12 Ağustos 2019 Pazartesi

1960 Öncesi, 1980 Sonrası, Faşizme Karşı Dilekçeler., BÖLÜM 10

1960 Öncesi, 1980 Sonrası, Faşizme Karşı Dilekçeler., BÖLÜM 10



Görülüyor ki: “ Ziyaretçi kabulünden mahrumiyet ”, “ Hücre hapsi ”, “demire vurma” esas itibariyle Ceza Evi disiplinini bozan hükümlülere uygulanabilecek inzibati cezalardır. Bu cezalar ve tedbirler kural olarak hüküm giymemiş olan sanıklara uygulanamaz.
Uygulanabilmesi için, tutuklunun Tutuk Evi düzenini ve disiplinini bozmuş olması gerekir. (Talimat madde-71) Bu inzibati cezalar verilmeden önce, talimatın 72.
maddesinin emredici hükmü uyarınca, tutuklunun yazılı savunmasının alınması gerekir.
Müvekkilimiz ise tutuklandığı andan itibaren hücreye konmuştur. Tutuk Evinin düzenini ve disiplinini bozacak hiçbir hareketi olmamıştır. Buna rağmen
müvekkilimiz Talat Turhan ziyaretçi kabulünden yasaklanmış, hücre hapsine konmuş, fakat bunun nedenleri gösterilmemiş ve yazılı savunması alınmamıştır.
Kaldı ki, müvekkilimiz Tutuk Evinin düzenini bozan bir eylemde bulunmuş olsaydı da, kendisine usulüne uygun biçimde inzibati mahiyette hücre hapsi cezası verilmiş olsaydı bile sözü geçen talimatın 62. maddesi uyarınca kendisinin 15 günden fazla hücrede tutulmaması gerekirdi.
Oysa kanunsuz uygulanan hücre hapsi müvekkilimiz hakkında bir aydan beri sürdürülmektedir.

Sonuç

Müvekkilimiz Emekli Kurmay Yarbay Talat Turhan’ın ilk andan itibaren kanunun öngörmediği usullerle koğuşturmaya ve yaşama şartlarına tabii tutulduğu
kanısındayız. 
İlerde büyük bir ihtimalle beraat edeceğine inandığımız müvekkilimiz bugünden yasadışı usullerle cezalandırılmakta ve beraat ettiği takdirde bütün bunların telafisi mümkün bulunmamaktadır.
Bugüne kadar yapılan işlemleri ve sonuçlarını düzeltmek her ne kadar mümkün değilse de, hiç değilse bugünden sonra müvekkilimizin durumunun kanunlara
uygun biçime getirilmesini, hücreden çıkarılarak salıverilinceye kadar normal tutukluluk şartlarının uygulanmasını, ziyaretçi kabulü yasağının kaldırılmasını arz
ve talep ederiz.

Saygılarımızla.

Tutuklu Sanık Talat Turhan
Vekilleri Avukat Alp Kuran ve Avukat Birsen Balcıkardeşler

Ek 4

“Yasadışı Sorgulama, İşkence, Hücrede Tutulma, İhtilattan Men”in İlgililere
Duyurulması (III) İstanbul, 1 Eylül 1972

Türkiye Barolar Birliği Başkanlığına, Ankara 

Müvekkilimiz Emekli Kurmay Yarbay Talat Turhan, Selimiye Askeri Tutuk Evinde, yasalara aykırı olarak, bir aydan beri hücreye kapatılmıştır, ihtilattan men
edilmiştir, ailesi ile görüştürülmemekte dir.
Konuyla ilgili olarak sayın İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığına ve Askeri Savcılığına sunulan dilekçe suretleri ilişikte takdim edilmiştir.
Durumu bilgi ve ilgilerinize arz ederiz.
Saygılarımızla.

Tutuklu Sanık Talat Turhan
Vekilleri Avukat Alp Kuran ve Avukat Birsen Balcıkardeşler

Ek 5
“Yasadışı Sorgulama, İşkence, Hücrede Tutulma, İhtilattan Men”in İlgililere Duyurulması (IV) İstanbul, 1 Eylül 1972
Türkiye Barolar Birliği Başkanlığına, Müvekkilimiz Emekli Kurmay Yarbay Talat Turhan, Selimiye Askeri Tutuk Evinde, yasalara aykırı olarak, bir aydan beri 
hücreye kapatılmıştır; ihtilattan men edilmiştir, ailesi ile görüştürülmemektedir.
Konuyla ilgili olarak sayın İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığına ve Askeri Savcılığına sunulan dilekçe suretleri ilişikte takdim edilmiştir.
Durumu bilgi ve ilgilerinize arz ederiz.
Saygılarımızla.
Tutuklu Sanık Talat Turhan
Vekilleri Avukat Alp Kuran ve Avukat Birsen Balcıkardeşler

Ek 6

Yasadışı Sorgulama, İşkence, Hücrede Tutulma, İhtilattan Men”in İlgililere Duyurulması (V)
İstanbul, 1 Eylül 1972
İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri Savcılığına,

Yasalarımız gereğince tutuklama kararının tutuklanan kişiye yazılı olarak bildirilmesi gerekirken (Anayasa madde 30 ve 353 Sayılı Yasa madde 69 vd.);
müvekkilimiz Emekli Kurmay Yarbay Talat Turhan açısından, yasaların bu emredici hükmü yerine getirilmemiştir.
Tutuklama kararının kanuna uygun olup olmadığını anlayabilmek ve belgeleyebilmek ve bu karara itiraz edebilmek için, tutuklama kararına ait
mahkeme tutanağının ve kararının tam olarak sanığa ve müdafiiye verilmesi gerektiği açıktır.
Bu nedenle, müvekkilimiz hakkındaki tutuklama kararının tasdikli bir suretinin tarafımıza tebliğini, ayrıca 353 Sayılı Yasanın 90. maddesi gereğince,
müvekkilimize ait bütün sorgu zabıtlarının incelememize izin verilmesini saygılarımızla arz ve talep ederiz.
Tutuklu Sanık Talat Turhan
Vekilleri Avukat Alp Kuran ve Avukat Birsen Balcıkardeşler

Ek 7

2 Nolu Sıkıyönetim Mahkemesi Kararına İtiraz
İstanbul, 9 Eylül 1972
1. Ordu Askeri Mahkemesi Yüksek Katına Sunulmak Üzere İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri Savcılığına,
Sanık: Talat Turhan
Selimiye Askeri Ceza Evinde Tutuklu
Vekilleri: Avukat Birsen Balcıkardeşler ve Avukat Alp Kuran
İstiklal Caddesi Baro Han No: 510

Konusu: İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı 2 No.lu Askeri Mahkemesinin tarafımızdan 6.9.1972 günü tebellüğ edilen 2.9.1972 gün ve Kayıt No: 972/2414, Karar no: 9 972/100 sayılı kararına itirazdan ibarettir.

İtiraz sebepleri:

1- Müvekkilimiz Emekli Kurmay Yarbay Talat Turhan, 3 ve 4 Temmuz 1972 gecesi gözaltına alınmış, 4 Ağustos 1972 günü İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı
Askeri Mahkemesinin 4.8.1972 gün ve Kayıt No: 972/2383 sayılı kararıyla Türk Ceza Kanununun 146. maddesini ihlâl ettiği gerekçesiyle tutuklanmıştır.
2- Tarafımızdan 1.9.1972 günü, Askeri Savcılık tarafından dikkate alınması ve tutukluluk halinin devamına karar verildiği takdirde, Askeri Mahkemeye
arzedilmesi için, tutukluluk kararının geri alınması talebini havi bir dilekçe verilmiştir.
Askeri Savcılık, 353 Sayılı Yasanın 75. maddesi uyarınca tayin olunan günde tutukluluk halinin devamını gerekli görmüş ve bu konudaki yazılı düşüncesi ile
birlikte istemimizi yetkili Askeri Mahkemeye göndermiştir.
3- İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı 2 No.lu Askeri Mahkemesi 2.9.1972 gün ve Kayıt No: 972/2414 Karar no: 972/100 sayılı kararıyla tevkif kararıyla ilgili
olmayan kanun maddelerinden tutuklama sebeplerinde henüz sanık lehinde bir değişiklik görülmemek gerekçesiyle tutukluluk halinin devamına karar vermiştir.
353 Sayılı Yasanın 75. maddesi “Yetkili Askeri Mahkemenin vereceği karara karşı sanık, üç gün içinde bu mahkemeye en yakın Askeri Mahkemede itiraz
edebilir”. hükmünü koymuştur.
Hukuk ilkeleri ve mevzuatımız hükümleri muvacehesinde, tutukluluk halinin devamına karar veren Askeri Mahkemeye en yakın Askeri Mahkeme, Yüksek 1.
Ordu Askeri Mahkemesidir. Gerçekten 353 Sayılı Yasanın 73. maddesine tekabül eden Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 299. maddesinin 3 No.lu bendi ve
uygulaması dikkate alındığında, İstanbul Adliyesinde yedi tane Ağır Ceza Mahkemesi bulunduğu halde, bunlardan herhangi birinin kararına itiraz edildiği
zaman itiraz, -örneğin İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesinin kararına karşı yapılmışsa, bunun incelenmesi için İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesine
gönderilmemekte-, inceleme Kadıköy Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yapılmaktadır. Böylece mahkeme kararlarına itirazlarda, itirazı ya bir üst dereceli
mahkeme, ya da eğer karar ağır cezalık işlerden ise ayrı bir kaza dairesi tarafından incelenmesi hukukun temel ilkelerinden biri olarak kabul edilmiştir. Bu durumda ve uygulama karşısında, İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı 2 No.lu Askeri Mahkemesinin kararına itirazımızı incelemeye yetkili merci İstanbul
Sıkıyönetim Komutanlığı 3 No.lu Askeri Mahkemesi değil, fakat 1. Ordu Komutanlığı Yüksek Askeri Mahkemesi olmak gerekir, inancındayız.
Bu nedenledir ki, İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı 2 No.lu Askeri mahkemesinin sözü geçen kararına Yüksek Askeri Mahkemenin nezdinde itiraz etmek
zorunluluğu hasıl olmuştur.
4 - Aşağıdaki nedenlerle, müvekkilimiz Emekli Kurmay Yarbay Talat Turhan hakkındaki tutuklama kararının kaldırılması gerektiği yolundaki inancımızı yüksek takdirlerinize arzetmemize izin vermenizi dileriz.
a- 1 Eylül 1972 tarihli dilekçemizde de belirttiğimiz gibi, “Türk Silahlı Kuvvetlerinde yıllarca Türk ulusuna şerefle hizmet etmiş bulunan müvekkilimiz
Emekli Kurmay Yarbay Talat Turhan” ömrü boyunca Türk ulusuna hizmetten başka bir amaç gütmemiştir. Kendisi suçsuzdur. Koğuşturma makamlarınca suç
delili sayılan herhangi bir şeyi değiştirmeye kalkışacak ahlakta olmadığı gibi Türk mahkemelerinin adaletinden kaçacak mizaçta da değildir.”
Koğuşturma dosyası bize kapalı olduğundan, müvekkilimizle yaptığımız konuşmalardan aldığımız sonuca göre, suçsuz olduğuna inandığımız
müvekkilimize isnat olunan fiiller ve deliller açısından tahliye konusunda söyleyebileceklerimiz bundan ibarettir.
b- Müvekkilimiz Emekli Yarbay Talat Turhan, kendisi hakkındaki koğuşturmanın ve tutuklamanın hukuksal amaçlara değil, fakat kendisini çok aşan operasyonlara dayanak sağlamak üzere siyasal amaçlar güttüğü inanç ve iddiasındadır.

Müvekkilimizin dileğine uygun olarak bu konudaki iddiasını Yüksek Mahkemenize arz ederken, müdafii olarak “tutuklama işleminin sadece hukuksal amaçlarla
yapılabileceğini, her hangi bir siyasal amaca ulaşmak için tutuklamaya başvurulamayacağı” gerçeğinden hareketle, Yüksek Mahkemenizce koğuşturma
dosyasının bu açıdan da incelenmesini ve müvekkilimizin tahliyesine karar verilmesini yüksek takdirlerinize arz ederiz.

c- Kaldı ki, İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı 2 No.lu Askeri Mahkemesinin 2.9.1972 günlü tutuklama halinin devamına ait kararının aşağıdaki hukuksal
nedenle ve mutlaka kaldırılması ve müvekkilimizin tahliyesine karar verilmesi gerekir inancındayız.

Gerçekten İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı 2 No.lu Askeri Mahkemesi 4.8.1972 günlü tutuklama kararında talep üzerine müvekkilimizin Türk Ceza Kanununun
146. maddesinden tutuklanmasına karar vermiştir.
Aynı mahkeme 2.9.1972 tarihli kararında ise, Müvekkilimizi ilk tutuklama kararında gözükmeyen kanun maddelerinden, TCK’nın madde 141 ve 168.
maddelerini ihlal suçundan sorumlu tutmuş ve bu maddelerden tutukluluk halinin devamına karar vermiştir.
Oysa tutuklama kararını inceleyen mahkemenin ancak ilk tutuklama kararında yer alan kanun maddesine göre işlem yapmak ve bu maddenin uygulanması, bu
maddedeki suçun işlenmediği kanısına varıldığı takdirde tutuklama kararını kaldırmak zorunda bulunduğu; ilk tutuklama kararında yer almayan yeni kanun
maddeleri ihdas etmekle yetkili olamayacağı muhakkaktır, hukukun bedahatidir.
Sadece bu hukuksal açıdan dahi, kanımızca müvekkilimizin tutukluluk haline son vermek gerekmektedir.

Sonuç;

Yukarıdaki nedenlerle müvekkilimiz Emekli Kurmay Yarbay Talat Turhan’ın tutukluluk haline son verilmesini yüksek takdirlerinize saygılarımızla arz ve talep
ederiz.
Tutuklu Sanık Talat Turhan
Vekilleri Avukat Birsen Balcıkardeşler ve Avukat Alp Kuran

Ek 8

353 Sayılı Yasanın 90. Maddesi Uyarınca, Emniyet Sorgu Tutanaklarının İncelenmesi İstemi (I)
İstanbul, 12 Eylül 1972
İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri Savcılığına, 353 Sayılı Yasanın 90. maddesi gereğince müvekkilimiz tutuklu sanık Talat
Turhan’ın sorgularına ait tutanakları incelemek üzere 6.9.1972 tarihli dilekçemizle savcılığınıza başvurmuştuk.
O gün tarafımızdan sadece Sayın Askeri Savcılığınızca tanzim kılınan sorgu tutanağı incelenebilmiş, vaktin darlığı sebebiyle emniyette düzenlenen sorgu
tutanaklarının incelenmesi olanağı bulunamamıştır.
Sayın savcılığınızca alınan ifade tutanağında ise sık sık emniyetteki sorgu tutanağına atıflar yapıldığı görülmektedir. Bunun sonucu sanığın savcılıktaki
sorgu tutanağı çok müphem kalmakta, sanığın sorgusu hakkında tam bir fikir vermemekte, dolayısıyla bazı yasal haklarımızı kullanmamıza engel olmaktadır.
Oysa sanığın sorgusu bir bütündür, kaldı ki, 353 Sayılı Yasanın 90. maddesi “sanığın sorgusuna ait tutanak” diyerek sanığın şu veya bu makam tarafından
yapılan sorgularına ait tutanakların müdafiller tarafından incelenmesi konusunda herhangi bir ayrım gözetmemiş, ilk soruşturmanın her safhasında sanığın 
sorgusuna ait istisnasız bütün tutanakları inceleme yetkisini vermiştir.


11. Cİ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR.,

***

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder