ALMANYA’DA FETÖ YAPILANMASI VE ALMANYA’NIN FETÖ POLITIKASI BÖLÜM 5
FETÖ AĞLARI
Eğitim Ağı.,
Alman toplumuna kendini bir STK olarak tanıtan FETÖ’nün ülkedeki eğitim
ağı 25-30 civarında özel okul ile 150’den fazla etüt merkezinden oluşmaktadır.48
Bunların bir kısmı Alman devletinden maddi destek almaktadır.49
Yakın zamana kadar Groß-Gerau bölgesinin entegrasyon görevlisi olan
Sedat Çakır, Türk çocuklarının Alman eğitim sisteminde dezavantajlı olmasının
bir piyasa boşluğu yarattığı ve FETÖ’nün bu boşluğu iyi eğitim imkanları
sunarak lehine kullandığı kanaatindedir.50 Burada not edilmesi gereken husus
FETÖ’nün kendine Türk diasporası üzerinden eleman devşirmesidir. Örgüt
eğitim alanını da aynı diasporanın ikinci, üçüncü ve dördüncü nesli üzerinden
bir finans kaynağına dönüştürmüştür. Nitekim FETÖ’ye yakınlığı ile bilinen
Stuttgart şehrindeki BiL okulunun öğrencilerinin dörtte üçü Türk asıllıdır.
51 Doktora tezi kapsamında FETÖ’nün uluslararası eğitim ağı bağlamında
Almanya’da bulunan dört derneği 52 inceleyen Bekim Agai ülkenin her büyük
şehrinde en az bir tane eğitim derneğinin bulunduğu sonucuna varmaktadır.
Agai Derneklerde eğitimcilerin hem Alman hem Türk asıllı, bazı kurumlarda
ise yalnızca Alman asıllı olmalarını karakteristik bir özellik olarak adlandırmaktadır.53
Agai ayrıca örgütü dini motivasyonla seküler amaçlara ulaşmak
isteyen bir yapı olarak karakterize etmektedir.54
Almanya’daki eğitim kurumlarını da içinde barındıran uluslararası FETÖ
yapılanması üç halkadan oluşmaktadır: “Dış halka”yı oluşturan grup örgüte sempati duyanlar, haftalık toplantılara katılanlar ve FETÖ’den maddi yardım alanlar.
“Orta halka”yı oluşturanlar yapıya finans kaynağı sağlayan iş adamlarıdır ki bunlar hem dış halkanın faaliyetlerine maddi imkanlar sunan hem de iç halkanın
maaşlarını karşılayan grup olarak bilinmektedir. “İç halka”yı ise öğretmen, gazeteci, lobici, akademisyen, düşünce kuruluşları ve şirket çalışanları gibi FETÖ çalışanları oluşturmaktadır. Bu üç halkanın birbiriyle sıkı yardımlaşma ve etkileşim içinde bulunduğu hesaba katılırsa eğitim ağlarında her birinin payının olduğu ve dolayısıyla bağımsız bir alan olmadığı ortaya çıkmaktadır.55
Uluslararası bir boyuta sahip olan bu yapının etkisi, faaliyet alanları ve
Alman demokrasisi ve toplumu için oluşturduğu tehlikenin ülke kamuoyu ve
özellikle de eyalet düzeyindeki yerel politika yapıcıları tarafından yeterince bilinmediği görülmektedir. FETÖ’nün en yoğun yapılanma bölgelerinden biri olan
Nordrhein-Westfalen Eyaleti’ndeki bazı önemli yerel siyasetçilerin dahi bu yapıyla ilgili bilgi sahibi olmaması söz konusu durumun bir tezahürüdür. WDR
kanalına verdiği bir mülakatta Köln Belediye Meclisi Üyesi Gisela Manderla
(Hristiyan Demokrat Birliği/Christlich Demokratische Union-CDU), FETÖ’nün
bir okul projesini ajandalarında yabancı uyruklu çocukların topluma uyum sağlamasını vurguladıkları için onayladığını ifade etmiştir. Manderla misafir odaları ve sinema salonlarıyla dikkat çeken 18 milyon avroluk bu lüks okul projesinin finans kaynağını araştırdığında paranın “Fetullah Gülen ağı” tarafından sağlandığını bazı çevrelerden öğrendiğini belirtmiştir. Fetullah Gülen adını ilk kez bu vesileyle duyduğunu söyleyen Manderla bu ismin proje müracaat formunda geçmediğinin de altını çizmiştir.56
Örgüte bağlı okullara Fetullah Gülen’e yakınlıkları sorulduğunda kurum
olarak tamamen bağımsız olduklarını ancak bazı öğretmenlerin Gülen’e kişisel
sempati duymalarının mümkün olduğunu söylemektedirler. Nitekim Rhein-Ruhr
Eğitim Derneği Başkanı Erol Yücel ve bu derneğe bağlı okulun müdürü Orhan
Yıldırım yaptıkları bir resmi açıklamada “Gülen Hareketi’nin bir parçası olmadıklarını” ifade etmektedir. Sadece “Gülen’i tanıdıklarını ve öğretilerini beğendiklerini” söyleyen Yıldırım bunların derslerin bir parçası olmadığını ve geçerli olan müfredata uyulduğunun da altını çizmektedir.57
Alman kamuoyu için bir soru işareti haline gelen FETÖ eğitim ağının Gülen
ile olan ilişkisi “Landesschau Baden-Württemberg” programında da konu edilmiştir.
Programa katılan Muammer Akın müdürü olduğu BiL okulunu kurarken
Gülen’in “Okul inşa edin” çağrısı üzerine hareket ettiğini açıklamıştır.58 Fetullah
Gülen’e yakınlığından dolayı sosyal medyada soyadını Gülen olarak değiştiren
ünlü basketbolcu Enes Kanter de 23 Haziran 2016’da bu okulu ziyaret etmiştir.59
Seküler müfredata rağmen bir sınıfta öğrencilerin neredeyse tamamının Gülen’i
tanıması ve bir gazetecinin sorusu üzerine ailelerinin de Gülen ve kitaplarıyla ilgilendiklerini söylemeleri ayrıca dikkat çekmiştir. Her ne kadar okul idaresi Gülen’e bağlı olmadığını ve her ferdin kendi şahsi yakınlığının okul açısından bir önem ifade etmediğini söylese de çocukları için bu okulları tercih eden özellikle Türk asıllı velilerin, okulun Gülen ile olan bağlantısından haberdar oldukları anlaşılmaktadır. Hatta bu bağlantı birçoğu için okulu tercih sebebidir.
Temsilcileri FETÖ okullarının seküler bir eğitim anlayışı içerisinde olduğunu ve birçoğunda din dersi yerine etik dersinin okutulduğunu söylemektedir. Siyaset bilimci Ralph Ghadban ise söz konusu okulların FETÖ ağının parçası olduğunu, seküler eğitimin buralarda verildiğini ve dini eğitim için farklı mekanların seçildiğini düşünmektedir.
Ghadban’ın yorumuna göre eğitim kurumları örgütün eleman devşirme
kaynağıdır ve FETÖ buralardan kazandığı bireyleri okul dışında ideolojik eğitime
tabi tutmaktadır.60
Almanya’da FETÖ’nün eğitim ağı Anayasayı Koruma Teşkilatı tarafından
takip edilmemektedir. Ancak Gülen’e bariz yakınlığın zaman zaman
sorun teşkil ettiğini söylemek yanlış olmayacaktır. Ludwigsburg’daki özel
Carl-Friedrich-Gauß Okulu’nun Alman kökenli eski müdürü veda mektubunda
şu ifadeleri kullanmıştır:
Öğretmenler Gülen’e hayranlar ve benim haberim olmadan kararlar alıyorlar. Artık bu okulun sorumluluğunu daha fazla üzerime alamam.61
FETÖ okul, dershane ve eğitim merkezlerinde bilhassa yabancı uyruklulara,
mültecilere ve özel yeteneği olanlara çeşitli imkanlar sunmaktadır.
Prestijli eğitim programlarının yanı sıra çeşitli aktivite, müsabaka, gezi ve aile
danışmanlıkları gibi hizmetlerle öğrenci ve veliye özel ilgi gösterilmektedir.62
Bu bağlamda veli ve öğrencilere yönelik eğitim ve aktiviteleriyle en fazla ön
plana çıkan okullardan biri BiL Okulu’dur.63 Modern eğitim araçlarıyla donatılmış bu gibi kurumların finans kaynaklarına bakıldığında kısmi devlet
desteği ve çeşitli sponsorların varlığından söz edilebilir. Örneğin Bayern Eyaleti’nde bulunan ve FETÖ’ye yakın dernekler tarafından kurulduğu açık olan
Vision isimli okulun öğretmenlerinin maaşları Bayern Kültür Bakanlığı tarafından
ödenmektedir. Okulun müdürü TAZ gazetesinin yaptığı mülakatta bu
durumu açıkça belirtmiştir.64 Der Spiegel yazarı Maximilian Popp tarafından
2012’de kaleme alınan “The Shadowy World of the Islamic Gülen Movement”
başlıklı yazıda FETÖ’nün finans kaynaklarının şeffaf olmadığı ve eğitim ağının
parçası olan birçok personelin maaşının yüzde 10’luk kısmının “cemaat”e
aktarıldığından söz edilmektedir. Popp ayrıca Berlin’in Spandau bölgesinde
yapılan lüks özel okula ve 2012 itibarıyla Berlin’de yirmi “ışık evi”nin bulunduğuna dikkat çekmektedir.65 Bu sayının günümüzde çok daha artmış olması kuvvetle muhtemeldir.
FETÖ’yü Avrupa’daki en tehlikeli İslamcı grup olarak tanımlayan Marburg
Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ursula Spuler-Stegemann, örgütün
okul ve diğer eğitim kurumlarında yetiştirdiği “elemanlar”ını Alman toplumunun
önemli noktalarına yerleştirmeyi hedeflediğini söylemektedir.66 Federal
Almanya Meclisinin FETÖ ile ilgili 2008’e ait bir araştırma raporunda verilen
bilgiye göre Nordrhein-Westfalen Eyaleti’nin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bu eyalette örgüte yakınlığı ile bilinen yetmiş kadar derneğin bulunduğunu bildirmektedir. Ayrıca bakanlık bu derneklerde çoğunlukla Gülen’e
ait fikirlerin modern bilimle sentezlenip öğretildiğine vurgu yapmaktadır.67
FETÖ’nün Almanya’daki eğitim ağında yer alan bazı eğitim kurumları Tablo
1’de bulundukları şehir ve eyaletlerle birlikte sıralanmıştır. Bilgilerin alındığı
kaynağın da belirttiği üzere bu liste eksiktir. Ancak söz konusu eğitim ağının
Almanya’nın federal yapısı üzerinde nasıl bir görünüm sergilediğini tahayyül
etmek açısından bir fikir vermektedir.
Tabloda FETÖ’ye bağlı eğitim kurumlarının Nordrhein-Westfalen ve Baden-
Württemberg gibi Türklerin yoğun olarak yaşadığı eyaletlerde daha çeşitli ve
yoğun bir yapılanmanın içinde olunduğu görülmektedir. Dikkat çeken başka bir
nokta Türk-Alman Eğitim Enstitüsü (TÜDESB) çatısı altındaki on dört kurumun
Berlin ve çevresinde faaliyet göstermesidir. Burada da FETÖ eğitim ağının bölgesel olarak kümelenmesinden söz etmek mümkündür.
TABLO 1. FETÖ’NÜN ALMANYA’DAKİ EĞİTİM KURUMLARI*
* “Every Continent but Antarctica: The Fethullah Gulen Movement’s Schools are All over the World”, 24 Kasım
2013, Turkish Invitations, http://turkishinvitations.weebly.com/every-continent-but-antarctica.html, (Erişim tarihi: 20 Eylül 2016).
** TÜDESB (Türk-Alman Eğitim Enstitüsü) bünyesinde Berlin’de çeşitli derecelerde dört okul, dört kreş ve altı eğitim merkezi olmak üzere toplam on dört kurum yer almaktadır.
FETÖ’NÜN GELİR KAYNAKLARI
160’a yakın ülkede faaliyet gösteren FETÖ buralarda yürüttüğü ticari faaliyetler,
sahip olduğu eğitim kurumları, topladığı bağışlar ve diğer birçok yöntem sayesinde milyarlarca dolarlık gelir kaynağı oluşturmuştur. Avrupa ülkelerinde de etkin faaliyetler yürüten örgütün kıtadaki merkez finans üssü Almanya olmuştur. Örgütün söz konusu ülkede sahip olduğu finansal yapılanmaya geniş çaplı olarak ilk kez Alman WDR kanalı tarafından 2013’te hazırlanan “İmamın Uzun Kolu” (Der Lange Arm des Imam)68 isimli belgesel ile dikkat çekilmiştir. FETÖ’nün Türkiye ve Almanya yapılanmasını anlatan bu belgeselin ardından ülkede örgüte yönelik eleştiri ve soru işaretleri gün geçtikçe artmıştır.
“Himmet”: Örgüte Para Toplama Seansları
FETÖ Almanya’da da legal ve illegal olmak üzere iki hat üzerinden finansman
arayışı içinde olmuştur. Birinci hat bir şekilde örgütle yolu kesişmiş ve FETÖ’nün
nihai hedefleri hakkında yeteri kadar bilgi sahibi olmayan Türkiyeli iş adamları,
esnaf veya hayırseverlerin suistimal edildikleri “himmet” toplantılarıdır. Bu yolla
bilerek ya da bilmeyerek örgütün destekçisi haline gelen çok sayıdaki kişiden örgüt yararına himmet adı altında para toplanmaktadır.69 Düzenli olarak toplanan bu bağışların örgütün Almanya’daki en önemli gelir kaynaklarından olduğu dikkate alındığında himmetlerin FETÖ için önemi daha iyi anlaşılmaktadır. Genelde FETÖ imamları tarafından yapılan sohbetlerden sonra talep edilen bu bağışlar aynı zamanda vakıf ve dernekler aracılığıyla örgüte bağlı şirketlerin ticari konumlarını korumak için de kullanılmaktadır.70 Sözü edilen toplantılarda çoğunluğu iş adamlarından oluşan kişilerden genellikle okul yapımı, öğrenciler için burs sağlama ve örgüt evlerinin iaşesinin temin edilmesi gibi lojistik destek finansmanı amacıyla para toplandığı bilinmektedir. Özellikle Ramazan ayları bu tür toplantıların zirve yaptığı zamanlar olarak öne çıkmaktadır. Söz konusu toplantılar aracılığıyla dünya çapında toplanan paranın miktarının yıllık olarak milyar dolarların üzerinde olduğu, örgütün toplam servetinin ise 2008 itibarıyla 25-50 milyar dolar arasında seyrettiği bilgisi Alman medyasında yer almıştır.71 Rakamların da gösterdiği üzere FETÖ elebaşısı Fetullah Gülen “holding biçiminde çalışan bir tarikat lideri” pozisyonuna sahiptir.72
6.CI BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR.
***
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder