ALMANYA’DA FETÖ YAPILANMASI VE ALMANYA’NIN FETÖ POLITIKASI BÖLÜM 4
Örgüt “Pangea Matematik Olimpiyatları” ve “Alman-Türk Kültür Olimpiyatları”
adı altında yarışmalar düzenlemekte ve “kültürlerarası diyalog” alanında
başarı gösterdiğini düşündüğü insanlara ödüller vermektedir. Böylelikle Almanya’da yaşayan Türklerin Alman toplumuna “entegrasyon”u konusunda hassasiyet gösteren yerel ve üst düzey kamu görevlilerinin sempatisini çekmek ve örgüt ile ilgili kamuoyunda pozitif bir algı oluşturmak hedeflenmektedir.22 FETÖ’nün dışa bakan yüzü aslında Alman toplumunun göçmenlerden beklentileriyle de örtüşmektedir.
Zira örgüt dışa dönük olarak iyi eğitilmiş, iyi Almanca konuşabilen ve
İslam’ın her türlü aşırı yorumundan uzak duran bir nesil yetiştirme gayretinde
olduğu propagandasını yapmaktadır. Bu da Alman toplumu ve otoritelerinin Türk toplumundan beklentileriyle ziyadesiyle uyum içerisindedir.23
FETÖ’nün Almanya’daki medya ayağının amiral gemisi Offenbach merkezli
World Media Group AG’dir.24 Grup çatısı altında çok sayıda televizyon, gazete ve internet haber sitesi faaliyet göstermekteydi. Ancak 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında örgütün Türkiye’de zayıflaması bu faaliyetlerinin bir kısmını durdurmasına, geriye kalanlarını ise seyreltilmesine yol açmıştır. Bu durum Almanya’da yaşayan Türkiye kökenli insanların örgüt elitinin takip ettiği politikayı benimsemediğinin bir ifadesi olarak da yorumlanabilir.
Ancak örgütün medyayı kullanması resmi olarak görünür olan kurumların
ötesine taşmaktadır. Zira Türkiye’de dershanelerin kapatılması ve 17-25 Aralık
sürecinde açıkça Türkiye Cumhuriyeti hükümeti ile mücadeleye giren FETÖ’nün
Alman kamuoyunu etkilemek ve Türk hükümetini uluslararası alanda zor duruma düşürmek için mensuplarına sosyal medyayı aktif olarak kullanmaları yönünde telkinlerde bulunduğu örgütün eski üyelerinin Alman medyasına verdiği beyanatlardan anlaşılmaktadır.25
Örgüt ekonomi alanında da eyaletlere göre farklı dernekler altında yapılanmaktadır. FETÖ’ye mensup esnaf, küçük ve orta ölçekli şirketlerin bir araya gelmesiyle oluşturulan dernekler 2009’da Girişimciler Derneği Federal Birliği (Bundesverband der Unternehmervereinigung, BUV) isimli çatı örgütünün altında birleşmişlerdir. Yirmi derneğin üye olduğu BUV üç binden fazla işletmeyi temsil ettiğini iddia etmektedir.26
Son zamanlarda örgütün Alman siyasetine sızma girişimleri de dikkati
çekmektedir. Örgüt yöneticilerinin taraftarlarına Sosyal Demokrat Parti (SPD),
Hristiyan Demokrat Parti (CDU) ya da Yeşiller’e üye olmaları konusunda telkinlerde bulunduğu itirafçıların medyaya yansıyan ifadelerinde yer almıştır.27 Bu bağlamda Alman kamu televizyonu ARD FETÖ’cülerin Leipzig’deki SPD’ye sızma çalışmaları ile ilgili çarpıcı bilgiler paylaşmıştır.28 Bad Cannstatt’ta hala 400 öğrencisiyle faaliyetlerine devam eden BiL okulunu açan ve aktif olarak örgüte hizmet eden Muammer Akın’ın Die Zeit gazetesine verdiği mülakat örgütün Alman siyaseti ile ilişkilerini göstermektedir. Akın bu mülakatta eskiden beri üyesi olduğu CDU’nun yabancılar komisyonundaki faaliyetleri esnasında partili bürokrat ve siyasetçileri etkilediğini ve onların desteği ile BiL okulunu kurmayı başardığını ifade etmiştir.29 Örnekleri çoğaltılabilecek bu tür çabalar FETÖ’cülerin Alman siyasetine sızarak örgütün lobi gücünü artırma gayretlerinin bir parçası olarak yorumlanabilir.
Yine ülkede yapılan yorumlara göre başta eğitim olmak üzere toplumsal
yaşamın birçok alanında örgütlenen FETÖ mensuplarının ilerleyen dönemde
devlet kadroları, siyasi partiler ve toplumda daha önemli makam ve mevkilere
gelmesi beklenmektedir.30 Türkiye’den Almanya’ya kaçan akademisyen, iş adamı ve üst düzey bürokratların da ülkede etki uyandıracak önemli çalışmalarda bulunacakları örgüt sözcüsü Ercan Karakoyun tarafından açıkça ifade edilmiştir. Karakoyun Türkiye’de çok etkin ve aktif olan bu kişilerin Almanya’da pasif bir biçimde evde oturmayı kabul edemeyecekleri ve aynı faaliyetleri burada devam ettireceklerini belirtmiştir.
FETÖ’nün Batı toplumunun hoşuna gidecek diyalog, eğitim, tolerans, düşünce
özgürlüğü, kadın-erkek eşitliği gibi kavramları ön plana çıkarması31 ve ılımlı
İslam’ı vadetmesine rağmen arka plandaki faaliyetleri Alman toplumu ve devlet
yetkililerinde şüphe uyandırmaktadır.32 Ülkede “Gülen Hareketi” olarak tanınan
örgütün modern İslami bir eğitim vakfı mı yoksa tehlikeli bir yapılanma mı oldu-
ğu uzman ve politikacılar arasında tartışılagelen bir konudur.33 Dolayısıyla aslında Alman toplumunun önemli bir kesiminin ülkedeki FETÖ yapılanmasına öteden beri şüphe ile yaklaştığı görülmektedir.34
FETÖ’nün GİZLİ YÜZÜ
FETÖ’nün gizli yapılanmasıyla ilgili açık kaynaklarda bilgi edinmek zor olsa da
örgütten ayrılanların ifşaatları bu konu ile ilgili fikir vermektedir. Örgütün sıkı
hiyerarşik örgütlenmesi perde önündeki eğitim, sosyal ve ekonomik alanlardaki
kurumları bir araya getirmektedir.35 Bu yapılanma FETÖ’yü örgüt yöneticileri tarafından belirlenen gündem ve politikaları gerçekleştirmek üzere yekvücut halinde cemaat bilinciyle hareket eden bir yapıya dönüştürmektedir. Dolayısıyla örgüt üyeleri tarafından genellikle inkar edilen perde arkasındaki bu ikinci boyut sayesinde örgütün Almanya’daki kurumsal yapısı Pensilvanya’dan idare edilen ve dünya çapında organize şekilde hareket eden FETÖ’nün bir kolu haline gelmektedir.
Dünya genelindeki FETÖ yapılanmasının önemli bir halkası olarak Almanya’da
da Türkiye ve diğer ülkelerdekine benzer hiyerarşik bir yapılanma söz konusudur.
Almanya yapılanmasının başında ülke imamı olarak Hayrettin Özkul
bulunmaktadır. Onun emri altında eyalet imamları ve onların da altında bölge
imamları yer almaktadır.36 FETÖ’nün Avrupa imamı ve Gülen’in en yakınlarından Abdullah Aymaz’ın Almanya’da yaşıyor olması ise hem örgütün ülkedeki kurumsal altyapısının gücünü göstermesi hem de örgüt nezdinde Almanya’ya verilen önem açısından dikkate değerdir.37
Bu boyuttaki yapılanma açısından “ışık evleri” denilen öğrenci evleri örgütün
dini motivasyonlu ideolojik formasyonunun verilmesi, gizli ajandalarının oluşturulması ve uygulanması açısından kritik öneme sahiptir. Gayriresmi olarak faaliyet gösteren bu evlerin Almanya’daki sayıları tam olarak bilinmemekle birlikte yüzlerce ışık evinden söz edilebilir. Bu evlerde örgütün sıkı hiyerarşik yapısı hüküm sürmektedir. Örgüte eleman temin etme noktasında da bu evler son derece önemli bir pozisyondadır.38 FETÖ’nün ülke çapında ekonomik ve diğer açılardan destek veren örgüt bilincine sahip önemli sayıda destekçisi bulunmaktadır.39
Örgütün sıkı hiyerarşi içerisinde örgütlenmiş Gülen’in gücünü korumasına
hizmet eden yapısının varlığına dönük yorumlar 15 Temmuz öncesinde de Alman medyasında yer almıştır. O dönemde dahi FETÖ’den ayrılanların itirafları göstermiştir ki örgüt içerisinde beyin yıkama uygulamalarını andıran eğitim faaliyetleri yürütülmekte, Gülen’in öğretileri tek gerçek olarak sunulmakta ve üyelerden mutlak itaat beklenmektedir.40
Almanya’da da Türkiye’de olduğu gibi her meslek grubu için ayrı sohbet grupları
oluşturulmuştur.41 Daha önce de bu gruplar içerisinde siyasi konular konuşulmakta ise de 17-25 Aralık’ın bir nevi milat olduğu ve bu tarihlerden itibaren hükümet aleyhinde sıkı bir propaganda dönemine girildiği örgütten ayrılan itirafçıların sözlerinden anlaşılmaktadır. Bu yeni dönemde örgütün Alman kamuoyunu etkilemek ve Türk hükümeti karşısında kendi pozisyonunu tahkim etmek için üyelerinden sosyal medya kullanımı dahil her türlü yöntemi aktif olarak kullanmalarını istediği yine örgütten ayrılanlar tarafından ifade edilmiştir.42
Örgüt ayrıca televizyon kanalları, gazete ve dergileriyle hem finansal destek
sağlama hem de etki alanını genişletme çabasındadır. FETÖ bu yollarla elde edilen ekonomik imkanları ve Alman makamları üzerinde inşa etmeye çalıştığı lobi gücünü menfaatleri doğrultusunda etkin bir şekilde kullanmaktadır.43 Örgüt her ne kadar elde ettiği bu gücü cemaat üyeleri ya da sempatizanlarını güdülemek için Türkiye ve İslam’ın hizmetinde kullanacağı propagandasını yapsa da son dönemde ülkemizde yaşananlar net bir şekilde göstermiştir ki FETÖ’nün çıkarlar hiyerarşisinin en üstünde kendi elitleri tarafından belirlenenler bulunmaktadır.44
İslam ve Türkiye sevgisi gibi kavramlar ise FETÖ yöneticileri tarafından sempatizan ve üyelerini motive etmek için araçsallaştırılmıştır.45
FETÖ mensupları ilk zamanlarda Almanya’daki çok büyük çaplı örgütlenmeleri nin Fetullah Gülen ile ilişkilendirilme girişimlerine ısrarlı bir şekilde karşı çıkmaktaydı.46
Özellikle basın mensuplarının ısrarlı sorularına muhatap olan örgüt mensupları kendilerinden yalnızca Fetullah Gülen’den etkilenmiş kimseler olarak söz edilmesini istiyorlardı. FETÖ’nün dünya çapında bir ağ olduğu ve Almanya’nın da dahil olduğu 170 kadar ülkenin, ABD’de mukim Fetullah Gülen tarafından sevk ve idare edildiğinin ortaya çıkması durumunda bu yapının sürekli iddia ettiği gibi siyasi amaçlarının olmadığı tezine kimsenin inanmayacağı bilinen bir husustu. Bunun dışında örgüt mensupları açısından bir yandan insan hakları, demokrasi ve kadın-erkek eşitliği gibi Batılı muhataplar nezdinde geçer akçe olan değerleri dillendirerek yol almaya çalışırken diğer yandan emir komuta zinciri içinde hiyerarşik bir şekilde yapılanmış örgütün başında bulunan “soft-Führer”in denetiminde olmak gibi çelişkili bir duruma düşmek inandırıcılık açısından sakıncalıydı. İşte bu gibi saiklerle hareket eden FETÖ mensupları 15 Temmuz 2016’ya kadar sözü edilen organik bağı inkar etmelerine rağmen darbe girişiminin başarısız olması ve örgüt elebaşısı ile darbeciler ve Türkiye bürokrasisi içindeki elemanları arasındaki bağın açığa çıkmasının ardından bazı konularda itiraflarda bulunmak zorunda kalmışlardır.
Örgütün Almanya’daki temsilcisi olarak bilinen Ercan Karakoyun Deutschlandfunk radyosuna vermiş olduğu bir mülakatta artık savunulamayacak olan bir yalanı dile getirmeyi bırakarak Almanya’daki dernek, okul, kreş ve kursların koordine edildiği Diyalog ve Eğitim Vakfı’nın “Gülen Hareketi” ile bağını itiraf etmiştir.47
Karakoyun’un Ocak 2017’de yayımladığı Die Gülen Bewegung (Gülen Hareketi) kitabı ve bunun çerçevesinde gerçekleştirdiği tanıtım ve okuma etkinlikleri üzerinden Alman kamuoyunu ikna ve propaganda faaliyetlerine hız
verdiği görülmektedir.
5.Cİ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR.
***
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder