13 Haziran 2019 Perşembe

ZORUNLU ASKERLİK VE PROFESYONEL ORDU. BÖLÜM 10

ZORUNLU ASKERLİK VE PROFESYONEL ORDU. BÖLÜM 10


B. Türkiye’deki Zorunlu Askerlik Uygulamasının Kısa Değerlendirmesi: 

ABD, Avrupa ülkeleri ve Türkiye tehdit değerlendirmesi ve güvenlik ihtiyaçları temelinde çok büyük farklılaşmalar göstermektedir. Bu anlamda, mevcut zorunlu askerlik sisteminin yeniden yapılandırılması da ülkenin şartları içerisinde kendine özgü olmak zorundadır. 

Dünyadaki uygulamalar ve ülke içinde yaşanan problemler, Türkiye’deki zorunlu askerlik sisteminin; süre, yöntem, görev garnizonunun belirlenmesi, erbaş ve erlere sağlanan haklar ve görev etkinliği yönünden yeniden yapılandırılması gereken bir uygulama olduğunu göstermektedir. 

Türkiye yaşanan terör faaliyetlerine rağmen, tehdit ve güvenlik ihtiyacı konusun da geçmişe göre daha avantajlı bir dönemi yaşamaktadır. Bu dönemin, TSK’nın kurumsal dönüşümü ve yeniden yapılandırılması için uygun zaman dilimi olduğu değerlendirilebilir. 

Mevcut zorunlu askerlik uygulamasının yeniden yapılandırılması konusunda tespitlerde bulunulmasına rağmen, tam profesyonel veya karma bir orduya geçiş TSK’nın mevcut problemlerinin çözümü anlamına da gelmemektedir. 

Ordu, mevcut sistem ve süreçlerini sorgulayarak, kültürel değişimi de içine alan, köklü bir yeniden yapılanmayı başaramadığı sürece, profesyonel/karma orduya geçiş ile ilgili adımların; 
Farklı yönetim problemlerinin, süreçlerdeki karmaşıklığın, kurumsal çatışmalar ın, iletişimsizliğin ve verimsizliğin artması sonucunu doğurabileceği de düşünülmelidir. Ancak bu tespitler, zorunlu askerlik uygulamasının veya profesyonel ordu seçeneklerinin doğruluğunu ya da yanlışlığını göstermez. 

Sadece zorunlu askerlik süresi ile sınırlı kalacak düzenlemeler, toplumsal bazı beklentileri karşılasa da, TSK’ya ait diğer problemler çözülmeden kurumsal etkinliğe olumlu bir katkı getirmeyecektir. 

Yükümlüler için tek tip askerlik süresini öngören modeller ise; zorunlu askerlik süresinin tüm yükümlüler için 6 ay veya daha kısa bir süreye eşitlendiği ve zorunlu askerlik sürecini tamamlayan yükümlüler arasından seçilenlere sözleşmeli profesyonel askerlik teklifi yapıldığı bir karma modelde sözkonusu olabilir. 

TSK’nın, askerlik sistemi dâhil, kendisini ve süreçlerini sorgulayarak yeniden yapılanmaya dönük adımlar atması ve problemlerin köküne ve nedenselliğine inerek, komutanların görev süreleriyle sınırlı olmayan projeler yürüterek çözümler üretmesi gerekmektedir. 

Alternatif olarak gündeme getirilen, 15 aylık askerlik hizmeti sonrası sözleşmeli er modeli, Almanya’nın 6 aylık hizmet sonrası uyguladığı sözleşmeli askerlik modeline benzemektedir. Karma ordu olarak adlandırılabilecek bu model, profesyonel yapılanma gerektiren terörizmle mücadele ve daha uzun hizmet süresi/uzmanlık gerektiren diğer kadrolar için uzman erbaş uygulamasıyla birlikte bir çözüm olarak görülebilir. 

Karma ordu yapılanmasını getirecek modeller, profesyonelleşme için bir adım olarak sunulsa da, bu modeller için şu değerlendirmeler yapılabilir: 

i. Askerliğini onbaşı veya çavuş olarak yapacak kişilere, yeni bir dönemde er olarak sözleşme önerilmesi, askeri hiyerarşi ve uygulama bazında sorunlar yaratacaktır. Kişilerin mevcut rütbeleri ile sözleşme döneminde göreve devam etmesi de benzer problemlere neden olacaktır. 

ii. Kıta çavuşu ve uzman onbaşılar arasında uygulamada var olan ve mahkemelere yansımış hiyerarşi çatışması örneği, karma askerlik modelleri olarak ortaya konulacak ve tartışılacak tüm yeni düzenlemelerde de problem alanlarından birisi olacaktır. 

iii. Sözleşmeli er statüsü, uzman erbaş uygulamasının tek kaynağı olarak aynı kanun içinde düzenlenmemesi ve statüler arası terfi ve geçişken lik sağlanma ması durumunda, askeri hiyerarşinin oluşturulması ve iki farklı statünün personel temininde aynı kaynağı kullanması gibi bir çarpıklık ortaya çıkacaktır. 

iv. Haklar temelinde de farklılaşan yeni bir statünün yaratılması yönetim problemlerini de beraberinde getirecektir. Kurum içinde mevcut statüler ve aynı statü içindeki farklı kaynaklar arasında halen yaşanan kopukluk ve sosyal mesafeye dönük sorunlar, yapısal olduğu kadar kültürel değişim temelli çözüm üretilmesini de zorunlu kılmaktadır. 

v. Sözleşmeli er statüsünün yaratıldığı karma model; mevcut zorunlu askerlik uygulamasının, şartları, süresi ve askerlere tanınan haklar itibariyle bu çalışmada önerilen bazı olumlu değişiklikleri de beraberinde getirmesi ve yukarıda belirtilen problemleri çözmesi durumunda olumlu olarak nitelenebilir. 

Dünyadaki ve Türkiye’deki mevcut şartlar, Türk insanının yaşam düzeyi ve aile yapısındaki değişimler; zorunlu askerlik modeli içerisinde dahi olsa, devletin hiçbir ücret ödemeden kişileri 2-3 aydan daha uzun süreli olarak silâhaltında tutmasının ve bu süreçte kişileri toplumdan ve ailelerinden kopuk ve yalıtılmış bir görev ortamına mecbur etmesinin, en azından barış dönemlerinde yanlış olduğunu göstermektedir. 

Toplumsal kültür ve TSK’nın kurumsal kültürünün statü ayrımı ve farklı kategoriler yaratma noktasında sergilediği olumsuz eğilim, askere alma ve personel temini için çıkarılan farklı kanunlar ve kaynak çeşitliliği nedeniyle artmaktadır. Dört farklı mevzuat düzenlemesine dayanacak dört farklı uygulamada (zorunlu askerlik, sözleşmeli erlik, uzman erbaşlık ve astsubaylık), statülerin en az ikisinde yer alan er-onbaşı-çavuş rütbelerinin gerekli mevzuat düzenlemeleri yapılmadığı takdirde rütbe hiyerarşisi temelinde yeni bir çatışmayı doğuracağı ve basitleştirilmeye çalışılan sistemi daha karmaşık hale getireceği de öngörülebilir. 

Bir çatışma doğurmasa bile düzenlemenin doğru temellere oturmadığı söylenebilir. 


C. Askerlik Modeline Dönük Öneriler: 

Profesyonel/karma ordu modeline dönük çalışmalarda, dünya örnekleri kadar, uzman erbaş ve sözleşmeli subay/astsubay uygulamalarındaki tecrübelerden de azami istifade edilmelidir. Özellikle Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nda son beş yıl içerisinde yapılmış, bu statülerin etkinliğini ve problemlerini sorgulayan çalışmaların mevcut olduğu bilinmektedir. Bu konuda anket ve reel verilere dayalı yeni çalışmaların da yapılması gerekmektedir. 

Zorunlu askerlik uygulamasını yeniden yapılandırma çalışmalarında ve profesyonel/karma ordu modeline dönük arayışlarda, kamuoyu ve toplumun ihtiyaç, görüş ve beklentilerini ortaya koyacak araştırmalar da yaptırılmalı ve sonuçları dikkate alınmalıdır. Ancak, güvenlik ve askerlik gerekleri ile toplumsal beklentilerin her zaman örtüşmeyeceği de bir gerçektir. 

Bugün 6 aylık askerlik süresine tabi yükümlüler için daha uzun süreli bir askerliğin getirilmesinin toplumsal tepkilere neden olması ne kadar doğalsa; getirilecek yeni bir askerlik modelinde verilecek haklardan geriye dönüşün de, barış şartlarında o kadar zor olacağı tasarım aşamasında unutulmaması gereken bir konudur. 

Zorunlu askerlik modelini değiştirecek yeni bir yapılanmaya karar verilebilmesi ve uygulamaya geçilebilmesi için öncelikle asker ihtiyacının belirlenmesi gerekmektedir. Bu sebeple, öncelikle TSK’nın yeni bir tehdit değerlendirmesi yaparak, orta ve uzun dönem için büyüklük, kuvvet yapısı (teşkilat) ve konuşlanma hedeflerini ortaya koyması ve bu bağlamda asker ihtiyacını belirlemesi gerekmektedir. 

Askere alma sisteminde, geçiş dönemi, kısa dönem ve orta-uzun döneme yönelik alınabilecek tedbirler ile çalışılabilecek modellere dönük ipuçları aşağıda verilmiştir. 

Geçiş Dönemi İçin Öneriler (1 yıl içerisinde): 

Bu dönemde mevcut zorunlu askerlik hizmeti, aşağıdaki tedbirleri de alarak yeniden yapılandırılmalıdır. 

Yeni tehdit değerlendirmesi sonucunda küçüleceği ve yükümlü ihtiyacının azalacağı değerlendirilen TSK’da; 

i. 15 aylık askerlik günümüz şartlarında, kişisel yaşam ve kariyer hedeflerinin şekillendiği bir yaş döneminde çok uzun bir süre olarak değerlendirilmektedir. 
Bu sebeple yükümlü sayısı ihtiyacı karşılamasa dahi, zorunlu askerlik süresi beklentileri de dikkate alarak 12 aya indirilmeli. 

ii. Yedek subay adayı olarak seçilmeyenler için uygulanan 6 aylık kısa dönem askerlik ve yedek subaylık uygulamalarına aynı şartlarla devam edilmeli. 

iii. 12 aylık hizmet süresine tabi olan yükümlüler arasından; mesleki beceri, sağlık, gönüllülük, ailevi ve kişisel problemleri olmama gibi hizmete uygunluk şartlarını taşıyanlar, yükümlü hizmeti başlamadan önce askerlik hizmeti için seçilmeli. 

iv. 12 ay için askerlik hizmetine seçilenlere, bu statünün cazibesini artırmak ve yükümlülerin mağduriyetlerini ortadan kaldırmak maksadıyla temel eğitim sonrası dönemde, her ay için asgari ücret miktarında bir ödeme yapılmalı. Profesyonel askerlik anlamına gelmeyen bu uygulama kişileri hizmete teşvik yanında, askerlik için karar aldırma yaşını da daha öne alacaktır. 

v. Mevcut zorunlu askerlik uygulaması sorgulanarak, kişileri bu süreçte toplumdan ve ailelerinden yalıtan şartlar; yükümlüler temel eğitim için ikamet yerlerine yakın garnizonlara planlanarak ve askerlik dönemi izin hakları yeniden düzenlenerek kısmen ortadan kaldırılmalı. vi. Askerlik için seçilmeyenler toplam süresi 14 ay olan kamu hizmetine yönlendirilmeli. Bu kategoriye ayrılan kişiler iki aylık temel eğitim sonrası, ihtiyaç duyulan kurumlarda 12 ay süreli kamu hizmetini yerine getirmeli. (Kamu hizmetinin süresi, askerlik hizmetinin 
cazibesinin artırılması için bu hizmetten daha uzun belirlenmiştir.) 
vii. Ödemesi biraz yüksek tutulmak (15.000-20.000 TL) kaydıyla, gerektiğinde yaş, saklı/kaçak/evli/çocuklu olma vb. sınırlamalar da getirilmek kaydıyla, askere çeşitli sebeplerle gitmeyen kitleyi de önemli oranda eritecek, dar kapsamlı ve kısa süre müracaatlı bir bedelli askerlik uygulaması son kez yapılmalı. Uygulama ile birlikte bedelli askerliğe kaynaklık eden kanun maddesi yürürlükten kaldırılmalı ve bu sayede, gelecek dönemlerde beklenti yaratılması ve konunun suiistimali de engellenmeli. 
viii. Kamu hizmetine yönlendirilen ve bedelli askerlik yapan kişiler, ikametlerine en yakın askeri birlikte temel askerlik eğitimine (2 ay) alınmalı. Oluşturulacak yedeklik sistemi içerisinde ihtiyaç duyulması durumunda bu kişiler, her 4-5 yılda bir, yine ikametlerine en yakın birlikte, izin dönemlerine veya hafta sonlarına denk gelecek ve kişilerin sivil yaşamların etkilemeyecek şekilde yedekliğe dönük 15-20 günlük tazeleme eğitimine alınmalı. 

Kısa Dönem İçin Öneriler (1-5 yıl): 

Kısa dönemde Karma Ordu sistemine geçilmelidir. Bu sistem içerisinde: 

i. Askerlik süresi tüm yükümlüler için, öğrenim durumu dikkate alınmaksızın 6 ay olarak belirlenmeli. Türkiye şartlarında bu süre; kişilerin sivil yaşamlarını, öğrenim ve mesleki kariyer hedeflerini en az etkileyecek ve kişilerden TSK için kurumsal katkı beklenen en kısa askerlik süresi olarak değerlendirilmektedir. 
6 aylık sürenin belirlenmesinde kaynak ve kadro ihtiyaçları dikkate alınmamıştır. Çünkü bu statü karma orduda temel statüsü değil, sözleşmeli profesyonel er statüsünün bir tamamlayanı olarak öngörülmektedir. Bu statüdeki askerler 
orduda uzmanlık ve tecrübe gerektirmeyen kadrolarda kullanılabilecektir. 

ii. Altı ay askerlik yapacak kişiler, yükümlüler arasından; mesleki beceri, sağlık, gönüllülük, ailevi ve kişisel problemleri olmama gibi hizmete uygunluk şartları esaslarınca temel eğitim öncesi seçilmeli. 

iii. 6 aylık askerlik için seçilen kişilere, temel askerlik eğitimi dönemi dâhil, asgari ücrete yakın bir ücret ödenmeli. Sözkonusu ücretlendirme, bu statünün cazibesini artırmak ve yükümlülerin mağduriyetlerini ortadan kaldırmak maksadıyla yapılmalı. Profesyonel askerlik anlamına gelmeyen bu uygulama, kişileri 6 aylık hizmet sonrası sözleşme dönemi için orduda kalmaya da teşvik edecektir. 

iv. 6 aylık askerlik hizmetine tabi yükümlülerin bu sürenin tamamını (temel eğitim dönemi dâhil) aynı birlikte tamamlaması esas olmalı. Bazı istisnai sınıflara yönelik olanlar dışında acemi er eğitim birlikleri kaldırılmalı. Bu uygulama şu an bir yılda 8 celp dönemi olarak ve sevk süresi dâhil 45 günlük bir zamana sıkışan ve kişilerin askeri ortama adaptasyonu dışında fazla bir anlam taşımayan acemi er eğitiminin farklı bir birlikte uygulanmasını sonlandıracak ve her şeyden önemlisi de, kişilerin izin ve sevk süreleri haricindeki 5.5 aylık askerlik hizmetlerinde iki farklı şehir ve birliğe intibak ve oryantasyonu nedeniyle oluşacak sorunları ve maliyetleri ortadan kaldıracaktır. 

v. 6 aylık hizmet süresi sonrasında, askerlik hizmeti için uygun nitelikte bulunan kişilere, profesyonel er statüsünde sözleşme teklif edilmeli. İlk sözleşme süresi 1-2 yıl olarak belirlenmeli. Kişilere bu hizmeti sözleşme süresi içerisinde her hangi bir zamanda bırakma hakkı verilmeli. Sözleşmeli olarak orduda kalmayı tercih edenlerin azami hizmet süresi terfi etmeleri dışında 5-6 yıl ile sınırlandırılmalı. 
vi. Sözleşmeli erler için farklı görev bölgelerine göre değişen 1000-1.500 TL arasında bir aylık ücret ödenmeli ve kişilerin barınma ve iaşe giderleri karşılanmalı. 
vii. Sözleşmeli erler için, diğer yetkinlik şartları yanında, bekâr olmak bir seçim kriteri olarak belirlenmeli. Bu uygulama kişilerin ailevi problemlerini askerliğe taşımasını belirli oranda engelleyecek, terörizmle mücadele gibi fedakârlık gerektiren görevlere adanmışlığı artıracak ve bu görevlerdeki zayiatın yaratacağı mağduriyetleri ve tepkileri azaltacaktır. 
viii. Askerlik için seçilmeyenler temel eğitimi müteakip altı aylık kamu hizmetine (toplam hizmet süresi 2+6=8 ay) yönlendirilmeli. Kamu hizmeti, ihtiyaç olması durumunda kişilerin kendi kurumlarında, aksi halde ihtiyaç duyulan diğer kamu kurumlarında yerine getirilmeli. Kendi kurumunda kamu hizmetine alınanlar dışındakilere; altı aylık kamu hizmetini, tek seferde veya müteakip üç yılda ikişer aylık periyotlarla tamamlama imkânı verilmeli. Kamu hizmetine yönlendirilen kişiler ikametlerine en yakın birlikte/kışlada gece kalma şartı olmaksızın 2 aylık 
temel askerlik eğitimine alınmalı. 
ix. Kişilere yükümlülüklerini (6 aylık er veya kamu hizmeti olarak) 25 yaşı sonuna kadar tamamlaması zorunluluğu (sözleşmeli statüde askerliğe devam edenler hariç) getirilmeli. 

Tek rütbe sistemi profesyonel ordu için bir zorunluluk olmakla birlikte; karma ordu modeli içinde de sistemi basitleştirmek ve rütbe hiyerarşisini sağlam bir zemine oturtmak için aşağıdakine benzer bir düzenlemeye ihtiyaç olduğu değerlendirilmektedir. 

 TABLO 4



Orta ve Uzun Dönem İçin Öneriler (5-20 yıl): 

i. Orta ve uzun dönemde, tam profesyonel ordu modeli, içinde bulunulan şartlara göre değerlendirilmelidir. 

ii. Tam profesyonel orduya geçildiği durumda da, tüm sağlıklı erkek vatandaşlar için yedeklik amaçlı, 1-2 aylık temel askerlik eğitimi sistemde yer almalıdır. Bu eğitim kişilerin ikametine en yakın askeri birlikte mesai saatleri içerisinde verilmelidir. Yedeklik statüsünde ihtiyaç olması durumunda bu kişilere 4-5 yılda bir 15-20 günlük, izinli dönemlerine veya hafta sonlarına denk gelecek şekilde yedeklik tazeleme eğitimi planlanabilmelidir. 

iii. Zorunlu askerlik uygulamadan kaldırılsa dahi; pek çok ülkede olduğu gibi, bu konudaki yasal düzenlemeler muhafaza edilmelidir. 

iv. Farklı kanuni düzenlemelerle getirilen farklı statüler arası rütbe-hiyerarşi çatışmasının çözülmesi gerekmektedir. Bunun için, şu an mevcut olan ve askerlik sistemi ile (İç hizmet ve personel kanunları) askere alma faaliyetlerini düzenleyen farklı kanunları tek bir yasal düzenleme (kodifikasyon) temelinde birleştirilmeli ve erden orgenerale, statüler ve rütbeler arası geçişi de mümkün kılan tek rütbe sistemi oluşturulmalıdır. 

D. Zorunlu Askerliğe Alternatif Model Önerilerinde Parametreler 

Yukarıda nitel olarak verilen model önerileri ve ayrıntıları bu başlık altında tek bir tablo içinde temel özellikleri itibariyle özetlenmiştir. 


TABLO 5,

ÜÇ FARKLI ASKERLİK MODELİ İÇİN HİZMET ŞARTLARI VE YÜKÜMLÜLÜKLER 



KAYNAKÇA 

AKAY, Hale, ‘‘Demokratik Gözetim: Kuramsal Değerlendirme’’, Almanak Türkiye 2006-2008: Güvenlik Sektörü ve Demokratik Gözetim (Ed.: A.Bayramoğlu, A. İnsel) TESEV Yayınları, Temmuz 2009. 

AKAY, Hale, ‘‘Türk Silahlı Kuvvetleri: Kurumsal ve Askeri Boyut’’, Almanak Türkiye 2006-2008: Güvenlik Sektörü ve Demokratik Gözetim (Ed.: A.Bayramoğlu, A. İnsel) TESEV Yayınları, Temmuz 2009. 

AMBROSE, Stephen E., ‘‘The End Of The Draft, And More’’ Natıonal Revıew/Augus R 9, 1999. 

ANDERSON, G.M., D. Halcoussis and R.D. Tollison, ‘‘Drafting The Competition: Labor Unions And 
Military Conscription’’, Defence and Peace Economics, 1996, 7, p.189–202. 

BRIEM, Christopher, ‘‘A 21st-Century Draft Will Not Work’’ Proceedings, September 2002. 

BRÖCKLİNG, Ulrich, ‘‘Disiplin: Askeri İtaat Üretiminin Sosyolojisi ve Tarihi’’, Çev.: Veysel Atayman, 
Ayrıntı Yayınları, İkinci Basım, 2008, İstanbul. 

DANDEKER, Christopher,‘‘The United Kingdom: The Overstretched Military’’, The Postmodern 
Military (Ed.: Charles C. Moskos, John Allen Williams, David R. Segal), Oxford University Press, New 
York, s.21, 2000). 

DONNELLY, Thomas, “The Military We Need, Defense Requirements Of The Bush Doctrine”, 
American Enterprise Institute, AEI Press, (Washington D.C., 2005), s.60. 

FISHER, A.C. (1969) ‘‘The Cost of The Draft And The Cost of Ending The Draft’’, American Economic 
Review 59 239–254. 

FLECKENSTEİN, Bernhard, ‘‘Germany Forerunner of a Postmodern Military?’’, The Postmodern 
Military (Ed.: Charles C. Moskos, John Allen Williams, David R. Segal), Oxford University Press, 
New York, s.90, 2000. 

GAL, Reuven; Cohen, Stuart A., ‘‘Israel: Still Waiting in the Wings’’, The Postmodern Military (Ed.: 
Charles C. Moskos, John Allen Williams, David R. Segal), Oxford University Press, New York, s.21, 
2000). 

HANSEN, W.L. and Weisbrod, B.A. (1967) ‘‘Economics of The Military Draft’’, Quarterly Journal of 
Economics, 81, p.395–421. 

HOFSTEDE, Geert, ‘‘Culture’s Consequences: International Differences in Work Related Values. 
(Abridged Edition), London, Newbury Park: Sage Publications, 1984. 

HOFSTEDE, Geert, Cultures and Organizations: Software of the Mind, London, McGRAW-Hıll Book 
Company, 1991. 

KANTARCI, Hasan Bülent, ‘‘Sosyal Devlet, Sosyal Güvenlik ve Türkiye’de Zorunlu Askerlik Hizmeti’’, 
Http://Sbe.Balikesir.Edu.Tr/Dergi/Edergi/C6s10/Makale/C6s10m5.Pdf. Erişim; 21 Ekim 2010. 

KELLER, Katarına, Panu Poutvaara And Andreas Wagener, ‘‘Mılıtary Draft And Economıc Growth In 
Oecd Countrıes’’, Defence And Peace Economics, 2009, Vol. 20(5), October, Pp. 373–374. 

KERSTENS, K. and Meyermans, E. (1993) ‘‘The Draft Versus An All-Volunteer Force: İssues Of 
Efficiency And Equity in The Belgian Draft’’, Defence Economics, 4, p.271–284. 

LAGENDİJK, J., ‘‘Zorunlu Askerliğin Sonu Görünüyor’’, Radikal Gazetesi, 28.04.2010. 

LEANDER, Anna, ‘‘Drafting Community: Understanding the Fate of Conscription’’ Armed Forces & 
Society/Summer 2004, p.573. 

LEE, D.R. and McKenzie, R.B. (1992) ‘‘Reexamination of The Relative Efficiency of The Draft and The 
All-Volunteer Army’’, Southern Economic Journal, 59, p.646–654. 

LEVY, Yagıl, ‘‘Socıal Convertıbılıty And Mılıtarısm: Evaluatıons Of The Development Of Mılıtary-Socıety 
Relatıons In Israel In The Early 2000s' ’’, Journal Of Political And Military Sociology, 2003, Vol. 31, No. 
1 (Summer):71-96 

LAU, M.I., P. Poutvaara, and A. Wagener, ‘‘Dynamic costs of the draft’’ German Economic Review 
2004, 5, 381–406. 

LUTZ, D.S. (1996), ‘‘Ist eine Freiwilligen-Streitkraft billiger? (Are all-volunteer forces cheaper?)’’ In 
Hamburger Beiträge zur Friedensforschung und Sicherheitspolitik, edited by J. Gross and D.S. Lutz. 
Hamburg, 39–54. 

MOSKOS, Charles C., John Allen Williams, David R. Segal, ‘‘Armed Forces after the Cold War’’, The 
Postmodern Military (Ed.: Charles C. Moskos, John Allen Williams, David R. Segal), Oxford University 
Press, New York, s.1-13, 2000. 

MOSKOS, Charles C., ‘‘Toward a Postmodern Military: The United States as a Pardigm’’, The 
Postmodern Military (Ed.: Charles C. Moskos, John Allen Williams, David R. Segal), Oxford University 
Press, New York, s.14-31, 2000. 

MOSKOS, Charles, "Time to Bring Back the Draft?", American Enterprise Online, December 21, 2001. 
Congressional Digest, September 2006 içinde özet, s.220-222. 

MOSKOS, Charles, Paul Glastris, ‘‘Now Do You Believe We Need a Draft?’’, Washington Monthly, 
00430633, Nov2001, Vol. 33, Issue 11. 

MOSKOS, Charles, book review, ‘‘The Culture of Defense (by Christopher D. Van Aller, Lexington 
Books, 2001.) US Army War College, 00311723, Fall2001, Vol. 31, Issue 3. 

MOSKOS, Charles C., ‘‘What Ails the All-Volunteer Force: An Institutional Perspective’’, US Army War 
College, 00311723, Summer2001, Vol. 31, Issue 2. 

MOSKOS, Charles, “Reviving the Citizen Soldier,” Public Interest 147 (Spring 2002), p. 2–3. 

MOSKOS, Charles, ‘‘Saving The All-Volunteer Force’’, Mılıtary Revıew, May -June 2005. 

NEVO, Baruch, and Yael Shor, '‘The Contract Between The IDF And Israeli Society: Compulsory Service." Baruch Nevo and Yael Shor (ed.) ‘‘The Contract Between The IDF And Israeli Society: 
Compulsory Service: The Army-Society Project of the IDF and the Israel Democracy Institute, Jerusalem’’, The Israel Democracy Institute (Hebrew), 2002. 

ÖZGEN, Cenk, ‘‘Türkiye’de Zorunlu Askerlik ve Profesyonel Ordu’’, Yıldız Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı Yüksek Lisans Tezi, İstanbul 2006. 

POUTVAARA, P. and Wagener, A. (2007) ‘‘Conscription: Economic Costs and Political Allure’’, Economics of Peace and Security Journal, 2, p.6–15. 

ROTH-DOUQUET, Kathy & Frank Schaeffer, ‘‘Awol: The Unexcused Absence Of Amerıca’s Upper Class 
From Mılıtary Servıce—And How It Hurts Our Country (2006)’’, Revıewed By Major Charles Kuhfahl 
Jr., The Army Lawyer, February 2007. 

SANDLER, T. and Hartley, K. (1995) ‘‘The Economics of Defense’’, Cambridge: Cambridge University Press. 

SHAVİT, Uriya, "To Serve or Not to Serve?’’ Ha 'aretz Supplement, May 26 2000. 

SORENSEN, Henning , ‘‘Denmark: From Obligation to Option’’, The Postmodern Military (Ed.: Charles 
C. Moskos, John Allen Williams, David R. Segal), Oxford University Press, New York, s.121, 2000. 

STROUP, M.D. and Heckelman, J.C. (2001) ‘‘Size of The Military Sector And Economic Growth: A Panel 
Data Analysis of Africa and Latin America’’, Journal of Applied Economics 4 329–360. 

WARNER, J.T. and Asch, B.J. (1995) ‘‘The Economics of Military Manpower’’, In Handbook of Defense 
Economics, Vol. 1, edited by K. Hartley and T. Sandler. Amsterdam: Elsevier, 348–398. 

WILLIAMS, John Allen, ‘‘The Postmodern Military Reconsidered’’, The Postmodern Military (Ed.: 
Charles C. Moskos, John Allen Williams, David R. Segal), Oxford University Press, New York, s.21, 2000). 

WRONA Richard M. Jr., ‘‘A Dangerous Separation The Schism between the American Society and Its 
Military’’, American Peace Society, Vol. 169 No. 1, Summer 2006 s.29-30. 

VAN ALLER, Christopher D., ‘‘The Culture of Defense’’, Lexington Books, 2001. 

YILMAZ, Sait, ‘‘ABD Silahlı Kuvvetlerinde Dönüşüm’’, Stratejik Araştırmalar Dergisi, Mayıs 2009, Sayı 13. 

http://www.asal.msb.gov.tr/er_islemleri/Gun.kadar%20askerlik%20hiz.htm Erişim; 27 Ekim 2010. 

http://en.wikipedia.org/wiki/... (military_service, conscription, compulsory military service, volunteer military) Erişim; 05 Ekim -10 Kasım 2010. 

https://www.cia.gov/library/publications/the-world-factbook/geos/... Erişim; 05 Ekim -10 Kasım 2010. 

http://www.nationmaster.com/cat/mil-military Erişim; 05 Ekim -10 Kasım 2010. 
1111 Sayılı Askerlik Kanunu. 


***



Dr. Salih AKYÜREK  Hakkında;


Salih AKYÜREK 1965 yılında Kırşehir’in Mucur ilçesinde doğdu. 1982 yılında Mucur Lisesinden, 1986 yılında Kara Harp Okulundan mezun 
oldu. 2001 yılında Başkent Üniversitesinde ‘‘İşletme’’ Yüksek lisans programını ve 2009 yılında Gazi Üniversitesinde ‘‘Genel İşletme’’ 
doktora programını tamamladı. 

1986-1994 yılları arasında K.K.K.lığına bağlı birliklerde takım ve bölük komutanı, 1994-2007 yılları arasında K.K.K.lığı Karargâhında personel 
alanında proje subayı olarak görev yaptı. Bu süre içerisinde 2001-2007 yıllarında K.K. Sosyolojik ve Psikolojik Araştırmalar Kısım Amiri olarak 
hizmet verdi ve TSK’nın Personel Sisteminin yeniden yapılandırılmasına dönük projelerde görev aldı. Aynı dönemde personel alanında pek çok 
araştırma projesini bizzat yürüttü. 2002-2003 yıllarında Bosna Hersek’te Türk Taburu Görev Kuvveti’nde görev yaptı. 

2008 yılında TSK’dan albay rütbesiyle emekli oldu. Mart-2009 tarihinde BİLGESAM’da ‘‘Sosyo-Kültürel Araştırmalar Uzmanı’’ olarak çalışmaya başladı. 

Araştırma tasarımı, ölçek tasarımı ve veri analizi konularında teknik uzmanlığı bulunan Salih AKYÜREK’in toplumsal kültür, örgüt kültürü, örgütsel iletişim, askeri kültür, personel/performans 
değerlendirme, kimlik, toplumsal kutuplaşma vb. konularda çalışmaları bulunmaktadır. 
Bedensel Engelliler Spor Federasyonunda milli tabanca atıcısı, ulusal atış hakemi ve atış eğitim kurulu başkanı olarak görev yapmaktadır. 
Reyhan Akyürek ile evli olan Salih AKYÜREK, Elif ve Salim Can adlarında iki çocuk babasıdır ve İngilizce bilmektedir. 

Mecidiyeköy Yolu Caddesi, Celil Ağa İş Merkezi, No:10, Kat:9 Daire:36 
Mecidiyeköy / İstanbul / Türkiye 
Tel: 0 212 217 65 91 Faks: 0 212 217 65 93 
e-posta: bilgesam@bilgesam.org 
www.bilgesam.org 

DİPNOTLAR;

1 Dr. Salih Akyürek BİLGESAM’da Sosyo-kültürel Araştırmalar Uzmanı olarak görev yapmaktadır. 
2 Henning Sorensen, ‘‘Denmark: From Obligation to Option’’, The Postmodern Military (Ed.: Charles C. Moskos, John Allen 
   Williams, David R. Segal), Oxford University Press, New York, s.121, 2000. 
3 Hale Akay, ‘‘Demokratik Gözetim: Kuramsal Değerlendirme’’, Almanak Türkiye 2006-2008: Güvenlik Sektörü ve 
   Demokratik Gözetim (Ed.: A. Bayramoğlu, A. İnsel) TESEV Yayınları, Temmuz 2009, s.11. 
4 Charles C. Moskos, John Allen Williams, David R. Segal, ‘‘Armed Forces after the Cold War’’, The Postmodern Military 
   (Ed.: Charles C. Moskos, John Allen Williams, David R. Segal), Oxford University Press, New York, s.1-2, 2000. 
5 A.g.e., s.2-3. 
6 Charles C. Moskos , tarafından yazılan makalede {‘‘Toward a Postmodern Military: The United States as a Pardigm’’, The 
   Postmodern Military (Ed.: Charles C. Moskos, John Allen Williams, David R. Segal), Oxford University Press, New York, 
   s.15, 2000} ABD ve AB Orduları için yapılan tanımlar da kullanılarak hazırlanmıştır. Tabloda yer alan Türk Ordusuna ait 
   tespitler bu çalışmanın yazarına ait görüşleri yansıtmaktadır. Tabloda ‘‘*’’ işareti ile gösterilen parametreler bu 
   çalışmanın yazarı tarafından orijinal tabloya ilave edilen başlıklardır. 
7 Hofstede tarafından ortaya konulan ‘‘Güç Mesafesi’’ toplumsal kültür boyutu ‘‘Toplumdaki bireyler arasında 
   eşitsizliklerin kabul derecesi’’ olarak anlamlandırılmaktadır. Bkz.: HOFSTEDE, Geert, ‘‘Culture’s Consequences: 
   International Differences in Work Related Values. (Abridged Edition), London, Newbury Park: Sage Publications, 1984. 
   ve ‘‘Cultures and Organizations: Software of the Mind’’, London, McGRAW-Hıll Book Company, 1991. 
8 Thomas Donnelly; “The Military We Need, Defense Requirements of the Bush Doctrine”, American Enterprise Institute, 
   AEI Press, (Washington D.C., 2005), s.60., aktaran: Sait Yılmaz, ‘‘ABD Silahlı Kuvvetlerinde Dönüşüm’’, Stratejik 
   Araştırmalar Dergisi, Mayıs 2009, Sayı 13. Donnelly makalesinde; 2004 yılı itibariyle, ABD Ordusundaki 33 tugayın 
   4/5’inin yurtdışında görev yaptığını, 10 tümeninden dokuzunun ise Irak ve Afganistan görev aldığını aktarmaktadır. 
9 Bu model içerisinde, subay ve astsubaylardan oluşan yönetim kademeleri çok büyük oranda profesyonellerden 
   oluşmaktadır. 
10 Çizelgedeki veriler; wikipedia ansiklopedik sözlüğün İngilizce sayfasından (http://en.wikipedia.org/wiki/...), military 
    service, conscription, compulsory military service, volunteer military madde başlıklarındaki bilgilerden; CIA’nın World 
    Factbook açık bilgi kaynağı (https://www.cia.gov/library/publications/the-world-factbook/geos/... .html) ve 
    http://www.nationmaster.com/cat/mil-military.   
    Sayfasındaki bilgilerden 05 Ekim-10 Kasım 2010 erişim tarihi itibariyle derlenmiştir. 
11 2006 yılı itibariyle Yunanistan Ordusunda 12 ay olan hizmet süresinin, sahip olunan çocuk sayısına göre düşürüldüğü görülmektedir. 
    Aktaran: Cenk Özgen, ‘‘Türkiye’de Zorunlu Askerlik ve Profesyonel Ordu’’, Yıldız Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Siyaset Bilimi ve 
    Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı Yüksek Lisans Tezi, İstanbul 2006.
12 Stephen E. Ambrose, ‘‘The End Of The Draft, And More’’ Natıonal Revıew/August R 9, 1999.
13 Bernhard Fleckenstein, ‘‘Germany Forerunner of a Postmodern Military?’’, The Postmodern Military (Ed.: Charles C. 
    Moskos, John Allen Williams, David R. Segal), Oxford University Press, New York, s.84,99, 2000. 
14 Charles Moskos, Paul Glastris, ‘‘Now Do You Believe We Need a Draft?’’, Washington Monthly, 00430633, Nov2001, Vol. 33, Issue 11. 
15 Baruch Nevo and Yael Shor, '‘The Contract Between The IDF And Israeli Society: Compulsory Service." Baruch Nevo and 
    Yael Shor (ed.) ‘‘The Contract Between The IDF And Israeli Society: Compulsory Service: The Army-Society Project of the 
    IDF and the Israel Democracy Institute, Jerusalem’’, İçinde, The Israel Democracy Institute (Hebrew), 2002. Aktaran; 
    Yagıl Levy, ‘‘Socıal Convertıbılıty And Mılıtarısm: Evaluatıons Of The Development Of Mılıtary-Socıety Relatıons In Israel 
    In The Early 2000s' ’’, Journal Of Political And Military Sociology, 2003, Vol. 31, No. 1 (Summer): p.80. 
16 Christopher Briem, ‘‘A 21st-Century Draft Will Not Work’’ Proceedings, September 2002. 
17 Charles Moskos, Paul Glastris, ‘‘Now Do You Believe We Need a Draft?’’, Washington Monthly, 00430633, Nov2001, Vol. 33, Issue 11. 
18 Charles Moskos, Paul Glastris, a.g.e. 
19 Charles Moskos, Paul Glastris, a.g.e. 
20 Charles Moskos, Paul Glastris, a.g.e. 
21 Christopher Briem, ‘‘A 21st-Century Draft Will Not Work’’ Proceedings, September 2002. 
22 Charles Moskos, "Time to Bring Back the Draft?"American Enterprise Online, December 21, 2001. Congressional Digest, 
    September 2006 içinde özet, s.222. 
23 Almanya Ordusu örneği için Bkz.; BakınıBernhard Fleckenstein, ‘‘Germany Forerunner of a Postmodern Military?’’, The 
    Postmodern Military (Ed.: Charles C. Moskos, John Allen Williams, David R. Segal), Oxford University Press, New York, 
    s.84,99, 2000. 
24 Charles Moskos, "Time to Bring Back the Draft?"American Enterprise Online, December 21, 2001. Congressional Digest, 
    September 2006 içinde özet, s.222. 
25 Moskos, Charles, book review, ‘‘The Culture of Defense (by Christopher D. Van Aller, Lexington Books, 2001.) US Army 
     War College, 00311723, Fall2001, Vol. 31, Issue 3. 
26 Charles Moskos, Paul Glastris, ‘‘Now Do You Believe We Need a Draft?’’, Washington Monthly, 00430633, Nov2001, Vol. 
     33, Issue 11. 
27 Ayn Rand, ‘‘Kapitalizm: Bilinmeyen İdeal (Kapitalizm: The Unknown Ideal)’’, Çev.: Nejdet Kandemir, Plato Yayınları, 
    İstanbul, 2004, s.299. 
28 Ulrich Bröckling, ‘‘Disiplin: Askeri İtaat Üretiminin Sosyolojisi ve Tarihi’’, Çev.: Veysel Atayman, Ayrıntı Yayınları, İkinci 
    Basım, 2008, İstanbul, s.379. 
29 Anna Leander, ‘‘Drafting Community: Understanding the Fate of Conscription’’ Armed Forces & Society/Summer 2004, 
    p.574-582. 
30 Katarına Keller, Panu Poutvaara And Andreas Wagener, ‘‘Mılıtary Draft And Economıc Growth In Oecd Countrıes’’, 
    Defence And Peace Economics, 2009, Vol. 20(5), October, Pp. 373–374. 
31 Christopher Briem, ‘‘A 21st-Century Draft Will Not Work’’ Proceedings, September 2002. 
32 Hale Akay, ‘‘Türk Silahlı Kuvvetleri: Kurumsal ve Askeri Boyut’’, Almanak Türkiye 2006-2008: Güvenlik Sektörü ve 
    Demokratik Gözetim (Ed.: A.Bayramoğlu, A. İnsel) TESEV Yayınları, Temmuz 2009, s.128. 
33 Katarına Keller, Panu Poutvaara And Andreas Wagener, ‘‘Mılıtary Draft And Economıc Growth In Oecd Countrıes’’, 
    Defence And Peace Economics, 2009, Vol. 20(5), October, Pp. 375–376. 
34 M.I. Lau, P. Poutvaara, and A. Wagener, ‘‘Dynamic costs of the draft’’ German Economic Review 2004, 5, 381–406. 
35 K. Kerstens, E. Meyermans, ‘‘The Draft Versus An All-Volunteer Force: İssues Of Efficiency And Equity in The Belgian 
    Draft’’, Defence Economics, 1993, 4, p.271–284. 
36 D.S. Lutz, ‘‘Ist eine Freiwilligen-Streitkraft billiger? (Are all-volunteer forces cheaper?)’’ In Hamburger Beiträge zur 
    Friedensforschung und Sicherheitspolitik, edited by J. Gross and D.S. Lutz. Hamburg, 1996, p.39–54. 
37 M.D. Stroup, J.C. Heckelman, ‘‘Size of The Military Sector And Economic Growth: A Panel Data Analysis of Africa and 
    Latin America’’, Journal of Applied Economics, 2001, 4, 329–360. 
38 Ayn Rand, ‘‘Kapitalizm: Bilinmeyen İdeal (Kapitalizm: The Unknown Ideal)’’, Çev.: Nejdet Kandemir, Plato Yayınları, 
    İstanbul, 2004, s.296-299. 
39 G.M. Anderson, D. Halcoussis and R.D. Tollison, (1996) ‘‘Drafting The Competition: Labor Unions And Military 
    Conscription’’, Defence and Peace Economics, 1996, 7, p.189–202. 
40 Anna Leander, ‘‘Drafting Community: Understanding the Fate of Conscription’’ Armed Forces & Society/Summer, 2004, p.573. 
41 Charles Moskos, Paul Glastris, ‘‘Now Do You Believe We Need a Draft?’’, Washington Monthly, 00430633, Nov2001, Vol. 33, Issue 11. 
42 Anna Leander, ‘‘Drafting Community: Understanding the Fate of Conscription’’ Armed Forces & Society/Summer 2004, p.574-582. 
43 Ulrich Bröckling, ‘‘Disiplin: Askeri İtaat Üretiminin Sosyolojisi ve Tarihi’’, Çev.: Veysel Atayman, Ayrıntı Yayınları, İkinci Basım, 2008, İstanbul, s.403-404. 
44 Charles Moskos, Paul Glastris, ‘‘Now Do You Believe We Need a Draft?’’, Washington Monthly, 00430633, Nov2001, Vol.33, Issue 11. 
45 CBC News/New York Times tarafından yapılan çalışma, 16 Eylül 2005, http://0-poll.orspub.com.usmalibrary.edu, 
    adresinde “Military.” Başlığı altında ulaşılabilir, aktaran: Richard M. Wrona Jr. ‘‘A Dangerous Separation The Schism 
    between the American Society and Its Military’’, American Peace Society, Vol. 169 No. 1, Summer 2006 s.29. 
46 Aktarılan üç farklı sonuç, PEW Research Center tarafından sırasıyla 2005, 2004, 2005 yıllarında yapılan telefon 
    anketlerine ait olup, online olarak ‘‘Polling the Nations Database’’ içinde ‘’Military’’ başlığı altında bulunmaktadır. 
    Aktaran; Richard M. Wrona Jr. ‘‘A Dangerous Separation The Schism between the American Society and Its Military’’, 
    American Peace Society, Vol. 169 No. 1, Summer 2006 s.29-30. 
47 Charles Moskos, Paul Glastris, ‘‘Now Do You Believe We Need a Draft?’’, Washington Monthly, 00430633, Nov2001, Vol. 
    33, Issue 11. 
48 Charles C. Moskos, ‘‘Saving The All-Volunteer Force’’, Mılıtary Revıew, May -June 2005. 
49 Charles Moskos, “Reviving the Citizen Soldier,” Public Interest 147 (Spring 2002). 
50 Richard M. Wrona Jr. ‘‘A Dangerous Separation The Schism between the American Society and Its Military’’, American 
Peace Society, Vol. 169 No. 1, Summer 2006 s.29-30. 
51 Shavit, Uriya, "To Serve or Not to Serve?’’ Ha 'aretz Supplement, May 26 2000. Aktaran; Yagıl Levy, ‘‘Socıal 
    Convertıbılıty And Mılıtarısm: Evaluatıons Of The Development Of Mılıtary-Socıety Relatıons In Israel In The Early 2000s' 
    ’’, Journal Of Political And Military Sociology, 2003, Vol. 31, No. 1 (Summer), 80. 
52 Bernhard Fleckenstein, ‘‘Germany Forerunner of a Postmodern Military?’’, The Postmodern Military (Ed.: Charles C. 
    Moskos, John Allen Williams, David R. Segal), Oxford University Press, New York, 2000, s.84,99. 
53 Charles C. Moskos , ‘‘Toward a Postmodern Military: The United States as a Pardigm’’, The Postmodern Military (Ed.: 
    Charles C. Moskos, John Allen Williams, David R. Segal), Oxford University Press, New York, s.21, 2000). 
54 Charles C MOSKOS, ‘‘What Ails the All-Volunteer Force: An Institutional Perspective’’, US Army War College, 00311723, 
    Summer2001, Vol. 31, Issue 2. 
55 Bernhard Fleckenstein, ‘‘Germany Forerunner of a Postmodern Military?’’, The Postmodern Military (Ed.: Charles C. 
    Moskos, John Allen Williams, David R. Segal), Oxford University Press, New York, s.90, 2000. 
56 Bkz.: Christopher Dandeker, ‘‘The United Kingdom: The Overstretched Military’’, The Postmodern Military (Ed.: Charles 
     C. Moskos, John Allen Williams, David R. Segal), Oxford University Press, New York, s.21, 2000). 
57 Reuven Gal, Stuart A. Cohen, ‘‘Israel: Still Waiting in the Wings’’, The Postmodern Military (Ed.: Charles C. Moskos, John 
    Allen Williams, David R. Segal), Oxford University Press, New York, s.21, 2000). 
58 John Allen Williams, ‘‘The Postmodern Military Reconsidered’’, The Postmodern Military (Ed.: Charles C. Moskos, John 
    Allen Williams, David R. Segal), Oxford University Press, New York, s.21, 2000). 
59 Kathy Roth-Douquet & Frank Schaeffer, ‘‘Awol: The Unexcused Absence Of Amerıca’s Upper Class From Mılıtary 
    Servıce—And How It Hurts Our Country (2006)’’, Revıewed By Major Charles Kuhfahl Jr., The Army Lawyer, February 2007. 
60 Charles Moskos, Paul Glastris, ‘‘Now Do You Believe We Need a Draft?’’, Washington Monthly, 00430633, Nov2001, Vol. 33, Issue 11. 
61 HOFSTEDE, Geert, ‘‘Culture’s Consequences: International Differences in Work Related Values. (Abridged Edition), 
    London, Newbury Park: Sage Publications, 1984. ve ‘‘Cultures and Organizations: Software of the Mind’’, London, 
    McGRAW-Hıll Book Company, 1991. 
62 Kathy Roth-Douquet & Frank Schaeffer, ‘‘Awol: The Unexcused Absence Of Amerıca’s Upper Class From Mılıtary 
     Servıce—And How It Hurts Our Country (2006)’’, Revıewed By Major Charles Kuhfahl Jr., The Army Lawyer, February 2007. 
63 Anna Leander, ‘‘Drafting Community: Understanding the Fate of Conscription’’ Armed Forces & Society/Summer 2004, p.574-582. 
64 Anna Leander, a.g.e. p.574-582. 
65 Hofstede Türkiye bu kültür boyutunda, doğulu pek çok toplum ve Fransa ile birlikte yüksek güç mesafeli (eşitsizlikleri 
    daha olağan kabul eden) ülkeler grubunda yer almaktadır. Bkz.: HOFSTEDE, Geert, ‘‘Culture’s Consequences: 
    International Differences in Work Related Values. (Abridged Edition), London, Newbury Park: Sage Publications, 1984. 
    ve ‘‘Cultures and Organizations: Software of the Mind’’, London, McGRAW-Hıll Book Company, 1991. 
66 Bernhard Fleckenstein, ‘‘Germany Forerunner of a Postmodern Military?’’, The Postmodern Military (Ed.: Charles C. 
    Moskos, John Allen Williams, David R. Segal), Oxford University Press, New York, s.99, 2000. 
67 Anna Leander, ‘‘Drafting Community: Understanding the Fate of Conscription’’ Armed Forces & Society/Summer 2004, 
    p.573-577. 
68 CBC News/New York Times tarafından yapılan çalışma, 16 Eylül 2005, http://0-poll.orspub.com.usmalibrary.edu, 
    adresinde “Military.” Başlığı altında ulaşılabilir, aktaran: Richard M. Wrona Jr. ‘‘A Dangerous Separation The Schism 
    between the American Society and Its Military’’, American Peace Society, Vol. 169 No. 1, Summer 2006 s.29. 
69 Charles Moskos, "Time to Bring Back the Draft?"American Enterprise Online, December 21, 2001. Congressional Digest, 
    September 2006 içinde özet, s.220-222. 
70 Richard M. Wrona Jr. ‘‘A Dangerous Separation The Schism between the American Society and Its Military’’, American 
    Peace Society, Vol. 169 No. 1, Summer 2006 s.28.
71 Charles Moskos, "Time to Bring Back the Draft?"American Enterprise Online, December 21, 2001. Congressional Digest, 
    September 2006 içinde özet, s.220-222.
72 Christopher Briem, ‘‘A 21st-Century Draft Will Not Work’’ Proceedings, September 2002.
73 Stephen E. Ambrose, ‘‘The End Of The Draft, And More’’ Natıonal Revıew/Augus R 9, 1999.
74 Christopher D. Van Aller, ‘‘The Culture of Defense’’, Lexington Books, 2001. Aktaran; , Charles Moskos, book review, 
    US Army War College, 00311723, Fall2001, Vol. 31, Issue 3.
75 Charles Moskos, “Reviving the Citizen Soldier”, Public Interest, 147, Spring 2002.
76 Charles Moskos, a.g.e.
77 Anna Leander, ‘‘Drafting Community: Understanding the Fate of Conscription’’ Armed Forces & Society/Summer 2004, p.573-577.
78 http://www.asal.msb.gov.tr/er_islemleri/Gun.kadar%20askerlik%20hiz.htm adresindeki bilgilerle oluşturulmuştur. 
    Erişim tarihi 27 Ekim 2007. 
79 15 aya tabi erler için acemi er eğitim birliklerindeki temel eğitim sonrasında kalan askerlik süresi, sevk ve izin süreleri 
    hariç yaklaşık bir yıldır. 
80 Charles Moskos, “Reviving the Citizen Soldier”, Public Interest, 147, Spring 2002. 
81 J. Lagendijk, ‘‘Zorunlu Askerliğin Sonu Görünüyor’’, Radikal Gazetesi, 28.04.2010. 
82 Kantarcı; mevcut uygulamayı eleştirdiği makalesinde, bu konuda tedbir almanın sosyal devletin bir gereği olduğunu 
    vurgulamaktadır. Hasan Bülent Kantarcı, ‘‘Sosyal Devlet, Sosyal Güvenlik ve Türkiye’de Zorunlu Askerlik Hizmeti’’, 
    http://Sbe.Balikesir.Edu.Tr/Dergi/Edergi/C6s10/Makale/C6s10m5.Pdf 
83 Star Gazetesi, ‘‘Bugüne kadar kaç kişi bedelli askerlik yaptı’’, 16 Mayıs 2009. 
84 1987 tarihteki Bedelli Askerlik uygulaması, Kamu Hizmeti alternatifi ile birlikte, kişilere tercih hakkı verilerek 
    uygulanmıştır. 
85 Karma Ordu ile, zorunlu askerlerle birlikte, profesyonel erlerin de kurumda görev yaptığı yarı profesyonel olarak da 
    adlandırılabilecek yapı kastedilmektedir. 
86 Ulrich Bröckling, ‘‘Disiplin: Askeri İtaat Üretiminin Sosyolojisi ve Tarihi’’, Çev.: Veysel Atayman, Ayrıntı Yayınları, İkinci 
    Basım, 2008, İstanbul, s.403. 
87 Hale Akay, ‘‘Türk Silahlı Kuvvetleri: Kurumsal ve Askeri Boyut’’, Almanak Türkiye 2006-2008: Güvenlik Sektörü ve 
    Demokratik Gözetim (Ed.: A.Bayramoğlu, A. İnsel) TESEV Yayınları, Temmuz 2009, s.128. 
88 Anna Leander, ‘‘Drafting Community: Understanding the Fate of Conscription’’ Armed Forces & Society/Summer 2004, p.573. 
89 HOFSTEDE, Geert, ‘‘Culture’s Consequences: International Differences in Work Related Values. (Abridged Edition), 
    London, Newbury Park: Sage Publications, 1984. ve ‘‘Cultures and Organizations: Software of the Mind’’, London, 
    McGRAW-Hıll Book Company, 1991. 


***

ZORUNLU ASKERLİK VE PROFESYONEL ORDU. BÖLÜM 9

ZORUNLU ASKERLİK VE PROFESYONEL ORDU. BÖLÜM 9



Bedelli askerlik uygulamasının getireceği sosyo-psikolojik problemlere yukarıda kısaca değinilmiştir. Muhtemel bir bedelli askerlik uygulamasının mevcut şartlar içerisinde olumlu etkileri de olacaktır. Öncelikle kanunda var olması ve daha önce uygulanması nedeniyle, yükümlüler arasında oluşan beklenti karşılanacak tır. Erteleme ve asker kaçağı nedeniyle yaş ortalaması 30’lar civarında olan ve askere de alınamadığı için adalet noktasında TSK’nın imajını ve güvenirliğini olumsuz etkileyen bir milyona yakın yükümlü kısmen eritilmiş olacaktır. 

Bedelli Askerlik uygulamanın yapılmaması ve mevcut zorunlu askerlik modelinin yeniden yapılandırılmaması durumunda, beklenti içinde olan yüz binlerce yükümlünün TSK’ya güveni azalabilecek; kırgınlığı, tepkisi ve gündeme getirdiği olumsuz propaganda artabilecektir. Yaş ortalaması yüksek ve ailevi/mesleki/ kişisel problemleri veya gerekçeleri olan insanlar, silâh altına alınsalar dahi, kurum için çok da faydalı olamayacaklar ve mevcut problemlerini TSK’ya 
taşıyacaklardır. 

1111 sayılı Askerlik Kanunu’nda yer alan, bedelli askerlikle birlikte işletilen ve yakın geçmişte uygulamaları bulunan Alternatif Kamu Hizmeti de, pek çok ülkede olduğu gibi, zorunlu askerliğin yeniden yapılandırılması temelinde, Bedelli Askerlik’le birlikte veya tek başına uygulanabilecek bir yöntem niteliğindedir. Yukarıda, Bedelli Askerlik için yapılan tespitler Alternatif Kamu Hizmeti için de geçerlidir. 

Alternatif Kamu Hizmeti’nin TSK ve toplum temelinde savunulması noktasında şu örtülü kabul aktarılabilir: “Kişiler orduevlerinde, sosyal tesislerde garsonluk ve temizlik işlerinde çalıştırılmış olmakla vatan hizmeti yapmış olacak, bu süreci okullar ve hastaneler gibi kamu kurumlarında çalışarak geçirmekle vatan hizmeti yapmış olmayacak!” Bu düşüncenin tutarlı bir tarafı yoktur. Vatan hizmetini, bağlı olunan kurumla değil yapılan işin niteliği ile değerlendirmek konusunda askerler arasında bile bir tereddüt bulunmadığı rahatlıkla ifade edilebilir. 

7. Türkiye’de Profesyonel Ordu Tartışmaları 

Profesyonel ordu konusu, önceki başlıklarda dünyadaki tartışmalar bağlamında kısmen açıklanmıştır. Burada profesyonel ordu ve özel ordu tartışmaları Türk Ordusu temelinde biraz daha ayrıntılandırılmaya çalışılmıştır. 

TSK’nın profesyonelleştirilmesi konusunda, 1980’lerin sonunda başlatılan uzman erbaş uygulaması ile önemli bir adımın atıldığı görülmektedir. Model niteliğindeki bu uygulama profesyonelleşmenin sadece bir ayağını oluşturmaktadır. 

Uygulamanın ikinci ayağını ise, zorunlu askerlik sisteminin yeniden yapılandırılması temelinde başlatılabilecek profesyonel er uygulaması (tam profesyonel ordu veya karma model içerisinde) oluşturacaktır. 

Mevcut durum ve uygulamalara rağmen, Türkiye’de zorunlu askerlik ve profesyonel ordu tartışmaları; daha çok, terörle mücadele kapsamında yaşanan problemler nedeniyle ve son beş yılda kamuoyu gündemine gelmiştir. 
Ülke zorunlu askerliğin sorgulanması ve kısmi de olsa profesyonel ordu yapılanması için bir geçiş süreci yaşamaktadır. Süreçte tartışmalar devam ederken, bu iki farklı uygulamanın avantajları ve ortaya çıkaracağı problemler, 
tartışmanın taraflarınca net bir şekilde sunulmamakta; konu, sert ama sığ mesajların aktarıldığı köşe yazılarına veya kokteyl sohbetlerine sıkışıp kalmaktadır. 

Profesyonel orduya geçiş ile ilgili tartışmalar içerisinde, zorunlu askerliğin ordu-millet bütünleşmesindeki rolü sıklıkla vurgulanmaktadır. Bu konu çalışma içerisinde önceki başlıklarda diğer ordulardaki örnekleri ile tartışılmıştır. Zorunlu askerliğin bu toplumsal rolü haklı gerekçelerle ortaya konmuş olmakla birlikte, şu önemli tespitin de yapılması gerekmektedir: ‘‘Zorunlu askerliği uygulayan ve bu nedenle savaşma yeteneği noktasında zafiyet yaşayan bir ordu, halkla bütünleşme noktasında mucizeler yaratsa da bunun hiçbir kıymeti olamaz.’’ Ayrıca ordunun halk ile arasındaki yegâne bağ, söylendiği gibi zorunlu askerlik yoluyla silâh altında tutulan erbaş ve erler ise, profesyonel kitle olan subay ve 
astsubaylarla ilgili önemli bir yabancılaşma probleminin de teslim edilmesi gerekir. 

Profesyonel ordu konusunda şu sorunun sorulması gerekmektedir: ‘‘Bugün için, zorunlu askerlik uygulamasını mutlaka sorgulaması ve yeniden yapılandırması gereken TSK, bu süreçte bir Karma Ordu’ya85 ve yakın gelecekte Tam Profesyonel Ordu’ya geçebilir mi?’’ Bu noktada, karma veya profesyonel orduya geçişin önündeki, yapısal engeller ve bütçe problemleri kadar, kültürel engellerin de tahmini ve tanımlanması gerekmektedir. 

Ordu, daha fazla kurumsallaşamadığı, iletişim ve bilgi işleme süreçlerinin kalitesini yükseltemediği, kuralcılığı ve öz disiplini yerleştiremediği, personeli için uygun kariyer hedeflerini koyamadığı, personel kalitesini yükseltemediği ve farklı statüler arası uzaklık ve kopukluğu ortadan kaldıramadığı sürece; profesyonel orduya geçiş ile ilgili adımların, farklı yönetim problemlerinin, süreçlerdeki karmaşıklığın, kurumsal çatışmaların, iletişimsizliğin ve verimsizliğin artması sonucunu doğurabileceğini de düşünmelidir. Ancak bu tespitler, zorunlu 
askerlik uygulaması ve profesyonel ordu seçeneklerinden herhangi birisinin doğruluğunu ya da yanlışlığını da göstermemektedir. Mevcut zorunlu askerlik uygulamasının sorunları konusunda tespitlerde bulunabilmemize rağmen; erbaş ve erlerin de içine dâhil edildiği tam profesyonel veya karma bir orduya geçiş, TSK’nın mevcut problemlerinin çözümü anlamına da gelmemektedir. 

Orduda birlik komutanlığı yapan lider personel, zorunlu askerlikle silâh altında tutulan erbaş ve erleri, kurumsal etkinlik noktasında yetersiz ve isteksiz bulmakla birlikte; aynı kitleyi kurum içinde ilave hiçbir talebi olmayan, en kolay yönetilebilir ve yönlendirilebilir kitle olarak da değerlendirmektedir. Kurumdaki subaylar; astsubayları ve uzman erbaşları ‘‘mutlak itaat’’ kavramının fazla işlemediği ve bilgi/tecrübe temelinde hakim olunması gereken ve yönetilmesi zor profesyoneller olarak algılamaktadır. Profesyonel orduya geçilmesi durumunda oluşturulacak ve muhtemel bir profesyonel er statüsü de, diğer statüler kadar  olmasa da, liderlerin yetkinliğine dönük yeni bir sorgulamanın önünü açacaktır. 

Türkiye’de, sözleşmeli askerlerle zorunlu askerliğin birlikte yürütüldüğü bir Karma Ordu modelinin bugün ve gelecekte daha fazla tartışılacağı ve geçiş süreci uygulaması olarak sistemde yerini alacağı görülmektedir. Almanya’nın halen uygulamakta olduğu karma modeli değerlendiren Bröchling,86 zorunlu askerlik süresinin kısaltılması ile birlikte bu ikili uygulamanın askerler arasındaki bölünmeyi daha da artıracağına dikkati çekmektedir. 

Burada, yazarın vurgu yaptığı nokta, statüleri ve maaşları ile birlikte görevleri de farklılaşan bu eş zamanlı iki askerlik uygulamasının yaratacağı problemlerdir. 

Profesyonel orduya geçişin önündeki engellerden birisi olarak ortaya konulan, daha yüksek bütçe gerekliliği konusuna da değinmek gerekmektedir. 2020 yılı için planlanan ve gizli tutulan bir kuvvet yapısının (kara ordusu) küçülme, modernizasyon ve profesyonelleşme boyutlarında ne getireceği kamuoyu için belirsizdir. Bu noktada, 2020 yılı için bugünden başlaması gereken profesyonel orduya geçiş faaliyetlerinde, ortaya konulan ve tartışılan bir model bile yokken, maliyetten ve bütçe problemlerinden bahsetmek mümkün değildir. 

Profesyonelleşmenin savunma bütçesini iki veya üç katına çıkaracağı şeklinde, geçmişte dile getirilmiş bir diğeri ile çelişen tespitlerin87 varlığı maliyet konusunda ölçülebilir verilere dayalı ciddi bir çalışmanın yapılmadığını da göstermektedir. 

Leander askerlik modelleri ile ilgili, ölçebilir veriler kadar ölçülemeyen değişken ve parametrelerin varlığına da vurgu yaparak, ordunun ihtiyaçlarına göre şekillenen bir zorunlu askerlik yapısında ne tam olarak bu modelin maliyeti, ne de buna alternatif olarak ortaya çıkacak modellerin maliyetleri konusunda genel yargılara varmanın mümkün olduğunu iddia etmektedir.88 Bu noktadan hareketle şu söylenebilir; mevcut zorunlu askerlik uygulamasının kurumsal etkinlik temelli yarattığı maliyet ile uygulamanın ulusal ekonomiye fırsat maliyeti tahmin edilebilir parametreler olmaktan oldukça uzaktır. 

Dolayısıyla, zorunlu askerliğe alternatif model aranması gerekiyorsa, maliyet unsuru düşünülmesi gereken son şey olmalıdır. Bu noktada, maliyeti sabit tek bir profesyonel veya karma ordu değil, maliyet temelinde değişikliğe izin veren modeller sözkonusudur. Ayrıca, TSK’nın profesyonel ordu konusunda ortaya çıkabilecek bütçe problemlerini siyasi iradenin çözümüne bırakması daha doğru yol olarak ortaya çıkmaktadır. 

SONUÇ 

A. Askerlik Uygulamaları Hakkında Kısa Değerlendirme: 

Pek çok Avrupa ülkesi, Soğuk Savaş Dönemi sonrası, tehdit algısındaki değişimin de etkisiyle, küçülerek profesyonel orduya geçmiştir. Amerika’da profesyonel orduya geçiş tarihi 1973, Britanya’da ise 1960’dır. 

Profesyonel orduya geçen Batılı bireyci kültürlerde (ABD başta olmak üzere), uygulamanın özellikle üst sosyal sınıflarla ordu arasında ve toplumdaki farklı sosyal katmanlar arasında kopukluk ve yabancılaşmayı getirdiği yönünde analiz ve eleştiriler bulunmaktadır. Uygulamanın Türkiye’de de benzer sonuçlar doğurabileceği, ancak halkın sahip olduğu toplulukçu kültür değerleri89 nedeniyle, sonuçlarının diğer ülkelerdeki kadar derin olmayacağı değerlendirilmektedir. 

Profesyonel ordulara sahip bazı ülkelerde gönüllü asker temini konusunda problemler yaşanmaktadır. Bu problemlerin kriz ve savaş dönemlerinde arttığı görülmektedir. ABD’nin özellikle son dönemde bu problemi yoğun olarak yaşadığı bilinmektedir. 

Almanya, Meksika ve diğer bazı ülkelerde, zorunlu askerlerden ve daha yüksek maaşlı sözleşmeli erlerden oluşan, karma ordu olarak adlandırılabilecek yapılar mevcuttur. 

Dünyadaki profesyonel/karma ordu ve zorunlu askerlik modelleri; kendi temel kategorisi içerisinde bile, süre, haklar ve uygulamalar temelinde bir diğerinden önemli derecede farklılaşmaktadır. 

Zorunlu askerlik modelini uygulayan, tehdit değerlendirmesi düşük Batılı ülkelerde, alternatif kamu hizmeti ve vicdani ret uygulamaları yasallaştırılmıştır ve sistem kişilerin tercihlerini dikkate almaktadır. 
İsrail gibi, tehdit değerlendirmesi yüksek bazı ülkelerdeki zorunlu askerlik  uygulamasında ise kamu hizmeti seçeneği olmakla birlikte, uygun olan fertleri devlet öncelikle askerlik görevi için seçmektedir. 

Batılı zorunlu askerlik uygulamalarında silâh altına alınacak yükümlülere devlet maaş dâhil bazı haklar sunmaktadır ve bu ülkelerde askerlik hizmeti sürecindeki, izin dâhil pek çok uygulama kişileri aile yaşamlarından koparmayacak ve toplumdan yalıtmayacak şekilde düzenlenmiştir. 


10 .CÜ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR.,

***

ZORUNLU ASKERLİK VE PROFESYONEL ORDU. BÖLÜM 8

ZORUNLU ASKERLİK VE PROFESYONEL ORDU. BÖLÜM 8



5.2 Türkiye’de Zorunlu Askerliğin Kişiye ve Ailesine Etkileri 



İletişim ve bilgiye erişim imkânlarının artması, toplumda öğrenim ve ailelerin refah düzeyinin yükselmesi, terörle mücadelenin 1990’dan günümüze izlediği genel seyir ve benzeri nedenler Türk toplumunda azımsanmayacak bir kesimi zorunlu askerliği sorgular hale getirmiştir. 

Süresi kısalmış da olsa, Türkiye’deki mevcut zorunlu askerlik uygulaması, şartları ve kuralları itibariyle, İkinci Dünya Savaşı ve öncesinin uygulama karakteristiklerini yansıtmaktadır. Süre dışında o dönemden farklı olan nokta ise, ulaşım ve haberleşme araçlarının bu süreçte getirdiği kolaylıklardır. 

Türkiye’deki zorunlu askerlik sürecinin, Avrupa ile kıyaslandığında, daha katı ve toplumdan yalıtılmış bir uygulama olduğunu tespit etmek gerekmektedir. 

Köyünden ve kasabasından çıkarak, toplamı 30 gün olan 2-3 izin dönemi dışında, ailesinden uzak kalan pek çok erbaş ve erin fiziksel tecrit edilmişliği üst düzeydedir. Sistem, evli olan ve ailesine bakacak kimsesi olmayan insanları dahi yaşadığı yerden farklı ve uzak bir garnizonda, ailesi için bir sosyal güvence sağlamadan askere alıp, şahsı ve aileyi sosyal, psikolojik ve ekonomik açıdan mağdur edebilmektedir. Askerliği süresince ailesini bir kaç defa görebilen pek çok asker ve ailesi için bu sürecin tahmin edilenden çok daha yıkıcı olabileceğinin düşünülmesi gerekmektedir. 

Askerler bugün bile, görev yaptığı birliğin bulunduğu yerleşim yerine, ayda 1-2 gün ve birkaç saatliğine günlük izne çıkabilmektedir. Birliklerin konuş yeri itibariyle bu şansı bulamayan askerler olduğu da söylenebilir. Bu şartlarda, zorunlu askerlikle ilgili olarak yukarıda (3. Md.) ortaya konulan, sosyal temelli pek çok olumlu gelişme kışla içinde sıkışmış bir iklimle sınırlı kalmaktadır. 

Belirli bir eğitim seviyesi ve yaşam düzeyinin altındaki bekâr vatandaşlar için zorunlu askerlik süreci beşeri olarak kısmen eğitici de bulunabilir, ancak sürdürmesi gereken belirli bir mesleği ve kariyeri olan ya da bakmakla yükümlü olduğu aile fertleri bulunan insanlar için zorunlu askerlik süreci, eğitici ve ülke için katma değer kazandırıcı olmaktan çok bir an önce tamamlanması gereken görev ve hatta angaryadan öteye geçememektedir. Erbaş ve erlerin askere davul zurnayla, bayram havasında gönderilmesi veya bu göreve kutsallık atfedilmesi bu durumu değiştirmemektedir. 

Zorunlu askerlik pek çok kişinin iş yaşamları ve kariyer hedefleri açısından en az 4-5 yıllık bir erteleme veya belirsizliği doğurmakta, insanlar yıllarca bu belirsizliğin sancısını çekmektedir. Bu kişilerin orduda geçirdikleri süre de ülke ekonomisi için doğrudan bir kayıp olarak değerlendirilebilir. Çünkü sektöründe çalışması durumunda ekonomiye bir aylık katkısı milyonlarca lira olan kişiler dahi, fırsat maliyeti hiç düşünülmeden ve bir alternatif ortaya konulmadan, ‘eşitlikçi’ anlayışla, savaş hazırlığı ile çok da ilgili olmayan bir görevde vatan 
hizmetine alınabilmektedir. 

Mevcut uygulamada, kariyer hedefleri ve diğer nedenlerle askerlik hizmetini sürekli erteleyen, kaçak durumuna düşen ve Dövizli Askerlik hakkından faydalanmak için yurtdışına çıkan kişilerin oranı ve her gün yükselen sayısı düşünüldüğünde, zorunlu askerlik uygulamasının sonlandırılması veya yeniden yapılandırılmasında, askeri ihtiyaçlar kadar toplumun ihtiyaç ve beklentilerinin de göz önünde bulundurulması gereği ortaya çıkacaktır. 

5.3 Türkiye’deki Zorunlu Askerlik Uygulamasının Olumlu ve Olumsuz Yönleri 



Yukarıdaki iki başlık altında incelen zorunlu askerlik uygulamasının olumlu ve olumsuz yönleri bu başlık altında kısa maddeler halinde özetlenmiştir: 

Mevcut zorunlu askerlik uygulamasının olumlu yönleri: 

i. Toplumda kısmen birbirine yabancı olan farklı sınıf ve grupların kaynaşmasına katkı sağlamaktadır. 
ii. Özellikle alt gelir grubundaki kişilerin eğitim ve sosyalleşme süreçlerine olumlu yansımaktadır. 
iii. Bazı askerlerin katıldığı meslek edindirme kursları sayesinde kişileri sivil yaşama hazırlamaktadır. 
iv. Doğru kadrolarda etkin çalıştırıldıkları durumda vatandaşların yurt sevgileri ve toplumsal değerlere adanmışlıkları yükselmektedir. 
v. Ordu ile toplum arasındaki yabancılaşma ve kopukluğu bir dereceye kadar önlemekte, ordunun dışa tamamen kapalı bir organizasyona dönüşmesini engellemektedir. 

Mevcut zorunlu askerlik uygulamasının olumsuz yönleri: 

i. Sistem kişileri hiçbir maddi karşılık ödemeksizin 15 ay silâhaltında tutmaktadır. 
ii. Devlet bu süreçte, bakmakla yükümlü olduğu aile fertlerinin bakımını üstlenmediği gibi (müracaata bağlı bazı dolaylı tedbirler tanımlanmakla birlikte), yeni Sosyal Sigortalar kanunu düzenlemesine kadar ailelere sağlık güvencesi de sağlamamıştır.82 
iii. Askere alınan kişilerin çalışmasına ve gelirine bağımlı aileleri için askerlik ekonomik ve psikolojik bir yıkıma dönüşebilmektedir. 
iv. İşveren konumunda olan veya kariyer hedefleri olan insanlar için askerlik süreci önemli kayıplara sebep olabilmektedir. 
v. Ekonomiye katma değeri fazla olan kişilerin eşit şartlarda askere alınması nedeniyle, milli ekonomi kayba uğramaktadır. 
vi. İnsanlar uğurlama törenleri ile askere gönderilse de çoğunluğu gönülsüz ve isteksiz olarak hizmet etmektedir. 
vii. Kişilerin yetenek ve bilgileri temelinde bir görevlendirme çok da mümkün olmamaktadır. 
viii. Görevlendirmeler ile sivil meslek/iş arasındaki alan uyuşmazlığı, önemli derecede etkinlik ve verimlilik problemlerine neden olmaktadır. 
ix. Sistem kişileri, mutlak itaatin esas olduğu, üretimin, inisiyatifin ve yaratıcılığın olmadığı bir kısır döngüde çalıştırmaktadır. 
x. Psikolojik veya ailevi sorunları ile askere gelen kişiler (oranının %20’lerin altında olmadığı değerlendirilebilir) birliğine olumlu katkıda bulunmak bir yana, önemli sorunlar ve disiplin problemlerine neden olmaktadır. 
xi. Ordu malı silah, araç, teçhizat ve malzemenin ömrünün kısalmasına ve onarım ve idame maliyetlerinin artmasına neden olmaktadır. 
xii. Terörle mücadele gibi daha fazla tecrübe ve uzmanlık gerektiren görevlerde zafiyet yaratmaktadır. 

6. Türkiye’de Bedelli Askerlik ve Alternatif Kamu Hizmeti 

Cumhuriyet öncesi döneme bakıldığında, 1846 tarihli Kur’a Kanunu ile askerlikte yeni bir uygulama ve düzenlemeye geçildiği görülmektedir. Bu dönemde, söz konusu kanunla birlikte, kura sonucunda askere alınması gerekenlerden, askere gitmek istemeyen ve yerine başkasını bulamayanlar için ‘‘Bedel-i Nakdi’’ adıyla bedelli askerlik uygulamasının ilk uygulamaları yapılmıştır. 

Bugün yürürlükte olan 1111 sayılı Askerlik Kanunu ise, aşağıda verilen 10/2 maddesi ile; ihtiyaç halinde ve gerekli şartların oluşması durumunda, temel askerlik görevini müteakip, yükümlülerin askerlik hizmetlerini kamu kurum ve kuruluşlarında yerine getirmesini veya bedel ödeyerek askerlik hizmetinden muaf tutulmasını mümkün kılmaktadır. 

 ‘‘O yıl askere alınacakların tamamı, mevcut celp sistemine uygun olarak temel askerlik eğitimine tabi tutulur. Her celp döneminde eğitim merkezlerine sevk edilen miktar Genelkurmay Başkanlığınca belirlenenden fazla ise; ihtiyaç fazlası olan yükümlüler, temel askerlik eğitimini müteakip, o yılın 1 Ocak tarihindeki T.C. Merkez Bankası döviz alış kurları esas alınarak, dövizle askerlik için tespit edilen miktarın yarısının karşılığı Türk Lirası bedel ödemek veya istekte bulunan kamu kurum ve kuruluşlarında görev yapmak suretiyle askerlik hizmetlerini yerine getirmiş sayılırlar.’’ 

Askerlik hizmetinin kamu kurum ve kuruluşlarında veya bedelli olarak yerine getirilmesi uygulaması; son dönemde 1987, 1992 ve 1999 yıllarında 3358, 3802 ve 4459 sayılı kanuni düzenlemelerle (Askerlik Kanununun Geçici 20, 33 ve 37nci maddeleri) üç defa uygulanmıştır. 

1987 tarihli birinci düzenleme; kanunun yürürlük tarihi itibariyle saklı, yoklama kaçağı veya bakaya durumundaki yükümlülerin, temel askerlik eğitimi sonrası, kamu kurum ve kuruluşlarında görevlendirme yoluyla veya bedel ödeyerek askerlik hizmetinden muaf tutulmalarını mümkün kılmıştır. Düzenleme kapsadığı kişiler açısından bir yaş sınırlaması getirmemekle birlikte iki yıllık başvuru süresiyle sınırlandırılmıştır. Kanunda belirlenen bedel üzerinden (dövizle askerlik bedelinin yarısı) uygulama yapılmıştır. Uygulamada 40 yaş ve üzerindeki yükümlüler, belirlenen bedeli iki kat ödemek kaydıyla temel askerlik eğitiminden muaf tutulmuştur. 

1992 tarihli ikinci düzenleme; saklı, yoklama kaçağı, bakaya veya tecilli olanlardan 28 yaşından gün almış veya daha büyük olanları kapsamıştır. Düzenleme sadece bedelli askerlik uygulaması getirmiş ve yükümlülerin temel askerlik eğitimi sonrası, kanunda belirlenen bedeli ödeyerek askerlik hizmetinden muaf tutulmalarını mümkün kılmıştır. Başvuru süresi 
bir yıl ile sınırlandırılmıştır. Uygulamada 40 yaş ve üzerindeki yükümlüler, 15.000 Alman Markı veya karşılığını ödemek kaydıyla temel askerlik eğitiminden de muaf tutulmuştur. 

1999 tarihli üçüncü düzenleme ise; 17 Ağustos 1999 depreminin hasar ve zararlarının finansmanına katkı sağlamak gibi özel bir amaçla çıkarılmıştır. Düzenleme sadece bedelli askerlik uygulaması getirmiş ve yükümlülerin temel askerlik eğitimi sonrası bedel ödeyerek askerlik hizmetinden muaf tutulmalarını mümkün kılmıştır. Uygulama 26 yaş ve üzeri yükümlüleri kapsamıştır (1 Ocak 1973 tarihinden önce doğanlar) ve başvuru süresi 6 ayla sınırlandırılmıştır. Uygulamada bedel olarak 15.000 Alman Markı tahsil edilmiştir. 40 yaş ve 
üzerindeki yükümlülerden belirlenen bedeli 20.000 Alman Markı olarak ödeyenler temel askerlik eğitiminden de muaf tutulmuştur. 

Milli Savunma Bakanı’nın bir soru önergesine verdiği cevap; bugüne kadar üç defa yapılan bedelli askerli uygulaması kapsamından; 1987 yılında 18.433, 1992 yılında 35.111 ve 1999 yılında 72.290 kişinin istifade ettiğini göstermektedir.83 

Her üç bedelli askerlik uygulamasında da, uygulamanın yaş ve benzeri sınırları ile uygulama süresinin değiştiği görülmektedir. 1999 yılı uygulamasında kanunda açıkça ifade edilen deprem gerekçesi varken, diğer iki uygulamanın sınırlarına bakıldığında, biriken kaçak-saklı-bakaya konumundaki problemli yükümlülerin eritilmesinin temel gerekçe olduğu anlaşılmaktadır. 

Ancak 1987 ve 1992 tarihli her iki uygulama 84 da, sadece saklı/kaçak/bakaya 
konumundaki personeli kapsaması nedeniyle adalet ve eşitlik temelinden uzak düzenlemeler olarak değerlendirilmektedir. Bu sebeple, her iki uygulamanın vergi affına benzer, etik de olmayan bir af anlamına geldiği de söylenebilir. 

Geçmiş uygulamalar ve yürürlükte olan kanun hükümleri, hem kurumların hem de Türk insanının bedelli askerlik uygulamasına yabancı olmadığını göstermekte dir. Uygulamadaki temel problem ise kanunda da öngörülen ve tehdit değerlendirmesi kapsamında tartışılan ‘ihtiyaç fazlası’ kavramında düğümlenmektedir. Bu noktada, uygulama için ihtiyaç fazlası yükümlü olması durumunda, dikkate alınması gereken çok daha önemli konu ise sosyo-psikolojik faktörlerdir. 

Uygulamanın sürekli olması ve gerekli sınırlamalar konulmaması durumunda gündeme gelebilecek en önemli problem, toplumdaki ekonomik temelli katmanlar arasında sosyal, psikolojik ve kültürel boyutta gözlenen farklılaşma ve kırılmanın artması olacaktır. Zorunlu temel eğitimle (diğer statüdekilerle birlikte) birlikte; yaş, evli/çocuk sahibi olma, işveren veya vergi mükellefi olma gibi farklı özelliklerden bazılarının ön şart olarak ve sınırlar konularak işletilmesi durumun da, yukarıda bahsedilen mahzurlar önemli ölçüde zayıflayacaktır. Bu 
noktada, bedelli askerlik uygulamasının ancak nesnel kriter ve sınırlarla çok özel şartlarda uygulanabileceği değerlendirilmektedir. Hatta bu düzenlemenin son defa uygulanarak ve müteakip beklentileri de ortadan kaldıracak şekilde kanundan çıkarılarak sonlandırılmasının çok daha doğru bir alternatif olacağı söylenebilir. 

9 .CU BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR.,

***