musul etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
musul etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

28 Eylül 2018 Cuma

MİLLİ MÜCADELE DÖNEMİNDE DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU’DA YABANCI DEVLETLERİN FAALİYETLERİ (1918-1922) BÖLÜM 16

MİLLİ MÜCADELE DÖNEMİNDE DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU’DA YABANCI DEVLETLERİN FAALİYETLERİ (1918-1922)  BÖLÜM 16


          DÖRDÜNCÜ BÖLÜM 

          KÜRTÇÜLÜK FAALİYETLERİNE KARŞI MİLLİ REFLEKS, SEVR ANTLAŞMASI VE SONRASI 


I- KÜRTÇÜLÜK FAALİYETLERİNE KARŞI MİLLİ REFLEKS 

      I. Dünya Savası’nı sona erdiren Mondros Mütarekesi’nin ardından, savasın galiplerinin Osmanlı topraklarını isgal etmeye baslamaları karsısında, bu topraklarda yasayan halk ve Osmanlı idarecilerinin bazıları arasında isgallere karsı tepki hareketleri ortaya çıkmaya basladı. Savasın galiplerinden olan İngilizlerin Musul ve çevresini isgal etmeleri sonucunda da bu bölgede yasayan halk arasında isgale karsı çesitli tepkiler ortaya çıktı İngilizlerin bu tepkileri etkisiz hale getirmek için gösterdikleri gayretlere ragmen, 1919 yılının Mart ayından itibaren kendilerine karsı muhalif hareketler gittikçe artmış ve yer yer huzursuzluk olayları meydana gelmeye baslamıstır. 

     Meydana gelen bu huzursuzluk olaylarının ortaya çıkmasındaki faktörlerin basında, adı geçen bölgeyi isgal eden İngilizlerin bölgede kalıcı olmak amacı ile 
giristikleri faaliyetlere karsı olusan hosnutsuzluk gelmektedir454 . 

Musul ve çevresinde ortaya çıkan İngilizler ile ilgili hosnutsuzlugun temel nedenlerinin basında, İngilizler aleyhine bu bölgede yasayan halk arasında Osmanlı-Türk taraftarı propagandanın özel bir yeri vardır. Savasın yenilgiyle sonuçlanmasının sokunu atlatmaya çalısan Osmanlı-Türk kuvvetleri, 1919 yılının baslarından itibaren İngilizler basta olmak üzere (savasın galipleri olup), Osmanlı topraklarının birçok bölgesinde isgallere girisen devletler aleyhine propagandalar yürüterek, savaş sonrasındaki dönemde de var olabilme ve isgallerin gelisimini engelleme yoluna girismislerdir455. Musul ve çevresinde İngilizler aleyhine yürütülen propagandalar da bu engelleme yönteminin bir unsuru olarak görülebilir456 . İngilizlerin Musul ve çevresinde Osmanlı-Türk hakimiyetinin yok edilmesi ve Türklerin bir daha bu bölgede hakimiyet 
kurmaması amacı ile Seyh Mahmut Berzenci ve diger Kürtleri kendi tarafına çekerek Kürtler üzerinden politika yürütmesine karsı, İngilizlerin bu bölgeyi isgallerinin hemen ertesinde Ali hsan Pasa’nın tesebbüsleri ile bölgede İngiliz aleyhtarı faaliyetler ortaya çıkmaya baslamıstır457 . 

Mondros Mütarekesi’nin sonrasındaki dönemde, I. Dünya Savası’nın savasın galiplerinin, savaş sırasında kendileri ile isbirligi yapan Ermeniler ve Arapları 
kullanarak Osmanlı Devleti toprakları üzerinden pay kapma yarısı içine girecegini gören Osmanlı idarecileri, bu kullanma yarısında Kürtlerin de bir piyon olarak 
kullanılabilecegini öngörmüslerdir. Bunun yanında özellikle Dogu Anadolu’nun Ermenilere verilecegi yolundaki iddialar ve bu hususta yürütülen propagandalara karsı durmak amacı ile bu bölgede yasayan Kürtlerin örgütlenmeleri ve Ermeni ve Arap ayrılıkçılıgına karsı Kürtlerin Osmanlı hakimiyeti içerisinde bir denge unsuru olarak ortaya çıkarılması için Tevfik Pasa Hükümeti’nin destegi ile Kürdistan Teali Cemiyeti kurdurulmustur. Ancak bu cemiyet daha sonraki asamada istenilen hedefin tam tersine ayrılıkçı bazı faaliyetler içerisinde girmiş ve isgalci ngilizler ile yakın iliskiler gelistirmistir458 . 

İngilizlerin ve diger isgalci güçlerin savastan maglup çıkan Osmanlı Devleti’nin ve bu devlette hakim unsur olan Türklerin bir daha ayaga kalkamaması amacıyla yürüttükleri isgal faaliyetleri ve parçalama siyasetleri çerçevesinde ortaya çıkan Ermeni meselesi, bu dönemde gerek Türkler, gerekse Kürtler arasında büyük bir endiseye neden olmustur. Bu nedenden ötürü, özellikle Dogu ve Güneydogu Anadolu’da yasayan halk arasında Ermeni Devleti’nin kurulacagı söylentileri büyük bir korku ve tepkinin ortaya çıkmasına neden olmustur. Bu korku dolayısıyla, bu bölgelerde yasayan Kürtler kendileri üzerinde yürütülen ayrılıkçı Kürtçü propagandaya ragmen, isgalci güçler karsısında, kendilerini Türklerle beraber hareket etmek zorunlulugunda hissetmislerdir459 . 

Kürtler arasındaki bu zorunluluk hissi temelsiz degildir. Zira, gerek I. Dünya Savası sırasında olsun, gerekse daha önceki dönemlerde olsun Ermeniler tarafından ortaya konulan tavır ve davranıslar ile terör olayları sırasında Türk-Kürt ayrımı yapılmadan yüzbinlerce insanın katledilmesi olayları hafızalardan silinmemistir. Daha önceki olayların yeniden tekrarlanabilecegi düsüncesinde olan bölgenin Kürt halkı, bu nedenden ötürü kendilerine sunulan “hayali Kürt devleti” projelerindense, yüzlerce yıldır birlikte yasadıkları Türkler ile birlikte hareket ederek düsmana karsı mücadele etme yolunu tercih etmislerdir460 . 

Kürtler arasında yapılmaya çalısılan ayrılıkçı propagandalara ragmen, Ermeni tahakkümü tehlikesi daha da baskın çıkmıstır. Sürekli olarak haklarının Ermeni 
çıkarlarına feda edilecegi ve Ermenilerin geçmiste oldugu gibi büyük katliamlara girisecegini düsünen Kürtler arasında, Osmanlı-Türk propagandasının da sunucunda büyük hareketlenmeler ortaya çıkmıstır. Bunun sonucunda özellikle Dogu Anadolu’nun isgal edilmesi veya Ermenilere teslim edilmesine engel olmak amacı ile Erzurum merkezli olmak üzere “Vilayat-ı Sarkiyye Müdafaa-i Hukuk-ı Milliye Cemiyeti” adı ile bir cemiyet kurulmustur461 . 

İngilizlerin desteginde Yunanlıların zmir’i isgal etmeleri sonrasında Anadolu’nun bütün bölgelerinde ortaya çıkan büyük tepki hareketleri neticesinde Anadolu’da ortak bir ruh ortaya çıkmaya baslamıstır. Bu ortak ruh giderek güçlenmiş ve “Kuva-yı Milliye” adı altında geliserek Milli Mücadele’nin baslangıç nüvesini olusturmustur. İsgallerin gittikçe yaygınlasması ve isgalci güçlerin girdikleri yerlerdeki halka karsı davranıslarının tepkilere neden olması, bu ruhun daha da güçlenmesine ve etkinlik kazanmasına neden olmustur. 
19 Mayıs 1919 tarihinde Samsun’a çıkan Mustafa Kemal Pasa’nın da milli birlik saglanması ve isgallere karsı ortak tavır takınılması hususunda büyük gayretleri 
olmustur. Samsun’a çıkmasının ardında isgallere karsı ortak tavır içine girilmesi hususunda çalısmalara baslatan Mustafa Kemal Pasa, buna paralel olarak İngiliz 
destekli Kürtçülük faaliyetlerine karsı da tedbirler alınması ve bu faaliyetlerin etkisinin yok edilmesine de gayret sarf etmistir. Bu cümleden olmak üzere özellikle Diyarbakır merkezli yürütülmekte olan Kürtçülük faaliyetlerini inceleyen Mustafa Kemal Pasa, 13. Kolordu Kumandan Vekili Ahmet Cevdet Bey ile yaptıgı yazısmaların sonucunda bu bölgedeki Kürtçülük hareketleri ve ngilizlerin isgal faaliyetleri ile ilgili geniş bilgiye sahip olmustur462 . 

Yürütülen Kürtçülük faaliyetleri hakkında bilgiler elde eden Mustafa Kemal Pasa, 29 Mayıs 1919 tarihinde stanbul’daki Erkan-ı Harbiyye-i Umumiyye Riyaseti’ne 
gönderdigi bir telgraf ile bu bölgedeki durum hakkında bilgi vermistir. Adı geçen telgrafta Mustafa Kemal Pasa, “Kürt Klübü” olarak adlandırılan Diyarbakır’daki 
Kürdistan Cemiyeti’nin faaliyetleri sonucunda halk arasında bazı karısıklıklar olustugu, bunun sonucunda hükümet taraftarı olan cemiyetler ile bu klüp arasındaki düsmanlıgın arttıgını belirtmistir463 . Bu telgraftan anlasıldıgına göre, Mustafa Kemal Pasa bölgeyi daha önceden tanıması nedeniyle, buralarda yasayan ileri gelen kisilere telgraflar göndererek, Osmanlı Devleti’ne baglı kalınması ile ilgili olarak neler yapılması gerektigini de belirtmistir464 . 

Diyarbakır’daki Kürdistan Cemiyeti’nin Kürtçülük faaliyetlerinde öne çıkması ve milli birligi bozucu davranısların odagı haline gelmeye baslaması üzerine, Osmanlı idarecilerinin dikkati bu cemiyetin üzerine çevrilmistir. Bu cemiyetin zararlı faaliyetlerinin gittikçe artması üzerine, Diyarbakır merkezli 13. Kolordu’nun özel gayretleri sonucunda Kürt Klübü olarak adlandırılan bu cemiyet 4 Haziran 1919 tarihinde Diyarbakır Valiligi’nin emri ile kapatılmıstır465 . 

Diyarbakır’daki Kürdistan Cemiyeti’nin kapatılması sonrasında, bu kapatılma ile ilgili olarak ufak çapta bazı tepki hareketleri ortaya çıkmıstır. Ortaya çıkan bu tepki hareketlerinden haberdar olan ve Diyarbakır ileri gelenlerini yakından tanıyan Mustafa Kemal Pasa bu hususla ilgili bazı yazısmalarda bulunmuş ve bu bölgenin Osmanlı idaresi altında kalması ve ayrılıkçı hareketlerden uzak tutulması için gayret sarf etmistir. Bu cümleden olmak üzere, kapatılan Kürt Klübünün baskanı olan ve daha önceden yakinen tanımış oldugu Cemilpasazade Kasım Bey’e 14 Haziran 1919 tarihinde bir telgraf göndermistir. Mustafa Kemal Pasa bu telgrafında, devletin varlıgı ve bütünlügü için ortak bir sekilde çalısılması gerektigini, Ermenilerin İngilizlerin destegi ile Dogu Anadolu’da devlet kurmak için bir çok tesebbüste bulundugunu belirtmistir. Bunlara ilave olarak, Türkler ve Kürtlerin birbirlerinden ayrılmaz öz iki kardeş oldugunu, bu iki kardesin birbirinden ayrılmaları hususunda yürütülen çalısmalara itibar edilmemesi gerektigini belirten Mustafa Kemal Pasa, Cemilpasazade Kasım Bey’in 
Diyarbakır’daki Müdafaa-i Hukuk-ı Milliye ve Redd-i İlhak Cemiyeti’nin güçlendirilmesi için gereken çalısmaları yürütüp, mümkünse kendisi ile görüsmek üzere Sivas’a gelmesini talep etmistir466 . 

Müstakil Kürdistan ictihadını takib eden Diyarbekir’deki Kürt Klübü ile hükümet tarafdarı olan diger klüpler arasındaki münaferetin (düsmanlıgın) arttıgını bi’t-tahkik ögrendim. Kürtler ve Kürdistan üzerinde haiz-i tesiri olan ve esna-i harbde hukuk ve münasebetlerini pek ziyade kazandıgım Kürt ümerasından meshur müteaddid zevata kolordu vasıtasıyla re`sen (bizzat) sifreli telgraflar yazarak devletin vaziyet-i siyasiyyesi ve kendilerince ittihazı lazım gelen vaziyyet hakkında icabı gibi beyanat ve vesaya-yı mü`essirede (etkili vasiyetlerde) bulundum. Son günlerde muttali oldugum (haber aldıgım) bazı malumata nazaran Kürdistan için müstakil Kürdistan olmak üzere İngilizlerce tervic (destek) gören hangi mıntıkalarda ve atiyen daha ziyade tevessü‘ünü (genislemesini) yine İngilizlerce tesvik ve insaa edilen mıntıkalar hangileridir. Bu babda daire-i celilerinde mevcud olan malumatın inbasına (haber verilmesine) müsaade buyurulmasını rica ederim Mustafa Kemal” Atatürk Özel Arsivinden Seçmeler IV, Genelkurmay Atase Baskanlıgı Yayınları, Ankara, 1996, s.19. 

Gerek Mustafa Kemal Pasa olsun, gerekse diger Osmanlı idarecileri olsun, bu dönemde yürütülmeye çalısılan Kürtçülük faaliyetlerine karsı tedbir olması amacıyla, bu dönemde gündemde olan Ermeni Devleti tehlikesi hususunda halkı aydınlatmaya ve Kürtlerin Türkler ile birlikte hareket etme gerekliligini asılamaya çalısmıslardır. Bu amaçla ayrılıkçı Kürtçü cemiyetler içinde de faaliyetler yürütülmüs, bu cemiyetlerin mensuplarının Milli Mücadele lehine kazanılması yönünde çalısmalarda bulunulmustur. 
Büyük basarıya ulasan bu çalısmaların yanında, zararlı faaliyetlerine engel olunamayan ve milli birligi bozmaya yönelik faaliyet yürüten cemiyetler de Diyarbakır örneginde oldugu gibi kapatılmıstır467 . 

İngilizlerin desteginde ortaya çıkarılmaya çalısılan Kürtçülük faaliyetlerine karsı alınan bu tedbirlere paralel olarak, milli birligin saglanması ve isgallere karsı ortak hareket edilmesi amacı ile kongreler de düzenlenmistir. Bu kongrelerden birisi olan ve 23 Temmuz 1919’da toplanan Erzurum Kongresi’nin sonuç beyannamesinde “Hudud-ı milliye dahilinde bulunan bi’l-cümle aksam-ı vatan bir küldür. Yekdigerinden infikak kabul etmez” denilmek suretiyle ayrılıkçı faaliyetlere ve isgallere karsı tepki ortaya konulmustur468 .

Erzurum Kongresi ile milli birligin saglanması hususunda büyük bir adım atılmasının ardından Mustafa Kemal Pasa, tüm Anadolu ve Rumeli’nin temsilcilerinin katılacakları kongrenin yapılacagı Sivas’a gitmeden önce Dogu ve Güneydogu Anadolu’nun ileri gelen asiret reisleri ve dinî önde gelenlerine mektuplar yollayarak onların desteklerini saglamaya ve faaliyetleri hakkında bilgi vermistir469 . 

Milli birligin saglanması hususunda gösterdigi bu gayretlere paralel olarak, Mustafa Kemal pasa milli birligin bozulması yönünde faaliyet gösteren İngiliz ajanı Yüzbası Noel’in de faaliyetlerini yakından takip etmiş ve bu kisi ile birlikte seyahat edecek kisilerin etkisiz hale getirilerek, yapacakları zararlı faaliyetlere meydan verilmemesi hususunda gerekli mercilere emirler vermistir470 . 

Verilen bu emirlere ragmen, Yüzbası Noel ve yanında bulunanların Malatya’ya kadar gelmesi ve Sivas Kongresi’ni etkisiz hale getirmek isteyen Ali Galip ile 
Malatya’da bulusmaları üzerine, Mustafa Kemal Pasa bu kisilerin amaçlarını ve faaliyetlerini açık bir sekilde yetkili mercilere bildirmiş ve bunların derhal etkisiz hale getirilmeleri hususunda tedbirlere basvurmustur471 . Mustafa Kemal Pasa’nın aldırttıgı tedbirler sonucunda Yüzbası Noel ve yanında bulunanlar kaçmak zorunda kalmıslar ve etkisiz hale getirilmislerdir. Bunun sonucunda Mustafa Kemal Pasa Damat Ferit Pasa Hükümeti’ni sert bir dille elestirmiş ve Ali Galip Olayı’nın tertipçisi Dahiliye Nazırı Adil Bey’e, onu elestiren bir telgraf göndermistir472 . Bunun ardından da bütün 

Anadolu’nun İstanbul Hükümeti ile irtibatının kesilmesi ve ortaya çıkan durumun padisaha arzedilmesi yoluna gidilmistir. Bunun sonucunda Damat Ferit Pasa Hükümeti istifa etmek zorunda kalmıstır473 . 

Meydana gelen olaylar sonucunda, Mustafa Kemal Pasa Ali Galip ile Yüzbası Noel’in tavır ve davranısları ile Kürtler arasında yürütülen Kürtçülük faaliyetlerini ortaya koymak sureti ile isgalci İngilizler ile Anadolu’nun ayrılmaz bir parçası olan Kürtler arasındaki iliskilerin azalması ve milli birligin saglanması hususunda önemli bir koz elde etmistir474 . 

Kürtler arasında ortaya çıkan İngiliz destekli ayrılıkçı hareketlere karsı, sadece Türklerden tepki gelmemis, aynı zamanda Kürtler arasında da tepkiler ortaya çıkmıstır. Kürt kökenli Dersim Milletvekili Lütfi Fikri Bey, 17 Kasım 1919 tarihinde Sabah Gazetesi’nde yazdıgı“Türk-Kürt Meselesi” baslıklı baş makalede, “barıstan sonra istedigimiz gibi didiselim, birbirimizi memnun ederiz. Kürt Cemiyetleri, simdi ayrılmayı reddetmelidir” demek suretiyle bu hareketlere tepkisini ortaya koymustur. Bu fikirlerini 24 Kasım 1919’da yine Sabah Gazetesi’nde, baska bir baş makalede tekrarlayan Lütfi Fikri Bey “Osmanlılık Karsısında Kürtler” baslıgı altında su ifadeleri kullanmıstır: “Türklerle Kürtler arasında uçurum derin degildir. Kürtler Osmanlı Devleti’nden ayrılmamalıdır”475 . 

Lütfi Fikri Bey’in bu yazısı üzerine, dönemin yazarlarından olup Kürdistan Teali Cemiyeti üyesi de olan Abdullah Cevdet, bu cemiyetin yayın organı olan Jin 
Gazetesi’nde elestirel bir yazı yazarak, Anadolu’da baslayan Mustafa Kemal hareketini bir İttihatçı eylemi olarak degerlendirip karsı çıkmıstır. Abdullah Cevdet’in bu fikirleri Mustafa Kemal Pasa’nın da dikkatini çekmiş ve İstanbul’daki Sıhhiye Genel Müdürlügü görevinin sona erdirilmesi için dönemin Harbiye Nazırı Cemal Pasa’ya ricada bulunmuştur 476 . 

Kürtçülük yönündeki çalısmalara karsı alınan önlemlere paralel olarak, Heyet-i Temsiliye namına Mustafa Kemal Pasa 6 Kasım 1919 tarihinde Kolordulara ve 
Valiliklere gönderdigi bir yazı ile, İngiliz destekli olarak ortaya çıkarılmaya çalısılan Kürtçülük faaliyetlerinin telin edilmesi için Kürt aga ve esrafının hükümete ve elçiliklere protesto telgrafı çekmelerini istemistir477 . 

Ortaya çıkarılmak istenen ayrılıkçı Kürtçülük faaliyetlerine ragmen Milli Mücadele Anadolu halkı içerisinde büyük bir destek kazanmıstır. Gittikçe büyüyen bu 
destek sonrasında, isgalci güçlere karsı tepki daha da artmıstır. Bunun sonucunda 28 Ocak 1920 tarihinde Osmanlı Mebusan Meclisi’nde kabul edilen Misak-ı Milli ile isgallere ragmen Anadolu ve Rumeli’nin bir ve bütün oldugu herkese ilan edilerek bu husus tescil edilmistir478 . 

Misak-ı Milli’nin kabul edilmesinin ardından İngilizlerin İstanbul’u isgal etmesi, Anadolu’daki Milli Mücadele’yi daha da güçlendirmistir. Ankara’da toplanan Büyük Millet Meclisi’nde bir araya gelen milletvekilleri içerisinde Kürt kökenli milletvekilleri de yer almış ve isgalci güçlerin faaliyetlerine karsı tüm Anadolu halkı gibi omuz omuza mücadele etmislerdir. Dogu Cephesi’ndeki Ermeni hareketlerine karsı, isgalci güçler tarafından Ermenler ile birlikte hareket etmeleri istenen Kürtler, Türkler ile birlikte hareket ederek, Ermenilerin yenilgiye ugratılmasında büyük gayretler göstermislerdir479 . 

Milli Mücadele’nin devam ettigi günlerde ngilizler Kürtleri Anadolu içinde yeniden isyan ettirmeye ve kendi emelleri dogrultusunda kullanmaya çalısmıslarsa da 
ortaya çıkan ufak çaplı Milli, Koçgiri ve daha küçük çaplı isyanlar dısında Kürtler ile Türkler birlikte hareket etmislerdir. Ortak hareket eden Türk ve Kürtlerin faaliyetleri sonucunda Milli Mücadele kazanılarak isgalci güçler Anadolu’dan uzaklastırılmıstır. 1922 yılında Lozan’a giden smet Pasa’ya, Dersim Mebusu Diyap Aga “...hepimiz biriz, hepimiz biliyor ve söylüyoruz ki dinimiz diyanetimiz, aslımız birdir. Bizim içimizde ayrılık yoktur…” demek sureti ile Türk ve Kürt’ün bir ve bütün oldugunu bir daha ifade etmistir480 . 

DİPNOTLAR;

454 M.S Lazarev; Emperyalizm ve Kürt Sorunu (1917-1923), Çev.: Mehmet Demir, Özge Yayınları, Ankara, Tarihsiz, s.73. 
455 Ahmet Mesut; İngiliz Belgelerinde Kürdistan 1918-1958, Doz Yayınları İstanbul, 1992, s.25, 29, 37. 
456 İngiliz isgalinin ilerlemesinin engellenmesi amacı ile yürütülen İngiliz aleyhtarı faaliyetlere ragmen, İngilizler 6 Aralık 1918'de Kilis'i, 17 Aralık 1918'de Antep’i, 22 Subat 1919'da Maras’ı ve 24 Mart 1919'da Urfa’yı isgal etmislerdir. Genelkurmay Harp Dairesi Baskanlıgı, Türk İstiklal Harbi IV. Cilt Güney Cephesi, 
Ankara, 1966, s.13. 
457 M.S Lazarev; Emperyalizm ve Kürt Sorunu (1917-1923), Çev.: Mehmet Demir, Özge Yayınları, Ankara, Tarihsiz, s.68. Ali Rıza Seyh Attar’ın ifadesine göre, Musul ve çevresinde Türkler tarafından yapılan İngiliz aleyhtarı propagandalarda, gelecek dönemlerde bölgenin İngilizler tarafından Arapların hakimiyetine bırakılacagı,  bunun ise Kürtlerin aleyhine olacagı sürekli tekrarlanmıstır. Bu propagandalar sırasında Türkler tarafından su hususlar da ifade edilmistir: Kürtler Türkler ile birlikte hareket ederse, gelecekte bu bölgeye özerklik verilecektir. Ali Rıza Seyh Attar; Kürtler Bölgesel ve Bölge Dısı Güçler, Anka Yayınları, İstanbul, 2004, s.90. 
458 Tarık Zafer Tunaya; Türkiye’de Siyasal Partiler, C.:II, İstanbul, 1986, s.188-189. 
459 Erol Kurubas; Baslangıçtan 1960’a Degin Kürt Sorununun Uluslararası Boyutu, Ankara, 1997, s.115. 
460 Robert Olson; Kürt Milliyetçiliginin Kaynakları ve Seyh Sait İsyanı, Özge Yayınları, Ankara, 1992, s.47-48. Dogu ve Güneydogu Anadolu’da bir Ermeni Devleti kurulması ile ilgili söylentiler üzerine, 18 Nisan 1919’da Erzurumlular, 2 Nisan’da da Diyarbakırlılar Sadrazam’a çektikleri telgraflarda Ermeni tehlikesine temas ederek, Dogu ve Güneydogu Anadolu’nun Osmanlı Devleti’nin ayrılmaz parçaları oldugunu belirtmislerdir. Mim Kemal Öke; İngiltere’nin Güneydogu Anadolu Siyaseti ve Binbası E. W. C. Noel’in Faaliyetleri (1919), Türk Kültürünü Arastırma Enstitüsü Yayını, Ankara, 1988, s.46. 
461 Bu cemiyetin kurulması öncesinde İngilizlerin ve Fransızların Adana, Maras, Antep ve Urfa’yı isgal etmeleri, bölge halkı arasında I. Dünya Savası’nın galiplerinin  Osmanlı Devleti’ni sona erdirmek amacında oldukları intibasını olusturmustur. Genelkurmay Harp Dairesi Baskanlıgı, Türk İstiklal Harbi IV. Cilt Güney Cephesi,  Ankara, 1966, s.13. Bu cemiyetin kurulmasında eski İttihatçıların büyük bir rol oynadıgını ortaya sürenler de bulunmaktadır. Naci Kutlay; İttihat ve Terakki ve Kürtler, Ankara, 1992, s.328-329. 
462 Atatürk Özel Arsivinden Seçmeler IV, Genelkurmay Atase Baskanlıgı Yayınları, Ankara, 1996, s.58. 
463 Ekrem Cemilpasazade’nin ifadesine göre, bu dönemde Diyarbakır’da Mustafa Kemal Pasa’nın büyük bir etkisi bulunmaktadır. Diyarbakır’daki Kürdistan Cemiyeti’nin baskanı Cemilpasazade Kasım Bey’in agabeyi Mustafa Bey’in etrafında toplanmış olup, Milli Mücadele taraftarı olan ve çogunlugunu din adamlarını olusturan kisiler, camilerde “...Mustafa Kemali din hamisi diye tavsif ediyorlardı ve Mustafa Kemal’in muvafakkiyetine dua ediyorlardı”. Ekrem Cemil Pasa; Muhtasar Hayatım, Beybun Yayınları, Ankara, 1992, s.40. 
464 Erkan-ı Harbiyye-i Umumiyye Riyaseti’ne “29.5.335 (29.5.1919) 
465 Mim Kemal Öke; ngiltere’nin Güneydogu Anadolu Siyaseti ve Binbası E. W. C. Noel’in Faaliyetleri (1919), Türk Kültürünü Arastırma Enstitüsü Yayını, Ankara, 1988, s37; Malmisanij; Diyarbekirli Cemilpasazadeler ve Kürt Milliyetçiligi, Avesta Yayınları, İstanbul, 2004, s.119. 
466 Cemil Pasazade Kasım Bey’e 

     “14.6.335 (14.6.1919) 
      Devletin tamami-i istiklaliyetle bekası ve saltanat ve hilafetin indirasdan masuniyyeti (yok olmadan korunması) ugrunda ihtiyarına müheyya (katlanmaya hazır) oldugunuz fedakarlık derecesine ve bana karsı olan muhabbet ve itimadınıza emniyetim ber-kemaldir. 
      Kürtlerin devletten ayrılarak ngilizlerin himayesinde müstakil Kürdistan teskil eylemeleri nazariyyesini tasvib etmem. Çünkü bu nazariyye muhakkak Ermenistan lehine İngilizler tarafından müretteb bir plandır. Bayazıt livasına resmen gelen ve refakatinde bir Ermeni zabiti bulunan İngiliz mümessili o havalinin Ermenistan oldugunu ve kariben bu keyfiyetin tebligi mukarrer oldugundan Ermeni asakiri himayesinde Ermeni muhacirlerinin avdete baslayacagını resmen bildirdi. 
Bi’t-tabi bunu reddettim ve edecegim. Kürtlerle Türkler birbirinin infikak (ayrılık) kabul etmez öz kardesler bu gün için farîza-i vucûdânemiz Kürtler, 
Türkler bütün anasır-ı slamiyye yek-vücut ve yekdil olarak istiklaliyetimizi müdafaa ve vatanın inkisamına mümanaat etmektir (bölünmesini engellemektir). Türk ve Kürt milletinin bu maksat-ı mübeccelin istiklaline azm eylemeleri sayesinde neticeden tamamen emin olabiliriz. Ben de bu kanaat la-tezezzüldür (sarsılmazdır). Kanaatlerimin istihsalindeki (edinilmesindeki) azmimin hiçbir kuvvetin karsısında tebeddül etmeyecegini zat-ı aliniz en iyi bilirsiniz. Kürt kardeslerimizin merbutiyeti ve esbab-ı refah ve terakkisini temin için haiz olmaları lazım gelen her türlü hukuk ve ....... etmek itasına tamamen taraftarım. Fakat Devlet-i Osmaniyye’yi inkısama ugratmamak sartıyla nokta-i nazarıma (görüsüme) istirak edeceginize süphe etmem. Ekrem, Fuat, Cevdet, Kerim, Fikri, Necdet ve Edip Beylere selamımı ve nokta-i nazarımı iblağ buyurunuz (iletiniz). Sizlerden ciddi ve samimi olarak intizar eyledigim 
husus tamamen benimle hemfikir olarak biraz feda-karî eylemenizdir. 
Diyarbekir Vilayeti Mudafa-i Hukuk-ı Milliye ve Redd-i lhak Cemiyetini takviye ediniz, mümkünse bizzat benimle görüsmek üzere Sivas’a geliniz ve hareketinizi 
Kolordu veya vilayet vasıtasıyla bildiriniz. Kamil Bey’e ve diger rüfekaya ve umum Diyarbekir ahalisine selam ve hürmetlerimi irsal eder ve sizin gözlerinizden öperim. Mustafa Kemal” Atatürk Özel Arsivinden Seçmeler IV, s.33-34. 
467 Erol Kurubas; Baslangıçtan 1960’a Degin Kürt Sorununun Uluslararası Boyutu, Ankara, 1997, s.111; Robert Olson; Kürt Milliyetçiliginin Kaynakları ve 
 Seyh Sait İsyanı, Özge Yayınları, Ankara, 1992, s.48. Lazarev, İttihatçı kökenli kisilerin Kürt klüplerini İngiliz ve Ermeni aleyhtarı faaliyetlerin merkezi haline 
getirdiklerini belirtmektedir. M.S Lazarev; a.g.e., s.105, 121. 
468 Kemal Atatürk; Nutuk, C.:I, 1919-1920, Milli Egitim Bakanlıgı Yayınları, İstanbul, 1993, s.65. 
469 Mustafa Kemal Pasa; Mutkili Hacı Musa Bey, Bitlisli Kufrevizade Seyh Abdülbaki Efendi, Sırnaklı Abdurrahman Aga, Dersevli Ömer Aga, Musarlı Resul Aga, eski mebuslardan Sadullah Efendi, Seyh Mahmud, Nursinli Seyh Ziyaeddin ve Garzan'dan Cemil Çeto'ya bu mealde mektuplar göndermistir. 
 M.K. Öke; İngiltere’nin Güneydogu Anadolu Siyaseti ..., s.86-87. 
470 Kemal Atatürk; Nutuk, C.:I, 1919-1920, Milli Egitim Bakanlıgı Yayınları, İstanbul, 1993, s.117. 
471 Mustafa Kemal Pasa 10 Eylül 1919’da Malatya’daki 15. Alay Kumandanı İlyas Bey’e yolladıgı telgraf ile o bölgelerde “... Kürtlük cereyanına asla müsait zemin  bırakılmaması ...” hususunda emir vermistir. K.Atatürk; a.g.e., s.125. 
472 “Dahiliye Nazırı Adil Beye; Milleti padisahlarına maruzatta bulunmaktan menediyorsunuz, alçaklar, caniler! Düsmanlarla millet aleyhinde tertibat-ı hainanede  bulunuyorsunuz. Milletin kudret ve iradesini takdirden aciz oldugunuza süphe etmiyordum. Fakat vatan ve millete karsı hainine ve mezbuhane harekette:  bulunacagınıza inanmak istemiyordum. Aklınızı basınıza toplayın. Galip Bey ve hempaları gibi bülehanın ahmakça vaatlerine kapılarak ve milletimiz, vatanımız için  muzır olan ecnebilere vicdanımızı satarak irtikap ettiginiz denaatlerin milletçe tatbik olunacak mesuliyetini nazar-ı dikkatte tutunuz. 
 Güvendiginiz eshas ve kuvvetin akıbetini ögrendiginiz zaman kendi akıbetinizle mukayeseyi unutmayınız. Mustafa Kemal” Cevdet R. Yularkıran; 
 Cevdet Resit Pasa’nın Hatıraları, İstanbul, 1940, s.146-147. 
473 Salahi R. Sonyel, Türk Kurtuluş Savası Ve Dış Politikası I.Cilt, Türk Tarih Kurumu Yayını,. Ankara, 1995, s.137-138, 146-147; Cevdet R. Yularkıran; 
Cevdet Resit Pasa’nın Hatıraları, İstanbul, 1940, s.147. 
474 E.Kurubas, a.g.e., s.110; M.S Lazarev; a.g.e., s.112. 
475 Naci Kutlay; İttihat ve Terakki ve Kürtler, Ankara, 1992, s.338-339. 
476 N.Kutlay; a.g.e., s.72, 299. Mürtçülük üzerine çalısmaları bulunan Malmisanij tarafından “... 20. yüzyıl baslarında canlanan Kürt milliyetçiligine büyük katkıları olan ...” bir kisi olarak tanımlanan Abdullah 
Cevdet’in Kürtçü faaliyetleri için su esere bakılabilir. Malmisanij; Kürt Milliyetçiligi ve Dr.Abdullah Cevdet, Jina Nû Yayınları, Uppsala, 1986. 
477 Yasar Akbıyık; Milli Mücadelede Güney Cephesi, Kültür Bakanlıgı Yayınları, Ankara, 1990, s.33. 
478 Salahi R. Sonyel, Türk Kurtuluş Savası Ve Dış Politikası I.Cilt, Türk Tarih Kurumu Yayını,. Ankara, 1995, s.137. 
479 Garo Sasuni; Kürt Ulusal Hareketleri ve 15. yy’dan Günümüze Ermeni Kürt İliskileri, Med Yayınları, İstanbul, 1992, s.256-257. 
480 Yasar Akbıyık; Milli Mücadelede Güney Cephesi, Kültür Bakanlıgı Yayınları, Ankara, 1990, s.34. 

BU YAZI DİZİSİ
17 Cİ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR

****

MİLLİ MÜCADELE DÖNEMİNDE DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU’DA YABANCI DEVLETLERİN FAALİYETLERİ (1918-1922) BÖLÜM 15

MİLLİ MÜCADELE DÖNEMİNDE DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU’DA YABANCI DEVLETLERİN FAALİYETLERİ (1918-1922)  BÖLÜM 15


 

3- Yüzbası Noel’in Anadolu’ya İkinci Gelişi ve Faaliyetleri 


    Bagdat’taki amirleri ile görüsen Yüzbası Noel, yapacagı gezi sırasında kendisine eslik edecek heyetin üyelerinden olup, Emin Ali Bedirhan’ın ogulları olan Celadet ve Kamuran Ali Bedirhan’ın İstanbul’dan geliş tarihleri olan 19 Agustos’ta Halep’e geri dönmüstür422 .
    İstanbul’daki görüsmeler sırasında, Noel’in seyahatinde ona eslik etmesi kararlastırılan Seyit Moin ile Seyit İbrahim’in bu seyahate katılmaktan vazgeçmeleri nedeniyle heyetin yeterli olmadıgını düsünen Yüzbası Noel, bu sırada İstanbul’dan Halep’e gelmiş olan ve Diyarbakır’da yakinen tanısmış oldugu Ekrem Cemilpasazade’yi de bu heyete dahil etmistir423 . 
Halep’teki islerini tamamlayan ve hazırlıklarını sona erdiren Yüzbası Noel, 21 Agustos tarihinde yanında bulunan kisiler ile birlikte trene binerek Antep’e dogru yola çıkmıstır424. Yüzbası Noel ile birlikte bu seyahate çıkan kisiler arasında iki İngiliz daha bulunmaktadır. Bunun yanında Celadet ve Kamuran Bedirhan, 
Ekrem Cemilpasazade, Hakkarili Abdürrahim Efendi425 basta olmak üzere, bazı hizmetliler ve muhafızlar da bulunmaktadır426 . Yolculugu sırasında Antep’e ugraya Yüzbası Noel ve yanındaki heyet, burada bazı incelemelerde bulunduktan sonra tekrar yola devam etmislerdir. Geçtikleri yerlerdeki halkın durumunu inceleyen Noel, bölgedeki halk arasındaki okur yazar oranının arttırılması için Latin harflerinin Kürtler arasında kullanılmasını da yanındakilere ve görüstügü kisilere tavsiye etmistir427 . 

Maraş ve Pazarcık tarafındaki özellikle Alevi olan Kürt asiretleri arasında incelemelerde bulunan heyet üyeleri, Sinemilli ve Atmılı asiretlerinin yasadıkları yerlere ugramış ve bu asiretlerin ileri gelenleri ile görüsmelerde bulunmuslardır. Bu görüsmeler sonrasında Yüzbası Noel günlügüne, “...bizim hedefimiz, yerel asiret liderlerini ve toprak sahiplerini güçlendirmek olmalıdır. Bu hedefe, bölgeye gelecek olan İngiliz yöneticilere verilen görevi kabul etmeleri için en yüksek parayı teklif ederek ulasılabilecegini düsünüyorum ...” seklinde bir kayıt düserek, bölgede hakim olmak için asiret liderlerini ve ileri gelenleri elde etmek gerektigini belirtmistir428 . 

Yolculuguna devam eden heyet 31 Agustos aksamı, misafir oldukları Atmılı Asireti reisi Yakub Pasa’nın yanından ayrılarak Malatya’ya dogru yola çıkmıslardır. Yolculuk sırasında Kürecik (Gürecik) Asireti’nin yasadıkları yerleri de inceleyen heyet, 3 Eylül tarihinde Malatya’ya ulasmıstır429 . 

3.1-Yüzbaşı Noel’in Malatya’daki Faaliyetleri ve Ali Galip Olayı 

19 Mayıs 1919 tarihinde Samsun’a çıkan Mustafa Kemal Pasa, ilk andan itibaren Anadolu’daki milli hareketleri organize etmeye ve isgallere karsı ortaya çıkan tepki faaliyetlerini düzenleme çabası içine girmistir. Bu amaçla gerekli kurum ve kisilerle yazısmalarda bulunan Mustafa Kemal Pasa, Dogu Anadolu Bölgesi’nin temsilcilerinin katıldıgı Erzurum Kongresi’nin yapılmasının ardından, tüm Anadolu temsilcilerinin katılacakları Sivas Kongresi’nin yapılması için gerekli hazırlıklara devam etmistir. Mustafa Kemal Pasa’nın Anadolu’daki faaliyetlerinden rahatsızlık duyan basta İngilizler olmak üzere isgalci güçler ve İstanbul Hükümeti yetkilileri onun geri dönmesi ve faaliyetlerini sona erdirmesi hususunda birçok tesebbüste bulunmuslarsa da basarılı olamamıslardır. 

Mustafa Kemal Pasa ve yanında bulunanların Sivas’ta tüm Anadolu’yu kapsayacak bir kongreyi toplamalarını kendileri açısından tehlikeli olarak gören 
İstanbul’daki Damat Ferit Pasa Hükümeti, bu kongrenin toplanmaması hususunda tesebbüslere girismistir. Bu amaçla Damat Ferit Pasa Hükümeti, 29 Temmuz’da Mustafa Kemal ve Rauf Pasa’nın yakalanarak İstanbul’a getirilmesi hususunda bir karar alarak, bu hususu Erzurum ve Sivas Valilerini bildirmistir. Bu kararın alındıgı gün Damat Ferit Pasa, İstanbul’daki İngiliz Yüksek Komiserligi memurlarından Hohler’i ziyaret ederek, Mustafa Kemal ve Rauf Pasa’yı sikayet etmistir. Mustafa Kemal ve Rauf Pasa hakkında alınan kararın ertesi günü olan 30 Temmuz tarihinde, Harbiye Nazırı Nazım Pasa, yakalanmasını istedigi iki kisi ile ilgili talimatların uygulanması hususunda 15. Kolordu’nun yardımda bulunması hususu ile ilgili olarak Kazım Karabekir Pasa’dan ricada bulunmustur. Bunun yanında, dönemin Dahiliye Nazırı Adil Bey’de; Van, Elazıg, Erzurum, Sivas, Ankara, Bitlis, Trabzon Valilikleriyle, Erzincan Mutasarrıflıgı’na telgraflar göndererek. Tutuklanmaları için karar alınan bu iki kisinin idareleri dahilinde bulunan yerlerde bulundukları takdirde yakalanarak stanbul’a gönderilmelerini talep etmistir. Kazım Karabekir Pasa  1 Agustos tarihinde, Mustafa Kemal ve Rauf Pasa’nın tutuklanmaları için bir sebep olmadıgını belirterek, kendisine yapılan ricayı yerine getiremeyecegini bir telgrafla Harbiye Nazırı’na bildirmistir430 . 

Damat Ferit Pasa Hükümeti’nin telgraf ve emirlere ragmen Mustafa Kemal Pasa ve yanındakilerin faaliyetlerine engel olunamaması sonrasında, bu kisiler Sivas’ta yapılacak olan kongrenin hazırlıklarına devam etmislerdir. Durumun bu hale gelmesi üzerine Dahiliye Nazırı Adil Bey, 19 Agustos tarihinde, Sivas Valisi olan Resif Pasa’ya bir telgraf göndererek, Sivas Kongresi’nin toplanmasına engel olmasını ve kongre için gelenlerin memleketlerine gönderilmesini emretmistir. 
Bu arada, Sivas’ta bulunan Fransız Binbasısı Burunot da, Sivas’ta kongrenin toplanması halinde Sivas’ı isgal edeceklerini Resit Pasa’ya bildirmistir431 . 

Mustafa Kemal Pasa’nın faaliyetlerine engel olamayan Damat Ferit Pasa Hükümeti yeni bir planı uygulamaya koymuslardır. Bu planın uygulanmasında dönemin Dahiliye Nazırı olan Adil Bey etkin olarak yer almıstır. Sivas Kongresi tesebbüsünü her ne sekilde olursa olsun basarısız kılmak düsüncesini tasıyan Adil Bey, bu hususla ilgili olarak dönemin Mamuratülaziz Valisi olan Ali Galip’i432 kullanma yoluna gitmistir. Bu düsünceyi tasıyan Adil Bey, Mustafa Kemal Pasa ve yanındakilerin Sivas Kongresi’ne katılmak üzere Erzurum’dan ayrıldıkları tarih olan 29 Agustos’ta, bu sırada eskıya takibi adı altında Dersim’de bulunan Ali Galip’i telgraf basına çagırarak, söhret yapmasına ve böylece tanınmasına sebep olacak bir görevi kabul edip etmeyecegini sormustur. Ali Galip’in, rütbesinin ilk etapta albaylıga, bir süre sonra da pasalıga yükseltilmesi halinde verilecek görevden kaçmayacagını bildirmesi üzerine, 30 Agustos tarihinde Ali Galip Sivas Valiligi ile birlikte 3. Ordu Komutanlıgı’na atanmıstır433 . 

    Adil Bey ile Ali Galip arasında yapılan bir dizi telgraf yazısmasının ardından Ali Galip’in çevreden toplayacagıasiret mensubu silahlı kisiler ile birlikte Sivas’a dogru hareket etmesi ve Sivas Kongresi’ni dagıtarak katılımcıların tutuklanarak İstanbul’a gönderilmesine karar verilmistir434 . 3 Eylül tarihinde bu hususları içeren telgrafı alan Ali Galip hazırlıklara girismiş ve 3 Eylül tarihinde bu husus için çalısmalara baslamıstır435 . Ancak, stanbul ile Mamuratülaziz arasındaki telgraf hattının Sivas üzerinden geçmesi ve kullanılan sifrenin tüm valiler tarafından bilinmesi nedeniyle, Adil Bey ile Ali Galip arasındaki yazısmalar sürekli olarak Mustafa Kemal Pasa’nın bilgisi dahilinde olmuş ve gereken tedbirlerin alınması yoluna gidilmistir436 . Bu yazısmaların oldugu sırada, 3 Eylül tarihinde Malatya’ya gelen Yüzbası Noel ve yanındaki heyetin üyeleri, bu dönemde Malatya Mutasarrıfı olan Halil Rami Bedirhan ve diger idari yetkililer tarafından karsılanmıstır437 . İstanbul’da bulundugu sırada Dahiliye Nazırlıgı’ndan sifreli telgraf gönderme ve alma yetkisini almış bulunan Noel, Malatya’ya ulastıgı sırada kendisine gönderilmiş olan dokuz tane sifreli telgrafı alarak bunları okumaya çalısmıs, ancak kendi ifadesine göre, bu telgraflara birilerinin kasten zarar vermesi nedeniyle okuyamamıstır. Bunun üzerine telgraf müdürünü arayan Noel, Urfa ile baglantı kurarak, bazı telgrafların yeniden kendisine gönderilmesini temin etmistir438 . Yüzbası Noel’in Malatya’ya gelmesinin ardından, kendisi ile yanında bulunan kisilerin tutuklanması için on gün önce 13. Kolordu tarafından bir telgraf gönderildigini Malatya Mutasarrıfı Halil Rami Bey’den ögrenmistir439 . Bu durum üzerine Yüzbası Noel, güvenlik önlemi olması amacı ile İstanbul’daki İngiliz Büyükelçiligi’ne 5 Eylül tarihinde bir telgraf göndererek, kendisi ve yanında bulunanların tutuklanmaları hususunda yazılmış olan telgrafın hükmünün ortadan kaldırılması ve rahatça hareket edebilmeleri hususunda bölge idarecilerine emir verilmesini istemistir440 . 

Noel’in göndermiş oldugu bu telgrafın ardından İstanbul’daki idareciler tarafından Yüzbası Noel ile yanında bulunanlara dokunulmaması ve gereken korumanın saglanması hususunda bölge idarecilerine telgraflar gönderilmistir. Ancak, İstanbul Hükümeti’nin hükmünün bu bölgede yeteri kadar geçerli olmaması nedeniyle, bu husustaki telgraflara ne kadar uyulabilecegi tam olarak İstanbul Hükümeti’nce takdir edilememistir441 . 

Yüzbası Noel’in Malatya’da bulundugu sırada, Mısır Kesif Kuvvetleri Siyasi Büro Sef Yardımcısı Albay Bell, 4 Eylül tarihinde Kürt bölgelerinde bir gezi yapmak 
amacıyla Halep’e dogru hareket etmistir. Albay Bell’in hareketin haber alan Bagdat Sivil Komiseri ise, belirli bir saskınlıgaugrayarak, bu bölgenin sorumlulugunun kendilerine ait oldugunu ve Mısır’ın idaresi dahilinde bulunmadıgını yetkililere bildirmistir. Ancak Albay Bell, birkaç gün sonra Noel ile bulusmak amacıyla planladıgı yolculuguna devam etmistir442 . 

Yüzbası Noel ile yanında bulunan heyetin üyeleri Malatya’da Kürtçü çevreler ile yakın bir diyalog kurmaları ve Kürtçülük yönünde yaptıkları çalısmalardan haberdar olan Mustafa Kemal Pasa, Malatya Mutasarrıfı Halil Rami’nin Kürt reisleri ile sifreli haberlesmelerde bulundugu ve Sivas’a dogru harekete geçmek üzere bunları silahlı olarak Malatya’ya davet ettigini Diyarbakır merkezli 13. Kolordu Kumandan Vekili Ahmet Cevdet Bey’den ögrenmistir443 . Bu olayların oldugu sırada Ali Galip de Malatya’ya gelmiş ve Yüzbası Noel ile görüsmelerde bulunmustur444 . İslerin gittikçe karısmaya baslaması ve Malatya’da bulunanların durumu daha da kötü bir hale getirmek yönündeki çabaları karsısında, Mustafa Kemal Pasa ile bölgedeki askeri yetkililer arasında yapılan görüsmeler sonucunda, Ali Galip, Halil Rami, Yüzbası Noel ve yanında bulunanların tutuklanarak Sivas’a gönderilmeleri hususunda karar verilmistir445 . 
Verilen bu kararın sonucunda, 9 Eylül tarihinde 15. Alay Kumandanı İlyas Bey’in komutasındaki bir müfrezenin Elazıg’dan hareket ederek Malatya’ya dogru harekete geçmistir446 . İlyas Bey’in kumandasında bir müfrezenin Malatya’ya dogru yola çıkmasının ardından, Malatya’da bulunan Yüzbası Noel ve yanındakiler, daha önceden tanıstıkları Malatya telgraf memurlarından birinin447 sabaha dogru kendilerini ziyaret ederek, Yüzbası Noel ve yanındakilerin tutuklaması ile ilgili Elazıg’dan askerî birligin gelmekte oldugu hususunda bilgi vermesi üzerine, bu kisiler hemen hazırlanarak sabah saat yedide Malatya’yı terk ederek güneydeki daglık bölgeye dogru kaçmıslardır448 . 

Yüzbası Noel ve yanındakilerin Malatya’yı terk etmesinin ardından lyas Bey komutasındaki askeri birlik Malatya’ya ulasmıssa da, yakalanması istenen kisilerin kaçmış oldugunun anlasılması üzerine bu kisilerin takibine girismistir. Yüzbası Noel ve yanında bulunan kisiler, kendilerini takip eden kisilerden kaçmak için yogun bir çaba harcarlarken, takip eden askeri birlik ile aralarındaki mesafe gittikçe azalmıstır. Takibatta bulunan yaklasık 150 kisilik birlik ile Noel ve yanındakilerin arasındaki mesafenin 400 metreye kadar azalması sonucunda, heyette bulunan kisiler sarp ve kayalık daglara dogru tırmanarak mevzilenmiş ve askerlerin hareket etmelerine engel olmuslardır. Durumun bu hale gelmesi sonucunda askeri birlik geri çekilerek Malatya’ya dogru geri dönmüslerdir. Yüzbası Noel ve yanında bulunan kisiler de saat 2 civarında Kahta yakınlarındaki Risvan Asireti’nin yaylası olan Refa köyüne giderek, Noel’in Malatya’da görüsmelerde bulundugu ve elde etmek için büyük çabalar harcadıgı Risvan Asireti reisi Hacı Bedir Aga’nın çadırına misafir olmuslardır449 . 

Yüzbası Noel ile yanındakilerin Kahta yakınlarındaki Refa köyüne gelmelerinin ardından, bu kisilerden ayrı olarak Malatya’dan kaçan Ali Galip, Halil Rami, Arpacı Mehmed Efendi ve yanındaki bazı kisiler ile Risvan Asireti Reisi Hacı Bedir Aga buraya gelmislerdir. Çevrede bulunan bazı Kürt asiretlerinin ileri gelenlerinin de Kahta yakılarındaki Refa köyüne gelmesi sonucunda, bu kisiler ile birlikte Yüzbası Noel ve yanındakiler görüş alısverisinde bulunmuslardır. Yapılan konusmalar sırasında Hacı Bedir Aga, Kürtçülük tavırlarına karsı bir tutum sergilemiş ve Kamuran Bedirhan’ın daha sonraki yıllarda anlattıgına göre, Hacı Bedir Aga bu kisilere, Kürtler arasında birlik olmadıgını, her asiretin kendi basına buyruk davrandıgını, bu yüzden bir arada hareket etmelerinin mümkününün olamayacagını belirterek, bu sevdadan vazgeçmelerini tavsiye etmistir450 . 

Yüzbası Noel ve yanındakilerin Kahta’da Bedir Aga’nın misafir oldugu sırada, 4 Eylül tarihinde Halep’e dogru yola çıkan ve Halep üzerinden Malatya’ya dogru 
ilerleyen Mısır Kesif Kuvvetleri Siyasi Büro Sef Yardımcısı Albay Bell451, Malatya’ya gelmiş ve ortaya çıkan durumu yakinen görmüstür. 13. Kolordu Kumandan Vekili Ahmet Cevdet Bey ile görüsen Albay Bell, 12 Eylül tarihinde Yüzbası Noel’e bir mektup göndererek Malatya’ya gelmesini ve kendisi ile görüsmesini istemistir. Bu mektup üzerine Yüzbası Noel, Malatya’daki durumun kendisi için güvenli olmadıgını belirterek, sehrin dısında bir yerde bulusmayı önermiş ve oraya dogru hareket etmistir. Eylül tarihinde Malatya sehrinin dısına kadar gelen Noel, Albay Bell’in bulusma yerine gelmeyerek, sehre gelmesi hususunda haber bıraktıgını ögrenmistir. Bunun üzerine büyük bir çekince ile Malatya’ya giden Noel, Albay Bell ile yaptıgı görüsme sonrasında seyahatinin sona erdirilmesi hususunda bu kisinin yaptıgı ikaz sonucunda Halep’e 
dönmeye karar vermiştir452 . 

     Verilen bu kararın sonucunda, Yüzbası Noel 14 Eylül tarihinde Türk jandarmasının koruması altında Malatya’dan ayrılmış ve Kahta’ya dogru yola çıkmıstır. Kahta’ya ulasmasının ardından buradaki heyet üyeleri ile birlikte Halep’e dogru yola çıkmıslar ve 19 Eylül’de Urfa’ya ulasmıslardır. Buradan Halep’e dogru yola çıkan Yüzbası Noel ve yanında bulunanlardan bazıları, 21 Eylül tarihinde Halep’e ulasmıslardır453 . 


DİPNOTLAR;


422 E.W.C. Noel; a.g.e., s.9; M.K. Öke; İngiltere’nin Güneydogu Anadolu Siyaseti ..., s.39. 
423 Ekrem Cemilpasazade’nin o tarihlerde Halep’te bulunması büyük bir ihtimalle daha önceden planlanmış bir durum olmalıdır. Yüzbası Noel, bu heyete dahil ettigi Ekrem Cemilpasazade ile ilgili olarak, bu kisinin halkla iyi iletisim kurabilme ve onlara kendini kabul ettirme yetenegine sahip oldugunu belirtmektedir.  E.W.C. Noel; a.g.e., s.9. 
424 E.W.C. Noel; a.g.e., s.9; M.K. Öke; ngiltere’nin Güneydogu Anadolu Siyaseti ..., s.39. 
425 Ekrem Cemilpasazade’nin ifadesine göre bu kisi, stanbul’dan Yüzbası Noel ile birlikte gelmiş olup, Noel’e Kürtçe dersi vermektedir. Ekrem Cemil Pasa; 
Muhtasar Hayatım, Beybun Yayınları, Ankara, 1992, s.45. Kürdistan Teali Cemiyeti üyelerinden olan Hakkarili Abdürrahim Efendi, sair bir kisilige de sahiptir. Kürtçe tiyatro eserleri de yazmış olan bu kisi, meshur Kürtçü Musa Anter’in kayınpederidir. Bedirhan ailesinin damadı olan Hakkarili Abdürrahim Efendi, Soyadı Kanunu’ndan sonra, Zapsu soyadını almış olup, günümüz isadamlarından Cüneyt Zapsu’nun da dedesidir. Yasar Kaya; “Abdurrahim Rahmi Zapsu”, 
      http://www.ozgurpolitika.org/2002/11/18/allkos.html; 
      www.turksolu.org/44/ ayas44.htm -25k.
Ayrıca bakınız, Soner Yalçın; Beyaz Müslümanların Büyük Sırrı-Efendi-2, Dogan Kitapçılık, İstanbul, 2006, s.83-85; 
      http://www.ozturkler.com/forum/viewtopic.php?p= 26145&highlight=&sid=455efc3bfa121c50337b8dcbaa8f6c7e. 
426 Ekrem Cemil Pasa; a.g.e., s.45. 
427 E.W.C. Noel; a.g.e., s.23. Bunun yanında Yüzbası Noel, gittikleri her yerde mümkün mertebe fotograf çekmeye ve her seyi kaydetmeye gayret sarf etmektedir.  Ekrem Cemil Pasa; a.g.e., s.42. 
428 E.W.C. Noel; a.g.e., s.27. 
429 Yüzbası Noel ve yanındaki heyetin Halep’ten Malatya’ya kadar olan seyahatleri ve ugradıkları yerler ile ilgili olarak, Noel günlügünde ayrıntılı olarak bilgi vermektedir. E.W.C. Noel; a.g.e., s.9-35. Ayrıca bakınız M.K. Öke; İngiltere’nin Güneydogu Anadolu Siyaseti ..., s.39-41; Ekrem Cemil Pasa; a.g.e., s.41-42. 
430 Zeki Sarıhan; Kurtuluş Savası Günlügü II (Açıklamalı Kronoloji) Erzurum Kongresi’nden TBMM’ye (23 Temmuz 1919-22 Nisan 1920), Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara, 1994, s.1112, 17. 
431 Zeki Sarıhan; Kurtuluş Savası Günlügü II (Açıklamalı Kronoloji) Erzurum Kongresi’nden TBMM’ye (23 Temmuz 1919-22 Nisan 1920), Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara, 1994, s.54 55. 
432 Kayseri’nin Feyziogulları ailesinden olan Ali Galip 1871 yılında dogmustur. 1911 yılında Kurmay Yarbay iken İttihatçı düsmanlıgı nedeniyle ordudan ayrılmak zorunda kalmıstır. 1912 yılında Kayseri’den bagımsız milletvekili olarak Osmanlı Mebusan Meclisi’ne giren Ali Galip’in milletvekilligi bir süre sonra sona ermistir. Mondros Mütarekesi’nden sonraki dönemde hükümete gelen Damat Ferit Pasa’nın İttihatçı oldugunu düsündügü Valileri azletmesi uygulaması dahilinde  görevden alınan Ali Seydi Bey’in yerine 3 Mayıs 1919 tarihinde Mamuratülaziz Valisi olarak atanmıstır. Kemal Arıburnu; Sivas Kongresi Samsun’dan Ankara’ya Kadar Olaylar ve Anılarla, Atatürk Arastırma Merkezi Yayınları, Ankara, 1997, s.131-133; M.K. Öke; İngiltere’nin Güneydogu Anadolu Siyaseti ..., s.88. 
433 "Mamuretülaziz Valisi Ali Galip Beyefendiye Sifre (Gayet Mahremdir, bizzat hallonulacaktır) Üçüncü Kolordu Kumandanlıgı inzimamıyla Sivas Valiligi’ne tayininiz heyeti vükelaca tensip olundugundan cevabî muvafakatınıza makine basında muntazırım. Dahiliye Nazırı: Adil” Cevdet R. Yularkıran; Cevdet Resit Pasa’nın Hatıraları, İstanbul, 1940, s.132. Ayrıca bakınız, Z. Sarıhan; a.g.e., s.77. 
434 “Oralardaki Kürtlerden itimat edilen yüz-yüzelli kadar süvariyi yanınıza alarak ve ne için oradan hareket edildigi kimseye sezdirilmeden, Sivas’a yine hiç kimsenin ummadıgı bir zamanda varıp, vali ve kumandanlıgı hemen ele alacak oradaki asker ve jandarma sayısının az olmasından dolayı idare edecek olursanız, karsınızda  baska kuvvet bulunmayacagından otoriteyi temin ederek toplantıya fırsat vermemiş olacak ve orada bulunanlar varsa hemen yakalatıp muhafaza altında İstanbul’a göndermeniz emrolunur”. Mevlanzade Rıfat; Türkiye İnkılabının İçyüzü, Pınar Yayınları, İstanbul, 1993, s.277. 
435 Mevlanzade Rıfat; Türkiye İnkılabının İç yüzü, Pınar Yayınları, İstanbul, 1993, s.274; Z. Sarıhan; a.g.e., s.83. Adil Bey ile Ali Galip arasındaki yazısmalar için su esere bakılabilir. Cevdet R. Yularkıran; Cevdet Resit Pasa’nın Hatıraları, İstanbul, 1940, s.134-139. 
436 C.R. Yularkıran; a.g.e., s.140-141; Z. Sarıhan; a.g.e., s.83. Adil Bey ile Ali Galip arasında bu yazısmaların oldugu sırada, dönemin Osmanlı Posta Telgraf Müdürü olan Refik Halid (Karay), telgraf haberlesmesinin Sivas merkezinden geçecegi ve bundan Mustafa Kemal Pasa’nın haberdar olabilecegini Adil Bey’e hatırlatmıssa da, Adil Bey buna önem vermeyerek yazısmalarına devam etmistir. Mevlanzade Rıfat; a.g.e., s.275. 
437 Genelkurmay Harp Dairesi Baskanlıgı, Türk stiklal Harbi IV. Cilt Güney Cephesi, s.14. Noel’in ifadesine göre ngilizler ile iyi iliskiler gelistirmiş olan ve Kürtçü düsüncelere sahip bir kisilige sahip Halil Rami Bey, Türklere karsı besledigi antipatiden dolayı Malatya’daki Türkler ile arası iyi degildir. E.W.C. Noel; a.g.e., s.36.  Malatya Mutasarrıfı olan Halil Rami Bey Kürtçü düsüncelere sahip oldugu gibi, bu dönemde Malatya Belediye Reisi olan Arpacı Mehmet Efendi de Kürtçü düsüncelere sahip bir kisilik olup, Yüzbası Noel ve heyetin diger üyeleri ile yakından ilgilenmistir. Ekrem Cemil Pasa; a.g.e., s.42. 
438 Yüzbası Noel, bu telgrafların alınması sırasında, bölgedeki Kürt asiret liderleri ile görüsmesinin engellenmesi için Malatya’nın güneyinde bulunan Kahta Kazası’nın  Kaymakamı’na emir verildigini de ögrenmistir. E.W.C. Noel; a.g.e., s.37. Yüzbası Noel bu faaliyetler ile ugrasırken, heyetin diger üyeleri de Malatya Belediye  Reisi’nin aracılıgı ile bu sehirde bulunan Kürtçüler ile görüserek, çevrede taraftar toplamaya çalısmıslardır. Ekrem Cemil Pasa; a.g.e., s.42. 
439 M.K. Öke; İngiltere’nin Güneydogu Anadolu Siyaseti ..., s.89-90. Cemilpasazadeler ile ilgili çalısması bulunan Malmisanij, Haziran ayında Diyarbakır’daki   konusmaları nedeniyle hakkında sorgu müzekkeresi çıkarılan Ekrem Cemilpasazade’nin tutuklanması amacıyla, Noel ile yanındaki heyet Malatya’ya geldigi zaman  bu sorgu müzekkeresinin Diyarbakır Savcılıgı tarafından Elazığ Savcılıgı’na bildirildigini yazmaktadır. Malmisanij; Diyarbekirli Cemilpasazadeler ve Kürt Milliyetçiligi, s.137. 
440 “İstanbul’dan ayrıldıgımda çesitli vilayetlerin yöneticilerinin, hükümetleri tarafından belirli bir amaca yönelik görevim ve onun hedefleri konusunda uyarılacaklarına dair bir izlenimin mevcuttu. Malatya’ya vardıgımda hiçbir yerel yöneticinin herhangi bir uyarı almamış oldugunu saskınlıkla karsıladım. Diyarbakır’da bulunan 13. 
 Kolordu’nun, Malatya’daki ordu birliklerine, bana eslik eden ve görevimin hedefine ulasabilmesi için yardımları kesinlikle sart olan Kürtleri yakalamalarını 
 bildiren bir telgraf çekmiş oldugunu ögrendim. Büyükelçilikten ricam; Türk Hükümeti’nin çesitli vilayetlerdeki asker ve sivil yöneticilere bana ve bana eslik eden, yardımları sart olan Kürtlere izin vermeleri için derhal bir telgraf çekmesi ve Türk Hükümeti’nin bana ve yanımdakilere herhangi bir müdahale girisimlerinin kendileri 
       için ciddi sonuçlar doguracagı konusunda uyarmasıdır. Heyette yer alan Kürtlerin isimleri: Celadet Ali Bedirhan Bey, Kamuran Bedirhan Bey, Cemil Pasazade Ekrem Bey ve Abdurrahim Efendi. Bütün bunların ısıgında, alacagınız önlemlerin sonuçları hakkında bilgi vermenizi rica ederim.” E.W.C. Noel; a.g.e., s.39. 
441 M.K. Öke; ngiltere’nin Güneydogu Anadolu Siyaseti ..., s.90. 
442 A.Mesut; a.g.e., s.89. 
443 Atatürk Özel Arsivinden Seçmeler IV, s.79. 
444 Z. Sarıhan; a.g.e., s.91-92. 
445 Kazım Karabekir; stiklal Harbimizin Esasları, Sinan Matbaası, 1933-1951, s.113; Z. Sarıhan; a.g.e., s.91; 
446 S. Ural; a.g.m., s.64. 
447 3. Kolordu Emir Zabiti Mülazımevvel Recep Zühtü’ye göre, bu haberi veren kisi Malatya Posta Müdürü’dür. Atatürk Özel Arsivinden Seçmeler IV, s.91. 
448 E.W.C. Noel; a.g.e., s.46; Ekrem Cemil Pasa; a.g.e., s.43. 
449 Hacı Bedir Aga, Elazıg’dan askeri birlikler gönderildigi sırada Malatya’da bulunmaktaydı. Bu kisi, ortaya çıkan bu durum üzerine Yüzbası Noel ve yanındakilerden ayrı olarak Malatya’dan ayrılmış ve asiretinin bulundugu bölgeye dönmüstür. E.W.C. Noel; a.g.e., s.46-47; Ekrem Cemil Pasa; a.g.e., s.44-45. 
450 “Hacı Bedir Aga babamın çok yakın dostuydu, kendisine amca diye hitap ederdik. Ona konuyu anlattıktan sonra, umudumuzun kendisinde oldugunu, diger Kürt liderlerini ikna etmek için bize yardımcı olmasını istedik. Kürt asiretlerinin olurunu aldıgımız taktirde galip İtilaf devletlerinin (bagdasık devletler) de bizi  destekleyeceklerini belirttik. Hacı Bedir Aga bizi dinledikten sonra su yanıtı verdi: “çocuklar, sizler iyi egitim görmüş gençlersiniz, ancak bölgeyi ve bölgedeki  yasam biçimini bilmediginiz için yanlış bir yola girmissiniz. Asiretler ve agalar arasındaki karsıtlıkları ve ihtilafları bilmiyorsunuz. Burada her agayada asiret lideri kendi basına buyruktur. Biri digerinin talanını götürür, malını ve adamını kaçırır, aralarında devam ede gelen düsmanlıklar vardır. 
 Örnegin Milli asiret reisi Kürt İbrahim Pasa(Hamidiye Pasasi) beni çekemez, bana karsıdır; ben de ona karsıyım. Keza Motkili Hacı Musa Bey, Kör Hüseyin Pasa ile  ihtilaf halindedir. Diger asiretler arasındaki iliskiler de benzer niteliktedir. Ben Kahta asiretinin lideriyim, asiretimin çıkarlarını korumakla yükümlüyüm. Digerleri de benim gibidir. Haydi, öngördügünüz devleti kurduk diyelim, bunun basına kim geçecek? Hiçbirimiz digerinin otoritesine boyun egmez ve buyrugunu kabul etmeyiz. Sonuç olarak; Kürt asiret, aga ve beylerinin bir araya gelmesinin mümkün olmadıgını bilmenizi ve bu sevdadan vazgeçmenizi tavsiye ederim” dedi. Yaptıgımız diger temaslar da sonuçsuz kalınca hayal kırıklıgı içinde stanbul’a geri döndük.” Tarık Ziya Ekinci; “Kemalist Aydınlanma ve Kürtler-II”, 
 http://www.gelawej.org/modules.php?name=News&file=print&sid=1023. 
451 Mim Kemal Öke, Malatya’ya gelen Albay Bell’in meshur İngiliz kadın ajanı Gertrude Lowthian Bell oldugunu belirtmektedir. M.K. Öke; İngiltere’nin Güneydogu  Anadolu Siyaseti ..., s.98. Ancak Gertrude Bell, Mısır’daki İngiliz kuvvetlerinde degil, Arnold Wilson’un baskanlıgındaki Bagdat Siyasi Bürosu’nda görevli olup onun yardımcılıgı görevini yürütmektedir. D.Fromkin; a.g.e., s.447. Ayrıca bakınız Emir Turam; “Gertrude Bell”, Kutsal Topraklarda Casuslar Savası, İstanbul, 1995, s.141-143. Bunun yanında Yüzbası Noel’in hatıratından anlasıldıgı kadarıyla, Albay Bell kadın degil erkektir. “...Albay Bell’in karısı bayan Bell, Atmi ve Sinemilli asiretlerini ziyaret ettigi Elbistan’dan yeni döndü”. E.W.C. Noel; a.g.e., s.54. 
452 E.W.C. Noel; a.g.e., s.48-49; M.K. Öke; İngiltere’nin Güneydogu Anadolu Siyaseti ..., s.98-99. 
453 E.W.C. Noel; a.g.e., s.49-5; M.K. Öke; İngiltere’nin Güneydogu Anadolu Siyaseti ..., s.99-100; Ekrem Cemil Pasa; a.g.e., s.46. 


BU YAZI DİZİSİ
16 CI BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR

****

MİLLİ MÜCADELE DÖNEMİNDE DOGU VE GÜNEYDOGU ANADOLU’DA YABANCI DEVLETLERİN FAALİYETLERİ (1918-1922) BÖLÜM 14

MİLLİ MÜCADELE DÖNEMİNDE DOGU VE GÜNEYDOGU ANADOLU’DA YABANCI DEVLETLERİN FAALİYETLERİ (1918-1922)  BÖLÜM 14

2.1-Yüzbası Noel’in Diyarbakır’daki Faaliyetleri 

I. Dünya Savası’nın sona ermesi ile Osmanlı Devleti’nin tarihe mal olacagını düsünen ve bu amaçla örgütlenen ayrılıkçı unsurlar, bu sondan en iyi karla çıkma gayretini gütmekteydiler. Osmanlı topraklarında yasayan ayrılıkçı gurupların faaliyetleri çerçevesinde kurulan örgütlere paralel olarak, Mondros Mütarekesi’nin imzalanmasının ardından Diyarbakır’da bulunan bazı kisiler de Osmanlı Devleti’nden ayrılmak veya bu devletin egemenligi altında özerk bir yönetim olusturulması amacıyla bazı olusumlar içine girmislerdir. Bunun yanında, savaş sonrasındaki dönemde Diyarbakır’ı da kapsayacak Ermeni Devleti söylentileri, bu sehirde bir takım hareketlenmelere neden olmustur. Gerek Osmanlı Devleti’nden ayrılma veya özerk olma hayalleri, gerekse kurulacagı iddia edilen Ermeni Devleti’nin hakimiyeti altına girmemek amacıyla, Diyarbakır ahalisi arasındaki hareketlenmeler sonucunda, 1918 yılının sonlarına dogru, sehirde bulunan “Gülseni Tekkesi”nde bir toplantı yapılmıstır. 
Yapılan bu toplantının sonucunda, Diyarbakır’ın önemli ailelerinden olan Cemilpasazadelerin önderliginde “Kürdistan Cemiyeti” adında bir cemiyet kurulmuş ve bu cemiyetin kurulusu mülki idare tarafından da onaylanmıstır. Kurucu ve faal üyelerinin önemli bir kısmını Cemilpasazade ailesi mensuplarının olusturdugu bu cemiyetin baskanlıgına ise yine Cemilpasazadelerden Kasım Bey getirilmistir385 . 

Diyarbakır’da kurulan Kürdistan Cemiyeti, İstanbul’da kurulan Kürdistan Teali Cemiyeti ile yakın bir isbirligi içinde çalısmalarına devam etmistir. Diyarbakır’daki bu cemiyetin üyeleri Kürtçülük yönündeki çalısmalarını arttırarak, Kürtçe-Fransızca bir gazete çıkarmak için gerekli hazırlıklara girismislerdir386 . Diyarbakır’da daha önce kurulan Kürdistan Cemiyeti’nin yanısıra, kurulması planlanan Ermeni Devleti’ne karsı olusturulmuş olan Sarki Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin bir subesi de burada açılarak, etkin bir sekilde faaliyette bulunmaya baslamıstır. İzmir’in Yunanlılar tarafından isgal edilmesinin ardından, 22 Mayıs 1919’da dönemin Diyarbakır Belediye Reisi Delalbasızade Abdurrahman Efendi’nin daveti üzerine sehrin ileri gelenleri belediye salonunda toplanarak, İzmir’in isgalini protesto edilmesi için faaliyete geçmislerdir387 . 

Diyarbakır merkezi ve çevresindeki Kürtçü faaliyetler karsısında, Diyarbakır merkezli 13. Kolordu Kumandan Vekili Ahmet Cevdet Bey gayet dikkatli bir tavır 
sergileyerek, olup bitenleri yakından takip etmiş ve durumu İstanbul’a bildirmistir. Ahmet Cevdet Bey’in 30 Mayıs 1919’da Harbiye Nezareti’ne gönderdigi telgrafa göre, bu sehirdeki Kürdistan Cemiyeti yogun bir sekilde çalısmakta ve asılsız iddialar ile halkı kendi taraflarına çekmeye çalısmaktadır. Bu iddialara göre, Milli Asireti reisi Mahmud Bey, birçok atlı ile Diyarbakır’a gelerek bu cemiyetin üyeleri ile görüsecektir. Diyarbakır’a gelecek olan Mahmud Bey’in yanında 400 atlı olacak ve bu kisilerin de yardımı ile Kürdistan Cemiyeti Diyarbakır’da yönetime el koyarak, Osmanlı-Türk idaresi sona erecektir. Ortaya atılan bu iddialar karsısında gereken tedbirlerin alınmaması halinde, ani bir Kürt ayaklamasının ortaya çıkabilecegini belirten Ahmet Cevdet Bey, İngilizlerin faaliyetlerinin de bu durumu daha da karısık bir hale soktugunu ifade 
etmistir388 . 

Diyarbakır’da durumun böylesine karısık oldugu bir ortamda, Haziran ayının basında Yüzbası Noel Karacadağ üzerinden Diyarbakır’a gelmistir. Diyarbakır’a 
gelmesinin ardından Noel, ilk olarak Kürdistan Cemiyeti üyeleri ile görüsmüstür. Diyarbakır’daki halkın İngilizlere bakısını olumlu bir hale getirmek isteyen Noel, 
Halep’te tutuklu bulunan bazı Diyarbakırlı tüccarların serbest bırakılması için kendisine yapılan basvuruları sevinçle kabul etmiş ve basvuranlardan tek tek imzalı kagıtlar alarak, bunları Halep’e gönderip tutuklu kisilerin salıverilmesini saglamıstır. Yaptıgı bu davranış ile, bölge halkının İngilizler lehine sempatisini kazanmanın yanında, Osmanlı Devleti’nin hükmünün sona erdigini ve kendi vatandaslarının haklarını dahi koruyamadıgını halka göstermek istemistir389 . 

Süleymaniye’de bulundugu zaman, Seyh Mahmut’un adamı Refik Hilmi ile yaptıgı görüsmelerde, Türkiye içlerine dogru bir gezi yaparak, Bedirhan, Cemil Pasa ve Baban aileleri ile tanısıp, Kürt davasına destek saglamak istedigini ifade eden Yüzbası Noel390, Diyarbakır’a gelmesinin ardından Cemilpasazade ailesinin en etkin kisilerinden birisi olan ve Kürtçülük faaliyetlerinde öne çıkmış bir kisi olan Ekrem Cemilpasazade ile tanısır391 . Tanısmanın ardından İngilizlerin Kürtler ile ilgili fikirlerinin ne oldugu geleneksel olarak adlandırdıgı Kürt kıyafetleri bulundugunu belirtmektedir. Bu ziyaret sırasında hususunda bazı bilgiler edinmiş olan Ekrem Cemilpasazade, yeni tanıstıgı İngiliz Yüzbasısı Noel ile birlikte, bu kisinin Kürtçe tercümanı olan Ahmet Faik’i de yanına alarak Kürdistan Cemiyeti’ni ziyarete gitmislerdir. 
Cemiyete gitmelerinin ardından Ekrem Cemilpasazade heyecanlı bir dille, “Burada Türklük ve Osmanlılık yoktur. Burası müstakil Kürdistan’dır” seklinde konusmaya baslamıstır. Ekrem Cemilpasazade’nin bu konusmaları üzerine, orada bulunan bazı kisiler, “Ekrem! Sen kimin namına söz söylüyorsun?” diyerek onun sözünü kesip, kendisine hücum etmisler ve kürsüden indirmislerdir. Durumun bu hale gelmesi üzerine, Diyarbakır sorgu hakiminin Ekrem Cemilpasazade’nin sorgulanması amacı ile müzekkere çıkarması üzerine, bu kisi Diyarbakır dısına çıkmış ve bir süre sonra İngiliz isgalindeki Halep’e kaçmak zorunda kalmıstır392 . 

Diyarbakır’daki Kürtçü faaliyetlerin artması ve bu faaliyetlerde Kürdistan Cemiyeti’nin öne çıkması nedeniyle, 4 Haziran 1919 tarihinde bu cemiyet Diyarbakır Valiligi’nin emri ile kapatılmıstır393 . Bu cemiyetin kapatılması ve yaptıgı zararlı faaliyetlerin giderilmesinde, Diyarbakır merkezli 13. Kolordu önemli görevler ifaetmistir. Kürdistan Cemiyeti’nin faaliyetlerini yakından takip eden bu kolordunun lagvedilmesi yönünde İngilizler bir çok tesebbüste bulunmuslardır. Zira bu kolordunun mevcudiyetini, kendilerinin ileriye yönelik planlarında engel olarak düsünmekteydiler394 . 

Diyarbakır’daki Kürdistan Cemiyeti’nin kapatılmasına ragmen, halk arasında bazı kisiler tarafından Kürtçülük yönünde propaganda yapılmasına devam edilmistir. 13. Kolordu Kumandan Vekili Ahmet Cevdet Bey’in 17 Haziran 1919 tarihinde 3. Ordu Müfettisligi’ne gönderdigi telgrafa göre, Cemilpasazade ailesine mensup olan bazı kisiler, Mardin’den itibaren Diyarbakır Vilayeti’nin Gölcük’e (Hazar Gölü) kadar 

İngilizler tarafından alınacagı yönünde propaganda yapmaktaydılar. Bu kisilere göre, İngilizler gelmeden evvel, bu bölgelerde bir Kürdistan teskil edilmeli ve İngilizler geldigi zaman burada bir Kürt hükümeti görmelidirler. Bunun yanında, bazı Kürtçüler tarafından “Hükümetin askerî top ve mitralyözü kalmadı, hepsini İngilizler aldı” dedikoduları da çıkarılmıstır. Bu tür propagandalar ile devlet otoritesinin sona erdirilmek istendigini gören Ahmet Cevdet Bey, bu kisilerin propagandalarına son vermek amacıyla, Ramazan topu atılması bahanesi ile ç Kale’deki tepeye iki adet sahra topu koydurmuş ve top atısı yaptırmıstır. Bunun yanında “muharebe tatbikatı” adı altında halka açık bir tatbikat icra edilmistir395 . Diyarbakır’da bu olayların oldugu sırada bu sehirde bulunan Yüzbası Noel, burada bazı kisiler ile yaptıgı görüsmelerinin ardından, izlenimlerini bir telgraf ile baglı oldugu üst yetkililere bildirmistir. Bu telgrafa göre, Diyarbakır’daki Kürdistan Cemiyeti üyeleri aktif bir sekilde faaliyet göstermeye çalısmakta ve Türk idaresini sona erdirip, bagımsızlık ilan etmek için fırsat kollamaktadırlar. Bu kisilerin İngiliz “... hükümetine karsı tutumları kesinlikle dostanedir”396 . Bu telgraf sonrasında Yüzbası Noel, 14 Haziran tarihinde Diyarbakır’dan ayrılmış ve Halep’e dogru yola çıkmıstır397 . 

Diyarbakır’da yürüttügü faaliyetler sonucunda Halep’e giden Yüzbası Noel, buradaki yetkililere gereken bilgileri vermesinin ardından, bu tarihlerde398 Halep’e gelmiş olan Bagdat Siyasi Temsilcisi Albay Arnold Wilson ile görüsmüstür399. Yapılan bu görüsme sırasında Arnold Wilson, bölgedeki Türk propagandalarına karsı, İngilizler lehine propaganda için, Yüzbası Noel’in İstanbul’a giderek Bedirhan ailesi mensupları ile görüsmesi ve aileden birini alarak bölgeye gelmesini tavsiye etmistir400 . Bunun müteakibinde Arnold Wilson, Yüzbası Noel’i “... kendisi adına Kürt meselesini görüsmesi için ...
” Haziran ayının sonlarında İstanbul’a göndermistir401 . İstanbul’a dogru hareket etmeden önce Yüzbası Noel, 23 Haziran tarihinde bir beyanname yayınlamıstır. Noel, yayınladıgı bu beyannamede, Paris’te faaliyetlerini yürüten barış konferansının Kürt halkının hakkına uygun bir sekilde Kürt sorununu çözecegini ve Britanya hükümetinin Kürtlerin çıkarlarına uygun bir sekilde konferansın ilgi alanını yönlendirecegini ifade etmistir. Bunun yanında, daha önceki olaylar nedeniyle Kürtlerden öç alınmayacagı, bölgede yasayan farklı etnik guruplar arasındaki düsmanlıgın bir an önce sona erdirilmesi gerektigi de özellikle belirtilmistir402 . Yayınladıgı bu beyannamenin ardından Yüzbaşı Noel, Arnol Wilson tarafından yapılan görevlendirmeyi yerine getirmek amacıyla Kahire’ye ugramış ve buradan İstanbul’a dogru yola çıkmıstır403 . 

2.2-Yüzbası Noel’in İstanbul’daki Faaliyetleri 

    3 Temmuz tarihinde İstanbul’a ulasan Yüzbası Noel, Kürdistan Teali Cemiyeti Baskanı Seyit Abdülkadir ile Bedirhan ailesine mensup kisilerin de içinde bulundugu bir çok Kürt ileri gelenleri ile görüsmüstür404 . Noel’in İstanbul’a ulastıgı 3 Temmuz tarihinde, Noel’in İstanbul’a gitmesini tavsiye eden Bagdat Sivil Komiseri Albay Arnold Wilson, Diyarbakır ve çevresinde bulunan yerlerin durumunun düzeltilmesi için bazı Türk garnizonlarının kaldırılarak, Van, Bitlis vb. yerlere Seyit Abdülkadir’in gurubuna baglı kisilerin yönetici olarak atanmaları hususunu içeren bir yazıyı İstanbul Yüksek Komiseri Amiral Calthorpe’a göndermistir405 . 

İstanbul’da bulundugu sırada, İstanbul Yüksek Komiseri Amiral Calthorpe ile bir çok kereler görüsmelerde bulunan Yüzbası Noel, Diyarbakır ve çevresinde bulunan yerlerde etkisi olabilecek Kürt ileri gelenlerine yardım edilmesinin her açıdan büyük avantaj saglayacagını ifade etmistir. Noel’e göre, İngilizlere en fazla yarar saglayabilecek kisiler Seyit Abdülkadir ile Bedirhan ailesidir406 . Noel ile görüsmesi sonrasında, Anadolu’da ortaya çıkan Milli Mücadele’nin İngilizler açısında vahim sonuçlar dogurabilecegini düsünen Amiral Calthorpe, Londra’ya gönderdigi yazısında “... öncelikle dikkate almamız gereken husus Mezopotamya’nın sınırlarını ve güvenligini saglamaktır. Bu bizi kaçınılmaz olarak Kürdistan’ın kurulması sonucuna götürmektedir. Biz elimizden geldigi kadar Türklerle Kürtlerin birbirinden ayrılmasına çalısmalıyız. Bu ilerisi için iyi olacaktır” demek sureti ile belirli oranda Noel’in de ileriye dönük faaliyetlerinin ön bilgisini vermistir407 . 

İstanbul’daki Kürt ileri gelenlerinden Seyit Abdülkadir ve Bedirhanlarla, Yüzbası Noel arasında yapılan görüsmeler sonrasında, İngilizler Anadolu’da ve Musul 
çevresinde kendileri aleyhinde yapılan propagandalara karsı koymak için Kürtlerin daha etkin bir sekilde kullanılmasını düsünmüslerdir. Yapılan bu görüsmeler sırasında İngilizler, Noel aracılıgıyla Kürt ileri gelenlerine, Paris’te çalısmalarına devam eden barış konferansında Kürtlerin çıkarlarını savunmaya ve Kürtler üzerinde bir “Ermeni hükümranlıgının” olusmasına engel olmaya hazır olduklarını, “... Kürt hareketine sempatik yaklasımlarının teminat oldugunu ...” bildirmislerdir408 . İngilizler açısından, bu dönemde en önemli olarak görülen husus, Musul ve çevresinin kendi hakimiyetleri altında bulundurulması ve buna karsı ortaya çıkabilecek hareketlerin bertaraf edilmesidir. Bu amaçla İngilizler, yukarıda da belirttigimiz gibi Türklerin yürütmekte oldugu propagandalara ve İngiliz propagandalarını önlemeye yönelik faaliyetlerine karsı, Kürtleri kendi taraflarında tutmak, hatta mümkünse Türklere karsı kullanmak istemislerdir. Yüzbası Noel’in İstanbul’a gelisindeki en önemli amaçlardan birisi de budur. Onun esas hedefi, Kürtlerin İngilizler lehinde elde edilmesi ve mümkün mertebe İngiliz çıkarları dogrultusunda kullanılmasıdır. 

Bu hedef dogrultusunda Kürt ileri gelenleri ile yaptıgı görüsmelerin sonucunda, Güneydogu Anadolu bölgesine geri dönecek olan Yüzbası Noel’e, bu bölgede yapacagı gezi ve faaliyetlerinde kendisine eslik etmesi için Emin Ali Bedirhan’ın iki oglu ile Seyit Abdülkadir’in damadı Seyit Moin ve Dersimli Seyit İbrahim’den olusan bir heyet tespit edilmistir409. Yüzbası Noel’in gönlünde yatan kisiler ise, Seyit Abdülkadir ile Emin Ali Bedirhan’dır410. Ancak bu kisiler bazı çekinceler öne sürerek, Noel ile birlikte bu geziye katılmak istememislerdir411 . 

Yüzbası Noel’in İstanbul’daki Kürt ileri gelenleri ile yaptıgı görüsmelerden ve onun yürütecegi faaliyetlerden İngilizler lehine sonuçlar dogmasını ümit eden 
İngilizlerin İstanbul Yüksek Komiseri Amiral Calthorpe, Kürtlerin Mustafa Kemal Pasa hareketine karsı kullanılabilecegi hususunda Noel ile görüsmüş 
olmalıdır. Bu görüsmelerin sonrasında, 10 Temmuz 1919 tarihinde Amiral Calthorpe, Lord Curzon’a gönderdigi bir telgrafta “Kürtler henüz Mustafa Kemal’e karsı ayaklanmadı, ama Noel bunu saglayacagından emin” demek suretiyle Noel’in esas amacının ne oldugunu açık bir sekilde ifade etmistir412 . 

Yüzbası Noel ile Kürdistan Teali Cemiyeti üyeleri arasındaki bu görüsmeler karsısında Osmanlı hükümeti rahatsız olmuş ve bu husus ile ilgili olarak yukarıda Kürdistan Teali Cemiyeti ile ilgili kısımda belirttigimiz görüsme gerçeklesmistir413 . 

Ancak yapılan bu görüsme sonrasında Yüzbası Noel’in faaliyetlerinin engellenmesi veya ortaya çıkarabilecegi zararlar hususunda herhangi bir tedbire basvurulmamıstır. 
İngilizler, bir taraftan İstanbul’da görüsmeleri sürdürürken, diger taraftan da Yüzbası Noel’in yanındaki heyetle birlikte yapacagı seyahat için Osmanlı idarecileri ile görüsmeye ve bu seyahatin rahat bir sekilde icra edilmesi için tedbirler alama yoluna gitmislerdir. İngiliz yetkililerin bu amaçla Osmanlı idarecileri ile yaptıkları görüsmelerin sonucunda, Yüzbası Noel’in yapacagı seyahat ile ilgili olarak Osmanlı Dahiliye Nezareti tarafından 5 Temmuz’da Diyarbakır, Bitlis, Erzurum ve Van vilayetlerindeki yetkililere bilgi verilmistir. Yapılan bu bilgilendirmeden bölge idarecileri pek memnun olmamıslardır. Zira, bu idareciler Noel’in daha önceki hareketleri ile ilgili olarak bilgi sahibi idiler. Bunun yanında bölgeyi dolasan diger 

İngiliz görevlilerin zararlı faaliyetlerini de yakından gözlemlemislerdir. Bölge idarecilerinden olan Van Valisi Haydar Bey, 20 Temmuz tarihinde Dahiliye Nezareti’ne gönderdigi bir yazı ile bu hususu ifade etmiş ve Noel’in yürütecegi faaliyetler ile bölgedeki asiretleri tahrik edecegini ve kendilerinin izzet-i nefislerine dokunacak hareketlerde bulunabilecegini belirtmistir. Haydar Bey bunlara ilave olarak, insani amaçlı bir inceleme yapılmak isteniyorsa, bunun iki taraftan da olusan bir heyet tarafından yapılmasının daha hayırlı olacagını da ilave etmistir414 . 
Yüzbası Noel, İstanbul’daki görüsmelerin sonucunda Temmuz ayının ortalarında Halep’e gitmek üzere İstanbul’dan ayrılmıstır415. Noel İstanbul’dan ayrılırken, yapacagı seyahatte kendisi ile birlikte bulunacak olanları yanında götürmemis, bu kisiler ile daha sonra bulusmak üzere anlasmıslardır. Bu hususla ilgili olarak, İngilizlerin İstanbul Yüksek Komiseri Amiral Calthorpe etkili olmuş olmalıdır. Zira Calthorpe, Londra’ya gönderdigi telgrafta, Noel ile birlikte gidecek olanların daha sonra ayrı ayrı olarak gitmeleri gerektigi, böylece samimi bir görüntü vermeyeceklerini kaydetmistir416 . 

Noel’in İstanbul’da yaptıgı görüsmeler ve faaliyetler, bazı İngiliz siyasetçi ve yöneticileri tarafından belirli oranda asırı bulunmustur. Bu İngilizlerden birisi olan ve İstanbul’daki İngiliz Yüksek Komiserligi’nde çalısan Hohler, 21 Temmuz 1919 tarihinde Sir Tilley’e gönderdigi bir telgraf ile bu durumu ifade etmistir. Hohler’e göre, Noel iyi bir insan ve çok güçlü biri olmasına ragmen, “... Kürtlerin peygamberi ...” olmak istemekteir. Hohler tarafından asırı Kürt taraftarı olarak nitelendirilen Noel, bu tavırları ile “... bir Kürt Lawrence’i ...” olmak hedefindedir. Ancak Noel’in bu faaliyetleri belirli oranda İngilizlerin o dönemdeki politikaları için geçerli olabilir. Zira, Mezopotamya su asamada İngilizlerin olacagından, Noel’e “... bir Kürt devleti kurdurup kuzey daglarını böylece ...” koruyarak Türk tehlikesi uzaklastırılabilir. Noel’in faaliyetlerini bu sekilde degerlendiren Hohler, Kürtler hakkında ise pek olumlu düsünmemektedir. Bu kisinin düsüncesine göre “... Kürtlere fazla güvenilmez ...”. Ancak dönemin sartları itibariyle Kürtler İngilizler için gereklidir. Bu nedenden ötürü, Türkleri azami derecede zayıflatmak amacı ile Kürtleri harekete geçirmek fena bir düsünce degildir417. Yüzbası Noel’e karsı belirli oranda ortaya çıkan bu tepkiye ragmen Lord Curzon, Noel’in yürütmeye çalıstıgı Kürt politikasına destek vermiş ve Bagdat’taki ngiliz yetkililere bir yazı göndererek, Noel’in Kürtler konusundaki bilgisinin Mezopotamya sınırlarının tespitinde kullanılması ve çalısmalarının sona 
ermesinin beklenmesi hususunda ısrar etmistir418 . 

Fikir ve tavırları bazı İngilizler tarafından da asırı bulunan Yüzbası Noel, İstanbul’dan ayrılmasından sonra, 23 Temmuz’da Halep’e dönmüstür419 . Halep’te bir süre kalmasının ardından Bagdat’a gitmistir. Bagdat’a giden Noel, kendisinin İstanbul’a gitmesini tavsiye eden Bagdat Siyasi Temsilcisi Albay Arnold Wilson’a yaptıgı görüsmeler ile ilgili bilgi vermistir. Bunun yanında daha önce yaptıgı geziler ve görüsmeler ile ilgili olarak 20 sayfalık “Kürtlerin Hakkında Bir Not” adı altında bir raporu da buradaki amirlerine sunmustur. Bu raporda Türkler ve Osmanlı Devleti aleyhinde karsıt görüslere yer verildigi kadar, Ermeniler aleyhinde de ifadeler yer almaktadır. Noel’e göre, kurulması düsünülen Ermeni devleti, İngiliz politikalarını zor duruma düsürecek ve Kürtleri Türkler ile birlikte hareket etmeye sevk edecektir. 

Bunun yerine, Kürtlere sahip çıktıgı takdirde İngilizler daha da karlı olacaklar ve bölgede istikrarı saglamış olacaklardır420 . 

Yüzbası Noel’in Bagdat’ta bulundugu 5 Agustos tarihinde, Mısır merkezli Kürt İstiklal Komitesi idarecilerinden olan Mardinli Arif Pasa ile Süreyya Bedirhan, Mısır Kuvvetleri Siyasi Büro Sefi’ni ziyaret ederek, Kürt bagımsızlıgı veya sınırlı bir İngiliz mandası konusunda isteklerde bulunmuslardır. Bu hususta Büro Sefi ile Bagdat Sivil Komiseri arasında yapılan yazısmalar sonucunda Bagdat Sivil Komiseri, Mardinli Arif Pasa’nın Halep’e gönderilerek, burada Yüzbası Noel ile görüsmesini istemistir. Bunun sonucunda Arif Pasa Noel’le görüsmek üzere Halep’e gönderilmistir421 . 


DİPNOTLAR;


385 N.Kutlay; a.g.e., s.283, 296-297; Malmisanij; Diyarbekirli Cemilpasazadeler ve Kürt Milliyetçiligi, s.101. 13. Kolordu Kumandan Vekili Ahmet Cevdet Bey’in 
23 Mayıs 1919’da gönderdigi telgrafa göre de, bu cemiyette esas etkin olanlar Cemilpasazade ailesi olup, esas amaçları İngiliz himayesinde Kürdistan’ın 
 istiklalini saglamak, bu olmazsa, Osmanlı hakimiyetinde muhtar bir devlet olusturmaktır. Atatürk Özel Arsivinden Seçmeler IV, Genelkurmay Atase Baskanlıgı Yayınları, Ankara, 1996, s.7. 
386 Genelkurmay Harp Dairesi Baskanlıgı, Türk İstiklal Harbi IV. Cilt Güney Cephesi, s.14. Diyarbakır’daki Kürdistan Cemiyeti üyeleri, basın yoluyla halka kendi  düsüncelerini yaymak amacı ile bir matbaa satın alarak “Gazi (Çagrı)” adıyla bir gazete çıkarma yoluna gitmislerdir. Bu matbaada, Gazi gazetesinin yanında,  Kürtçe yazılmış baska gazeteler, kasideler ve dergiler de basılarak halka ücretsiz olarak dagıtılmıstır. “Ekrem Cemil Pasa” 
 http://www. esmerdergisi.com/modules.php?name=News&file=article&sid=22. 
387 Malmisanij; Diyarbekirli Cemilpasazadeler ve Kürt Milliyetçiligi, s.145. 
388 Malmisanij; Diyarbekirli Cemilpasazadeler ve Kürt Milliyetçiligi, s.126-127. 
389 M.K. Öke; İngiltere’nin Güneydogu Anadolu Siyaseti ..., s.37; S. Ural; a.g.m., s.60. 
390 R.Hilmi; a.g.e., s.22-23. 
391 Yüzbası Noel, daha sonraki seyahatinde kendisine eslik eden Ekrem Cemilpasazade hakkında bilgi verirken bu tanısma ile ilgili olarak, Ekrem’in kendisini ziyarete  geldigini ve bu sırada üzerinde Ekrem Cemilpasazade, “... tasıdıgı Kürt milliyetçi duygularını ve Kürtlerin Büyük Britanya’dan manda istemlerini açıkça ...” Yüzbası Noel’e ifade etmistir. Edward William Charles Noel; Kürdistan 1919 Binbası Noel’in Günlügü, Avesta Yayınları, Çev.: Bülent Birer, İstanbul, 1999, s.9. 
392 Halep’e kaçan Ekrem Cemilpasazade, bir sure sonra stanbul’a gitmiş ve Kürdistan Teali Cemiyeti’nin baskanı Seyit Abdülkadir’in önerisi ile bu cemiyete üye  olarak kabul edilmistir. Malmisanij; Diyarbekirli Cemilpasazadeler ve Kürt Milliyetçiligi, s.137. Diyarbakır’dan Halep’e kaçan Ekrem Cemilpasazade, ettigi sırada bir Ermeni tercümanın onu tanıyarak, Ermeni katliamcısı suçlaması ile İngilizlere ihbar etmesi sonucunda İngilizlerce tutuklanmıstır. 
      Bu tutuklama sonucunda hapse atılma tehlikesi ile karsılasan Ekrem Cemilpasazade, sorgulama sırasında Yüzbası Noel’in adını vererek kurtulmustur. 
      Edward William Charles Noel; Kürdistan 1919 Binbası Noel’in Günlügü, Avesta Yayınları, Çev.: Bülent Birer, İstanbul, 1999, s.9. Muhtasar Hayatım isimli hatıratında Ekrem Cemilpasazade, Diyarbakır’dan ayrılırken babasının çantasına banknotlar ve belindeki kemere altınlar doldurdugunu belirtmektedir. Diyarbakır’dan  ayrıldıktan sonra Halep üzerinden İstanbul’a gitme düsüncesinde olan bu kisi, imkan bulursa İstanbul’dan Belçika’ya giderek mühendislik tahsiline devam emek  niyetinde oldugunu hatıratında ifade etmektedir. Ekrem Cemil Pasa; Muhtasar Hayatım, Beybun Yayınları, Ankara, 1992, s.41. Ancak, ileriki sayfalarda da görecegimiz üzere Ekrem Cemilpasazade, Belçika’ya gitmek yerine Yüzbası Noel ile birlikte tekrar Anadolu’ya geri dönüp, onunla birlikte Malatya’ya kadar gitmistir. 
393 M.K. Öke; İngiltere’nin Güneydogu Anadolu Siyaseti ..., s.37. Kürtçülük faaliyetleri ile ilgili bir çok çalısması bulunan Malmisanij, hazırlamış oldugu Diyarbekirli  Cemilpasazadeler ve Kürt Milliyetçiligi isimli eserinin 119. sayfasında, Diyarbakır’daki Kürdistan Cemiyeti’nin kapatılmasının tarihi olarak 4 Haziran tarihini verirken, 132. sayfasında 4 Temmuz tarihini vermektedir. Malmisanij; a.g.e., 119, 132. 16 Haziran 1919 tarihinde Mustafa Kemal Pasa’nın, Erzurum’da bulunan 15 Kolordu Kumandanı Kazım Karabekir Pasa’ya yolladıgı telgrafta Diyarbakır’daki Kürdistan Cemiyeti’nin kapatılmasının nedeni olarak, “... bu cemiyetin ngilizlerin tesviki ile  İngiliz himayesinde bir Kürdistan teskili gayesi takip ...” etmesi gösterilmektedir. Bu telgrafa göre, adı geçen cemiyetin üyeleri hakkında kanuni takibat yapılmakta  olup, bu bölgede bulunan halkın çogunun da gönderdikleri telgraflar ile Kürdistan Cemiyeti’nin kendilerini temsil etmedigini belirttikleri ifade edilmektedir. Atatürk Özel Arsivinden Seçmeler IV, Genelkurmay Atase Baskanlıgı Yayınları, Ankara, 1996, s.43. 
394 Atatürk Özel Arsivinden Seçmeler IV, Genelkurmay Atase Baskanlıgı Yayınları, s.21. 
395 Atatürk Özel Arsivinden Seçmeler IV, Genelkurmay Atase Baskanlıgı Yayınları, s.50-51. 
396 A.Mesut; a.g.e., s.86. 
397 M.K. Öke; ngiltere’nin Güneydogu Anadolu Siyaseti ..., s.38. 
398 Yüzbası Noel’in Türçe’ye çevrilerek yayınlanmış olan günlügünde, Albay Arnold Wilson’un 26 Haziran tarihinde Halep’e geldigi yazılıdır. E.W.C. Noel; a.g.e., s.7. 
 Bu günlügün İngiliz Arsivlerindeki aslından faydalanan Mim Kemal Öke de bu tarihi vermektedir. M.K. Öke; İngiltere’nin Güneydogu Anadolu Siyaseti ..., s.38. 
Ancak, Ahmet Mesut’un Türkçe’ye çevirdigi İngiliz belgelerinden olup, gizli ibareli 6 Eylül 1919 tarihini tasıyan bir belgeye göre, Yüzbası Noel 25 
 Haziran tarihinde stanbul’a gitmek üzere Halep’ten hareket etmistir. A.Mesut; a.g.e., s.87. 
399 Bagdat Siyasi Temsilcisi Albay Arnold Wilson, 13 Haziran’da Londra’ya gönderdigi bir yazısında, İngiliz himayesi altında bagımsız bir Kürdistan’ın olusturulması ve Van, Bitlis, Diyarbakır ve Mamuratülaziz’in bu devletin sınırları içine alınmasını önermistir. E.W.C. Noel; a.g.e., s.7; M.K. Öke; İngiltere’nin Güneydogu Anadolu  Siyaseti ..., s.39. Burada dikkat edilmesi gereken husus, kurulacak olan Kürt devletinin sınırları içine Musul ve çevresinin dahil edilmedigidir.  Bu da, İngilizlerin Musul ve çevresini her ne olursa olsun baska bir yönetime devr etmek istemediklerinin en önemli delilidir. 
400 M.K. Öke; İngiltere’nin Güneydogu Anadolu Siyaseti ..., s.39. “Albayla (Arnold Wilson) yapılan görüsmelerde; İstanbul’a gidip burada Bedirhan ailesi ve etkili  olabilecek baska Kürtlerle görüsüp bu ailelerden bir ya da daha fazla kisiyle beraber Kürdistan’a dönmeme karar verildi. Kürdistan’da sorumlulugunu alacagımız özel görev; Türklerin pan-İslamist propagandalarına ve Kürtleri İngiliz silahlarıyla desteklenmiş Ermeni hakimiyeti kurulacagına dair asılsız söylentilerle korkutarak  bize düsman etme çabalarına karsı faaliyette bulunmaktı”. E.W.C. Noel; a.g.e., s.7. 
401 A.Mesut; a.g.e., s.87. 
402 M.S Lazarev; a.g.e., s.71. 
403 Abdurahman Arslan; Samsun’dan Lozan’a Mustafa Kemal Ve Kürtler (1919-1923), Doz Yayınları, İstanbul, 1991, s.59. Yüzbası Noel’in İstanbul’a gitmeden önce  Kahire’ye gitmesi ilginç görünmektedir. Böylesi önemli bir göreve baslamadan önce Kahire’deki İngiliz yetkililer ile görüsmek amacı ile olmuş olabilir.  Bunun yanında, basında Süreyya Bedirhan’ın bulundugu Kürt İstiklal Komitesi idarecileri ile görüsmek amacına yönelik de olabilir. Zira, Süreyya Bedirhan  baskanlıgındaki bu komite, bu dönemde ngilizlerle sürekli temas halindeydi. A.R.S.Attar; a.g.e., s.92. Burada hemen sunu da eklememiz yerinde olacaktır. 
Yüzbası Noel’in Kahire’ye gitmesinden kısa bir süre önce, 13 Haziran 1919 tarihinde, Kürt stiklal Komitesi idarecilerinden olan Mardinli Arif Pasa ve 
 Süreyya Bedirhan, Kahire’deki İngiliz yetkilileri aracılıgıyla İngiltere yönetimine basvurarak, Kürtlerin kendilerinin temsil edebileceklerini belirterek, İngiltere 
 himayesinde bir Kürdistan kurulmasını talep etmislerdir. N.Kutlay; a.g.e., s.337-338. 
404 E.W.C. Noel; a.g.e., s.8. 
405 A.Mesut; a.g.e., s.87. 
406 Amiral Calthorpe, Yüzbası Noel ile yaptıgı görüsmelerin sonuçlarını 10 Temmuz 1919 tarihinde Londra’ya göndermistir. Amiral Calthorpe’un Londra’ya gönderdigi bu yazının İngilizcesini Bilal Şimsir yayınlamıstır. Bilal Simsir; İngiliz Belgelerinde Atatürk (1919-1938), C.:1, Nisan 1919Mart 1920, Ankara, 1973, s.39-41. Bu yazının tam Türkçe tercümesini ise Ahmet Mesut yayınlamıstır. A.Mesut; a.g.e., s.59-60. Keza, bu yazının Bilal Şimsir’in kitabındaki suretinin belirli bir kısmı  Selçuk Ural tarafından tercüme edilmiş ve bu kisinin çalısmasında yer almıstır. S. Ural; a.g.m., s.62. 
407 S. Ural; a.g.m., s.62. 
408 M.S Lazarev; a.g.e., s.102-103. 
409 Bu heyetin tespit edilmesinden önce, Kürdistan Teali Cemiyeti’nde yapılan görüsmeler sırasında, Yüzbası Noel’e eslik edecek kisilerin ailelerinin korunması 
hususunda ngiliz Büyükelçiligi’nden Osmanlı Hükümeti nezdinde tesebbüste bulunulması ve bu kisilerin ve ailelerinin korunmasının garanti edilmesi hususunda  bir talep de gündeme gelmistir. E.W.C. Noel; a.g.e., s.8-9. Heyete katılacak olan kisiler, ailelerinin emniyetinin saglanması hususunda, İngilizlerin İstanbul  Yüksek Komiseri Amiral Calthorpe’dan da garanti talep etmislerdir. Bilal Simsir; İngiliz Belgelerinde Atatürk (1919-1938), C.:1, Nisan 1919-Mart 1920,   Ankara, 1973, s.40; A.Mesut; a.g.e., s.59. 
410 Yüzbası Noel, Bedirhan ailesine özel bir önem vermistir. Lazarev’in ifadesine göre Noel, Bedirhan ailesi üyelerini, Anadolu’da faaliyet göstermekte olan 
Mustafa Kemal Pasa’ya ve onun arkadaslarına karsı kullanmak düsüncesindedir. Bu amaçla Emin Ali Bedirhan’ın Diyarbakır Valiligi’ne, bu kisiye yakın olan baska 
 bir kisinin Mardin Mutasarrıflıgı’na atanması hususunda tesebbüste bulunmustur. M.S Lazarev; a.g.e., s.107-108. Bedirhan ailesine mensup olan Halil Rami’nin  Malatya Mutasarrıflıgı’na atanması ile ilgili olarak Yüzbası Noel’in herhangi bir katkısı olup olmadıgına dair herhangi bir bilgi bulunmamaktadır. 
 Ancak Noel hatıratında, Halil Rami Bey ile ilgili olarak bazı açıklamalarda bulunmustur. Buna göre Halil Rami Bey, güçlü Kürt milliyetçi duygulara sahip olup,  İngilizlere sempatiyle yaklasan açık görüslü bir yöneticidir. E.W.C. Noel; a.g.e., s.36. 
411 E.W.C. Noel; a.g.e., s.8; M.K. Öke; ngiltere’nin Güneydogu Anadolu Siyaseti ..., s.38-39. Yüzbası  Noel ile birlikte gidecek olan heyette yer alması kararlastırılan kisilerden Seyit Moin ile Seyit İbrahim, bu seyahati riskli ve tehlikeli gördüklerinden dolayı Noel’e eslik  etmekten daha sonra vazgeçmislerdir.  E.W.C. Noel; a.g.e., s.8. Çalısmasının bir kısmını Yüzbası Noel’in faaliyetlerine ayıran Robert Olson, bu kisilerin seyahate 
katılmaktan vazgeçtiklerine dair Noel’in hatıratında yer alan ifadelere ragmen, Noel’in Malatya’ya kadar olan seyahati ile ilgili bilgi verirken, Noel’in beraberinde Seyit Moin (Olson Muin olarak belirtiyor) ile Seyit İbrahim’in de bulundugunu belirtmektedir. R.Olson; a.g.e., s.84-85. İngilizlerin İstanbul Yüksek Komiseri Amiral Calthorpe da, Seyit Abdülkadir ve Bedirhan ailesinin en ileri gelen kisilerinin Güneydogu Anadolu Bölgesi’ne gitmelerini ve bu kisilerin “... İngiltere tarafını  tutan Kürtleri izleyen ve Kürt kulüplerini ( Örnegin Diyarbakır’daki) kapatan bölge yöneticilerine karsı mücadeleyi organize etmelerinin daha yararlı olacagı ...” düsüncesini tasımaktadır. M.S Lazarev; a.g.e., s.104. 
412 E.Ulubelen; a.g.e., s.185. Erol Ulubelen, bu telgrafın tarihi olarak 10 Haziran tarihini vermektedir. Ancak 10 Haziran tarihinde Yüzbası Noel İstanbul’da degil Diyarbakır’dadır. Büyük bir ihtimalle bu telgrafın tarihi yazar tarafından kaydedilirken Temmuz yerine Haziran olarak kaydedilmistir. Bu hususta çalısma yapan bazı arastırmacılar da 10 Temmuz yerine, Ulubelen’in verdigi tarih olan 10 Haziran tarihini kullanmıslardır. Bakınız E. Kurubas; a.g.e., s.46; M. Çetin; a.g.e., s.180. 
413 A.Mesut; a.g.e., s.75; E.Kurubas, a.g.e., s.90-91; N.Kutlay; a.g.e., s.324; İ.Göldas; a.g.e., s.108; M.S Lazarev; a.g.e, s.163. 
414 S. Ural; a.g.m., s.62. 
415 Yüzbası Noel’in İstanbul’dan ne zaman ayrıldıgı hususunda herhangi bir bilgi bulunmaktadır. Biz Temmuz ayının 20’sine dogru oldugunu tahmin etmekteyiz. 
416 B. Simsir; a.g.e., s.39-40; A.Mesut; a.g.e., s.59. 
417 “... Kürtlere fazla güvenilmez. Majeste’nin Hükümeti’nin amacı Türkleri azami derecede zayıflatmak olduguna göre Kürtleri bu sekilde harekete getirmek fena bir  plan degil ...” E.Ulubelen; a.g.e., s.186. Erol Ulubelen’in eserinde Hohler tarafından kaleme alındıgı belirtilen bu telgraf, Mim Kemal Öke’nin eserinde İngilizlerin  İstanbul Yüksek Komiseri Amiral Calthorpe’a ait olarak gösterilmektedir. M.K. Öke; İngiltere’nin Güneydogu Anadolu Siyaseti ..., s.67. Lazarev ise, Ulubelen ile aynı düsüncede olup, bu satırların Hohler tarafından yazıldıgını ifade etmektedir. M.S Lazarev; a.g.e, s.163. 
418 M.S Lazarev; a.g.e, s.173. 
419 E.W.C. Noel; a.g.e., s.9. Noel’in Halep’e ulasmasından bir gün sonra 24 Temmuz 1919 tarihinde de, Noel’in gezisine katılacak olan heyet üyeleri, Halep’e gitmek üzere İstanbul’dan ayrılmıslardır. Bu kisilerin heyette yer almaları hususunda resmi onay, İngiliz Dısisleri Bakanı Balfour tarafından verilmiş ve 30 Temmuz’da İstanbul’daki İngiliz Yüksek Komiserligi’ne iletilmistir. A.Mesut; a.g.e., s.87. 
420 M.K. Öke; İngiltere’nin Güneydogu Anadolu Siyaseti ..., s.52-55; A.Mesut; a.g.e., s.87-88, 100. 
421 M.K. Öke; İngiltere’nin Güneydogu Anadolu Siyaseti ..., s.73; A.Mesut; a.g.e., s.88; E.Kurubas, a.g.e., s.101. 


BU YAZI DİZİSİ
15 Cİ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR

****

MİLLİ MÜCADELE DÖNEMİNDE DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU’DA YABANCI DEVLETLERİN FAALİYETLERİ (1918-1922) BÖLÜM 13

MİLLİ MÜCADELE DÖNEMİNDE DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU’DA YABANCI DEVLETLERİN FAALİYETLERİ (1918-1922)  BÖLÜM 13

     Savaş sonrası dönemde Ortadogu’nun sekillendirilmesinde kendi sözünün geçerli olmasını isteyen ve bu hususta herhangi bir engel ile karsılasmaktan hoslanmayan İngilizler, Türklerin savastan yenik çıkmış olmalarına ragmen kendileri aleyhlerinde propaganda yapmalarından büyük bir rahatsızlık duymuslardır. Duydukları bu rahatsızlıgı ifade etmekten çekinmeyen İngilizler, bu hususta İstanbul hükümetlerinin aciz durumda olduklarını ifade ederek, bu propagandaların İttihat ve Terakki kökenli kisiler tarafından gizli olarak yürütüldüklerini söylemeleri üzerine farklı bir yöntem izleme yoluna gitmislerdir. Bu dönemde İngiliz politikalarının temelini su olusturmustur: 
Ellerinde tutmak istedikleri bölgelere sınır olan yerlerden kendi bölgelerine dogru yürütülen propagandalara karsı propaganda ile cevap vermek ve düsmanı içten 
çökertecek politikalar izlemek. Bu strateji ile hareket eden İngilizler, kendi ajanları aracılıgı ile Kürtler arasında “inceleme gezileri” adı altında propaganda faaliyetlerine girismislerdir. İngilizler adına Kürtler arasında yapılan bu inceleme gezilerinin en önemlisini Yüzbası Noel’in gezileri olusturmaktadır. 1919 yılı içerisinde Türkler ile İngilizler arasındaki iliskilerin büyük oranda gerginlesmesi ve ileriki dönemlerde de izlerini devam ettirmesi açısından Noel’in faaliyetleri büyük bir önem arz etmektedir. 

2-Yüzbası Noel’in Anadolu’ya İlk Gelisi, Görüşmeleri ve Faaliyetleri 

I. Dünya Savası sonrasında, İngilizlerin olusturmaya çalıstıkları Ortadogu misyonu içerisinde önemli bir yere sahip olan Musul ve çevresinde İngiliz aleyhtarı faaliyetler gittikçe artmaya baslamıstır. İngilizler, kendi aleyhlerindeki bu faaliyetlerin arkasındaki gücün Türkler oldugunu düsünerek, Türklerin bu faaliyetlerinin önünün alınması ve durumun kendi lehlerine çevrilmesi amacı ile bir seyler yapılması gerektigine karar vermislerdir. 
Bu düsüncelerle hareket eden İngilizler, 1919 yılının Mart ayında Bagdat’ta yapılan Sivil Komiser Sir Arnold Wilson’un baskanlıgındaki toplantı sonrasında, 
Seyh Mahmut Berzenci’nin yanında Siyasi Hakim görevini yürüten Yüzbası Noel’in yerine Binbası Soane atanmış ve Yüzbası Noel, bugünkü Türkiye toprakları içerisinde bulunan yerlerde incelemelerde bulunmak üzere görevlendirilmiştir361 . 

Yüzbası Noel’i, Seyh Mahmut’un yanında bulundugu dönemde tanıyan ve ona Kürtçe dersler veren Refik Hilmi’ye göre, bu kisi daha önceki dönemde de Türkiye içlerine dogru bir gezi yapmak istemistir. Refik Hilmi’nin anlatımına göre, kendisi ile görüsmeleri sırasında, Bedirhan, Cemil Pasa ve Baban aileleri hakkında sorular soran Noel, bu kisiler ile görüsüp anlasarak Seyh Mahmut hareketine ve Kürt davasına destek saglamak, bunun sonucunda da Büyük Kürdistan’ın kurulması yönünde bir program hazırlamak amacındadır362 . 

Yüzbası Noel’in Türkiye içlerine dogru yapacagı gezi hususundaki görevlendirmenin ardından, İngiliz yetkililerce bu görevlendirme ile ilgili olarak İstanbul’a bilgi verilmesi ve kendisine mahalli idareciler tarafından destek verilmesi için yazılar yazılması yoluna gidilmistir363 . İngilizler tarafından Yüzbası Noel’in bu göreve atanmasının sebebi, hem bu bölgeyi tanıyor olması, hem de bu hassas görevin üzerinden layıkıyla kalkabilecek yetenek ve kapasiteye sahip olmasıdır364 . 
General Allenby’nin Bagdat Demiryolu’nun Nusaybin’e kadar olan kısmını isgal etmesi hususunda karar verdigi tarih olan 1 Nisan 1919’da, Yüzbası Noel Nusaybin’e gitmek üzere Bagdat’tan ayrılmıstır365 . Bagdat’tan Musul’a gelen Noel, 7 Nisan’da366 Nusaybin’e gitmek üzere buradan hareket etmistir367. 

Yolculugu sırasında 10-11 Nisan tarihinde tarihlerinde Miran’a ugrayan Noel, bölgedeki asiretleri kontrol altında tutan ve en büyük asiret reisi olan Mustafa Pasa’nın oglu Naif Bey’le görüsmüstür. Bu kisiyle görüsmesinde, ona Musul’a gitmesi hususunda baskı yapan Noel, Miran’da yasayan asiretlerin Mayıs sonunda Cizre üzerinden geçerek Van yakınlarındaki yaylalara gidecegi, bundan dolayı Cizre’nin bu tarihten önce isgal edilmesi gerektigini yetkililere bildirmistir368.

Musul’dan hareket etmesi gayet manidardır. Zira bu tarihte, 4 Nisan’da Zaho’da öldürülen İngiliz siyasi görevlisi Yüzbası Pearson’un ölüm haberi İngilizlere ulasmıstır. 
tarihlerinde Miran’a ugrayan Noel, bölgedeki asiretleri kontrol altında tutan ve en büyük asiret reisi olan Mustafa Pasa’nın oglu Naif Bey’le görüsmüstür. Bu kisiyle 
görüsmesinde, ona Musul’a gitmesi hususunda baskı yapan Noel, Miran’da yasayan asiretlerin Mayıs sonunda Cizre üzerinden geçerek Van yakınlarındaki yaylalara gidecegi, bundan dolayı Cizre’nin bu tarihten önce isgal edilmesi gerektigini yetkililere bildirmistir368 . 

12 Nisan tarihinde Nusaybin Kazası sınırları dahiline giren Yüzbası Noel, yol üzerindeki ahali arasında mevcut olan Türk taraftarı ve ngiliz-Hıristiyan karsıtı tavır nedeniyle bayagı zorlanmıstır. Geceleyin görüstügü bir asiret reisinin “ ngiliz hareketine karsı sonuna kadar direnmeye hazır oldugunu” belirtmesi karsısında Noel, Ermenilerin koruyucusu olarak nitelendirilen ngilizler aleyhindeki propagandanın ne kadar etkin oldugunu açık bir sekilde görmüstür. Bu ngiliz karsıtı tavır üzerine Noel, 

İngilizler ile Ermenilerin aynı olmadıklarını ifade ederek, bu tepkileri yumusatmaya çalısmıssa da kendi ifadesine göre oldukça gergin bir gece geçirmistir369 . Nusaybin’e dogru yoluna devam eden Yüzbası Noel’in, Türk birliklerinin ayrılması ve yerel idarenin durumum kontrol edememesine baglı olarak ortaya çıkan huzursuzluk ve düzensizlik dikkatini çeker. Bölgede çok az sayıda bulunan Türk birliklerinin bulundugu yerler dısında güvensiz bir ortamın oldugunu belirten Noel, karsılastıkları Türk askerlerinin 5 aydır maaş almadıkları halde disiplinlerini muhafaza etmelerini özellikle kaydetmistir. 14 Nisan tarihinde ögleye dogru Nusaybin’e varan Noel, kendisini dostane ve samimi bir sekilde karsılayan kaymakam ve diger görevlileri çagırarak onlarla görüsmüstür. Nusaybin ve çevresindeki ahalinin İngilizlere karsı bakısını özellikle arastıran Noel, bölgede yürütülen “Ermeni yanlısı ve intikam heveslisi İngiliz seytanı” propagandası nedeniyle, İngiliz aleyhtarlıgının gittikçe arttıgını belirtmistir. Bu tespitlerin sonucunda Noel, özellikle Musul ve çevresinde İngilizlerin ve Hıristiyanların öldürülmesi sonrasında uygulanacak olan siyasete yönelik de tavsiyelerde bulunmustur. Noel’e göre, sert tedbirler ve misillemeler İngiliz aleyhtarı tavrın daha da artmasına neden olacaktır. Bu ise Müslümanları blok olarak İngilizlerin karsısına dikecek ve onları ciddi askerî sorumluluklara sürükleyecektir. Bu yüzden daha dikkatli davranılmalı ve Kürtler kazanılmalıdır. Noel’e göre, hiçbir dogal dayanagı olmayan Kürt bagımsızlık hareketi, Ermeni tehdidi ve İngilizlerin Ermenileri korudugu yönündeki propaganda nedeniyle güç kazanarak geniş bir alanda etkili olmaya baslamıstır. Nusaybin ve çevresindeki Kürtlerin kültür olarak Araplastıgını da belirten Noel, çevredeki halkın bu sekilde olmadıgını, tam tersine onlarda Arap olan her seye karsı bir antipati oldugunu belirtmektedir370 . 

Noel Nusaybin’de iken, 16 Nisan tarihinde Seyit Abdülkadir ve Emin Ali Bedirhan tarafından Nusaybin’deki mahalli liderlere hitaben telgraflar gelmistir. Bu 
telgraflarda, Kürtlerin Hıristiyanlara karsı herhangi bir harekete giriserek zarar vermemeleri belirtildikten sonra, Emin Ali Bedirhan’ın Diyarbakır Valisi olarak 
atandıgı da belirtilmektedir371 . 

Nusaybin’de kaldıgı süre içinde Yüzbası Noel, bu bölgede yasayan kabileler ve bunların nüfuslarını inceleyip rapor halinde Londra’ya bildirmistir. Bu bilgilere ilave olarak, daha sonra gidecegi yerlerdekinin benzeri bir sekilde, bölgenin iktisadî ve ziraî durumunu, hayvan sayısını, üretim miktarlarını da kaydetmeyi unutmamıstır372 . 

Nusaybin çevresindeki halk arasında İngiliz isgaline karsı bir korkunun olustugunu tespit eden Noel, bu korku yüzünden halkın erken bir tarih olmasına ragmen ekinlerini toplamak için gayret gösterdigini belirtmistir. 19 Nisan’da 12 kisilik Türk jandarmasının koruması altında Mardin’e dogru yola çıkan Noel, bu yolculugu sırasında o bölgede en güçlü asiret olan ve İngiliz karsıtı tavırlar sergileyen Sammar Asireti reisi Ali Abdurrezzak ile görüsmesinde İngiliz karsıtı tavırlarla karsılasmıstır. Noel, gerek bu görüsmesinde ve gerekse çevredeki halk arasında edindigi izlenime göre İngiliz aleyhtarı propagandanın büyük bir etkinlik kazandıgını gözlemlemistir. Bölge halkı arasındaki söylentilerden, Süleymaniye ve çevresinde kurulan asiret konfederasyonlarının İngilizlerin Osmanlı topraklarına rahatça yerlesmeleri ve isgalleri gelistirmek için bir kandırmaca oldugu, bir kere bölgeye yerlestikten sonra İngilizlerin asiret reislerine verdikleri yetkileri geri alacagı yönünde propagandanın varlıgını tespit eden Noel, bu propagandanın etkinlik kazandıgını belirtmektedir373 . 

Nisan ayının 20’sinde Mardin’e ulasan Yüzbası Noel, buraya varır varmaz İstanbul’dan yeni gelmiş olup, İngiliz yanlısı ve İttihat Terakki düsmanı olarak 
tanımladıgı Mutasarrıf Zeki Bey’i çagırarak onunla görüsmüstür. Ertesi gün Mardin’de bulunan Amerikan Misyonerleri ile görüsen Noel, Ermenilere yardım ettikleri için bu kisilerin bölge halkı tarafından sevilmedigini de kaydetmistir. 22 Nisan’da bu sehirde yasayan çesitli Hıristiyan cemaatlerinin temsilcileri ile görüsen Noel, sehirdeki Müslüman halk arasında Osmanlı propagandası nedeniyle İngilizlerin isgaline karsı bir korku olustugunu gözlemlemistir. Bu korku nedeniyle halk arasında isgale karsı silahlanmanın arttıgını belirten Noel, bunun önünün alınmaması durumunda bu bölgeye gelecek olan İngiliz askerlerinin isinin çok zor olacagını belirtmeyi ihmal 
etmemistir374 . 

25 Nisan’a kadar Mardin ve çevresinde incelemelerde bulunan Yüzbası Noel, bu tarihte yanında bulunan kisilerden Faik Tapo’yu yanına alıp, digerlerini Mardin’de bırakarak Halep’e gitmistir. Yüzbası Noel’in hareketlerini ilk andan itibaren takip eden Diyarbakır merkezli 13. Kolordu Kumandan Vekili Ahmet Cevdet Bey’in 27/28 Nisan gecesi Harbiye Nezareti’ne gönderdigi telgrafa göre, Mardin esrafından yüz bulamayan Noel, hakiki maksadını gizlemektedir. Noel’in “serserî mizac”lı bir adam oldugunu belirten Ahmed Cevdet Bey, “... sergüzest kovaladıgı zann idilmektedir ...” dedigi bu kisinin “... propaganda yapabilmek ve maksadlarına nâ`il olabilmek için Haleb’de Mardin’in Nusaybin’in isgâlini taleb ...” edebilecegini de belirtmistir375 . 

10 Mayıs tarihine kadar Halep’te kalan Noel376 , 11 Mayıs tarihinde yeniden Mardin’e gelmistir. Noel’in Mardin’e ulastıgı 11 Mayıs tarihinde İngiliz askeri 
ajanlarından biri olan Yüzbası C.L.Woolley, Noel’in misyonu ile aynı içerikli bir geziye çıkmıstır. 11 Mayıs’ta Urfa’dan hareket eden Woolley Siverek ve Viransehir çevresini dolasmıstır. Gezdigi yerlerde halkın İngilizlere bakısını ve genel durumu inceleyen Woolley, özellikle Milli Asireti ile ilgilenmistir. İngilizler lehine Milli asiretini elde etmeye çalısan bu kisi, bölgedeki ngiliz aleyhtarı tavırların nedeninin, Türkler tarafından yürütülen propagandadan kaynaklandıgını belirterek, buna karsı tedbirler alınması gerektigini ifade etmistir377 . 

Mardin’e geri dönen Yüzbası Noel, ilk olarak 6. Ordu’ya baglı 5. Kolordu Kumandanı Miralay Kenan Bey’le görüsmüstür. Noel’in Mardin’e ulastıgı tarihe 
tekabül eden tarihlerde İstanbul’dan gelen Fehim Efendi isimli bir kisi ile Süryani-Yakubi Patrigi Elias’ın Mardin’deki Osmanlı hakimiyetinin devamı için müracaatta bulunmak üzere İstanbul’a dogru yola çıkmıslardır. Durumu ögrenen Noel, bu kisilerin Halep’te durdurulmaları hususunda yetkililere bir rapor göndermistir. 12 Mayıs’ta Osmanlı süvarilerinin koruması altında Midyat’a dogru yola çıkan Noel, geçtigi yerlerdeki topragın verimini, yöre halkının nüfus durumunu ve ngilizlere karsı tavırlarını incelemeyi de ihmal etmemistir. Görüstügü kisilerde Türk dostlugunu gözlemleyen Noel, halkın Osmanlı yönetiminden ayrılma gibi bir düsünceleri olmadıgını görünce oldukça sasırıp hayal kırıklıgına ugramıstır. 14 Mayıs’ta Midyat’a ulasan Noel, burada da incelemelerine devam etmistir. Yolculugu sırasında, bölgedeki halk arasındaki Türk dostlugu ve Ermeni aleyhtarı tavırları açık bir sekilde gözlemleyen Noel, İngiltere’nin Ermeniler ile hiçbir sekilde isbirligi yapmadıgı ve yapmayacagına dair görüstügü kisilere güvenceler vererek, ngiliz aleyhtarı tavırları yumusatmaya çalısmıstır378 . 17 Mayıs’ta Savur’a dogru hareket eden Noel, burada da incelemelerde bulunduktan sonra 19 Mayıs’ta Mardin’e geri dönmüstür379 . 

Mardin, Midyat ve Savur’daki görüsmeleri sırasında Yüzbası Noel’in nüfus, ziraat ve ticaret gibi konularda sorular sorması ise ilginçtir. Bu hususla ilgili olarak 13. 
Kolordu Kumandan Vekili Ahmet Cevdet Bey, yaptıgı İngiliz yanlısı propaganda nın ters etki de bulunması nedeniyle, Noel’in halkın sempatisini kazanmak ve farklı bir yol izlemek amacıyla bu yola basvurdugunu belirtmektedir380 . Ahmet Cevdet Bey’in bu yöndeki tespitine ragmen, Noel’in bu yöndeki sorularının esas amacının, kafasında planladıgı Kürt devletinin ekonomik yapısını ortaya çıkarmaya yönelik olan planlı bir taktik oldugunu söyleyebiliriz381 . 

19 Mayıs tarihinde Mardin’e geri dönen Yüzbası Noel, bölgedeki idareciler ile yeniden görüserek, buradan Derik üzerinden Diyarbakır’a gidecegini, Diyarbakır’dan sonra ise Siverek ve Urfa’yı ziyaret edip Halep’e geri dönecegini belirtmistir. Daha önceki gezileri sırasında, yaptıgı propagandalar nedeniyle kendisine karsı bazı sert tavırların ortaya çıkmış olması nedeniyle, bölgede bulunan 13. Kolordu tarafından, Noel’in bundan sonra gidecegi yerlerde bu tür tavırların meydana gelmemesi için gereken tedbirlerin alınması yoluna gidilmistir382 . 

   21 Mayıs’ta Mardin’den Diyarbakır’a gitmek üzere yola çıkan Yüzbası Noel, yolculugu sırasında Derik’e ugramış ve burası ile ilgili gerekli bilgileri kaydettikten sonra yoluna devam etmistir. Geçtigi yerlerdeki halk arasındaki Hıristiyan aleyhtarı Osmanlı propagandasının etkilerini gözlemleyen Noel, İngilizlere karsı İslamî bir birlikteligin ortaya çıkabilecegini, bunun ise İngiliz politikaları açısından hiç de iç açıcı olmadıgını belirtmekten geri durmamıstır. Yolculuguna devam eden Noel, Milli Asireti’nin yasadıgı bölgeye gelmistir. Bu asiretin en önemli lideri olan Mahmud Bey’in büyük bir güç sahibi oldugunu belirten Noel, bu kisiyi elde etmek için İstanbul’daki Kürdistan Teali Cemiyeti üyeleri ile Arap bagımsızlıgı taraftarı Arapların yogun bir faaliyet gösterdigini de kaydetmistir383 . 

Milli Asireti’ni İngilizler lehine elde etmek niyetini tasıyan Yüzbası Noel, bu dönemde Viransehir’e gelmiş bulunan Süleymaniye Siyasi Temsilcisi Binbası 
Mahronovil ile birlikte hareket ederek Mahmud Bey ile görüsmelerde bulunmuslardır. Yapılan bu görüsmeler sırasında Mahmud Bey, Milli Asireti’nin Osmanlı Devleti’ne tabi oldugunu, ayrılmak gibi bir emellerinin olmadıgını belirterek, Noel ile Mahronovil’in istemedikleri yönde bir tavır takınmıstır. Bu durum üzerine Noel, 31 
Mayıs 1919’da Diyarbakır’a gitmek üzere Viransehir’den ayrılmıstır384 . 

DİPNOTLAR;

373 M.K. Öke; İngiltere’nin Güneydogu Anadolu Siyaseti ..., s.31-32; A.Mesut; a.g.e., s.72. Nisan ayı içerisinde Noel’in gözlemledigi bu söylentilerin, aradan iki ay  geçmeden gerçeklesmeye baslaması ve Seyh Mahmut’un esir edilmesi, bölgede yasayan halk arasında ngilizlere karsı olan tavrın daha da kötülesmesine neden olmuş olmalıdır. 
374 M.K. Öke; İngiltere’nin Güneydogu Anadolu Siyaseti ..., s.32; A.Mesut; a.g.e., s.72; Selçuk Ural; “Arsiv Belgelerine Göre Binbası Noel’in Faaliyetleri”; 
Türk Kültürü İncelemeleri Dergisi, Sayı:11, İstanbul, 2004, s.57. Mardin ve çevresindeki İngiliz aleyhtarı tavır ile ilgili olarak Yüzbası Noel, Müslüman önderlerin, İngiliz isgali tehdidini delil göstererek bölgede yasayan asiretler arasındaki ihtilafları gidermek amacıyla çaba sarf ettiklerini, bunun ise İngilizler için istenmeyen  sonuçlar dogurabilecegi ve bölgede yasayan asiretlerin her an için 3000 kisilik silahlı gurup olusturabilecegini belirtmektedir. A.Mesut; a.g.e., s.73. 
375 Genelkurmay Baskanlıgı Askeri Tarih ve Stratejik Etüt Dairesi Baskanlıgı Arsivi, İstiklal Harbi Katologu (ATASE, İSH), Kutu No: 30, Gömlek No: 14, Belge No: 14-1. 
376 Halep’te bulundugu süre içinde, buradaki ngiliz yetkililer ile görüsmelerde bulunan Noel, burada bulundugu süre içinde, demiryollarının isleyip islemedigi 
 hususunda da incelemelerde bulunmustur. M.K. Öke; ngiltere’nin Güneydogu Anadolu Siyaseti ..., s.33. Yüzbası Noel’in Halep’te bulundugu sırada, 
Kürtler arasıdaki İngiliz aleyhtarı tavırlar oldukça artmaya baslamıstır. Musul ve çevresindeki İngiliz subaylarının öldürülmesinin ardından Kürtler arasında 
İngilizlerin misillemede bulunacagı korkusunun yayılmaya baslaması ve bu nedenle Türkler ile ortak hareket etme düsünceleri nedeniyle İngilizler endiseye 
kapılmıslardır. Bu nedenden ötürü, 3 Mayıs’ta ngiltere Dısisleri Bakanı Balfour, Kürtlerin sakin durarak, barış konferansının sonuçlarını beklemeleri hususunda, 
İstanbul’daki Kürt liderlere uyarıda bulunması için stanbul Yüksek Komiseri’ne öneride bulunmustur. Bu önerinin ardından 7 Mayıs tarihinde yine Balfour, bu 
 tarihlerde Kürtler ile ilgili çalısmalarda bulunan Noel’e, “... bir misilleme politikası uygulanmayacagı ve Kürt dileklerinin barış konferansı tarafından gözardı edilmedigi yolunda kisisel garanti vermesi...” hususunda bölge yetkilileri tarafından emir verilmesini talep etmistir. A.Mesut; a.g.e., s.85. 
377 Yüzbası C.L.Woolley’in 11-18 Mayıs 1919 tarihleri arasında Siverek ve Viransehir çevresindeki gezisi ve Milli Asireti reisi Mahmut Bey ile yaptıgı görüsmeler ve bölge üzerindeki tespitlerle önerilerini içeren rapor, 10 Temmuz 1919 tarihinde ngiliz Dısisleri Bakanlıgı’na gönderilmistir. Bu raporun Türkçe tercümesi Ahmet Mesut’un kitabının 47-57 sayfaları arasında bulunmaktadır. Yüzbası C.L.Woolley’in faaliyetleri ile ilgili olarak ayrıca su eserlere bakılabilir. 
 M.K. Öke; İngiltere’nin Güneydogu Anadolu Siyaseti ..., s.57-59; E.Kurubas, a.g.e., s.66-67. Bölgede bulunan Osmanlı idarecileri de Yüzbası C.L.Woolley’in 
faaliyetlerini yakından takip etmekteydiler. 29 Mayıs 1919 tarihinde bu hususla ilgili olarak Dahiliye Nezareti’ne bilgi veren Diyarbakır Vali Vekili Mustafa 
Nadir’e göre, bu kisinin Viransehir’i ziyaret etmesi ile “... ngilizlerin Milli ‘Asireti’ni elde etmek üzere mütemâdiyen ve musırrâne tahrîkâtdan hâlî kalmadıkları ...” anlasılmaktadır. Musul-Kerkük İle İlgili Arsiv Belgeleri (1525-1919), Ankara, 1993, s.398. 
378 13. Kolordu Kumandan Vekili Ahmet Cevdet Bey’in 25 Mayıs 1919 tarihinde Harbiye Nezareti’ne gönderdigi telgrafa göre, Yüzbası Noel görüstügü kisilere, 
 I. Dünya Savası sırasında Ermeniler ile  ilgili olayların esas sebebinin Ermenilerin davranısları oldugu ve Ermeni meselesinin ortaya çıkaranın Rusya oldugunu belirtmistir. Bu ifadelerin ardından ngilizlerin Ermeniler ile ilgili herhangi bir faaliyetinin olmadıgını, hatta kendisinin gönderdigi raporlarda, iddiaların aksine  Ermenilerin hiçbir yerde çogunlugu teskil etmediklerini yazdıgını da belirtmistir. ATASE, SH, Kutu No: 85, Gömlek No: 27, Belge No: 27-2, 27-3. 
379 M.K. Öke; İngiltere’nin Güneydogu Anadolu Siyaseti ..., s.33-34. 
380 ATASE, SH, Kutu No: 85, Gömlek No: 27, Belge No: 27-2. 
381 S. Ural; a.g.m., s.59. 
382 ATASE, SH, Kutu No: 85, Gömlek No: 27, Belge No: 27-4. 
383 M.K. Öke; ngiltere’nin Güneydogu Anadolu Siyaseti ..., s.35-36. 
384 Genelkurmay Harp Dairesi Baskanlıgı, Türk stiklal Harbi IV. Cilt Güney Cephesi, Ankara, 1966, s.14-15; S. Ural; a.g.m., s.59. İngilizlerin Milli Asireti’ni elde etmek için yaptıgı çalısmalar daha sonraki tarihlerde de devam etmistir. Halep’teki ngiliz Kolordu Komutanı General Devi, Mahmud Bey’in Halep’e gelmesi için beş defa davette bulunmussa da Mahmud Bey bu davetleri geri çevirmistir. Keza daha sonra, 30 Haziran 1919’da Yüzbası Noel, Halep’e gelmesi hususunda 
Mahmud Bey’e bir mektup göndererek onu davet etmistir. 13. Kolordu Kumandan Vekili Ahmet Cevdet Bey, İngilizlerin bu faaliyetlerini yakından takip ederek,  bölgenin en güçlü ve kalabalık asireti olan Milli Asireti’nin İngiliz kıskırtmalarına kapılarak isyan etmesinin önünün alınması için, bu asiretin reisi olan Mahmud Bey’e  uygun bir nisan ve rütbenin verilmesini talep etmistir. S. Ural; a.g.m., s.59-60. 

BU YAZI DİZİSİ

14 CÜ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR

****