Bircihan D. Dilek etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Bircihan D. Dilek etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

11 Temmuz 2019 Perşembe

S-400 kullanımı F-35 Teknolojisini Tehlikeye Sokar Mı? Sorun Nasıl Aşılabilir?

S-400 kullanımı F-35 Teknolojisini Tehlikeye Sokar Mı? Sorun Nasıl Aşılabilir?

Yazan  Bircihan D. Dilek  
14 Mayıs 2019 
Yayınlandığı Kategori
Milli Güvenlik ve Dış Politika Araştırmaları Merkezi,
21 YÜZYIL 


VİDEO İZLE;

Türkiye F-35 uçaklarını envanterine sokmak üzere yıllar önce karar vermiş, 2002 yılında projeye dahil olmuştur ve ortaklığı bulunmaktadır. 
F-35 uçakları özellikleri açısından Türk Hava Kuvvetlerine büyük güç katacaktır. 

Diğer taraftan Türkiye'nin satın almaya karar verdiği S-400 sistemleri ise bir tasarım harikası olarak görünmektedir. Henüz sahadaki başarısı tam olarak 
görülmemekle birlikte, marketing kapsamında sunulan özellikleri oldukça dikkat çekicidir. S-400 sistemlerinin tam fonksiyonları ile kullanılması ve doğru 
noktalara konuşlandırılması durumunda Türkiye için önemli oranda caydırıcılık sağlayacağını düşünüyorum.

Gelin açık kaynaklardan edinilen bilgi doğrultusunda; Türkiye'nin F-35 uçaklarını S-400 Sistemi ile birlikte kullanılması durumunda F-35 teknolojisinin tehlikeye girip girmeyeceğini inceleyelim.

ABD'li yetkililerin endişeleri;

Türkiye'nin; S-400'lere NATO standartlarında IFF Sorgulayıcısı (Interrogator) ile bir Taktik Veri Aktarma Sistemi olan ve tüm NATO ülkelerinde yaygın olarak 
kullanılan Link-16 Sistem Terminali entegre edebileceği,

Böylece  IFF sensörü ve "Stealth Teknoloji" ile ilgili bazı taktik verilerin de aktarıldığı  Link 16 sistemine,  RUS teknisyenler tarafından sızılarak teknolojinin 
ve çalışma sisteminin elde edilebileceği,

Rusların Link-16 Kripto detayları ve dalga formunun elde edilerek "spoofing" yöntemi ile sahte hedefler oluşturulabileceği,

Rus teknisyenlerin elde ettikleri bulguları anlık olarak Rusya'ya aktarabileceği,

S-400 sistemlerine yakın bölgelerde uçan F-35 uçağı "Stealth Teknolojisi" nin Ruslar tarafından çeşitli yöntemlerle ele geçirilebileceği,olarak özetlenebilir.


Bu endişeleri sırasıyla inceleyelim;

S-400 Sistemine entegre edilmesi durumunda, Evet IFF ve Link-16 sistemi ile ilgili endişelerin doğru tarafları bulunmaktadır. 
Günümüz teknolojisi ile bu tip entegrasyonlarda sistemlerin etkileşimi esnasında bilgi sızdırılması mümkündür.
Rusların da bu konuda iyi seviyede olduğu göz önüne alındığında bu endişenin yerinde olduğu söylenebilir.

Rus teknisyenlerin sistem teslimi sonrasında hiç bir şekilde Türkiye'de konuşlu sistemlere yönelik lojistik ve bakım faaliyetinde bulunmayacaksa sızma 
ihtimalinin düşük olabileceği düşünülebilir, ancak bu noktada da Türkiye'de konuşlu S-400 siteminin pasif olarak elde ettiği bilgileri uydu üzerinden 
otomatik olarak Rusya ya aktarabileceği endişesi bulunmaktadır.

ABD'liler Rusların Uydu üzerinden çok güçlü bir veri aktarma sistemi olduğuna inandıkları görülmektedir.

S-400 sistemlerine yakın bölgelerde uçan F 35 uçağı "Stealth Teknolojisi" Ruslar tarafından çeşitli yöntemlerle ele geçirilebilir mi?

ABD, Türkiye'ye F-35 uçakları S-400 sistemi ile birlikte kullanılmasının sakıncalı olduğunu söylerken, çok sayıda RUS Sitemlerinin (Radar,Uçak ve ELINT) 
konuşlu olduğu Suriye'ye sınırı bulunan İsrail F-35 uçakları için sınırlama getirmiyor.İsrail bugün sahip olduğu F-35 uçaklarını askeri harekatlarda kullanan ilk ülke olarak övünmekte ve F-35 uçuşlarını gerçekleştirmektedir. Üstelik Rusların Suriye'deki mevcut Elektronik Konuşlanması ile İsrail üslerinden kalkan F-35 uçaklarını gerçek zamanlı olarak tespit ederken belirli dalga boylarında teknik özelliklerini tespit etme faaliyeti içinde olmasına rağmen. 

Bu noktada kısa bir açıklama yapalım. Stealth kabiliyetli F-35 uçağı; F-22 Raptor'da olduğu gibi Luneberg Lensi (Radar Reflektör) ile donatılmışlardır. 
Radar Reflektörü, düşük görünürlük özelliği olan uçakların radarlara görünür hale gelmesi için kullanılır.

Bu sistemler uçakların radarlardan kaçma ihtiyacı olmadığı zamanlarda takılır; özelikle "stealth teknoloji" ihtiyacı gerektirmeyen eğitim veya operasyonel 
uçuşlar ile  düşman yer ve hava radarları ile istihbarat platformlarına  yakın bölgelerde uçuş yapılması ihtiyacı olduğunda kullanılır.

Biraz teknolojik ifadelerle konuya devam edersek;  Taktik savaş uçağı büyüklüğündeki bir stealth uçak; C, X, Ku and S band  gibi bandlarda  görev yapan radarlara karşı kendisini koruyacak bir yapıya sahip olduğu belirtilmekte dir.  Yani bu bandlarda görev yapan Radarlar "stealth teknoloji" ye sahip F-35 tespit etmede yetersiz kalmaktadırlar.

S-400 sistemi kapsamında kullanılabilecek radarlardan;  Acquisition (EW) ve Angajman radarları incelendiğinde, bu radarların I,J,X ve Ku/K/KA 
çalışması nedeniyle "stealth teknoloji" kabiliyetli F-35 uçağını tespit edemeyeceği düşünülmektedir. 

Öte yandan,bir kere frekans dalga boyu belli bir threshold'u geçer ve rezonans etkisine sebep olursa, "Düşük Görünürlüklü-Low Observable" uçakların radarlar 
tarafından tespit edilme olasılığı artmaktadır. Örneğin, düşük frekans bandında çalışan ATC Radarının, "stealth" özellikli bir uçağı teorik olarak tespit edilebilme kabiliyeti bulunmaktadır.  Burada ifade edelim, 300 MHz altındaki frekanslarda çalışan UHF,VHF ve HF Radarlarının "stealth" uçaklar için tehlike arz eden sistemler olduğu uzmanlar tarafından belirtilmektedir.  

Bu güne kadar, F-35 uçakları ABD dışına uçak gövdesine takılan 4 adet radar reflektör ile intikal etmiştir. Bu reflektörlerin kullanım amacı, F-35'lerin RCS 
(Radar Cross Section)'lerini abartarak, bilgi toplamaya çalışan düşman unsurlarının çalışmalarını boşa çıkartmaktır. Internet bilgilerinden elde edilen 
bilgiye göre; Estonya ve Bulgaristan'a yapılan intikallerde F-35 uçaklarına radar reflektörler takılmıştır.  F-35 uçaklarında Stealth kabiliyetlerinin kullanılıp 
kullanılmayacağı harekat ihtiyaçlarına göre belirlenmektedir.

Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda şunu söyleyebiliriz. F-35 uçakları, düşman radarlarını yanıltmak amacıyla kullanılan Radar Reflektörleri ile uçtuğu 
taktirde önemli oranda bir aldatma sağlamakta olup, sahip olduğu RCS hakkında doğru bilgilerin düşman tarafına geçmesine engel olabilmektedir.

Buradan şöyle bir sonuca ulaşabilir; F-35 Uçakları S-400 Sistemlerine yakın uçsalar dahi yukarıda anlatılan sebepler nedeniyle F-35 Stealth kabiliyetinin 
Ruslar tarafından elde edilmesi olası görünmemektedir.

Sorun Nasıl Aşılabilir?

Öncelikle Türkiye;

Link 16 sisteminin S-400'e entegre edilmeyeceğini ,

IFF sistemi olarak MİLLİ imkanlarla geliştirilecek bir sistemin S-400'lere entegre edileceğini,

S-400 Sistemlerinin F-35 uçaklarının iniş kalkış yapacağı meydanlara yakın bölgelerde konuşlandırılmayacağını,S-400 sistemlerinin Türkiye'de konuşlu  NATO Altyapısı ve sistemleri kullanan hiç bir platformla entegre edilmeyeceği ve etkileşim içinde olmayacağı, tamamen kapalı bir network olarak çalıştırılacağı,
Radar Reflektör gerçeği ortada iken,F-35 uçaklarının S-400 sistemlerine yakın uçuşlarının F-35 aleyhine herhangi bir bilgi sızmasına neden olmayacağını, 
muhatabına açıklıkla belirtmelidir.

Suriye'de, Rus ELINT, SIGINT ve Radar sistemlerinin  konuşlandığı bir ortamda,  İsrail'in F-35 uçaklarını Suriye ve çevre ülkelerdeki hava operasyonlarında 
kullanmasına rağmen,  ABD'lilerin İsrail F-35'leri için endişe duymaması, fakat Türkiye'nin F-35 uçaklarına sahip olması konusunda endişe duyuyor olması 
bir çelişkidir.

Diğer taraftan Rusya'nın bir NATO üyesi olan Türkiye'ye S-400 sistemini satarken sisteme yönelik teknolojinin ve radar teknik karakteristik bilgilerinin NATO ülkeleri tarafından ele geçirilebileceği endişesi taşımaması dikkate değer bir durumdur. 

Sonuç olarak; Türkiye'nin muhatabına yukarıdaki değerlendirmeleri açıklıkla izah etmesi durumunda sorunun çözülmesi yönünde önemli bir adım atılabileceğini 
düşünüyorum.

Sorunun çözülmesi durumunda; S-400 sistemlerinin kapalı bir network olarak nasıl kullanılabileceği, neler yapılması gerektiği ayrı bir konu olarak incelenmelidir. 

Belki daha sonra bu konuya değinebiliriz.

KAYNAK:

https://youtu.be/UAV8dMtc1A8 " Here's How F-35 Technology Would Be Compromised If Turkey Also Had the S-400 Anti-Aircraft System" 

https://theaviationist.com/2018/05/24/image-of-israeli-f-35-flying-off-beirut-with-radar-reflectors-as-well-as-more-details-about-the-adirs-first-strikes-emerge/ 

http://www.ausairpower.net/APA-Acquisition-GCI.html

http://www.radartutorial.eu/19.kartei/06.missile/karte006.en.html


https://21yyte.org/tr/merkezler/islevsel-arastirma-merkezleri/milli-guvenlik-ve-dis-politika-arastirmalari-merkezi/s-400-kullanimi-f-35-teknolojisini-tehlikeye-sokar-mi-sorun-nasil-asilabilir

***

F-35 ler., Milli Menfaatleri Doğrultusunda Uçabilecekler mi?

F-35 ler., Milli Menfaatleri Doğrultusunda Uçabilecekler mi?



Yazan   


F-35 Sahibi Ülkeler Uçaklarını Milli Menfaatleri Doğrultusunda Uçurabilecekler Mi?



Son bir kaç gündür, ABD’nin Türkiye’ye, Rus yapımı S-400 hava savunma sistemi alımından vazgeçerek ABD yapımı Patriot sistemlerinin alımı yönünde karar vermesi için iki haftalık süre verdiği ve Ankara'nın Rus yapımı S-400 füze savunma sistemi satın alma planını sürdürmesi durumunda F-35 programındaki 
ortaklığı sonlandırılacak haberleri ile meşgul iken F-35 uçağına şöyle derinlemesine bir bakış yapalım.

F-35 Sahibi Ülkeler Uçaklarını Askeri Operasyonlarda Milli Menfaatleri doğrultusunda uçurabilecekler mi? 

Hassas Bilgi sızması olur mu?

Bu iki soru dost meclislerinde ve medya da sıkça gündeme getirilmekte ve tartışılmaktadır. Bu sorulara tatmin edici cevap bulunabilir mi? 

Konuyla ilgili olarak F-35 uçak üreticisi olan Lockheed Martin Firmasının elektronik ortamdaki bilgileri ile mesleki tecrübelerimi birleştirmeye çalıştım.

Kısa Bilgiler

Bugüne kadar 390 adet F-35 uçağı üretildi, Dünya çapında açılan 17 Üs de 195.000 saat uçuş gerçekleştirildi, toplam 790 pilot ve 7400 bakım personeli eğitildi. 
Ortak ve müşteri durumunda olan ülkeler ve satın alacakları uçak sayıları; ABD (2456), İngiltere (138), İtalya (90), Hollanda (37),Türkiye (100), Avustralya 
(100), Norveç (52), Danimarka (27) ve Kanada(88). Ortak olmayıp Yabancı Askeri Satışlar (FMS)  kapsamındaki müşteriler; İsrail (50), Japonya (147), 
G.Kore(40) ve Belçika (34). Halen F-35 uçağı teslim alan ülkeler; ABD, İngiltere, İtalya,İsrail ve Japonya.

Ekonomik etkisi açısından bakıldığında; Program kapsamında 1400'ü ABD'li olmak üzere dünya çapında 1500 den fazla tedarikçi firmanın bulunduğu, 
ABD 'de 220.000 kişiye direk ve dolaylı olarak iş imkanı sağlandığı ifade edilmektedir. Bir adet F-35 uçak fiyatı 89.2 Milyon ABD dolarıdır.

Türk firmalarının F-35 Programı ortaklığı kapsamında iş payının toplamda  12 Milyar ABD Dolarına ulaşacağı, Lockheed Martin ve Roketsan arasında yeni 
nesil havadan yere atılabilen Standoffcruise füze geliştirilmesi için işbirliği yapıldığı, SOM-J füzesinin F-35 Dahili Silah bölümüne entegre edilmesi üzerine 
bilgiler bulunmaktadır.

F-35 Stealth modunda 5.700 pound dahili mühimmat taşıyabilirken, harekat bölgesinde üstünlük sağladıktan sonra F-35 Beast moduna (dahili mühimmata 
ilave harici mühimmat taşıma) geçebilmekte ve toplamda 22.000 pounda kadar mühimmat taşıyabilmektedir.

Üretici Firma tarafından marketing kapsamında F-35'in aşağıda özetle belirteceğim harekat kabiliyetlerinin olduğu ifade edilmektedir.

F-35'in Klasik, Dikey ve Uçak gemisine iniş/kalkış yapabilen üç versiyonu bulunmaktadır, bunlar sırasıyla F-35 A, F-35 B ve F-35 C'dir. F-35 beşinci nesil 
uçak özelliklerine sahip olarak geliştirilmiştir. F-35;  muharip uçak sürat ve kıvraklığı, tam birleştirilmiş sensör bilgisi, ağ merkezli harekat ve gelişmiş 
lojistik ve ikmal özellikleri ile birlikte  Geliştirilmiş Stealth kabiliyetine sahip görünmektedir.

F-35 Görev sistemleri kapsamında;Multifunction Advanced Data Link(MADL), Active Electronically ScannedArray (EASA) radar, Electro-Optical Targeting System (EOTS)  hedefleme sistemi, Distributed Aperture System (DAS), Helmet Mounted Display (HMD) ve  Communications, Navigationand Identification (CNI) Avionics sistemleri yer almaktadır.

Stealth özelliği nedeniyle, F-35'in harekat sahasına emniyetli bir şekilde nüfuz ederek, hiç bir radara yakalanmadan, Elektronik Harp (Electronic Warfare) 
kabiliyeti ile düşman konuş kuruluşunu tespit edip elektronik taarruz (karıştırma) yapabilmekte ve  düşmana ait topladığı elektronik bilgileri taktik veri ağı üzerinden dost birliklere anlık olarak aktarabilmektedir. 

Düşük görünürlük özelliği ve EASA radar kabiliyeti ile uzak mesafeden yer ve hava hedeflerine hassas güdümlü bombaları ve hava-hava radar güdümlü 
füzeleri ile başarılı şekilde angaje olabilmektedir.

İstihbarat Gözetleme ve Keşif (ISR) kabiliyeti ile topladığı elektronik bilgileri işleyip sınıflandırarak dost birliklere gerçek zamanlı olarak aktarabilmektedir.

Otonom Lojistik Bilgi Sitemi (ALIS-Autonomic Logistics Information System) ile bakım operatörüne önceden planlama, bakım ve kullanım süresi boyunca 
F-35 uçak sistemlerinin idamesine olanak sağlamaktadır. ALIS Internet üzerinde çalışan yüksek süratli band genişliği ile yüksek performanslı server'lar 
kullanan bir veri alma/gönderme sistemidir.

ALIS;operasyon, bakım, prognostik, tedarik zinciri, müşteri hizmet servisi, eğitim ve teknik verileri içeren bir dizi geniş kabiliyetleri entegre etmektedir.

Pilot ve uçuş destek personeli tarafından,ALIS sistemi görev planlama/debrifing yapmak, uçuş çizelgesi hazırlamak, pilot kalifikasyonu ve harbe hazırlık 
durumunu kayıt altına almak amacıyla da kullanılmaktadır.

ALIS, F-35 uçağı gövdesinde entegre edilmiş bir sistem değildir. Harici bir sistem olan ALIS uçak görevini müteakip indiğinde bakım personeli tarafından 
uçağa bağlanarak uçak üzerindeki sitemlere ait arıza bilgisi toplayan bir sistemdir.Toplanan bilgiler daha sonra otomatik olarak Lockheed Martin bünyesinde bulunan server'a aktarılmaktadır.

Önceki eski nesil lojistik sistemlerle karşılaştırıldığında, ALIS sistemi ile; F-35 Uçak Filolarının faaliyetleri hakkında gerçek zamanlı en doğru bilgiyi sağlayarak işletme ve bakım giderlerinin azaltılacağı ve uçak faaliyet oranlarının arttırılacağı iddia edilmektedir.

Egemenlik İhlali ve hassas bilgilerin sızması!

Yukarıdaki kabiliyetlere bakıldığında neredeyse daha önce 3 ve 4. nesil  farklı roldeki uçaklar tarafından yerine getirilen görevler F-35 Uçağı üzerinde 
birleştirilmiş durumdadır. Uçak üzerine yerleştirilen Görev sistemlerinin sayısı ve bunların antenlerinin böyle nispeten küçük bir gövdeye Stealth özelliği 
etkilenmeden yerleştirilmesi herhangi bir olumsuz etkileşim (enterferans) olmadan çalıştırılması önemli bir tasarım yapıldığına işaret etmektedir. 

Bu nedenle de bu uçak özellileri nedeniyle çok iyi yetişmiş pilotlara emanet edilmelidir. 

F-35 son derece güçlü özelliklere sahipken, ortak ve müşteri konumundaki kullanıcıların ALIS hakkında mahremiyet ve egemenlik haklarının ihlal ediyor 
gerekçesi ile şikayetleri bulunmaktadır. Zira,mevcut durumda ALIS  veri akışı içerisinde; uçak "healthmonitoring system" verileri, faal uçak durumu, eğitim 
ve pilotlara ait log'lar da dahil olmak üzere önemli ölçüde harekat detaylarının, Forth Worth/Texas'da konuşlu Lockheed Martin şirketindeki hub'a aktarıldığı 
iddia edilmektedir.

Aslında ALIS'in ana görevi parça siparişi vermek, ihtiyaç kadar eğitim planlamak ve İkmalci'nin üzerindeki yedek malzeme yönetim yükünü azaltmak olmalıdır.

F-35'e ortak ülkelerin yukarıda belirtilen endişeleri, mevcut ALIS uygulaması ile ülkelere ait Operasyonel hassas bilgilerin Lockheed Martin Firmasına aktarıldığı nın bir göstergesi olarak kabul edilebilir. Bu durum benim görüşüme göre de kabul edilemez olup egemenlik hakkının ihlali olarak görülmelidir.

Bu arada konu hakkında bir gelişme olduğunu belirtmeden geçmeyelim. F-35 ortağı ülkelerin yukarıda belirtilen şikayetleri üzerine, Lockheed Martin 
firması konuya yönelik bir filtreleme yazılımı üzerinde çalıştığını açıkladı. Bu çalışma ile mevcut ALIS sistemine "Sovereign Data Gateway" eklenecek, 
böylece bu yazılım her bir F-35 ortağına veri akışını inceleme ve doğrulama seçeneği verirken aynı zamanda hassas verileri bloke etme, güncelleme ve 
erteleme imkanı sağlayacaktır.

Bu güncelleme gerçekleştiğinde bilgi sızması tehlikesinin ortadan kalkabileceğini düşünmekteyim.

F-35 uçağı görev uçuşunda iken uçak üzerinde bulunan sensörlerden bilgi sızdırılması söz konusu olabilir mi? F-35 uçağında görev esnasında işlenen sensör tespitleri, Multifunction Advanced Data Link (MADL) ile oluşturulan taktik veri ağı üzerinden diğer uçaklara, platformlara ve yer istasyonlarına aktarılmaktadır. 

Bu taktik veri ağı Milli merkezler tarafından planlanır ve uygulanır. Sızma ancak bu veri ağına siber taarruzlarla gerçekleştirilebilir. Ancak bu riskin dünya 
üzerinde mevcut tüm sivil ve askeri veri ağları için geçerli olduğu unutulmamalıdır.

Diğer bir komplo teorisi, Uydu üzerinden gönderilecek bir sinyal ile F-35'ler daha yerde iken motorların durdurulabileceği, kalkışa müsaade edilemeyebileceği 
ve hatta uçak havada iken görev sistemlerinin görev yapamaz duruma getirilebileceği şeklindedir. Gelişmiş bir teknoloji ile üretilen F-35 uçağı geniş oranda yazılım ile desteklenmiştir. Yazılım kapsamında bu tip müdahalelerin mümkün olduğunu ancak uygulanabilir olmadığını düşünüyorum. 

Çünkü bunun ortaya çıkması durumunda geleceğe yönelik olarak üretici firma ve üretici ülkenin büyük bir ticari ve güvenilirlik kaybı olacağından böyle bir 
uygulamaya teşebbüs edilmeyeceğini değerlendiriyorum.

F-35'ler Milli Menfaatler doğrultusunda kullanılabilecek mi?

Bunun cevabı her koşulda evet olmalıdır. Hiç bir ülke, sınırlı koşullarda kullanabilirsin ön şartı ile, başka bir ülkeden Silah Sitemlerini satın almaz. 
F-35 ortaklık ve müşteri şartnamesinde de böyle bir sınırlama olduğunu da düşünmüyorum.

ABD, F-35 kullanan ülkelerin yapacakları milli operasyonlar konusunda baskı yapabilir mi, engelleyebilir mi? 
Bu milli operasyon, ABD milli çıkarları ile çakışıyorsa elbette ki baskı ve engelleme beklenmelidir. 
Bu tavır açıktan olmazsa bile farklı şekillerde tezahür edebilir, yani F-35 yedek parçası tedarik zincirinde yavaşlama veya ambargo şeklinde karşımıza çıkabilir.

Bir ortaklık olmasına rağmen,ABD öncülüğünde yürütülen F-35 programında ABD tek yetkili ülke gibi davranmakta,  ortak ve müşteri konumundaki ülkelere  F-35 teslimatını CAATSA (ABD'nin Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Etme Yasası) yaptırımları kapsamına sokabilmektedir.

Bu nedenle; en iyi silah sistemi yerli üretim ile geliştirilen ve dışa bağımlılığı olmayandır. Ancak ihtiyaç hasıl olup da dışarıdan alınmak zorunda kalınırsa da, 
dışarıdan gelecek tüm baskı ve dayatmalara eldeki mevcut kozlar ile en kısa sürede reaksiyon gösterilmeli,satın alınan silah sistemi tüm performansı ile 
milli menfaatleri koruyacak şekilde kullanılmalıdır.


KAYNAK;

https://www.f35.com/

https://www.lockheedmartin.com/en-us/products/autonomic-logistics-information-system-alis.html

https://www.flightglobal.com/news/articles/new-f-35-software-could-quell-alis-sovereignty-conce-430823/


https://21yyte.org/tr/merkezler/islevsel-arastirma-merkezleri/milli-guvenlik-ve-dis-politika-arastirmalari-merkezi/f-35-sahibi-ulkeler-ucaklarini-milli-menfaatleri-dogrultusunda-ucurabilecekler-mi


***