İNCİRLİK etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
İNCİRLİK etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

28 Ocak 2018 Pazar

NATO'ya Verilen Kapitülasyon,

NATO'ya Verilen Kapitülasyon,


Neval Kavcar
Malatya Kürecik’e NATO kapsamında, Amerikalılar geldi.5943 sayılı yasa o askerlerinin gelmesine cevaz veriyor olmalı.

Andığım yasayı TBMM’de aradığınızda karşınıza sadece antlaşmanın onaylandığını gösteren sayfa açılıyor.

Üç Maddelik bir Yasa.
Antlaşma nedir? 

NATO'ya Verilen Kapitülasyon


Neval Kavcar 
Açik Istihbarat'in Resmi
E-Posta Grubu
Açik Istihbarat Türkiye'ye 


www.acikistihbarat.com 
06.03.2012

Daha önce 5943 sayılı yasadan bahsettim.

 Malatya Kürecik’e NATO kapsamında, Amerikalılar geldi.5943 sayılı yasa o askerlerinin gelmesine cevaz veriyor olmalı.

Andığım yasayı TBMM’de aradığınızda karşınıza sadece antlaşmanın onaylandığını gösteren sayfa açılıyor.

 Üç maddelik bir yasa.

 Antlaşma nedir?

 Araştırıp hepsini bir araya getirdim.

Yapılan antlaşma:http://www2.tbmm.gov.tr/d23/1/1-0736.pdf

Çıkarılan yasa: http://www.tbmm.gov.tr/kanunlar/k5943.html

İngilizce Nüsha: http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2010/03/20100313-7.pdf

Çıkarılan yasa ekindeki İngilizce nüsha, sadece resmi gazetede var.

Üç maddelik 5943 sayılı yasa ile ‘Yabancı askerlere ayrıcalık’ veriliyor.

Bu konuda muhalefetin, TSK’nın görüşü alınmış mı?

Neticede NATO’ya konuşlanma, silâhını alıp gelme hakkı tanınıyor.

Yabancı askerlere ayrıcalık veren yasa, şöyle görüşülmüş.

“Kanunun Görüşüldüğü/Kabul Edildiği Birleşim..
 24 Aralık 2009 Perşembe....
 41.Birleşim (1) Görüşmelerin arasında Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair
 Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu var..” 
Samsun Milletvekili Suat Kılıç'ın, Isparta Milletvekili Mevlüt Coşkuner'in grubuna sataşması nedeniyle konuşması …..

Tunceli Milletvekili K.Genç'in, Kayseri Milletvekili M.Elitaş'ın şahsına sataşması nedeniyle  konuşması … 
Kayseri Milletvekili M.Elitaş'ın, Tunceli Milletvekili Kamer Genç'in şahsına sataşması nedeniyle konuşması…”

Muhtemeldir ki geç saatler..

Türkiye’nin yılbaşı rehâvetine kapıldığı, tatil havasına girdiği günler.

Öyle bir ortamda, 5943 sayılı yasa geçiveriyor.

Yasanın başındaki atıf, topu DP iktidarına ve Menderes’e atıyor Deniliyor ki

“28 Ağustos 1952 Tarihinde Paris’te imzalanan Kuzey Atlantik Antlaşmasına uygun olarak yapılan uluslararası karargahların statüsüne ilişkin protokol uyarınca.” 

*** 

5943 Sayılı Yasa, 7 Mayıs 2009 Tarihli Kapitülasyon Antlaşmasının Sonucu dur

AKP 57 Yıl öncesine atıf yaparak, 5943 Sayılı bir yasa çıkarıyor.

 Oysa o yasa, 7 Mayıs 2009 tarihinde İzmir’de imzalanan antlaşmayı onaylıyor.

 24 Aralık 2009’de mecliste yasalaşıyor, 30 Aralık 2009’de Cumhurbaşkanı onaylıyor,  13 Mart 2010’da resmi gazetede yayınlanıyor.

Türkiye Cumhuriyeti iktidarlarının, 57 yıl boyunca NATO askerlerine vermediği ayrıcalık  iddiasının boyutu ne?

NATO’ya böylesine ayrıcalık veren, yuvarlak anlamlar içeren antlaşma maddelerini  kabul etmiş başka iktidar varsa, Başbakan açıklasın.

Askeri o antlaşmayı NATO adına ABD Donanma Komutanı Oramiral M.P.Fıtzgerald,  Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti adına Büyükelçi Tomur Bayer imzalamış.(2)

Türkiye normalleşiyor diyen aydın, köşelerdeki zevat, iktidar mensupları; TSK ve muhalefetin bypass edildiği bu gibi antlaşmalardan mı bahsediyor?

*** 

Yasaya Göre NATO, TSK’ya Gelen Askerin Listesini Verecek..
Binlerce Asker Gelebilir Deniliyor..

 Doğru mudur?

“….NATO Askeri Birimlerine veya Uluslararası Askeri Karargahlara personel sağlayan  gönderen Devletler Türkiye'ye SOFA Anlaşmasının VI.
 Maddesine göre silah, mühimmat ve teçhizat getirebilir………

Bu Anlaşma İzmir, Türkiye'de, 7 Mayıs 2009 tarihinde, metinleri eşit derecede muteber olmak üzere, Türkçe ve İngilizce dillerinde iki orijinal nüsha olarak imzalanmıştır.

 Bu Anlaşmanın yorumlanmasında bir fikir ayrılığı olması halinde İngilizce metin esas  alınacaktır.” (2)

Bu demektir ki İngilizce metinden, bir kazık daha yiyebiliriz.
NATO böyle bir açıklama eklediğine göre, Türkçe metinde aslına sadık mı kalınmadı?

Aynı anda imzalanan iki metinden geçerli olanın İngilizce nüsha olduğunu, Türkçe metinde  Tomur Bayer AKP hükümeti adına kabul etmiş. 
Öyle olmasa her iki metinde esas alınacak denilirdi.

İngilizce nüsha:

http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2010/03/20100313-7.pdf

Uluslararası dile hakim olanların, okumasını bilhassa rica ediyorum.

 Ve bizlerle paylaşsınlar.

Gerekli mi İngilizce nüsha, antlaşma maddelerinde zaten yok yok diyorsanız eğer,  daha fazla telaşa mahâl yokmuş deriz efendim.

Kapitülasyon diyerek, Kanuni Sultan Süleyman’a haksızlık etmeyeyim.

Döneminde Fransızlara ayrıcalık vererek, Hıristiyan birliğini parçalamayı amaçlıyordu.

 NATO’ya verilen ayrıcalık yasası ile Müslümanları Yok edici adımlara eklemlenmiş gibiyiz sanki.

NATO’nun Müslüman olan tek üyesi Türkiye, böyle bir rolü reddetmeli.

Bu yasa ile NATO kapsamında, binlerce asker Türkiye’ye tezkeresiz gelebilir, Türkiye topraklarını kullanarak, İran ve Suriye’ye karşı yine gerek duyulduğunda savaşır iddiası mevcut.

Değerli muhalefet, Saygıdeğer basın mensupları ve Ey Millet!
Biriniz de, Ne oluyor deyin yahu!

Kaynak:

(1)http://www.tbmm.gov.tr/develop/owa/tutanak_g_sd.birlesim_baslangic?
 PAGE1=1&PAGE2=1&p4=20537&p5=B

(2)http://www2.tbmm.gov.tr/d23/1/1-0736.pdf

http://acikistihbarat.com/Goruntule.aspx?id=9964


**

28 Şubat 2016 Pazar

TELEVİZYON MANYAĞI BİR TOPLUM İSTENDİ..




TELEVİZYON  MANYAĞI BİR  TOPLUM  İSTENDİ..


“Televizyon manyağı bir toplum istendi”


Yeni Asya: 26 ŞUBAT 1991
Tahir AKA / Talat TURHAN

Talat TURHAN’a göre ABD, televizyonla uyutma hesabında
—Amerika’nın dünyada bilgi ve politika dışı bırakılmış “televizyon manyağı” bir toplum istediğini belirten TURHAN, “ Televizyon Manyakları İdeoloji sahibi olamazlar. Bu bir çaba meselesidir ” şeklinde konuştu.
—Amerikan stratejist A. WOHLSTETTER'in' 1982'de " Türk birlikleri Körfez savunmasına katılabilir " şeklindeki kanaatini de nakleden TURHAN, bir haritada TÜRKİYE'deki üslerin nasıl kullanılmayı düşünüldüğünün belirlendiğini söylüyor.
—Amerikan Kongresi Araştırma Merkezi Savunma Bö­lümü Başkanı Richard GRİMMET'in 1984 yılında Kongre üyeleri için bir rapor hazırladığını belirten TURHAN, " TÜRKİYE'deki Amerikan Üsleri " adlı raporda GRİMMET'in şöyle dediğini kaydediyor: " MUŞ ve BATMAN'da yeni kurduğumuz üsler,. BASRA Körfezinin istikrarını garanti ediyor ".

— Talat TURHAN: ABD’nin Ortadoğu üzerine stratejisine tekrar dönersek… 


Prof. Albert WOHLSTETTLER’in 1988 yılında yazılan “Seçmeli Caydırıcılık” (Discriminate Deterrence) doktrinini yazanlar arasında bulunduğunu daha öncede belirtmiştim…

Bugün kendilerinin stratejist olduklarını iddia edenlerin çoğu kanaatime göre ABD emperyalizminin bilinçli hizmetkârlarıdır. 
Prof. WOHLSTETTER aynı zamanda “Avrupa-Amerikan, Enstitüsü” Başkanıdır… Bu sıfatı ile 1982 yılında TÜRKİYE ye gelmiş ve konuşmalar yapmıştır. Diyor ki: 

" TÜRKİYE'yi Türklere Bayıldığımız için değil son tahlilde Batının petrolünü koruduğu için güçlendirmeliyiz ". ( Çevik Kuvvetin Gölgesinde. Ufuk GÜLDEMİR, Tekin yay.) 

Yine aynı kişinin 20–22 EKİM 1982 günleri arasında Cumhuriyet gazetesinde çıkan değerlendirmesinde: 

" Türk Birlikleri Körfez Savunmasına katılabilir " şeklinde kanaatini açıkladığını görüyoruz. 

Çizilen bir haritada bugün NATO ve ABD'nin kullanımına bırakılan İNCİRLİK, DİYAR­BAKIR (PİRİNÇLİK), ERHAÇ, BATMAN gösterilmektedir. Bugün yani 9 yıl sonra bu üslerde kullanılan F-111 ve F-15 uçaklarının Ortadoğu'ya yönelik menziller de verilmektedir… Ve de bugün ABD Genelkurmay Başkanı diyor ki: " Biz körfeze gelmeyi sekiz sene önce plânladık "  Bur­han BOZGEYİK. Yeni Asya, 9 ŞUBAT. 1991) 

Devam edelim, ABD Kongresi Araştırma Merkezi Savunma Bölümü Başkanı Richard GRİMMET 1984'te kongre üyeleri için hazırladığı"TÜRKİYE'deki Amerikan Askeri Tesisleri" adlı raporda: "MUŞ ve BATMAN'da yeni! Kurduğumuz üsler, BASRA körfezinin istikrarını garanti ediyor” diyor. (Melih AŞIK 8 ŞUBAT 1991 Milliyet)

—Tahir AKA: Her şey açık

Talat TURHAN: Emperyalistlerin istediği süre kadar cunta iktidar keyfini sürüyor. Anayasal yapı onların isteklerine uygun şekle dönüştürülüyor. ABD'nin adayının önünü açmak için her türlü oyuna başvuruluyor. O arada güneydeki meydanlar günümüzde kullanım için genişletiliyor. Çevik Kuvvete imkânlar sağlanıyor, Turgut ÖZAL Başbakan ve Cumhurbaşkanı oluyor... 


AGİK’le birlikte silahsızlandık diye sevinirken, bize, durun bakalım, sizin işiniz yeni başlıyor. NATO'nun "Out of Area" doktrini gereğince bize Güneydoğu'da lazımsınız ve bunlara karşı size şunları da sağlayacağız diyorlar…

—Tahir AKA: Yani bir senaryo yar…

Talat TURHAN: Başkanı, stratejisti, yazarı, senaristi, yönetmeni ve hatta koreografisi dışarıda yıllarca önce tezgâhlanmış bu oyunda TÜRKİYE sahne, Türk halkı figüran olarak kullanılmak isteniyor… Tüm yurtseverler buna karşı çıkmalıdır. 


AGİK'te artık ideolojilerin öldüğü gibi bir fikir ileri sürülüyor...  

Bağımsızlığın onur, şeref ve hayat meselesi olduğunu bilmeliyiz ancak ondan sonra hangi değerlere sahip çıkacaksak onlara sahip çıkabiliriz. Onların AGİK’te söylediği gibi ideolojinin sonu gelmemiştir. Dünya var oldukça da devam edecektir.

İdeoloji kelimesi manası olarak “ide” ve “logos” fikir ilmi demektir. Dünyanın insanlarının fikirsiz olması isteniliyor. Dünyanın insanları elbette fikirli olacaktır ve bir fikri benimseyecektir. 

Dezenformasyon dediğimiz, insanların politika ve bilgi dışı bırakılması, yani "televizyon manyağı" bir toplum mu meydana getirilmek isteniyor? Televizyon manyakları ideoloji sahibi olmazlar. İdeoloji sahibi olmak bir çaba meselesidir. Ömür vereceksiniz.. İslâm bir ideolojidir, Komünizm bir ideolojidir, ne bileyim Budizm bir ideolojidir... Şimdi kapitalizm de bir ideolojidir.. Eğer ideolojiler kötüyse kapitalizmi de kötüleyelim. İdeolojilerin sonu gelmeyecektir. İdeolojilerin sonunu getirmek için dünyada bazı çabalar vardır.



 Sahibinin sesi

—Tahir AKA: İSRAİL'in durumu?

— Talat TURHAN: ABD İSRAİL’e yalvarıyor, aman diyor sakın cevap verme Şimdi yani İslâm'ın bir güç halinde ABD'nin karşısına çıkmasını istemiyor. 


Şimdiki iktidar sahibinin sesidir… Ne isterlerse yapacak ve buna da mecbur… TÜRKİYE'nin Karadeniz'deki rolünü Pan Turanist ve Pan-İslamist rolünden ayrıt edemezsiniz. Mademki bağımsızlıktan vaz geçtik, uydulaştık, ilke olarak bunu kabul ettik, şu 40 milyarı silin bakalım. MISIR'ın borcunu siliyorsun da benimkini niye silmiyorsunuz? Ve üstüne üstlük bu kadar risk veriyorsun diye ABD’den hesap sorabilecek bir iktidar görebilecek miyiz? 

Mademki bu üsleri ABD'ye vermeye mecburdunuz. Niçin İSPANYA gibi kira almıyorsunuz… Yani kira alsanız Amerikan yardımından çok daha fazla para sahibi olunurdu... Ondan sonra 7/10 oranına tepki gösteriyorsunuz!(*) Bu yıl TÜRKİYE'nin tüm teslimiyetine rağmen Amerikan yardımı olarak 186 milyon dolar ekstra yardım yapılıyor. Bu kadar riske gireceksiniz, bu kadar ABD çıkarlarına hizmet edeceksiniz, buna karşılık halkınız pahalılık karşısında inleyecek, paranızın değeri kırk kere düşecek, bu harp bitse de bitmese de bu kaos devam edecek ve siz kârlı çıkmış olacaksınız. Bu mümkün mü? 

Bu kısır döngüden sağcısı, solcusu, ortacısı, kenarcısı, herkes bir araya gelip çıkmanın yollarını aramalıdır. Antiemperyalist olmadan, ne solcu, ne de sağcı ne de gerçek Müslüman olunabilir. Emperyalizme karşı çıkmak mecburiyetindeyiz.

Kaynakça ve Açıklamalar

(*) Y.n.: ABD yardımında TÜRKİYE ile YUNANİSTAN arasında gözetilen oran.

...