26 Haziran 2019 Çarşamba

17 ARALIK OPERASYONU BAKANLAR FEZLEKESİ - BÖLÜM 13

17 ARALIK OPERASYONU BAKANLAR FEZLEKESİ - BÖLÜM 13


DİJİTAL DELİLLERDEN GÖRÜNTÜLER.,

CAG EUR İsimli Excel Dosyasından Görünüm


CAG TRL İsimli Excel Dosyasından Görünüm 

CAG USD isimli Excel Dosyasından Görünüm 


CAGGGGGG EUR isimli Excel Dosyasından Görünüm


Not: CAGGGGGG EUR ile CAG EUR isimli excel tablolarının büyük kısmının birbirinin tekrarı olduğu, excel tablolarında tatih yazımlarının, Gün/Ay/Yıl, Ay.Gün.Yıl veya Gün.Ay(Yazıyla).Yıl şeklinde olduğu görülmüştür.

1. Teknik takip çalışmaları kapsamında tespit edilen maddi menfaatler

a. 10.04.2013 tarihinden önce, hem teknik takip hem de dijital delillerle tespit edilen maddi menfaatler


10.04.2013 tarihinden önceki bu para gönderimlerinin hem teknik takip çalışmalarıyla anlaşılmış hem de bahse konu dijital delilden teyit edilmiştir.
b. 10.04.2013 tarihinden sonra teknik/fiziki takiple edilen maddi menfaatler


2. Mail incelemesiyle (dijital delillerle) tespit edilen 10.04.2013 tarihinden önceki maddi menfaatler


 10.04.2013 TARİHİ İTİBARİYLE EXCEL DOSYASINA KAYDEDİLMİŞ MADDİ MENFAATLER

* Sarı renkli kısımlar aynı zamanda teknik takip çalışmalarıyla da tespit edilmiştir
** Cash To CAG : Zafer ÇAĞLAYAN'a gönderilen nakit paraları ifade ettiği anlaşılmaktadır
*** AD'nin banka havalesiyle yapılan ödeme olduğu değerlendirilmektedir
**** PV'nin nakit sağlanan maddi menfaatler olduğu değerlendirilmektedir
*****25. Hanedeki taş ödemesinin iptal olduğu, onun yerine 2.024.000,00 Dolar değerinde taş alındığı yapılan çalışmalarda anlaşılmıştır.
Dosyalarda bazı hesapların tekrar ettiği anlaşıldığından (Süleyman ASLAN’a gönderilen paraların haricindekiler) aşağıda listelenmiştir. Bu kapsamda;
Dijital belgelerde (Excel dosyalarında) Toplam(teknikli tespitlilerle birlikte)
30.053.600,00 Euro (29.589.500,00 nakit ödenen + 464.100,00 lüks saat için)
4.766.750,00 Dolar (4.036.900,00 Taş için + 729.850,00 Saat)
2.465.000,00 TL
10.04.2013 tarihinden sonra Toplam (Excel’dekilerin haricinde) 
2.000.000,00 Euro, 2.000.000,00 Dolar, 1.500.000,00 TL 
300 Bin İsviçre Frank’ı
Piyano’nun ikinci taksitinin: 37.500 olup para cinsi henüz bilinmediğinden toplama katılmamaktadır
TOPLAM: 32.053.600,00 (Otuz İki Milyon …) EURO
6.766.750,00 (Altı Milyon Yedi Yüz Bin …) DOLAR
3.465.000,00 (Üç Milyon Dört Yüz Bin …) TL
300.000,00 (Üç Yüz Bin …) İSVİÇRE FRANGI 

RÜŞVET ANLAŞMASI ve SİSTEMATİĞİ

Rıza SARRAF’ın İran’a uygulanan ambargoyu aşıp sıcak para girişini sağlamak için İran’ın parasını döndürme işleri ile ilgili Türkiye’yi basamak olarak kullandığı, Çin’den gelen havalelerle veya Türkiye’deki hesaptaki paranın aktarılmasıyla Türkiye’den altın alınıp, bu altınların ihracatla direk İran’a veya İran’a gitmek üzere Dubai’ye gönderildiği anlaşılmıştır. Rıza SARRAF’ın gerek bu şekildeki altın ihracatı eylemlerinin, gerekse başka yöntemleri olan sahte evraklara dayalı transit gıda/ilaç ticareti eylemlerinin faaliyet alanının, ithalat ve ihracattan sorumlu Ekonomi Bakanı Zafer ÇAĞLAYAN’ın görev ve yetki alanına girdiği anlaşılmıştır.
Soruşturmamızda İran’ın, rezervlerinin finansal bir operasyonla Türkiye üzerinden altın olarak ülkesine taşıması konusunun suç teşkil ettiği yönünde bir iddiada bulunulmamaktadır. Soruşturmamızdaki eylemlerin ana konusu, Türkiye’nin İran’a olan petrol, doğalgaz vs. ödemeleri veya bu ödemelerin şekli ile ilgili olmayıp , İran’ın maruz kaldığı yaptırımları aşmak için geliştirilen sistemin işleyişi esnasında verilen rüşvetler, bankalara ibraz edilen sahte belgeler, altın kaçakçılığı ve bu suçların örgüt faaliyeti kapsamında gerçekleştirilmesi konularını ihtiva eder.
Yapılan çalışmalarda, Rıza SARRAF’a ait firmaların Halk Bank hesabına gelen paranın, (elle tutulur) fiziki altına dönüştürülerek ihracatla İran’a veya Dubai’ye gönderilmesi ile Rıza SARRAF ile Zafer ÇAĞLAYAN arasındaki rüşvet ilişkisinin direk doğru orantılı olduğu anlaşılmıştır. Teknik takip çalışmalarında, Rıza SARRAF’ın bu işlemler kapsamında firmalarının Halk Bank’taki hesabına gelen paranın %0,4-%0,5’ini, Zafer ÇAĞLAYAN’a rüşvet olarak gönderdiği, şahıslar arasında bu şekilde fiili birliktelik ve bir rüşvet anlaşması olduğu anlaşılmıştır.
Rıza SARRAF ile Zafer ÇAĞLAYAN arasındaki rüşvet anlaşmasının tezahürünün, sadece sistemin işlevselliğini koruma ve kollama hareketiyle sınırlı kalmadığı, yeni sistemde Rıza SARRAF’ın para çevirme eylemlerinde büyük önem arz eden Halk Bank ile ilgili ihtiyaç duyduğu bağlantıyı, Halk Bankası Genel Müdürü Süleyman ASLAN ile tanıştırarak sağladığı anlaşılmıştır. Rıza SARRAF liderliğindeki örgüte bu şekilde katılan Süleyman ASLAN’ın da Rıza SARRAF’la (Zafer ÇAĞLAYAN gibi ve aynı bindelik sistemle) rüşvet ilişkisi geliştirdiği, hatta belli bir döneme kadar Süleyman ASLAN’a verilen rüşvetin Zafer ÇAĞLAYAN’a verilen bindelik rüşvet içerisinde sayıldığı, sonradan her iki şahsa verilen rüşvetlerin ayrı ayrı hesaplanmaya başladığı anlaşılmıştır.
Daha sonradan sahte evraklara dayalı transit gıda ticaretiyle para döndürme sisteminde, Süleyman ASLAN’ın, Rıza SARRAF’ın gerçekte olmayan ihracat bedeli havalelerine rüşvet karşılığında göz yummasına Zafer ÇAĞLAYAN’ın da yol verdiği anlaşılmış, Zafer ÇAĞLAYAN, Süleyman ASLAN ve Rıza SARRAF’ın bu konularla ilgili lüks otellerde buluşarak toplantı yaptıkları tespit edilmiştir.
Yapılan teknik takip çalışmalarından, bu toplantılarda, Çin’den Halk Bankası’na vurulan ihracata konu paranın %0,5’inin Zafer ÇAĞLAYAN’a verileceğinin ve Süleyman ASLAN’a verilecek rüşvetin ise Zafer ÇAĞLAYAN için ayrılan miktardan düşüleceği kararlaştırıldığı anlaşılmıştır. Devam eden süreçte, şahısların kararlaştırdıkları şekilde hareket ederek Zafer ÇAĞLAYAN’a ve Süleyman ASLAN’a sık sık rüşvet yolladıkları hem teknik takip çalışmaları hem fiziki takip çalışmaları hem de Rıza SARRAF’ın mailindeki Excel Dosyası ile tespit edilmiştir. 
Rıza SARRAF’ın, eylemleriyle ilgili konuları Ekonomi Bakanlığı nezdindeki işlem ve usulsüzlüklerine, özel kalemleri Onur KAYA ve Mustafa Behçet KAYNAR’a verdiği talimatlarla yardımcı olduğu, özel kalemlerin de bu doğrultuda gerek bu bakanlıkla ilgili, gerekse diğer bakanlıklarla ilgili işlemlerde, adeta Rıza SARRAF’ın sekreteri gibi hareket ederek talimatlarını yerine getirip problemlerini çözdükleri görülmüştür. Diğer yandan Rıza SARRAF’ın Mustafa Behçet KAYNAR aracılığı ile Onur KAYA’ya para gönderdiği anlaşılmıştır.

Rıza SARRAF ile Zafer ÇAĞLAYAN arasındaki rüşvet sistematiğinin, aralarındaki rüşvet anlaşmasının kodlarını ortaya koyduğu anlaşılmıştır.
Yapılan çalışmalarda, Rıza SARRAF tarafından Zafer ÇAĞLAYAN’a;
? İran’ın parasını altın ihracatıyla döndürme işlemlerinde Rıza SARRAF’a ait firmaların hesabına gelen paranın %0,5,
? İran’ parasını sahte evraklarla yapılan transit gıda/ilaç ticareti işlemlerinde de Rıza SARRAF’a ait firmaların hesabına gelen paranın%0,4arasında rüşvet verildiği,
? Nakit para gönderimlerinin haricinde, Zafer ÇAĞLAYAN’ın beğendiği lüks saat ve mücevher alınarak komisyonla verilen rüşvet hesabından düşüldüğü,
? Rüşvet hesaplarının bulunduğu Excel listelerinin Abdullah HAPPANİ tarafından tutulduğu,
? Rıza SARRAF’ın Zafer ÇAĞLAYAN ile buluşmalarında, yurtdışından gelen toplam para ve bu Excel dökümlerini göstererek verdiği rüşvetin hesabını verdiği,
? Paranın İstanbul’dan, nakit olarak, (Sadık)Mohammadsadegh RASTGARSHISHEHG, Ahmet Murat ÖZİŞ veya Omid SAEİDZAMAN tarafından Ankara’ya götürülerek Zafer ÇAĞLAYAN’ın oğlu Salih Kaan ÇAĞLAYAN’a teslim edildiği,
? Parayı alan Salih Kaan ÇAĞLAYAN’ın Zafer ÇAĞLAYAN’a paranın geldiğine dair görüşme yaparak şifreli bir şekilde bilgi verdiği,
? Paranın teslim edilmesi ile ilgili olarak Rıza SARRAF ile Zafer ÇAĞLAYAN arasında ve (Sadık)Mohammadsadegh RASTGARSHISHEHG ile Salih Kaan ÇAĞLAYAN arasında “Birebir” şeklinde tabir edilen özel hat kullanarak iletişime geçtikleri,
? Paranın teslim edildiğine dair Rıza SARRAF’a her iki taraftan onay geldiği anlaşılmıştır.

Rıza SARRAF ile Zafer ÇAĞLAYAN arasındaki, firmaların hesabına gelen paraya göre bindelik komisyona dayalı rüşvet sistemine bakıldığında, bu sistemin, usulsüzlüklere yol verilmesi karşılığında rüşvet almak/vermek suçlarını işlemek amacıyla bir araya gelen şüpheliler için çok pragmatist bir rüşvet yöntemi olduğu anlaşılmıştır. Çünkü bu şekilde (hesaba gelen paraya göre) bindelik oranla rüşvet alan kamu görevlisi, daha fazla maddi menfaat kazanmak için daha fazla paranın hesaba aktarılmasını isteyecek, bu husustaki usulsüzlükleri ve eksiklikleri görmezden gelecek ve hatta bu usulsüzlüklerin deşifre olmasını engelleyerek para girişinin mütemadiliğini sağlayacak, bu da rüşveti verenin kurduğu sistemi ve para akışını sürekli kılacaktır.
Diğer yandan, Rıza SARRAF ile Zafer ÇAĞLAYAN arasındaki rüşvetin belli bir sisteme dayanması, süreklilik arz etmesi, verilen paranın kayıt altına alınması ve aşağıda anlatılacağı gibi Zafer ÇAĞLAYAN tarafından, yurtdışından gelen paraya göre kendisine daha az (10 Milyon Eksik) gönderildiğini iddia etmesi, şahıslar arasındaki maddi menfaat alışverişinin belli bir anlaşma kapsamında süregeldiğini açıkça ortaya koyduğu anlaşılmıştır.

Yapılan çalışmalarda,

TK:2189888113 - 03.07.2013 18:37 Rıza Sarraf – Abdullah Happani görüşmesinde;
Yeni girilecek gıda işi ile ilgili konuşulurken Abdullah Happani: “bunda altın gibi rahat hareket edemeyiz ya onun için burda şey yani az işle yüksek para kazanma yoluna bakmamız lazım”, Rıza Sarraf: “yani napim şimdi bu yirmileri sermaye masrafını ne diyelim”, Abdullah Happani: “ha sermaye zaten BİRİ BANKAYA GİTTİ BİLİYORSUN 4 5 DE ÖBÜR TARAFA GİDİCEK ZATEN YANİ SONUÇTA … BİR BUÇUGU KESİN GİTTİ YANİ … ŞEY DE ZATEN ALDIGIMIZDAN BEŞTE ŞEYE VERİYORUZ … İKİ GİTTİ YANİ BANA SORARSAN EN AZ İKİ DE BİZ KAZANMALIYIZ”, Rıza Sarraf: “bilmiyorum ki nasıl yapalım biz ne yazdık ona masraf”, Abdullah Happani: “yani sen iki nokta dokuz diye mesaj atmıştın bana İKİ NOKTA 9 DAN BİRİNİ ORAYA VERDİM BİR NOKTA 9 KALDI BEŞİNİ DE ŞEYE VERDİM BİR NOKTA DÖRT KALDI DAHA ÖBÜR TARAFA DA VERMEDİM DAHA 4 DE ORAYA GİTSE BİR KALIR YANİ”, Rıza Sarraf: “değmez”, Abdullah Happani: “yani şey normal şartlarda öbür işi yapsak bir kazansak elimi öpüp başıma koyacam da bu zor operasyon bi de dikkat çekecek bi operasyon yani sadece bankanın dikkatini çekmez sonuçta bunu denetleyen ekibinde dikkatini çeker icabında yarın bir gün” 
Görüşmeden bankaya gelerek transfer edilecek para miktarı üzerinden %2.9 oranında bir gelir elde edileceği, bunun %1’inin bankaya yasal komisyon, %0,4-0,5’inin Zafer ÇAĞLAYAN’a rüşvet olarak, %0,4-0,5’inin de Süleyman ASLAN’a rüşvet olarak gideceği bu nedenle kendileri için kalacak olan %1 oranının Abdullah HAPPANİ tarafından az bulunduğu anlaşılmıştır.
Devam eden görüşmelerde,
TK:2207838535 - 14.07.2013 11:53 Rıza Sarraf – Abdullah Happani görüşmesinde;
Rıza Sarraf: “ABİNİN HESABInın aşagı yukarı biliyor musun”, Abdullah Happani: “abi tam bilmiyorum en son baktıgımzda İki Milyon küsürdü galiba  ama daha sonra ne yaptı”, Rıza Sarraf: “TL vardı ya 4 küsür”, Abdullah Happani: “İKİ MİLYON KÜSÜR DOLAR YAPIYORDU ABİ DOLARA ÇEVİRMİŞTİK YANİ 4 KÜSÜR TL VAR EVET”, Rıza Sarraf: “sonra oldu ya bi sürü Euro oldu öbürü oldu”, Abdullah Happani: “ha onları geçmedim ki ben bişey”, Rıza Sarraf: “niye gıdaya geçmedin mi ona”, Abdullah Happani: “yoo gıdayla ilgili hiç bişey geçmedim ben ona”, Rıza Sarraf: “niye”, Abdullah Happani: “bilmem bişey söylemedin ki ben bilmiyorum  onu”, Rıza Sarraf: “ABİ HESAPLIYODUK YÜZDE BİR BANKA ALIYOR BİNDE BEŞ ONA VERECEN BİNDE 3 4 ÖBÜRÜNE VERİRİZ DİYE”, Abdullah Happani: “ha yok hayır ben SADECE SÜLEYMAN’A VERİYORSUN ZANNEDİYORUM ONU”, Rıza Sarraf: “YO YO HAYIR GIDA DA VERECĞİZ”, Abdullah Happani: “geçmedim abi daha onları geçmem lazım”, Rıza Sarraf: “tamam onları geçersin tamam … fiyatını kendin ayarla … yani BAK 4 GEÇ 3 GEÇ … ONA GÖRE GEÇ AMA”
Görüşmeden, altın ihracatı şekildeki sistemden transit gıda ticareti sistemine geçişten sonra, Abdullah Happani’nin altın haricindeki gıda sistemi için (Abi) Zafer ÇAĞLAYAN’a değil artık sadece Süleyman ASLAN’a gelen paradan komisyon verildiğini zannettiği, Rıza SARRAF’ın da bu yeni sistem için de Hem Zafer ÇAĞLAYAN’a hem de Süleyman ASLAN’a komisyon verileceğini, Zafer ÇAĞLAYAN için transit gıda ticaretine konu hesaba gelen paranın %0,3-0,4 oranında rüşvet verileceğini söylediği anlaşılmıştır.
Daha sonra, 
TK.2278423369 - 22.08.2013 21:04,  TK.2279556085 - 23.08.2013 15:19 ve TK.2279567138 - 23.08.2013 15:26 görüşmelerden Rıza SARRAF’ın Zafer ÇAĞLAYAN ile görüşeceğinin anlaşılması üzerine, bu buluşmadan önce,
TK.2279608789 - 23.08.2013 15:46 Rıza Sarraf – Abdullah Happani görüşmesinde; 
Rıza Sarraf: “Apo bu hesap kitapda bir dönem abiye hiç birşey girmemiştin ya onları geriye dönük düzelttin mi hiç düzeltmedin mi”, Abdullah Happani: “düzelttim abi daha sonra o şeyin…TABİ O GIDALARI İLK BAŞLADIĞIMIZ DÖNEMDE GİRMEMİŞTİM SEN SÖYLEDİKTEN SONRA DÜZENLEDİM”,Rıza Sarraf: “tamam düzelttin…tamam yani BAKTIRSA KONTROL ETTİRSE HEPSİ DOĞRU”, Abdullah Happani: “TABİ TABİ AMA ŞEY İŞTE GIDALAR BAŞLADIĞINDAN BERİ 4’LE GİRDİM HA ONU KARIŞTIRMAYALIM DA İCABINDA O DAHA ÖNCE 5’Tİ”
Görüşmeden, Rıza SARRAF tarafından Zafer ÇAĞLAYAN’a;
? İran’ın parasını altın ihracatıyla döndürme işlemlerinde Rıza SARRAF’a ait firmaların hesabına gelen paranın %0,5,
? İran’ parasını sahte evraklarla yapılan transit gıda/ilaç ticareti işlemlerinde de Rıza SARRAF’a ait firmaların hesabına gelen paranın %0,4arasında rüşvet verildiği anlaşılmıştır.
Görüşmede dikkat çekici bir durumunda, Abdullah HAPPANİ’nin “baktırsa kontrol ettirse hepsi doğru” şeklinde Zafer ÇAĞLAYAN’ın transit gıda ticaretine konu yurtdışından ne kadar para geldiğini kontrol ettirmesi durumunda %0,4 oranında para verildiğini doğrulayabileceğini, verdikleri para da eksiklik olmadığını söylediği anlaşılmıştır.
Verilen rüşvetin belli bir komisyon oranı sistemiyle hesaplandığına dair,
Yapılan çalışmalarda;
TK:2008951726 - 29.03.2013 17:50 Rıza Sarraf – Abdullah Happani görüşmesinde;
Rıza Sarraf: “raporları ben nasıl alabilirim bana raporlar lazım taşlar orda diyorsun … YANİ BU EXCELne verdik ne aldık”, Abdullah Happani: “ben mail attım sanarapor halinde değil ama rakamlarla”, Rıza Sarraf: “ama toplu tek bir rakam mı yazdın detaylı mı yazdın”, Abdullah Happani: “yo şeyde VERİLENLERİ DETAYLI HANGİ TARİHTE NE VERMİŞSEK … O GELENİ TOPLU OLARAK VERDİM SANA YANİ ROYALE ŞU KADAR TL GELMİŞ ŞU KADAR EURO GELMİŞ SAFİR’E ŞU KADAR TL GELMİŞ ŞU KADAR EURO GELMİŞ”, Rıza Sarraf: “ORDA BİRAZ RAKAMLARLA OYNAMAMIZ LAZIM Kİ O BİNDE 4 BİNDE 5’İ BEN ANLATAMAM BEN ŞİMDİ ANLADIN MI”, Abdullah Happani: “işte o zaman şey gelende oynaman lazım abi … geleni ortalama olarak gönderdim ben sana aşşağı yukarı aynıdır”, Rıza Sarraf: “tamam ben öyle yapıp onu ona denklerim o zaman … ABDULLAH BU GÜNE KADAR 37 FİLAN MI VERMİŞİZ”, Abdullah Happani: “36 BUÇUK İKİSİNİ ŞEYE VERMİŞİZ İŞTE”, Rıza Sarraf: “34 VERMİŞİZ YİNE AZ DEĞİL Kİ …EURO mu bu”, Abdullah Happani: “EURO evet”, Rıza Sarraf: “50 yeşil yapar ya”,  Abdullah Happani: “tabi canım ciddi bir rakam”, Rıza Sarraf: “cık cık cık cık cık ne düşünüyosun”, Abdullah Happani: “BİLMİYORUM ABİ SONUÇTA VERMİŞİZ DÜŞÜNECEK BİRŞEY YOK YANİ”, Rıza Sarraf: “hayır VERMESEYDİK OLUR MUYDUsence”, Abdullah Happani: “ZOR OLURDU YANİ”, Rıza Sarraf: “biz yapamazdık BİZE YAPTIRMAZLARDI”, Abdullah Happani: “BİZE YAPTIRMAZLARDI EVET ÖYLE BİR DURUM VAR BAŞKASININ KANALI İLE YAPMAK DURUMUNDA KALIRDIK O DA BÖYLE RAHAT OLMAZDI YANİ”, Rıza Sarraf: “doğru al işte kıçı kırık Ahmetler şey”, Abdullah Happani: “aynı aynı evet”
Görüşmeden, Rıza Sarraf’ın Zafer Çağlayan’a gönderdiği rüşvetlere ilişkin tutulan excellerden ve bindelik oranın gözükmesi için firmalarının Halk Bankasındaki hesabına gelen paraların tutulduğu excel (mahkeme kararı ile alınmıştır) hakkında konuştukları, buna göre,
? Rıza Sarraf’ın, legal faaliyetlerinin haricinde İran’ın parasını döndürmek ve altın ihracatı için kullandığı RoyalDenizcilik ve Safir Altın isimli firmalarının banka hesaplarına aktarılan paraların binde 4-5’i (%0,4-%0,5) arasında komisyonun Ekonomi Zafer Çağlayan’a rüşvet olarak verildiği,
? 29.03.2012 tarihine kadar Zafer Çağlayan’a (bunun içinde o zamana kadar Süleyman Aslan için verilen rüşvetlerinde dahil) yaklaşık 34.000.000,00 (Otuz Dört Milyon) Euro civarında rüşvet verildiği,
? Bu kadar rüşvetin verilmemesi durumunda şüphelilerin icra ettikleri sisteme müsaade edilmeyeceğini, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan kastedilerek, rüşvet vermeden bu işlemlerin yapılamayacağını, hatta rakipleri Taha Ahmet Alacacı’nın kendileri gibi böyle güçlü bir ilişkilerinin olamamsı sebebiyle aynı sistemi yapamadığını söyledikleri anlaşılmıştır. 

14. CÜ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR.,

***

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder