TÜRKİYE’DEKİ SEÇİM SÜREÇLERİNDE PKK’NIN SİLAHLI EYLEM STRATEJİLERİ., BÖLÜM 8
Seçimin PKK’nın eylem stratejisi üzerindeki “zamanlama etkisi”ne bakıldığında 24 Haziran 2018 seçimlerinde politik/askeri strateji izleyen, fırsatları değerlendirme, riskleri azaltma arayışındaki terör örgütünü aktif olmaya çabaladığı yaz başında yakaladığı ve bunun örgütün kapasite geliştirme sürecine olumsuz etkisi olacağı söylenebilir.83
Zira PKK’nın Türkiye topraklarında gerçekleştirdiği eylemler ilkbahar aylarında artış gösterirken 2018 Mart ve Nisan’ında geçtiğimiz son üç yılın ortalamasına göre oldukça düşük seviyede kalmıştır.
Seçimin PKK’nın eylem stratejisi üzerindeki “mekan etkisi” incelendiğinde
ise Türkiye’nin terör örgütüne karşı yürüttüğü harekatların mekansal bütünlüğünün örgütü Türkiye’de eylemsizlik sürecine girmeye zorladığı gözlenmektedir.
Zira Türkiye’nin Suriye ve Irak’ın kuzeyinde gerçekleştirdiği etkili harekatlarla
birlikte yurt içindeki iç güvenlik ve kolluk operasyonları PKK’nın askeri kapasitesinin konsolide olmasının önünde önemli bir mani teşkil etmektedir.
PKK ve ona müzahir siyasi partiler yerelleşme ve Türkiyelileşme ekseninde
farklı seçim süreçlerini önceliklendirmektedir. PKK ve etnik temelli siyaset yapan Kürt siyasi partilerinin seçim önceliğinin yerelleşme ve Türkiyelileşme söylemleri etrafında geliştiği göze çarpmaktadır. Bu bağlamda PKK ve etnik temelli siyasi hareketlerin hedef ve kitle tabanının birleştiği yerel seçimler en öncelikli sırayı alırken yerel seçim süreçlerinde kullanılan ayrılıkçı ve bölücü dil ile terör örgütünün eylemlerinin artışı arasındaki doğrusal ilişki dikkat çekmektedir.
Cumhurbaşkanlığı seçim süreçlerinin PKK ve siyasi hareketler için yerelleşme
ve Türkiyelileşme algılarını birbirinden ayırt eden daha bozucu bir rolü olduğu
söylenebilir. Hem PKK saldırıları hem de siyasal söylemler Kürt siyasal alanından bir cumhurbaşkanı seçilmesini değil Türkiyelileşme alanındaki bütüncüllüğü bozmak için eylem ve söylem etkisi yaratmaya çalışmıştır.
SONUÇ
Anayasa’daki değişiklikleri oylayan referandumlar ile kanun yapıcılığa odaklanan
Parlamento seçimleri daha çok Türkiyelileşmeyi konu ettiğinden referandum
ve genel seçimlerin PKK’nın öncelik hiyerarşisi içinde daha geride kaldığı
görülmektedir. Bu hiyerarşinin üçüncü sırasında genel seçimlerin, son sırasında
da referandumların olduğu söylenebilir. Zira genel seçimlerdeki temsile dayalı katılım ve uluslararası erişim imkanlarının sunduğu fırsatlar PKK’nın daha keskin bir saldırı stratejisi geliştirerek bu alanı tahkim etmeye çalışmasına neden olmaktadır.
Böylece terör örgütü hem ulusal hem de uluslararası ortamda Kürt
meselesini kendine tahvil etmeyi ummaktadır. Referandumlarda da PKK’nın şiddet içeren eylemler gerçekleştirdiği ve söylem üslubunun şiddetten ayrışmadığı görülmektedir. PKK referandumları hem ulusal boyuttaki muhalefetin içinde yer almak hem de kamusal alandaki desteğini ölçmek için kullanmaktadır. PKK’nın seçim süreçlerinin tamamında eylem ve söylem boyutunda davranışlar geliştirerek güvenlik, siyaset ve sosyal alanlarda etkinlik yaratmaya çalışan bir örgüt karakteri çizdiği görülmektedir. Eylemsel davranışlarını eylemlilik/eylemsizlik ekseninde esnetebilen PKK’nın söylemlerinden asla vazgeçmediği gözlenmektedir.
Bu raporda 2009’dan bu yana yapılan seçim süreçlerinin tamamında
PKK’nın eylemlerini kamusal alanı tehdit etmek için doğrudan kendi elemanlarına yaptırdığı, söylemlerini ise kendine müzahir legal siyasi partiler üzerinden kamusallaştırmaya çalıştığı gösterilmiştir. Terör örgütünün seçim süreçlerinde söylemlerindeki sabitesi ile eylemlerindeki esneklik çelişmektedir. PKK seçim sonuçları söylemsel sabitelerini tatmin etmediğinde eylemsizlik kararlarını kendi kendine manipüle etmektedir. Terör örgütünün eylem ve söylemleri hem yerel seçmende devlet ve hükümete karşı nefret biriktirmeye odaklanmakta hem de uluslararası kamuoyunun hoşuna gidecek şekilde Türkiye’deki demokratik siyasi hareketleri ve kişileri tehdit etmektedir.84 PKK’nın şiddeti Çözüm Süreci’nde kendisine düşen rolün önemini kavrayamayan milliyetçi Kürt siyasi hareketlerin önündeki en büyük engeldir.
BU BÖLÜM DİPNOTLARI;
83. Nihat Ali Özcan, “PKK, Terör ve Seçim”, Milliyet, 20 Nisan 2018.
84. “Cemil Bayık Times’a Konuştu: Erdoğan’ı ve AKP’yi Devirmek İstiyoruz”, BBC Türkçe, 15 Mart 2016.
NECDET ÖZÇELİK
Halen Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi’nde doktora eğitimine devam eden Necdet Özçelik, terörizm ve ayaklanma konularında sahada ve akademide çalışmalar yapmaktadır. Uzun yıllar Özel Kuvvetler Komutanlığında çalışan Özçelik 2014 yılında Türk Silahlı Kuvvetlerinden (TSK) emekli oldu. Türkiye’de terörle mücadele kapsamındaki görevlerle birlikte Irak, Afganistan ve Kırgızistan gibi devlet dışı silahlı aktörlerin şekillendirdiği düşük yoğunluklu çatışma ortamlarında da harekat,eğitim ve danışmanlık faaliyetlerinde bulunan Özçelik SETA’da güvenlik ve savunma araştırmacısı olarak çalışmalarını sürdürmektedir.
NEBİ MİŞ
Lisans (2003) ve yüksek lisans (2005) eğitimini Sakarya Üniversitesi Uluslararası Ilişkiler Bölümü’nde tamamlayan Nebi Miş, doktorasını (2012) “Türkiye’de Güvenlikleştirme Siyaseti 1923-2003” başlıklı doktora teziyle Sakarya Üniversitesi’nde tamamladı. Doktora sürecinde bir yıl süre ile
Belçika Katholieke Universiteit Leuven’de araştırmacı olarak bulundu. Türkiye’de güvenlik siyaseti, demokratikleşme, Islamcılık, Ortadoğu’da demokratikleşme ve Suriye konuları üzerinde çalışmakta ve Sakarya Üniversitesi IIBF Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi bölümünde dersler vermektedir.
Etnik kimliğe dayalı siyaset yapan legal Kürt siyasal oluşumların iki
temel problemi Türkiye partisi olamama ve PKK ile kurduğu ilişkidir.
Etnik temelli siyasi hareketlerin bir büyüme sınırı olacağı kabul
gören bir yaklaşımdır. PKK ile paylaşılan siyasal hedef, taban ve
kitle milliyetçi Kürt siyasal hareketlerinin legalliği sorununu sıklıkla
gündeme getirmektedir. Zira bu durum önemli bir ikilemi ortaya
çıkarmıştır: PKK mı milliyetçi Kürt siyasal hareketlerinin kontrolünde
yoksa milliyetçi Kürt siyasal hareketleri mi PKK’nın kontrolünde?
Bu ikilem sebebiyle PKK’nın terör eylemleri bağlamında Türkiye’deki
seçim süreçlerinin analizi yapıldığında PKK ile hedef ve taban ortaklığına
sahip milliyetçi Kürt siyasi partilerini de analiz birimlerine dahil etme zorunluluğu ortaya çıkmaktadır. Öyle ki bu hareketlerin terör örgütüyle ilişkisi hukuken yargı müktesebatında, ahlaken de kamu algısında sorun olarak varlığını sürdürmektedir.
Bu raporda Türkiye’de 2009’dan bu yana gerçekleşen yedi seçim süreci incelenmiş ve PKK’nın bu dönemlerde takip ettiği eylem-söylem stratejileri
belirlenmiştir. Söz konusu stratejiler arasındaki benzerlikler ve ayrışmaların
analizleri yapılarak 24 Haziran 2018 cumhurbaşkanı ve milletvekili seçim sürecinde PKK’nın muhtemel etki ve tepki bağlamındaki eylem esnekliğine dair öngörüler geliştirilmiştir.
COPYRIGHT © 2018
Bu yayının tüm hakları SETA Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı’na aittir. SETA’nın izni olmaksızın yayının
tümünün veya bir kısmının elektronik veya mekanik (fotokopi, kayıt ve bilgi depolama vd.) yollarla basımı, yayımı, çoğaltılması
veya dağıtımı yapılamaz. Kaynak göstermek suretiyle alıntı yapılabilir.
SETA Yayınları 114
I. Baskı: 2018
ISBN:XX-XXX-XXXX-XX-X
Uygulama: Erkan Söğüt
Baskı: Turkuvaz Haberleşme ve Yayıncılık A.Ş., İstanbul
SETA | SİYASET, EKONOMİ VE TOPLUM ARAŞTIRMALARI VAKFI
Nenehatun Cd. No: 66 GOP Çankaya 06700 Ankara TÜRKİYE
Tel: +90 312 551 21 00 | Faks: +90 312 551 21 90
www.setav.org | info@setav.org | @setavakfi
SETA | Washington D.C.
1025 Connecticut Avenue, N.W., Suite 1106
Washington D.C., 20036 USA
Tel: 202-223-9885 | Faks: 202-223-6099
www.setadc.org | info@setadc.org | @setadc
SETA | Kahire
21 Fahmi Street Bab al Luq Abdeen Flat No: 19 Cairo EGYPT
Tel: 00202 279 56866 | 00202 279 56985 | @setakahire
SETA | İstanbul
Defterdar Mh. Savaklar Cd. Ayvansaray Kavşağı No: 41-43
Eyüpsultan İstanbul TÜRKİYE
Tel: +90 212 395 11 00 | Faks: +90 212 395 11 11
ANKARA • İSTANBUL • WASHINGTON D.C. • KAHİRE
***