28 Kasım 2019 Perşembe

ADALETE SESLENİŞ, BÖLÜM 3

ADALETE SESLENİŞ, BÖLÜM 3



Söz konusu faaliyetlerinden dolayı yakalanarak tutuklanan veya gözaltına alınan şahıslarla bunlar tarafından kullanılmış olan malzeme şunlardır:
Gözaltına alınan ve tutuklananlar:

1. Ülkü Göker. 2. Emine Büşra Ersanlı. 3. Sema Rührat (Bulutsuz). 4. Sevgiye Yalçın (Özberk). 5. Yasemin İpar. 6. Lale Uzay. 7. Gülây Büyüközden. 8. Nur Üster. 9. Cahit Düzel. 10. Nuri Türkeş. 11. Aydoğan Büyüközden. 12. Musa Samasti. 13. Rıza Celal Üster. 14. Sadettin Malkoç. 15. Bekir Ege. 16. Aydoğan Kaymak. 17. Hayrettin Şahmaz. 18. Mahmut Bozdoğan. 19. Muammer Altıner, 20. Cemal Beydağ. 21. Sami Perinçek. 22. Çiğdem Kömürcüoğlu. 23. Hüseyin Karanlık (Takma adı) Mustafa Naci Cağdagül. 24. Ali Cenabi Nuhrat. 25. Leon Mavan. 26.Ahmet Metin Göktürk. 27. Nergis Savran. 28. Ayten Bulut. 29. Ferit İlsever.
Ele geçen malzemeler:
1.Teksir makineleri. 2. Bir adet el baskı aleti. 3.Çok sayıda matbaa harfleri. 4. Çok sayıda yabancı yayın ve Şafak dergileri. 5. Daktilo makineleri. 6. Alıcı verici telsizler. 7. Bir adet tabanca 8. 31 adet mermi. 9. İki adet orak-çekiçli madalyon.» Haber’in bazı eksikleri vardı.



Şafakçılar, daha doğrusu illegal TİİKP - Türkiye İhtilalci İşçi Köylü Partisi’nin Ferit İlsever başkanlığındaki İstanbul yönetimi, malzemeleri ile birlikte, (Pınar Kür’ün “evine gitmek büyük prestijdi” dediği) Profesör Hilary Sumner-Boyd’un Robert Kolej kampüsü içindeki evinde yakalanmıştı.
Nereden mi biliyorum, çünkü oradaydım...




Sıkıyönetim tarafından da yetkilendirilmiş bir MİT görevlisiydim. Profesör Sumner-Boyd’la  konuştum. Başında bir perukla yakalanan ve sağır-dilsiz gibi davranan Aydoğan Büyüközden’i Emniyet Müdürlüğüne götüren ekibin içindeydim.


Sözde CIA düşmanı Aydınlıkçılar, ABD doğumlu İngiliz Profesör Boyd’un evinde karargâh kurmuştu!

Bu operasyon sonucunda 266 örgüt mensubu yakalandı ve örgüt Türkiye çapında çökertildi. Örgütün çökertilmesinde en büyük etken, İngiliz’in evinde ele geçirilen Ferit İlsever'e ait şifreli defterdi.
Ankara yakınında bir çiftlik evinde yakalanan Doğu Perinçek’in polise verdiği çok geniş ifade de bu çöküşe yardımcı oldu.


(NOT: ABD doğumlu İngiliz Profesör Boyd neden derinlemesine araştırılmadı, neden kanuni bir işlem yapılmadı, hangi gizli el, Hilary Sumner-Boyd’u olayın içinden çekip aldı bilmiyorum. Zaten o tarihte olaydan olaya koştuğumuz için arkaya dönüp bakamıyorduk. Yakın tarihe kadar Sumner-Boyd’un Amerikan ve İngiliz İstihbarat Servislerinin kontrolündeki Troçkist Kızıl Bayrak Birliği’nin sorumlusu olduğunu da bilmiyordum. Ne zamanki benim Ergenekon Davasındaki ifademi yok saymaya çalışıp, saldırılarını arttırdılar, o zaman daha kapsamlı bir araştırma yapma gereği duydum. Bir şeylerin açığa çıkmasından çekiniyorlardı... İnternet doğru kullanılırsa iyi bir hazine. Milliyet’in 1950’den itibaren gazetelerini arşivlemesi de çok faydalı olmuş. – Mehmet Eymür)



Mao’cu Parti ve Duane Clarridge
Duane Clarridge, istihbarat dünyasında ve CIA’de önemli bir isim. Nepal’den, Hindistan’a, Türkiye, İtalya, Nikaragua, Panama ve Irak’a, uzanan ve bizzat yaşanan muazzam bir espiyonaj birikimi sahibi, üst düzey bir istihbaratçı. CIA Kontr-terör Merkezi’nin kurucusu. “Irangate” olayından sonra emekli olan Duane Clarridge, Türkiye’nin en çalkantılı yılları olan 1968-1973 yılları arasında Türkiye’de görev yaptı.
Araştırmacı gazeteci Murat Yetkin’in Radikal gazetesindeki köşesinde yayınladığı aşağıdaki yazı, mükemmel bir değerlendirme. Birlikte okuyalım:
Maocu partinin arkasında CIA mı vardı?
17/02/2002




“Çin Komünist Partisi yanlısı siyasi partilerin 1960'larda ortaya çıkmasıyla birlikte, Amerikan gizli servislerinin bu partilere sızıp Moskova'ya karşı kullandığı iddiaları da yayılmaya başlamıştır. Bu iddialar, kendi ülkelerinde o zamana dek var olan sol akımları yeterince 'devrimci' bulmayan Pekin yanlılarınca hep reddedilmiş, 'komplo' olarak nitelenmiştir. Ancak yenilerde yayınlanan bir kitap, bu iddialara bir ölçüde geçerlilik kazandıracak cinsten.
'A Spy For All Seasons - Her Devrin Casusu' adlı kitabın yazarı Duane Clarridge. Yıllarca Amerikan istihbarat örgütü CIA’de çalıştıktan sonra emekli olmuş bir istihbaratçı. Sıradan biri olmadığını az sonra anlayacaksınız, ama ben şimdilik Nikaragua'daki Kontra hareketinin fikir babası ve perde gerisindeki uygulayıcısının o olduğunu söyleyeyim.
Clarridge, meslek hayatının nispeten başlarında, 1960-64yılları arasında Hindistan'da çalışmış. CIA istasyon şefliğini Madras kentinden yürüttüğü döneme ilişkin olarak, anılarında ilginç bir bölüm var. Özetleyerek aktarıyorum:
Moskova ve Pekin arasında 1958 yılında, Kruşçev'in Stalin'i reddetmesi, Mao'nun da sahiplenmesi üzerine başlayan gerilim, 1962'de sınır çatışmalarına dönüşmüştür.

Bundan Hindistan da payını almakta, Çin sınırı sık sık tecavüze uğramaktadır. Moskova buna karşın kendi yörüngesindeki Hindistan Komünist Partisi (CPI) aracılığıyla, Nehru önderliğindeki Kongre Partisi hükümetini desteklemektedir. Çin'in buna yanıtı, Kalküta ağırlıklı ve Pekin yanlısı Hint Komünist Partisi Marksist/Leninist (CPIM/L) ayrışmasını kışkırtmak olur. CIA sorumlusu Clarridge'nin görevi, bu ayrımı körükleyerek Pekin yanlısı fraksiyonun güçlenmesini, dolayısıyla Moskova'nın etkisinin zayıflamasını sağlamaktır.
Clarridge anılarında, işe güney eyaletlerinde basılan, Pekin eğilimli bir dergiden başladığını yazıyor. Çinliyi andıran bir başka ajan aracılığıyla yayıncıyla ilişkiye geçilip, Pekin'in dergi yayınlarını ne kadar takdir ettiği, doğru devrimci çizgiyi onların izlediği filan anlatılıyor.

İstihbarat dilinde 'false flag-sahte bayrak' denilen bir teknikle CIA ajanları kendilerini Çin adına çalışıyor gibi tanıtıyorlar. Merkez tarafından kıymeti bilinmekten gururu okşanan yayıncı iki haftada Pekin'den sandığı, ama aslında CIA istasyonu tarafından kaleme alınan güya devrimci bildirileri, başyazı olarak basmaya gönüllü oluyor.
Clarridge, anılarında, planının dergiyi ve etrafındaki hareketi 'Sürekli olarak daha sol bir çizgiye çekmek' olduğunu ve bunu başardığını yazıyor. Bütün yaptığı ise Mao'nun ÇKP resmi yayınlarındaki konuşmalarını alıp keskinleştirmek oluyor.
Sonunda güneydeki Pekin yanlısı hareket, Moskova yanlısı partinin giderek güç kaybetmesinde bir etken haline geliyor. O derece rahatsızlığa yol açıyor ki, CPI destekli hükümet 1965'te CPIM/L'nin bütün yönetimini tutuklatıp hapse attırıyor. İçişleri Bakanı mecliste bu uygulamanın başlıca gerekçeleri arasında, haftalık derginin (aslında CIA tarafından kaleme alınan) tehlikeli devrimci yayınlarını gösteriyor.
Dört yıl merkezde Hint masasını yöneten Clarridge'e 1968'de, sol hareketin yükseldiği bir başka yerde dış görev talimatı gelir. Anılarında, İstanbul'a geldiği gün onlar Dolmabahçe'deki bir CIA evinde öğle yemeği yerken, dışarıda solcu öğrencilerin 6'ncı Filo'yu protesto edip, denizcileri denize döktüğünü yazıyor.





Bu hele ki bir NATO üyesi ülkede, hele ki Boğazlar gibi Moskova için stratejik bir bölgede, kabullenilir bir şey değildir. Clarridge ise sol hareketlerle uğraşmak konusunda kendisini kanıtlamış bir uzmandır. Türkiye'de de Hindistan'daki gibi bir planı uygulayıp uygulamadığını anılarında bulamıyoruz.
Ancak Türk solunun giderek keskinleşmeye ne zaman başladığı, Pekin yanlısı hareketlerin ne zaman ortaya çıkıp örgütlendiği, 1965'de Meclis'e Türkiye İşçi Partisi altında 15 milletvekili sokan Türk solunun bir daha belini doğrultamamasına yol açan12 Mart 1971 darbesi koşullarına nasıl gelindiği kayıtlarda var.

Clarridge İstanbul'dan sonra 3 yıl da Ankara'da görev yapıp1973'te Türkiye'den ayrılıyor”.


Savaşman Olayı

25 Aralık 1977 tarihli gazetelerin manşetlerinde “MİT İstihbaratBaşkan Yardımcısı casusluk iddiası ile tutuklandı, Sabahattin Savaşman Amerika ve İngiltere Hesabına Casusluk Yapmakla Suçlanıyor” ibareleri yer alıyordu.



İstihbarat Başkanlığı teşkilatın ana ünitelerinden biriydi ve Savaşman da bu Başkanlıkta Yardımcılık görevini deruhte eden emekli bir Kurmay Albaydı.
Ben o tarihte Ankara'ya, Bölge Daire Başkanlığı Takip Şube Müdürüydüm. 1975’de Ankara’ya, bu göreve tayin edilmiştim.
Savaşman'ın batılılarla ilgili çalışmalara özel ilgi göstermesi bu konulardaki evrakları bir müddet elinde alıkoyması dikkat çekmişti. Konu Kontr-espiyonaj D. Başkanı Hiram Abas tarafından Müsteşar Hamza Gürgüç'e intikal ettirilmiş, o da Savaşman'ın 24 saat kontrol altında tutulmasını emretmişti.
Savaşman takip ve gözetleme faaliyetinin başlamasından bir süre sonra bir akşamüstü karargâhtan elinde büyükçe bir evrak çantası olduğu halde çıktı. Hava erken kararıyordu. Makam arabası doğrudan doğruya Savaşman'ın Çankaya'daki evine geldi. Savaşman apartmana girip otomatiğe bastığında makam arabası da civardan uzaklaşıyordu. Merdiven otomatiği söndüğünde onun eve girdiğini düşündük.

Fakat kısa bir süre sonra Savaşman elinde çantası olduğu halde karanlıktan dışarıya süzüldü. Yanında çantası olduğu halde evinin yanındaki merdivenlerden inerek Güvenlik Caddesi’ne çıktı. Çok tedirgin olduğu, sık sık arkasına dönüp kontrol ettiği görüldü.




Savaşman arkasını araya araya Güvenlik Caddesinin ortalarında, bahçe içindeki iki katlı villa tipi eve gelip girdi. Hemen civarda tertibatımızı aldık. Eve başka giren çıkan olmadı. Bir, bir buçuk saat kadar sonra Savaşman evden çıktı. Dönerken gelişine göre daha rahat bir hali vardı.
Ertesi gün Güvenlik Caddesindeki evde oturan tek kollu, 55-60 yaşlarındaki adamı kontrole almış, hizmetçi dahil evde oturanların kimliklerini ve resimlerini öğlene kadar tespit etmiştik. Ev sahibi İngiliz uyruklu A. Denton Thompson'du. Birleşmiş Milletlerde görevliydi. Asker orijinli olup bir kolunu savaşta kaybetmişti.

Savaşman'ın İngilizlerle gizli bir faaliyet içinde olduğuna kanaat getirmiştik. Thompson'un evine gidişinden birkaç gün sonra Savaşman yine çantası ile Karargâhtan çıktı ve akşam yürüyerek ve yine etrafını kollayarak Çankaya'dan inip Nenehatun Caddesinin alt başlarındaki bir apartmanın birinci katındaki daireye girdi. Ertesi gün daire sahiplerini tespit edip kontrole aldık. Resimlerini temin ettik.




ABD uyruklu astsubay Inarac Onsager Tuslog'da görevliydi ve eşi Lyle ile bu adreste oturuyordu. Evlerin sahipleri daha önce Türkiye'de istihbari faaliyetleri tespit edilmemiş, hiç bilinmeyen kişilerdi. Neticede karargâh Savaşman'a suçüstü yapılmasına karar verdi! Savaşman evlerden herhangi birine, yine aynı şekilde gittiği zaman kapıda bekleyecek ve çıkışında suçüstü yapacaktık. Evlerin içine girmemiz uygun görülmemişti. Beklenen gün geldiğinde her türlü hazırlığımız tamamdı. O günlerde karargâhta Savaşman'a, bazı batılılarla ilgili ikinci derecede hakiki evraklarla birlikte kasıtlı olarak hazırlanmış sözde çok önemli bir faaliyetle ilgili evrak da arzedilmiş, Savaşman evrakları alıkoymuştu. Her zamanki gibi çantası ile çıkan Savaşman'ın hangi eve gideceğini merak ediyorduk. Bütün personel doğal olarak çok heyecanlıydı. Savaşman'ın bir başka adrese de gidebileceğini düşünüyor ve hata yapmamaya çalışıyorduk. Savaşman Çankaya'dan aşağıya Nenehatun Caddesinin altındaki eve doğru yürüyor, tereddütlü adımlarla kaderine doğru gidiyordu.
Adres belli olmuştu. Ankara Başkanı Süleyman Albay heyecanla operasyon ekiplerine katılmıştı. Savaşman Onsager'in evine girdikten bir müddet sonra Süleyman Albay, ben, teknik ekip, birkaç takip personeli apartmanın içine girdik. Süleyman Albay'la Onsager'in kapısına kadar gelip kulağımızı dayayıp içeriyi dinlemeye çalıştık. Diğerleri merdivenlerde bekliyordu. İçeriden gelen konuşmalar anlaşılmıyordu. Her şey bir anda oldu. Kader Müsteşarlığın emirlerini dinlememiş ve Savaşman'ın kurtulmasına imkan vermemişti. Birden kapı açıldı ve Lyle Onsager ile karşı karşıya geldik. Kocası Inarac de arkasındaydı. Ev sahipleri evi terk ediyordu ve Savaşman yanlarında yoktu.





Süleyman Albay ayağını araya koyarak kapıyı yüzümüze kapatmak isteyen ev sahiplerine mani oldu; kapıyı iterek önde biz, arkada ses ve film ekibi ve de diğerleri içeriye girdik. Koridorun sağında oturma salonu vardı. Salonda Savaşman ve gözlüklü bir şahıs ayakta duruyorlardı.
Bizi gören Savaşman birden paniğe kapılıp sağa sola koşuşmaya başladı. Takipçiler hemen onu yakaladılar. Gözlüklü şahıs kanepenin önünde duran bir takım evrakı telaşla ceketinin iç cebine attı. İkazımız üzerine ceplerini boşaltan ve bilahare CIA mensubu William Philips olduğunu anladığımız şahıs, cep defterini, Savaşman'a imzalattığı para makbuzlarını, hüviyetini çıkardı. Karı-koca ev sahipleri ise diğer bir köşede tedirgin bir şekilde duruyor, meraklı gözlerle olanları izliyorlardı.
Takipçiler Savaşman'ı yemek masasının yanına bir sandalyeye oturtmuşlar ve kollarını arkaya kıvırmışlardı. Savaşman'ın canının acıdığını söylemesi üzerine kollarını bırakmalarını söyledim. Kapıdan girişimizden itibaren ses ve görüntü tespitleri devamlı yapılıyordu.
Evde kısa bir arama yaptık, zabıt tuttuk. William Philips başını ellerinin arasına almış kara kara düşünürken biz delilleri ve Savaşman'ı alarak daireyi terk ettik. Savaşman'ı kapalı bir minibüse bindirip Ankara Bölge Daire Başkanlığına getirdik.
Süleyman Albay'ın makam odasının yanında istirahat için ayrılmış banyolu küçük bir bölüm vardı. Savaşman oraya yerleştirildi ve başına nöbetçi konuldu.
Savaşman’a çok iyi davranıldı. Savaşman büyük bir moral çöküntüsü içindeydi. Durmadan sigara içiyor, zaman-zaman ağlıyordu. Pişmanlık duyuyordu. Bu utançla yaşamayacağını ve cezaevinde kahrından öleceğini söylüyordu. Yaşarsa yapacağı en iyi şeyin kitap yazmak olacağını belirtti.
Savaşman, ilk önceleri İngilizlerle olan ilişkisini de gizledi. Güvenlik Caddesindeki evi bildiğimizi anladığı zaman o evde SIS'den (İngiliz Gizli Servisi) Robin Seeley ile buluştuğunu, her iki servise de birbirinden habersiz hizmet ettiğini bildirdi.
Casusluk suçlarına bakan Genelkurmay Askeri mahkemesi maddi delilleri yeterli görmüş ve Savaşman'ı ağır hapis cezasına mahkûm etmişti. Savaşman 1984 yılında hapisten çıktı ve 1994'de öldü. Olaydan sonra MİT Müsteşarı Hamza Gürgüç Paşa ABD ve İngiliz Servis Başkanlarına ağır bir mektup yazıp yolladı. Her iki servisten de gelen cevapta özür dileniyor, bu tip faaliyetlerin bir daha yapılmayacağı belirtiliyordu. Tabiatıyla bu sadece nezaketen verilmiş bir sözdü ve hiç bir zaman tutulmadı.

4. CÜ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR..,,


***

ADALETE SESLENİŞ, BÖLÜM 2

ADALETE SESLENİŞ, BÖLÜM 2







Kızılordu Kurucusu Leon Troçki

Asıl adı Leon Davidoviç Bronstein olan Troçki (Trotsky), Yahudi bir ailenin çocuğu olarak 7 Kasım 1879'da Güney Ukrayna'nın Yenovka köyünde doğdu. Genç yaşta sosyalist düşüncelerle tanıştı. İki kez tutuklanıp Sibirya’ya sürgüne gönderildi. İkisinde de Londra'ya kaçtı. 1917 devriminde Rusya'ya döndü.
Dışişleri Komiserliği, ardından da Savaş Komiserliği'ni üstlenip Başkumandan sıfatıyla Kızıl Ordu'yu kurdu. 1924'te Lenin'in ölümünden sonra Stalin'le giriştiği iktidar mücadelesini kaybetti. 1926'da Politbüro'dan çıkartıldı. 1928'de Alma Ata'ya, bir yıl sonra da Türkiye'ye sürüldü.



Troçki 1929’da İstanbul’a geldi. Yolculuğu sırasında tanınmamak için sakalını kesen Troçki, eşi ve daha sonra KGB ajanı olduğu ortaya çıkan Abraham Sobolevicius ile birlikte Türkiye’ye geldi.
1929-1933 yılları arasında İstanbul Büyükada'da sürgün hayatı yaşadı. Kaldığı yer çok sıkı güvenlik önlemleriyle korundu. Düzenli olarak balığa çıkar, yemek seçmez, sigara içmez yanında da içilmesine izin vermezdi. Sakin bir hayat sürdü, bu sırada bazı hatıra ve düşüncelerini kaleme aldı ve yayınladı.
Rusça, Ukraynaca, İbranice, Almanca, İngilizce, Fransızca ve İspanyolca dillerini konuşabilen Troçki için İstanbul yılları verimli geçtiği gibi olaylı da oldu. 20 Şubat 1932’de Stalin tarafından Sovyet vatandaşlığından atıldığında İstanbul'daydı. İstanbul'da; Sürekli Devrim, Stalin Grubunun Hatası, Rus Devrimi Tarihi, Çin Devriminin Sorunları, Hayatım gibi kitaplar yazdı.
1933'te Fransa'ya, sonra Norveç Oslo'ya geçti. 1937'de Meksika’da Mexico City'ye yerleşti. Uluslararası Sosyalist Devrim için mücadelesini bu merkezden ölene kadar sürdürdü.




1940'ta bir İspanyol komünisti olan Ramon Mercader tarafından başına kazmayla vurularak öldürüldü.


New York Entelektüelleri ve Troçkizm

Troçkizm, Stalin ile mücadelesi nedeniyle 1929 tarihinde Stalin tarafından Sovyet vatandaşlığından atılan ve sürgüne gönderilen, Leon Troçki tarafından geliştirilen Marksist teoriye verilen isimdi. Troçki’nin Stalin'den ayrılan yönü, sosyalizmin tek ülkede kurulabileceği düşüncesine katılmaması, sadece dünya çapında bir devrimin başarılı olabileceğini düşünmesiydi.
Troçki’nin fikirleri ile Sovyetlerdeki bölünmeyi fırsat bilen ABD ve İngiliz istihbarat servisleri bu olguyu başarılı bir şekilde Sovyetler aleyhine kullandı, Troçkist çevrelerden entelektüelleri "komünizmle yarışabilecek bir ideoloji imal etmek" üzere kendi saflarına devşirdiler.
New York Entelektüelleri olarak adlandırılan grup, başlarında Marksist felsefeci Sidney Hook, Kültürel Soğuk Savaş'ın ileri cephe ajanlarına dönüşerek, CIA'in planladığı görevleri tutkulu biçimde ve başarıyla yerine getirdiler.
Marksist Sidney Hook, 1938 yılında kurulan Amerikan İşci Partisi içindeki Troçkistler klanına katıldı ve Troçki’nin masumiyetini kanıtlamak amacıyla “Moskova Duruşmalarının Gerçek Yüzü Hakkında Soruşturma Komisyonu”nu örgütledi.



Şubat 1948’de, İngiltere Dış İşleri Ofisi’nin bünyesinde, Enformasyon Araştırma Departmanı (IRD) kuruldu. Bu kuruluş, örtülü fonlarla beslenen ve komünistleri karalamak için sahte enformasyon üretmekle görevlendirilmiş gerçek bir “Soğuk Savaş Bakanlığı”ydı…
CIA ve IRD, Troçkist militanları “döndürmek” ve sadakatlerini garantilemek için tamamen batmak üzere olan bazı radikal dergileri “kurtarmak” amacıyla bunlara gizli ödeneklerden para sağladı, ayrıca birkaç antikomünist dergi daha çıkarmaya yöneldi. Amaç Batı Avrupa’da Moskova'ya karşı bir “psikolojik savaş” cephesi yaratmaktı.
İngiliz Kızıl Bayrak Birliği
New York Entelektüelleri’ne paralel faaliyet yürüten İngiltere merkezli Troçkist “Kızıl Bayrak” Birliği, İngiltere ve Avrupa’da etkindi. Marksist Kızıl Bayrak Birliğinin 238 Edgware Road Londra adresindeki merkezinin yöneticisi olan Charles Sumner, 1910 yılında ABD Massachusetts, Boston’da doğmuş, Boston, Oxford’da bir Hıristiyan kilisesinde özel eğitim almıştı. Türkçe, Yunanca, Almanca, Fransızca ve Latin dillerini biliyordu.




Fotoğrafı ve evveliyatı hakkında herhangi bilgi olmayan ABD doğumlu İngiliz Charles Sumner hakkında ‘İngiltere’deki Troçkizm’in Tarihi’ belgesinde, ismi belirsiz babasının ABD'li şair-gazeteci-komünist John Reed’i, annesinin ise Troçki’yi tanıdığı belirtiliyor.

Bu örgütte önemli görevler alan ve 1937 ila 1940 yılları arasında “İngiliz Trocki’yi Savunma Komitesi Sekreterliği” pozisyonunda da bulunan Charles Sumner 1940’da İstanbul’a geldi ve İstanbul Robert Kolej’de Profesör olarak çalışmaya başladı.

35 yıl Amerikan Robert Koleji’de (sonra Boğaziçi Üniversitesi oldu) Humanities (Temel Bilimler) profesörü olarak görev yaptı. O, aslında yukarıda Engin Ardıç’ın Sola kitakse (Sola Bak!) isimli yazısında bahsi geçen Profesör Hilary Sumner-Boyd’du.

O, Pınar Kür’ün de rol aldığı “RC Players”ın (Robert Koleji Tiyatro Oyuncuları) hocası, danışmanı, Hilary Sumner-Boyd’du...

Yukardaki İngilizce metinde görüleceği gibi “Charles Sumner” onun Kızıl Bayrak Birliği’ndeki takma adıydı. Zaman zaman A. Boyd takma ismini de kullanmıştı. Pınar Kür onun için şöyle diyor: “Boyd oyunlardan sonra evinde parti verirdi. Kaç kişi davet edilmek isterdi ama o sadece tiyatrocuları çağırırdı. Büyük prestijdi Boyd’un partilerine gitmek. Çok eğlenirdik, içki içerdik. Evi kampüsteydi, şimdi ne oldu o evler bilmiyorum”.



Hilary Sumner-Boyd, 35 yıl Robert Kolej’de görev yaptıktan sonra 06 Eylül 1976 tarihinde İstanbul’da öldü ve Feriköy’deki Protestan Mezarlığına gömüldü...
Profesör Hilary Sumner-Boyd'un 1972 yılında Amerikalı John Freeley ile birlikte yayınladığı “Strolling Through Istanbul" isimli bir kitabı da var. Kitap, istihbarattaki tabiri ile “mükemmel bir şehir etüdü.”
Hilary'nin kitap ortağı John Freeley, daha önce de belirttiğim gibi, 17 yaşında iken ABD Deniz Kuvvetlerine katılmış bir komando subayı. 2.nci Dünya Harbi sırasında Burma ve Çin'de görev yapmış. New York Üniversitesinde Fizik dalında doktora aldıktan sonra, 1960'da Oxford'da "İlim Tarihi" üzerinde araştırmalarda bulunmuş. Aynı yıl İstanbul Robert Kolej'de "fizik" öğretmenliğine başlamış ve 1993'e kadar İstanbul'da yaşamış. İleride Hilary Sumner-Boyd’a tekrar değineceğiz.



NATO Doğdu

09 Nisan 1949'da Washington Antlaşması ile kurulan Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü "NATO" bir kolektif savunma örgütü olarak bilinmektedir. 07 Mart 1954 günü Milliyet gazetesi “NATO’nun kızı oldu” başlığıyla çıktı.
NATO’nun Kuzey Avrupa Hava Kuvvetleri Karargâhında görevli genç Türk Hava Yüzbaşı’nın eşi Napoli’deki NATO Hastanesinde doğum yapmış ve bir kızları olmuştu.
NATO’da bulunmanın heyecanını yaşayan aile kızlarına “NATO” ismini koymuştu. Şimdilik, sonranın tanınmış askerinin ve kızının kimliğini açıklamayacak sizi bir parça merakta bırakacağız...


Sıkıyönetimce Arananlar

Aşağıdaki resim bir zamanlar "Sıkıyönetim Komutanlıklarınca aranan" teröristlere ait broşürlerden bir tanesi.
"Türkiye İhtilalci İşçi Köylü Partisi" isimli illegal örgütün lideri Doğu Perinçek ve militanlarına ait.
Türkiye İhtilalci İşçi Köylü Partisi (TİİKP), 21 Mayıs 1969 tarihinde Doğu Perinçek başkanlığında Aydınlıkçılar tarafından kurulan gizli ve ismi gibi ihtilalci bir partiydi.



Partinin ilk kadroları arasında Cüneyt Akalın, Ömer Madra, Bora Gözen, Hasan Yalçın, Halil Berktay, Gün Zileli, Oral Çalışlar, İbrahim Kaypakkaya, Doğu Perinçek, Atıl Ant, Ferit İlsever ve Nuri Çolakoğlu bulunuyordu. Daha kuruluş aşamasında, silahlı mücadeleye yaklaşım ve halk ihtilalini gerçekleştirme yöntemi konusunda parti içinde görüş ayrılıkları belirdi. Bu tartışmalar sonucu önce Garbiz Altınoğlu partiden ayrıldı.
TİİKP lideri, 1970’li yıllarda Filistin Demokratik Halk Kurtuluş Cephesi ile temasa geçip, Filistin’e gönderilecek parti mensuplarının askeri eğitim görmeleri hususunda anlaşmaya vardı. TİİKP bu anlaşmaya dayanarak Filistin’e çeşitli gruplar halinde militanlarını gönderdi.
1970–1973 yılları arasında TİİKP’lilerin kaldığı Lübnan’da Golan Tepeleri, Reşadiye ve Nahr El Bared olmak üzere üç ayrı kamp vardı. Nahr El Bared İsrail tarafından bombalandı ve dokuz partili hayatını kaybetti.
Partinin Doğu Anadolu Bölge Sorumlusu İbrahim Kaypakkaya ve onun çevresinde bulunan bir grup Nisan 1971'de parti çizgisine yönelik eleştiriler getirdiler. Bu sürecin sonucunda 1972'de Kaypakkaya ve grubu partiden ayrıldı ve daha sonra Türkiye Komünist Partisi / Marksist-Leninist (TKP/ML) adlı örgütü kurdu.
Çin Komünist Partisi'nin görüşlerini benimseyen TİİKP, mücadelenin kırlardan kente doğru ve iktidarın parça parça ele geçirilmesi ile başarılı olacağını savunuyordu.
TİİKP, 12 Mart darbesinden sonra Şafak isimli illegal dergi çıkarmaya başlamıştı.




Sıkıyönetim, İstanbul’u ev ev arıyor teröristleri bulmaya çalışıyordu. 23 Ocak 1972 günü İstanbul'da, 03.00 ile 18.00 saatleri arasında sokağa çıkma yasağı konarak, kent genelinde 512.000 ev arandı.
Şafakçılar Yakalandı
17.05.1972 tarihli Milliyet Gazetesi’nin ilk sayfasındaki haberde, “Şafak” dergilerini basanların yakalandığı belirtiliyordu.
Gazetenin 9.ncu sayfasında devam eden haberin detayı şöyleydi: “1. Ordu ve Sıkıyönetim Komutanlığı Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Şubesi’nin bu konudaki 89 numaralı açıklaması şöyledir:





«Daha önce yapılan açıklama ile Türk Devletini yıkmayı hedef alan ihtilalci komünist bir yeraltı örgütü tarafından yurt içinde ve yurt dışında gizlice basılarak dağıtılan ‘Şafak’ adlı bölücü ve yıkıcı dergi ile aynı isimle yayınlanan bültenleri İstanbul'da teksir eden ve dağıtanların yakalandıkları bu konudaki aydınlatmanın ileride yapılacağı duyurulmuştu. 12 Mart 1971 den önce komünizm propagandası yaptıkları için 12 Mart sonrasında kapatılmış bulunan bazı yayın organları etrafında toplanan bu ihanet militanlarının söz konusu yayın organlarının kapatılması sonucu, faaliyetlerini yeraltına indirerek «Şafak» dergi ve bültenlerini basmaya, teksir etmeye, dağıtmaya ve tespit ettikleri adreslere göndermeye başladıkları görülmüştür. Bu bültenler, yurt dışında basılarak, yurt içine getirilen benzeri yayınlara kaynaklık etmekte, komünizmi eylem kılavuzu yapan diğer militanları kendi saflarına çekmeğe çalışmaktadır.
Her sayısında, vatandaşları, sapık ideolojilerini uygulamağa çağırmakta, devlet kuvvetleri hakkında geniş ölçüde tezyifkâr ifadeler kullanmakta, parlâmento düşmanlığı yaratarak kin ve adalet tohumları ekmeye uğraşmaktadır.
Bir süredir güvenlik kuvvetlerinin süre gelen operasyonlarında, Şafakçılar» adı ile İstanbul'da faaliyet gösteren bu grubun bir kısmı, suç aletleri ile birlikte yakalanarak adalete teslim edilmişlerdir. Diğerleri de aranmaktadır.
Yapılan soruşturma esnasında tek merkezden idare edildikleri ve aziz milletimizi bir ihanet kampanyası ile bölmeyi hedef tutan menfur emellerine dair kuvvetli deliller bulunmuştur.

3. CÜ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR..,,


***

ADALETE SESLENİŞ, BÖLÜM 1

ADALETE SESLENİŞ, BÖLÜM 1



21 Mayıs 2010

(Güncelleme: 01 Aralık2013)

Sayın Yargıçlar, Sayın Savcılar,

Adaletin saygıdeğer dağıtıcıları.



Bu dilekçemi, Doğu Perinçek ve grubu ile süregelmekte olan karşılıklı davalarda bazı kararların adil olarak verilmediğini düşündüğüm için kaleme aldım.



Bu konuda detaya girmeden önce biraz kendimden bahsetmek, yaşamımdan bazı kareler vermek istiyorum.

1943 yılında İstanbul’da doğdum. nnem iki kız çocuğundan sonra pes etmiş ve bir üçüncü çocuk istememiş. İstiklal harbine katılmış bir subay olan babam ise “Hanım biri senin, biri benim, bu da memleketin olsun” demiş ve annemi ikna etmiş, öyle doğmuşum. Hakikaten hayatım da hep ülkenin çalkantılarıyla, geçiş noktalarıyla bütünleşti ve ne mutlu ki memleketin, Türkiye’nin malı oldum.
1966 yılında Milli İstihbarat Teşkilatı’na girdim ve İstanbul’da işe başladım, 1975 yılına kadar İstanbul’da kaldım. 1998 yılı sonuna kadar devam eden istihbarat hayatımda hep aktif görevlerde bulundum. Meslek hayatım casusluk, organize suç ve terörizm konuları ile uğraşarak geçti.


Sol İhtilal Hazırlıkları
İstanbul’daki görevim, 1970’li yıllarda kaynayan Türkiye’nin durumuna uygun olarak çok hareketli geçti. O tarihlerde içlerinde Faruk Gürler ve Talat Turan'ın da bulunduğu bir grup subay, bazı sivil unsurlarla işbirliği ile Mart 1971’de sol bir darbe planlamışlardı.


Sivil Unsurlar arasında Doğan Avcıoğlu, İlhan Selçuk, İlhami Soysal, Doğu Perinçek, Mihri Belli, Hasan Cemal, Ali Kırca, Uğur Mumcu, Altan Öymen, Fakir Başkurt, Mümtaz Soysal gibi isimler vardı.



Hasan Cemal'in "Kimse Kızmasın Kendimi Yazdım" isimli kitabına göre: Darbe başarılı olsaydı: Doğan Avcıoğlu Başbakan, Uğur Mumcu Gençlik, Altan Öymen Basın-Yayın Genel Müdürü ve Hükümet Sözcüsü, TÖS Başkanı Fakir Baykurt Milli Eğitim Bakanı,Mümtaz Soysal Dışişleri Bakanı, İlhami Soysal da MİT Başkanı olacaktı. İllegal TİİKP örgütünün lideri


Doğu Perinçek'e de darbenin gerçekleşmesi halinde herhalde önemli bir görev verilecekti.
İhtilalin zeminini hazırlamak için, Deniz Gezmiş, Deniz Harp Okulu öğrencisi Sarp Kuray gibi Marksist gençler kullanıldı. Bunlara silahlı ve bombalı eylemler yaptırıldı. 27 Mayıs'ta olduğu gibi gençleri sokağa dökecekler, bu kargaşa ortamında meşru sayılabilecek bir darbe ile iktidarı ele geçireceklerdi.


12 Mart 1971’de Memduh Tağmaç Başkanlığındaki ordu, hükümete muhtıra vererek ve emir-komuta zinciri içerisinde darbe yaparak bu sol ihtilal teşebbüsünü açığa çıkarttılar. 12 Mart darbesini takip eden gelişmelere geçmeden önce biraz geriye, eski yıllara gidelim.



Bir Protestan Okulu

II. Mahmud devrinde, 1839'da İstanbul'a ayak basan ABD'li misyoner ve eğitimci Cyrus Hamlin, Türkiye'de bir Protestan okulu açmak için kolları sıvadı.
Okulu New York'lu Mr. Christopher Robert finanse ediyordu. 1863'te faaliyete geçen Robert Kolej Amerika Birleşik Devletleri sınırları dışında kurulan ilk Amerikan Okulu oldu. Robert Kolej'e ilk Türk 1881’de girdi. 1882'deki 232 öğrencisinin kökeni, Osmanlı İmparatorluğu'nun yapısını da yansıtıyordu: 89 Bulgar, 85 Ermeni, 28 Rum, 7 Türk ve 23 diğer uluslardan.



Casus yuvası mıydı?

"Türkiye ve Dünyada Casuslar” isimli kitabın yazarı araştırmacı Aytunç Altındal (12.01.1945 - 13.11.2013), yapılan bir söyleşide şöyle demektedir: “Robert Koleji’nin kurulmasında büyük casusluklar yaşandı. Hamlin Ailesi, Protestan Hıristiyanlığı, Osmanlı topraklarında yaygınlaştırmak için çok yoğun bir faaliyet sürdürmüştü. O dönemde bu okulda öğrenci olan Müslüman gençlerden bazıları, bu tuzağına düşerek Hristiyan olmuşlardı. Robert Kolej, ayrıca Osmanlı’daki Amerikalı, İngiliz ve Rum casusların da yuvası olmuştu. Birçok casus, bu okulda öğretmen kisvesi altında faaliyet göstermişti”.
Seçkin birçok insanın yetiştiği bu güzel okul için söylenen sözler ağır gelse de istihbari faaliyetlerde her vasattan faydalanıldığı da bir gerçek. Okullar da istihbari faaliyetler açısından mükemmel bir korunak.



Sola kitakse!

Nitekim Kolejli, tanınmış köşe yazarı Engin Ardıç, 17.12.2005 tarihli, ‘Sola kitakse!’ (Sola Bak!) başlıklı köşe yazısında şöyle söylüyor:
“...bizim A sınıfına Charles Gilchrist gelirdi. Ölmüştür herhalde, toprağı bol olsun. Savaş yıllarında SOE, yani İngiliz Özel Harekât Dairesi’nin ajanı olarak komandoluk yapmıştı. Görev bölgesi Yunanistan, uzmanlık alanı da köprü uçurmak ve daha önce de nöbetçi Alman askerinin gırtlağını çıt çıkarmadan jiletle kesmek..

...Bayan Mary, Doğan Nadi’nin eşi, ...savaş yıllarında OSS ajanıymış! ...’Office of Strategic Services’, yani ‘Wild Bill’ namıyla maruf William Donovan’ın kurduğu, FBI’ya bağlı olmayan ilk Amerikan dış istihbarat ve harekat örgütü.
...Gene çok sevgili hocalarımızdan biri olan Hilary Sumner-Boyd’un da MI5 ajanı olduğunu.



...Son Robert Kolej başkanı John Scott Everton’un CIA ajanı olduğunu biliyorduk.
...Bayan Mary, daha sonra, Dünya Bankası’nda çalışan yeğeni Zeynep’in oğlunun, okulunu bitirince CIA örgütüne ‘analizci’ olarak girmesini önermiş, çünkü çok iyi para veriyorlarmış.
...Zeynep’in ablası Emine, Cumhuriyet Gazetesi’nin ortağı ve yöneticisi... Aile, İzmir eşrafından, eni konu zengin ve ünlü Uşşakizade Ailesi...”
Boğaz sırtlarından Türkiye
Kolejin bir diğer öğretim görevlisi Prof. John Freeley, ABD Deniz Kuvvetlerinde görev yapmış bir komando subayıdır. 2.nci Dünya Harbi sırasında Burma ve Çin'de görev yapmış, 1960'da İstanbul Robert Kolej'de "fizik" öğretmenliğine başlamış ve 1993'e kadar İstanbul'da yaşamıştır. John Freely'nin “Boğaz sırtlarından Türkiye” isimli Robert Koleji anlatan kitabı, okuldaki sol faaliyetleri de anlatıyor:


Kolej’de Sol isyanlar, Maoist hareketler


“...1970'te okul bir kriz geçirmektedir. ...Dev Genç'in Genç Devrimciler Örgütü de kampusta bildiri dağıtmaya, rektörü faşist ilan etmeye ve duvarlara Mao'dan sloganlar yazmaya başlamıştır. Yüksek Okulu Arnavutköy'e taşıma girişimlerine karşı sosyal demokrat Öğrenci Birliği de boykot ve işgal tehditleri savurur.
Genç Devrimciler Grubu boykot kararı alır. Sol basında Robert Kolej'in artık Amerikan emperyalizmine yeteri kadar hizmet veremediği için dağıtıldığını öne süren haberler çıkar.
Ayrıca kolej beyin göçünden de sorumlu tutulur, ancak Öğrenci Birliği boykotu tanımaz ve iki grup rasında kavga çıkar”.



***

25 Kasım 2019 Pazartesi

TARİHİ ABD ZİYARETİNİ TARTIŞMAYA AÇMAK TALİHSİZLİKTİR DEDİ

TARİHİ ABD ZİYARETİNİ TARTIŞMAYA AÇMAK TALİHSİZLİKTİR DEDİ


" Erdoğan'ın Tarihi Ziyaretini Tartışmaya Açmak Türkiye’ye Haksızlıktır "

MHP Genel Başkanı Bahçeli, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ABD ziyareti ile ilgili "Tarihi ziyareti tartışmaya açmak, peşin yargılarla sonuç çıkmayacağını iddia etmek, Türkiye’ye haksızlıktır." dedi.
 SDE Editör
13 Kasım 2019 14:21

          MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye-ABD arasındaki siyasi ilişkiler, stratejik bağlantılar, diplomatik temaslar ve müttefiklik bağlarının çok sarsıcı ve sancılı bir süreçten geçtiğini, iki ülke arasındaki soğukluk, gerginlik ve güvensizlik atmosferinin günden güne derinleşip genişlediğini belirtti.
        ABD'nin Türkiye'ye hasbi ve dostane yaklaşmaması ve sürekli yaptırım tehdidiyle diyalogları zehirleme arayışını "mazur ve makul görülemez bir çarpıklık" olarak niteleyen Bahçeli, Türkiye'nin 67 yıldır NATO üyesi olduğunu anımsattı.
Bahçeli, Türkiye'nin 74 yıldır ABD ile yakın diyalog halinde olduğunu ancak bahsi uzun süredir yapılan dostluk ve müttefiklik hukukunun maalesef devamlı ülkemiz aleyhine geliştiğini, taviz ve geri adımın hep Türkiye'den beklendiğini vurguladı.
Türkiye ile ABD arasında adil, eşit ve hakkaniyete dayalı ittifak hukukunun yalnızca sözde kaldığını, üstelik Türk milletinin onur ve gururuyla pervasızca oynandığını ifade eden Bahçeli, şu görüşlerini paylaştı:
"Hiç şüphe yok ki muhatapları açısından Türkiye’nin dostluğu değerli, düşmanlığı ise çok tehlikelidir. Her seferinde Türkiye'ye hakaret dozajı artan tehditler savurmak, milli vakarımızı fütursuzca küçümseyip aşağılamaya heves etmek hiçbir devlet veya hükümet başkanının haddi olamayacaktır. Aksi bir davranışa tevessül eden aymazlar ve ahlaksızlar karşılarında Türk milletinin tamamını bulacaklardır."

Terörle Mücadele,


Devlet Bahçeli, ABD'nin, Türkiye'ye karşı terör örgütleriyle aynı cephenin içinde, aynı emel ve eylem kulvarının izinde olduğuna, ABD'nin rotasının terörizme açıldığına işaret etti. 
Bahçeli, Türkiye'nin terörle mücadele sürecinde ABD'nin maksatlı ve mahsurlu engeller çıkarıp terör örgütleriyle al takke ver külah içinde olmasının ne hukuken ne vicdanen ne de insanlık değerleri bakımından hiçbir izah ve ifadesi bulunmadığını belirterek, Türkiye'nin milli güvenliği ve milli bekasını müdafaa etmek için haklı ve haysiyetli bir mücadelenin tarafı olduğunu kaydetti.
Sınır ötesinden gelen terör musibetinin kaynağında yok edilmesiyle birlikte teröristlerin etkisiz hale getirilme hedefinin Türkiye'nin takip ve tahkim ettiği milli stratejinin ara etapları olduğunu, Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı ve hatta Pençe harekatlarının bütünüyle terör örgütlerinin hain ve hasmane emellerine karşı icra edildiğini vurgulayan Bahçeli, ülke içinde de Kıran operasyonlarıyla terörün belinin iyice kırıldığını belirtti.
Bahçeli, şöyle devam etti:
"ABD'nin bilhassa Barış Pınarı Harekatı'nı durdurmak, terörle mücadelemizi söndürmek amacıyla tevessül ve teşebbüs etmediği karanlık yol ve yöntem neredeyse kalmamıştır. Türk milleti bu kapsamdaki küstahlıkları ibretle, nefretle not etmiştir. ABD Başkanı'nın PKK/YPG'yi kollayan, Mazlum Kobani kod isimli terörist başıyla müzakereyi dayatan, üslup ve seviyesi yerlerde sürünen 9 Ekim 2019 tarihli skandal mektubu eşi benzeri görülmemiş bir rezalet olarak milli hafızalara kazınmıştır. Türkiye'nin barış koridoru tasavvur ve teklifine karşı çıkıp, terör koridorunu canlı tutmak isteyen küresel muhasım odakların maskesi düşmüş, foyaları ortaya çıkmıştır. Cinayetlerin azmettiricileri, teröristlere yardım ve yataklık yapanlar meydandadır. Barış Pınarı Harekatı'yla yanlış hesap çok şükür kahraman vatan evlatlarının sinesine çarpıp dönmüştür. İnşa edilmek istenen terör koridoru milletimizin emsalsiz desteği, şehit ve gazilerimizin üstün mücadeleleri sayesinde baltalanmış ve dağıtılmıştır."
ABD'nin, terör örgütü YPG/PKK'yı alenen desteklediğini, on binlerce tır dolusu silah yardımıyla tarihin ve insanlığın neresinde durduğunu alçalarak gösterdiğini ifade eden Bahçeli, Orta Doğu'da istikrarsızlık ve kaos girdabının sürmesini hedefleyen ABD'nin, emperyal iştah ve izansızlıkla komplo üstüne komplo kurduğunu aktardı. 
ABD askerleriyle PKK'lı teröristlerin petrol kuyularını gasp etmek için birlikte devriye turlarına çıktıklarına işaret eden Bahçeli, ABD'nin, terör örgütlerini açıktan kollamakla sözde Kürdistan, yani ikinci İsrail devletinin alt yapısını oluşturmaya taammüden azmettiğini, bu ihanete ayan beyan hizmet ederek, politikalarını buna göre belirlediğini anlattı. 
Bahçeli, Türkiye'nin komşu ülkelerin huzurunu, barışını, güvenliğini, siyasi ve toprak bütünlüğünü gözetip bu amacın teminine gayret ederken, küresel güçlerin başta petrol olmak üzere stratejik çıkarları uğruna mazlumları katletmesi ve terör örgütlerine refakat etmesinin utanç verici bir ilkellik olarak belirdiğini vurguladı.

"Terör devleti kurma niyeti büyük yanlış olarak karşımızda"

ABD'nin YPG'li terörist başını "general" diye takdim edip muhatap almasının terörizme omuz ve onay vermekten başka anlam taşımayacağını ifade eden Bahçeli, tarihin bugünkü gibi maneviyat bunalımına, insani değerlerdeki aşınmaya, hukuk ve ahlak ihlallerine pek az tanıklık ettiğini belirtti.
MHP Genel Başkanı Bahçeli, Türkiye'nin komşu coğrafyalarda barış ve istikrarı arzuladığını, özellikle Astana, Soçi, Cenevre süreçlerinin Suriye'de siyasi çözüm vasatının oluşturulması bakımından Türkiye'nin aktif ve samimi çabalarıyla gerçekleştiğini anımsattı. 
Bahçeli, değerlendirmelerine şöyle devam etti:
"17 Ekim 2019'da ABD'yle, 22 Ekim 2019'da Rusya'yla yapılan mutabakatlar Türkiye'nin terörle mücadelesini teyit etmekle kalmamış, bunu da sözü geçen ülkelere kabul ettirmiştir. Ne var ki bölücü teröristlerin hala Barış Pınarı Harekat Bölgesi'nden çekilmedikleri, dahası tacizlerine devam ettikleri ortadadır. ABD'nin Suriye'nin doğu ve güneyindeki petrol sahalarına üşüşmesi, terör örgütlerine buralardan kaynak aktarıp iş birlikçi bazı Körfez ülkelerinin katkısıyla terör devleti kurma niyeti büyük bir yanlış olarak karşımızdadır." 
Bozulan her oyundan sonra bir yenisinin kurulduğunu kaydeden Bahçeli, bölgesel gerçeklerin Suriye'nin fiilen bölünüp parçalanmaya çalışıldığının bariz ve kahredici bir işareti olduğunu, ABD'nin kontrollü istikrarsızlık ve kriz tetikçiliğiyle Irak ve Suriye'nin mahvına hizmet ettiğini belirtti.
Irak'ın 19 gündür çalkalandığını ve ülke genelinde şiddet olaylarının giderek tırmandığını, bugüne kadar da 300'ü aşkın insanın hayatını kaybettiğini, Hong Kong'un kaynadığını, Libya ve Lübnan'ın uçurumun kenarında ve Şili, Ekvator, Cezayir, İspanya, Fransa, Venezuela, Meksika'nın huzursuz ve bıçak sırtında olduğunu, Yemen, Somali, Sudan, Afganistan'ın ağır sorunlarla boğuştuğunu, Bolivya'da uzaktan kumandayla darbe gerçekleştiğini aktaran Bahçeli, dünya genelinde yeni ve çok vahim bir darbe mekaniğinin ekonomik eşitsizlik kılıfıyla, toplumsal memnuniyetsizlik kisvesiyle harekete geçirildiğini kaydetti.

"Türkiye tek yürektir"

Yeni dünya düzeninin kapılarının karmaşa ve kaos dönemine açıldığını, adaletsiz ve insafsız bu dünya düzeninin sürdürülemez aşamada olduğunu vurgulayan Bahçeli, şunları kaydetti:
"Türkiye ise çok tehlikeli barbar senaryoların hedef ülkesidir. Türkiye'den bir Suriye veya Irak çıkaramayanlar, şayet Bolivya'yı Türkiye'ye taşımayı denerlerse bunun bedelini çok ağır ödeyeceklerini bir an olsun akıllarından çıkarmamaları hayatları ve hayırları adına elbette çok yararlı olacaktır. Bölgesel ve küresel gelişmelerin sarpa sarıp ülkemizin etrafındaki sinsi kuşatma serpilip sertleşmiş ken Sayın Cumhurbaşkanımızın bugün ABD Başkanı Trump ile yapacağı tarihi görüşme daha anlamlı, daha önemli bir hale gelmiştir. Dileğimiz iki ülke arasındaki kronik sorunların köklü çözümlere kavuşturulmasıdır. Trump'ın mektup anarşisi, yaptırım resti, aba altında sopa gösterme densizliği pişkince ve bayağı şekilde sürmektedir. Temsilciler Meclisi'yle Senato'daki bir kısım Cumhuriyetçi Senatörün Türkiye'ye bakışları arızalı, şaşı ve mesafelidir. ABD yönetimi tutarsız, dengesiz, samimiyetsizdir. Şu hususu bütün dünya bilmelidir ki, Türk milleti tamamıyla Sayın Cumhurbaşkanımızın yanındadır. MHP cesaret ve inanmışlıkla Türkiye'nin tarihi hak ve çıkarlarının arkasındadır, Sayın Erdoğan'ın destekçisidir. ABD'deki zirve görüşmesinden çıkacak sonuç ne olursa olsun Türkiye tek yürektir. FETÖ/PKK/YPG/DEAŞ'ı önce projelendirip sonra da kiralık tetikçi olarak kullananlar Türk milletine boyun eğdiremeyecek, muazzam diriliş ve yükseliş ruhuna kara çalamayacaklardır. Terör örgütleriyle can ciğer kuzu sarması içinde olanlar tercih ve seçimini yapmak durumundadır. Bilinmelidir ki, Sayın Cumhurbaşkanımız yalnız değildir. Türkiye çaresiz ve mahkum ülke değildir."

"Vatan ve millete tescilli ihanettir"

Emperyalizme beşinci kol faaliyetiyle hizmet eden taşeron CHP'nin ne dediğinin, hangi iftira ve isnatlarla Türkiye'nin kuyusunu kazmaya, elini zayıflatmaya çalıştığının hiçbir önemi bulunmadığını belirten Bahçeli, açıklamasında şu görüşlerine yer verdi:
"Sayın Kılıçdaroğlu'nun siyasi esareti korkunç boyutlardadır. ABD'nin sesi, terör örgütlerinin nefesi, husumet cephesinin bekçisi gibi davranan CHP'nin kimlerle iş birliği içinde olduğu artık iyice bilinmektedir. Milyonlarca fidanın dikilmesinden rahatsız olan CHP'nin, orman yakan teröristlerle, ağaca kıyan şerefsizlerle, vatan evlatlarına kurşun sıkan hainlerle kol kola girmesi, siyasi hesap içinde olması ayıp ve ahlaksızlıktır. ABD'nin telkin ve tesiri altındaki iş birlikçi ve şımarık muhalefet anlayışının Türkiye'yi Bolivya şartlarına sürükleme, sokakları karıştırma, intihar vakalarından toplumsal infial üretme arayışı vatan ve millete tescilli ihanettir. Sayın Cumhurbaşkanımızın yapacağı görüşmeleri zaafa uğratmak, tarihi ziyareti tartışmaya açmak, hatta peşin yargılarla bir sonuç çıkmayacağını iddia etmek Türkiye'ye haksızlık ve hayasız ithamdır. Sahte kahramanların temel atmama törenleri düzenleyip ucube siyasi sapmanın içine gömüldükleri bugünkü ülke tablosunda kimin milli kimin gayri milli, kimin haktan ve halktan yana kimin husumet ve hıyanetten yana olduğu hepten gün yüzündedir. Atatürk istismarıyla yoğun bakımdan çıkmaya çalışanlar düştükleri fitne çukurunda başlarını dahi kaldırmayacaklar dır."
"Türk milleti birdir, bütündür, cihana karşı tek yumruktur. Milli birlik ve dayanışma ruhumuz nice badireyi aşmamızda bize moral desteği sağlayacaktır." ifadesini kullanan Bahçeli, şöyle devam etti:
"Zalimler mazlum yüreklerin atışıyla gerileyecekler dir. Bugün duamız ABD'de bulunan Türk heyetiyle birliktedir. Çıkarcılar iş birliği yapsalar da hainler güç birliği içinde olsalar da Türk milleti alayına yetecek, yaptırım kozuyla gözümüzü korkutmaya gayret edenler muhakkak kaybedeceklerdir. Ne olursa olsun kazanan batıla karşı dikilen hakkın taraftarlarıdır. Türkiye'nin yolu doğru, yönü doğru, yüzü doğru, nitekim duruşu dosdoğrudur. İnanıyorum ki Cenab-ı Allah doğrunun yanında ve yardımcısıdır."

23 Kasım 2019 Cumartesi

TÜRKİYEDE TERÖRLE MÜCADELEDE PKK ÖRNEĞİ., BÖLÜM 30


TÜRKİYEDE TERÖRLE MÜCADELEDE PKK ÖRNEĞİ.,  BÖLÜM 30  




DEĞERLENDİRME VE SONUÇ 

Terörizm konusundaki en temel sorunun onun ortak tanımı konusundaki muğlaklık olduğundan çokça söz edildi. Esasında ortak tanımın yapılamaması 
sorun değildir; sorun terörist olarak kabul edilecek örgütlerin kıstaslarını belirlemede karşımıza çıkmaktadır. Bu mesele uluslararası arenada varlığını 
sürdürürken ülkelerin terörle mücadelesi de farklı konseptler içinde dünyanın her yerinde bugün devam etmektedir. 

Terörist örgütlerle mücadele konusunda Avrupa ve Ortadoğu'daki en belirgin örneklerden biri Türkiye'dir. Türkiye'nin bugün terörizme mücadele alanında çok 
daha önemli bir yerde olduğu açıkça ortadadır. Türkiye'nin terörle mücadeleden terörizmle mücadeleye geçişi sürecinde pek çok politik ve askeri hatalar yapılmış ve bunların maliyetlerine katlanılmıştır. Kabul etmek gerekir ki; artık PKK ne bağımsızlık sevdasındaki bir terör örgütü ne de etkisi kalmamış bir terörizm örneğidir. PKK bugün Kürt Sorunu'nun en önemli çözüm ayağı olarak karşımızda durmaktadır. 

PKK'yı siyasallaşmaya zorlayan ve böylece daha da etkili hale getiren yerel ve uluslararası konjonktür aynı şekilde terörle mücadelenin de terörizmle mücadele 
biçiminde evrilmesini zorunlu kılmıştır; fakat PKK'nın hâlâ terörizm tehdidi oluşturması en önemli sorun olarak görünmektedir ve bu durum Kürt Sorunu'nun çözüm aşamasının sancılı geçmesinin önemli bir nedenidir. PKK'nın marjinalleşmesini dahası aşırı Kürt milliyetçiler tarafından kutsanmasını da bir 
başka sorun olarak kabule mecburuz. 

PKK'nın bu yeni durumu, Kürt Sorunu'nun sadece kültürel haklar ile 
çözülecek bir sorun olmamasına neden olmuş ve PKK'nın da Kürt Sorunu'nun 
çözümü aşamasında bir çeşit afla ödüllendirilmesi de gündeme gelmiştir. Altan 
Tan'ın çözüm paketi bunun açık bir göstergesidir ve bu madde de Kürt Sorunu'nun çözümünde önemli bir engeldir. Çözüm sürecinin uzun bir sürece dayandırılarak aşama aşama ve kontrollü bir şekilde yürütülmesi bu bakımdan önemlidir. 

Tarih, şiddetin sadece cephede bir çözüm olduğunu defalarca göstermesine rağmen Türkiye'deki karar vericilerin PKK ile mücadelede sadece şiddete 
dayanması ve akabinde oluşan toplumsal travma Türkiye'yi bugünlere getirmiştir. 

Bu bakımdan Türkiye'nin Kürt Sorunu ve PKK konusunda bugün içinde bulunduğubu zor durum da Türkiye'nin 1980'lerde başlayan terörle mücadelesi ile yakından ilgilidir. 

PKK ile mücadelenin kelle sayısıyla değerlendirilmesi, 1980 Darbesi ile bölge halkına yapılan muamele, JİTEM cinayet ve işkenceleri, faili meçhul 
cinayetler, istihbarat faaliyetlerinden daha çok askeri faaliyetlere önem vermek, kültürel hakların verilmemesi, köy boşaltma uygulaması, amacını aşan köy 
koruculuğu ve benzerleri önemli hatalar olarak karşımızda durmaktadır. Yapılan en büyük hatalarından biri ise nerdeyse otuz yıl boyunca PKK'nın "bölücü örgüt" 
denilerek büyütülmesi, önemsenmesi ve onu var eden koşul ve nedenlerin yadsınmasıdır. 

Türkiye'nin terörle ya da terörizmle mücadelesi daha önce uzun uzun belirttiğimiz gibi genel itibariyle iki odak tarafından düzenlenmiştir. Bunlardan ilki yasama erkidir. Yasam erkinin terörle mücadele ekseninde düzenlemeleri oldukça çok olmasına rağmen en önemlileri 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu, 1402 sayılı Sıkıyönetim Kanunu ve 2935 sayılı Olağanüstü Hal Kanunu'dur. Bu düzenlemeler terörle mücadele sürecinde güvenlik politikalarının ağırlıklı olduğu dönemlerde oldukça önemli iken terörizmle mücadele sürecinde bu düzenlemeler daha net, kapsamı daha açık ve dar olacak şekilde değişime uğramışlardır. 

Değişime uğrayan bir başka konu ise PKK'ya ve Kürt Sorunu'na karşı oluşan algıdır. Daha önceleri "Kürt Sorunu yoktur; terör sorunu vardır" söylemi ile 
PKK'nın dış destek tarafına olduğundan çok önem verilmiş, PKK'yı ve Kürt Sorunu'nu yaratan nedenler yadsınmıştır. 

Kürt Sorunu'nun Kürtlerin devlet kademesinde yer almaması sorunu ya da Kürtlerle Türklerin eşit haklara sahip olmaması sorunu olarak algılanması bugün 
derinden değişime uğramıştır. Kürt Sorunu'nun aslında var olmadığını savunan çevrelerin devlet kademesindeki Kürtleri örnek göstererek yaptıkları savunma 
bugün için küçük bir kesim tarafından savunulsa da esasında bu Kürt Sorunu'nun kültürel haklar bağlamında ele alınmaması nedeniyle rasyonel değildir ve Kürt Sorunu'nu PKK ve terörizme endekslemek bir başka yanılgıdır. 

Kürt Sorunu; Türkiye'nin doğusunun geri kalması noktasında ekonomik, Kürtlere etniklik konusunda yapılan kısıtlamalar ile sosyolojik, PKK ile 
mücadelede devletin yaptığı hatalar noktasında ise siyasi bir anlam taşımaktadır. 

Türkiye'nin Kürt Sorunu'na yönelik çözüm süreci önce Kürtlerin varlığının, sonra Kürt Sorunu'nun kabulü, daha sonra ise PKK'nın aslında salt bir terör örgütü 
olmadığının anlaşılması biçiminde ilerlemiştir. Son aşamada ise artık PKK daha doğrusu Öcalan çözüm sürecinin gizli ajanı olmuştur. 

Çözüm sürecine dair raporları özetlersek; raporların tamamının kültürel haklara, demokratikleşmeye, şiddetin durmasına, insan haklarına ve hukuka vurgu 
yaptığını söyleyebiliriz. Raporların birbirinden en önemli farkını ise PKK ve Öcalan'ın çözümde aktör olup olmaması konusu oluşturmaktadır. Bir diğer fark ise yerel yönetimler reformunun özerkliğe doğru eğilim gösterip göstermeyeceği durumudur. Federatif ve başkanlık sistemi tartışmaları ile kamuoyunun nabzının 
yoklanmasının sebebi de budur. 

Kürt Sorunu ya da PKK ile ilgili araştırmaların ortak yanı PKK'ya Kürtlerden bağımsız bir örgüt olarak, kandırılmış, beyni yıkanmış, tek amacı şiddet yaratmak olan bir örgüt olarak bakılmasıdır. Elbette bu görüş araştırmamızın en başında açıkladığımız terörizm kavramı çerçevesinde gerçekçi değildir; çünkü örgütlü, stratejik ve rasyonel davranan teröristlerin meydana getirdiği terörü teröristlerin kendi yaptıkları çılgın, akıl almaz ve vahşi eylemlerini meşrulaştır ma, mazeret arama veya kendilerini ikna etme yöntemi olarak ele almak, halk tarafından rağbet görse de özünde bilimsellikten uzaktır. PKK'ya da bu açıdan bakmak gereklidir. 

Nitekim PKK'ın bugün Kürt siyasetinde edindiği yer bunun açık bir göstergesidir. 

Kürt Sorunu ya da PKK ile ilgili eski araştırmalar bilimsel bir çerçevede hazırlanmış olsa da bu araştırmalardaki ortak nokta Kürt Sorunu'nun aslında var 
olmadığı, sorunun aslında PKK ya da terörizm sorunu olduğudur. Bu bakış açısının bilimsellikten ve gerçeklikten ne denli uzak olduğunu daha önce açıkladık. 

Araştırmaların bir başka ortak yanı ise araştırmaların araştırma sonunda çözüm önerilerinde bulunmasıdır; fakat Kürt Sorunu ve PKK ile ilgili 
araştırmamızda çözüm önerisinde bulunmak yerine Kürt Sorunu, PKK ve terörle mücadele sürecini tüm yönleri ile açıklamak şüphesiz daha bilimseldir. 

Sonuç olarak Türkiye terörle mücadele sürecinde hataları, eksiklikleri, doğruları, zayıflıkları, güçlü yanları ile bugüne dek gelmiştir. Her şey bir yana tarih 
ve Türkiye'nin terörle mücadelesinin en önemli sonucu; rasyonel ve yerinde kullanılmayan, dahası aşırı olan şiddetin her zaman geri teptiğidir. Kürt Sorunu ve PKK bugün gelinen ve yavaş yavaş aşılan nokta da budur. Her şeye rağmen Kürt Sorunu ve PKK cumhuriyet tarihinin en önemli sorunu karşımızda durmaktadır. 

EKLER;  




KAYNAKÇA 

Acar, Ü. (2012) A'dan Z'ye Terörizm, Kripto Basım Yayımları: Ankara. 
Akar, A. (2007) Derin Dünya Devleti, Timaş Yayınları: İstanbul. 
Alexander, Y., Myers, K. A. (2002) "Avrupa'da Terörizm", Silinen Yüzler Karşısında Terör, Derl.: C. Güzel (Ayraç Yayınevi: İstanbul), ss. 209-217. 
Alkan, N. (2000) Psikolojik Harekât Terörizm ve Polis, TEMÜH Dairesi Yayınları: Ankara. 
Alkan, N. (2008) Söz Bitmeden: Terörle Mücadelede Önleme Stratejileri, USAK: Ankara. 
Alkan, N. (2010) Türkiye'de Bir Terör Örgütünde Sosyolojik Açıdan Kadınlar, Doktora Tezi, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Sosyoloji 
ABD: Ankara. 
Arakon, M. (2010) "Ayrılıkçı Kürt Hareketinin Tarihsel Dinamiklerine Kısa Bir Bakış", Alternatif Politika, c. 2, s. 2, ss. 175-194. 
Arınç, K. (2010) "Siyasi ve Tarihi Coğrafya Perspektifiyle: Türkiye'nin Terör Sorununun Analizi ve Jeopolitik-Jeostratejik Açıdan Değerlendirilmesi", 
Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, c. 2, s. 14, ss. 1-34. 
Arslanoğlu, İ. (1996) "Sosyo-Kültürel Bütünleşme ve Türkiye'de Bölücülük", Yeni Forum Dergisi, 17 (328), 
http://w3.gazi.edu.tr/~iarslan/Sosyokulturelbutunlesme.pdf (29.11.2012), ss. 39-44. 
Atıcı, B., Gümüş, Ç. (2002) "Bireylerin Terör Hareketlerine Katılım Durumları ile Eğitim Düzeyleri Arasındaki İlişki", Türkiye'nin Güvenliği Sempozyumu, 
17-19 Ekim 2001, Fırat Üniversitesi: Elazığ, ss. 83-90. 
Avcı, H. E. (2012) "Dış Destekli Uluslararası Terör Örgütü Örneği: Daşnaksutyun ve Faaliyetleri (1890-1922)", Uluslararası Güvenlik ve Terörizm Dergisi, c. 3, 
s. 1, ss. 89-101. 
Aydemir, C. (2005) "E-Ticaret", İnternet ve Toplum, Ed.: A. Tarcan (Anı Yayıncılık: Ankara), ss. 146-160. 
Aydın, D. (2006) "Terör Eylemlerinin Siyasal Suç Açısından Değerlendirilmesi", Uluslararası Hukuk ve Politika, c. 2, nu. 7, ss. 1-20. 
Aydınalp, H. (2008) İntihar Eylemleri Ekseninde Din ve Terör İlişkisi, Doktora Tezi, Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İlahiyat ABD Din 
Sosyolojisi Bilim Dalı: İstanbul. 
Aykın, H., Sönmez, H. K. (2009)"Terörün Finansmanı", MASAK: Ankara. 
Aytar, V. (07.02.2013) "Daha Karanlık Bir Geleceğe Doğru mu? Terörle Mücadele Kanununda Yapılan Değişiklikler", 
http://www.tesev.org.tr/Upload/Publication/52b9b38c-f36b-4093-b3ef-57537fe5eeca/TESEVTMKRaporu-VolkanAytar.pdf 
Bahar, H. İ. (20.11.2012) "PKK'nın Finansmanı", www.ankarastrateji.org/yazar/prof-dr-halil-ibrahim-bahar/pkk-nin-finansmani/ 
Bahar, H. İ. (2009) Sosyoloji, USAK: Ankara. 
Baharçiçek, A. (2000) "Etnik Terör ve Etnik Terörle Mücadele Sorunu", Fırat 
Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, c. 10, s. 1, ss. 11-27. 
Bal, İ. (2006a) Alacakaranlıkta Terörle Mücadele ve Komplo Teorileri, USAK: Ankara. 
Bal, İ. (2006b) "Terör Nedir, Neden Terörist Olunur?", Terörizm, Derl.: İ. Bal (USAK: Ankara), ss. 7-25. 
Bal, İ. (2006c) "Türkiye'nin Terörle Mücadele Deneyimi: Hizbullah Terör Örgütü Örneği", Terörizm, Derl.: İ. Bal (USAK: Ankara), ss. 25-47. 
Bal, İ. (2007) "PKK Terör Örgütü Tarihsel Süreç ve 28 Mart Diyarbakır Olayları Analizi", Uluslararası Hukuk ve Politika Dergisi, c. 2, s. 8, ss. 75-89. 
Bal, İ. (2010) "Türkiye'de Terörle Mücadele: PKK Örneği", Dünyadan Örneklerle Terörle Mücadele, Derl: İ. Bal, S. Özeren (USAK: Ankara), ss. 17-79. 
Bal, İ., Özkan, E. (14.12.2012) "Dünyada Önemli Olaylar Kronolojisi PKK (Partiya Karkeren Kürdistan-Kürdistan İşçi Partisi) Terör Örgütü Kronolojisi (1976-
2006)", 
www.usak.org.tr/dosyalar/dergi/z6UFq2LoFkdiuzBbZSt9qHMi7u4Ke2.pdf 

Bayar, F. (2008) "Küreselleşme Kavramı ve Küreselleşme Sürecinde Türkiye", Ekonomik Sorunlar Dergisi, s. 32, 
www.mfa.gov.tr/data/Kutuphane/yayinlar/EkonomikSorunlarDergisi/sayi32/firatbayar.pdf, ss. 25-34. 
Ben-Meir, A. (2011) "11 Eylül: Sonuçları ve Yeni Düzen" 11 Eylül Sonrası Ortadoğu, Ed.: S. Laçiner, A. C. Ekinci (USAK: Ankara), ss. 9-41. 
Beşikçi, İ. (1991) Bilim Yöntemi, Yurt Kitap Yayın: Ankara. 
Bois, Th., Minorsky, V., Mc Kenzie, D. N. (2004) Kürtler ve Kürdistan (Çev. K. Fıratlı), Doz Yayınları: İstanbul. 
Borum, R. (2004) Psychology of Terrorism, University of South Florida: Tampa. 
Bourdieu, P. (2006) Karşı Ateşler (Çev. H. Yücel), Yapı Kredi Yayınları: İstanbul. 
Bölügiray, N. (1996) Anarşi ve Terör Nasıl Önlenir, Tekin Yayınevi: İstanbul. 
Caşın, M. H. (2008) Uluslararası Terörizm, Nobel Yayın Dağıtım: Ankara. 
Chomsky, N. (2002) "Uluslararası Terörizm", Silinen Yüzler Karşısında Terör, Derl.: 
C. Güzel (Ayraç Yayınevi: İstanbul), ss. 217-255. 
Cirhinlioğlu, Z. (2004) Terör ve Toplum, Gündoğan Yayınları: İstanbul. 
Cohen, G. (1998) Karl Marx'ın Tarih Teorisi (Çev. A. Fethi), Toplumsal Dönüşüm 
Yayınları: İstanbul. 
Çandar, C. (2011) "Dağdan İniş-PKK Nasıl silah Bırakır?", 
http://www.tesev.org.tr/Upload/Publication/674c1f00-fc7f-4f91-b2e4-
2ef8d91f1815/11452%20SilahsizlandirmaWEB.pdf (14.03.2013) 
Çapçıoğlu, İ. (2004) "Terör Tipolojileri Üzerine Bir Literatür Taraması" Dinî Araştırmalar, c. 7, s. 20, ss. 387-414. 
Çayan, M. (08.11.2012) "Yeni Oportünizmin Niteliği Üzerine", 
www.kurtuluscephesi.com/eris/yenioport.html 
Çeçen, A. (1977) "Siyasal Rejimlerin Sosyal Yapıları", 
www.auhf.ankara.edu.tr/dergiler/auhfd-arsiv/AUHF-1977-34-01-04/AUHF-1977-34-01-04-Cecen.pdf ss. 88-145. 
Çınar, B. (1997) Devlet Güvenliği, İstihbarat ve Terör, Sam Yayınları: Ankara. 
Çiçek, N. (2009) İtirafçı, Timaş Yayınları: İstanbul. 
Çukuradi, İ. (2002) "İnsan Haklarından Devlet Kavramına", Silinen Yüzler Karşısında Terör, Derl.: C. Güzel (Ayraç Yayınevi: İstanbul), ss. 332-345. 
Deligöz, Ö. (2012) KCK Demokrasi Kılıfında Terör, Timaş Yayınları: İstanbul. 
Demirci, S. (2011) "Radikal Sol Hareketlere Analitik Bakış", Terörizm Paradoksu ve Türkiye, Ed.: S. Özeren, M. Sever (Karınca Yayınları: Ankara), ss. 201-233. 
Denker, M. S., Kurubaş, E. (2003) "Jeo Politika ve Jeo Strateji Açısından Kürt konusu, PKK ve Türkiye (II)", Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler 
Dergisi, s. 8, ss. 225-251. 
Dilmaç, S. (16.11.2012) "Global Bir Tehdit: Terörizm", 
www.caginpolisi.com.tr/30/30-31-32-33-34.html 
Dilmaç, S. (2011) Terörizmde Tanım Sorunu ve Yaklaşımlar, Doktora Tezi, Polis Akademisi Güvenlik Bilimleri Enstitüsü Güvenlik Yönetimi ve Stratejileri 
ABD: Ankara. 
DİSK (2010) "Kürt Sorunu ve Demokratik Çözümü Konusunda Görüş ve Değerlendirmelerimiz", 
http://www.disk.org.tr/content_images/DiSK_KurtSorunuYAZI.pdf   (16.04.2010) 
Dolgoff, S. (1998) Bakunin Hayatı, Mücadelesi, Düşünceleri (Çev. C. Atila), Kaos Yayınları: İstanbul. 
Döner, İ. (11.10.2012) "Uluslararası Hukukta ve Türk Hukukunda Terör ve Terörizm", 
www.e-akademi.org/incele.asp?konu=ULUSLARARASI%20HUKUKTA%20VE%20T%DCRK%20HUKUKUNDA%20TER%D6R%20VE%20TER%D6R%
DDZM&kimlik=1129233217&url=makaleler/idoner-1.htm 
Dündar, S. (2009) Kürtler ve Azınlık Tartışmaları, Doğan Kitap: İstanbul. 
EGM, (2004) Kürtçü-Bölücü Terör Örgütleri, İDB Yayınları Nu: 94: Ankara. 
Ekici, N., Sözer, M. A., Atak, S. (2010) "İdeoloji ve Örgütsel Yapının Örgüte Eleman Kazanma Üzerindeki Etkisi: Türkiye'de DHKP/C ve Hizbullah Örneği", 
Uluslararası Güvenlik Terörizm Dergisi, c. 1, s. 1, ss. 37-57. 
Ekinci, N. (2011) Pimi Çekilmiş Bomba Geçici Köy Koruculuğu, Do Yayınları: İstanbul. 
Ekinci, T. Z. (2008) "TİP ve Gençlik Hareketi", 
www.lekolin.com/modules.php?name=News&file=article&sid=225   (30.11.2012). 
Eren, V., Özel, M., Altınkaya, Ö. F. (2009)"Türkiye'de Göç, Gecekondu ve Terör 
Üzerine Bir Araştırma: Adana Kenti Örneği", I. Uluslararası Terörizm ve 
Sınıraşan Suçlar Sempozyumu, 13-15 Kasım 2009. 
Ergil, D. (1980) Türkiye'de Terör ve Şiddet, Turhan Kitapevi: Ankara. 
Ergil, D. (1992) "Uluslararası Terörizm", Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler 
Fakültesi Dergisi (Profesör Bedri Gürsoy'a Armağan), c. 47, s. 3-4, ss. 139-143. 
Ersever, A. C. (2010) Kürtler PKK ve Abdullah Öcalan, Milenyum Yayınları: İstanbul. 
Ersever, A. C. (2010) Üçgendeki Tezgah, Milenyum Yayınları: İstanbul. 
Ertekin, O. (2006) Modern Demokraside "İstisna Durumu"nun Yeniden Doğuşu: "Terörizm İstisnası"nın Yaratılması ve Hukuk Düzeninin Egemen İnşası, 
Doktora Tezi, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Kamu Yönetimi ve Siyaset Bilimi (Siyaset Bilimi) ABD: Ankara. 
Eser, B., Yüksel, H. (2012) "Korporatizm, Faşizm ve Solidarizm Kavramları Ekseninde Erken Dönem Cumhuriyet Siyasası Üzerine Bir İnceleme", 
Uluslararası Yönetim İktisat ve İşletme Dergisi, c. 8, s.16, ss. 181-200. 
Fendoğlu, H. T. (16.11.2012) "Terör ve Medya", 
www.sde.org.tr/tr/kose-yazilari/1144/teror-ve-medya.aspx 
Fuller, E. G., Barkey, H. J. (2011) Türkiye'nin Kürt Meselesi (Çev. H. Kaya), Profil Yayıncılık: İstanbul. 
Goebel, O. (2000) "Türkiye'de Gladio", Gladio NATO'nun Gizli Terör Örgütü, Yayınlayanlar: J. Mecklenburg, M. Perner, D. N. Azzellini, O. Goebel, K. 
Zellhofer (Sorun Yayınevi: İstanbul), ss. 127-137. 
Grimal, J. C. (2001) "Dünyada Uyuşturucu Ticareti (I)" (Çev. S. Özbudun), Ürün Sosyalist Dergi, 
www.urundergisi.com/makaleler.php?ID=1761 (15.12.2012) 
Grolier International America Encylopedia (1993) 12. Cilt, Sabah: İstanbul. 
Guevara, E. C. (1989) Askeri Yazılar, Yar Yayınları: İstanbul. 
Güller, M. A. (2011) Hükümet-PKK Görüşmeleri (1986-2011), Kaynak Yayınları: İstanbul. 
Gülşen, R. (2005) "İnternet ve Suç", İnternet ve Toplum, Ed.: A. Tarcan (Anı Yayıncılık: Ankara), ss. 200-257. 
Gürses, E. (2007) Etnik Terör, Profil Yayıncılık: İstanbul. 
Güzel, C. (2002) Silinen Yüzler Karşısında Terör, Ayraç Yayınevi: Ankara. 
Güzel, H. C. (27.09.2011) "Medya ve Terör", 
www.sabah.com.tr/Yazarlar/guzel/2011/09/27/medya-ve-teror 
Habermas, J. (2002) "Öteki" Olmak, "Öteki"yle Yaşamak-Siyaset Kuramı Yazıları (Çev. İ. Aka), Yapı Kredi Yayınları: İstanbul. 
Hazır, H. (2001) Siyasal Şiddet ve Terörizm, Nobel Yayın Dağıtım: Ankara. 
Heywood, A. (2007) Siyaset, Adres Yayınları: Ankara. 
http://arsiv.ntvmsnbc.com/news/18254.asp (20.02.2013a) 
http://arsiv.ntvmsnbc.com/news/448452.asp#storyContinues (27.11.2012) 
http://arsiv.ntvmsnbc.com/news/62983.asp (21.01.2013b) 
http://dosyalar.hurriyet.com.tr/hur/turk/99/06/08/sondakikaozel.htm (03.01.2013) 
http://gecmisgazete.com/?Apocular_Dogu-yu_kasip_kavuruyor&icerik=2633 (15.12.2012) 
http://gundem.milliyet.com.tr/pkk-nin-harac-tarifesi-
/gundem/gundemdetay/27.07.2012/1572656/default.htm (20.11.2012a) 
http://gundem.milliyet.com.tr/pkk-propagandasi-yapan-5-tv-
kanali/gundem/gundemdetay/31.07.2012/1574306/default.htm (23.11.2012b) 
http://medya.zaman.com.tr/2009/04/14/yapilanma2.jpg (15.01.2013) 
http://rojbas1.files.wordpress.com/2011/10/pkk-10-kongre-belgeleri.pdf (16.01.2013a) 
http://rojbas1.files.wordpress.com/2012/01/pkk-program-ve-tuzugu-1995.pdf (17.01.2013b) 
http://rojbas1.files.wordpress.com/2012/02/argk-genel-yonetmeligi.pdf (17.01.2013c) 

İşten, İ. (2010) Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararları Işığında Terörle 
Mücadelede İnsan Haklarının Sınırlandırılması, Doktora Tezi, Gazi 
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Kamu Hukuku ABD: Ankara. 
Kantarcı, Ş. (2005) "Terör-Medya-Devlet", www.turksam.org/tr/a423.html (17.11.2012) 
Kapani, M. (2007) Politika Bilimine Giriş, Bilgi Yayınevi: Ankara. 
Karataş, H., Aytekin, A. (2003) Polis Terimleri Sözlüğü, Nüans Ajans Basın Yayın: İstanbul. 
Kaya, İ. (2005) Terörle Mücadele ve Uluslararası Hukuk, USAK: Ankara. 
Kaynak, M., Gürses, E. (2007a) Yeni Ortadoğu Haritası, Profil Yayıncılık: İstanbul. 
Kaynak, M., Mete, Ö. L. (2007b) Derin PKK, Timaş Yayınları: İstanbul. 
Khairmukhanmedov, N. (2007) "Stalin Dönemindeki Siyasi Muhalifleri Tasfiye 
Uygulamaları ve Çalıştırma Kampları", Bilig Dergisi, s. 41, ss. 155-174. 
Kılıç, E. (2009) JİTEM, Timaş Yayınları: İstanbul. 
Kışlalı, A. T. (2006) Siyasal Sistemler, İmge Kitabevi: Ankara. 
Kongar, E. (16.11.2012) "Terör ve Medya", 
www.kongar.org/medyanotu/182_Teror_ve_Medya.php 
Köseli, M., Yaşar, M. M. (2010) "Uyuşturucu, Terör ve FARC: Kolombiya'nın 
(Narko) Terörle Mücadelesi", Dünyadan Örneklerle Terörle Mücadele, 
Derl.: İ. Bal, S. Özeren (USAK: Ankara), ss. 377-413. 
Kurubaş, E. (2004) "Kürt Sorununun Uluslararası Boyutu ve Türkiye Cilt II 
1960'lardan 2000'lere", 
www.altinicizdiklerim.com/ozetler/KurtSorunununUluslararasiBoyutu2.pdf 
(29.11.2012), ss. 1-46. 
Kurubaş, E. (2012) "Kürt Sorununun Çözüm Mantığını Anlamak", 
http://www.ankarastrateji.org/_files/22082012214949-YKFSC.pdf 
(14.04.2013) 
Laqueur, W. (2002) "Terörizmin Yorumlanması", Silinen Yüzler Karşısında Terör, 
Derl.: C. Güzel (Ayraç Yayınevi: İstanbul), ss. 95-142. 
Long, D. E. (2002) "Terörist Davranışı Anlamak", Silinen Yüzler Karşısında Terör, Derl.: C. Güzel (Ayraç Yayınevi: İstanbul), ss. 415-433. 
Marighella, C. (2003) Şehir Gerillası El Kitabı, Eriş Yayınları: İstanbul. 
Marx, K., Engels, F. (2006) Komünist Manifesto, İthaki Yayınları: İstanbul. 
Matthew, R., Shambaugh, G. (2005) "Sarkaç Etkisi: Teröre Karşı Demokratik 
Tepkilerde Görülen Değişiklikleri Açıklamak", Toplumsal Konular ve 
Kamu Politikası İncelemeleri, c. 5, nu. 1, ss. 223-233. 
Matur, B. (2011) Dağın Ardına Bakmak, Timaş Yayınları: İstanbul. 
Meydan Laroussea (1985) 12. Cilt, Meydan Yayınevi: İstanbul. 
Mumcu, U. (2007) Kürt Dosyası, um:ag Vakfı Yayınları: Ankara. 
Oran, B. (2010) "Kürt Meselesi", Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler 
Bölümü-IV Uluslararası Güncel Sorunlar-Prof. Dr. İlhan Uzgel, 
www.baskinoran.com/ders/KurtMeselesiDersi-SBF-Aralik2010.pdf 
(26.11.2012), ss. 1-49. 
Öcalan, A. (09.12.2012a) Partileşme Sorunları ve Görevlerimiz Cilt 1, Bilim 
Aydınlanma Yayınları, 
http://sterkaciwana.files.wordpress.com/2012/04/partilesme-sorunlari-ve-gorevlerimiz-cilt-1.pdf 
Öcalan, A. (10.12.2012b) "Bir Halkı Savunmak", www.abdullah-
ocalan.com/savunmalar/4/birhalkisavunmak.html 
Öcalan, A. (11.12.2012c) Kürdistan'da Kadın ve Aile, 
http://rojbas1.files.wordpress.com/2012/01/kurdistanda-kadin-ve-aile.pdf 
Öcalan, A. (1993a) Kürdistan Devriminin Yolu (Manifesto), Weşanên Serxwebûn 24: Köln. 
Öcalan, A. (1993b) PKK'ye Dayatılan Tasfiyecilik ve Tasfiyeciliğin Tasfiyeciliği, Weşanên Serxwebûn 60: Köln 
Öcalan, A. (1994a) Halk Savaşında Militan Kişilik, Weşanên Serxwebûn 64: Köln. 
Öcalan, A. (1994b) PKK Zindan Direniş Konferansı Konuşmaları, Weşanên 
Serxwebûn 68: Köln. 
Öcalan, A. (1994c) Seçme Röportajlar Cilt I, Weşanên Serxwebûn 69: Köln. 
Öcalan, A. (1995) Seçme Röportajlar Cilt II, Weşanên Serxwebûn 76: Köln. 
Öcalan, A. (1996) Devrimin Dili ve Eylemi, Weşanên Serxwebûn 82. 
Öcalan, A. (1998) İlk Konuşmalar, Belgesel Dizi-Cilt II Weşanên Serxwebûn 91. 
Öcalan, A. (2001) Sümer Rahip Devletinden Demokratik Uygarlığa AİHM 
Savunmaları Cilt II, Mezopotamya Yayınları: Köln. 
Öcalan, A. (2003) "Özgür İnsan Savunması", 
http://tr.scribd.com/doc/34893371/Ozgur-%C4%B0nsan-
Savunmas%C4%B1-Abdullah-Ocalan (09.12.2012) 
Öcalan, A. (2007) İdeolojik Kimlik, Abdullah Öcalan Sosyal Bilimler Akademisi 
Yayınları. 
Öcalan, A. (2009) Nasıl Yaşamalı Cilt-II, Weşanên Serxwebûn 81: Köln. 
Öcalan, A. (23.12.2012d) Çeteciliğe Karşı Mücadele, 
www.belgeler.com/blg/2ggx/etecilie-kari-mcadele-a-calan 
Ökmen, M. (2005) "Küreselleşme Sürecinde Yerelleşme Eğilimleri ve Yerel 
Yönetimler", Yerel Yönetimler Üzerine Güncel Yazılar-I, Ed.: H. Özgür, M. 
Kösecik, (Nobel Yayın Dağıtım: Ankara), ss. 539-564. 
Öktem, E. (2004) "Uluslararası Hukukta Terörizm", İstanbul Ticaret Üniversitesi 
Dergisi, c. 3, s. 5, ss. 133-147. 
Özarslan, S. (2001) "Terör ve Kelâmî Perspektiften İslâm'ın Teröre Bakışı", Fırat 
Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, c. 11, s. 2, ss. 369-382. 
Özcan, M. (2012) Terörün Matruşkası KCK, Hayat Yayın Grubu: İstanbul. 
Özdağ, Ü. (2007) Türk Ordusunun PKK Operasyonları, Pegasus Yayınları: İstanbul. 
Özeren, S. (2011) "Türkiye'de Paradigma Değişimi ve Terörle Mücadele", Terörizm Paradoksu ve Türkiye, Ed.: S. Özeren, M. Sever (Karınca Yayınları: 
Ankara), ss. 23-55. 
Özeren, S., Başıbüyük, O. (2011) "Kendi Dilinde KCK: Sivil Siyaset mi Yeniden PKK mı?", Terörizm Paradoksu ve Türkiye, Ed.: S. Özeren, M. Sever (Karınca 
Yayınları: Ankara), ss. 93-127. 
Özeren, S., Cinoğlu, H. (2006) "Terörizm ve Amerika Birleşik Devletleri: 11 Eylül Öncesi ve Sonrası Terörle Mücadele Politikalarının Değerlendirilmesi", 
Terörizm, Derl.: İ. Bal (USAK: Ankara), ss. 159-197. 
Özerkmen, N. (2004) "Terör, Terörizm ve Radikal İslamcı Terör", Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Dergisi, s. 44, ss. 247-265. 
Özkan, T. (2005) MİT'in Gizli Tarihi, Alfa Yayınları: İstanbul. 
Öztürk, O. M. (2007) Amerika Çökerken Yeni Kutuplaşma, Fark Yayınları: Ankara. 
Öztürk, S., Çelik, K. (2009) "Terörizmin Türkiye Ekonomisi Üzerine Etkileri", Alanya İşletme Fakültesi Dergisi, c.1, s.2, ss. 85-106. 
Palabıyık, R. (05.11.2012) "Medya-Şiddet", Kriz Dergisi, c. 5, s.2, 
www.acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/801/1135.pdf, ss. 123-126. 
Pekasil, T. (2007) Türkiye'de 68 Kuşağı ve Din (Din Sosyolojisi Açısından Bir Neslin Analizi), Doktora Tezi, Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü 
İlahiyat ABD Felsefe ve Din Bilimleri Bilim Dalı: İstanbul. 
Püsküllüoğlu, A. (2006) Türkçe Sözlük, Can Sanat Yayınları: İstanbul. 
Rustemova, S. (2006) Küresel Terörizm, Doktora Tezi, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası İlişkiler ABD: Ankara. 
Sabah Gazetesi, (24.08.2012) 
Sander, O. (2007) Siyasi Tarih 1918-1994, İmge Kitabevi: Ankara. 
Sander, O. (2009) Siyasi Tarih İlkçağlardan 1918'e, İmge Kitabevi: Ankara. 
Sandıklı, A. (2010) "KCK Terör Örgütünün Yapısı ve Faaliyetleri", 
http://www.bilgesam.org/tr/index.php?option=com_content&view=article&id=1910:kck-teroer-oerguetuenuen-yaps-ve-faaliyetleri&catid=181:analizler-guvenlik (15.01.2013) 
Sandıklı, A. (2011) "Bilge Adamlar Kurulu Raporu Terörle Mücadele Stratejisi", 
BİLGESAM Yayınları: İstanbul. 
Saran, M., Bitirim, S. (2010) "Terörle Mücadelede Sosyal Pazarlama ve İletişim 
Stratejileri", Uluslararası Güvenlik Terörizm Dergisi, c. 1, s. 2, ss. 87-106. 
Sarıbay, A. Y. (2004) Modernitenin İronisi Olarak Globalleşme, Everest Yayınları: İstanbul. 
SDE, (2011) "Kürt Sorunu: Çözüm İçin Öneriler", 
http://www.sde.org.tr/userfiles/file/SDE%20Kurt%20Sorunu%20Raporu%20Ic%20Sayfalar.pdf (21.04.2013) 
Selçuk, S. S. (2012) "Dünden Bugüne Milliyetçilik: Küresel Dünyada Yükselen Sesler", Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, c. 12, s. 3, ss. 117-136, 
www.anadolu.edu.tr/sites/default/files/files/2012-03-09.pdf   (15.12.2012). 
Selvi, H. (2011) "Terör Eylemlerine Tarihsel Bir Yaklaşım: Osmanlı Devleti'nde Ermeni Terör Eylemleri ve Yurtdışı Bağlantıları", Uluslararası Güvenlik 
Terörizm Dergisi, c. 2, s. 1, ss. 39-56. 
Semiz, B. (2011) "PKK'da Değişen Ne?", Terörizm Paradoksu ve Türkiye, Ed.: S. 
Özeren, M. Sever (Karınca Yayınları: Ankara), ss. 55-93. 
Short, P. (2007) Mao Zedong-Bir Yaşam (Çev. Y. Alogan), İthaki Yayınları: İstanbul. 
Şahin, F. N. (1995) "Dış Politik Etkenler Açısından Türkiye'de Terör Olayı", Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, s. 5, ss. 79-102. 
Tan, A. (2011) Kürt Sorunu, Timaş Yayınları: İstanbul. 
Tarcan, A. (2005) "Dünden Bugüne İnternet Üzerine Felsefi Yaklaşımlar", İnternet ve Toplum, Ed.: A. Tarcan (Anı Yayıncılık: Ankara), ss. 2-10. 
Taşdemir, F. (2006) Uluslararası Terörizme Karşı Devletlerin Kuvvete Başvurma 
Yetkisi, USAK: Ankara. 
Temel Britannica (1993) 17. Cilt, Hürriyet: İstanbul. 
Therbon, G. (1989) İktidarın İdeolojisi ve İdeolojinin İktidarı (Çev. İ. Cüre), İletişim Yayınları: İstanbul. 
Töreli, T. (2002) PKK Terör Örgütü (Tarihsel ve Siyasal Gelişim Süreci Bakımından İncelenmesi) 1978-1998, Doktora Tezi, Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Tarih ABD: Isparta. 
Tunçay, M. (1967) Türkiye'de Sol Akımlar 1908-1925, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Yayınları: Ankara. 
Uğur, G. (2010) "Dünden Bugüne Anarşizm ve Anarşizmin Çözmesi Gereken Sorunlar", Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 
 c. 1, s. 12, ss. 133-158. 
Uğur, H. A. (2011) Abdullah Öcalan'ı Nasıl Sorguladım, Kaynak Yayınları: İstanbul. 
USAK (2008) "PKK Terör Örgütü ile Etkin Mücadelede Analiz, Risk, Fırsat ve Öneriler" 
http://www.usak.org.tr//dosyalar/rapor/LbGgUKbAUezb7QhxHn3m6PTmImviRj.pdf (14.01.2013) 
UTSAM (2009) "Gladyo İtalyan Gizli Örgütlenmesi", Ed.: İ. Bal, Nu. 66: Ankara, 
www.utsam.org/images/upload/attachment/GLADYO%20%C4%B0talyan%20Gizli%20%C3%96rg%C3%BCtlenmesi.pdf (30.11.2012). 
Wilkinson, P. (2002) "Terör ve Terörizm", Silinen Yüzler Karşısında Terör, Derl.: C. Güzel (Ayraç Yayınevi: İstanbul), ss. 142-163. 
www.bbc.co.uk/turkce/haberler/2012/04/120416_norway_update.shtml (06.11.2012a) 
www.bbc.co.uk/turkce/haberler/2012/10/121001_syria_un.shtml (09.11.2012b) 
www.bbc.co.uk/turkish/news/story/2005/07/050726_un_terrorism.shtml (21.09.2012c) 
www.bugun.com.tr/haber-detay/69592-planlanan-kurt-aciliminin-ayrintisi-haberi.aspx (03.02.2013) 
www.cnnturk.com/2011/dunya/01/03/iste.pkk.asala.isbirliginin.belgesi/601752.0/index.html (19.12.2012) 
www.cumhuriyet.com.tr/?hn=364900 (20.11.2012) 
www.diplomatikgozlem.com/TR/belge/1-8305/abdnin-korkulu-ruyasi-bin-ladin.html (22.11.2012) 
www.egm.gov.tr/temuh/mucadele4.htm (03.01.2013) 
www.firatnews.com/index.php?rupel=nuce&nuceID=20748 (12.12.2012) 
www.haber.gazetevatan.com/pkknin-olum-tarlalari/483228/1/Haber (20.11.2012) 
www.haber7.com/ic-politika/haber/965573-bulent-arinc-ben-de-olsam-daga-cikardim (20.12.2012) 
www.haberturk.com/gundem/haber/101838-iste-pkknin-10-kongresi (13.01.2013) 
www.haberturk.com/yasam/haber/731014-cocuk-kavgasi-meydan-savasina-dondu (06.11.2012a) 
www.haberturk.com/yazarlar/ihsan-bal/781265-terorun-mantigi (22.11.2012b) 
www.hazine.org.tr/tr/index.php/ekonomi/enflasyon (07.04.2013) 
www.hezenparastin.com/tr/index.php?option=com_content&view=article&id=177:k-
kuran-hpgye&catid=34:hpg&Itemid=298 (17.01.2013) 
www.hurriyet.com.tr/ekonomi/19196582.asp (20.11.2012a) 
www.hurriyet.com.tr/gundem/19039866.asp (28.12.2012b) 
www.hurriyet.com.tr/yazarlar/21993538.asp (20.11.2012c) 
www.hurriyet.com.tr/yazarlar/22180481.asp (20.12.2012d) 
www.ihd.org.tr/index2.php?option=com_content&do_pdf=1&id=383 (16.11.2012) 
www.ihh.org.tr/cenin-katliami-03-nisan-2002/ (16.11.2012) 
www.kurtuluscephesi.com/gerilla/chegerilla.html (01.06.2013) 
www.lib.utexas.edu/maps/middle_east_and_asia/kurdish_lands_92.jpg (16.12.2012) 
www.mevzuat.adalet.gov.tr/html/652.html (20.02.2013) 
www.mevzuat.adalet.gov.tr/html/809.html (09.08.2012) 
www.mevzuat.meb.gov.tr/html/133.html (10.08.2013) 
www.mfa.gov.tr/pkk_kongra-gel.tr.mfa (12.01.2013) 
www.mfa.gov.tr/terorizmle-mucadelede-uluslararasi-isbirligi_-ve-tanim-sorunu_-.tr.mfa (11.10.2012) 
www.milliyet.com.tr/2006/04/09/son/sontur12.asp (20.11.2012) 
www.pkkonline.com/tr/index.php?sys=article&artID=179 (02.01.2013a) 
www.pkkonline.net/tr/index.php?sys=article&artID=174 (14.01.2013b) 
www.pkkonline.net/tr/index.php?sys=article&artID=508 (21.12.2012) 
www.pkkonline.net/tr/index.php?sys=article&artID=850 (01.02.2013c) 
www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=79191 (22.12.2012a) 
www.radikal.com.tr/Radikal.aspxaType=RadikalYazar&CategoryID=97&ArticleID=1037824 (08.11.2012b) 
www.rizgari.com/modules.php?name=News&file=article&sid=21964 (29.11.2012) 
www.rtuk.org.tr/sayfalar/IcerikGoster.aspx?icerik_id=5a3cac1e-b6d9-4b23-bc7a-8dcd671fceba (18.11.2012) 
www.sabah.com.tr/Gundem/2009/08/22/yildiranin_iskenceleri_pkknin_temelini_atti (20.12.2012) 2012a 
www.sabah.com.tr/Gundem/2011/12/27/demokratik-acilimda-ikinci-donem-basliyor (12.12.2012) 2012b 
www.sabah.com.tr/Gundem/2012/07/30/pismanliktan-yararlanan-pkkli-yeniden-araniyor (25.02.2013) 
www.sabah.com.tr/Gundem/2012/12/16/licede-21-ton-esrar (17.2.2012b) 2012c 
www.samanyoluhaber.com/gundem/Karayilan-Kurtler-Amerikancidir/206968/ 
(15.01.2013) 
www.serxwebun.org/arsiv/102/files/assets/downloads/publication.pdf (27.12.2012b) 
www.serxwebun.org/arsiv/14/files/assets/downloads/publication.pdf (23.12.2012a) 
www.serxwebun.org/arsiv/149/files/assets/downloads/publication.pdf (28.12.2012c) 
www.serxwebun.org/arsiv/150/files/assets/downloads/publication.pdf (28.12.2012d) 
www.serxwebun.org/arsiv/158/files/assets/downloads/publication.pdf (30.12.2012e) 
www.serxwebun.org/arsiv/159/files/assets/downloads/page0008.pdf (23.12.2012f) 
www.serxwebun.org/arsiv/196/files/assets/downloads/publication.pdf (03.01.2013a) 
www.serxwebun.org/arsiv/204/files/assets/downloads/publication.pdf 
www.serxwebun.org/arsiv/210/files/assets/downloads/publication.pdf (04.01.2013b) 
www.serxwebun.org/arsiv/218/files/assets/downloads/publication.pdf (08.01.2013c) 
www.serxwebun.org/arsiv/235/files/assets/downloads/publication.pdf (11.01.2013d) 
www.serxwebun.org/arsiv/244/files/assets/downloads/publication.pdf (11.01.2013e) 
www.serxwebun.org/arsiv/244/files/assets/seo/page33.html (25.12.2012h) 
www.serxwebun.org/arsiv/264/files/assets/downloads/publication.pdf (13.01.2013f) 
www.serxwebun.org/arsiv/280/files/assets/downloads/publication.pdf (14.01.2013g) 
www.serxwebun.org/arsiv/282/files/assets/downloads/publication.pdf (14.01.2013h) 
www.serxwebun.org/arsiv/299/files/assets/seo/page14.html (08.01.2013i) 
www.serxwebun.org/arsiv/306/files/assets/downloads/publication.pdf (16.01.2013k) 
www.serxwebun.org/arsiv/321/files/assets/downloads/publication.pdf (16.01.2013j) 
www.state.gov/j/ct/rls/crt/2011/195547.htm (08.11.2012) 
www.takvim.com.tr/GuneBakis/2010/01/15/iste_hukumetin_kurt_acilimi_paketi (03.02.2013) 
www.taraf.com.tr/haber/osmanlidan-bugune-kurtler-ve-devlet-5.htm (02.12.2012) 
www.tbmm.gov.tr/anayasa/anayasa_2011.pdf (20.02.2013b) 
www.tbmm.gov.tr/kanunlar/k5237.html (24.02.2013c) 
www.tmmm.tsk.tr/anasayfa.htm (07.04.2013) 
www.trthaber.com/haber/turkiye/turkiyedeki-korucu-sayisi-ve-aldiklari-maas-
54735.html (03.04.2013) 
www.tuik.gov.tr/VeriBilgi.do?alt_id=1 (20.02.2013) 
www.ydh.com.tr/HD1629_pkk-komuta-merkezinin-ateskes-sonrasi-mesaji.html 
(15.01.2013) 
www.yenisafak.com.tr/yazarlar/AliBayramoglu/buyuk-devlet-hatalariyla-
yuzlesebilen-devlettir/7887 (02.02.2013) 
www.zaman.com.tr/newsDetail_getNewsById.action?haberno=1053129 
(17.12.2012a) 
www.zaman.com.tr/newsDetail_getNewsById.action?haberno=628867&keyfield=4D616F697374204B6F6DC3BC6E6973742050617274697369 (28.11.2012b) 
www.zaman.com.tr/newsDetail_getNewsById.action?newsId=574649 (20.11.2012c) 
www1.gantep.edu.tr/~bidb/index.php?option=com_content&view=article&id=111%3Asaylarla-nternetin-2011-yl&catid=18%3Ahaberler&Itemid=26&lang=tr (09.11.2012) 
www2.tbmm.gov.tr/d23/7/7-12607s.pdf (30.01.2013a) 

Yargıç, S. (2009) Terör Olgusunun Uluslararası Hukuk ve İnsan Hakları Hukuku 
Üzerindeki Değiştirici Etkisi, Doktora Tezi, İstanbul Üniversitesi Sosyal 
Bilimler Enstitüsü Kamu Hukuku ABD: İstanbul. 
Yavuz, C., Şahin, M. (2011) Terör ve Terörizmle Mücadele: PKK "Özeli" ve Çözüm Arayışları, Berikan Yayınevi: Ankara. 
Yıldırım, Z. (2010) Hukuksal Açıdan Terörizmin Finansmanı, Önlenmesi ve Vergisel Boyutu, Doktora Tezi, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Mali Hukuk ABD: İstanbul. 
Yılmaz, Ö. (2007) PKK Terör Örgütünün Siyasal Alan ve Legalleşme Faaliyetleri 
(1975-2006), Yükseklisans Tezi, Akademisi Güvenlik Bilimleri Enstitüsü:  Ankara 
Yılmaz, S. (02.02.2013) "Bölücü Terör İle Mücadelede Gelinen Aşama", 
http://www.beykent.edu.tr/WebProjects/Uploads/bolucu%20teror%20ile%20mucadelede%20gelinen%20asama.pdf 
Yılmaz, U. (2008) "Tarihin Mülksüzleri", Red Dergisi, s. 22, ss. 12, 
www.youblisher.com/p/152024-RED-Sayi-22/ (15.12.2012). 
Yükseköğrenim Kurulu, (1985) Türkiye'de Terörün Sebepleri ve Hedefleri, Ankara. 

ÖZGEÇMİŞ 


Kişisel Bilgiler 
Adı Soyadı : Davut TAŞ 
Doğum Yeri ve Tarihi : Tarsus 1988 
Eğitim Durumu 
Diğer : Ziraat Bankası 20. Dönem Bankacılık Okulu 
Önlisans Öğrenimi : Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 
Muhasebe ve Vergi Uygulamaları Bölümü 
Önlisans Öğrenimi : Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 
Sosyal Bilimler ve Davranış Bilimi Bölümü 
Lisans Öğrenimi : Mustafa Kemal Üniversitesi İktisadi ve İdari 
Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü 
Yüksek Lisans Öğrenimi : Adnan Menderes Üniversitesi Sosyal Bilimler 
Enstitüsü Kamu Yönetimi ABD 
İletişim 
E-posta Adresi : tas_davut@hotmail.com 
Tarih : . .2014 

DİPNOTLAR;

77 Daha önceki konularda eğitim ile terörist olma arasındaki zayıf ya da güçlü bağlara yönelik rakamlar eğitimsizliğin terörist olmanın tek ve birincil nedeni olmadığını ortaya koymaktadır. Bu konu başlığı altında eğitime vurgu yapılması ise bölgedeki vatandaşların eğitimsiz kaldıklarında terörizme yöneldikleri varsayımı değil, eğitimsizliğin hak arama önündeki temel engel oluşu ve şiddete yatkınlığa neden olması ile ilgilidir. 
78 TMK'da terörizm yerine terör kavramı kullanılması nedeniyle burada ve ilerleyen başlıklarda terör diyerek bizim de kastettiğimiz kavram terörizmdir. 
79 Başkan Salim Dervişoğlu (E. Oramiral), Başkan Yardımcıları Sami Selçuk (Prof. Dr./Yargıtay Onursal Başkanı), İlter Türkmen (E. Bakan/Büyükelçi), 

     Kurul Üyeleri 
    
    Kutlu Aktaş (E. Bakan/Vali), 
    Oktar Ataman (E. Orgeneral), 
    Sabahattin Ergin (E. Koramiral), 
    Orhan Güvenen (Prof. Dr.), 
    Ali Karaosmanoğlu (Prof. Dr.), 
    Sönmez Köksal (E. Büyükelçi), 
    Çelik Kurtoğlu (Prof. Dr.), 
    Ersin Onulduran (Prof. Dr.),
    Güner Öztek (E. Büyükelçi), 
    Özdem Sanberk (E. Büyükelçi), 
    Necdet Yılmaz Timur (E. Orgeneral), 
    İlter Turan (Prof. Dr.), 
    Nur Vergin (Prof. Dr.).


***