Fuhşa Aracılık Etmek etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Fuhşa Aracılık Etmek etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

27 Haziran 2019 Perşembe

17 ARALIK OPERASYONU BAKANLAR FEZLEKESİ - BÖLÜM 18

17 ARALIK OPERASYONU BAKANLAR FEZLEKESİ - BÖLÜM 18



(3) İRAN’IN, TÜRKİYE’DEKİ REZERVLERİNİN, SAHTE TRANSİT GIDA/İLAÇ TİCARETİYLE ÇIKARILMASI İŞLEMLERİNE GÖZ YUMMA.

Rıza SARRAF liderliğinde suç örgütünün Ekonomi Bakanı Zafer ÇAĞLAYAN ve Halk Bankası Genel Müdürü Süleyman ASLAN ile yapmış oldukları rüşvet anlaşması gereği, örgüt üyeleri arasında para vurdurmak olarak tabir edilen yöntemle Halk Bankası üzerinden İran’a yapılacak transit ticaretlerin önünün açılması, bankanın alacak olduğu yasal komisyon oranının düşürülmesi ve örgütün rakiplerinin önüne geçilmesi, örgütün faaliyetlerinde karşılaştığı bütün yasal engellerin aşılması taahhüdü karşılığı Süleyman ASLAN ve Zafer ÇAĞLAYAN’a yüksek meblağlarda para götürüldüğü teknik ve fiziki takip çalışmaları neticesinde tespit edilmiştir.

Rıza SARRAF liderliğindeki suç örgütünün Çin üzerinden transfer edilen paranın altın ihracatı şekilden Dubai veya İran’a çıkışları ile ilgili son zamanlarda artan uluslararası baskı sebebiyle altın işinin durdurulacağını, bu sebeple Süleyman ASLAN’ın ambargo kapsamında olmayan “GIDA” (ve ilaç) ihracatına dair transit ticaretle para aktarma işlemlerine başlamalarını telkin ettiği, önceki altın işinde olduğu gibi transit gıda ticareti belgeleriyle para döndürme işinde de Rıza SARRAF’ın rakiplerinin engellenip sadece Rıza SARRAF’a bu imtiyazın sağlanacağı, bahse konu transit ticarete konu evrakların gerçekliğine önem verilmediği, nerden belge ayarlanabiliyorsa oradan ülkeden ihracat yapılmış gösterilerek ve ödemesinin sanki Rıza SARRAF’ın kurduğu sistemle yapılıyormuş gibi paranın aktarılacağı anlaşılmıştır. 

Yeni sistem olarak belirlenen yöntemde Süleyman ASLAN’ın tekrardan transit gıda ticaretiyle para döndürme işine başlanmasını telkin ettiği, yeni girilecek gıda sisteminden Ekonomi Bakanı Zafer ÇAĞLAYAN’ında bilgi ve yönlendirmesinin olduğu, bu yeni sistemle gelen paranın yine döviz olarak çıkışı sağlanacağından, altın alarak ihraç etme yoluna gidilmeyeceği ve böylece altın alışındaki %0,2-0,3 oranındaki masrafa gerek kalmayacağı, yeni sistemle gelen paranın direk Dubai’ye hesaptan transfer edilerek İran’a gönderileceği anlaşılmıştır.
Transit ticaretlerin gerçekleştirilmesi sürecinde beyan edilen menşei şahadetnamesi, konşimento vs. belgelerin örgüt üyeleri tarafından düzenlendiği ve bu işlemler gerçekleştirilirken Süleyman ASLAN’ın Rıza SARRAF liderliğindeki örgüte aidiyet duygusuyla bağlanıp, Rıza SARRAF’ın rakiplerini engelleme konusunda örgüt faaliyeti çerçevesinde strateji ürettiği ve bu kapsamda hareket ettiği, şahıslar arasında gerçekleşen bir görüşmede Süleyman ASLAN’ın “DİĞERLERİNİ ENGELLEMEK İÇİN KURALLAR KOYMAMIZ LAZIM”, “İRAN TARAFINDAN BİR BELGE ALIRSAK DİĞERLERİ ALAMAZSA” şeklinde Rıza SARRAF’ın rakiplerinin alamayacağı bir belge isteyeceklerini ifade ettiği, Rıza SARRAF ile rüşvet ilişkisi içerisinde olan Süleyman ASLAN’ın, Rıza SARRAF’ın rakiplerini engelleyerek Rıza SARRAF’ın kartel bir güç haline gelmesi konusunda fiili bir birliktelik ve plan/eylem birliği sergiledikleri değerlendirilmiştir.
Abdullah HAPPANİ’ninRıza SARRAF’ın transit ticaret ile ilgili Halkbank nezdindeki işlemlerini takip ettiği, Rıza SARRAF’ın Süleyman ASLAN’la konuşmak sureti ile Halk Bankasına gelen paralar ve bankaya sunulacak belgeler konusunda yaşanan sıkıntıları aştığı ve karşılığında Ateşleme Yapmak tabiri ile rüşvet verdiği tespit edilmiştir.
Halk Bankasında usulsüzlükler ve rüşvet eylemleri devam ederken Halk Bankası Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan ATİLLA’nın da hazırlanan kurgudan ibaret belgelerden haberdar olduğu, Süleyman ASLAN’ın yönlendirmesi ile Rıza SARRAF’ın Abdullah HAPPANİ’yle görüştüğü, Abdullah HAPPANİ’nin de Mohammad ZARRAB isimli şahısla görüşerek organize edilecek muhteviyatı gerçeği yansıtmayan fatura kesilmesi olayını detayları ile anlattığı tespit edilmiştir.
Halk Bankasına ibraz edilen belgelerdeki usulsüzlükler örgüt üyeleri tarafından itiraf edilmiş olup bunlardan bir kısmı;
Yapılan ticarette 5 bin ton taşıma kapasitelik gemilerle 150 bin ton mal taşındığı gösteren konşimentoların ibraz edilmesi,
Beyanname olduğu değerlendirilen evraklara Gümrük kaşesinin Abdullah HAPPANİ tarafından basılması ve şahsın konu ile ilgili olarak “VERDİĞİMİZ ŞEYLER YANLIŞ EVRAKLAR YANİ … SONUÇTA GERÇEK OLMAYAN EVRAKLAR EVRAKDA SAHTECİLİK HAPİS CEZASI GEREKTİREN BİR SUÇ YANİ PARANIN DA ÖTESİ BİR ŞEY” şeklinde yaptığı eylemlerin suç teşkil ettiğinin farkındalığı ile hareket etmesi,
Değeri nispeten pahalı ürünlerin fatura edilmesi ile yüksek miktarlarda para vurdurulması, 
Süleyman ASLAN’ın telkinleri ile yurt dışında 3. bir firmadan temin edilecek faturanın da transit belgelere eklenerek bankanın isteyeceği evrakların önüne geçmek istedikleri, bu belgelerin gerçeği yansıtmadığını Süleyman ASLAN’ın bildiği ancak bu işlemin teyidini yapacak banka personelinin de konudan haberdar olmadığı ve yapılacak telefon görüşmesi ile aranacak şahsa faturanın gerçek olduğunun önce telkin edilmesi şeklindedir.

Bu usulsüzlüklerden Halk Bankası Genel Müdürü Süleyman ASLAN ve Genel Müdür Yardımcısı M. Hakan ATİLLA’nın haberdar olduğu da hem Süleyman ASLAN’ın hem de Rıza SARRAF-Abdullah HAPPANİ görüşmelerinden anlaşılmaktadır.

Konu ile ilgili yapılan teknik takip çalışmaları kapsamında;
TK:2002769556 - 26.03.2013 15:08 Rıza Sarraf – Abdullah Happani görüşmesinde;
Abdullah Happani: “gittin mi görüşmeye”, Rıza Sarraf: “he çıktım …biraz GIDA YAPIN DİYO… bir buçuk ay sonra durduracaklar altını…GIDA YAP BİLEMEDİN İKİ AY ÜÇ AY UZTAYIM DİYO GIDA YAPIN DİYO HEP”, Abdullah Happani: “gıdayı nasıl ayarlıyacaz”, Rıza Sarraf: “Dubai’den diyo yollayın diyo İran’a”, Abdullah Happani: “he Dubai’den yani Türkiye’den yollamamıza gerek yok mu”, Rıza Sarraf: “yok Dubai’den Rusya’dan SİZDEN EDERİM DİYO SADECE anladın mı”, Abdullah Happani: “ayarlanabilir mi evrakları”, Rıza Sarraf: “evet evet evet onu yap diyo işte boşuna çırpınma diyor…parçalanma diyor boşuna”, Abdullah Happani: “hazırlığına hemen başlamak lazım bir buçuk ay sonra şey oluyosa yani …aynı şirketten mi yapacan …yani Safir’den mi devam edeceksin”, Rıza Sarraf: “Royal’den”, Abdullah Happani: “Royal’den Royal içeriği...o tür şeylar yapılabilir”, Rıza Sarraf: “abi ordan yolla diyo Moskovo’dan yolla diyo Azerbeycan’dan yolla diyo NERDEN BELGE VEREBİLİRSEN VER DİYO HEMEN BU HAFTA BAŞLA DİYO”, Abdullah Happani: “güzel abi işte belge olayını bi şey yapalım nerden verebiliyosak hemen başlayalım”, Rıza Sarraf: “Dubai işte”, Abdullah Happani: “Dubai verebiliyor muyuz işte öyle basit bişey mi bu ben bilmiyorum ki sonuçta senden ne tür belge isteyecek fatura istemeyecek ki gümrük belgesi isteyecek”, Rıza Sarraf: “şey değil ver diyo PROBLEM DEĞİL NASIL VERİRSEN VER DİYO ÇİKONOVA VER DİYO ÇİKONOVA YOLLASIN DİYO PRABLEM DEĞİL DİYO”, Abdullah Happani: “TAMAM ABİ O ZAMAN KURALIM SİSTEM”, Rıza Sarraf: “SİSTEM HAZIR YANİ ŞEY DEĞİL BEN HEMEN UÇACAM DUBAİ’YE ORDA AYARLIYACAM ŞEYLERİ EVRAKLARI ÇİKONOVA EVRAKLARINI”, Abdullah Happani: “aynen diyorum ama şey evrak tragini bizim birine vermek lazım ki”, Rıza Sarraf: abi “verecem sana ya sana verecem SOYA GIDA SOYAŞEKERET … SADECE BURDA ALDI SATTIYA KAR FATURASI KESECEZ O KADAR …öyle olursa direk Dubai’ye de vurabiliriz biliyosun di mi”, Abdullah Happani: “şey tabiki şirkete geldikden sonra Dubai’ye zaten göndermen gerekir yani yurt dışına mecbur çıkman gerekir …daha hoş olur peki o kalıcı bişey oluşturur mu”, Rıza Sarraf: “o kalıcı kalıcı …SİZİN YOLUNUZU HER ŞEKİLDE KALICI DİYOR”, Abdullah Happani: “iyi abi süper Allah razı olsun”, Rıza Sarraf: “YANİ ÖYLE DE OLSA BÖYLE DE OLSA SİZE HER ZAMAN KANAL OKEY DİYO ııı şubeye baş vur RMB hesabı açtır tamam mı ordan RMB vur gelsin diyo”, Abdullah Happani: “şeyden mi vurayım Çin’den mi”, Rıza Sarraf: “he”, Abdullah Happani: “şeyler Çin’deki muabirleri hangisiymiş”, Rıza Sarraf: “Bank Of China …buraya vurabiliriz”, Abdullah Happani: “bi açtıralım vurabilirsek evet o da bir çözüm … Bank Of Kunlun’dan çıkamazki ya Halk Balkası şimdi Kunlun’da açsa Kunlun”, Rıza Sarraf: “Kunlun’da açmam diyo ben blacklist olduğu için”, Abdullah Happani: “hayır işte açamaz zaten açmaması lazım yani Postal da falan açması lazım veya Huaxia da ordanda direk burdaki hesaplarına alması lazım parayı veya karşılıklı kullanmak için çine şeyde çoktur yani burdan giden parada çoktur Halk Bankasından sonuçta bir ticaret merkezi ya ordada o parayı kullanmış olur yani”, Rıza Sarraf: “202 ile alması lazım …direk İran işine aracılık ediyolar yani Rüçhan’ın adamlarını Rüçhan’ın gücü o kapasitede değil o üst düzeyden görüşülmeli”, Abdullah Happani: “e tabi yani şubelik bi iş değil o yani şey olarak diyorum yani Süleyman açısından ... ona anlatılsa kafasına yatsa yapabilir belki yani”, Rıza Sarraf: “Süleyman’ın kafasına yatar da Çin yapmaz”, Abdullah Happani: “görüşmeden bankalarla bilemezsinki bazen şey yapmak istemiyolar şimdi mesela şirket konusunda sonuçta bunları denetleyen bi kurum var onlara çok açıklayıcı bilgi vermeleri gerekiyor ondan dolayı”, Rıza Sarraf: “Kunlun’dan bak Kunlun’da bi banka açarsa yapar herhangi bi banka”, Abdullah Happani: “Halk Bankası gidip Kunlun’da açmazki banka …Halk yaklaşmazsa hiçbiri yaklaşmaya korkar bence”, Rıza Sarraf: “blacklist banka ya ondan”
Görüşmeden, Rıza Sarraf’ın Süleyman Aslan ile yüz yüze görüştüğü, Çin üzerinden gelen paranın altın ihracatı şekilden Dubai veya İran’a çıkışları ile ilgili son zamanlarda artan uluslararası baskı sebebiyle altın işinin durdurulacağını, bu sebeple Süleyman Aslan’ın ambargo kapsamında olmayan “GIDA” ihracatına dair transit ticaretle para çevirmeye başlamalarını telkin ettiği, önceki altın işinde olduğu gibi transit gıda ticareti belgeleriyle para döndürme işinde de Rıza Sarraf’ın rakiplerinin engellenip sadece Rıza Sarraf’a bu imtiyazın sağlanacağı, bahse konu transit ticarete konu evrakların gerçekliğine önem verilmediği, nerden belge ayarlanabiliyorsa oradan ihracat yapılmış gösterilerek ve ödemesinin sanki Rıza Sarraf’ın kurduğu sistemle yapılıyormuş gibi paranın aktarılacağı anlaşılmıştır. Bu görüşmeden (ilerideki görüşmelerle çok daha net görülecektir) yapılması planlanan işlemlerin gerçek bir ticarete dayanmayacağı anlaşılmıştır. 
Böylece yeni sisteme (transit ticaret adı altında para aktarma sistemine), Süleyman ASLAN’ın yönlendirmesiyle geçilmeye planlandığı, konunun ilk olarak Süleyman ASLAN ile Rıza SARRAF arasında uluslararası baskı ve denetime karşı çözüm olarak planlandığı anlaşılmıştır.

Daha sonra,

TK:2019623706 - 04.04.2013 12:32 Rıza Sarraf – Süleyman Aslan görüşmesinde;
Süleyman Aslan: “dün akşam yazıştığımız konuyla ilgilibazı önemli bilgiler aldım … onları size yarın aktarayım ben yarın”, Rıza Sarraf: “ben de bir görüşmeler yaptım işte yüzyüze bi beraber konuşalım inşallah …inşallah çok büyük bir adım atacaz” Görüşmeden, Rıza Sarraf ile Süleyman Aslan’ın farklı bir iletişim aracı ile mesajlaştıkları, ertesi gün buluşarak görüşecekleri anlaşılmıştır.

FİZİKİ TAKİP ÇALIŞMASI

Yapılan teknik takip çalışmalarında; Rıza SARRAF’ın, 05.04.2013 günü saat:14.00 sıralarında Ataşehir İlçesi Barbaros Mahallesi Şebboy Sokak No:4 sayılı adreste bulunan Halk Bankası Genel Müdürlüğü’ne geleceği ve Genel Müdür Süleyman ASLANile görüşeceği bilgisi üzerine; aynı gün saat:13.30sıralarında bilinen adrese gidilerek fiziki takip çalışmalarına başlanmış;
               Saat:14.55 sıralarında Rıza SARRAF’ın 34 HE 0363 plaka sayılı beyaz BMW marka araç ile Halk Bankası Genel Müdürlüğü binasına geldiği görülmüş, aracından inerek bina önünde bir süre bekledikten sonra Kutlu Hakan ÖZGÜL isimli şahıs ile tokalaşarak birlikte Halk Bankası Genel Müdürlük binasına girmişlerdir.



            Saat:15.35 sıralarında Kutlu Hakan ÖZGÜL’ün Halk Bankası Genel Müdürlük binasından çıkarak 34 CIA 82 plakalı araç ile bilinen adresten ayrıldığı,
            Saat:16.37 sıralarında Rıza SARRAF’ın binadan çıkarak 34 HE 0353 plakalı aracı ile ayrıldığı görülmüştür.


Böylece Rıza SARRAF ile Süleyman ASLAN’ın buluştukları anlaşılmıştır. Bu buluşmanın hemen akabinde;
TK:2022219503 - 05.04.2013 16:44 Rıza Sarraf – Abdullah Happani görüşmesinde;
Rıza Sarraf: “HALK’TAN ÇIKTIM ŞU GIDAYA BAŞLAYIN DİYO”, Abdullah Happani: “abi öbür taraftan haber bekliyoruz dedin ya sen”, Rıza Sarraf: “olmadı gideyim bi gün onu bitireyim onu orda …yani boşuna şey yapma diyor masraf etme diyor”, Abdullah Happani: “evet yani o bize masrafı şey yani ortalama binde 2 bazı dönemlerde binde 3 bile masrafı oluyor yani onun”, Rıza Sarraf: “sen yanlış hesap yapıyosun ya …sen altını kaç onsla alıyosun”, Abdullah Happani: “bu aralar fazla satmıyorum ben ya şimdi sen ons hesabı da yapma şimdi mesela artı iki onsla alıyodum ortalama”, Rıza Sarraf: “he kaç onsla satıyosun eksi”, Abdullah Happani: “iki onsla da sattığımı düşün dört ons … o da yapar 128 dolar”, Rıza Sarraf: “hesapla yol paranı da hesapla”, Abdullah Happani: “tamam şeyi diyordum dur ordanda hesaplayacam 128 doların 2 buçuk yapar abi …bazen 3 buçuk bazı dönemlerde 4 e ulaştığıda olabilir doğru”, Rıza Sarraf: “evet burda direk Dubai’ye vuracaz parayı”, Abdullah Happani: “işte süper olur abi başlayalım hemen sistem neyse hatta istiyosan şey yapalım yani direk …Royal’den mi”, Rıza Sarraf: “Royal’de gıda var de mi”, Abdullah Happani: “varyani artık öyle gıda olmasına gerek yok zaten yeni yasaya göre de …tamam başlayalım” 
Görüşmeden, buluşma sırasında Süleyman Aslan’ın tekrardan transit gıda ticaretiyle para aktarma işine başlanmasını telkin ettiği, bu yeni sistemle gelen paranın yine döviz olarak çıkışı sağlanacağından, altın alarak ihraç etme yoluna gidilmeyeceği ve böylece altın alışındaki %0,2-0,3 oranındaki masrafa gerek kalmayacağı, yeni sistemle gelen paranın direk Dubai’ye gönderileceği anlaşılmıştır.

Daha sonra,

FİZİKİ TAKİP ÇALIŞMASI

Yapılan teknik takip çalışmalarında;Rıza SARRAF’ın, 10.04.2013 günü saat:16.00 sıralarında Ataşehir İlçesi Barbaros Mahallesi Şebboy Sokak No:4 sayılı adreste bulunan Halk Bankası Genel Müdürlüğü’ne geleceği ve Genel Müdür Süleyman ASLANile görüşeceği bilgisi üzerine; aynı gün saat: 15.30sıralarında adrese gidilerek fiziki takip çalışmalarında başlanmış;
Saat:16.10 sıralarında Rıza SARRAF’ın 34 RZ 566 plaka sayılı Mercedes Vito marka siyah renkli araçla Halk Bankası Genel Müdürlüğü’ne geldiği görülmüştür.


Saat: 17.15 sıralarında Rıza SARRAF isimli şahsın Halk Bankası Genel Müdürlüğü’ nden 34 RZ 566 plaka sayılı Mercedes Vito marka aracıyla ayrıldığı görülmüştür.
Böylece Rıza SARRAF ile Süleyman ASLAN’ın buluştukları anlaşılmıştır. Buluşmadan sonra,
TK:2031961776 - 10.04.2013 18:58 Rıza Sarraf – Abdullah Happani görüşmesinde;
Rıza Sarraf: “başlıyoruz engel koydular bugün gittim oraya onu kaldırdım işte …BENİM YANIMDAN ADAM ARADI YAPACAKSINIZ BU İŞİ DEDİ ANLADIN MI … Hakan ATİLLA taş koydu o şey koydu”, Abdullah Happani: “6’yı alıyor mu şimdi hesaba”, Rıza Sarraf: “6’yı beni aradılar banka soru sorup alacaktı hesabı ben yanındaydım diye açmadım telefonu”, Abdullah Happani: “iyi abi o çok güzel olur ya”, Rıza Sarraf: “ya bir şey söyleyecem onda KENDİ DE ŞEY BİZİMLE BERABER ANLADIN MI…ZATEN İSTİYOR OLSUN … O SENDEN BENDEN FAZLA İSTİYOR OLSUN”, Abdullah Happani: “muhakkak”
(Gıyabi)Görüşmeden, Rıza Sarraf’ın Süleyman Aslan’la buluşmasında, transit gıda ticareti ile ilgili işlemlerin başlayacağı, 6 Milyonluk işlemin hesaba alınarak gerçekleşeceği, ancak Uluslararası Bankacılıktan sorumlu Genel Müdür Yardımcısı M. Hakan Atilla’nın işlemlere engel olması üzerine, Süleyman Aslan’ın Hakan Atilla’ya “yapacaksınız bu işi” diyerek talimat verdiği anlaşılmıştır.
Görüşmenin en dikkat çekici yanı ise, Rıza SARRAF’ın (Süleyman ASLAN’ı kastederek) “KENDİ DE ŞEY BİZİMLE BERABER ANLADIN MI … ZATEN İSTİYOR OLSUN … O SENDEN BENDEN FAZLA İSTİYOR OLSUN” diyerek Süleyman ASLAN’ın eylemleri sahiplendiğini (fiili bir birliktelik olduğunu), yurtdışından gelen paraların hesaba alınmasını, yani sistemin işlemesini herkesten fazla istediğini söylediği anlaşılmıştır. Rıza SARRAF’ın, yurtdışından gelen paranın %0,3-0,5’ini rüşvet olarak Süleyman ASLAN’a verdiği (bu görüşmenin yapıldığında Süleyman ASLAN’a o günde kadar en az 4 sefer para teslim edildiği tespit edilmiştir) gerçeği dikkate alındığında, Süleyman ASLAN’ın yurtdışından para gelmesini Rıza SARRAF kadar istemesindeki saikin açıkça görüldüğü değerlendirilmiştir.
Bu açıdan bakıldığında, Rıza SARRAF’ın çok pragmatist bir rüşvet yöntemi geliştirdiği anlaşılmıştır, zira bu şekilde (yurtdışından gelen paraya göre) bindelik hesapla rüşvet alan kamu görevlisi, daha fazla maddi menfaat kazanmak için daha fazla paranın girişine hep olur verecektir, bu husustaki usulsüzlükleri ve eksiklikleri görmezden gelecek ve buna mani olacak personeline baskı yaparak para girişini sağlayacaktır.

Hemen akabindeki görüşmede,

TK:2031993919 - 10.04.2013 19:14 Rıza Sarraf – Abdullah Happani görüşmesinde;
Rıza Sarraf: “ŞİMDİ BİZ BU GIDAYI YAPACAZ YA…BİR TANE HANDİKAP VAR BU SİNEM ANLAYACAK NE YAPTIĞIMIZI O NASIL OLACAK”, Abdullah Happani: “veririz Emir’e o ilgilenir … mesala Volgam işiyle Emir ilgilenir hiç bir şey yapmaz”, Rıza Sarraf: “Royal’i o yapsın”, Abdullah Happani: “tamam Royal’i Sinem deriz sadece Safir’le ilgilen altın işleriyle o ilgilenir Emir’e veririm ben Emir halleder onu veya istiyorsan Aykut’a vereyim Aykut hallersin sen bilirsin Aykut ta olur ya”, Rıza Sarraf: “fark etmez ya şey hangisi oluyorsa olsun yani ONU ANLAMAMASI LAZIM biliyorsun ki”, Abdullah Happani: “şey yaparız onu hallederiz”
Görüşmeden, Rıza Sarraf ve Abdullah Happani’nin transit gıda ticareti için sahte belgeler vereceklerinden ötürü, illegal işlerine karıştırmadıkları Sinem isimli personelin durumu anlayacaklarından çekindikleri,durumu anlamaması gerektiği, bu sebeple bu işleri Emir Eroğlu isimli elemanlarının takip etmesine karar verdikleri anlaşılmıştır.

Sonrasında yapılan görüşmede,

TK:2032109811 - 10.04.2013 20:02 Hakan (Halk Bankası) – Rıza Sarraf görüşmesinde;
Hakan: “Rıza bey şeyi nasıl yapalım sizin şimdi son iş durumu nasıl şeker Dubai’den İran’a mı gidecek nasıl bi”, Rıza Sarraf: “şimd bakın ben size genel olarak işlemi anlatım çünkü hani bu bir işleme mahsus olmadığı için genel … anlatayım ben … Dubai’den İran’a giden ciddi bir gıda hacmi var …bunu da biliyorsunuz bankanızda Kargil felan yapıyordu…bu da bizim EKONOMİ BAKANIMIZ RİCA ETTİLER BENİ ÇAĞIRDILAR İRAN’IN GIDA İŞLEMLERİNE SİZ ARACILIK EDİNyani yabancı firmalar işlem yapacağına siz kendiniz yapın transit de olsa … beni çağırdılar konuştuk biz şimdi Dubai’den İran’a giden malların transit ticarete biz yapmaya başladık … şimdi ee Arjantin işte ee Kazakistan Rusya oralardan toplanan malların veya pirinç Pakistan’dan şeker bunlar Dubai’ye geliyor …. ve Dubai ile İran çok yakın olduğu için bunlar küçük gemilerle 3 bin tonluk 5 bin tonluk 2 bin tonluk gemilerle sık sık İran’a taşınıyor zaten arası bir buçuk gün sürüyor …. biz de İran bize yolluyor müşterim peşin para bana yolluyor ben de kaşı tarafa yolluyorum onlarda malı İran’a yolluyorlar bankasal prosüdürü nasıl olacak biz İran’dan gelen göndereceği aynı altın gibi …. fatura keseceğiz ne sattık şeker sattık kaç dolara sattık 400 Dolar’a sattık misal… biz bunu kaça aldık 380 Dolara Dubai’den aldık 380 Doların meblasını ordaki şirkete yollayacaz onlar ordan ihraç edecekler malı dört gün içinde de maksimum 4 gün 5 gün içinde de bize belgelerini sunacaklar sayın genel müdürümüzle konuştuğumuz zaman bana şu şartı koştular dediler ki bir süreliğine bir işlem yapılıp evrağı gelince ikincisini parayı hesaptakini kullanabilirsiniz … ben de bunu kabul ettim”, Hakan: “ben banka olarak bana Dubai’den bir firmaya mal siz satın almış olacaksınız Dubai’deki firmadan”, Rıza Sarraf: “evet ve İran’daki firmaya mal satmış olacaksınız aynı altın”
Görüşmeden, yeni girilecek gıda sisteminden Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ında bilgi ve yönlendirmesinin olduğu, daha sonraki görüşmelerden de (Bkz:TK:2207838535) Zafer Çağlayan’ın altın işinde olduğu gibi transit gıda ticaretinde de %0,3-0,5 oranında komisyon (rüşvet) aldığı anlaşılmıştır.
Daha sonra konu ile ilgili olarak Rıza SARRAF, Zafer ÇAĞLAYAN ve Süleyman ASLAN’ın bir araya gelerek görüştükleri anlaşılmıştır.

FİZİKİ TAKİP ÇALIŞMASI

Yapılan teknik takip çalışmalarında; Rıza SARRAF’ın, Süleyman ASLANile 11.04.2013 günü saat: 10.00 sıralarında İlimiz Beşiktaş İlçesi Yıldız Caddesi No:8 de bulunan Conrad Otel’de görüşeceği bilgisi üzerine, aynı gün saat: 09.30’da fiziki takip çalışmalarına başlanmış;
Saat: 10.18 sıralarında Süleyman ASLAN’ın06 H 1938 plaka sayılı Audi A6 marka aracıyla Conrad Otel’e gelerek otele giriş yapmış ve asansör ile üst kata çıktığı görülmüştür.




          Saat:10.37 sıralarında ise Rıza SARRAF’ın 34 HE 0353 plakalı BMW marka aracı ile Conrad Otel’e girdiği ve asansör ile üst kata çıktığı görülmüştür.


TK:2032817733 - 11.04.2013 10:18 Selçuk – Süleyman Aslan görüşmesinde;
Selçuk: “Süleyman bey Selçuk ben sayın Zafer ÇAĞLAYAN’ın özel kaleminden …sayın bakanımla bir randevunuz var malum biliyorsunuz…11. katta bekliyoruzgüvenlik size yardımcı olacak”, Süleyman Aslan: “tamam şimdi kapıya geldim ben”
TK:2032833885 - 11.04.2013 10:28 Selçuk – Rıza Sarraf görüşmesinde;
Rıza Sarraf: “iki dakka üç dakka sonra ordayım”, Selçuk: “11. katta bekliyoruz”, Rıza Sarraf: “geldi mi Süleyman bey … bakan beyle görüşmeye girdi mi”, Selçuk: “girdi girdi evet … 11. katta bekliyoruz”
Yukarıda yer verilen görüşme içerikleri ve fiziki takipler göz önüne alındığında 11.04.2013 tarihinde örgütün para vurdurmak (kendileri tarafından sahte belgelerle yapılacak para transferleri için kullandıkları tabir) için çizmeye çalıştığı yeni yolla ilgili olarak önce sabah erken saatlerde Rıza SARRAF ve Süleyman ASLAN’ın buluştukları sonrasında da Ekonomi Bakanı Zafer ÇAĞLAYAN’ın yanına beraber gittikleri tespit edilmiştir. Görüşme içeriği ise sonraki tarihlerde teknik takip çalışmalarına yansımıştır. 

19. CU BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR.,

***