28 ŞUBAT 1997 SONRASI ABD NİN ASKERİ., EKONOMİK VE SİYASİ MÜDAHALESİ. BÖLÜM 4
1 Temmuz 2003'de medenî (!) ve insalcıl (!) Avrupa Konseyi, Avrupa'da savaş zamanında bile idam cezasını kınayan protokolü kabul etti. Türkiye, Rusya, Azerbaycan ve Ermenistan dışındaki 41 üye protokolü imzaladı. Azerbeycan ve Ermenistan zaten Avrupa'ya dahil değil, nasıl olduysa Konsey'e girmiş??? Türkiye zaten idamı kaldırmıştı. Şimdi bir de savaş zamanı askerden kaçan, casusluk yapan, vatana ihanet eden, düşmana hizmet edenleri de mi asamayacak?.. Onun için imzalamamış!
Yine 1 Temmuz'da kamu sağlık kuruluşlarının işçi, memur, bağ-kur'lu, yeşil kartlı tarafından ortak kullanımına yönelik ''Sağlık Bakanlığı SSK Ortak Sağlık Hizmetleri Protokolü'' imzalandı. Aynı gün Boğazlar'dan güvenli geçişi sağlamak üzere oluşturulan ve 45 milyon dolara mal olan ''Türk Boğazları Gemi Trafik ve Bilgi Yönetimi Sistemi'' hizmete girdi.
Aynı gün Milli Eğitim'de öğretmen tayinlerinde yapılan partizanlık , Adana'da AKP Kozan İlçe Başkanı Veli Kelebek'in 20 öğretmenin atanmasına ilişkin hazırlayıp, altını imzaladığı liste ile ortaya çıktı.
2 Temmuz'da kürtçü-bölücü hatta ermenici DEHAP'ın önayak olduğu "af çıkarma" için 1 milyon imza topladığı iddia edildi... Çoluk-çocuğa imza attırmış, uyduruk isimler kullanmışlardır.
3 Temmuz'da bankalardaki mevduata, bir yıllığına tam güvence getirildi. Aynı gün Türk Ticaret Bankası Emeklilik Sandığı Vakfı SSK'ya devredildi. Yıllık enflasyon yüzde 30'un altına indi. İnanırsanız!
4 Temmuz 2003 TÜRKİYE ve TÜRKLER için kara bir gündü... 1 Mart Tezkeresi'nin reddini hazmedemeyen Amerikalılar, Süleymaniye'deki Türk Özel Timi Bürosu'nu bastılar. 100 kadar ABD askeri ve bir o kadar da peşmerge, 3'ü subay, 8 astsubay olmak üzere 11 Türk askerini, başına çuval geçirerek gözaltına alıp, Kerkük'e götürdü. Olayın ardından Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell'i arayarak olayı protesto etti ve Türk askerlerinin serbest bırakılmasını istedi. Olay, Türkiye'de uzun süre tartışıldı. Başbakan Erdoğan "Nota verecek misiniz?" sorusuna "Bu müzik notası değil," diyerek cevap verdi. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, " olayın Türk ve ABD Silahlı Kuvvetleri arasında en büyük güven bunalımını yarattığını" söyledi. Peki, ne yapılması gerekirdi?... TÜRKİYE'deki bütün Amerikan üslerinin kapatılması, ve o üslerdeki Amerikan asker ve techizatının derhal ülkeyi terketmesini talep etmek gerekirdi!..
Aslında bu, 1992 yılı 9 Eylül'ünde Muavenet fırkateynine yapılan saldırıdan sonra yapılmalıydı. Hem o olay, hem bu bu çuval olayı, ABD'nin asla bizim dostumuz ve müttefikimiz olmadığını bir kere daha göstermişti. Ne yazık ki, bir kaç yıl sonra Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, olayı unutmuş olarak, çuval geçiren Amerikalı komutan Odierno'yu karargâhında ağırladı... Kısacası, Hükûmet te, yavşak askerler de bu hakareti yediler, yuttular.
Ama durun, TÜRK olmayanlardan ve TÜRkLÜĞÜ'nü unutmuş olanlardan oluşan AKP Hükûmeti yutmaktan ziyade, bu olayı bizlere yutturdu!.. Nasıl mı?.. Bakın, Ahmet AKGÜL’ün 2007 yılında yazmış olduğu “AKP İntihara Gidiyor ” isimli kitaptan aldığımız *AKP’Lİ DANIŞMANIN İTİRAFLARI" neleri açıklıyor?.. (Sayfa: 278-279)
Çuval olayını Tayyip planladı!
“Kuzey Irak’ta, askerlerimizin başına çuval geçirmelerini ve Genelkurmay'ı zor duruma düşürmelerini, Amerikalılar'a biz söyledik.”
AKP’yi kuranların ve kurduranların, özellikle Tayyip Erdoğan’ın özel bir önem verdiği danışmanlarından ve operatörlerinden biri ile yemekte karşılaştık. Tam bir panik havasındaydı.
(AA:) “ Hayrola İşleriniz iyi gitmiyor galiba!” dedim.
AKP’li Danışman: “ Yahu o olayı hiç sorma. O Wolfowitz’in halt yemesi. Bizimkiler (AKP’liler), 'tezkerenin öcünü TSK’dan alalım' diye ona akıl
vermiş!…”
AA: “Yoksa sizin danışman arkadaşlarınızdan biri ve İstanbul’da iki işadamı Wolfowitz’e asıl suçlu AKP değil, TSK demiş olmasın? Çünkü Amerika’ya söz verdiği gibi AKP tezkereyi çıkaracaktı! TSK’yı cezalandırma teklifi, iki işadamı ve bir danışmandan gitmedi mi?”
AKP’li Danışman: “Çok büyük, çok fahiş bir hata yaptık zaten. Wolfowitz Türk ordusunu bizimkilerin teklifi üzerine cezalandırmaya karar verdi.”
AA: “Tek başına mı?”
AKP’li Danışman: “Yok canım, Tayyip Erdoğan ve ve Gül’le paylaşıldı, onlar da 'olur' dediler.”
AA: “Yani Wolfowitz’in, ABD’nin bu çokbilmiş danışmanının ve İstanbul’daki iki işadamının 'Türk ordusunu cezalandırma önerisi'ne Tayyip Erdoğan ve Gül, ya da Eş Genel Başkanlar 'Evet' mi dedi?”
AKP’li Danışman: “Maalesef öyle!… Tayyip ile Gül’ün gezileri bu plana göre ayarlandı. O gün Tayyip Erdoğan Rize’de, Gül de Kayseri’de olacaktı. Çok ters bir şey olursa, ikisi ABD’liler tarafından alınacaktı. Bu planı Wolfowitz hazırlamıştı.”
Yani adamlar kaçış planlarını bile yapmışlar!.. Aman, değiştirmesinler! İlerde lâzım olacak!
Çuval geçirme ile ilgili sayfalar:
Çuval Geçirme
Çuval Geçirme - 2
Çuval Geçirme - 3
Çuval Geçirme - 4 VİDEO
Çuval Geçirme - 5
Çuval Geçirme - 6
Çuval Geçirme'den yararlananlar
Çuval'a Çuval
Çuval'a Çuval - 2
4 Temmuz 2003 bizce Erdoğan Dönemi'nde bir "dönüm" noktasıdır. O tarihten sonra Erdoğan ve AKP, ne ABD güdümünden çıktı, ne de AB kuyruğundan ayrıldı.
4 Temmuz'da BDDK tarafından alınan kararla İmar Bankası, tasfiye edilmek üzere TMSF'ye devredildi. BDDK, İmar Bankası'nın mallarına ve banka hesaplarına ihtiyatî tedbir kararı aldırdı.
5 Temmuz'da Ankara İncesu'da bir benzinlikte otogaz dolumu sırasında patlama oldu. Çevreyi savaş alanına çeviren patlamada 100'ün üzerinde kişi yaralandı.
6 Temmuz'da Süleymaniye'de ABD askerleri tarafından başlarına çuval geçirilerek gözaltına alınan Türk askerleri, 60 saat sorgulandıktan sonra serbest bırakıldı
7 Temmuz'da Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, öğretmenlik mesleğini ''öğretmen'', ''uzman öğretmen'' ve ''başöğretmen'' unvanlarıyla 3 kariyer basamağına ayıran ''Milli Eğitim Temel Kanunu ve Devlet Memurları Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun''u onayladı...Aslında bütün mesleklerde böyle Çırak-Kalfa-Usta-Üstat mertebelerinin olması, kişilerin ona göre ücret ve maaş alması, halk arasında tecrübesine ve ehliyetine göre saygı görmesi uygundur.
8 Temmuz'da Kerkük-Yumurtalık petrol boru hattında hafta sonunda bir sabotaj düzenlendi. Irak'tan petrol geliyor, hem TÜRKİYE, hem Irak yararlanıyor ya, birileri rahatsız oldu, PKK'yı kullandı.
Aynı gün Tunceli Valisi Ali Cafer Akyüz'e Pülümür ilçesi yakınlarında silahlı saldırıda bulunuldu. Olayda 2 güvenlik görevlisi şehit oldu. Aynı gün memurların emeklilik yaşını 65'ten 61'e indiren öngören tasarı yasalaştı. Nüfusu 5 bin ve üzerinde olan yerleşim birimlerinde belediye kurulabilmesini hükme bağlayan belediye yasa tasarısı, TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi.
Yine 8 Temmuz'da Sudan havayollarına ait bir uçak düştü, 116 kişi öldü.
9 Temmuz'da BDDK, İmar Bankası'nın resmi muhasebe kayıtlarına ulaşılamadığını bildirdi. BDDK, bankadaki mevduatların tamamının hesap sahiplerine ödeneceğini, "off-shore"ların paralarının ise ödenmeyeceğini bildirdi. Aynı gün ASELSAN'da modernize edilen Kara Şahin ve Süper Kobra helikopterleri, Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na teslim edildi. Aynı gün Yerel Yönetim Reformu paketi içinde yer alan ''Büyükşehir Belediyeleri Yasa Tasarısı'', TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi. Bu tarz kanunlar Erdoğan'ın ve AKP iktidarının ülkeyi eyaletlere bölme hedefine adım adım ilerlediğinin işaretidir.
10 Temmuz'da Hamit Bayram'ın gözaltındayken kaçırılması olayına karıştıkları gerekçesiyle mahkemeye sevk edilen eski milletvekili Mustafa Bayram ile gözaltına alınan 7 kişi tutuklanarak cezaevine konuldu. Aynı gün Hong Kong'da bir neoplan otobüs kamyonla çarpışarak köprüden uçtu. 29 kişi öldü. Bu, Hang kong tarihindeki en büyük trafik kazası idi.
14 Temmuz'da Cumhurbaşkanı Sezer, Susurluk davasında 6 yıl ağır hapis cezasına çarptırılan İbrahim Şahin'in kalan cezasını, Adli Tıp Kurumu'nun raporuyla saptanan sürekli hastalığı nedeniyle kaldırdı.
16 Temmuz'da MHP Genel Başkan Yardımcısı Nazif Okumuş çıkarılmak istenen kanunla ilgili olarak, “DEHAP'ın yapamadığını AKP yapıyor. Bölücü PKK-KADEK militanları bu yasa tasarısıyla siyasete girebilecek,” dedi.
17 Temmuz'da İngiliz Savunma Bakanlığı'nın silahlanma uzmanı David Kelly, gizemli şekilde intihar etti. Kelly İngiliz hükümetini, "savaşı meşrulaştırabilmek için Irak'ın silahlanması konusundaki raporu şişirmekle" suçlamıştı. İngiltere, Amerika gibi emperyalist Hıristiyan Batı ülkeleri böyle çıkışları affetmezler. Artık intihar mı etti, yoksa intihar süsü verilip öldürüldü de, sonradan failler aklandı mı, siz karar verin... Aynı gün Kızılay, ÖTV Kanunu ile röntgen filmi ve oyun kâğıtlarından kesilen vergiden ayrılan payın kaldırılması üzerine, 22 bin fakir öğrenciye verdiği bursu durdurdu, 5 ayrı merkezdeki kamplarını kapattı.
18 Temmuz'da Cumhurbaşkanı Sezer, ''Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nu ile, değiştirilmeden önüne getirilen 6. Uyum Paketi 'ni onayladı... Çılgınlık ve sapıklık parayla değil ya, ABD'de piercing ve dövme çılgınlığının ardından gençler arasında ''çatal dil'' modasının giderek yayıldığı bildirildi. Yani dillerini yardırıyorlar! Öte yandan AB Komisyonu, Avrupalı gençler arasında giderek yaygınlaşan dövme ve piercing modasının insan sağlığına olumsuz etkilerinin endişe verici olduğunu açıkladı.
19 Temmuz'da her türlü naklen ve açıktan personel atamaları durduruldu. AKP Diyarbakır Milletvekili Fehmi Uyanık, Meclis Genel Kurul salonunda "Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir" yazısını, “Hâkimiyet bilâ kayd-ü şart milletindir” diye değiştirilmesini istedi. Aslında haklı!.. Çünkü ATATÜRK'ün ifadesi öyle ve vecizeler değiştirelemez!..
20 Temmuz'da Fransa, Nice''de bir vergi dairesinin önünde patlayan 2 bomba 16 kişinin yaralanmasına sebep oldu.
21 Temmuz'da İmarbank off-shore Ltd. Şti'nde hesabı bulunanlara ödemeler başladı.
22 Temmuz'da Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell'ın davetlisi olarak Washington'a gitti. Irak'taki TÜRKMENLER için girişimlerde bulunacağı söylendi. Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulu, ''Neşter-2 Operasyonu''nun ardından görülmekte olan bazı davaları etkilemeye yönelik girişimlerde bulundukları gerekçesiyle, bazı hâkim ve savcılara ''yer değiştirme'' cezası verilmesini istedi. Aynı gün kamu kesimi toplu iş sözleşmesi görüşmeleri anlaşmayla sonuçlandı. Ücretlerde ilk altı ay için 55 milyon lira seyyanen, ikinci altı ay için yüzde 9, üçüncü ve dördüncü altı aylar için yüzde 5 artış sağlandı. Yine aynı gün Saddam Hüseyin'in iki oğlu, Uday'la Kusay, Musul'da Amerikan askerlerince öldürüldü. Aynı zamanda Kusay'ın 14 yaşındaki oğlu Mustafa da öldürüldü. Saddam Hüseyin ise ortalıkta yoktu.
24 Temmuz'da çalışmalarını tamamlayan Meclis Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu, 2'si eski başbakan, toplam 25 bakan hakkında soruşturma komisyonu kurulmasını istedi. Tabii bir sonuç alınamadı. Yiyenlerin yedikleri yanlarına kâr kaldı. ‘Ölümcül tümör' diye olarak tanımlanan yolsuzlukların ulusal güvenliği tehdit ettiğinin altını çizen komisyon, ‘‘Vurgun engellenirse, eğitim ve sağlığa yaklaşık 776 trilyon daha fazla bütçe ayrılır'' mesajı verdi. Son derece haklı!.. Ne var ki, AKP iktidarı ve Potamyalı Erdoğan döneminde Başbakan ve ailesinin, oğularının, damatlarının, dünürlerinin, dızdığının dızdığının, Bakanlar ve ailelerinin, akraba ve taallukatın, milletvekillerinin, tanıdık, yandaş müteahhit ve tüccarların yolsuzluğu o boyutlara vardı ki, yatak odalarına 6 tane çelik kasa koydular da, paraları sığdıramadılar! Trilyonluk dövizi 2 gün uğraştılar da, yine sıfırlıyamadılar, 30 milyon avro elde kaldı, zar zor villalara yatırdılar!.. Bakalım, onları hangi komisyon, hangi mahkemeye sevkedecek???
24 Temmuz'da Uzanlar'ın mal varlığına tedbir konulmasına yapılan itiraz, Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından reddedildi. Aynı gün
Bağ-Kur'un yeniden yapılandırılmasını öngören yasa tasarısı, TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi.
25 Temmuz'da Yunanistan Dışişleri Bakanı YorgoPapandreu, "AB'nin bazı değerleri vardır. Hiçbir Avrupa ülkesi, askerlerin sözünün politikada geçerli olmasını kabul etmez" diye konuştu. "Askerler engel olmasa, sizin yavşak politikacılar Kıbrıs'ı vermeye dünden razı," demek istedi... O yüzden askerlere kumpas kuruldu, sesleri kesilmeye çalışıldı.
26 Temmuz'da BDDK, Adabank yönetimini değiştirdi. Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü'nün verilerine göre, TÜRKİYE genelinde 95 yaş ve üzeri 252.905 kişi bulunduğu açıklandı. Bunun 179.004'ü kadın, 73.901'ni ise erkek... Japonlar, sıradan bir gözlüğe iliştirilmiş yirmi beş gramlık holografik cihaz sayesinde TV ve DVD görüntülerini yansıtmayı başardılar.
29 Temmuz'da Başbakan Erdoğan, Bayrampaşa Parkı'nın açılışında attan düştü. "Darısı Hükûmet'ten düşüşüne" diyenler oldu.
31 Temmuz'da New York Federal Bölge Mahkemesi yargıcı, Uzan ailesinin Motorolla firmasına 4,26 milyar dolar ödemesine karar verdi. Haklı mı, haksız mı, bilemedik. Aynı gün Cumhurbaşkanı Sezer, Turizmi Teşvik Kanunu'nda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'u onayladı. Kanun tarihi ve kültürel değerlerin yoğun olduğu yerler veya turizm potansiyeli yüksek yerlerin, Bakanlar Kurulu kararıyla ''kültür ve turizm gelişim bölgesi'' ilan edilebilmesini öngörüyor. Bu bölgelerdeki taşınmazların yerli ve yabancı yatırımcılara tahsisi kolaylaştırılıyor... Toprak satışından önce, bu kanunla cennet yurdumuzun en güzel yerlerinin yabancılara tahsisi sağlanmış oldu.
Yine 31 temmuz'da Lahey'deki uluslararası mahkeme, Milomir Stakiç adlı Bosnalı Sırp doktora Bosna savaşında insanlık suçu işlemekten müebbet hapis cezasına çarptırıldı.
5 Cİ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR.
***
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder