petrol savaşı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
petrol savaşı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

27 Mart 2019 Çarşamba

ABDULLAH GÜL, COLİN POWEL GİZLİ ANLAŞMASI,


ABDULLAH GÜL, COLİN POWEL GİZLİ ANLAŞMASI,


GÜL POWELL GİZLİ ANLAŞMASI, 10 Yıldır Tartışılan Belge, 
12 EYLÜL 2013




Meclis'te Red edilen., 1 Mart tezkeresinin ardından 2003 yılında Türkiye ile Amerika Birleşik Devletleri arasında imzalanan anlaşmanın içeriği çok tartışılmıştı. 

Dönemin Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ile ABD'li mevkidaşı Colin Pawel arasında imzalanan o anlaşmanın ayrıntıları basında yer aldı. 
Lojistik ve sağlık desteği içerikli anlaşmada; Türkiye'nin, askeri hastanelerini yaralı ABD askerlerinin tedavisi için kullandırması ile Amerikan güçleri için gerekli lojistik malzemelerin Türkiye'den, Irak'a teslimatının yapılması öngörüldü. İkili arasındaki görüşme tutanaklarında ise Pawel, tezkerenin meclis'ten geçmemesinin derin hayal kırıklığı yarattığını belirtirken, Gül "her iki tarafından bu başarısızlıkta hatalı olduğunu düşünüyorum" dedi 
ve bunun demokrasinin sonucu olarak görülmesi gerektiğini söyledi.

Amerika Birleşik Devletleri'nin Irak'a düzenleyeceği askeri harekat öncesi Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde reddedilen 1 Mart tezkeresinin ardından yapılan 
bir anlaşma çok tartışılmıştı. Anlaşma dönemin Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ile ABD Dışişleri Bakanı Colin Powel arasında imzalanmıştı. 

"Gizli kayıtlı" o anlaşmanın içeriği basında yer buldu. Milliyet'in haberine göre; 3 maddeden oluşan anlaşma, 2 Nisan 2003 tarihinde imzalandı. 

Lojistik ve sağlık desteği içerikli anlaşma metninde, Türkiye'nin; Irak'daki askeri harekat sırasında yaralanacak ABD'li askerlerin tedavisi için İncirlik'teki hastane ile diğer askeri sağlık kuruluşlarının kullanılmasına izin verileceği belirtildi.. Bir başka madde ile; Kuzey Gözetleme Arama ve Kurtarma Operasyonu kapsamında Türkiye'de olan ABD varlıklarının Irak'a intikali sağlanması öngörüldü.. 

Anlaşmanın 3. Maddesi ise, ABD güçleri için gerekli malzemelerin, Türkiye'den, Irak'a teslimatını içerdi. 

1 Mart tezkeresinin Meclis'te reddedilmesi de çok tartışılmıştı. 3 maddelik anlaşmanın imzalandığı tarihte, ABD Dışişleri Bakanı Powel'ın mevkidaşı 
Gül'e tezkerenin reddedilmesiyle ilgili dile getirdiği görüşleri de dikkat çekici.. Powel, tezkerenin reddedilmesinin, Amerikan kongresinde derin hayal 
kırıklığı yarattığını belirtiyor. 



"Bu nedenle ABD, Irak'ta tehlikeli bir döneme maruz kalmıştır. ABD askerlerinin, Irak'ın kuzeyine, Türkiye'den girmesine ilişkin seçeneği değiştirmek 
zorunda kaldık. Kuzey Irak'ta konuşlandırmayı öngördüğümüz 4. piyade tümeni, kuzey yerine güney'den savaşa katıldı. Bu ırak liderliği için savaşı 
daha da zor kılacak. "

Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün Powel'e yanıtı ise tutunaklarda şöyle yer aldı. 

"İkili ilişkilerimizin önemine gerek 58, gerek 59. hükümet programlarında değinmiş ve kaydetmiş durumdayız. Irak sorununda başından itibaren 
karşılıklı olarak samimi ve açık olduk. Tezkere öncesinde hükümetin kolay bir durumda olmadığını takdir edersiniz. Bir oydaşmanın bulunmadığı bir 
atmosferde tezkereyi geçirmeyi denedik. Ancak başarılı olamadık. Bu başarısızlıkta iki tarafın da hatalı olduğunu düşünüyorum. Tezkerenin geri 
çevrilmesini her hal ve karda Türkiye'deki demokrasinin sonucu olarak görmek gerekir. "

Abdullah Gül, Colin Powel'a; tezkerenin reddedilmesi sonrasında ABD basınında yer alan, Türkiye'ye yönelik yayınlar konusunda duyulan rahatsızlığı da iletti..

"ABD basınının, Türkiye'yi küçük düşürücü hareketlerinden, Türk halkı büyük rahatsızlık duymaktadır. Türkiye'nin başkalarının toprağında gözü yoktur. 

Kerkük ve musul konusunda kamuoyu hassastır..Türkiye'nin müdahalesini gerektirecek bir ihtiyacın doğmamasını temenni ederim. Peşmergelerin 
girişebilicekleri eylemler demografik yapıda değişikliğe yol açabilir, bu konuda dikkatle olunması gerekir. "

http://www.kanalb.com.tr/haber.php?HaberNo=51427


***

15 Şubat 2019 Cuma

28 ŞUBAT 1997 SONRASI ABD NİN ASKERİ., EKONOMİK VE SİYASİ MÜDAHALESİ. BÖLÜM 6

28 ŞUBAT 1997 SONRASI ABD NİN ASKERİ., EKONOMİK VE SİYASİ MÜDAHALESİ. BÖLÜM 6



1 Eylül'de memur sendikaları ile yapılan görüşmelerde anlaşmaya varılamaması üzerine KESK ve Kamu-Sen Uzlaştırma Kurulu'na başvurdu.

3 Eylül'de Rus etkisinden yeni kurtulmuş olan ALLAH'ın gariban Polonya'sı, Amerikalılar'a yaranmak için Irak'taki beş bölgenin sorumluluğunu üstlendi.

5 Eylül'de Uzlaştırma Kurulu, memur maaşlarına 2004 yılı için birinci altı ay yüzde 10, ikinci altı ay yüzde 8 zam yapılmasını benimsedi. 2003 yılı kayıpları için ise 200 milyon lira ödeme öngörüldü. Bu rakamlar hükûmet tarafından kabul edilmedi. Özal "orta direk" deyip sözümona savunduğu memur, işçi ve esnafın belini kırmıştı. Şimdi de halk adamı görünen Erdoğan memur, işçi ve esnafı eziyordu.

8 Eylül'de Boston piskoposluğu, sübyancı Hıristiyan din adamlarının kurbanlarına 85 milyon dolar tazminat ödemek için anlaşma imzaladı. Anlaşmayla, 500'den fazla dava düştü... Bu Hıristiyan papazların bazıları sözümona nefis kontrolü için evlenmezler, sonra da el âlemin erkek çocuklarını kandırıp tecavüz ederler!.. Tabii daha mahkemeye yansımamış nice taciz, tecavüz olayı var...

9 Eylül'de Bush yönetiminin, Türkiye'ye 8,5 milyar dolar kredi sağlamaya hazır olduğu bildirildi. Aynı gün AKP İstanbul milletvekili Emin Şirin partisinden istifa etti. AKP'nin Meclis'teki sandalye sayısı 367'ye indi... Emin Şirin değerli, haysiyetli bir siyaset adamıdır. Bu yüzden çok saldırıya uğradı, yurtdışına gitmek zorunda kaldı... Demek ki AKP iktidarında gördüğü yanlış giden bir şey vardı!

10 Eylül'de KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın yeni bir plan hazırladıklarını açıklaması üzerine, müslüman kisveli Hıristiyan uşağı Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, AB büyükelçilerine, "Kıbrıs konusunda BM Genel Sekreteri Annan'ın planının temel alınacağı" sözü verdi. Planın ne tuzaklar taşıdığını bilse de, dile getirmedi... Samsun'dan İstanbul'a hareket eden bir yolcu otobüsü Necdet Tabak adlı kişi tarafından kaçırıldı. İki kişiyi rehin alan Tabak, jandarma timleri tarafından 8,5 saat sonra etkisiz hale getirildi.

Yine 10 Eylül'de Bali'de 2002 ekiminde 202 kişinin ölümüne yol açan kanlı saldırının beyni olmakla suçlanan İmam Samudra, Endonezya'da idama mahkûm edildi. Aynı gün İsveç Dışişleri Bakanı Anna Lindh, Stockholm'da bıçaklandı. Kendi halinde bir ülke olan bu İsveç'te, Amerika ve İngiltere'yi rahatsız eden bir şeyler oluyor galiba. İsveç Başbakanı Olaf Palme de bir PKK militanı tarafından öldürülmüştü. (1986)

11 Eylül'de İstanbul'da Emre Şen adlı trafik polisi, tartıştığı iki meslektaşını tabancayla vurdu. Şen, cinayeti telsizden, ''Beni rüşvet işine, eroin işine bulaştırdılar. Gelin beni alın'' diye anons etti.

Yine 11 Eylül'de İsrail, Arafat'tan kurtulmayı ''ilke'' olarak kabul etti. İsrail böyle dedi mi, ardından ya zehirle, ya kurşunla bir suikast bekleyeceksin. Aynı gün daha önce saldırıya uğramış ve ağır yaralanmış olan İsveç Dışişleri Bakanı Anna Lindh öldü.

12 Eylül'de Hazine'nin 91 gün vadeli TL cinsinden iskontolu referans ihalesinde bileşik faizin yüzde 30,75 düzeyinde gerçekleşmesiyle, Hazine tarihinin en düşük faizini gördü. Aynı gün BM, 1992'den beri Libya'ya uygulanan yaptırımları kaldırdı... Kaddafi dayanamamış, 1988'de PanAm uçağının düşürülmesinde sorumluluğu kabul etmiş, ölenlerin ailelerine tazminat ödemeye razı olmuştu... Kaddafi sonunda emperyalist Hıristiyan Batı Dünyası ile mücadeleden vazgeçmişti. Ama ilerde bir hata yapacak, o hatası da hayatına, ve Libya'nın tahrip olmasına yol açacaktı.

Burada önemli olan husus şudur: Gavurlar kendi ölüleri için müslümanlardan ne kadar tazminat talep ediyorlarsa, haksız yere öldürdükleri bütün müslümanlar için o miktarda tazminat ödemek durumundadırlar. Onlarınki can da, bizimki alaca patlıcan mı?.. Mavi Marmara şehitleri için başka rakam kabul edilemez!..

Yine 12 Eylül'de Bankekspres davası nda, Korkmaz Yiğit beraat etti. İmarbank soruşturması çerçevesinde aranan Bahattin Uzan tutuklandı. Irak, Felluce'de zalim Amerikan askerleri sözümona yanlışlıkla 8 Iraklı polisi öldürdü. Tabii tazminat filan Hak getire!..

14 Eylül 2003'de İsveç referandumda Euro para birimini kullanmayı reddetti. Estonya ise referandumda AB'ye katılmayı kabul etti. İngiltere'nin Newcastle Üniversitesi arkeologları, Kuzey Denizi'nde binlerce yıl öncesinden kalma iki ayrı sualtı kenti buldu. Kuzey Denizi'nin Newcastle yakınlarındaki Tynemouth kıyılarından eğitim amaçlı dalış yapan arkeologların tesadüfen keşfettikleri sualtı yerleşimlerinden birinin yaklaşık 10 bin yıllık olduğu tespit edildi. Sovyet Lideri Stalin'in, Naziler tarafından ele geçirilen büyük oğlu kıdemli Teğmen Yakov Çugaşvili'yi, Ruslara esir düşen bir Alman generaliyle takas etmeyi reddettiği ortaya çıktı. TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanvekili Cavit Torun, terörist başı Ermeni asıllı Abdullah Öcalan'ın 4 yıldır tecrit altında tutulmasının yasalara aykırı olduğunu" savunarak, "Sincan F tipi Cezaevi'ne naklini"" önerdi. Eksik önermiş. 5 yıldızlı otelde ağırlanması gerekir!..

15 Eylül'de ilköğretim okullarında ilk kez ücretsiz ders kitabı dağıtımı yapıldı. Kitaplar öğrenciye "ücretsiz" de, tabii basan özel firmalara Devlet kesesinden epey bir ücret ödendi. Acaba ne kadar?.. Potamyalı Erdoğan bunu hiç bir zaman açıklamadı!... 28 Şubat döneminin Genelkurmay İkinci Başkanı olan Yahudi dönmesi, İsrail hayranı Orgeneral Çevik Bir'in gene o dönemin İçişleri Bakanı olan Meral Akşener'i ‘‘Söyleyin o kadına, gelirsek, bakanlığın önünde avanesiyle beraber yağlı kazığa oturturuz’’ diye tehdit ettiği ortaya çıktı. Meral Akşener "erkek" kadındır, on tane Çevik Bir'i cebinden çıkarır. Tehdide papuç bırakmamıştır... Edirne Makedon Kulesi'nde iki yıldır sürdürülen arkeolojik kazı çalışmalarında, bugüne kadar yaklaşık 150 iskelet gün ışığına çıkarıldı. Bir şapelde bin yıllık olduğu tahmin edilen bir kafatası ve kafatasına yapışık olarak hiç bozulmamış saç bulundu.

16 Eylül'de Türk Hava Yolları (THY), yılın 6 aylık dönemi için 12 trilyon 353 milyar 810 milyon lira zarar açıkladı... Güney Kutbu üzerindeki ozon deliğinin, 28 milyon metrekare büyüklük ile bu yıl rekor seviyeye ulaştığı bildirildi.

17 Eylül'de Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, "mevduat ve bankacılık "işlemlerine uygulanan sınırsız güvencenin kaldırılmasını istedi. "Sınırsız güvence" ne demek??? Mason Demirel'in yeğeni Yahya Demirel, bankasındaki halkın parasını çuvallara doldurup götürsün, borcunu Devlet ödesin, demek!.. Geçmişin politikacıları böyle kanunlar çıkarmışlardı, Şimdi de Erdoğan'ın milletvekilleri başkalarını çıkarıyorlar!.. Halkı kandırmak için kullandıkları terimler "Bireysel Emeklilik" veya " Kentsel Dönüşüm"... Üçkâğıtçı politikacıların şahı Turgut Özal da "Süper Emeklilik" ile halkı dolandırmış, inananları perişan etmişti. "Bireysel Emeklilik" sisteminin aslında emeklilikle bir alâkası yok, bir tasarruf (para biriktirme)... sonunda sana biriktirdiğin parayı, eğer enfilasyona kurban olmadıysa, ya toptan, ya da aylık ödemelerle geri veriyorlar!.. Ama 10 yıldan önce sistemden çıkamıyorsun, 56 yaşından önce de beş kuruş alamıyorsun!.. "Kentsel Dönüşüm" ise, kötü binaların, gecekonduların yıkılıp, yerine oralarda oturanlara modern binalar, parkla, okullar, geniş yollar vermek falan değil!.. Şehrin mutena semtlerde oturan orta halli vatandaşın elinden evini alıp, zengine lüks binalar dikmek, orta halliyi de şehir dışına sürmek!.. Bu herifleri Cehennem bile istemiye istemiye kabullenmek durumunda kalacak!..

Aynı gün New York borsası başkanı Dick Grasso, 140 milyon yıllık dolarlık maaşının yarattığı skandal üzerine istifa etti. Aslında uluslararası şirketlerin, bankaların, sigorta ve "mortgage" şirketlerinin yönetim kurulu başkan ve üyelerinin yüksek maaşları ilerde Amerika'da büyük sorun yaratacaktı.

19 Eylül'de Başbakan Potamyalı Erdoğan ile Devlet Bakanı Ali Babacan, Dubai'de IMF Başkanı Horst Köhler ile, Erdoğan'ın kalacağı ‘dünyanın tek 7 yıldızlı oteli’ olarak anılan ve Yelken Otel diye de bilinen Burj El Arab'da görüştü... İnsan aileden görgüsüz olarak yetişirse, hep görmediğini yapmak ister. Bizim futbolcu Tayyip te 7 yıldızlı otelde kalınca bir matah olduğunu sanmış!.. Arafat'ı sınırdışı kararından sonra uluslararası toplumun tepkisiyle karşılaşan İsrail, İslam'la arasında bir sorun olmadığını göstermek için ivedi bir şekilde Başbakan Erdoğan'ı ağırlamak istediğini gösterdi.

20 Eylül'de Latviya 'da AB için referandum yapıldı. Bütün bu ülkeler referandumla karar veriyorlar. Acaba bizde de bir Avrupa Birliği referandumu yapılacak mı?.. Fransa Adalet Bakanı Dominique Perben, ”Bir kamu davası, olayları ve gerçekleri ortaya çıkarmalı ve – tıp, cezaî ehliyetinin olmadığını söylese bile - suçluyu açık seçik teşhis etmelidir. Hukukun suç saydığı fiili görmezden gelmemek lâzım... Topluma ve kurbanlara saygı gereği, dava görülmeli,” dedi. Biz de aynı düşüncedeyiz. Suçlular, "deli" diye paçayı kurtaramamalı, özel hapishanelerde, belki bakım altında. yatmalı!.. ABD Savunma Bakan Yardımcısı Paul Wolfowitz, "Türk askeri Bosna'da olduğu gibi, Irak'a da barış ve huzur getirir,’’ dedi. Dedi de, senin emrine girerse, barış olmaz ki!

21 Eylül'de TÜRKİYE ile ABD arasında ABD'nin, 8,5 milyar dolar borç vermesi hususunda bir anlaşma imzalandı. Hiç kimse babasının hayrına borç vermez. Karşılığında, (1) Türkiye emperyalist Batı tarzı, yabancılara açık ekonomik politikaları uygulamaya devam etme Irak'ta ABD ile işbirliği yapma sözü verdi. Tabii bunlar bildiğimiz... Bilmediğimiz de vardır, ALLAH bilir!

25 Eylül'de Japonya'da Hokaido açıklarında 8 şiddetinde deprem oldu. Hasap ve zaiat ne, tesbit edemedik.

27 Eylül'de TÜBİTAK-BİLTEN tarafından teknoloji transferi yöntemiyle üretilen Türkiye'nin ilk mini gözlem uydusu BİLSAT, Rusya'dan uzaya gönderildi.

28 Eylül'de Doğru Yol Partisi (DYP) Genel Başkanı Mehmet Ağar, Başbakan Erdoğan'ı, ‘‘Dışarıya karşı kuzu, içerde efe'' diye eleştirdi... İstanbul'daki Adlî Tıp Kongresi'nde tecavüzcüler 4 gruba ayrıldı. Güçsüz olduğu için zayıfa yüklenenler, güçlü olduğunu göstermek için tecavüz edenler, kadınlardan intikam almak için tecavüz edenler ve sadistler... Bizce tek bir grup var: Kadını tenhada ve yalnız yakalayıp saldıran namussuzlar... Bir de kadınları elde etmek için kullanılan metotlar var ki, TÜRKİYE'ye has... Köylü ve gecekondu takımı ya "Seninle evlenmek istiyorum" diyerek yaklaşır, evli kadınlara bile... ya da "Seni öldürürüm" diye... Şehirli, okumuş takımı ise "Kraliçem, prensesim" diye iltifat eder. TÜRKİYE'de saltanat, hanedan olmadığını bile bile, nedense bazı kadınlar da bu lâflara tav olur!

29 Eylül'de Merkez Bankası'nın müdahalesiyle serbest piyasada döviz satış fiyatları ABD dolarında 1 milyon 400 bin lira, Euro'da ise 1 milyon 600 bin liranın üzerine çıktı. Birilerinin işine yüksek döviz fiyatları uygun geliyordu... Dünyanın en yaşlı erkeği diye bilinen 114 yaşındaki Japon Yukichi Chuganji, hayatını kaybetti.

30 Eylül'de bölücü-kürtçü, hatta ermenici DEHAP eski yöneticilerinin " Resmî Evrakta Sahtecilik " suçundan mahkûm olmalarının ardından DYP, İP, Genç Parti, SP, DP, MHP ve LDP 3 Kasım seçimlerinin iptali için YSK'ya başvurdular... Özel sağlık kurumlarından yararlanma hakkı elde eden Emekli Sandığı'na bağlı emekliler, sağlık ocakları ya da özel polikliniklerden sevk kararı almadıkları takdirde, tedavi masraflarının yüzde 30'unu ceplerinden ödeyecekleri bildirildi... O tarihte sağlık hizmetleri cazip bir şekilde çalışıyordu. Sonradan % 200 ücret ödeme falan geldi... Doç.Dr.Engin Ulukaya,Güney Kore'de düzenlenen ''22.Dünya Patoloji ve Laboratuvar Tıbbı Kongresi''nde, ''Yılın Bilim Adamı'' ödülüne lâyık görüldü. ABD'nin Ankara Büyükelçisi Yahudi Eric Edelman, "babaannesinin 84 yıl önce Rusya'dan Türkiye'ye gelip zor yıllar geçirdiğini, kendisinin de geçmişte Türkiye'de bulunduğunu" anımsattıktan sonra, "Annan Planı Türkiye'nin yararınadır. Rauf Denktaş, artık Kıbrıs'ta gelişmeye engel olmamalı. Güney Kıbrıs'ın AB'ye girmesinden önce, 1 Mayıs'a kadar bir çözüm bulunmalı. Türkiye, Ermenistan sınırını bir an önce açmalı," gibi lâflar etti. Kapan da, kaçan mı?..

1 Ekim'de YSK, seçimlerin iptali ve barajın yeniden belirlenmesi için yapılan başvuruları oybirliğiyle reddetti. Başbakan Potamyalı Erdoğan "Asker gönderme ve PKK için yol haritamızı çizdik," dedi, ama çizdikleri yolu anlayan çıkmadı. İsterseniz bir de siz okuyun, bakalım anlayabilecek misiniz?.. Aynı gün İsrail hükûmeti, Batı Şeria'daki güvenlik duvarının inşasının sürmesini onayladı. ABD'nin dahi eleştirdiği bu yüksek ve derin duvar, BM Genel Kurulu tarafından kınandı. duvarın inşasının durdurulmasını istendi.

2 Ekim'de CIA'in emrinde çalışan Irak Gözetleme Grubu, ilk raporunu sundu ve Irak'ta hiç kitle imha silahına rastlanmadığını belirtti. 
Grubun Başkanı David Kay, 5 Ekim'de Irak ile El Kaide arasında kitle imha silahı alanında ilişki olduğuna dair belge bulunmadığını açıkladı... 
Böylece Irak'a saldırının aslında yalan bahaneler ile yapıldığı, daha bir yıl bitmeden ortaya çıktı!

3 Ekim'de TÜRKİYE'nin en iyi 10 peyniri belirlendi. On diyoruz ama, gerçekten onlarca değişik peynirimiz var. 
Bizce Tarım Bakanlığı ve üniversitelerin Zıraat Fakülteleri, Gıda Bölümleri bu konuyla ilgilenmeli ve hiç değilse, büyük şehirlerimizde bu peynirleri teşhir eden, satan mağazalar açılmalı. O peynirlerin üretildiği köyler, ilçeler, illere teşvik uygulanmalı. Hileli peynir üretip adına leke sürenler cezalandırılmalı... 
Şimdilik sadece elimizden adlarını saymak geliyor:

Erzincan Tulumu 
Van Otlu Peyniri 
Çankırı-Çorum Kargı Tulumu 
Kars Gravyeri 
İzmir Tulumu 
Eski Kaşar 
Bandırma-Bursa Mihalıç Peyniri 
Beyaz Peynir (türleri) 
Karadeniz Tel Peyniri 
Çerkes Füme

DEVAM EDECEK!.. YAZILAR SÜREKLİ YENİLENİYOR!.. TEKRAR TEKRAR KONTROL EDİN!

http://www.angelfire.com/rnb/atadiyar/ata39a.html

***

28 ŞUBAT 1997 SONRASI ABD NİN ASKERİ., EKONOMİK VE SİYASİ MÜDAHALESİ. BÖLÜM 5

28 ŞUBAT 1997 SONRASI ABD NİN ASKERİ., EKONOMİK VE SİYASİ MÜDAHALESİ. BÖLÜM 5



   1 Ağustos'ta Mavi Akım'da gaz alımına başlandı. Aynı gün Yüksek Askerî Şûra, Başbakan Erdoğan'ın başkanlığında toplandı. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'na Donanma Komutanı Oramiral Özden Örnek, Hava Kuvvetleri Komutanlığı'na Harp Akademileri Komutanı Orgeneral İbrahim Fırtına atandı. Şûra'da, durumları değerlendirilen personelden 18'i disiplinsizlikleri nedeniyle TSK'dan uzaklaştırıldı. Başbakan Erdoğan ve Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül'ün YAŞ kararlarını şerh koyarak imzaladılar. Yine aynı gün Hâkim ve Savcı Adayları Eğitim Merkezi bahçesinde bulunan şüpheli paket, görevlilerce yandaki boş binanın bahçesine atıldıktan sonra patladı. Patlamada ölen ya da yaralanan olmadı. Aynı yere bırakılan 2. şüpheli çanta, emniyet görevlilerince incelenirken patladı. Patlamada 16 polis yaralandı. Bomba imha uzmanlarının, özel giysi olmadan olaya müdahalesi eleştirilere neden oldu. Batık banka sahiplerinin, hem el konulan kendi bankalarından hem de diğer bankalardan kullandıkları krediler nedeniyle TMSF'ye, olan toplam borçları 11,6 milyar dolara yükseldi. TBMM'den, AKP'nin verdiği önergeyle son dakikada ‘‘bankasında çifte hesap izine rastlananın herşeyine 24 saatte el koyun’’ yasası geçti. Bizce son derece yerinde bir yasa, ancak sadece çifte hesaplar için değil; suçlu olup ta. üç göbek aşağı ve yukarısının mal varlığını açıklayamayan herkese uygulanmalı!.. Arjantin'de, ülkenin batısındaki Mendoza eyaletinde, bir süper markette çalışan kadın kasiyerlerin, iş sırasında tuvalete gitmemeleri için alt bezi takmaya zorlandıkları öğrenildi. Kapitalizmin insan sömürüsünün, insana zulmünün başka bir örneği!.. Bizim ülkemizde de Hıristiyan Batı firmaları ve onları taklit eden yerli firmalar tezgâhtarların oturmasını yasaklar, zavallı kızları 8-10 saat ayakta dikilmeye mecbur ederler. Hepsi genç yaşta varis sahibi olur. ALLAH'sız kapitalizm, İslâm maskesi altında yürütülür.

2 Ağustos'ta IMF, 5. Gözden Geçirme'yi onaylayarak, 476 milyon dolarlık krediyi, Türkiye'nin kullanımı için serbest bıraktı. Ayrıca, 2004 ve 2005 yıllarında yapılması gereken toplam 11 milyar dolarlık borç geri ödeme vadesininin bir yıl uzatıldığı bildirildi. Yani Potamyalı Erdoğan'ın IMF'den hiç borç almamış, hep borç ödemiş gibi konuşmaları palavradan ibarettir!.. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı tarafından Kars'ta 12 köyden 20 dar gelirli aileye 10'ar koyun ve birer koç verildi. Dar gelirliler, her yıl vakfa ikişer kuzu vererek borçlarını ödeyecekleri öğrenildi. Çok yerinde bir uygulama!.. Erdoğan'ın kedi olalı bir sıçan tuttuğuna işaret!.. Aslında TÜRKİYE'de en kısa zamanda yerli sığır (ithal, yabancı değil) sayısını 75 milyona, koyun ve keçi sayısını 150 milyona çıkarmamız gerek!.. Bu hem köylümüze iş ve gelir sağlar, hem de halkımıza sağlıklı bol et!.. KKTC Vakıflar İdaresi'nin, İngiliz ve Rumlar tarafından el konulan vakıf mallarına karşılık Güney Kıbrıs'tan 500 milyar dolar tazminat istediği öğrenildi. Yetmez!.. Nasıl AKP iktidarı azınlıklara vakıf mallarını iade ettiyse, Kıbrıs'ın yüzde 89'u vakıf toprağıdır, Rumlar ve İngilizler oraları TÜRKLER'e terketmelidir.

Yine 2 Ağustos'ta Polonya, Irak'a 2 bin kişilik bir takviye birliği gönderirken, direnişçilerin saldırılarına, Irak'taki Polonya askerî üssü de hedef olmaya başladı. Avrupa sıcaktan kavrulmaya başladı. Birçok Avrupa ülkesinde sıcaklar can aldı. Ağustos ayı içinde sadece Fransa'da yaklaşık 15 bin kişi sıcaklar yüzünden can verdi. Sıcaklar yüzünden birçok yerde orman yangını çıktı, binlerce dönüm orman yok oldu... Acaba İlâhî Adalet müslümanlara karşı yürütülen savaşı destekledikleri için Hıristiyan Avrupa'yı cezalandırıyor muydu?

5 Ağustos'ta Cumhurbaşkanı Sezer, bölücü militanların şerrinden evini barkını terkedip kaçanlar için çıkarılmış olan ''Eve Dönüş Yasası''nı onayladı. Türk ve ABD askerlerinin inceleme yaptığı Irak'ın kuzeyindeki BM'ye ait Mahmur Kampı'nda PKK'ya ait silahlar bulundu... Sivillerin de atanması yolu açılmış olmasına rağmen, MGK Genel Sekreterliği'ne Orgeneral Şükrü Sarıışık atandı.

Yine 5 Ağustos'ta Cakarta'da Amerikan oteline saldırıda, 12 kişi öldü, 150 kişi yaralandı. Saldırıdan, El Kaide'yle bağlantılı olduğu iddia edilen İslam Cemiyeti örgütü sorumlu tutuldu.

6 Ağustos'ta Özelleştirme İdaresi Başkanlığı Petkim ihalesini, Standart Kimya A.Ş'nin şartları yerine getirmemesi nedeniyle iptal etti. Konut Müsteşarlığı'nın kaldırılmasını ve bazı görevlerinin Toplu Konut İdaresi Başkanlığı'na (TOKİ), kadrolarının da Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'na devrini öngören yasa, Resmi Gazete'de yayımlandı.

7 Ağustos'ta kamuoyunda 7. AB Uyum Paketi olarak bilinen Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yasa, yürürlüğe girdi... Bu "uyum paketleri" ne de çabuk, birbirinin ardından, peşpeşe çıkıvermiş!.. Yasaya göre, TCK'nın 159. maddesinde tanımlanan devletin ve devlet görevlilerin manevî şahsiyetlerine ''tahkir ve tezyif'' suçlarına verilecek cezanın alt sınırı, bir yıldan 6 aya indirildi. ''Tahkir, tezyif ve sövme kastı bulunmaksızın, sadece eleştirmek maksadıyla yapılan düşünce açıklamaları'' ise cezayı gerektirmiyor.

8 Ağustos'ta Türkiye ile KKTC arasında Gümrük Birliği Çerçeve Anlaşması imzalandı. Ne demekse??? Acaba Kıbrıs'ta bizim gibi Gümrük Birliği'nden zarar mı görecekti?

10 Ağustos'ta Başbakan Erdoğan'ın oğlu Bilâl Erdoğan ile Reyyan Uzuner'in nikâhı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna tarafından âlâ-yı vâlâ ile kıyıldı. Nikâhta, Uzuner'in şahitliklerini Arnavutluk Başbakanı Fatos Nano, Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül ile İstanbul Milletvekili Nevzat Yalçıntaş; Erdoğan'ın şahitliklerini ise TBMM Başkanı Bülent Arınç ve İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi yaptı... Bilâl büyük adamdır. Kardeşi Burak ile gemi işletir. Burak'ın bir ufak kusuru vardır, ehliyetsiz kullandığı araba ile yaptığı trafik kazasında TÜRK musikîsi sanatçısı Sevim Tanürek'in ölümüne sebep olmuş (1998), babası İstanbul Belediye Başkanı olduğu için alavere dalavere ile paçayı kurtarmıştır. Hepsi TÜRK nüfus kâğıdı, TÜRK pasaportu taşır ama, babanın iddiasına göre baba Gürcü, anne Arap'tır, Bilâl de, Burak ta daha ne olduğuna karar verememiştir. Bunların sünnet düğününde öyle çok altın hediye gelmiştir ki, nereye koyacaklarını bilememişlerdir. Ailenin serveti, hiç kimse kuşku duymasın, kanıtlanmamış olsa da, o sünnet hediyelerinden kaynaklanmaktadır. Boğazlarından asla bir tek "haram lokma" geçmemiş, ceplerine bir tek "haram kuruş" girmemiştir! 2013 yılında sıfırlanan paraları haddini bilmez leylekler getirip onların evine koymuştur.

11 Ağustos'ta Uzan Grubu'na bağlı 82 şirkette, mal varlığı tespiti amacıyla çalışma başlatıldı. Cumhurbaşkanı Sezer, el konulan bankalarla ilgili yeni düzenlemeler içeren yasayı onayladı. Yasaya göre, beyan edilen tasarrufla, tespit edilen arasında fark olursa, bu fark oranında banka yöneticileri ile eş ve çocuklarının bütün hak ve alacakları dondurulacaktı. Bunların mal, kıymetli evrak, nakit ve diğer değerleri zapt edilecekti.

Yine 11 Ağustos'ta Liberya Devlet Başkanı Charles Taylor iktidardan çekildi, Nijerya'ya sürgüne gitti. İç savaş, 18 Ağustos'ta imzalanan anlaşmayla sona erdi... Liberya, vatanlarına dönüp te hür yaşamak isteyen Amerikalı zencilerin kurduğu sun'i bir devlettir. Liberya adı "Hür Diyar" demektir. Ancak insanları ne doğru-dürüst hür, ne de huzur içinde olabilmişlerdir. İç savaş bu ülkenin insanlarını da perişan etmiştir.

Yine 11 Ağustos'ta NATO, Afganistan'daki uluslararası gücün komutasını devraldı. NATO, 1954'den bu yana Avrupa dışında ilk kez görev üstlendi. Böylece Amerika'nın kontrolündeki NATO dünyanın dört bir bucağında her şeye burnunu sokmaya başladı. 2012 yılında Başbakan Erdoğan'ın "NATO'nun Libya'da ne işi var?" demesinin ardından, "ne işi olduğu" kulağı bükülerek ona anlatıldı. O da gemi ve uçak tahsis edip müslüman Libya'nın bombalanmasına katıldı. Ardından sınırımızdan içeri düşen bir kaç gülle bahane edilerek, sembolü bile Hıristiyan haçı olan NATO'dan Patriot füzeleri getirilip müslüman Suriye ve İran'a saldıracak şekilde sınırlarımıza dikildi. Onların işletilmesi içinde binlerce ABD, Alman ve Hollanda askeri ülkemize işgâl askeri gibi girdi, yerleşti. (2013)

Aynı gün Tayland, Bankok'ta Cemiyah İslâmiye örgütü lideri Rıdvan İsamuddin yakalandı. Paris'te ısı gölgede 44 derece olunca, 144 kişi sıcaktan öldü.

14 Ağustos'ta Motorola, Telsim'e karşı İsviçre'de görülen, Uzan ailesinin malvarlıklarının dondurulması ile ilgili bir davayı kaybetti. Konut Müsteşarlığı'na bağlı kuruluşlar TOKİ ile Arsa Ofisi Genel Müdürlüğü, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'na bağlandı. Cumhurbaşkanı Sezer, ''Bazı Kanunlarda ve Milli Piyango İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun''u onayladı. Kanun ile özelleştirme hızlandırılıyordu. Milli Piyango'nun şans oyunları faaliyetleri artık özelleştirilebilecekti. Türk Telekom'un özelleştirilmesinde hisse senedi satışı yoluyla Hazine'ye gelir sağlanacaktı. Aycell, bir başka GSM şirketiyle birleşebilecekti. Aynı gün ANAP'tan istifa eden Hakkâri Milletvekili Mustafa Zeydan ile CHP'den istifa eden Batman Milletvekili Mehmet Nezir Nasıroğlu, AKP'ye katıldı. Böylece, AKP, Anayasa'yı değiştirebilecek çoğunluk olan 367 milletvekiline ulaştı.

Yine 14 Ağustos'ta Kuzey Amerika'da 50 milyon kişi arıza yüzünden 29 saat elektriksiz kaldı... Daha dur!.. İlâhî Adalet Amerika'yı Katrina Kasırgası ve nice felâketler ile bombalıyacaktı da, ders alan çıkmayacaktı!.. Hadım edilen Amerikalı azılı sübyancı Brian DeVries'in hapisten çıkıp cezaevi binasının yanına yerleştirilen karavanda yaşamaya başlaması, California Eyaleti'nin Soledad Kenti sâkinlerini ayaklandırdı. Fransa'da iki haftadır etkili olan rekor sıcaklarda 3 bin kişinin ölmüş olabileceği açıklandı.

15 Ağustos'ta Şişli 2. Sulh Ceza Mahkemesi, Cem Uzan ile Hakan Uzan'ın da aralarında bulunduğu toplam 119 kişi ve şirketin mal hak ve alacakları üzerindeki tasarruf yetkilerine ilişkin tedbir kararı aldı. Cumhurbaşkanı Sezer, orman niteliğini yitiren alanların satışına olanak sağlayan 4960 sayılı ''TC Anayasasının Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun'' ile kızılağaç ve kestaneliklerin orman alanı dışına çıkarılmasını öngören yasayı iade etti. Bu yasa ormanların talan edilmesine imkân tanıyordu... İsrail ordusunun Batı Şeria'nın El Halil kentinde düzenlediği operasyonda, Türk Binbaşı Cengiz Toytunç'un 2002 yılında katledilmesinden sorumlu İslâmî Cihad grubunun lideri öldürüldü.

16 Ağustos'ta tamir edilmiş olan Kerkük-Yumurtalık petrol boru hattındaki petrol pompalama, çıkan yangın nedeniyle durduruldu. Birileri petrol aksın istemiyordu! Aynı gün İstanbul Şişli Başsavcılığı, İmar Bankası belgelerini BDDK'ya teslim etmedikleri gerekçesiyle Hakan Uzan, Kemal Uzan, Yavuz Uzan ve 9 yönetici hakkında gözaltı talimatı verdi... Hürriyet gazetesinin başını çektiği "Formula 1" pisti inşaatı birilerine rant sağlıyor ama, kimlere?? Büyük masraf edildi, sonunda yarışlardan vazgeçildi. Bingöl, İzmir Urla ve Seferihisar'da yapılacak kalıcı deprem konutu ihalelerinin bir bölümünü kazanan firmalar belirlendi. konutların tanesi 40 milyara mâl olacak.

Aynı gün Güney Dakota eyaleti senatörü Bill Janklow otomobiliyle çarptığı motosiklet sürücünün ölümüne sebep oldu. Kendisi kasıtsız adam öldürmekten mahkûm oldu ve senatörlükten istifa etti. Acaba bizim milletin vekili olduklarını unutanlar ne zaman böyle onurlu davranmayı öğrenecekler?.. Onlar şimdi haketmedikleri halde kırmızı pasaport, trafikte geçiş hakkı ve ceza almama gibi haklar peşindeler. (2013) Yurtdışına görevle çıkmayana hizmet pasaportu bile verilmez!.. Milletin sahipi olmadığı haklara vekilleri asla sahipi olamaz!.. Bu tür haksız imtiyazları gündeme getiren Başbakan Tayyip Erdoğan ve destekleyen AKP milletvekilleri bence Yüce Divan'da yargılanmalıdır!

17 Ağustos'ta Kerkük-Yumurtalık petrol boru hattında ilk saldırının düzenlendiği yerin birkaç kilometre ötesinde ikinci bir yangın çıktı.

Yine 17 Ağustos'ta İzlanda, 14 yıl aradan sonra balina avına yeniden başladı... Balina avını asıl Japonlar yapar. Savaş gemileri gibi teçhizatlı gemileri vardır. Okyanuslardaki balina ve ton balığı neslini onlar tüketmektedir.

18 Ağustos'ta Cola Turka fabrikası açıldı. Cola Turka'nın yabancı aktörlü reklâmı çok tuttu.

19 Ağustos'ta Merkez Bankası, bankaların Türk Lirası zorunlu karşılıklarına uygulanan faiz oranını 2 puan azaltarak yüzde 23'e düşürdü. Fakirliğin kalbe günde 10 sigara etkisi yaptığı açıklandı. Türk Kardiyoloji Derneği'nin yaptığı araştırmada, ayda 320 milyon liradan az kazananın kalp ve damar hastalığına yakalanma riski, 750 milyon liranın üzerinde kazananlara oranla yüzde 75 yüksek bulundu.

Yine 19 Ağustos'ta zalim Bush'un "Savaş bitti" demesine rağmen, aslında direniş hareketleri ile yeni başladığı anlaşıldı. Bağdat'taki BM binası önündeki patlamada, BM temsilcisi Sergio Vieira de Mello'nun aralarında bulunduğu 22 kişi öldü. Saldırının sorumluluğunu, Saddam yanlıları üstlendi. Hamas'ın Kudüs'te bir otobüse düzenlediği düzenlediği intihar saldırısında 7'si çocuk, 23 Yahudi öldü.

21 Ağustos'ta Batman'ın Beşiri ilçesi kırsalında gerçekleştirilen operasyonda 7 terörist ölü ele geçirildi, 2 er şehit oldu. Öcalan'ın yakalanmasından sonra durmuş olan terör, Potamyalı Erdoğan'ın iktidarı ile birlikte yavaş yavaş tekrar kendini göstermeye başlıyordu. Aynı şey 12 Eylül'den sonra, 1983 sonu seçimleri ile iktidara gelen Turgut Özal döneminde de olmuş, 1980'de duran terör, 1984'de tekrar başlamıştı. Nedense bu müslüman görüntülü başbakanlar paratoner gibi terörü çekiyorlar!..

22 Ağustos'ta Brezilya'da Alcantara uzay üssünde füze yerde infilak etti, hepsi sivil, 21 kişi öldü... Siz bu kazaya bakmayın! Herkes uzayda sadece Amerikalılar ve Ruslar var zanneder ama, Çin'in yanısıra Brezilya da uzay teknolojisinde epey ileridir.

25 Ağustos'ta Orgeneral Tuncer Kılınç, MGK'daki devir-teslim töreninde, '' 80 yıllık lâik TÜRKİYE Cumhuriyeti ATATÜRK milliyetçiliği anlayışında tek devlet, tek ulus, tek dil, tek bayrak ülküsünü daha da güçlendirerek devam ettirmesi gerekirken, halen hilafet ve şeriat arayışında olanlarımız var,'' dedi. Tek devlet, TÜRK DEVLETİ, tek ulus TÜRK MİLLETİ, tek dil TÜRKÇE, tek bayrak TÜRK BAYRAĞI idi elbette, ama aradan on yıl geçmeden Başbakan Erdoğan ve AKP Avrupa'dan gelen baskılara boyun eğerek bunların hepsini yozlaştırmaya girişecekti... Tuncer Paşa'yı severiz ama, ilişkisi olmayan hususları bir arada söylemiş. Hilâfet uluslararası ilişkiler içindir. ATATÜRK milliyetçiliğine aykırı değildir. Şeriat ise dinin esaslarınının uygulanması demektir, onun da milliyetçilikle alâkası yoktur. Paşa'nın kastettiği, dinin politikaya âlet edilmesidir ki, haklıdır... Aynı gün Bilgin Grubu bünyesindeki 7 şirket aleyhine kredi borcu nedeniyle ihtiyati haciz uygulandı.

26 Ağustos'ta Uzan Grubu'na bağlı oldukları yeni belirlenen 180 şirket hakkında daha ihtiyati tedbir konuldu. Aynı gün PETKİM yüzde 88,86'sına tekabül eden ÖİB hissesinin, ''blok satış'' yöntemiyle özelleştirilmesi amacıyla, yeniden ihaleye çıkıldı. Amasya'nın Taşova ilçesinden kent merkezine gelin almaya gelen konvoydaki araçlar kaza yaptı; 20 kişi öldü, 22 kişi yaralandı... Bu düğün alayları ile asker uğurlamalarına çok dikkat etmek gerek. Trafik kazaları ve sıkılan kurşunlar canlara mâloluyor... Almanya'nın Wesel kentinde 44 yaşındaki bir Alman, tecavüz edip dövdüğü karısını parka sürükledi ve parktan geçen ilk kişiyle zorla yatmaya zorladı.'Parktan geçen ilk erkekle yatacaksın' diye tehdit eden kocasını mahkemeye veren Marion H.'nin, kocasının ahlâksız teklifini reddeden bir Türk gencini, kocası aleyhinde tanıklık yapması için aradığı öğrenildi... ABD'de 40 yıl önce geçirdiği kaza sonucu bir gözünü kaybeden, diğeri ise görme yeteneğini yitiren Mike May, kök hücre nakli sayesinde yeniden görmeye başladı. Körlere ümit oldu... Kürt aşiret reisi Celal Talabanî, 1 Mart tezkeresinin reddinin kendileri açısından büyük kazanım olduğunu belirtirken, ‘‘Türkler gelselerdi Irak'ın ağası olurlardı’’ dedi. Ama Tezkere, TÜRKLER'in Irak'a girmesi için değil; 62.000 Amerikan askerinin TÜRKİYE'ye girmesi ve Kuzey'den Irak'a geçmesi içindi... İşgal fırsatını değerlendiren İsveçli politikacı ve aydınlar, Sevr Anlaşması çerçevesinde bir Kürt devleti kurulması için bir bildiriyi imzaya açtılar. Sol Parti Lideri Ulla Hoffman, "Kopenhag Kriterleri'nin Sevr Anlaşması'nın yerini alması gerektiğini" söyledi ve ‘‘AB, Türkiye'yi üyeliğe alacaksa, Lozan'da yapılan hatayı düzeltmelidir,’’ dedi. Biz de kalkıp böyle düşmanlık gösterenleri dost sayıp, aralarına girmeye çalışıyoruz. Biz değil de, politikacılar tabii ki!.. Bu arada Potamyalı Erdoğan'ın "Almazlarsa, Kopenhag Kriterleri'ne Ankara Kriterleri der, uygularız, sözünü unutmayalım. Yani, "Size gerek yok, biz Sevr'i getiririz" demek istiyor!

27 Ağustos'ta İmar Bankası'nın eski sahiplerinden Kemal ve Yavuz Uzan hakkında, Şişli Nöbetçi 2. Asliye Mahkemesi'nce ''zimmet ve nitelikli dolandırıcılık'' suçlamasıyla gıyabî tutuklama kararı verildi. Ayrıca, İmar Bankası'nın 3'ü kadın, 9 eski yöneticisi de tutuklanarak Kartal ve Bakırköy cezaevlerine gönderildi. İki gün önce düğün konvoyundaki otobüsün, frenlerinin patlaması sonucu değil, kaset değiştirmeye çalışan şoförün dikkatsizliği sonucu uçuruma yuvarlandığı belirlendi. 20 kişiye mezar olan otobüsteki takografın, kazadan 10 saat önce kapatıldığı da ortaya çıktı.

28 Ağustos'ta Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'ndaki devir teslim töreninde, Oramiral Bülent Alpkaya, ''Bugün ülkemizin bölünmez bütünlüğü, Cumhuriyetimizin lâik ve demokratik yapısını tehdit eden iç ve dış kaynaklı BÖLÜCÜ ve köktendinci faaliyetler maalesef Cumhuriyet'in 80. yılında da varlıklarını devam ettirmektedirler,'' dedi. Böylece "iç ve dış bölücü" faaliyeti "dinci" faaliyetin önüne koydu. Bu, 28 Şubat sürecinin getirdiği "müslümanları en büyük tehlike sayma" anlayışının bir ölçüde değişmesi idi. Halbuki bir gün önce Hava Kuvvetleri Komutanlığı'ndaki devir-teslim töreninde, Orgeneral Cumhur Asparuk, ''Milletler uzaydan dünyaya hâkimiyetini kontrol ederken, maalesef biz TÜRK MİLLETİ olarak, yüz yıl geriye gidip, bir kısır döngü içerisinde, mavi akım, imam hatip okulları, tesettürlüler, tarikatlarla uğraşmaktayız,'' derken, "bölücü faaliyet"e hiç değinmemişti.

29 Ağustos'ta Antalya Asliye 4. Hukuk Mahkemesi, Enerji Bakanlığı tarafından imtiyaz sözleşmesi tek taraflı iptal edilen Kepez Elektrik T.A.Ş'nin, yediemine teslim edilen tüm evrak ve belgelerinin geri verilmesine karar verdi. Yani Uzanlar'ı haklı buldu. Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) 17,4 katrilyon liralık görev zararı açıkladı. Bugünkü para ile 17,4 milyar lira!.. 20 bankanın eski sahipleri aracılığıyla toplam 11,6 milyar dolar düzeyinde zarara uğratıldığı ortaya çıktı. Aynı gün Irak'ın Necef kentinde cuma namazı çıkışında meydana gelen patlamada, aralarında Şii lideri Ayetullah Bakır el Hekim'in de bulunduğu 83 kişi öldü... Ne yapsın işgalci Hıristiyan Batılılar?.. Direniş kendilerine yönelmesin diye ajanları vasıtasiyle Sünnî ve Şii Arapları birbirine düşürmeye çalışıyorlar.

6 CI BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR.

***

28 ŞUBAT 1997 SONRASI ABD NİN ASKERİ., EKONOMİK VE SİYASİ MÜDAHALESİ. BÖLÜM 4

28 ŞUBAT 1997 SONRASI ABD NİN ASKERİ., EKONOMİK VE SİYASİ MÜDAHALESİ. BÖLÜM 4


  1 Temmuz 2003'de medenî (!) ve insalcıl (!) Avrupa Konseyi, Avrupa'da savaş zamanında bile idam cezasını kınayan protokolü kabul etti. Türkiye, Rusya, Azerbaycan ve Ermenistan dışındaki 41 üye protokolü imzaladı. Azerbeycan ve Ermenistan zaten Avrupa'ya dahil değil, nasıl olduysa Konsey'e girmiş??? Türkiye zaten idamı kaldırmıştı. Şimdi bir de savaş zamanı askerden kaçan, casusluk yapan, vatana ihanet eden, düşmana hizmet edenleri de mi asamayacak?.. Onun için imzalamamış!

Yine 1 Temmuz'da kamu sağlık kuruluşlarının işçi, memur, bağ-kur'lu, yeşil kartlı tarafından ortak kullanımına yönelik ''Sağlık Bakanlığı SSK Ortak Sağlık Hizmetleri Protokolü'' imzalandı. Aynı gün Boğazlar'dan güvenli geçişi sağlamak üzere oluşturulan ve 45 milyon dolara mal olan ''Türk Boğazları Gemi Trafik ve Bilgi Yönetimi Sistemi'' hizmete girdi.

Aynı gün Milli Eğitim'de öğretmen tayinlerinde yapılan partizanlık , Adana'da AKP Kozan İlçe Başkanı Veli Kelebek'in 20 öğretmenin atanmasına ilişkin hazırlayıp, altını imzaladığı liste ile ortaya çıktı.

  2 Temmuz'da kürtçü-bölücü hatta ermenici DEHAP'ın önayak olduğu "af çıkarma" için 1 milyon imza topladığı iddia edildi... Çoluk-çocuğa imza attırmış, uyduruk isimler kullanmışlardır.

  3 Temmuz'da bankalardaki mevduata, bir yıllığına tam güvence getirildi. Aynı gün Türk Ticaret Bankası Emeklilik Sandığı Vakfı SSK'ya devredildi. Yıllık enflasyon yüzde 30'un altına indi. İnanırsanız!

  4 Temmuz 2003 TÜRKİYE ve TÜRKLER için kara bir gündü... 1 Mart Tezkeresi'nin reddini hazmedemeyen Amerikalılar, Süleymaniye'deki Türk Özel Timi Bürosu'nu bastılar. 100 kadar ABD askeri ve bir o kadar da peşmerge, 3'ü subay, 8 astsubay olmak üzere 11 Türk askerini, başına çuval geçirerek gözaltına alıp, Kerkük'e götürdü. Olayın ardından Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell'i arayarak olayı protesto etti ve Türk askerlerinin serbest bırakılmasını istedi. Olay, Türkiye'de uzun süre tartışıldı. Başbakan Erdoğan "Nota verecek misiniz?" sorusuna "Bu müzik notası değil," diyerek cevap verdi. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, " olayın Türk ve ABD Silahlı Kuvvetleri arasında en büyük güven bunalımını yarattığını" söyledi. Peki, ne yapılması gerekirdi?... TÜRKİYE'deki bütün Amerikan üslerinin kapatılması, ve o üslerdeki Amerikan asker ve techizatının derhal ülkeyi terketmesini talep etmek gerekirdi!..

Aslında bu, 1992 yılı 9 Eylül'ünde Muavenet fırkateynine yapılan saldırıdan sonra yapılmalıydı. Hem o olay, hem bu bu çuval olayı, ABD'nin asla bizim dostumuz ve müttefikimiz olmadığını bir kere daha göstermişti. Ne yazık ki, bir kaç yıl sonra Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, olayı unutmuş olarak, çuval geçiren Amerikalı komutan Odierno'yu karargâhında ağırladı... Kısacası, Hükûmet te, yavşak askerler de bu hakareti yediler, yuttular.

Ama durun, TÜRK olmayanlardan ve TÜRkLÜĞÜ'nü unutmuş olanlardan oluşan AKP Hükûmeti yutmaktan ziyade, bu olayı bizlere yutturdu!.. Nasıl mı?.. Bakın, Ahmet AKGÜL’ün 2007 yılında yazmış olduğu “AKP İntihara Gidiyor ” isimli kitaptan aldığımız *AKP’Lİ DANIŞMANIN İTİRAFLARI" neleri açıklıyor?.. (Sayfa: 278-279)

Çuval olayını Tayyip planladı!

“Kuzey Irak’ta, askerlerimizin başına çuval geçirmelerini ve Genelkurmay'ı zor duruma düşürmelerini, Amerikalılar'a biz söyledik.”

AKP’yi kuranların ve kurduranların, özellikle Tayyip Erdoğan’ın özel bir önem verdiği danışmanlarından ve operatörlerinden biri ile yemekte karşılaştık. Tam bir panik havasındaydı.

(AA:) “ Hayrola İşleriniz iyi gitmiyor galiba!” dedim.

AKP’li Danışman: “ Yahu o olayı hiç sorma. O Wolfowitz’in halt yemesi. Bizimkiler (AKP’liler), 'tezkerenin öcünü TSK’dan alalım' diye ona akıl 
vermiş!…”

AA: “Yoksa sizin danışman arkadaşlarınızdan biri ve İstanbul’da iki işadamı Wolfowitz’e asıl suçlu AKP değil, TSK demiş olmasın? Çünkü Amerika’ya söz verdiği gibi AKP tezkereyi çıkaracaktı! TSK’yı cezalandırma teklifi, iki işadamı ve bir danışmandan gitmedi mi?”

AKP’li Danışman: “Çok büyük, çok fahiş bir hata yaptık zaten. Wolfowitz Türk ordusunu bizimkilerin teklifi üzerine cezalandırmaya karar verdi.”

AA: “Tek başına mı?”

AKP’li Danışman: “Yok canım, Tayyip Erdoğan ve ve Gül’le paylaşıldı, onlar da 'olur' dediler.”

AA: “Yani Wolfowitz’in, ABD’nin bu çokbilmiş danışmanının ve İstanbul’daki iki işadamının 'Türk ordusunu cezalandırma önerisi'ne Tayyip Erdoğan ve Gül, ya da Eş Genel Başkanlar 'Evet' mi dedi?”

AKP’li Danışman: “Maalesef öyle!… Tayyip ile Gül’ün gezileri bu plana göre ayarlandı. O gün Tayyip Erdoğan Rize’de, Gül de Kayseri’de olacaktı. Çok ters bir şey olursa, ikisi ABD’liler tarafından alınacaktı. Bu planı Wolfowitz hazırlamıştı.”

Yani adamlar kaçış planlarını bile yapmışlar!.. Aman, değiştirmesinler! İlerde lâzım olacak!

Çuval geçirme ile ilgili sayfalar:

Çuval Geçirme

Çuval Geçirme - 2


Çuval Geçirme - 3


Çuval Geçirme - 4     VİDEO


Çuval Geçirme - 5


Çuval Geçirme - 6


Çuval Geçirme'den yararlananlar

Çuval'a Çuval

Çuval'a Çuval - 2


4 Temmuz 2003 bizce Erdoğan Dönemi'nde bir "dönüm" noktasıdır. O tarihten sonra Erdoğan ve AKP, ne ABD güdümünden çıktı, ne de AB kuyruğundan ayrıldı.

4 Temmuz'da BDDK tarafından alınan kararla İmar Bankası, tasfiye edilmek üzere TMSF'ye devredildi. BDDK, İmar Bankası'nın mallarına ve banka hesaplarına ihtiyatî tedbir kararı aldırdı.

5 Temmuz'da Ankara İncesu'da bir benzinlikte otogaz dolumu sırasında patlama oldu. Çevreyi savaş alanına çeviren patlamada 100'ün üzerinde kişi yaralandı.

6 Temmuz'da Süleymaniye'de ABD askerleri tarafından başlarına çuval geçirilerek gözaltına alınan Türk askerleri, 60 saat sorgulandıktan sonra serbest bırakıldı

7 Temmuz'da Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, öğretmenlik mesleğini ''öğretmen'', ''uzman öğretmen'' ve ''başöğretmen'' unvanlarıyla 3 kariyer basamağına ayıran ''Milli Eğitim Temel Kanunu ve Devlet Memurları Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun''u onayladı...Aslında bütün mesleklerde böyle Çırak-Kalfa-Usta-Üstat mertebelerinin olması, kişilerin ona göre ücret ve maaş alması, halk arasında tecrübesine ve ehliyetine göre saygı görmesi uygundur.

8 Temmuz'da Kerkük-Yumurtalık petrol boru hattında hafta sonunda bir sabotaj düzenlendi. Irak'tan petrol geliyor, hem TÜRKİYE, hem Irak yararlanıyor ya, birileri rahatsız oldu, PKK'yı kullandı.

Aynı gün Tunceli Valisi Ali Cafer Akyüz'e Pülümür ilçesi yakınlarında silahlı saldırıda bulunuldu. Olayda 2 güvenlik görevlisi şehit oldu. Aynı gün memurların emeklilik yaşını 65'ten 61'e indiren öngören tasarı yasalaştı. Nüfusu 5 bin ve üzerinde olan yerleşim birimlerinde belediye kurulabilmesini hükme bağlayan belediye yasa tasarısı, TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi.

Yine 8 Temmuz'da Sudan havayollarına ait bir uçak düştü, 116 kişi öldü.

9 Temmuz'da BDDK, İmar Bankası'nın resmi muhasebe kayıtlarına ulaşılamadığını bildirdi. BDDK, bankadaki mevduatların tamamının hesap sahiplerine ödeneceğini, "off-shore"ların paralarının ise ödenmeyeceğini bildirdi. Aynı gün ASELSAN'da modernize edilen Kara Şahin ve Süper Kobra helikopterleri, Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na teslim edildi. Aynı gün Yerel Yönetim Reformu paketi içinde yer alan ''Büyükşehir Belediyeleri Yasa Tasarısı'', TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi. Bu tarz kanunlar Erdoğan'ın ve AKP iktidarının ülkeyi eyaletlere bölme hedefine adım adım ilerlediğinin işaretidir.

10 Temmuz'da Hamit Bayram'ın gözaltındayken kaçırılması olayına karıştıkları gerekçesiyle mahkemeye sevk edilen eski milletvekili Mustafa Bayram ile gözaltına alınan 7 kişi tutuklanarak cezaevine konuldu. Aynı gün Hong Kong'da bir neoplan otobüs kamyonla çarpışarak köprüden uçtu. 29 kişi öldü. Bu, Hang kong tarihindeki en büyük trafik kazası idi.

14 Temmuz'da Cumhurbaşkanı Sezer, Susurluk davasında 6 yıl ağır hapis cezasına çarptırılan İbrahim Şahin'in kalan cezasını, Adli Tıp Kurumu'nun raporuyla saptanan sürekli hastalığı nedeniyle kaldırdı.

16 Temmuz'da MHP Genel Başkan Yardımcısı Nazif Okumuş çıkarılmak istenen kanunla ilgili olarak, “DEHAP'ın yapamadığını AKP yapıyor. Bölücü PKK-KADEK militanları bu yasa tasarısıyla siyasete girebilecek,” dedi.

17 Temmuz'da İngiliz Savunma Bakanlığı'nın silahlanma uzmanı David Kelly, gizemli şekilde intihar etti. Kelly İngiliz hükümetini, "savaşı meşrulaştırabilmek için Irak'ın silahlanması konusundaki raporu şişirmekle" suçlamıştı. İngiltere, Amerika gibi emperyalist Hıristiyan Batı ülkeleri böyle çıkışları affetmezler. Artık intihar mı etti, yoksa intihar süsü verilip öldürüldü de, sonradan failler aklandı mı, siz karar verin... Aynı gün Kızılay, ÖTV Kanunu ile röntgen filmi ve oyun kâğıtlarından kesilen vergiden ayrılan payın kaldırılması üzerine, 22 bin fakir öğrenciye verdiği bursu durdurdu, 5 ayrı merkezdeki kamplarını kapattı.

18 Temmuz'da Cumhurbaşkanı Sezer, ''Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nu ile, değiştirilmeden önüne getirilen 6. Uyum Paketi 'ni onayladı... Çılgınlık ve sapıklık parayla değil ya, ABD'de piercing ve dövme çılgınlığının ardından gençler arasında ''çatal dil'' modasının giderek yayıldığı bildirildi. Yani dillerini yardırıyorlar! Öte yandan AB Komisyonu, Avrupalı gençler arasında giderek yaygınlaşan dövme ve piercing modasının insan sağlığına olumsuz etkilerinin endişe verici olduğunu açıkladı.

19 Temmuz'da her türlü naklen ve açıktan personel atamaları durduruldu. AKP Diyarbakır Milletvekili Fehmi Uyanık, Meclis Genel Kurul salonunda "Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir" yazısını, “Hâkimiyet bilâ kayd-ü şart milletindir” diye değiştirilmesini istedi. Aslında haklı!.. Çünkü ATATÜRK'ün ifadesi öyle ve vecizeler değiştirelemez!..

20 Temmuz'da Fransa, Nice''de bir vergi dairesinin önünde patlayan 2 bomba 16 kişinin yaralanmasına sebep oldu.

21 Temmuz'da İmarbank off-shore Ltd. Şti'nde hesabı bulunanlara ödemeler başladı.

22 Temmuz'da Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell'ın davetlisi olarak Washington'a gitti. Irak'taki TÜRKMENLER için girişimlerde bulunacağı söylendi. Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulu, ''Neşter-2 Operasyonu''nun ardından görülmekte olan bazı davaları etkilemeye yönelik girişimlerde bulundukları gerekçesiyle, bazı hâkim ve savcılara ''yer değiştirme'' cezası verilmesini istedi. Aynı gün kamu kesimi toplu iş sözleşmesi görüşmeleri anlaşmayla sonuçlandı. Ücretlerde ilk altı ay için 55 milyon lira seyyanen, ikinci altı ay için yüzde 9, üçüncü ve dördüncü altı aylar için yüzde 5 artış sağlandı. Yine aynı gün Saddam Hüseyin'in iki oğlu, Uday'la Kusay, Musul'da Amerikan askerlerince öldürüldü. Aynı zamanda Kusay'ın 14 yaşındaki oğlu Mustafa da öldürüldü. Saddam Hüseyin ise ortalıkta yoktu.

24 Temmuz'da çalışmalarını tamamlayan Meclis Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu, 2'si eski başbakan, toplam 25 bakan hakkında soruşturma komisyonu kurulmasını istedi. Tabii bir sonuç alınamadı. Yiyenlerin yedikleri yanlarına kâr kaldı. ‘Ölümcül tümör' diye olarak tanımlanan yolsuzlukların ulusal güvenliği tehdit ettiğinin altını çizen komisyon, ‘‘Vurgun engellenirse, eğitim ve sağlığa yaklaşık 776 trilyon daha fazla bütçe ayrılır'' mesajı verdi. Son derece haklı!.. Ne var ki, AKP iktidarı ve Potamyalı Erdoğan döneminde Başbakan ve ailesinin, oğularının, damatlarının, dünürlerinin, dızdığının dızdığının, Bakanlar ve ailelerinin, akraba ve taallukatın, milletvekillerinin, tanıdık, yandaş müteahhit ve tüccarların yolsuzluğu o boyutlara vardı ki, yatak odalarına 6 tane çelik kasa koydular da, paraları sığdıramadılar! Trilyonluk dövizi 2 gün uğraştılar da, yine sıfırlıyamadılar, 30 milyon avro elde kaldı, zar zor villalara yatırdılar!.. Bakalım, onları hangi komisyon, hangi mahkemeye sevkedecek???

24 Temmuz'da Uzanlar'ın mal varlığına tedbir konulmasına yapılan itiraz, Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından reddedildi. Aynı gün 
Bağ-Kur'un yeniden yapılandırılmasını öngören yasa tasarısı, TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi.

25 Temmuz'da Yunanistan Dışişleri Bakanı YorgoPapandreu, "AB'nin bazı değerleri vardır. Hiçbir Avrupa ülkesi, askerlerin sözünün politikada geçerli olmasını kabul etmez" diye konuştu. "Askerler engel olmasa, sizin yavşak politikacılar Kıbrıs'ı vermeye dünden razı," demek istedi... O yüzden askerlere kumpas kuruldu, sesleri kesilmeye çalışıldı.

26 Temmuz'da BDDK, Adabank yönetimini değiştirdi. Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü'nün verilerine göre, TÜRKİYE genelinde 95 yaş ve üzeri 252.905 kişi bulunduğu açıklandı. Bunun 179.004'ü kadın, 73.901'ni ise erkek... Japonlar, sıradan bir gözlüğe iliştirilmiş yirmi beş gramlık holografik cihaz sayesinde TV ve DVD görüntülerini yansıtmayı başardılar.

29 Temmuz'da Başbakan Erdoğan, Bayrampaşa Parkı'nın açılışında attan düştü. "Darısı Hükûmet'ten düşüşüne" diyenler oldu.

31 Temmuz'da New York Federal Bölge Mahkemesi yargıcı, Uzan ailesinin Motorolla firmasına 4,26 milyar dolar ödemesine karar verdi. Haklı mı, haksız mı, bilemedik. Aynı gün Cumhurbaşkanı Sezer, Turizmi Teşvik Kanunu'nda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'u onayladı. Kanun tarihi ve kültürel değerlerin yoğun olduğu yerler veya turizm potansiyeli yüksek yerlerin, Bakanlar Kurulu kararıyla ''kültür ve turizm gelişim bölgesi'' ilan edilebilmesini öngörüyor. Bu bölgelerdeki taşınmazların yerli ve yabancı yatırımcılara tahsisi kolaylaştırılıyor... Toprak satışından önce, bu kanunla cennet yurdumuzun en güzel yerlerinin yabancılara tahsisi sağlanmış oldu.

Yine 31 temmuz'da Lahey'deki uluslararası mahkeme, Milomir Stakiç adlı Bosnalı Sırp doktora Bosna savaşında insanlık suçu işlemekten müebbet hapis cezasına çarptırıldı.

5 Cİ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR.

***

28 ŞUBAT 1997 SONRASI ABD NİN ASKERİ., EKONOMİK VE SİYASİ MÜDAHALESİ. BÖLÜM 3

28 ŞUBAT 1997 SONRASI ABD NİN ASKERİ., EKONOMİK VE SİYASİ MÜDAHALESİ. BÖLÜM 3



 1 Haziran 2003'de G-8 ülkeleri, Evian'da yaptıkları toplantıda, terörle mücadele bayrağını yükseltmeyi kararlaştırdı. Terörü esas kendilerinin yarattığını gözardı ettiler. Fransa'da globalleşme karşıtı gösteriler yapıldı.

Amerikalılar'ın Kerkük'ü Kürtler'e teslim etmek için kurdukları düzen ortaya çıktı. Amerikalılar sözde "Kerkük'e vali" seçimi yaptılar. Bunun için Kerkük'te yaşayan 4 etnik grubun her birine (Türkmen, Kürt, Süryani ve Arap) eşit sayıda 39 delege gösterme hakkı tanıdı. 144 delege ise ABD'li komutanlar tarafından muhtelif meslek kategorileri esas alınarak seçildi. Her etnik grup kendi içinden kent meclisine gidecek 6 temsilci seçerken, Amerikalıların saptadığı 144 bağımsız delegeye de 6 temsilci seçme hakkı tanındı. Türkmen Cephesi, 144 delegenin ezici bir şekilde Kürtler arasından seçilişine itiraz etti, ama işe yaramadı. Öte yandan Türkmenler'e tanınan 39 delegelik ise 3 ayrı siyasi grup arasında her birine eşit sayıda bölüştürüldü. Ankara'ya yakın duran Irak Türkmen Cephesi'ne 13, İslamcı çizgideki Türkmen partilere (İslami Birlik Partisi ve Türkmen Vefa Partisi) 13, ve Iraklı Kürtler'le her nedense işbirliğine sıcak bakan partilere de (Millet Partisi ve Türkmen Kardeşlik Partisi) yine 13 delege düştü. seçim sonucu Türkmen cephesi kent meclisine 3, İslamcı partiler 2, Millet Partisi ise 1 temsilci gönderdi. Vali seçiminde Talabanî'nin adayı Abdurrahman Mustafa ve Türkmen Cephesi'nin adayı Mustafa Kemal Yaylacı yarıştılar. Sandıktan Talabanî'nin adayına 20 oy çıkarken, Arap-Türkmen işbirliğine rağmen, Yaylacı ancak 10 oy alabildi. Anlaşıldığına göre, Kürtler, Süryaniler, Bağımsızlar'ın yanısıra, Arap ve Türkmenler'den 2 kişi Kürt adaya oy vermişti!.. Türkmenler 5 Vali Yardımcılığı'ndan hiç birini alamadılar... Bu arada Başkan Bush Bush'a göre Kuzey Irak'ta bulunan iki boş kamyonun, "mobil kitlesel imha silah yapım laboratuvarı" olduğunu öne sürdü. Aklınca milleti kandıracak!..

  2 Haziran'da Avrupa Uzay Kurumu, Kazakistan'dan Mars'a uydu yolladı. Aynı gün bizde İMKB 11.579 puanla kapanırken, dolardaki düşüş devam etti.

  3 Haziran'da Danıştay, HSBC'ye satılan Demirbank'ın TMSF'ye devrine ilişkin "BDDK kararının iptali" istemini reddetti. Yani Demirbank TMSF'de kaldı. Aynı gün Bakırköy'de bir üst geçidin altına konulan uzaktan kumandalı bomba, DGM cumhuriyet savcıları ve hâkimlerini taşıyan servis minibüsü geçerken patlatıldı, 5 kişi yaralandı.

  4 Haziran'da şirket kurarken karşılaşılan 19 bürokratik engel, 3'e indi. Ah, bir de inşaat iznindeki yüz küsur imza azaltılsa! Peşin (geçici) vergi kalksa!.. Aynı gün Hükümet Petkim'den sonra TÜPRAŞ'taki kamu hisselerinin de tamamını satma kararı verdi. Devlet'in milletin malı haraç mezat gidiyordu!

  5 Haziran'da yabancı yatırımın özendirilmesine ilişkin ''Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanun Tasarısı'' Meclis Genel Kurulu'nda kabul edildi... TÜRK'ün elini kolunun bağlayan kanunlar, yabancıya imtiyazlar tanıyan kanunlar!.. Aynen Tanzimat dönemi gibi!

  6 Haziran'da Ziraat Bankası tarafından kullandırılan, takipteki ve ödeme planına bağlanmış tarımsal kredilerin ödenmesini yapılandıran tasarı yasalaştı. Aynı gün Petkim'in yüzde 88,86'lık hissesinin satışına dönük ihalede en yüksek teklifi, 605 milyon dolarla Standart Kimya verdi.

Yine 6 Haziran'da BM ve Kamboçya hükümeti, 1975-1979 arasında yüzbinlerce kişinin ölümünden sorumlu tutulan eski Kızıl Kmer yetkililerini yargılamak üzere mahkeme kurulmasına ilişkin bir anlaşma imzaladı.

  7 Haziran'da Erzincan-Sivas karayolunda bir yolcu otobüsü tünel girişindeki duvara çarptı, 27 kişi öldü, 33 kişi yaralandı... Türkiyedeki trafik kazaları bilânçosu korkunçtur. "Barış gelsin, akan kanlar dursun" diyenler (2013) trafik kazalarında akan kanları da düşünmek zorundadırlar. Kazaların artmasının en önemli sebebi de Özal döneminde başlayan "özel sürücü kursları"ndan parayı bastırınca kolayca alınan ehliyetlerdir. Başka türlü söylemek gerekirse, 30 yıldır TÜRKİYE'de şoför yetişmiyor! Ehliyetli trafik canavarları yollarda!..

  8 Haziran'da İstanbul-Ankara arasndaki mevcut demiryolunda iki şehir arasındaki ulaşım süresinin 3 saat 10 dakikaya düşürecek "hızlı tren" projesinin birinci etap temeli Başbakan Erdoğan tarafından atıldı... Mâlûm olduğu üzre, İsmet İnönü Amerikalılar'la 1947 yılında yaptığı anlaşmalarla karayolları yapımına girişmiş, sözümona "Amerikan Yardımı" karşılığında "50 yıl demiryolu yapmama" sözü vermişti. İlk defa demiryolu yapımından söz eden, 1997 yılında, Demirel olmuştur.

  9 Haziran 2004'te ABD'nin güneydoğusundaki Sea Island 'da, BOP'un masaya yatırıldığı G-8 zirvesi yapıldı. Bu toplantıya G-8 üyesi ülke başkanlarının ayaklarının bastığı kırmızı halı, Türkiye Başbakanı Tayyip Erdoğan'a çok görüldü. Ama o tabii farkında bile olmadı.

Yine 9 Haziran'da Bulgaristan ile elektrik alımı ile ilgili görüşmeler tamamlanarak bir protokol imzalandı. Aynı gün Rekabet Kurulu, Aria'nın başvurusu üzerine Turkcell'e 21,8 trilyon, Telsim'e de 8,5 trilyon lira para cezası verdi. ÖİB, TÜPRAŞ ile TEKEL'in bağlı ortaklıkları Alkollü İçkiler Sanayi ve Sigara Sanayii İşletmeleri'nin özelleştirilmesi amacıyla ihale açtı. Tütün üreticisinin beli kırılmıştı, şimdi de TEK-EL'in "el"i kırılmak üzere idi.

  10 Haziran'da "özelleştirme" kapsamındaki SEKA'ya ait Balıkesir İşletmesi'nin satış sözleşmesi Albayrak A.Ş ile imzalandı. Aynı gün Hazine 2,5 yıl sonra bir yıldan uzun vadeli borçlanmalarındaki faiz oranını yüzde 50'nin altına indirdi.

  11 Haziran'da ABD'nin eski başkanı Bill Clinton'ın eşi, New York senatörü Hillary Clinton'ın kaleme aldığı ''Yaşayan Tarih" adlı kitap piyasaya çıktı... Bizde acaba hatıralarını kaleme alan Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bakan karısı var mı acaba?.. Osmanlılar'da dahi kadın hatırat yazarı vardır. Kenize Sultan "Saraydan Sürgüne" adlı kitabında çok önemli bilgiler verir. Cumhuriyet kadınları mı beceriksiz, yoksa Cumhuriyet döneminde Meclis'e girenler ve karıları mı?

  12 Haziran'da Irak, ABD saldırısından sonra ilk kez petrol sattı. Aynı gün Enerji Bakanlığı, Çukurova Elektrik ve Kepez Elektrik'in imtiyaz sözleşmelerini fesh etti. Boğaz Tüp Geçit yapımı için Japon Finans kuruluşu JBIC'den beklenen ihale onayı geldi.

  13 Haziran'da FİSKOBİRLİK Genel Müdürü Cevat Aydın gördüğü baskılar üzerine görevinden istifa etti. Tütünden, şeker pancarından sonra sıra fındığa gelmişti. Avrupa Birliği dünya fındık üretiminin % 75'ini sağlayan TÜRKİYE'yi kotaya zorluyor, İspanya ve Yunanistan'da fındık üretimini teşvik ediyordu. Eh, Potamyalı Erdoğan'a da Hıristiyanlar'ın yanını tutmak düşerdi.

  14 Haziran'da 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun yürürlüğe girdi. Tüketici bir ölçüde korunur oldu ama, hâlâ sahte bal, karışık sucuk, sosis, baharat, hatta ekmek üretimi önlenemedi. Önlenemez, çünkü sahtekârın haksız kazancından dolayı malına, mülküne el konamıyor!.. 
O da cezasını çektikten sonra yine sahte üretime başlıyor!

  15 Haziran'da televizyon ve radyolarda, yayını durdurulan programların yerine RTÜK tarafından belirlenecek "eğitim ve kültür" konulu programların, reklâmsız olarak yayınlanmasına, Moviemax-2'de 178 dakika süreyle başlandı... Ancak o tarihten sonra kanallar reklâmsız kalmaktan korktukları için, veya RTÜK fazla "yayın durdurma" cezası vermediği için bu uygulama uzun sürmedi.

  16 Haziran'da Özelleştirme Yüksek Kurulu SEKA'ya ait Akdeniz, Çaycuma ve Balıkesir İşletmeleri ile Sümer Holding'e ait Sakarya Traktör Sanayii İşletmesi ve Taksan'ın blok satışını onayladı... Böyle deyince, sanıyorsunuz ki, kuruluşlar satılıyor!.. Hayır, o kuruluşlara ait onlarca tesis, bina, ve en mühimi arazi satılıyor!.. Devlet kurumları, milletin toprağı kapanın elinde kalıyor!.. Cezaevinde bulunan Türkiye Kalkınma Bankası'nın (TKB) eski Genel Müdürü Özal Baysal'ın 80 milyon dolarlık bir davası, "zaman aşımı"ndan düştü. Baysal, uluslararası piyasalarda yaptığı bono operasyonuyla, bankayı 40 milyon dolar zarara uğratmaktan yargılanıyordu...

Bu "zaman aşımı"na bayılıyorum!.. Ne zaman bir suçlunın başı sıkışsa, hemen yetişiyor, onu kurtarıyor!.. Dünyanın hiç bir ülkesinde "murur-u zaman" böyle uygulanmaz!.. Aslında bir ertelemedir. Eğer yeni deliller ortaya çıkarsa, dosya yeniden açılır. Amerikalılar'ın "cold case" dedikleri "buzdolabındaki dosyalar" 50-60 yıl sonra bile açılmakta, ve sonuçlandırılmaktadır. Bir dava dosyası "zaman aşımı" sonucu değil; ancak ilerlemeye imkân tanıyacak delil veya şahit olmadığı zaman rafa kaldırılabilir!.. 28 kişinin iğfal ve tecavüzüne uğrayan 13 yaşındaki N.Ç., başından geçen korkunç olayları Mardin'deki davada "Emine Akyol adlı kadın, bana 'Kızım, iki üç kişi var, seni tanıştıracağım, sana terlik ve cep telefonu alırım' dedi. Ertesi gün evine gittim. Orada Türkan adlı başka kadın daha vardı" diye başlayıp, ağlayarak açık açık anlattı... Bu davada da hâkim, tecavüzcüleri "kızın rızası vardı" veya "yok canım, ruh sağlığı bozulmamış, turp gibi maşallah" gibi bahanelerle kurtarmaya çalışacaktır... Ne demiş Yüce Peygamberimiz:

- "BİR GÜN ADALET İLE HÜKMETMEK, 60 SENE GECESİ NAMAZLA, GÜNDÜZÜ ORUÇLA GEÇİRİLEN İBADETTEN EFTALDİR!"

Peki, ALLAH, KUR'AN'da ne demiş:

- "EY İMAN EDENLER!.. 

ALLAH İÇİN ADALETİ DAİMA TAM YERİNE GETİRİN! VE ŞAHİTLİĞİ O YOLDA YAPIN! 
HATTA KENDİ ALEYHİNİZE, YAHUT ANANIZIN, BABANIZIN, YAKINLARINIZIN ZARARINA BİLE OLSA!.. 
HATTA ZENGİN, YAHUT YOKSUL BİLE OLSA... ADALETİ İCRA EDERKEN NEFSİNİZİN DİLEĞİNE UYMAYIN! 
BİR TARAFI GÖZETEREK HÜKÜM VERİR, YAHUT BİRİNDEN YÜZ ÇEVİRİRSENİZ, 
BİLİN Kİ, HİÇ ŞÜPHESİZ, ALLAH YAPTIKLARINIZIN HEPSİNDEN HABERDARDIR!" (NİSÂ SÛRESİ, 135 ÂYET)

  17 Haziran'da Bakanlar Kurulu'nun ÇEAŞ ve Kepez'e verdiği 70 yıllık imtiyazları yürürlükten kaldırma kararı, Resmî Gazete'de yayımlandı. Kepez'in kasaları açıldı. Ne bulundu, ALLAH bilir! .. Ben bu 70 yıllık, 100 yıllık imtiyazları anlamam! Sömürge idaresi altında mıyız?.. 4 Yıllık imtiyaz verirsin, gerekirse uzatırsın!.. 70 sene, 70 iktidarı bağlayacak bir taahhüde 4 yıllık bir hükûmet nasıl imza atabilir ki?.. Bu ne biçim yetki gasbıdır!

Aynı gün Milli Eğitim Bakanlığı ve UNICEF'in işbirliğiyle ''Haydi Kızlar Okula'' kampanyası Van'dan başlatıldı. 12 Eylül'den hemen sonra başlatılan eğitim seferberliği ile % 90'a çıkmış olan okur-yazarlık oranı, 20 yılda % 85'e düşmüştü... Yine aynı gün Armatör Necdet Kalkavan, Levent'teki işyerinde silahla intihar etti. Neden intihar etti, anlaşılamadı, ama Kalkavan ailesinin adı hep yolsuzluklarla anılırdı... İstanbul'da Satanist cinayeti olarak bilinen olayda Şehriban Coşkun Fırat'ı öldüren üç kişi yeniden yargılanarak müebbet hapse mahkûm oldu.

Adalet Bakanlığı, Bursa'da düzenlenen mitingde Başbakan Erdoğan'a dönük sert eleştirilerde bulunan Genç Parti Genel Başkanı Uzan hakkında soruşturma yapılabilmesi için izin verdi. Soruşturma, ''TÜRKLÜĞÜ, CUMHURİYET'İ, Büyük Millet Meclisi'ni, Hüükûmet'in manevî şahsiyetini, Bakanlıklar'ı, Devlet'in askerî ve emniyet muhafaza kuvvetlerini ve Adliye'nin manevî şahsiyetini alenen tahkir ve tezyif'' suçlaması çerçevesinde yürütüldü... O tarihlerde AKP iktidarı şimdiki (2013) gibi değildi, TÜRKLÜĞÜ ve CUMHURİYET'i savunuyordu, rejimi değiştirme çabasına henüz girişmemiş, TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ'ni ayaklar altına alma küstahlığını göstermemişti.

  20 Haziran'da dört Filistin örgütü geçici ateşkes ilan etti. Amerika'nın "terör" anlayışı Rusya dahil, herkesi ürkütmüştü! "Delidir, ne yapsa yeridir," diye düşünüyordu herkes... Aynı gün Kayseri'de müteahhit malzemeden çaldığı için çürük yapılmış bir yatılı Kur'an kursu binası çöktü. 10 kişi öldü, 13 kişi yaralandı. Yine aynı gün Bursa'nın Yenişehir ilçesindeki Sinanpaşa Camii'nden çalınan ve İngiltere'de bulunan çiniler, Türkiye'ye iade edildi. Konya Yusufağa Kütüphanesi'nden çalınan Muhyiddin El Arabiye'ye ait ''Kitab'ül Esfar''ın da iade edileceği bildirildi.

Bizim kütüphanelerimizden, müzelerimizden, camilerimizden çalınan eşyalar ile yabancı müzeler ve özel kolleksiyonlar zengin olmuştur. Hiç anlamadığım husus ta, zaman zaman ülkemizde yapılan müzayedelerde çalıntı olduğu belli saray eşyası, müze eşyasının satılabilmesidir. Bunu önlemenin çaresi, her eşyanın renkli resimli, tafsilatlı tarifi olan kataloglar hazırlanması, bu kataloglarda yer alan eşya piyasaya düşerse, elkonulmasıdır...

Maliye Bakanı yumurta ticaretiyle şaibeli Kemal Unakıtan, ‘‘Sıranın kayıt dışı ekonomi ile mücadeleye geldiğini’’ söyledi. Yani kayıt içi ekonominin her türlü meselesi hallolmuş, bir kayıtdışı ekonomi kalmış!.. Acaba Tayyip Erdoğan'ın evinde sıfırlanan milyonlar kayıt içi mi, dışı mı sayılacak???

  21 Haziran'da Hükûmet'in, ABD'nin Irak'a müdahalesinden sonra, uzun yıllardır Kuzey Irak'ta bulunan PKK/KADEK militanlarının "topluma yeniden kazandırılması" için yasa çalışmalarına son şeklini verdiği öğrenildi. Çıkarılacak yasadan örgüt yöneticileri faydalanamayacağı, adam öldürenlere ceza indirimi uygulanacağı, cinayete bulaşmamışlara ise "af" benzeri bir düzenleme getirileceği belirtildi...

Aaa, ben bu girişimi biliyorum. Bu 2013'de ortaya atılan "çözüm süreci" şartlarından biri değil mi?.. Isıtıp ısıtıp öne sürüyorlar! Hiç biri de kelin yarasına merhem olmuyor!.. Çünkü mesele "kürt meselesi" değil; "ŞARK MESELESİ"!.. 100 yıldır emperyalist Hıristiyan Batılılar'ın ele geçirmek ve iliğine kadar sömürmek istedikleri TÜRKİYE ve ORTADOĞU MESELESİ!.. İkincisi PKK da, BDP de, HDP de Kürtler'i temsil etmiyor!.. "20 milyon Kürt var diyorlar," ancak 2,5 milyon oy alıyorlar!.. 20 milyon da doğru değil, APO'nun kürt lideri olduğu da!.. Olsaydı, Diyarbakır'ın ortasında Kürt anaları oturup PKK'ya kafa tutmazlardı!.. Üçüncüsü TÜRK ORDUSU, aslında PKK'nın kandırdığı gariban kürt gençleri ile değil; PKK'nın arkasında emperyalist güçlerle savaştığı için terör bitmiyor!.. Onlar başlatıyor, onlar durduruyor, onlar taviz istiyor!.. Şimdi buna nasıl "çözüm" getireceksin??? 100 yıl direndik, gerekirse bir 100 yıl daha direniriz! Teslim olmak yok!..

  22 Haziran'da 18 ay olan askerlik süresi 15 aya, 16 ay olan yedek subaylık süresi 13 aya, 8 ay olan kısa dönem olan askerlik süresi ise 6 aya indirildi... Bu indirmelerde bir mantık olmalı. Erlerin eğitimi ve kıt'alardaki talim ve çalışma süreleri, yedeksubayların eğitim ve çalışma süreleri yararlı olmalı!.. Bizce 18 ay hepsi için uygun bir süre idi. Daha kısaltmanın anlamı yok!

  25 Haziran'da İş ve İşçi Bulma Kurumu, Türkiye İş Kurumu olarak yeniden yapılandırıldı. Kanuna göre, "özel istihdam büroları" kurulmasına imkân tanındı.. Yani biri sana iş bulacak, sonra komisyonunu mu alacak???.

  26 Haziran'da eski DEHAP Genel Başkanı Mehmet Abbasoğlu ve 3 parti yöneticisi, 3 Kasım seçimi öncesi partiyi örgütlenmesini tamamlamış gibi göstererek resmi evrakta sahtecilik suçunu işledikleri gerekçesiyle, 1 yıl 11 ay 11'er gün hapis cezasına mahkûm edildi... Bu yaygın bir usûlsüzlüktür. Partiler seçime girebilmek için, sendikalar da toplu işsözleşmesi yapabilmek için üye sayılarını şişirirler.

  30 Haziran'da Özelleştirme Yüksek Kurulu, PETKİM'in yüzde 88,86 oranındaki İdare hissesinin Standart Kimya A.Ş'ye satışını onayladı. Aynı gün otoyol ve boğaz köprülerinin geçiş ücretleri, ortalama yüzde 25 oranında artırıldı. Cumhurbaşkanı Sezer, "farklı dil ve lehçeler"de de kamu ve özel radyo ve televizyon kuruluşlarınca yayın yapılabilmesine olanak sağlayan, Terörle Mücadele Yasası'nın 8. maddesini yürürlükten kaldıran, terör tanımını yeniden yapan A.B. 6. Uyum Paketi ni iade etti. Ancak Potamyalı Erdoğan ve AKP iktidarı 7. Uyum Paketi'ni hazırlamaya, ve Millî Güavenlik Kurulu Genel Sekreteri'ni "sivil" yapma çabasına girmişti bile!..

Yine 30 Haziran'da Pakistan'ın Karaçi kentinde Mayıs 2002'de bombalı saldırı düzenleyerek 14 kişinin ölümüne yol açan 3 dinci militan idam cezasına çarptırıldı. Gerçek dindarlar kendi ülkelerinde, müslümanlara, masumlara bombalı saldırı düzenlemezler!.. Bunlar dinci görünen cahil zavallılardır, kimbilir hangi Hıristiyan Batı ülkesinin istihbarat örgütüne âlet oldular.

4 CÜ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR.

***