6 Ekim 2018 Cumartesi

MENDERES DÖNEMİNDE 1950 - 1960 TÜRKİYEDE EĞİTİM, BÖLÜM 2


MENDERES DÖNEMİNDE 1950 - 1960 TÜRKİYEDE EĞİTİM, BÖLÜM 2




1950 – 1960 Yılları Arasında Türkiye’de İlköğretim

İlköğretim toplumdaki bütün vatandaşların sahip olması gereken asgari ve ortak bilgi, beceri, davranış ve alışkanlıkların kazandırıldığı önemli bir kademedir. İlköğretim, bireyleri karşılaştıkları sorunları çözmede, toplum değerlerine uyum sağlamada ve toplum kurallarını uygulamada temel becerilerle donatmayı hedefler. Bu bağlamda ilköğretim, kararlı bir demokratik toplum yaratmada, toplumun yaşam kalitesinin yükseltilmesinde, yaşam boyu sürecek öğrenmenin ve gelişimin temelini oluşturur. Ayrıca ilköğretimin yurttaşlık bilincinin temellerinin atıldığı evre olması hükümetlerin bu kademeye olan ilgisinin artmasına da neden olmuştur (Güven, 2010).
Demokrat Parti iktidarından önceki yıllarda, Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün açıklamalarına göre, o tarihlerde ilkokul 1. sınıflarına 247.000 öğrenci gitmekte, bunlardan ancak 75.000’i ilkokulu bitirebilmektedir. 
Bunun nedenleri İnönü’ye göre, ilköğretim davasının öneminin vatandaşa, hatta bazı görevlilere anlatılamaması, kız çocuklarının okula verilmesindeki sorunlar,
köylü çocuklarının iş zamanı gelince okulu bırakmaları, yoksul olanların vaktinden önce okulu terk edip çalışmaya gitmeleri, maddi kaynak yetersizliğidir (Akyüz, 2010).

Demokratik Parti hükümetleri ilköğretimi eğitimin temeli olarak kabul etmektedir. Özellikle parti tüzüğünün 35. maddesinde bu okullarda görev yapacak öğretmenlerin “aynı şuura ve aynı seviyede bilgiye sahip olmaları esasının göz önünde tutulmasını, bunlar arasında farklı zümrelerin teşekkülüne meydan verilmemesi bakımından” tek kaynaktan ve aynı anlayışla yetişmelerini
gerekli görmüşlerdir. Bu anlayışla daha önceki dönemlerde karşımıza çıkan, eğitmenli okul veya üç yıllık okul, beş yıllık okul gibi ilköğretimdeki karışıklığa ve ikiliğe son vermek istemişlerdir (Özkan, 2008).

Ayrıca Demokrat Parti iktidarı devraldığında Cumhurbaşkanı Celal Bayar, mecliste yaptığı ilk konuşmasında ilköğretime verdiği önemi şu sözlerle açıklamıştır: “İlköğretim maarif sistemimizin temelini teşkil eder. Bu itibarla üzerinde ehemmiyetle durulması lazım gelir. Herkesçe bilindiği gibi, aile ocağından sonra hayat ile temas, aileden sonra ilkokulda başlar. Genç
yavrularımızın her şeyi benimseyen taze zekâlarıyla en iyiyi ve en doğruyu, millî ve insanî bütün manevi kıymetlere istinat eden bir terbiye sistemi içinde, burada bulunmaları iktiza eder.” (Kılıç, 2008). Demokrat Parti tarafından ilköğretime verilen önemin bir diğer kanıtı, iktidarı döneminde toplanan ilk Millî Eğitim Şûrası’nın “ilköğretim” gündemiyle toplanmasıdır.

Demokrat Parti’nin ilköğretim alanında gerçekleştirmiş olduğu önemli değişikliklerden bir tanesi din dersleri konusundadır. Din dersleri önceki yıllarda olduğu gibi yine ihtiyarîdir, fakat program içi dersler haline dönüştürülmüştür: “Çocuklarına din dersi aldırmak istemeyenler bu hususu sene başında yazılı olarak okul idaresine bildireceklerdir. Böyle bir beyanda bulunmayan
kimselerin çocukları için imtihan ve dersler otomatik olarak mecburidir (Akyüz, 2010). Bu durumda, Türkçe derslerinden haftada bir saat Din derslerine ayrılmıştır (Edis, 1954). DP’nin ilköğretimde belirlediği en önemli hedef, ilköğretimi tüm ülkeye özellikle de okulu olmayan köylere götürebilmek, ilköğretimin kalitesini yükseltmek ve yeni bir ilköğretim kanunu hazırlamaktı (Kılıç, 2008). Buna bağlı olarak hazırlanan kanun tasarısında, çeşitli sebeplerle okul açılamayan köyler için yatılı ve gündüzlü bölge okullarının yeniden düzenlenerek devam ettirilmesi kararlaştırıldı.


Tablo 2: Resmi ve Özel Ana Okulları ve Ana Sınıflarında Sayısal 
Gelişmeler 

1950 – 1960 Yılları Arasında Türkiye’de Ortaöğretim

     Cumhuriyet döneminde ortaöğretim kurumları ortaokullar, genel liseler, mesleki liseler olmak üzere üç farklı grupta incelenmektedir.
Demokrat Parti Tüzüğü’nün 36. maddesi Türkiye’de ortaöğretimin ihtiyaç, amaç ve hedeflerini dile getirmiştir. Bu madde de; “Orta tahsil kurullarını, gerek program ve talimatname, gerekse laboratuar ve kütüphane gibi öğretim vasıtaları bakımından, ıslah ve takviyeye muhtaç görmekteyiz. Yüksek öğretime basamak olan liselerin bu maksadı sağlayacak duruma getirilmesi lazımdır.” denilmektedir (Ekinci, 1994). Görüldüğü üzere parti programında, ortaöğretimde program ve işleyiş açısından bir düzenlemenin gerekliliğinin yanı sıra, bu okulların öğretim araçları bakımından donatılarak gerçek anlamda yüksek
öğretime eleman hazırlayan birer kurum hâline getirilmesi istenmektedir.

  Demokrat Parti iktidarıyla birlikte Türk Milli Eğitim Sistemi Amerikan Eğitim Sistemini kendisine model almaya yöneldi.

DP, ortaöğretimin eksikliklerinin giderilmesi, ihtiyaç duyulan alanlarda gerekli düzenlemelerin yapılabilmesi için 1951–1954 yılları arasında üç Amerikalı uzmanı ülkeye davet etti. Bu Amerikalı uzmanlar ülkede belirli bir süre kalarak ortaöğretim kademesi hakkında incelemeler yaptı ve izlenimlerini birer rapor halinde Milli Eğitim Bakanlığı’na sundu. Bu uzmanlardan Rufi, demokratik eğitimin önemini; Tompkins öğrenci sayısının az kazandırıldığı; Beals ise, rehberlik hizmetlerinin önemini raporlarında vurgulamışlardır (Ergün, 1990).

Güven’e (2010) göre; ortaöğretim kurumları 1950 sonrasında kaynak yetersizliği sebebiyle oldukça zor duruma düşmüşlerdir.

Önceki on yıla nazaran öğrenci sayılarındaki artış %84 iken, yatırımlardaki artış %35 düzeyinde kalmıştır. Bunun sonucunda eğitimsel standartlar düşmüştür. Öğretmenlerin sayısı da yetersiz kalmış, sınıf mevcutları hızla artmıştır. 1950 sonrasında ortaöğretimin düzenlenmesi konusunda dikkati çeken diğer bir öğe, bu kurumlara yüklenen işlevin değişmesidir. 1950’ye kadar ortaöğretim kurumları ve özellikle liseler, aydın ve seçkin kesimi yetiştiren kurumlar olma özelliğini korumuştu. Fakat dış etkiler ve sosyo-ekonomik koşulların değişmesi bu kurumlara bakış açısını etkilemiştir. Bu kurumlar artık seçkin yetiştirmekten çok demokrasi için gerekli olan kitlesel eğitim vermeye yönelik düzenlenmişlerdir
(Güven, 2010).


Tablo 4: Cumhuriyet Döneminde Resmi ve Özel Ortaokullardaki Sayısal Gelişmeler

DP’nin din eğitimi konusundaki görüşü doğrultusunda 1951’de İmam Hatip Okulları açılmıştır. 1956 yılında ise, orta öğretimin tamamına seçmeli din dersi konulmuştur (Özkan, 2008). İmam Hatip Okullarının açılması hem ortaokul, hem de lise düzeyinde olmuştur. Bunların sayıları, imam ve hatip gereksinimine göre başlangıçta sınırlı iken, sonraları gittikçe artmıştır (Binbaşıoğlu, 2009). Akyüz’e (2010) göre, söz konusu uygulamada Demokrat Parti’nin seçim öncesinde, din eğitimine önem verileceği hususunda halka verdiği vaatlerin etkisi vardır.

 Demokrat Parti iktidarında açılan bir diğer okul çeşidi de “Akşam Ortaokulları” oldu. DP, çalışmak zorunda oldukları için eğitimine devam edemeyen vatandaşlar için 1959 yılında bu okulları kurdu. Akşam ortaokullarının öğrenim süresi dört yıldı (Cicioğlu, 1985). Ülkemizde ortaöğretimin kollarından birisi olan mesleki ve teknik eğitimin tarihi ise, 19. yüzyıla kadar dayanmaktadır. 1950 sonrasında ise ortaöğretimin mesleki düzeyde yerel koşullar dikkate alınarak yaygınlaştırılmaya çalışıldığı söylenebilir (Güven, 2010). Dönemin Milli Eğitim Bakanlarından Tevfik İleri konuyla ilgili şunları söylemektedir:

“Her memleketin mahalli sanatlarının program içine ve kurslar halinde okullara sokulmasına çalışıyoruz. Hem mahalli sanatlar için ehil insan yetişmesi, hem de bu okullardan çıkacak insanların iş bulmaları yolunu tuttuk”. Ayrıca Demokrat Parti Programı’nda da “mesleki ve teknik eğitim” ile ilgili şunlar dile getirilmektedir: “Ortaöğretimi memlekete yaymak esasını gözeterek
ilçelerde ortaokul ve meslek okulu bulundurmak gerekliliğine inanıyoruz” (Tunakaya, 1995).

Menderes hükümetlerinin on yıllık hayatında eğitim kültür konusuna toplu bakıldığı zaman en çok önemin mesleki ve teknik  eğitime verildiği görülmektedir. Nitekim 1957 yılında toplanan  VI. Milli Eğitim Şurası yalnız “Mesleki Teknik Öğretim” ve “Halk  Eğitimi”ni konu almıştır  Aslında mesleki eğitimin nasıl planlanacağı konusu ülkemizde  40’lı yıllardan beri önem verilen bir konudur. 
Fakat gösterilen  çabalar uygulamada istenilen sonuçlara ulaşılmaya yetmemiştir. 

Örneğin, 1940–1950 yılları arasında teknik eğitim veren  okullar altı buçuk kat artmış olmasına rağmen klasik ortaokullar  ancak bir kat artmıştır. Kalite kaygısının genellikle klasik  ortaokullar üzerine yoğunlaştığı görülmekle beraber, bu gelişme  okul programlarında da kendisini göstermeye başlamıştır. 

   1956-1957’den itibaren meslek ortaokullarında iş dersleri ağır  basan genel ortaokul niteliği verilmiştir. Böylece bu okullar kalifiye  eleman yetiştirmekten çok mesleğe yöneltme kuruluşu  işlevi görmüştür. Söz konusu değişikliğe gerekçe olarak şunlar  gösterilmiştir (Akyüz, 2010): 

1. Orta sanat okullarına, ilkokulu bitirip 12 yaşında giren  öğrenciler haftada 36–44 saat ders ve atölye çalışmaları  yapmakta, sağlıkları ve fiziksel gelişimleri bundan olumsuz  etkilenmektedir. 
2. Bir çocuk ilkokulu bitirdiği zaman, henüz kendine uygun  bir mesleği isabetle seçecek yaşta ve olgunlukta değildir. 
3. İlkokul aşamasında kazanılan bilgiler ve beceriler bir  meslek ve sanat öğrenimi için yeterli değildir. 
4. Mesleki eğitim pahalı olduğundan, meslek liselerine genel  ortaokullardan öğrenci alınması, bu sistemi daha  ekonomik hale getirebilir. 

    1950 – 1960 Yılları Arasında Türkiye’de Yükseköğretim  Demokrat Parti, başlattığı hızlı kalkınma hamlesinin ihtiyacı olan kalifiye elemanı yetiştirebilmek için yüksek öğretim konusuna  özen göstermiştir. Mevcut okullar geliştirilirken bir yandan da yeni okullar açılmaya çalışılmıştır. Yüksekokullar nitelik  ve nicelik bakımından geliştirilirken, öğretmen yetiştiren okullara ayrı bir önem verilmiştir. Balıkesir, İstanbul ve Gazi Eğitim  Enstitüleri’ne 1958 yılında Bursa, 1959’da da Buca Eğitim Enstitüleri eklenmiştir (Özkan, 2008). 


TABLO 6 

   Demokrat Parti’nin iktidara geldiği 1950 yılında ilkokul öğretmenleri Şehir Öğretmen Okulları ile Köy Enstitüleri’nden yetiştirilmekteydi. 
Şehir Öğretmen Okulları’nın programları uzun yıllardan beri ele alınmamış, Köy Enstitüleri programları ise ihtiyaca cevap verir bir hâle getirilememişlerdir. Ayrıca her iki kurumun programlarında esaslı ayrılıkların görülmesi önemli bir 
diğer sorun olarak karşımıza çıkmaktadır (Özkan, 2008). Bunun üzerine hükümet, ilkokullarda tek kaynaktan öğretmen yetiştirmek için bir kanun tasarısı hazırlamıştır. Bu tasarı ile öğretmen yetiştiren her kurum “Öğretmen Okulu” adını alacaktır. 
17 Nisan 1940 tarihli yasayla kurulmuş olan Köy Enstitüleri üzerinde en çok tartışılan eğitim kurumları arasında yer almaktadır. 

Bu kurumlar zamanla yaygınlaşmış 1948 yılında sayıları 21’i bulmuştur. Akyüz’e göre; Köy Enstitüleri’nin kuruluş amacı, özellikle köylerde yaygın olan bilgisizlikle mücadele etmek, bunu yaparken köylerin sosyal ve ekonomik yapısında öğretmen ve eğitim kanalıyla düzenlemeler, gelişmeler sağlamaktır. Bu okullar ilkokuldan sonra beş yıl eğitim vermektedirler ve programlarında kültür dersleri, ziraat dersleri ve teknik dersler bulunmaktadır. Demokrat Parti iktidarı sırasında 1952–1953 ders yılından itibaren bu okullar bilgi derslerine yöneltilmiş, Şubat 1954’te ise İlk öğretmen Okulları ile birleştirilmişlerdir. 
“Hem öğretmen, hem ziraatçı ve sanatkâr yetiştirmenin mümkün olmayacağı ve öğretmenin çalışmasını bu şekilde bölmenin okulun zararına olduğu” gerekçe olarak gösterilmiştir (Akyüz, 2010). Bu tarihe kadar 17.341 öğretmen ve 1348 sağlık memuru bu okullardan mezun olmuştur (Güven, 2009). 

1982 yılında yapılan düzenlemeye kadar ortaokullardaki öğretmen ihtiyacı üç yıllık eğitim enstitülerinden karşılanmıştır. 
1940’lı yılların sonlarında Gazi Eğitim Enstitüsü’nün kapasitesinin ülkenin ortaokul öğretmeni ihtiyacını karşılamaktan uzak olduğu anlaşılınca, yeni eğitim enstitüleri açılmaya başlamıştır. Bu enstitülerin kurulmasında, ortaokulların hızla şehir ve kasabalara yayılması yönünde halktan gelen istekler önemli rol oynamıştır. 1959–1960 öğretim yılında, Buca’da bir eğitim enstitüsünün açılmasıyla sayıları beşe çıkan bu kurumlar fen ve edebiyat bölümleri altında ortaokul derslerini verecek öğretmenleri yetiştirme görevini üstlenmişlerdir.


TABLO 7 - 8 

   1950–1960 yılları arasında liselere öğretmen yetiştirmede aktif rol oynayan kurum Yüksek Öğretmen Okullarıdır. 50’li yılların ortalarına kadar İstanbul Yüksek Öğretmen Okulu lise öğretmeni yetiştiren tek kurum olarak karşımıza çıkmaktadır. Ancak bu alandaki gereksinimin karşılanamaması üzerine Demokrat Parti Hükümeti tarafından 1959 yılında Ankara’da bir yüksek öğretmen okulu daha açılmıştır (Güven, 2010). 

Demokrat Parti’nin Eğitim Kültür Politikasına Yabancı Uzman Raporlarının Etkileri 

   Her ne kadar Osmanlı Devleti zamanında da benzer uygulamalar görülse de, sistemli bir şekilde yabancı uzmanların Türk eğitim sistemi hakkındaki raporlarından istifade etme ve eğitimi buna göre şekillendirme Cumhuriyet’in ilk yıllarından beri kullanılan bir stratejidir. (Akyüz; 2009) Söz konusu strateji için farklı görüşler öne sürülse de yaygın olanı yabancı uzmanların Türk eğitiminin çağdaşlaşma süreci içindeki etkenlerden biri olduğudur. 1950–1960 döneminde ise, eğitim alanında yenilikler yapılmaya çalışılırken ABD ile yoğun ilişkiler içerisine girilmiştir. Çağrılan yabancı uzmanların hemen hepsi ABD’li eğitimcilerdir. Bu eğitimciler Türkiye’de incelemeler yapmışlar ve sahaları ile ilgili raporlar hazırlamışlardır. Hazırlanan bu raporlara göre ülkemizdeki eğitim sisteminde düzenlemeler yapılmıştır. 

Örneğin 1952–1953 öğretim yılında Öğretmen Okulları ile Köy Enstitüleri’nin öğretim programlarının birleştirilip, değiştirilmesi ve pedagoji derslerinin koyulması gibi uygulamalar Uzman Kate Wolferd’in raporundaki tavsiyelerine dayanmaktadır (Ergün, 1990). 

Şahin (1997), uzman raporlarının etkilerine değindiği çalışmasında Beals’in yaptığı çalışmaların Türk eğitim sistemi içerisinde rehberlik anlayışının yerleşmesinde en önemli faktör olduğunu iddia etmektedir. Uzmanların ileri sürdükleri görüşlerin yerinde uygulanışını görmek için birçok Türk eğitimci ve eğitim yöneticisi de ABD’ye inceleme gezilerine gitmişlerdir. Bu trafik, ülkeye 
yeni kavramlar ve projeler taşımıştır. “Program geliştirme”, “beslenme eğitimi”, “deneme lisesi” ve “fen lisesi” bunlardan bazılarıdır. 


TABLO 9 


SONUÇ

1950–1960 yılları arasında çok partili yaşama geçilmesi, hayatın her alanda olduğu gibi eğitim alanında da önemli değişiklikle yol açmıştır. Köy enstitülerinin kaldırılması ve yeni üniversitelerin açılması gibi önemli reformların, Türk eğitim tarihinin göz ardı edilemeyecek köşe taşlarından birkaçı oldukları ve Menderes Dönemi, toplumun farklı ideolojik görüşlerine sahip kesimlerince, siyah ile beyaz misali yorumlanıp değerlendirilse de, eğitim alanındaki sayısal ifadelere bakıldığında ciddi atılımların yapıldığı şüphesizdir. 

1940’lı yıllarda genel bütçeden Millî Eğitim’e ayrılan pay %6–7 civarında iken, Menderes Hükümeti’nin askeri darbe ile görevden uzaklaştırıldığı 1960 senesinde, bu oran iki kat artarak %13’ün üzerine çıkmıştır. Bu değerler, eğitim faaliyetlerine verilen önemin bu dönemde daha da arttığının bir göstergesidir. 

KAYNAKLAR 

Akyüz, Y. (2010). Türk Eğitim Tarihi M.Ö. 1000- M.S. 2010, Ankara: Pegem Akademi. 
Binbaşıoğlu, C. (2009). Başlangıçtan Günümüze Türk Eğitim Tarihi, Ankara: Anı Yayıncılık. 
Boratav, K. (2003). Türkiye İktisat Tarihi 1908–2002, Ankara: İmge Yayınları. 
Ceylan, S. (2008). Demokrat Parti Döneminde Üniversite Eğitimi (1950–1960), Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Dokuz Eylül 
Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, İzmir. 
Cicioğlu, H. (1985). Türkiye Cumhuriyeti’nde İlk ve Ortaöğretim, Ankara: Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Yayınları. 
Çavdar, T. (1983). Cumhuriyet Dönemi Türkiye Ansiklopedisi, İstanbul: İletişim Yayınları. 
Edis, B. (1954). İlköğretim Düsturu, İstanbul. 
Ekinci, Y. (1994). Hükümet ve Siyasi Parti Programlarında Millî Eğitim (1920–1994), Ankara: Takışık Web Ofset. 
Ergün, M. (1990). Türk Eğitim Sisteminin Batılılaşmasını Belirleyen Dinamikler, Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, S.17, s. 453– 457, Ankara. 
Eroğul, C. (1970). Demokrat Parti İdeolojisi ve Tarihi, Ankara: Sevinç Matbaası. 
Ertan, T. F. (2004). Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti Tarihi, Ankara: Siyaset Kitabevi. 
Güler, A. (1991); Cumhuriyet Dönemi Üniversite Reformlarında Üniversitenin Amaç ve Fonksiyonları Üzerine Mukayeseli Bir 
İnceleme, I. Eğitim Kongresi Bildirileri, (25–26–27 Kasım), İzmir. 
Gümüş, M. (2006). 1950–1960 Arası Türk Dış Politikası, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Abant İzzet Baysal Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Bolu. 
Güven, İ. (2010). Türk Eğitim Tarihi, Ankara: Naturel Yayınları. 
Güzel, E. C.(2006). Türkiye’de 1950–1960 Arasında Kültür Politikaları ve Müzelere Etkileri, Yayımlanmamış Yüksek 
Lisans Tezi, Yıldız Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul. 
Karahanoğlu, I. (2007). 1950–1970 Yılları Arasında Türk Sinemasının Temel Özelliklerinin Oluşturulmasını Sağlayan Toplumsal, 
Ekonomik, Siyasi, Kültürel Etkenler ve Bunların Türk Sinema Tarihindeki Yeri, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Mimar 
Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul. 
Kılıç, E. (2008). Demokrat Parti Dönemi Milli Eğitim Politikası 
(1950–1960); Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Anadolu 
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Eskişehir. 
Maarif Vekâleti Çalışma Esasları Komisyon Raporları (1991a). Beşinci Milli Eğitim Şurası 5–14 Şubat 1953, İstanbul: Milli Eğitim Basımevi. 
Maarif Vekâleti Çalışma Esasları Komisyon Raporları (1991b). 
Altıncı Milli Eğitim Şurası 18–23 Mart 1957, İstanbul: Milli Eğitim Basımevi. 
Milli Eğitim Hareketleri 1923–1966 (2011). Cumhuriyet Döneminde Resmi ve Özel Ortaokullardaki Sayısal Gelişmeler, Devlet 
İstatistik Enstitüsü (www.tuik.gov.tr), Ankara 
Öçal, T. (2005). Türkiye Ekonomisi, Ankara: Savaş Yayınevi. 
Özkan, S. (2008). Türk Eğitim Tarihi, Ankara: Nobel Yayın Dağıtım. 
Şahin, H. (2000). Türkiye Ekonomisi, Bursa: Ezgi Kitapevi. 
Şahin, İ. (1997). Demokrat Parti Hükümetleri Dönemindeki Eğitim- 
Kültür Politikaları (1950–1960), Yayımlanmamış Doktora Tezi, 
Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kayseri. 
Türkiye Büyük Millet Meclisi (1951). Zabit ve Tutanak Dergisi, 
Ankara: Türkiye Büyük Millet Meclisi Yayınları. 
Tokgöz, E. (1999). Türkiye’nin İktisadi Gelişme Tarihi (1914–1999), Ankara: İmaj Yayıncılık. 
Tuna, Y. (2003). Kalkınma Planlarında Yükseköğretim, Milli Eğitim Dergisi, Güz, S:160, Ankara. 
Tunakaya, T. Z. (1995). Türkiye’de Siyasi Partiler, İstanbul: Arda Yayınları. 
Vikipedi Özgür Ansiklopedi (2010). İkinci Dünya Savaşı ve Türkiye, Erişim: tr.vikipedia.org, 23.03.2010, 12.01. 
Vikipedi Özgür Ansiklopedi (2010b), Erişim: 
http://tr.wikipedia.org/wiki/Türkiye_Cumhuriyeti_Millî_Eğitim_Bakanları_listesi 
30.03.2010, 13.42. 


***

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder