TBMM SUSURLUK KOMİSYONU RAPORU., BÖLÜM 5
4/3/1997 - 11:03 - Atin
11- Abdullah Çatli'ya Mehmet Özbay sahte kimligi ile Istanbul'da Silah Tasima Ruhsati verilmesinde suistimali görülenler hakkinda evrak tefrik edilerek Görevsizlik Karari ile Istanbul Il Idare Kuruluna gönderilmistir. 12- Ayrica, Istanbul DGM. Cumhuriyet Bassavciliginca yapilan hazirlik tahkikati sirasinda toplanan delillerden; a) Tarik Ümit'in kaybolmasi ile ilgili olanlar bu olay hakkinda hazirlik tahkikati yapan Silivri Cumhuriyet Bassavciligina gönderilmistir. b) Ömer Lütfi Topal'in öldürülmesi ile ilgili olarak alinan ifadeler ve yapilan telefon tesbitlerine dair müfredat listeleri bu olay hakkinda hazirlik tahkikati yapan Sariyer Cumhuriyet Bassavciligina gönderilmistir. 05.03.1997 ''seklinde yapilan düzenleme incelenmistir.(Ek:81)
32- Komisyon Baskanliginin 10.01.1997 tarih ve 118 sayili yazisiyla, Basbakanlik Teftis Kurulu Baskanligindan Susurluk olayina iliskin sorusturma raporu ve eklerinin talep edildigi,
Basbakanlik Teftis Kurulu Baskanliginin 6.03.1997 tarih ve 0258 sayili yazisi ekinde 11 klasörden olusan sorusturma raporunun birer örneginin gönderildigi, raporun konumuza iliskin olarak, (B) bölümünde Susurluk'ta meydana gelen trafik kazasi ile ilgili genel açiklamalarin Mülkiye Müfettislerince, Polis Müfettislerince yürütülen sorusturmalarin açiklanmis, Cumhuriyet Bassavciliklarinca yürütülen çalismalar irdelenmistir. Bu bölüme iliskin degerlendirme olarak ta; `` 03.11.1996 tarihinde Susurluk ilçesinde, sürücülügünü Istanbul Kemalettin Erörge Polis Okulu Müdürü Hüseyin Kocadag'in yaptigi 06 AC 600 plakali otonun 20 RC 721 plakali kamyona arkadan çarpmasi neticesinde uzun süredir aranmakta olan Abdullah Çatli ile Gonca Us'un ölümüne; Milletvekili Sedat Edip Bucak'in da agir yaralanmasi ile sonuçlanan kazanin sonucunda: Idari sorusturmalarin sonuçlandigi, ek bir sorusturma yapilmasina gerek bulunmadigi düsünülmektedir. Mehmet Özbay adina düzenlenmis olan hususi pasaport ile ilgili islemlerde ihmali görülenler hakkinda fezleke düzenlenmistir. Mehmet Özbay adina düzenlenmis olan silah tasima ruhsati ile ilgili islemde kusuru görülenler hakkinda rapor düzenlenmis olup, cezai bakimdan polis müfettislerince fezleke düzenlenmektedir. Adi geçen sahis adina düzenlenmis olan sürücü belgesi islemlerinde usulsüzlük bulunmadigi anlasilmistir. Besiktas Ilçe Nüfus Müdürlügünce düzenlenen nüfus hüviyet cüzdani verilmesinde kusuru görülenler hakkinda Mülkiye Basmüfettislerince sorusturma yapilmakta olup, fezleke düzenlenecektir. Hüseyin Kocadag'in ölmesi nedeniyle adli ve idari yönden hakkinda herhangi bir islem yapilmasina gerek kalmamistir. Adli sorusturmalar devam etmekte olup, trafik kazasi ile ilgili dava Susurluk Asliye Ceza Mahkemesinde derdesttir. Mehmet Özbay adina mevzuata aykiri silah tasima belgesi düzenledigi isnad edilen Emniyet Eski Genel Müdürü Mehmet Agar ile hakkinda giyabi tevkif karari bulunan ve emniyetçe aranan kisiyi sakladigi isnad edilen ve aracinda bulunan ruhsatsiz silahlar nedeniyle 6136 sayili Kanuna muhalefet ettigi düsünülen Sedat Edip Bucak halen Milletvekili olduklarindan konulara iliskin savunmalari, ilgili yer C.Bassavciliklarinin fezleke düzenleyerek ilgili Bakanlik kanaliyla TBMM Baskanligindan yasama dokunulmazliklarinin kaldirilmasini talep etmesi ve Anayasanin ilgili maddesi geregince talep uygun görüldügü takdirde mümkün olabilecektir. Konularin yukarida belirtilen idari sorusturmalar sonucu düzenlenecek fezleke konulari disinda tamami C.Bassavciliklarinca sorusturma konusu edilmis bulunmaktadir. Cürüm islemek amaciyla tesekkül meydana getirilip getirilmedigi hususu Istanbul DGM C.Bassavciliginca sorusturulmaktadir. Raporunun (G) bölümünde Sahin Ekli ile ilgili pasaport düzenleme ve Mehmet Özbay adina düzenlenen silah tasima belgelerinin irdelemesi yapilmistir. G/3 maddesinde; ``03.11.1996 günü trafik kazasinda ölen Ahmet-Remziye oglu, 1956 Nevsehir dogumlu Abdullah çatli ile ilgili olarak sürdürülen arsiv ve bilgisayar kayitlarinin incelenmesinde, anilan sahsin ayrica Haydar ve Fahriye oglu, Malatya Ili Merkez Ilçesi Çavusoglu nüfusuna kayitli, Malatya 1957 dogumlu Sahin Ekli adina Istanbul Valiliginden 16.11.1990 tarihinde verilme TR 282820 seri numarali 5 yil süre ile geçerli umuma mahsus pasaport aldigi anlasilmis ve Istanbul Emniyet Müdürlügünden temin edilen Sahin Ekli adina tanzim edilen pasaporta iliskin evrak ve belgeler 04.1.1997 gün ve 012032 sayili yazimiz ile Istanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi Cumhuriyet Bassavciligina gönderilmistir.''Raporun sonuç kisminda; A bölümünde; 3.11.1996 tarihinde Susurluk Ilçesinde, sürücülügünü Istanbul Kemalettin Erörge Polis Okulu Müdürü Hüseyin Kocadag'in yaptigi 06 AC 600 Plakali otonun, 20 RC 721 plakali kamyona arkadan çarpmasi neticesinde uzun süredir aranmakta olan Abdullah Çatli ve Gonca Us'un ölümü, Milletvekili Sedat Edip Bucak'in agir yaralanmasi ile sonuçlanan kazanin sonucunda; Idari sorusturmalarin sonuçlandigi ek bir sorusturma yapilmasina gerek bulunmadigi düsünülmektedir. Mehmet Özbay adina düzenlenmis olan hususi pasaport ile ilgili islemlerde ihmali görülenler hakkinda fezleke düzenlenmistir. Mehmet Özbay adina düzenlenmis olan silah tasima ruhsati ile ilgili islemde kusuru görülenler hakkinda rapor düzenlenmiso lup, cezai bakimdan polis müfettislerince fezleke düzenlenmektedir. Adi geçen sahis adina düzenlenmis olan sürücü belgesi islemlerinde usulsüzlük bulunmadigi anlasilmistir. Besiktas Ilçe Nüfus Müdürlügünce düzenlenen nüfus hüviyet cüzdani verilmesinde kusuru görülenler hakkinda mülkiye basmüfettislerince sorusturma yapilmakta olup, fezleke düzenlenecektir. Hüseyin Kocadag'in ölmesi nedeniyle adli ve idari yönden hakkinda herhangi bir islem yapilmasina gerek kalmamistir. Adli sorusturmalar devam etmekte olup trafik kazasi ile ilgili dava Susurluk Asliye Ceza Mahkemesinde derdesttir. Mehmet Özbay adina mevzuata aykiri silah tasima belgesi düzenledigi isnad edilen emniyet Eski Genel Müdürü Mehmet Agar ile hakkinda giyabi tevkif karari bulunan ve emniyetçe aranan kisiyi sakladigi isnad edilen ve aracinda bulunan ruhsatsiz silahlar nedeniyle 6136 sayili Kanuna muhalefet ettigi düsünülen Sedat Edip Bucak halen Milletvekili olduklarindan konulara iliskin savunmalari, ilgili yer C.Bassavciliklarinin fezleke düzenleyerek ilgili bakanlik kanaliyla TBMM Baskanligindan yasama dokunulmazliklarinin kaldirilmasini talep etmesi ve Anayasanin ilgili maddesi geregince talep uygun görüldügü takdirde mümkün olabilecektir. Konularin yukarida belirtilen idari sorusturmalar sonucu düzenlenecek fezleke konulari disinda tamami C.Bassavciliklarinca sorusturma konusu edilmis bulunmaktadir. Cürüm islemek amaciyla tesekkül meydana getirilip getirilmedigi hususu Istanbul DGM Cumhuriyet Bassavciliginca sorusturulmaktadir. F bölümünde; Mehmet Özbay adina Abdullah Çatli üzerinde.. bulunan adi geçenin Emniyet Genel Müdürlügü mensubu oldugu, silah tasiyabilecegi, kendilerine yardimci olunmasina dair Emniyet Genel Müdürü Mehmet Agar imzali, mühürlü ve fotografli belgeler konusunda yürürlükteki yönetmelige göre böyle bir belge düzenlenemeyecegi, Mehmet Özbay adina düzenlenmiso lan belgenin usulüne uygun düzenlenmis bir ruhsat olmadigi, Genel Müdürlük bütçesinden aylik almayan birisine bu sekilde belge düzenlenemeyecegini, Emniyet Genel müdürlügü yazisinda anlasildiginin belirtildigi `` incelenmistir.(Ek:82)
33- Komisyon Baskanliginin 28.3.1997 tarih ve 327 sayili yazisiyla, Fatih Kaymakamligindan Fatih Uzun Yusuf Mahallesi Muhtari Burhan Kocapehlivan hakkinda idari sorusturma açilip açilmadiginin soruldugu, Fatih Kaymakamliginin 5.3.1997 tarih ve 56 sayili yazisiyla, Uzun Yusuf Mahalle Muhtari Burhan Kocapehlivanin, Abdullah Çatli isimli sahsa Mehmet Özbay adina Mecidiye karakoluna ikametgah olarak gösterilmesi sebebiyle idari sorusturma açilmak üzere Özel Idare Müdürü Cengiz Hepmumcularin muhakkik olarak görevlendirildiginin bildirildigi incelenmistir.(Ek:83)
34-Komisyon Baskanliginin 31.3.1997 tarih ve 10/89-330 sayili yazisiyla Istanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi Cumhuriyet Bassavciliginin 1997/221-1 sayili fezlekesi Adalet Bakanligindan istenilmis, Adalet Bakanliginin 1.4.1997 tarih ve 10069 sayili yazisi eki 30.1.1997 tarih ve Hz:1997/221 fezleke:1997/1 sayili fezlekenin genel degerlendirme bölümünde; `` 03.11.1996 tarihinde Susurluk Ilçesi civarinda meydana gelen trafik kazasinda, ayni otomobil içerisinde Abdullah Çatli, Sedat Edip Bucak ve Hüseyin Kocadag'in birlikte bulunmalari, o tarihten itibaren, Türkiye gündeminde bas sirayi alarak bugüne kadar süregelen tartismalarin en önemli konusunu teskil etmistir. 12.11.1996 tarihinde Sayin Cumhurbaskani ile bir görüsme yapan, Anavatan Partisi Genel Baskaninin... bazi devlet görevlilerinin uyusturucu, kumarhane, haraç ve adam öldürme gibi eylemlere karistiklarini, devlet tarafindan aranan bazi silahli eylemcilerinde bu devlet görevlileri tarafindan kullanildigini... ifade etmesi sebebiyle Cumhurbaskani 13 Kasim 1996 tarihli mektupla bu bilgileri Basbakana intikal ettirmislerdir. Bu mektupta özetle... ``Emniyet Genel Müdürlügü bünyesinde Özel Harekat Dairesi vardir... bu dairenin bazi elemanlari uyusturucu, kumarhane, haraç ve adam öldürme gibi islere karismaktadir... Ö.L.Topal'i öldürenlerin itiraflari fevkalade enteresandir... asiret reisi devleti kullanmaktadir... Devlette görevli bazi kisilerin Özel Hareket Dairesi Baskani Ibrahim Sahin'den talimat aldiklari ve bunun Içisleri Bakani dahil bir takim yüksek yerlerin bilgisi dahilinde oldugu söylenmektedir...'' seklinde iddia edilen hususlara yer vermislerdir. Bu iddialar nazara alinarak Basbakanlik Teftis Kurulu Baskanligi, Içisleri Bakanligi ve Emniyet Genel Müdürlügü Teftis Kurullari tarafindan arastirmalar yapilmistir. Ayrica TBMM'de bu konularla ilgili bir arastirma komisyonu teskil edilerek arastirmalar sürdürülmüstür. Bu bilgilerin ve arastirmalarin yaninda Istanbul DGM.C.Bassavciliginca da hazirlik tahkikati yapilarak yukarida izah edilen olaylar ayri ayri tahkik edilmis ve toplanan deliller ve delillere istinaden olusan kanaat fezlekenin muhtelif bölümlerinde ayrintili olarak izah ve ifade edilmistir.Yukarida izah ve ifade edildigi üzere: Türkiye'de katliam sanigi olarak giyabi tutuklama karari ile, yurt disinda uyusturucu kaçakçiligi ve cezaevi firarisi olarak Interpol tarafindan kirmizi bülten ile aranan bir silahli eylemci ile, bu kisiyi yakalamak veya bulundugu yeri derhal güvenlik birimlerine bildirmekle görevli ve yükümlü olan üst düzey bir emniyet mensubunun ve bir Milletvekilinin ayni ortamlarda birlikte olmalari ve bu birlikteligi, Abdullah Çatli'nin gerçek kimligi bilinerek, uzun süreli yakin iliskiler içerisinde sürdürülmüs olmasi, Bu kisilerin her üçününde üzerinde ruhsatli tabancalari, yanlarindaki korumalarin ayri ayri zati silahlarinin bulunmasina ragmen ayrica saldiri, suikast ve gizlice cinayet islemekte kullanilabilecek vahim nitelikte ve sayida silahlari ve mermilerle, 34 NUL 63 numarali sahte plakalari (koruma amaçli olmadigi Ist.Emn.Md. yazi ve arastirmasi ile saptanmistir.) ve birçok sahte belgeleri yanlarinda bulundurduklari nazara alindiginda, bu kisilerin son olaydaki beraberliginin basit bir tatil gezisi veya bassagligi ziyareti ile izah edilmesi inandirici görülmemistir. Kaldiki, yukaridaki tesbitlere göre bu beraberlik tesadüf degil önceden tesbit edilmis bir bulusma oldugu, Istanbul'da bulunduklari ilk günde Abdullah Çatli, Sedat Edip Bucak ve Hüseyin Kocadag'in gizlenen bulusmalari ve görüsmelerinden anlasilmaktadir. Bu durum, adi geçen kisilerin, yanlarinda koruma olarak bulundurduklari kisilerle birlikte, yasalara aykiri silahli bir eylem hazirliginda bulunduklari kanaatini olusturmustur. Bu silahlardan ve mermilerden bir bölümünün Özel Harekat Daire Baskanligi kaynakli olduklari ve 1993-1994 yillari itibariyle Emniyet Genel Müdürlügünde kuvve kayitlarinda bulunmalari gerektigi tesbit edilmistir. Buna ragmen bu silah ve mermilerin kaza yapan otomobil içerisinde ve orada bulunan kisiler elinde ne maksatla bulunduklari ve onlara nasil intikal ettirildikleri, Emniyet Genel Müdürlügünün cevabi yazilarinda izah edilememistir. Silah tasimasina yardimci olunmasi hususundaki özel belgeler ve diger iliskilerde nazara alindiginda bu silah ve belgelerin, belirtilen tarihlerde Emniyet Genel Müdürü olan Mehmet Agar ve Özel Harekat Daire Baskan vekili olan Ibrahim Sahin'in talimatlari ve bilgileri dahilinde adi geçen kisilere verildigi kanaati olusmustur. Abdullah Çatli'nin üzerinde bulunan ve yukarida ayrintilari izah edilen sahte belgeler, Abdullah Çatli (Mehmet Özbay sahte kimligi ile) ve Yasar Öz adina düzenlenen silah tasima izin belgeleri ve hususi yesil pasaportlarinda yine, Mehmet Agar'in Emniyet Genel Müdürü oldugu dönemlerde ve onun bilgisi ve talimati dogrultusunda düzenlenerek, bu belgelerle, devlet tarafindan aranan ve birçok yasadisi eyleme katilmis olduklari saptanan kisilerin kolaylikla silah tasimalari ve kolaylikla yurtdisina çikis ve dönüsleri saglanarak çesitli imtiyazlarla donatilmis olduklari anlasilmistir. Ömer Lütfi Topal isimli kisinin öldürülmesinde (olay yukarida ayrintili olarak izah edilmistir) kullanilan silahin sarjöründe Abdullah Çatli'nin parmak izi bulunmus ve Abdullah Çatli'nin bu olaya istirak etmis oldugu bu somut delil ile tesbit edilmistir. Öldürülen Ö.Lütfi Topal Istanbul'da ve Türkiye'nin muhtelif yerlerinde faaliyet gösteren birçok kumarhanenin isletmecisidir. Bu isletmelerden çok büyük miktarlarda paralar kazanilmaktadir. Sami Hostan ve Ali Fevzi Bir isimli sahislarda Ömer Lütfi Topal'in Istanbul'daki bir kumarhanesinin ortaklaridir. Bu kisiler bir ihbar üzerine üç polis memuru ile (A.Çarkin, E.Ersoy, O.Yorulmaz) birlikte Ö.L.Topal'in cinayet zanlilari olarak gözaltina alinmislardir. Istanbul Emniyet Müdürlügü Asayis Sube Müdürlügünün de yetkili mercilere derhal haber vermedikleri aksine, gizlenmesine yardim ettikleri, Sedat Edip Bucak'in, sayi ve nitelik bakimindan vahim olan silah ve mermileri ruhsatsiz olarak tasidigi, Mehmet Agar'in Emniyet Genel Müdürü olarak görevli oldugu tarihte, yukarida Yasar Öz olayinda izah edilen fiil ve hareketi ile görevini suistimal ettigi sonuç ve kanaati olusmustur. DGM.C.Bassavciliginin görev alanina giren, TCK.'nun 313. maddesine münbais, cürüm islemek maksadiyla tesekkül meydana getirmek suçu ile ilgili hazirlik tahkikati yapilirken yukarida zikredilen diger suçlara iliskin delillerde birlikte toplanmistir. Tahkikatin bu asamasinda bu suçlarla ilgili evraklarin ve delillerin tefrik edilerek ilgili C.Bassavciliklarina gönderilmesi halinde tüm olarak tahkikatin sürüncemede kalacagi, delillerin dagilacagi ve yok olacagi ve tüm delillerin birlikte degerlendirilmesi zorunlulugu nazara alindiginda, evraklarin tefrik edilmesinde fiili ve hukuki imkansizlik oldugu görülmüs ve bu sebeplerle fezleke, yukarida zikredilen suçlarida kapsayacak sekilde düzenlenmistir. ``Susurluk kazasi'' olarak Türkiye'nin gündeminde yer alan olaylarin, ülke genelinde tüm yönleri ile aydinliga kavusmasi ve olaylarda istiraki olan baska kisilerinde varliginin belirlenmesi için; Sariyer C.Bassavciliginca tahkikati sürdürülen Ömer Lütfi Topal'in öldürülmesi olayi, Silivri C.Bassavciliginca tahkikatlari sürdürülen Tarik Ümit'in kaybolmasi ve Iran uyruklu Asker Smitko-Lasem Ecmaili'nin öldürülmesi olaylari, Sapanca C.Bassavciligincaa tahkikati sürdürülen Behçet Cantürk ve arkadaslarinin öldürülmesi olayi, Gaziantep C.Bassavciliginca tahkikati sürdürülen Mehmet Ali Yaprak'in kaçirilmasi olaylarinin tahkikatlarinin ikmal edilmesi, olay faillerinin somut delilleri ile ortaya çikarilmasi gerekmektedir. Bu tahkikatlarin sonuçlanmalari halinde, olaylara istirak ettikleri tesbit edilen saniklar hakkinda, görevli C.Bassavciliklarinca yapilacak yasal islemlere ek olarak, Istanbul DGM.C.Bassavciliginin görev alanina giren, cürüm islemek için tesekkül meydana getirmek suçundan da ayrica ek mukteza tayin olunacaktir. Zaten, bu olaylarda adi geçen ve halen firarda olup yakalama ve giyabi tutuklama kararlari ile aranan bir kisim saniklar ile bu olaylara iliskin bir kisim ihbar ve iddialarla ilgili tahkikat halen Istanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi Cumhuriyet Bassavciliginca sürdürülmektedir. Halen 20. dönem Sanliurfa Milletvekili olan Sedat Edip Bucak ve 20. dönem Elazig Milletvekili olan Mehmet Kemal Agar haklarinda, müsnet suçlardan eylemlerine uyan ve yukarida zikredilen kanun maddeleri geregince takibat yapilabilmesi; T.C. Anayasasinin 83/2 maddesi geregince Türkiye Büyük Millet Meclisinin, adi geçen milletvekilleri hakkinda Yasama dokunulmazliklarinin kaldirilmasi kararina bagli bulunmaktadir. Türkiye Büyük Millet Meclisinin takdirine tevdii olunmak üzere fezleke düzenlenerek, hazirlik tahkikat evraki ile ilisikte sunulmustur.'' seklinde degerlendirme yapildigi incelenmistir.(Ek:84)
B-ÖMER LÜTFI TOPAL CINAYETI ILE ILGILI INCELEME 1- Cumhurbaskani Süleyman DEMIREL'in, 13 Kasim 1996 tarihinde Basbakan Necmettin ERBAKAN'a yazdigi mektupta; 12 Kasim 1996 tarihinde ziyaretime gelen Anamuhalefet Partisi Genel Baskani Sayin Mesut YILMAZ bana özetle asagidaki hususlari intikal ettirmistir: ``Emniyet Genel Müdürlügü bünyesinde Özel Harekat Dairesi vardir.Aldigimiz duyumlara göre bu dairenin bazi elemanlari; ``uyusturucu, kumarhane, haraç ve adam öldürülmesi'' gibi islere karismaktadir.Son olay bunun vehim olmadigini, hatta sanildigindan da kötü oldugunu göstermistir.Ömer Lütfü TOPAL'i öldürenlerin itiraflari fevkalade enteresandir.Bu kisiler suçu itiraf ettikleri halde Ankara'ya celbedilmisler, halen serbest gezmektedirler.Istanbul Emniyet Müdürlügü'nde her türlü döküman hazirdir.Asiret reisi, devleti kullanmaktadir.Devlette görevli olan bazi kisilerin Özel Harekat Dairesi Baskani Ibrahim SAHIN'den talimat aldiklari ve bunun -Içisleri Bakani dahil- birtakim yüksek yerlerin bilgisi dahilinde oldugu söylenmektedir.Suça karisan asgari 100-120 kisi vardir.Bunlar, devlet emrinde çalisan katillerdir.Bu isin devlet çapinda sorusturulmasi lazimdir.Buna seyirci kalinirsa, demokrasinin isleyebileceginden süphe ederim.Bunlarin meydana çikarilmasi halinde, devletin zarar göreceginden de endise ederim.Normal devlet mekanizmasina güvenim yoktur.Devlet Denetleme Kurulu böyle bir seyi üstlenebilir.'' Bu sözler üzerine ben kendisine; ``Devlet Denetleme Kurulu'nun bu çesit iddialari arastiracak bir yapiya ve kadroya sahip olmadigini, bunlari hükümete intikal ettirecegimi, bir ülkede birden fazla hükümet varmis gibi bir durum olmamasi icap ettigini, benim devlet anlayisimin gereginin bu oldugunu, -varsa- birtakim kötülüklerin ortaya çikmasi gerekecegini bunun, Devlete zarar vermeyecegini, aksine Devleti güçlendirecegini'' söyledim.Anamuhalefet Partisi Genel Baskani tarafindan ortaya atilan bu iddialarin çok ciddi oldugu kanaatindeyim.Bunlarin tetkik ve tahkik ettirilerek gereginin ifasini rica ederim.'' seklinde talimat verildigi incelenmistir.(Ek:44)
2- Komisyonumuzun Basbakanliga yazdigi 29.11.1996 tarih ve A.01.1.GEÇ/1 sayili yazisina cevaben, Basbakanligin 06.12.1996 tarih ve Müs.1902/01333 sayili yazisinda; Cumhurbaskaninin önceki maddede sözü edilen mektubu da ilgi tutularak; konu hakkinda, Basbakanlik Teftis Kurulu Baskanligi, MIT Müstesarligi, Içisleri Bakanligi ve Emniyet Genel Müdürlügü tarafindan sorusturmalarin devam ettiginin bildirildigi incelenmistir.(Ek:85)
3- Komisyonumuzun Basbakanliga yazdigi 10.01.1997 gün ve 10/89-118 sayili yazisi ile Basbakanlik talimati Susurluk Olayina iliskin Sorusturma Raporu istenmis, Basbakanlik bu yaziya cevaben 6.3.1997 gün TKB. 1258 sayili yazisi ekinde gönderdigi, Basbakanlik Teftis Kurulu Baskanliginin 10.01.1997 tarih ve M:001 sayili Raporunda, Ömer Lütfi TOPAL Cinayeti ile ilgili olarak özetle; `` Istanbul Ili Sariyer Ilçesi Yeniköy Tazeceviz sokak üzerinde 28.07.1996 günü saat 23.00-23.30 arasinda Ömer Lütfü TOPAL 34 BTG 96 plakali otosu içinde kimligi bilinmeyen kisilerce öldürülmüstür. Savcilik iddianamesinden olay, gerekli tespit çalismalari yapildiktan sonra Sariyer Emniyet Müdürlügünce Sariyer Cumhuriyet Bassavciligina intikal ettirilmistir. Savcilik da 1996/3514 sayili hazirlik numarasi vererek sorusturmaya baslamistir. 25.8.1996 günü Istanbul Emniyet Müdürlügü Cinayet Büro Amirligine Ömer Lütfü TOPAL'in öldürülmesi olayini Özel Harekat Sube Müdürlügünde görevli polis memurlari Ayhan ÇARKIN, Ercan ERSOY, Oguz YORULMAZ, Ataköy Galeriada Natural ayakkabi magazasi sahibi Sami HOSTAN, Sheraton Oteli gazinosu sahibi Ali Fevzi BIR adli sahislarin gerçeklestirdigini bildiren isimsiz telefon ihbari üzerine, adi geçenler Istanbul Emniyet Müdürlügünce 27.8.1996 tarihinde gözlem altina alinmislardir. 28.8.1996 günü Emniyet Genel Müdürlügünden gelen ekibe saat 23.00 da teslim edilmislerdir. Adi geçen bu zanlilar öldürme olayinin meydana geldigi tarihte, bulunduklari yerleri mekan taniklari ile delillendirme yoluna giderek ve kendilerinin de beyanlari alindiktan sonra Cumhuriyet Bassavciliklarina intikal ettirilmeden saliverilmislerdir. 3 Polis Memuru ve 2 sivil sahsin dönemin Içisleri Bakani Mehmet AGAR'in talimati, Emniyet Genel Müdürü Alaattin YÜKSEL'in bilgisi disinda, Genel Müdür Yardimcisi Halil TUG'un Bakanin talimatini Özel Harekat Daire Baskanvekili Ibrahim SAHIN'e iletmesi ve talimatin ayrica Bakan tarafindan Ibrahim SAHIN'e de verilmesi üzerine Ibrahim SAHIN ve beraberinde Özel Harekat Dairesinden 3 görevlinin Istanbul'a giderek Ankara'ya getirildigi, konu hakkinda Istanbul Emniyet Müdürü Kemal YAZICIOGLU ve Müdür Yardimcisi Bilgi ÜNAL'in mutabakatinin bulundugu, Sayin Bakan ile Genel Müdür Yardimcisi Halil TUG'un 28.08.1996 günü Istanbul'da olduklari ve konu hakkinda Istanbul Emniyet Müdürü Kemal YAZICIOGLU ile görüsme yaptiklari anlasilmistir. Diger taraftan, Ömer Lütfi TOPAL'in öldürülmesi olayi ile ilgili olarak Istanbul Emniyet Müdürlügünde sorgulanan 3 özel harekat memurundan Oguz YORULMAZ'in, Özel Harekat Daire Baskanvekili Ibrahim SAHIN'in Istanbul'da Asayis Sube Müdür Yardimcisi oldugu dönemdeki korumasi olmasi, daha sonra Hüseyin KOCADAG'in korumasi olmasi, bilahare yine Ankara'da Ibrahim SAHIN'in korumasi olmasi, daha sonra da Sanliurfa Milletvekili E.Sedat Edip BUCAK'in korumasi olmasi, bu dönemlerde Ömer Lütfi TOPAL'in ortagi olduklari söylenen Ali Fevzi BIR (Aliço) ile Sami HOSTAN'i (Arnavut Sami), Sedat Edip BUCAK ile Ibrahim SAHIN'in yanina gidip gelirlerken tanidigini açikça beyan etmesi düsündürücüdür. Ayrica Tevfik AGANSOY'un öldürüldügü gün, özel harekatçi 3 polis memurunun Istanbul Emniyet Müdürlügünde Ömer Lütfü TOPAL cinayeti ile ilgili olarak gözetim altinda tutuldugu 28.08.1996 günüdür. Dolayisiyla, Tevfik AGANSOY'un öldürülmesini de bu kisileri ihbar etmis olabilecegi veya karsilikli hesaplasma süphesi dogmakta olup, arastirilmasi gerekmektedir. Buna göre; Öldürme olayinin sorusturulmasi görev ve yetkisi Sariyer C.Bassavciligina aittir.Cürüm islemek için tesekkül meydana getirmek yönü ile olayin sorusturulmasi görev ve yetkisi Istanbul DGM.C.Bassavciligina aittir.Öldürme olayinin zanlilari 3 polis memuru ve 2 sivil sahsin Istanbul emniyet Müdürlügünden Sariyer C.Bassavciliginin bilgisi disinda alinarak Emniyet Genel Müdürlügüne getirilerek C.Bassavciliklarina haber verilmeden serbest birakanlar, bu talimati verenler dönemin Içisleri Bakani Mehmet AGAR, Emniyet Genel Müdür Yardimcisi Halil TUG, Özel Harekat Daire Baskanvekili Ibrahim SAHIN, Istanbul Emniyet Müdürü Kemal YAZICIOGLU ve Emniyet Müdür Yardimcisi Bilgi ÜNAL haklarinda adli görevi ihmal suçundan yetkili C.Bassavciliginca sorusturma yapilmasinin uygun olacagi düsünülmektedir.Idari yönden Emniyet Genel Müdürlügünce sorusturma yapilmistir. Içisleri Bakanliginca Mülkiye Basmüfettisleri marifetiyle sorusturma sürdürülmektedir. Sanliurfa Milletvekili Sedat Edip BUCAK'in korunmasi için 22.6.1996 tarihli Il Koruma Kurulu sadece bir polis görevlendirmesini uygun gördügü ve bu kararin Içisleri Bakanligi Merkez Koruma Kurulunca 25.7.1996 tarihinde benimsedigi ve bu durumun Içisleri eski Bakani Mehmet AGAR tarafindan 06.08.1996 günü Bakan olarak onaylandigi görülmesine ragmen 06.08.1996 günü Sedat Edip BUCAK'a 4'ü Istanbul'da 2'si Izmir'de görev yapan 6 kisinin tahsis edilerek tayinlerinin yapilmasi, bu kisilerin ise derhal koruma görevine baslamayip 3 aylik bir dönem içinde ayri ayri göreve baslamalarinin ise korumada aciliyet olmadigini ortaya koymasi, Sedat Edip BUCAK'in yazili talebinin tayinlerden bir gün sonrasi olan 07.08.1996 günü yapilmasi, bu korumalardan 3'ünün Ömer Lütfü TOPAL cinayeti ile ilgili olarak gözaltina alinan kisiler olmasi birinin de bu kisiler lehine taniklik yapan kisi olmasi dikkat çekmektedir. Koruma görevlileri verilmesi konusunun ayrica Içisleri Bakanliginca incelenmesi ve gerekirse sorusturulmasinin uygun olacagi mütalaa edilmektedir.Abdullah ÇATLI'nin -kullandigi diger isimler de dikkate alinarak- ve Ömer Lütfi TOPAL'in ortak oldugu sirketlerin Maliye Bakanliginca arastirilarak hesaplarinin incelenmesinin Bassavciliklarca yapilmakta olan sorusturmalara yardimci olacagi düsünülmektedir.DYP Sanliurfa Milletvekili Sedat Edip BUCAK'in korumalarinin tayin konusu ise söyle gelismistir:Televizyon ve basinda günlerce tefrika edilen ``Söylemezler'' çetesi ile ilgili operasyon sonrasinda Söylemez kardeslerin vermis oldugu ifadelerde bahse konu olan milletvekilini öldüreceklerini söylemislerdir.Bu hususla ilgili olarak Sedat Edip BUCAK çesitli gazetelere beyanatlar vermistir.Içisleri Bakanligi Genel Sekreteri Ali BILIR imzasi ile 11.07.1996 tarih ve 1200/37 sayi ile adi geçen milletvekilinin korumalarinin isim listesine havi yazi Personel dairesine intikal ettirilmistir.22.06.1996 tarihli Il Koruma Komisyon karari ile bahse konu Milletvekilinin 1 polis memuru ile korunmasina.25.07.1996 tarihinde de Merkez Koruma Komisyon karari ile yakin korumaya alinmasina karar verilmistir.Tekrar 07.08.1996 tarihinde Sanliurfa Milletvekili Sedat Edip BUCAK Içisleri Bakanligina müracaatta bulunarak 11.07.1996 tarihindeki müracaatinda istedigi korumalarinin isim listesini Içisleri Bakanligina göndermis ayni gün evrak dairemize intikal ettirilmistir. Konunun aciliyeti bakimindan bize iletilen dilekçelerde ismi geçen polis memurlarinin atamalari 06.08.1996 Ankara Emniyet Müdürlügü kadrosuna yapilmistir. Bize yapilan ilk müracaat 11.07.1996 tarihindedir. Atamalar ise bu talepten 25 gün sonra yapilmistir. Basbakanlik Teftis Kurulu Raporunda Ömer Lütfi TOPAL'a verilen diplomatik pasaportla ilgili olarak da; 28.07.1996 günü Istanbul'da ugradigi silahli saldiri sonucu öldürülen Ömer Lütfü TOPAL'a ait 34 BTG 96 plaka sayili oto içerisinde yapilan aramada maktül adina düzenlenmis 01 NO: 0041672 seri numarali CCCP Diplomatik Pasaport bulundugu, elde edilen esya ve belgelerin Sariyer Cumhuriyet Bassavciliginca mirasci Serdar Murat TOPAL vekili Avukat Nilüfer YARGICI'ya 19.08.1996 tarihinde teslim edildigi ifade edilerek, Basbakanlik Makaminin 18.11.1996 gün ve M:127 sayili onaylari geregince yürütülmekte olan inceleme ve sorusturmaya esas olmak üzere sözkonusu Diplomatik Pasaportun temin edilerek anilan pasaport ile ülkemize giris çikis yapilip yapilmadiginin, yapilmis ise buna iliskin ayrintili bilgi ve belgelerin gönderilmesi ile temin edildigi takdirde anilan pasaportun gerçekliginin arastirilarak bilgi verilmesinin, Basbakanlik Teftis Kurulu Baskanliginin 12.12.1996 tarih ve 1303 sayili yazilari ile istenilmesi üzerine; Diplomatik pasaportun halen sorusturmayi yürüten Sariyer Cumhuriyet Bassavciliginda oldugu anlasilmistir.Ömer Lütfü TOPAL'a ait 01 NO: 0041672 seri numarali CCCP Diplomatik Pasaporta iliskin ilgili ülke makamlarindan bilgi temin edildiginde ayrica bilgi verilecegi Istanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi Cumhuriyet Bassavciligina bildirilmis, Sariyer Cumhuriyet Bassavciligina da bilgi verilmistir.'' Ömer Lütfü TOPAL'in üzerinde bulunan, Savcilikça ailesine teslim edilen SSCB'ne ait Diplomatik Pasaportun Türkmenistan Cumhurbaskani tarafindan verildigi, bu pasaportun Türkmenistan, Azerbeycan ve Amerika seyahatlerinde adi geçen kisi tarafindan yurtiçi giris ve çikislarda kullanildigi belirlenmistir. Disisleri Bakanligi kanali ile yapilan arastirmada, Ömer Lütfü TOPAL'in Türkmenistan'da 2 tane 5 yildizli otel islettigi, bir is merkezi bulundugu, petrol arastirmalari ile saglik konularinda çalistigina dair duyumlar alindigi, Türkmenistan tarafindan diplomatik pasaport verilen Türkiye Cumhuriyeti vatandasi sayisinin 40 rakaminin çok üzerinde oldugunun tahmin edildigi, diplomatik pasaport alanlar arasinda Erdal INÖNÜ, Ayvaz GÖKDEMIR ile Veysel ATASOY'un da bulundugu bildirilmistir. Diplomatik pasaport sahiplerinin yurtiçi giris ve çikislarda (ihbar olmadikça) kendilerinin ve esyalarinin aranmamasi gerçeginden hareketle yurtiçine giris ve çikislarda kara para, silah ve uyusturucu gibi hususlarda aranmama imkânindan Ömer Lütfü TOPAL'in da istifade etmis olabilecegi düsünülmektedir. Ayrica Ömer Lütfü TOPAL ile ilgili olarak yapilan arsiv arastirmasi neticesinde; Kullandigi sahte kimliklerin: 1- Mehmet ve Hatice oglu 1946 Kilis dogumlu, Sadik Sami ONAR, 2- 1948 Gaziantep dogumlu, Serdon Cevat SERDAR oldugu, Adi geçen sahsa Içisleri Bakanliginca Hususi Damgali Pasaport tanzim edildigine dair herhangi bir bilgiye rastlanmadigi belirlenmistir. Yine yapilan dosya tetkikinde; Ömer Lütfü TOPAL'in, 03.08.1975 tarihinde Ankara Valiliginden tanzim edilen TR C 403186 seri numarali Umuma Mahsus Pasaport aldigi, yine ayni sahsin 22.04.1977 tarihinde Gaziantep Valiliginden Sadik Sami ONAR sahte kimligi ile TR D 256258 seri numarali Umuma Mahsus Pasaport aldigi, Ayrica; Türkiye'ye giris ve Türkiye'den çikis bilgisayar kayitlarinda yapilan arastirmada, Mevlüt oglu 1942 dogumlu Ömer Lütfü TOPAL'in TR H 918035 seri numarali Umuma Mahsus Pasaportla giris-çikis yaptigi ve bu pasaportun Istanbul Emniyet Müdürlügünce tanzim edildigi belirlenmistir.'' seklinde bilgi verildigi incelenmistir.(Ek:82)
4- Komisyonumuzun 14.3.1997 tarih ve 282 sayili yazisina cevaben Içisleri Bakanliginin 17.3.1997 gün ve 34-2/619-3 sayili yazisi ekinde gönderilen Içisleri Bakanligi Mülkiye Müfettislerince hazirlanan 06.01.1997 gün ve 76/1, 114/1 sayili inceleme ve sorusturma raporunda da özetle; 1) Ömer Lütfü TOPAL'in öldürülmesi olayini Özel Harekat Sube Müdürlügünde görevli 3 polis memuru ile 2 sivil sahsin gerçeklestirdigi iddiasina iliskin olarak yapilan incelemeler sonucu elde edilen verilere göre: 28.07.1996 günü saat 23.00 siralarinda Sariyer Ilçesi Yeniköy Bölgesinde vukubulmakla, yazili ve görsel basinda TOPAL CINAYETI diye adlandirilan olayla ilgili olarak, Istanbul Emniyet Müdürlügü Asayis Subesine bagli Cinayet Büro Amirliginin 214 40 33 nolu telefonuna, 25.08.1996 günü saat 14.00 siralarinda telefon eden bir erkegin: Ömer Lütfü TOPAL'in öldürülmesi olayini, Özel Harekat Sube Müdürlügünde görevli polis memurlari Ayhan ÇARKIN, Oguz YORULMAZ, Ercan ERSOY, Ataköy Galeria'da Natural Ayakkabi Magazasi sahibi Sami HOSTAN ve Sheraton Oteli Gazinosu sahibi Ali Fevzi BIR adli sahislarin gerçeklestirdigini -ihbar etmesi üzerine,anilan Emniyet birimi tarafindan tanzim edilen, ``Yakalama ve Üst Arama Tutanagi'' belgelerine göre polis memurlarindan;Ayhan ÇARKIN'in 27.08.1996 günü saat 17.00'de,Oguz YORULMAZ'in 27.08.1996 günü saat 15.50'de,Ercan ERSOY'un, 27.08.1996 günü saat 11.00'de gözaltina alinarak, olayla ilgilerinin arastirildigi,yapilan sorgularina iliskin olarak, daktilo edilmis birer ifadeleri bulunmayan adi geçenlerin; Mekan sahitleri de göstermek suretiyle suçlamalari reddettikleri, Kendilerinden alinan parmak izlerinin, olay yerindeki silahta bulunan parmak izleriyle karsilastirilmalarinda mutabakat görülmedigi, Istanbul Polisi tarafindan düzenlenen (Yakalama ve Üst Arama tutanaklari)nda, yakalanma tarih ve saatleri belirtilmedigi gibi, ifadeleri de alinmayan sivil sahislar Sami HOSTAN ile Ali Fevzi BIR'in de; Ömer Lütfü TOPAL'in ortaklarindan olduklarini belirtmekle birlikte, adi geçenin öldürüldügü saatlerde baska yerde ve kisilerle olduklarini ifade ettikleri anlasilmis.Polis Basmüfettisleri S.ERTEN ve H.AKDENIZ tarafindan düzenlenen 15.12.1996 tarih ve 1996/820 sayili (Sorusturma Raporu)nda da; ......anilan Polis memurlari ile Ömer Lütfi TOPAL'in öldürülme olayi arasinda bir bag kurulamadigi gibi öldürme olayina karistiklari hususunda da herhangi bir delil elde edilemediginden, haklarinda yapilacak bir islem bulunmadigi....- belirtilmis ise de, C.M.U.K.nun 153, 160. 163 ve 164 ncü maddeleri hükümlerince;Suç ve suçlananlarla ilgili delillerin toplanilarak; kamu davasinin açilmasina yeterli olup olmadigina;Toplanan deliller kamu davasi açilmasina yeterli ise, Mahkemeye bir iddianame vermek suretiyle kamu davasi açmaya,yapilan hazirlik tahkikati sonunda, kamu davasinin açilmasi için yeterli delil bulunmamasi veya keyfiyetin takibe deger görülmemesi halinde - Takibata Yer Olmadigina- karar vermek yetkisi Cumhuriyet Savcilarina ait oldugundan, Istanbul Emniyet Müdürlügü Asayis Sube Müdürlügüne bagli Cinayet Büro Amirliginin 214 40 33 nolu telefonuna vaki: 28.07.1996 günü saat 23.15 siralarinda sariyer Ilçesi Yeniköy Semtinde meydana gelen, Ömer Lütfi TOPAL adli sahsin öldürülmesi olayini; Özel Harekat Sube Müdürlügünde görevli polis memurlari Ayhan ÇARKIN, Oguz YORULMAZ ve Ercan ERSOY ile Ataköy Galleria'da Natural Ayakkabi Magazasi sahibi Sami HOSTAN ve Sheraton Oteli Gazinosu sahibi Ali Fevzi BIR'in gerçeklestirdiklerine dair ihbarin,dogru olup olmadigi, suçlananlarin bu fiili isleyip islemediklerine dair bir degerlendirmeye gidilmeksizin, konuya iliskin olarak toplanilan bilgi ve belgelerin, olay yeri itibariyle yetkili, Sariyer Cumhuriyet Bassavciligina tevdiinin gerektigi, 2- Ömer Lütfi TOPAL'in öldürülmesi olayini gerçeklestirdiklerine dair bir ihbar üzerine gözaltina alinan 3 polis memuru ile 2 sivil sahsin; yetkili Cumhuriyet Bassavciligina bilgi verilmeden, 30 saatten fazla gözaltinda tutulduktan sonra Ankara'ya gönderilmeleri ve Ankara'ya nakledilen bu kisilerin ifadeleri alindiktan sonra saliverildikleri- Konunun incelenmesi sonucu elde edilen verilere göre: 28.07.1996 günü saat 23.00 siralarinda Sariyer Ilçesi Yeniköy Bölgesinde vukubulmakla, yazili ve görsel basinda TOPAL CINAYETI diye adlandirilan olayla ilgili olarak, Istanbul Emniyet Müdürlügü Asayis Subesine bagli Cinayet Büro Amirliginin 214 40 33 nolu telefonuna, 25.08.1996 günü saat 14.00 siralarinda telefon eden bir erkegin: Ömer Lütfi TOPAL'in öldürülmesi olayini, Özel Harekat Sube Müdürlügünde görevli Polis memurlari Ayhan ÇARKIN, Oguz YORULMAZ, Ercan ERSOY, Ataköy Galeria'da Natural Ayakkabi Magazasi sahibi Sami HOSTAN ve Sheraton oteli Gazinosu sahibi Ali Fevzi BIR adli sahislarin gerçeklestirdigini'' ihbar etmesi üzerine, anilan Emniyet Birimi tarafindan tanzim edilen, ``Yakalama ve Üst Arama Tutanagi'' belgelerine göre polis memurlarindan;Ayhan ÇARKIN'in 27.08.1996 günü saat 17.00'de, Oguz YORULMAZ'in 17.08.1996 günü saat 15.50'de Istanbul'da,Ercan ERSOY'un ise; Istanbul'dan Izmir'e gönderilen ekipler marifetiyle 27.08.1996 günü saat 11.00 de yakalanarak, getirildikleri Asayis Sube Müdürlügü nezarethanelerine konulduklari, parmak izleri de alinmak suretiyle sorgulamalardan geçirildikleri, Yakalama ve Üst Arama tutanaklarinda, yakalama tarih ve saatleri gösterilmeyen öteki sivil sahislar Sami HOSTAN ile Ali Fevzi BIR'in; nezarethaneye konulmadiklari gibi, yalnizca Ali Fevzi BIR'e Baskomiser Sentürk DEMIRAL tarafindan bazi sorular sorulup, ifadesinde belirttigi üzere Sami HOSTAN'a herhangi bir sorunun yöneltilmedigi, Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun (Adli Görevler) baslikli 154 ncü maddesinin, 18.11.1996 tarih ve 3842 sayili Kanunla degisik 2 nci fikrasindaki: Bütün zabita makam ve memurlari, el koyduklari olaylar, yakalanan kisiler ile uygulanan tedbirleri Cumhuriyet Savcilarina derhal bildirmek ve Cumhuriyet Savciliginin adliyeye iliskin islerde bütün emirlerini yerine getirmekle yükümlüdürler.- Hükmüne ragmen, el konulan olay, yakalanan kisiler ile uygulanan tedbirlerle ilgili olarak, yetkili Cumhuriyet Bassavciligina bilgi verilmedigi,üç polis memurunun; yakalandiklari 27.08.1996 günü Asayis Sube Müdür Vekili Ahmet Duran ALP ve ertesi 28.08.1996 günü izinden dönmesi üzerine de Asayis Sube Müdürü sorumlulugunda sorgulandiklari halde;Anilan kanunun, ``Ifade ve Sorgunun Tarzi''ni belirleyen, 18.11.1992 tarih ve 3842 sayili Kanunla degisik 135 nci maddesindeki: Zabita amir ve memurlari....tarafindan ifade almada....asagidaki hususlara uyulur: Ifade verenin veya sorguya çekilenin kimligi tespit edilir. Ifade veren veya sorguya çekilen kimlige iliskin sorulari dogru olarak cevaplandirmak zorundadir. Kendisine isnad edilen suç anlatilir.
Müdafi tayin hakkinin bulundugu, müdafi tayin edebilecek durumda degilse baro tarafindan tayin edilecek bir müdafi talep edebilecegi ve onun hukuki yardimindan yararlanabilecegi, isterse müdafinin sorusturmayi geciktirmemek kaydi ile ve vekaletname aranmaksizin ifade veya sorguda hazir bulunacagi bildirilir, yakinlarindan istedigine yakalandigini duyurabilecegi söylenir. Isnad edilen suç hakkinda açiklamada bulunmamasinin kanuni hakki oldugu söylenir. Süpheden kurtulmasi için somut delillerinin toplanmasini talep edebilecegi hatirlatilir ve kendisi aleyhine varolan süphe sebeplerini ortadan kaldirmak ve lehine olan hususlari ileri sürmek imkâni verilir. Ifade verenin veya sorguya çekilenin sahsi halleri hakkinda bilgi alinir. Ifade ve sorgu bir tutanakla tespit edilir. Bu tutanakta; Ifade verme veya sorguya çekme isleminin yapildigi yer ve tarih, Ifade verme veya sorguya çekme sirasinda hazir bulunan kisilerin isim ve sifatlari ile ifade veren veya sorguya çekilen kisinin açik kimligi, Ifade vermenin veya sorgunun yapilmasinda yukaridaki islemlerin yerine getirilip getirilmedigi, bu islemler yerine getirilmemis ise sebepleri; Tutanak içeriginin ifade veren veya sorguya çekilen ile hazir olan müdafi tarafindan okundugu ve imzalarinin alindigi, Imzadan imtina halinde bunun nedenleri yer alir.-- hükmüne hiç uyulmayip; böylesine ciddi bir ihbarla gözaltina alinan kisilerle ilgili ifade ve sorgunun bir tutanakla tespit edilmedigi.Anilan Kanunun ``Yakalanan Kimsenin Sorguya Çekilmesi'' baslikli degisik 128 nci maddesindeki:-Yakalanan sahis birakilmazsa, yakalama yerine en yakin sulh hakimine gönderilmesi için gerekli süre hariç yirmidört saat içinde Sulh Hakimi önüne çikarilir ve sorguya çekilir. Yakalananin talebi halinde müdafi de sorguda hazir bulunabilir.Üç veya daha fazla kisinin bir suça istirak suretiyle toplu olarak islenen suçlarda, delillerin toplanmasindaki güçlük veya fail sayisinin çoklugu ve benzeri nedenlerle Cumhuriyet Savcisi bu sürenin dört güne kadar uzatilmasina yazili olarak emir verebilir. Sorusturma bu sürede sonuçlandirilamazsa Cumhuriyet Savcisinin talebi ve sulh hakiminin karari ile sekiz güne kadar uzatilabilir. Sulh hakimi yakalamayi gerektiren bir hal görmez veya yakalama sebepleri ortadan kalkmis bulunursa yakalanan sahsin birakilmasina karar verir.-Hükmüne ragmen, cinayet ihbariyla yakalanarak 30 saatten fazla Istanbul Emniyet Müdürlügü Asayis Subesinde tutulan 3 polis memuru ile 2 sivil sahsin, Mekan sahitleri de göstermek suretiyle suçlamalari reddetmeleri, Kendilerinden alinan parmak izlerinin, olay yerindeki silahta bulunan parmak izleriyle karsilastirilmalarinda mutabakat görülememis olmasi, Olayla ilgilerinin bulunduguna dair maddi bir delil bulunamamis olmasi, Bir kere de bu görevlilerin bagli olduklari üst kurulus ve ``Emniyet Genel Müdürlügü ilgili daire ve subelerinin imkânlarindan faydalanilarak incelenmesinin uygun olacagi'' gibi gerekçelerle, 28.08.1996 günü saat 23.00 de Çamlica Turnikeleri'nde, Ankara'dan gelen Emniyet Genel Müdürlügü ekibine teslim edildikleri, Ankara'da ifadelerine basvurulan bu görevlilerin, birlikte götürüldükleri öteki iki sivil sahis ile birlikte serbest birakildiklari, Silahla adam öldürdükleri ihbari üzerine yakalanan ve 30 saatten fazla gözaltinda tutulan üçü polis memuru bes kisinin Ankara'dan gelen ekibe teslimi sirasinda düzenlenen tutanaga konulan, ``tetkik ve geregi yapilmak üzere'' ibaresinin; Istanbul Emniyet Müdürü Kemal YAZICIOGLU, Asayisten sorumlu Emniyet Müdür Yardimcisi Bilgi ÜNAL, Asayis Sube Müdürü Fatih ÖZKAN ile Asayis Sube Müdür Yardimcisi (27.08.1996 günü Asayis Sube Müdür vekili) Ahmet Duran ALP'in CMUK'un 125, 135 ve 154 ncü maddesinden dogan sorumluluklarini ortadan kaldirmadigi gibi, ayni sorumluluklarin; Anilan öldürme olayi ile ilgili sorusturma neticesinde tetkik edilmek ve arastirilmak üzere alinan ... sahislarla illiyet saglanamamissa da olayin önemi bakimindan, Emniyet Genel Müdürlügünün ilgili daire ve subelerinin imkânlarindan da faydalanilarak incelenmesinin uygun olacagi degerlendirildiginden tutanakta ismi geçen sahislar (i), üzerlerinden çikan silah ve zati esyalar (ile birlikte), Kanundaki, ``bütün zabita makam ve memurlari'' genellemesi kapsaminda, Emniyet Genel Müdürlügü Özel Harekat Daire Baskanvekili Ibrahim SAHIN için de baslamis olmakla,Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 154 ncü maddesinin 3 ncü fikrasindaki: ``Kanun tarafindan kendilerine verilen... adliyeye müteallik görev veya islerde suistimal veyahut ihmal ve terahileri görülen Devlet Memurlari..... hakkinda Savcilikça dogrudan dogruya takibatta bulunulur.Ancak Zabita Amirleri hakkinda hakimlerin görevlerinden dolayi tabi olduklari muhakeme usulü tatbik olunur. - hükmü dogrultusunda, bu konudaki tahkikatin Sariyer Cumhuriyet Savciligi tarafindan yapilmasi gerekecegi, kanaat ve sonucuna varildigi `` seklinde degerlendirme yapildigi incelenmistir.(Ek:86)
5- Komisyonumuzun 29.11.1996 gün ve 3 sayili yazilarina cevaben Adalet Bakanligi tarafindan gönderilen 13.12.1996 gün ve 031114 sayili yazisi ekinde Istanbul DGM Bassavciliginin 1996/2303 Hazirlik ve Sariyer C.Bassavciliginin 1996/3514 hazirlik sayili dosyalarinin onayli fotokopileri gönderilmistir. Ayni dosyalarin Komisyonumuzun 10.1.1997 gün ve 125 ve 126 sayili yazilari ile de Komisyonumuza gönderildigi anlasilmistir.(Ek: 74; 81; 87)
6 CI BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR.,
***
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder