğruya veya dolaylı olarak sahip olan kişilerin, ilkel beyinlerindeki dünya görüşlerini, bozuk
düzene hakim kılmakta başarı sağlamaları ve tarihin en köklü devlet geleneğine sahip Türk Devleti’ni, aşiret yöntemleri gerisinde uygulamalara sahne kılmaları,
bugün Türk ve dünya kamuoyu önünde mahkum olmuş durumdadır.
5. Halen, devletin en önemli makamlarında bulunan sayın kişilerin, dünkülerinin tam tersine, bu gerçeği kabul edecek nitelikte ve yetenekte olduğunu bilmek
umut vericidir.
6. Bu mutlu oluşumun doğal sonucu olarak af, bir atıfet olmaktan çıkmış, bir avuç hainin işlediği insanlık suçunu tahfif için, topluma karşı zorunlu bir vazife haline gelmiştir.
7. İnsanın kişiliğine bağlı ve uygarlık yolunda, binlerce senelik uğraşın ürü-nü olan, kutsal hak ve dokunulmazlıklarının ahlaksız ve şerefsizce çiğnendiği bir
dönemin, manevi ıstıraplarını dindirecek bir tılsımın keşfedilebileceğini sanmıyoruz. Bu anlayışla, ütopik geçmişe sünger çekme özlemlerinin, günün
denge zorunlulukları içinde, uyulması zorunlu asgari koşul olarak saygı ile karşılarız.
8. 27 Mayıs sonrasında da bu tip duygusal özlemler sonucu olarak kardeşlik haftaları düzenlenmişti ama, bir gün geldi ki, karşı devrimciler, hem de bulunduğu makamları 27 Mayıs’a borçlu kişileri kullanarak, 27 Mayısçıları gizli işkence örgütlerine teslim ettiler.
9. Bu deneyden geçmiş bir kişi olarak, benim tüm insani değerlerime, şeref ve haysiyetime yapılmış saldırılar adına işkenceciye ödün vermek, kimsenin hakkı
olmaması gerekir.
10. Yüce Meclislerde görüşülecek Af Kanunu Tasarısı’nın bugünden alacağı şekil bilinemeyeceği gibi, ilerde mahkemeye sevk maddesi de değişebilir. Bu dilekçeyi, her iki halde de lehime tecelli edecek olasılıkları bertaraf etmek için, şimdiden Yüksek Mahkemenize sunmayı kişisel prensiplerim yönünden gerekli gördüm.
11. Devlet gücünü kendi kin, ihtiraslarının aleti yaparak, bir avuç sadist işkenceci ile tertip düzenleyenleri affetmek benim açımdan olanaksızdır.
12. Bu anlayışla çıkacak Af Kanunu’ndan yararlanmak istemediğimi ve sapık bir uygulamanın kurbanı olan suçsuz bir kişi olduğumun yargı mercilerince
saptanmasını ve her durumda, mahkemenin devam etmesi isteminde bulunduğumu, Saygı ile arzederim.

Talat Turhan

Notlar:

1. Bu dilekçe, 6 Mart 1974 tarihli duruşmada okunmuştur.
2. Dilekçe verildiği tarihte:
a. Tutuklu bulunuyor ve TCK 146/1 maddesi uyarınca ve idam istemi ile yargılanıyordum. (21 Mayıs 1974 günü tahliye edildim.)
b. Af Kanunu’nun alacağı şekil belli değildi ve bu arada çıkarılacak yasada “Affı reddetme hakkı” bulunup bulunmadığı belli değildi.
c. Bu durumda dilekçenin amacı: “Ya beni asacaksınız, ya da beraat ettireceksiniz.” olarak nitelendirilebilir.
3. Duruşma Tutanağı Sahife No: 510’a bakınız.
M. Talat Turhan

Ek 49

Sorgu Evresi Sonunda Hukuki Durumum  İstanbul, 5 Nisan 1974
1. Ordu Komutanlığı
3 No.lu Sıkıyönetim Askeri Mahkemesi Başkanlığına,
Sanık: M. Talat Turhan
Konusu: Sorgu Evresi Sonunda Hukuki Durumum. (Bölüm III)

Konunun Eleştirisi:

1- Hukuki durumumun sorgu evresi sonunda aldığı durumu saptayan ve daha önce, 7 Şubat 1974 günü, Yüksek Mahkemeye sunduğum, 169 sahifelik dosyada
bulunan, I. ve II. bölümlerden sonra, şimdi de Talat Turhan dosyasının III. bölümünü takdim ediyorum.
2- Bu bölüm, I. ve II. Bölümlerle sıkı sıkıya bağlıdır. Ve genellikle sorgulama evresi ile dinlenilen bazı tanıklardan sonra, Esas Hakkındaki İddianame’nin
yeniden cevaplandırılması amacı ile hazırlanmıştır.
3- Bu çalışmanın elbette zorunlu nedenleri vardır:
a- Yüksek Mahkemenin tüm müsamahasına rağmen, 8. duruşma gününde devam eden ve toplam olarak, 25 saat 25 dakika zaman alan, sorgu süresi
içinde, hazırladığım 280 Sahifelik yazılı sorgumun ancak, 50 Sahifesi, Duruşma Tutanağına geçirilebilmiştir. (Du. Tu. Sh. 110’a bakınız.) Bunun yanında, yazılı
olarak hazırladığım sorgu dosyamı, mahkeme kabul etmediği için, savunma hakkımla ilgili gördüğüm ve açıklanması noksan kalmış bazı hususları arz etmek
ihtiyacını duymam.
b- Kontr-Gerilla adlı bir Gizli Örgütçe, bir amaca yönelik olarak şahsımı hedef alan bir hazırlık soruşturmasının, iddianameye olduğu gibi yansıması sonucu,
suçlanılmam için azami çaba gösterildiği gerçeğini sergilemek arzusu.
c- Bu dosya, bazı sanıkların sorgularına karşı beyanlarımı içermektedir. Ayrıca, hukuki durumun, daha da aydınlığa kavuşmasını sağlamak amacı ile bazı
kişilerin tanık olarak dinlenilmesini ve birtakım tespitlerin yapılması isteminde bulunmaktayım.
5- 4 Mart 1974 tarihli bir dilekçe ile, “Af Kanununun lehimde tecelli edecek hükümlerinden yararlanmak istemediğimi” mahkemeye arzettim.
Bu ölçüde, yasadışı bir uygulamanın mağduru olmuş bir kişinin, değil yasama organınca, mahkemede dahi suçsuz olduğunun ilan edilmesi yetmez. Bir
mahkeme kararı ile aynı zamanda bir komploya kurban edilmek istenişimin, hükme bağlanması, bir ölçüde maddi ve manevi ıstıraplarımı dindirebilir. Ama
üzülerek öğrenmiş bulunuyorum ki, affı reddetme hakkım, yasa ile elimden alınmaktadır. Bu tutum, günün politik koşulları içinde, “geçmişe sünger çekmek”
anlayışına uygun gelirse de, şahsım açısından, adaletsizliği meşru hale getirmek gibi vahim bir sonuç doğurur.
Bu anlayışla, bir Af Kanunu’ndan yararlanan ve suç zannını üzerinde taşıyan bir kişi olarak topluma dönmek istemediğimi belirtmek isterim.
6- Bir idari organın emri ve kararı ile yasadışı bir uygulama sonucu, gözaltına alınarak sanık yapılmanın, birçok vicdanı rencide edeceğini umarım. (Klasör II,
Dizi: 314-315’e bakınız) (Bölüm I, Ek-1)
Saygılarımla.
M. Talat Turhan
Ekler:
Bir Dosya (III. Bölüm) 188 Sahife
9 Adet Ek 23 Sahife
Toplam 211 sahife

32. Cİ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR.,

***

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder