TÜRKİYE’DEKİ SEÇİM SÜREÇLERİNDE PKK’NIN SİLAHLI EYLEM STRATEJİLERİ., BÖLÜM 7
CUMHURBAŞKANI SEÇİMİ
PKK’ya müzahir siyasi partilerin gösterdiği cumhurbaşkanı adayının temel olarak
terör örgütünün demokratik özerklik hedefini de savunması örgütün cumhurbaşkanlığı seçim süreçlerini yerelleşme ve Türkiyelileşme arasında bir ayıraç şeklinde kullandığını göstermektedir. Türkiye Cumhuriyeti’nin birliği ve beraberliğini muhafaza etmek için cumhurbaşkanlığına aday olan bir siyasetçinin terör örgütünün ayrılıkçı ideolojisini savunması cumhurbaşkanlığı seçimlerini PKK için daha kritik hale getirmektedir. PKK’nın cumhurbaşkanlığı seçim süreçlerinde ki eylemleri ayrıştırıcı söylemleri destekleyecek şekilde toplum içindeki bölünme leri hedef almaktadır. Cumhurbaşkanlığı seçim süreçleri Türkiye genelindeki toplumun ayrıştırılması noktasında eylem ile söylem etkinliğinin en yoğun kullanıldığı seçim süreci olarak görülmektedir. PKK ve kendisine müzahir siyasi partinin işaret ettiği cumhurbaşkanı adayının şahsında geliştirilen mağduriyet ve diğer adaylardan en az birine karşı oluşturulan nefret diline dayanan söylemsel ayrıştırma stratejisi terör örgütünün eylemleriyle de desteklenmektedir.
10 AĞUSTOS 2014 CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇIMI
2007’de yaşanan “367 krizi” sonrasında yapılan Anayasa değişikliğiyle cumhurbaşkanının doğrudan halk tarafından seçilmesi kararlaştırılmıştı. Halk tarafından seçilecek ilk cumhurbaşkanını belirleyecek olması 10 Ağustos seçimlerine ayrı bir önem ve anlam katıyordu. 2013’te yaşanan Gezi Parkı Şiddet Eylemleri, 17-25 Aralık operasyonları, Çözüm Süreci ve 30 Mart yerel seçimleri 10 Ağustos’ta yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerine giden süreçte en temel tartışma konularıydı. Ancak AK Parti’nin 30 Mart yerel seçimlerinde sandıktan birinci parti olarak çıkması hem parti üzerinde sürdürülen spekülasyonları boşa çıkardı hem de cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ne şekilde sonuçlanacağına dair bir öngörü oluşturdu.72 Yerel seçimlerden güçlü bir şekilde çıkan AK Parti cumhurbaşkanı adayı olarak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı gösterdi. Yerel seçimlerin kaybedenleri şeklinde değerlendirilen CHP ve MHP ise Ekmeleddin İhsanoğlu’nu “çatı aday” olarak belirlediklerini kamuoyuna duyurdu. 30 Mart’taki seçimlerden istediğini alan HDP73 ise eş genel başkan Selahattin Demirtaş’ı cumhurbaşkanı adayı olarak tanıttı. Adayların belirlenmesinden sonra seçim kampanyaları şekillenmeye başladı. AK Parti’nin cumhurbaşkanı adayı Erdoğan yerel seçimlerden aldığı destekle rahat bir kampanya dönemi geçirdi. Buna karşın CHP ve MHP’nin çatı aday formülü parti tabanlarında memnuniyetsizlik yarattı ve her iki parti için de zor bir kampanya süreci yaşandı. Öte yandan batıda Türkiyelileşme, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde geleneksel milliyetçi söylemi kullanan HDP ise seçim kampanyalarında ikili bir dili tercih etti. Bu bağlamda HDP’nin adayı Demirtaş seçim vizyonunu içeren “Yeni Yaşam Çağrısı” belgesinde Türkiye’nin çok kültürlü yapısına vurgu yaparak toplumun bütün kesimlerine ulaşmaya çalıştı.74 Ancak HDP ve adayı Demirtaş 30 Mart yerel seçimleri öncesinde olduğu gibi demokratik özerklik iddialarını sürdürdükleri için toplumun genelinde kabul görmedi.
Ayrıca seçim sürecinde terör örgütü PKK tarafından gerçekleştirilen eylemler
(Lice’deki çocuk kaçırma olayı vb.) karşısında örgüte karşı net bir tavır ortaya
konmaması adaylık sürecinde öne çıkarılmaya çalışılan Türkiyelileşme politikasının sorgulanmasına neden oldu.
10 Ağustos’ta gerçekleştirilen cumhurbaşkanlığı seçimlerinin kazananı
yüzde 51,79 oy oranıyla Recep Tayyip Erdoğan olurken CHP ve MHP’nin çatı
adayı Ekmeleddin İhsanoğlu yüzde 38,44’te kaldı. Öte yandan HDP’nin adayı
Selahattin Demirtaş ise yüzde 9,76 oranında oy aldı. Demirtaş’ın oy oranı kamuoyunda HDP’nin Türkiyelileşme projesinin kısmen de olsa karşılık bulduğu şeklinde yorumlandı. Demirtaş seçim sonrası yaptığı açıklamada aldığı oy oranının çok önemli olduğunu ve gelecek açısından kendilerini heyecanlandırdığını ifade etti.75
Seçimleri izleyen süreçte HDP ve Demirtaş cephesi cumhurbaşkanlığı
seçimlerinde aldıkları oy oranını Çözüm Süreci’nde “pazarlık payını artırmak”
için bir araç olarak kullanmaya çalıştı.76 Ancak bölgede yaşanan sıkıntılar karşısında sorumluluk alınmaması ve gerçek anlamda çözümden yana olunmaması bu tür girişimleri sonuçsuz bıraktı.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından HDP kanadının yakaladığı motivasyon
Çözüm Süreci’nin farklı bir noktaya evrilmesine neden oldu. HDP, Demirtaş’ın
aldığı oy oranını doğu ve güneydoğuda koz olarak kullanmaya çalışınca süreç tıkandı. Bu dönemde DEAŞ’ın Kobani’yi kuşatması ise Türkiye’de yeni olayların ortaya çıkmasına neden oldu. Kobani’de yaşanan olaylar üzerine HDP ve KCK “süresiz eylem çağrısı” ile bölgedeki halkı sokağa davet etti.77 Bu çağrının ardından 6-8 Ekim 2014’te 36 ilde meydana gelen sokak olaylarında şehit edilen iki polis dahil 50 kişi yaşamını yitirdi.78 Çözüm Süreci ile birlikte bölgede bir süredir devam eden sükunet ve huzurun bozulması üzerine birçok ilde sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Yaşanan tüm bu gelişmelerde HDP’nin etkili bir siyaset üretememesi ve sokağa teslim olması 2014’te inşa etmeye çalıştığı Türkiyelileşme söylemini boşa çıkardı.79 Ayrıca bu süreçte terör örgütü PKK’nın silah bırakmaya yanaşmaması ve bu olay karşısında HDP’nin bir kez daha Türkiye safında pozisyon alamaması partinin yakaladığı ivmenin daha da azalmasına neden oldu.
10 Ağustos 2014 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önceki üç aylık dönem 30
Mart 2014 seçimlerinin sonrasındaki üç aylık dönem ile 7 hafta çakıştığından 10
Ağustos 2014 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önceki dönem üç ay olarak değil
beş hafta şeklinde hesaplanmıştır. Dolayısıyla 10 Ağustos 2014 Cumhurbaşkanlığı seçim sürecindeki PKK saldırıları 30 Haziran-9 Kasım 2014 arasındaki dört ay bir haftalık süreyi kapsamaktadır. 10 Ağustos 2014 Cumhurbaşkanlığı seçiminden önceki bir ay bir hafta ile seçimlerden sonraki üç aylık dönemi kapsayan 30 Haziran-9 Kasım 2014 arasındaki dört ay bir haftalık süreçteki PKK saldırı eğrisi Grafik 40’ta gösterilmiştir. PKK bu süreçte 38 saldırı gerçekleştirmiştir. Terör örgütünün diğer seçimlerde olduğu gibi cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde de önce eylemsizlik, sonrasında da hızla artan bir saldırı eğilimi içine girdiği görülmüştür.
GRAFİK 40. SEÇİM SÜRECİNDEKİ PKK SALDIRI EĞRİSİ
Seçim öncesinde sadece 22 Temmuz 2014’te Ceylanpınar’da bir PKK saldırısı
gerçekleştirilmiş ve bu saldırıda 2 askeri personel şehit olmuştur.80
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra 11 Ağustos-9 Kasım 2014 arasındaki
üç aylık dönemde 37 saldırı yapılmıştır. Saldırılarda 8 güvenlik görevlisi ve 1 sivil şehit olmuş, 15 güvenlik görevlisi ve 4 sivil yaralanmıştır. 15 sivil ise PKK tarafından kaçırılmıştır. Saldırılar Şırnak, Diyarbakır (Lice, Kulp), Bingöl, Hakkari, Ağrı, Iğdır ve Tunceli kırsallarında meydana gelmiştir. Bu dönemde çok sayıda okula yönelik kundaklama saldırısı gerçekleştirilmiştir.
GRAFİK 41. SEÇİMLERDEN SONRAKİ DÖNEMDE TİPLERİNE GÖRE PKK SALDIRILARI
CUMHURBAŞKANI SEÇİMİ
GRAFİK 42. SEÇİMLERDEN SONRAKİ DÖNEMDE HEDEF TİPLERİNE GÖRE PKK SALDIRILARI
GRAFİK 43. SEÇİMLERDEN SONRAKİ DÖNEMDE PKK SALDIRILARINDA
ŞEHİT, YARALANMA VE KAÇIRILMA DURUMU
HARİTA 12. SEÇİM SONRASI DÖNEME AİT PKK SALDIRILARI
2014 Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinden sonraki PKK saldırıları seçimlerden
önceki saldırılara oranla yüzde 3 bin 600 artış göstermiştir. Saldırı türlerindeki
artış yüzde 700, hedef tiplerindeki artış ise yüzde 600 olarak gözlemlenmiştir.
Bu süreçte PKK Selahattin Demirtaş’ın seçilmesi için Kürt seçmene baskı uygulamış ve Demirtaş’a verilecek oyun tek devlet ve tek bayrak söylemini reddetmek olduğunu ifade ederek bölücü ideolojinin desteklenmesi çağrısında bulunmuştur.
81 Bir yıl önce ana dilde eğitim şartını dayatmak için halka okulların boykot
edilmesi çağrısında bulunan ve bu planı tutmayan PKK82 2014 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin sonrasında eğitim öğretim yılının başlamasını müteakip bu defa da okul kundaklamaya başlamıştır. Terör örgütünün seçim sürecinde başvurduğu kundaklama eylemlerini Demirtaş’ın kişiliğinde biriktirilen tek devlet ve tek bayrak karşıtlığını desteklemek için ana dilde eğitim argümanı üzerinden geliştirilen nefrete dayalı terör saldırıları olarak değerlendirmek mümkündür.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde PKK ve kendisine müzahir siyasi partinin
işaret ettiği cumhurbaşkanı adayının Türkiyelileşme iddiasıyla öne sürüldüğü ancak arka planda terör örgütünün ideolojik argümanlarının bir siyasetçi diliyle kamuoyuna servis edildiği görülmüştür. Ayrıca örgütün eylem stratejisinde PKK’ya müzahir olmayan yerel siviller ile sivil kamu hizmet ve tesislerini hedef alan yeni saldırı yöntemleri kullanılmıştır.
24 Haziran 2018 Cumhurbaşkanlığı ve erken genel seçimlerinden önceki iki ay
üç haftalık dönemi kapsayan 26 Mart-18 Haziran 2018 arasında PKK saldırı eğrisi Grafik 44’te gösterilmiştir. Terör örgütü bu süreçte toplam 32 saldırı düzenlemiştir.
PKK’nın diğer seçim süreçlerinden farklı olarak 24 Haziran seçimlerinden
önce eylemsizlik belirtisi göstermediği, saldırılarını ise genel itibarıyla Irak sınırları içinde gerçekleştirdiği görülmektedir.
GRAFİK 44. 24 HAZİRAN SEÇİMLERİ ÖNCESİNDEKİ PKK SALDIRLARI EĞRİSİ
Saldırılarda toplam 39 güvenlik görevlisi şehit olmuş, 55 güvenlik görevlisi
ve 3 sivil yaralanmıştır. Saldırılar büyük oranda Irak’ın kuzeyindeki Kani
Reş ve Hakurk bölgesindeki operasyon birlikleri; Siirt, Şırnak, Bingöl, Tunceli
ve Diyarbakır kırsalındaki operasyon birlikleri; Ağrı-Doğubayazıt ile Hakkari’deki
sınır birliklerine karşı gerçekleştirilmiştir. PKK’nın bu süreçte Batman’daki
bir petrol arama sahasında da bir saldırı düzenlediği görülmüştür.
Aynı dönemde güvenlik korucularına karşı yapılan saldırılarda da bir artış
olduğu gözlemlenmiştir.
GRAFİK 45. SEÇİMLERDEN ÖNCEKİ DÖNEMDE TİPLERİNE GÖRE PKK SALDIRILARI
GRAFİK 46. SEÇİMLERDEN ÖNCEKİ DÖNEMDE HEDEF TİPLERİNE GÖRE PKK SALDIRILARI
GRAFİK 47. SEÇİMLERDEN ÖNCEKİ DÖNEMDE PKK SALDIRILARINDA
ŞEHİT, YARALANMA VE KAÇIRILMA DURUMU
HARİTA 13. SEÇİM ÖNCESİ DÖNEME AİT PKK SALDIRILARI
24 Haziran 2018 erken seçim sürecinde PKK’nın Türkiye sınırları içinde eylem
gerçekleştirmede zorlandığını ancak söylemlerindeki tehdit ve nefreti artırarak
bir etki stratejisi izleyeceğini beklemek yanıltıcı olmayacaktır. PKK’nın bu
süreçte eylem paradigmalarını Türkiye sınırlarının ötesinde varoluş kaygısı üzerinde inşa ettiği ve hayatta kalabilmek için ise örgütün Irak’ın kuzeyindeki operasyon birlikleri ve TSK’nın bölgedeki diğer unsurlarına karşı eylemler düzenlemeye çalışacağı beklenmektedir. Seçimlerden sonra PKK’nın kapasitesi nispetinde saldırılarını yurt içinde artırma arayışına gireceği de öngörülebilir.
Seçimin PKK’nın eylem stratejisi üzerindeki “kuvvet etkisi” örgütün 2014
sonundan itibaren yönetmekte zorlandığı yeni bir sürece girmesiyle ilgilidir.
Kobani hadisesiyle Suriye’de büyük avantajlar elde etmesine rağmen 2015-2016 hendek-barikat eylemlerinde, 2017’de yurt içinde ve sınır hattında ve 2018’de de sınır ötesinde (Suriye ve Irak’ta) yaşadığı kayıplar insan kaynağı bakımından çok maliyetli olmuştur. Silahlı gücünü dayandırdığı insan kaynağı havuzundaki daralma ve insan kaynağını besleyen kanalların da eskisi gibi çalışmaması PKK’nın 2018 ve 2019 seçim süreçlerinde eylem esnekliğini eylemsizlikten yana kullanacağını işaret etmektedir.
BU BÖLÜM DİPNOTLARI;
72. 2014’te Türkiye.
73. 30 Mart yerel seçimlerine iki ayrı parti olarak giren BDP ve HDP 22 Haziran 2014’te gerçekleştirilen Halkların
Demokratik Kongresi’nde alınan kararla HDP çatısı altında birleşerek siyasi hayatına tek bir parti olarak
devam etmeye karar verdi.
74. “Demirtaş’tan ‘Yeni Yaşam’ Çağrısı”, Sabah, 15 Temmuz 2014.
75. “Selahattin Demirtaş’tan İlk Açıklama”, Habertürk, 10 Ağustos 2014.
76. 2014’te Türkiye.
77. “HDP’den ‘Sokağa Çıkın‘ Çağrısı”, CNN Türk, 6 Ekim 2014.
78. Ali Dağlar, “6-7 Ekim’in Acı Bilançosu 50 Ölü”, Hürriyet, 6 Kasım 2014. Olaylarda hayatını kaybedenlerin
sayısı daha sonra 52’ye çıkmıştır.
79. Nebi Miş, “Milliyetçi Kürt Siyaseti ve Toplumsal Güvenlik İkilemini Derinleştirmek”, Sabah Perspektif, 18 Ekim 2014.
80. “2 Şehit, 6 PYD’li Öldürüldü”, Milliyet, 22 Temmuz 2004.
81. “Cemil Bayık: Demirtaş’a Verilen Oy Tek Vatan ve Tek Bayrağa Ret Oyu Olacaktır”, Mynet, 31 Temmuz 2014,
http://www.mynet.com/haber/guncel/cemil-bayik-demirtasa-verilen-oy-tek-vatan-ve-tek-bayraga-ret-oyu-olacaktir-
1378714-1, (Erişim tarihi: 18 Haziran 2018).
82. “Eğitime Boykot Tutmadı”, Aljazeera Turk, 16 Eylül 2013.
8. Cİ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR,
***
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder