17 Aralık 2020 Perşembe

TEK PARTİ DÖNEMİNDE PARTİ-DEVLET BÜTÜNLEŞMESİNE BİR ÖRNEK., BÖLÜM 5

TEK PARTİ DÖNEMİNDE PARTİ-DEVLET BÜTÜNLEŞMESİNE BİR ÖRNEK: “DİLEK SİSTEMİ”  BÖLÜM 5


Milli Şef, Varlık Vergisi, Dilek Sistemi, 1939 CHP V. Kurultayı, CHP, Tek Parti Dönemi, Parti-Devlet Bütünleşmesi,Sevda MUTLU,


Dilek Encümenine intikal eden neredeyse hiç siyasi içerikli bir dilekle karşılaşılmadı. 
Dileklerin ağırlıklı olarak, ekonomi, eğitim, sağlık, adliye işleri ile ilgili olduğuna tanık oluyoruz. Halkın gündelik yaşam pratiği ile ilgili sorunlarını dile getirip, hükümetten bu sorunları çözümünü talep ettiği gözlenmektedir. Dilekler, dönemi sosyo-ekonomik koşullarının iyi olmadığını ve ülkenin imkânsızlıklarını yansıtmaktadır. Dilekler, 4 yılda sadece 46 ortaokul inşaa edildiği, yeni dönemde sadece 122 doktor atanabileceği, hastanelerde 10.000 nüfusa yedi yatak düştüğü gerçeğini bize sunmaktadır. Dilekler; eczanesi, mahkemesi, hastanesi, doğumevi, hükümet binası, hakimi, hekimi, ebesi olmayan ilçelerin, illerin varlığını da bize göstermektedir. 

Sonuç 

20. yüzyılın birinci çeyreğinde kurulan yeni Türkiye devleti, imparatorluk anlayışından tamamen uzak, ulus-devlet temelinde kendini inşaa etmeye 
çalışmıştır. Türkiye, bu inşaa sürecinde hukuk, ekonomi, siyasal anlayış, eğitim, kültür ve toplumsal yapının diğer alanlarında kendine Batı’yı örnek almış ve 
yeniden yapılanmada bu yolu seçmiştir. Dilek Sisteminin bu yapılanma ve demokratikleşme sürecinde de önemli bir işleve sahip olmuştur. 

Çalışma boyunca, Dilek Sisteminin gerekliliği ve işlevselliği farklı açılardan tartışıldı, 1939 V. CHP Kurultay’ında görüşülen dilek ve istekler, dönemin sosyo-
ekonomik koşulları açısından değerlendirildi. Son olarak, Dilek Sisteminin işlerliğine ilişkin yapılan saptamaları, birkaç noktada burada özetlemek yararlı 
olacaktır: 

1. Dilek Sistemi çerçevesinde, isteklerin tümünün gerçekleştirilmesi söz konusu değildi. Genellikle, isteklerin büyük bir çoğunluğuna, isteksiz ve olumsuz 
cevap verildiğini, sürüncemede bırakılarak askıya alındığı görülmektedir. Her ne kadar CHP, ülkede sivil toplumun yokluğu, halkçılık politikası ve yakın 
süreçte yaşanan SCF gerçeği gibi gerekçelerle, Dilek Sistemini daha etkin devreye sokmuş olsa da, ülke ekonomisi ve koşulları iyi olmadığı için gelen dilek ve 
istekleri tam anlamıyla karşılayamadığına ve dilek ve istekleri sınırlı, koşullu ve çoğunluğunu da sürüncemede bırakır şekilde yanıtladığına tanık oluyoruz. 

Encümen raporunda dilek ve isteklere verilen yanıtların fiil cümlelerine kısaca göz atacak olunursa, şu ifadeleri sıklıkla yer aldığı görülecektir: 

Yapılacak olan görüşme ve araştırmalarla belirleneceği (havza kaplıcaları ıslahı dileği), göz önüne alınacağı (futbol sahası yapımı dileği), temine çalışılmakta 
(Adliye binası dileği) bildirildi, kadro boşluklarının doldurulmasına çalışıldığı (Hakim Tayini dileği), girişimde bulunulacağı (Belediye gelirlerinin arttırılması dileği), takibine gidilmesinin düşünüldüğü (belediye memurlarının emeklilik hakkı dileği), tetkiki münasip görüldüğü (nahiye-kaza olma dilekleri), 

Bir plan dahilinde devam etmekte olduğu (Hükümet konağı dileği) görüldü, Mecliste tetkik edilmekte olduğu (Köy işleri), dikkate alınacağı (Demiryolu inşaatı 
dileği) bildirildi, çalışılmakta olduğunu görüldüğü (iller için şehirlerarası telefon açılması), yeni tedbirlerin alınacağı (Tabip sayısının arttırılması dileği), fabrika açılmasının düşünüleceği (İspirto fabrikası dileği), çarelerin aranacağı (orman mahsüllerinin toplama işinin kolaylaştırılması dileği), şube hatlarının nazara dikkate alınacağı (Demiryolu ile ilgili dilek) bildirildi, bir program ve sistem dahilinde ikmaline çalışılmakta olduğu (zahire hangarları ile ilgili dilek) açıklandı, hükümetçe gözden geçirilip ona göre haklarında bir karar verileceği (bataklık kurutulması dileğine ilişkin) anlaşıldı, vs türünden ifadelerinin Encümen  Raporu’nun tümüne hakim olduğuna tanık oluyoruz. 

Dileklere verilen olumlu yanıtlar oldukça sınırlı kalmaktaydı. Ancak merkezin gözünde durum farklıydı. İnönü’nün 1940 Ankara il kongresinde yapmış olduğu konuşmasında, dilek ve isteklere ilişkin bakış açısını göstermesi açısından şu sözleri dikkat çekicidir; 

“Şikâyet ve dileğin bir defada, bir lahzada tatmin edilmesi, şimdiye kadar hiçbir memlekete nasip olmadı, nasip olmayacaktır. Ancak şikâyet ve dilekler hülasa olunan milletim ameli arzusu, hiçbir teşkilatta, bizim partimizin sinesinde olduğu kadar, esas tutulmamıştır. 

Hepimizin en kıymetli alakamız, milletin en ehemmiyetsiz zann olunacak şikayetlerine kadar vukuf sahibi olmak ve milletin en pahalı en güç sayılabilecek 
dileklerine kadar tedbir bulmaya çalışmaktır. Kanunlarla Büyük Millet Meclisinin emanetler ile vazife almış olan memurlar, vekiller, hepimiz millet hizmetinde şeref bulan vatandaşlar olarak, onun ihtiyaçlarına ye-tişmek hislerine mecburuz. Büyük küçük bütün vazifelerin, iyi ve temiz ifa olunması emellerimizin başındadır. Parti toplantılarının temiz ve pürüzsüz çalışmanın sonunda bu sözlerimde arzu ettiğiniz manayı bularak muhitlerinize döneceğinizi umut ediyorum.”115 

2. Encümen Raporu’nda, Kurultay’da görüşülen bazı dileklerle ilgili kanuni düzenlemelerin hali hazırda başlatılmış olduğu yönünde açıklamalarının 
yapılmış olduğunu görüyoruz. Örneğin, evlenme harçlarının 600 kuruştan, 261 kuruşa indirilmesi için mecliste bir kanun layihasının tevdi eylediği ve halka ucuz radyo verilmesi konusunda bir kanun layihası teklif edilmek üzere bulunduğu belirtilmişti. Bu açıklamalar karşısında iki soru akla gelmektedir: 

Birincisi, acaba Parti Genel Sekreterliği’ne gelen dileklerden öne çıkanlar ve önemli görülenler Kurultay öncesi incelenmeye alınıp, buna ilişkin kanuni düzenlemeler yapılıyordu muydu? Bunun mümkün olabileceği, CHP 1931 Kurultayı Layiha Encümeni Raporu’ndaki şu ifadelerden anlaşılmaktadır; “Vilayet Kongrelerinin dileklerini tetkik için Büyük Kongrece seçilen encümenimiz bu kongrelerin toplanan tekliflerini ve bunlara daha evvelden vekaletlerden verilmiş olan tahriri cevapları ve bazı mümessillerin kongre riyasetinden havale olunan takrirlerinin Vekil Beyefendiler de hazır bulundukları halde tetkik ve müzakere edilmiştir.”116 İkincisi, yoksa hükümetin halihazırdaki uygulama ve politikaları Dilek Encümeni’ne taşınarak halkın dikkatine sunulmak mı isteniyordu? 

Bilgi ve belge yetersizliğinden dolayı bu soruların cevabını vermek mümkün görünmemekle birlikte, bazı yorumların yolunu açacağı düşüncesinden hareketle bu soruların akılda tutulması faydalı olacaktır. 

3. Hükümet temsilcileri daha önceki uygulamaları örnek göstererek bazı dilekleri yerine getiremeyeceğini vurgulamaktaydı. Örneğin Şeker, mazot ve gazın 
ucuzlatılması dileklerine ilişkin, “Şekerin daha fazla ucuzlatılmasına imkan olmadığı ifade olundu…. Gaz ve mazotta da geçen sene yapılan gümrük tarife 
tenzilatı ile maksat hasıl olduğu söylendi… Çimentonun tonu esasen 15 liraya indirilmiş olduğundan daha aşağı düşürülmesine şimdilik imkân olmadığı  öğrenildi.”117 Hayvan vergisinde indirim yapılması ve vergi alınmaması dileklerine ilişkin, “zaman zaman 931, 936, 937’ de olmak üzere üç defa indirildiği 
at ve kısrak gibi hayvanlardan son senelerde tamamen kaldırıldığı”118 açıklaması yapılmıştır. “İspirto fiyatında da geçen sene %35 nispetinde ucuzluk yapıldığından daha fazla indirilemeyeceği bildirildi.”119 Her ne kadar hükümet temsilcileri önlerine gelen dileklere ilişkin daha önceki senelerde yapılan indirimleri gerekçe olarak göstererek reddetmiş olsa da, söz konusu dilekler, halkın daha önce yapılan indirimlerden tatminkar olmadığının da göstergesidir. 

4. Halkın yerel yönetimlerin yapması gereken bazı işleri de merkeze taşıdığına tanık oluyoruz. Örneğin, mezarlıklarla ilgili dilekler, 1580 sayılı kanunla 
mezarlıkların belediyelere devrolunduğu ve vakıf bütçesinin de müsait olmadığından dolayı Uşak Vilayeti’nce istenen mezarlık yardımın yapılmasına imkân görülmediğinin belirtilmiş120 olmasıdır. Burada yerel yönetimlerin işletilmediği ya da zayıf olduğu noktasına ulaşılabilir. Yerel yönetimlerin zayıf olduğu, işletilemediği bir durumda bazı dileklerin merkeze aktarıldığı gözlenmektedir. 

5. Dileklerin iletilmesi, görüşülmesi, karara bağlanması ve en önemlisi de uygulamaya konması oldukça zaman alıyordu. Öyle ki, bazı dileklerin görüşülüp 
karara bağlanma sürecine gelene kadar, yerine getirildiği anlaşılmaktadır. 

Örneğin; 

“Köy kâtiplerinin kaldırılması hakkındaki Maraş Vilayeti dileğinin de yerine getirildiği anlaşılmaktadır.”121 Dileklerin uzun bir süreçten geçerek merkeze iletiliyor olması, dileklerin geç yanıtlanmasına neden olmakta ve bu da 
halk tabanının sesini yeterince duyuramamasına neden olmaktadır. 

6. “Tek Partili yıllar boyunca dilekler genellikle siyasal konuları kapsamamıştır.”122 Siyasi içerikli, Hatay delegelerinin Türkçenin Eti Türkleri 
arasında yaygınlaştırılması dileği dışında, hiçbir dilekle karşılaşılmaması da ilgi çekicidir. Tek Parti yönetiminde, Askeri bürokrasi ve sivil bürokrasinin seçkinciliği 
ve belirleyiciliği, bu tür dileklerin getirilmesine engel olmuştur. Halk siyasi bir dilekte bulunma gereği mi duymadı, yoksa merkeze kadar gelen süreçte, bu 
türden dilekler dikkate mi alınmadı sorusu meçhuldür. Siyasi istek ve dilekle karşılaşılmadığı gibi askeri konularda da, halkın istek ve dileği oldukça sınırlı 
kalmıştı. Antalya (Korkuteli) ve Kırşehir’de birer askeri alay veya Kıt’a bulundurulması istekleri de “Askeri kıtaların konuşunun daha ziyade askeri lüzum 
ve icaplarına göre tespit ve tayin edildiği için bu dileklerin tervicine (destekleme) imkân görülmedi” şeklinde geri çevrilmişti. Sadece, memnu mıntıkalar 
(girilmesi yasak yerler) işaretlenmesi ile ilgili Kırıkkale dileği, encümenimizce nazarı dikkate alınması gerekli bir dilek olarak kaydedilmiştir.123 Ticari hayatın 
oldukça durgun olduğu ülkede ticaretle ilgili sadece bir dileğin olduğuna tanık oluyoruz. O da Afyon işinin gündeme gelmesidir. Dileklerin yoğunlaştığı 
konular ekonomi, sağlık, eğitim, adalet içerikli olduğunu gözlemliyoruz. Halk sosyo-ekonomik içerikli günlük yaşam pratiklerine dair dileklerde bulunuyor. 
Halk çok yoksul olduğu için hayat onlara pahalı geliyor. Bu nedenle, vergilerin affı ya da indirilmesi, temel tüketim mallarında fiyatların indirilmesi yönünde 
dilekler göze batıyor.
 
7. Tek Parti döneminde, koyu bir merkeziyetçilik söz konusudur. Tek Partili yıllarda, devletçi politika izlediğinden dolayı, yerel yönetimin de, merkezi 
yönetimin de tek bir partinin elinde olması durumu söz konusuydu. Böylelikle, yerel yönetimin tutumunun merkeze ya da merkezi yönetimin yerele sorun 
yaşatmıyordu. “1930 ve 1940’lı yıllar Türkiye’de Tek Parti yönetiminin hakim olduğu ve devletçi politikaların uygulandığı bir dönemdir. Bu nedenle, yönetim 
kademeleri arasındaki politik tercih ve öncelik farklılıkları, sonraki dönemlerde kıyaslanmayacak kadar belirsizdir. Diğer bir anlatımla, merkezi ve yerel düzeyler de net bir biçimde ayrışmış kamu harcama ve gelir sisteminden söz etmek zordur.”124 Bu bakış açısını da ardımıza alarak, bu dileklerden bazılarının kime ait olduğu (halkın mı, yerel yöneticilerin mi, parti yöneticilerinin ya da parti delegelerinin mi?) net olmadığını dile getirebiliriz. Maalesef eldeki kaynaklar, 
bunun net bir şekilde görülmesi için yeterli değil. Yine de, bucak, kaza ve vilayet kongrelerine yerel yöneticiler de katıldığı için bazı dileklerin içeriklerinden, yerel 
yöneticilerin ve parti temsilcilerinin dilekleri olabileceği yorumunu yapabiliyoruz. Örneğin, hükümet binası yapımını halktan kimler isteyebilir? Hükümet 
binası sorunu olsa olsa yerel yöneticilerin sorunudur diyebiliriz. 

8. Hükümetin, yerelden ve halktan gelen dileklerden bazılarını, çözüm noktasında, tekrar yerel yönetimlere, bazen de halka devrettiğine tanık oluyoruz. 

Örneğin, Ebe gönderilmesi dileğine ilişkin, “belediyeler tarafından ödeme yapılması koşuluyla hemen ebe gönderilecektir”125 şeklinde cevap verilmesi. Yine Encümen Raporu’nda, ortaokul yapımı dileğine ilişkin, bina yapımını yapacak olan yerlere (halkın da desteği beklentisi ile) öncelik verelim kararının çıkması 
da bu durumun göstergeleridir. 

9. Hatay sorunları ve dileklerinin de yurdun sorunları ve dilekleri ile benzer olduğuna tanık oluyoruz (Tablo 1). Tek farklı ve öne çıkan dilek, Eti Türkleri 
arasında Türkçe dilinin yayılması dileğidir. 

Son söz olarak, bugünkü bulunduğumuz noktadan geçmişi değerlendirirken anakronizme düşmemek gerekir. Ele alınan tarihsel, siyasal ve benzeri olgu kendi 
döneminin yapısal özellikleri çerçevesinde değerlendirmek gerekir. İşte bu bağlamda, parti-devlet bütünleşmesinin bir göstergesi olarak ele alınıp değerlendirilen Dilek Sistemi, işlerliği tartışmalı olmakla birlikte, Tek Parti döneminde, katılımcı demokrasinin yaşatılma çabası ve küçük çapta da olsa bir demokrasi platformu oluşturması açısından, demokrasiye geçiş hazırlığı olarak değerlendirilebilir. 

BU BÖLÜM DİPNOTLARI:

115 CHP 1940 Kongre Dilekleri, CHP Genel Sekreterliği Neşriyatı, 1940, s. 3. 
116 CHF Üçüncü Büyük Kongre Zabıtları, 10-18 Mayıs 1931, s. 108. 
117 CHP Beşinci Büyük Kurultay Dilek Encümeni Raporu, s. 21. 
118 a.g.e., s. 14. 
119 a.g.e., s. 25. 
120 a.g.e., s. 5. 
121 a.g.e., s. 13. 
122 Uyar, Tek Parti Dönemi ve Cumhuriyet Halk Partisi, s. 240. 
123 CHP Beşinci Büyük Kurultay Dilek Encümeni Raporu, s. 9. 
124 Ersoy Melih, Tarihsel Perspektif İçinde Türkiye’de Merkezi Yönetim-Yerel Yönetim İlişkisi, ODTÜ Mimarlık Fakültesi Dergisi (1989), C: 9, n. 1, 
S: 45-66 , s. 52. 
125 CHP Beşinci Büyük Kurultay Dilek Encümeni Raporu, s. 23. 

KAYNAKÇA 

AHMAD, Feroz, İttihatçılıktan Kemalizme, Kaynak Yayınları, IV. Basım, İstanbul, 1999. 
AHMAD, Feroz, Modern Türkiye’nin Oluşumu, Kaynak Yayınları, İstanbul, 2002. 
AKANDERE, Osman, Millî Şef Dönemi Çok-Partili Hayata Geçişte Rol Oynayan İç ve Dış Tesirler 1938-1945, İz Yayıncılık, İstanbul, 1998. 
ALTAN, Mehmet, Birinci Cumhuriyet Üzerine Notlar, Birey Yayıncılık, İstanbul, 2001. 
ARON, Raymond, Demokrasi ve Totalitarizm, Çeviren: Vahdi Atalay, Kültür Bakanlığı Millî Eğitim Basımevi, İstanbul, 1976. 
AYDEMİR, Şevket Süreyya, İkinci Adam II, Remzi Kitabevi, 1999. 
BAŞAR, Ahmet Hamdi, Atatürk’le Üç Ay, AİTİA Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Okulu Basımevi, İstanbul, 1945. 
BOZKURT, Mahmut Esat, “Barış Politikamızın Anlamı”, Ulus Gazetesi 26 Mayıs 1939. 
“CHP Kurultaylar Tarihi”, Bugün Gazetesi, 20 Mayıs 2010. 
Cumhuriyet Halk Fırkası Nizamnamesi (1927), Mete Tuncay, Türkiye Cumhuriyeti’nde Tek Parti Yönetiminin Kurulması (1923-1931) (iç.), Tarih 
Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul, 1999, S. 398-412. 
CHF Üçüncü Büyük Kongre Zabıtları 1931, 10-18 Mayıs 1931, İstanbul Devlet Matbaası, 1931. 
C.H.F. Nizamname ve Programı 1931, Mete Tuncay, Türkiye 
Cumhuriyeti’nde Tek Parti Yönetiminin Kurulması (1923-1931) (iç.), Tarih Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul, 1999, S. 451-473. 
CHP Dördüncü Büyük Kurultay Görüşmeleri Tutulgası 9-16 Mayıs 1935. Ankara, Ulus Basımevi, 1935. 
CHP Tüzüğü, Partinin Dördüncü Kurultay’ında Onaylanmış Mayıs 1935, Ankara, Ulus Basımevi, 1935. 
CHP Beşinci Büyük Kurultay Zabıtları 29 Mayıs 1939- 3 Haziran 1939, Ulus Basımevi, Ankara, 1939. 
CHP Nizamnamesi 29 Mayıs 1939, Ulus Basımevi, Ankara, 1939. 
CHP Beşinci Büyük Kurultay Dilek Encümeni Raporu, Ankara, 29.05.939, y.e.b. (Yayınevi bilinmiyor). 
CHP 1940 Kongre Dilekleri, CHP Genel Sekreterliği Neşriyatı, 1940. “Cumhurreisimizin 2’nci Yılı”, Ulus Gazetesi 12 Aralık 1940, s. 1. 
DOĞAN, İlyas, “Türkiye’de Tek Partili Dönemde Sivil Toplum”, SBARD, Mart 2007, Sayı 9, s. 1 – 19. 
ERDOĞAN, Aydın, Cumhuriyet Halk Partisi Tüzükleri Dünü Bugünü 1923-2000, Kitap Yayınları, Ankara, 2000. 
ESMER, A. Şükrü, “CHP ve Cihan Sulhu” Ulus Gazetesi, 31 Mayıs 1939. 
ERSOY, Melih, “Tarihsel Perspektif inde Türkiye’de Merkezi Yönetim-Yerel Yönetim İlişkisi”, ODTÜ Mimarlık Fakültesi Dergisi (1989), C: 9, n.1, S: 4566. 
ERYILMAZ, Tuğrul, “Radyo ve Radyoculuk”, Radyo ve Radyoculuk (iç.), Der. Sevda Alankuş, IPS İletişim Vakfı Yayınları: 8, 2003, İstanbul, s. 79-104. 
GIORGETTI, Filiz Meşeci, Betül Batır; “İsmet İnönü’nün Cumhurbaşkanlığı Döneminde Eğitim Politikaları”, Yakın Dönem Türkiye Araştırmaları 
Dergisi, S: 13-14, 2008, s. 27-55. 
GÖKMEN, Özgür, “Tek Parti Dönemi Cumhuriyet Halk Partisinde Muhafazakâr Yönelimler”, Modern Türkiye’de Siyasi Düşünce: Muhafazakârlık 
(iç), Cilt: 5 İletişim Yayınları, 2005, s. 132-153. 
GÖKÜŞ, Mehmet Ş., “Osmanlı İmparatorluğu’ndan Modern Türkiye’ye Yöneten-Yönetilen İlişkilerinin Gelişimi”, Süleyman Demirel Üniversitesi, İktisadi 
ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, Y. 2010, C: 15, S: 3 s. 227-249. 
GÜLCAN, Yılmaz, Cumhuriyet Halk Fırkası (1923–1946), Alfa Yayıncılık, İstanbul, 2001. 
Halk Fırkası (1923) Nizamnamesi, Mete Tuncay, Türkiye Cumhuriyeti’nde Tek Parti Yönetiminin Kurulması (1923-1931) (iç), Tarih Vakfı Yurt Yayınları, 
İstanbul, 1999, S: 375-384. 
HEPER, Metin, Türkiye’de Devlet Geleneği, Doğu-Batı Yayınları, 2006. 
KEANE, John, Demokrasi ve Sivil Toplum Avrupa Sosyalizminin Açmazları, Toplumsal ve Siyasal İktidarın Denetlenmesi Sorunu ve Demokrasi 
Beklentileri Üzerine, Çeviren: Necmi Erdoğan, Ayrıntı Yayınları, İstanbul, 1994. 
KOÇAK, Cemil, “Tek Parti Yönetimi, Kemalizm ve Şeflik Sistemi: Ebedi Şef/Millî Şef”, Modern Türkiye’de Siyasî Düşünce Kemalizm (iç.), C: 2, 
İletişim Yayınevi, İstanbul, 2002. 
KOÇAK, Cemil, Türkiye’de Millî Şef Dönemi (1938-1945) C: 2, İletişim Yayınları, İstanbul, 2003. 
KOÇAK, Cemil, Umumi Müfettişlikler (1927-1952), İletişim Yayınları, İstanbul, 2010. 
KOÇAK, Cemil, Türkiye’de İki Partili Siyasi Sistemin Kuruluş Yılları, İktidar ve Demokratlar C: 2, İletişim Yayınları, İstanbul, 2012. 
“Kurultayda Hararetli Müzakereler”, Ulus Gazetesi, 1 Haziran 1939. 
OKYAR, Fethi; “Ali Fethi Okyar’ın SCF Anıları”, Fethi Okyar’ın Anıları 
Atatürk, Okyar ve Çok Partili Türkiye (iç.), Osman Okyar-Mehmet Seyitdanlıoğlu, Türkiye İş Bankası Yayınları, Ankara, 1999, s. 91-162. 
ÖZ, Esat, Türkiye’de Tek-Parti Yönetimi ve Siyasal Katılım, 1923-1945, 2. Cilt/Siyaset/sosyoloji dizi, Yayıncı, Gündoğan Yayınları, 1992. 
ÖZÇAĞLAYAN, Mehmet, “Türkiye’de Radyo Yayıncılığının Gelişimi 1926–1991”, İstanbul Üniversitesi, İletişim Fakültesi Dergisi, S: 14, 2002, s. 529- 557. 
PEKER, Recep, “Karar Günleri”, Ulus Gazetesi 29 Mayıs 1939, s. 1. 
SARIBAY, Yaşar Ali, Türkiye’de Demokrasi ve Politik Partiler, Alfa Yayınları, İstanbul, 2001. 
SEMİZ, Yaşar, “1923–1950 Döneminde Türkiye’de Nüfusu Arttırma Gayretleri ve Mecburi Evlendirme Kanunu (Bekârlık Vergisi), Selçuk Üniversitesi 
Türkiyat Araştırmaları Dergisi, 27 (2010): 423-469. 
SÖNMEZ, Selahattin, “Büyük Kurultayın İçindeki Hava”, Ulus Gazetesi, 9 Haziran 1943. 
TANÖR, Bülent, Osmanlı- Türk Anayasal Gelişmeleri, Kaynak Yayınları, 4. Basım, İstanbul, 1999. 
TUNCAY, Mete, Türkiye Cumhuriyeti’nde Tek Parti Yönetiminin Kurulması (1923-1931), Tarih Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul, 1999. 
TURAN, İlhan, (Hazırlayan), İnönü Konuşma, Demeç, Makale, Mesaj ve Söyleşiler 1933-1938, TBMM Kültür, Sanat ve Yayın Kurulu Yayınları 
No:98, Ankara, 2003. 
TURAN, Kemal, “Büyük Parti Kurultayında Dilekler”, Ulus Gazetesi, 14 Haziran 1943. 
TURAN, Murat, CHP’nin Doğu’da Teşkilatlanması (1923-1950), Libra Kitap, İstanbul, 2011. 
Ulus Gazetesi 27 Aralık 1938. 
Ulus Gazetesi, 25 Mayıs 1939. 
Ulus Gazetesi, 28 Mayıs 1939. 
Ulus Gazetesi, 30 Mayıs 1939. 
Ulus Gazetesi 31 Mayıs 1939. 
Ulus Gazetesi, 1 Haziran 1939. 
Ulus Gazetesi, 12 Aralık 1940. 
Ulus Gazetesi, 9 Haziran-14 Haziran 1943. 
Ulus Gazetesi, 19 Kasım 1947. 
Ulus Gazetesi, 24 Kasım 1947. 
Ulus Gazetesi, 2 Temmuz 1950. 
Ulus Gazetesi, 26 Kasım 1951. 
US, Asım, Asım Us’un Hatıra Notları, 1930’dan 1950’ye Kadar Atatürk ve İnönü Devirlerine Ait Seçme Fıkralar, Vakit Matbaası, İstanbul, 1966. 
UYAR, Hakkı, 1923’ten Günümüze CHP Tüzükleri Üzerine Genel Bir Değerlendirme, TÜSES İstanbul, İzmir, 2000. 
UYAR, Hakkı, Tek Parti Dönemi ve Cumhuriyet Halk Partisi, Boyut Yayınları, İstanbul, 2012. 
UZUN, Hakan, “Tek Parti Döneminde Yapılan Cumhuriyet Halk Partisi Kongreleri Temelinde Değişmez Genel Başkanlık, Kemalizm ve Milli Şef Kavramları”, 
ÇTTAD, IX/20-21 (2010/Bahar-Güz), s. 233-271. 
Yeni Sabah Gazetesi, 31 Mayıs 1939. 
YETKİN, Çetin, Karşı Devrim 1945-1950, Otopsi Yayınevi, 3. Basım, İstanbul, 2003. 
YARESİMOS, Stefanos, “Tek Parti Dönemi”, Geçiş Sürecinde Türkiye (iç.), Der. İrvin Cemil Schick- Ertuğrul Ahmet Tonak, Belge Yayınları, 2003. 
YILMAZ, Nihat, Doğan Kadir Can, İnankul Hakan, “Tek Parti Döneminde Bürokrasi Siyaset İlişkisinin Weberyan Değerlendirilmesi”, Ankara Üniversitesi 
İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, C: 27, S: 3, 2013, s. 263-284. 

***

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder