17 ARALIK OPERASYONU BAKANLAR FEZLEKESİ - BÖLÜM 10
TK:2048529982 - 19.04.2013 14:16 Rıza Sarraf – Abdullah Happani görüşmesinde;
Rıza Sarraf: “AHMET ELİNİ ALIP DÖNÜP ÇIKMIŞ DIŞARI”, Abdullah Happani: “öyle mi”, Rıza Sarraf: “TABİ OLUMSUZ CEVABI … DEMİŞ Kİ REZA NE VERİYO BELGE … BANA DA SÖYLEYİN GÖSTERİN BEN DE AYNISINI GETİRİYİM MÜDÜR DE DEMİŞKİ O GİZLİLİK GEREKTİREN BİŞEY”, Abdullah Happani: “iyi demiş veya ben belge getirecem falan demiş mi”, Rıza Sarraf: “yo bi tane tırışkadan belge getirmiş iç yazışma…bunu yırt at demiş Ahmet bunlarla olmaz…demiş ki işte bunları bari bur hep bekliyenleri alın hesaba ticari şeyim zedelenir itibarım ben sana bildirdim demiş vurmadan evrağını getiremiyeceksen vurma diye vurmayacaksın demiş”, Abdullah Happani: “çok muymuş bekleyeni”, Rıza Sarraf: “3 Milyon muymuş neymiş… param bana ordan mesaj attı param maram bak... bilir derse alıyım mı hesabı bende yok dedim bu şimdi sağa sola ŞİKAYET TE YAZAR bizi kesin”, Abdullah Happani: “yazabilir evet bi de ŞEY OLAYINI SONUÇTA HERŞEYİMİZİ ŞEY BİLİYOR bu değil de gerçi bu da biliyor Türker biliyor ya… ya İŞTE KİMİNLE NE YAPIYORUZ KİME NE VERİYORUZ FALAN”, Rıza Sarraf: “BİLSİN BİLSİN KİME SÖYLİYE KİMİ KİME ŞİKAYET EDECEK”, Abdullah Happani: “normal bir insan için bilsin güzel de şey işte sen normal biri değilsin yani basın her zaman benim korktuğum bişey”, Rıza Sarraf: “hayır bişey söyliycem yani neyi gidip basının bunun bu böyle demesi farzet dedi böyle bişey gitti basınla konuştu tamam mı ee elinde bir belgesi var mı … yok tamam mı yani basının böyle bişeyi yazmaya götü yer mi sence BEN TARAFLI BİŞEY DEĞİL BU BİLİYOSUN YAZARLARSA ÇİFT TARAFLI YAZMALARI LAZIM … anladın mı BASIN OBÜR OBÜR TARAFTAN KORKAR BENDEN DEĞİL ONU SÖYLEMEYE ÇALIŞIYORUM”, Abdullah Happani: “yazabilir yani şikayet mikayet çünkü bütün şeylerimizi biliyor adamlar”
Görüşmenin en dikkat çekici yanının, rakip Taha Ahmet ALACACI’nın Rıza SARRAF yüzünden engellenmesi üzerine Rıza SARRAF’ın Ekonomi Bakanı Zafer ÇAĞLAYAN ile olan rüşvet ilişkisini (Ayr. Bkz: TK:2032013548) şikayet edebileceği konusunda yapılan konuşmada, Rıza Sarraf’ın “KİMİ KİME ŞİKAYET EDECEK” diyerek zaten üst makamlara (şikayet edebileceği makamlara) rüşvet verdiğini, bu durumda kimi kime şikayet edeceğini söylediği, Abdullah HAPPANİ’nin de “yani basınher zaman benim korktuğum bişey” diyerek rüşvet ilişkilerinin basında yer almasından korktuğu söylediği, bunun üzerine Rıza Sarraf’ın;
? “BASININ BÖYLE BİŞEYİ YAZMAYA GÖTÜ YER Mİ”
? “BEN TARAFLI BİŞEY DEĞİL BU BİLİYOSUN YAZARLARSA ÇİFT TARAFLI YAZMALARI LAZIM”
? “BASIN OBÜR OBÜR TARAFTAN KORKAR BENDEN DEĞİL ONU SÖYLEMEYE ÇALIŞIYORUM”
şeklindeki konuşmalarıyla kurduğu rüşvet ilişkilerinin boyutunu, satın aldığı kamu gücünü ve sebep olduğu yozlaşmanın boyutunu ortaya koyduğu değerlendirilmiştir.
Konuşmalarda geçen “Ben taraflı bişey değil”, “Çift taraflı” tabirlerinden Rıza SARRAF’ın icra ettiği rüşvet eylemlerinin veren ve alan failler boyutuyla suç işlemenin farkındalığı ve bilinci ile hareket ettiği, rüşvet verdiği makam sahiplerinin gücüne ve nüfuzuna güvenerek “şikayet edilemeyeceğini” veya “basının bunları haber yapamayacağını” düşündüğü anlaşılmaktadır.
“Kimi kime şikayet edecek” ve “Basın benden değil öbür taraftan korkar” sözleri ve tutumu, örgüt lideri Rıza SARRAF’ın üst düzey kamu görevlileriyle olan rüşvet ilişkisinin, kendisine “FİİLİ BİR DOKUNULMAZLIK ZIRHI” kazandırdığı düşüncesine sahip olduğu anlamına gelmektedir. Zira görüşmesinin olduğu sırada (19.04.2013 14:16), Rıza SARRAF’ın Ekonomi Bakanı Zafer ÇAĞLAYAN, İçişleri Bakanı Muammer GÜLER ve Halk Bankası Genel Müdürü Süleyman ASLAN ile kurulmuş rüşvet ilişkisinin olduğu, AB Bakanı Egemen BAĞIŞ’a da 500 Bin Dolar götürülmek üzere hazırlanıldığı ve aynı gün paranın teslim edildiği anlaşılmıştır.
Benzer bir konu olarak,
TK:2031961776 - 10.04.2013 18:58 Rıza Sarraf – Abdullah Happani görüşmesinde;
Rıza Sarraf: “ŞEYİ ÇÖZÜYORUM HA KAPATMA İŞİNİ”, Abdullah Happani: “vallahi ııı yani benim dediğim yöntemle çözülürse süper olur”, Rıza Sarraf: “o yöntemle normal altını da durduracak onu da yapacak”, Abdullah Happani: “evet yani hiçkimse de şey ıı kıllanmamış olur öyle kimseyi küstürmekte o hiç bir şey değil”, Rıza Sarraf: “NE YAPACAK BANA NE YAPABİLİR BEN ONA ENGEL OLSAM”, Abdullah Happani: “hiç bir şey yapamaz bilemedin …ne yapar gider şey yapar yani karıştırır işte buna yapıyorsunuz bana da yapacaksınız gibi”, Rıza Sarraf: “ONLARI KONUŞTUK GÖZE ALDI BANKA … Ali BABACAN’a gider en fazla başkaSENCE ONUN GÜCÜ BENDEN FAZLA MI”, Abdullah Happani: “ya hiç bir bok yiyemez abi oralara ulaşamaz bile…yani yapaçağı şey yap yapcağı şey bankayı karıştırmak yani”, Rıza Sarraf: “karıştırsın abi ben bi daha fişlik daha taktım dedim ki kişi bizim hesabımıza bakıyor şubesinden şubesini değişiyorlar bakıyordu hakkaten”
Görüşmeden, Rıza Sarraf ile Süleyman Aslan’ın, rakip Taha Ahmet Alacacı’nın Halk Bankası’ndaki işlemlerinin durdurulması ile ilgili görüştükleri, Abdullah Happani’nin daha önceden söylediği gibi sunamayacakları evraklar istenerek durdurulabileceğini söylediği, Rıza Sarraf’ın da hem o şekilde hem de gelen parayla altın alımının durdurulacağı şekliyle olacağını söylediği anlaşılmıştır.
Ayrıca görüşmeden, Rıza Sarraf’ın, rakibi Taha Ahmet Alacacı’ya engel olması durumunda ne yapabileceğini sorması üzerine, Abdullah Happani’nin banka nezdinde “eşitsizlik”ten ötürü karışıklık çıkarabileceğini söylediği bunun üzerine Rıza Sarraf’ın bu durumu Süleyman Aslan’ın göze aldığını söylediği ve Taha Ahmet Alacacı ile satın aldığı kamu gücünü karşılaştırdığı anlaşılmıştır.
Engellemeden ötürü, Rıza SARRAF’ın, rakip Taha Ahmet ALACACI’nın Bakan Ali BABACAN’a gitme durumunu kastederek “ONUN GÜCÜ BENDEN FAZLA MI” şeklindeki rekabet yaklaşımından ve Abdullah HAPPANİ’nin “ya hiç bir bok yiyemez abi oralara ulaşamaz bile” cevabından, (Ekonomi Bakanı Zafer ÇAĞLAYAN ve Halk Bankası Genel Müdürü Süleyman ASLAN ile olan rüşvet ilişkileri dikkate alındığında) Rıza SARRAF’ın satın aldığı kamu görevlilerini “ŞAHSİ GÜCÜ” dolayısıyla “LİDERİ OLDUĞUÖRGÜTÜN GÜCÜ” olarak gördüğü ve kamu gücünün haksız desteğini alma konusunda rakipleri ile rekabete girdiği ve bu durumun, bahse konu örgütün rüşvete olan bakış açısını, rüşvete olan motivasyonun kodlarını ve rüşvet saiki etrafındaki fiili içtimalarını ortaya koyduğu değerlendirilmiştir.
***
TK:1851723063 - 04.01.2013 15:56 Fatih Bardakçı – Rüçhan Bayar/Rıza Sarraf görüşmesinde;
Fatih: “siz hiç Servet Bey’le konuştunuz mu yoksa”, Rüçhan Bayar: “yok şimdi Servet Bey’i muhtemelen arıyıcaklar Ankara’dan” (Görüşmeye Rıza SARRAF katılıyor)Rıza Sarraf: “ben şimdi bi arattırdım bi konuşsunlar müdür beyle tamam mı … siz bunu Slotunu Via Dubai alın Dubai’de durun Gana’ya gitmeyin”, Fatih: “tabi tabi ben de onu düşünüyorum yeter ki burdan kalkalım”, Rıza Sarraf: “BEN ŞİMDİ BAKAN BEYİ ARADIM ONUN ÖZEL KALEMİ ARIYACAK GÜMRÜĞÜ”, Fatih: “şey peki Bakanlıktan netice alacağınıza emin misiniz Rıza bey yani bu ... için”, Rıza Sarraf: “BAKANLIK ARTIK DAHA ÖTESİ VAR MI … BAKAN BEYİ ARADIM DAHA ÖTESİ VAR MI BU İŞİN”
Rüçhan Bayar ve Rıza Sarraf’ın, Fatih Bardakçı ile yaptıkları görüşmede “SERVET BEY” diye ismini söylediği Gümrük Müdürlüğüğü yetkilisinin Ankaradan aranacağını ve gerekenin yapılmasının söyleneceğinin belirtildiği, aynı telefonla Rıza Sarraf’ın “ben şimdi bakan beyi aradım onun özel kalemi arıyacak gümrüğü”, dediği, Fatih’in: “ıı şey peki bakanlıktan netice alacağınıza emin misiniz rıza bey yani bu ... için”, Rıza Sarraf: “bakanlık artık daha ötesi var mı… BAKAN BEYİ ARADIM DAHA ÖTESİ VAR MI BU İŞİN” dediği anlaşılmış, görüşme içeriğinden adı “SERVET” olarak geçen şahsın Gümrük Müdürlüğü görevlisi olabileceğinden bahisle yukarıda değinilen Soruşturma Raporu eklerinin yapılan incelemesinde adı geçenin Atatürk Havalimanı Kargo Gümrük Müdürü Selvet KAPLAN olabileceği değerlendirilmiştir.
Görüşmeden, Rıza SARRAF’ın konunun çözülmesi için ithalat ve ihracattan sorumlu Ekonomi Bakanı Zafer ÇAĞLAYAN ile görüştüğü (şahısların suç görüşmeleri için birebir hat kullandıkları yukarıda açıklanmıştı), bakanın özel kalemi Onur KAYA’nın Gümrük Bakanlığı yetkililerini arayarak olaya müdahele edecekleri anlaşılmıştır.
Aynı günün akşamı, yukarıdaki görüşmenin muhteviyatı ile aynen örtüşen,
TK:1852332459 - 04.01.2013 20:55 Onur Kaya – Ziya Altunyıldız görüşmesinde;
Onur Kaya: “şimdi bir şey var ııı özellikle sana söylememi istedi deo yüzden aradım ıı Gana’dan abi GANA’DAN BİR UÇAK GELMİŞ ÖZEL UÇAK İSTANBUL’A … BUNDA İŞTE DEĞERLİ MADEN FALAN VARMIŞ HERHALDE III BU UÇAĞIN MANİFESTOSU OLMADIĞI İÇİN ORADAKİ KARGO MÜDÜRÜ III YANİ KARGODAN SORUMLU MÜDÜR BUNU ŞEY YAPMIŞ MÜHÜRLEMİŞ NEYSE YANİ TABİ Kİ MANİFESTOSU OLMADIĞI İÇİN MÜHÜRLETİR AMA BU ŞİMDİ BURADA 3-4 GÜNDÜR BEKLİYORMUŞ BEKLEDİKÇE DE HANİ HERHANGİ BİR İŞLEM YAPILMIYOR VE ZARAR EDİYORMUŞ BUNU GERİ GÖNDERSİNLER GELDİĞİ ÜLKEYE GELDİĞİ ÜLKEYE GERİ GÖNDERSİN TAMAM TÜRKİYE KABUL ETMESİN … YANİ BURADA BOŞUNA BEKLETMESİN DİYORLARBİZİMKİ DE BİRAZ ÖNEMSEDİĞİ İÇİN O YÜZDEN DİREK SÖYLE DEDİ SEN SENİ ARADIM ABİ”, Ziya Altunyaldız: “neredeymiş ki Gana’dan gelen uçak abicim”, Onur Kaya: “Atatürk Havaalanı’ndaymış ve bu kargodan sorumlu oradaki Gümrük Müdürü bu işi ipliyormuş”, Ziya Altunyaldız: “iyi tamam okey bakarım ben”
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın özel kalemi Onur KAYA ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Müsteşarı Ziya Altunyaldız’ın yaptıkları görüşmede; Onur KAYA’nın Gana ülkesinden gelen değerli maden yüklü uçağın Manifestosunun olmadığından dolayı Atatürk Havalimanı Gümrük Kargo Müdürlüğü tarafından mühürlendiğini, Gümrük Müdürünün uçağın kalkışını engellediğini, Zafer Çağlayan’ın konuyu önemsediğini uçağın geri gönderilmesini istediğini iletmiş, Ziya Altunyaldız’ın ise konuya bakacağını söylediği anlaşılmıştır. Görüşmeyi yapan Onur KAYA’nın, görüşmeyi yaptığı sırada arayan baz bilgilerinin “Arayan Cell :3100663001 - opr: Turkcell (HAZIN7) - ESKISEHIR YOLU EMEK HAZINE VE Dış TICARET MüSTEşAR (HAZINE MUSTESARLIGI) ÇANKAYA,ANKARA” şeklinde (Yani Ekonomi Bakanlığı binasında) olduğu TİB Kayıtlarından belirlenmiştir.
Bu görüşmenin hemen akabinde;
TK:1852334418 - 04.01.2013 20:57 Onur Kaya – Rıza Sarraf görüşmesinde;
Onur Kaya: “Rıza Bey şimdi direk MÜŞTEŞARIN KENDİSİYE GÖRÜŞTÜM … O ŞİMDİ İLGİLENECEK YANİ ŞİMDİ ADAMA SÖYLEYECEK VEYA İŞTE İNŞALLAH YARIN II … BU SIKINTIYI ÇÖZECEKLER İNŞALLAH”, Rıza Sarraf: “peki çok teşekkür ederim”
Onur KAYA isimli şahsın bu görüşmenin akabinde Rıza SARRAF’ı arayarak müşteşarın kendisi ile görüştüğünü ve müsteşarın ilgileneceğini söylediği hakkında bilgi verdiği anlaşılmıştır.
TK:1852370295 - 04.01.2013 21:17 Rüçhan Bayar – Abdullah Happani görüşmesinde;
Rüçhan Bayar: “ŞEYDEN BENDEN SONRA Bİ İKİ TELEFON GELDİ BURAYA …YANİ YAPIN MAPIN GİBİLERİNDEN”, Abdullah Happani: “ilgilendiler mi bari TELEFONU CİDDİYE ALDILAR MI bari”, Rüçhan Bayar: “EVET ALDILAR ıı müdür bey sekiz yedi buçukta çıktı okey verdi tamam dedi çıkartın ondan sonra burda aşagida 4 5 tane adam … evrakı okumuşlar ....mevzuat tam yapacaktı evrakta bişey yakaladılar bi evrakta özet beyan eksik ya ondan dolayı çıkamayız diyolar ama şimdi uçağa girdiler”
Görüşmelerden, Rıza Sarraf’ın talebi, Zafer Çağlayan’ın talimatı, Onur Kaya’nın iletmesi ve akabinde de Gümdük Müsteşarı Ziya Altunyaldız’ın Atatürk Havalimanı Kargo Gümrük Müdürlüğü’ne konunun çözümü ile ilgili telefonun müdür tarafından ciddiye alındığı, Rıza Sarraf’ın girişiminin sonuç verdiği anlaşılmıştır.
***
TK:2031993919 - 10.04.2013 19:14 Rıza Sarraf – Abdullah Happani görüşmesinde;
Rıza Sarraf: “şimdi altını durdurusak kıyameti koparacak…ONUNKİNİ DURDURACAK YA ŞİMDİ”, Abdullah Happani: “yanimantıklı bir gerekçeyle durdursa”, Rıza Sarraf: “GEREKÇEYLE DURDURACAK …İRAN’DAN GÜMRÜK KAĞIDINI İSTİYORUM DİYECEK”, Abdullah Happani: “HI TAMAM GÜZEL İŞTE… BANA GÖRE 4 GÜN ŞEY YANİ İŞİN DURMASI İÇİN YETERLİ BİR ZAMAN YANİ HALK BANKASI İÇİN YA BANA SORASAN TAMAM MI ZORLAŞTIRMIŞINDA FAYDA VAR MESALA 4 GÜNDE HESABI ALMASI İCABINDA HESAPTAN CIKARKEN FARKLI ŞEYLER YAPMASI FELAN FİLAN ZORLAŞTIRMASI MESALA GELEN BİR PARAYI BİR HAFTADA CIKIYORSA KİMSE ÇALIŞMAZKİ YANİ …YA O TÜR ZORLUKLAR BANA GÖRE DAHA MANTIKLI YANİ”
Görüşmeden, Rıza Sarraf’ın Süleyman Aslan ile olan ilişkisini kullanarak rakibi Taha Ahmet Alacacı’nın (kendisinin de yaptığı gibi) altın işlerini durdurtacağı, tabi bunu Abdullah Happani’nin verdiği fikirdeki gibi sunamayacağı evrakları isteme gerekçesiyle (bahanesiyle) engelleyecekleri, Abdullah Happani’ye göre Halk Bankası’nın rakiplerinin para işlemleri ile ilgili 4 günlük gecikmeli onay vermesi çalışılamayacak zorluk anlamına geldiği anlaşılmıştır.
Bu ve önceki görüşmelerden, Rıza SARRAF ve Abdullah HAPPANİ tarafından rakiplerinin engellenerek Halk Bankası işlemlerinde kartel hale gelebilmek için fikir ve strateji geliştirdikleri, Rıza SARRAF’ın da bu stratejileri Süleyman ASLAN’la paylaştığı anlaşılmıştır.
TK:2048297143 - 19.04.2013 12:32 Rıza Sarraf – Abdullah Happani görüşmesinde;
Rıza Sarraf: “Ahmet’te zaten kapıda pişti olduk… iyiydi kendimiz de olsun dedik zaten … Süleyman da olmasını uygun gördük … yani pişti olmamız daha iyi diye düşündük … anladın mı”, Abdullah Happani: “ikinizi de çağırmış olsun yani”, Rıza Sarraf: “tabi tabi … hı dedim ya herkese sağla herkes yapsın yada yapmasın sayın genel müdürüm yani ... YAPTIRDIĞIN ANDA BENİM HİÇ BİRŞEYİM KALMAZ DEDİM ben zaten yapsın demiyorum senden fikir alış verişi yapıyorum dedim orda benim bir hemşerim var o ordan biraz sebepleniyor dedim gelsin sebebini benden alsın NE OLUR BULAŞTIRMA KİMSEYİ”, Abdullah Happani: “bize fark eden bir şey olmaz öbür tarafa da şey yapmış olursun sağdece işin günahına girmiş olursun”, Rıza Sarraf: “TAMAM DEDİ ZATEN SEN NE DERSEN O OLSUN DEDİPAZARTESİ ZATEN BİR MİSAFİR GİDECEK ZİYARETİNE … DEDİM HAFTALIKTA MİSAFİRLERİ YOLLARIM GELİR GÖRÜŞÜRSÜN KENDİN”, Abdullah Happani: “tamam hayırlısı yani öyle Ahmet’le felan de görüşme durumun olursa şey dersin toplu evrak verdim dersin istiyorsan yani benimkini kabul ederlerse benim hesaba vur gelsin dersin Ahmet’e yan ben piyasanın altında”, Rıza Sarraf: “yok ben öyle yapmam … yok ben yapmam ben artık onları benim çizdiğim bir kaç kişi var onlara yapmam … Ahmetti İbrahim Çelikti bunlara yapmam yani”
Görüşmeden, Rıza Sarraf’ın Süleyman Aslan’ı ziyareti sırasında Taha Ahmet Alacacı ile karşılaştıklarını, bu durumun güya herkese eşit davranılıyormuş izlenimi vereceğinden iyi bir durum olduğunu söylediği, akabinde, Rıza Sarraf’ın Süleyman Aslan’a sadece Taha Ahmet Alacacı’ya değil diğer tüm komisyonculara da engel koymasını, kendisinden başkalarına müsaade etmesi durumunda iş yapamayacağını, iş yamak isteyenlerinde gelip kendi himayesinde çalışmasını, kendisinden başka kimseye müsaade etmemesini telkin ettiği ve “PAZARTESİ ZATEN BİR MİSAFİR GİDECEK ZİYARETİNE … DEDİM HAFTALIKTA MİSAFİRLERİ YOLLARIM GELİR GÖRÜŞÜRSÜN KENDİN” diyerek 22.04.2013 Pazartesi günü için “Misafir” diyerek kurye elemanıyla “rüşvet” göndereceğini söylediği, Süleyman Aslan’ın da Rıza Sarraf’ın rakiplerinin engellenmesi telkinleriyle ilgili “ne derse o olacağını” söylediği anlaşılmıştır.
Rıza SARRAF ile Süleyman ASLAN arasında mevcut olan rüşvet ilişkisinin, bu görüşmeyle tazelendiği değerlendirilmiştir. Zira görüşmede geçtiği gibi 22.04.2013 PAZARTESİgünü, Rıza SARRAF’ın talimatıyla, Abdullah HAPPANİ tarafından hazırlanan paranın (Sadık) Mohammadsadegh Rastgarshıshehg tarafından götürülerek Halk Bankası Genel Müdürü Süleyman ASLAN’ın evine götürülerek eşi Fatma ASLAN’a teslim edildiği, böylece fiili anlaşmaya göre vaat edilen paranın verildiği anlaşılmıştır.
(D) SUÇ ÖRGÜTÜNÜN PRENSİPLERİ.,
Bugüne kadar haklarında işlem yapılan suç örgütlerine bakıldığında, belirli suçları işlemek için bir araya gelen şüphelilerin işledikleri suçları örtbas etmek ve kendilerine yönelik yapılacak teknik takip çalışmalarından kurtulmak için değişik yöntemler ve prensipler geliştirdikleri bilinmektedir. Bu yöntem ve prensipler her örgütte değişiklik gösterse de bazı prensiplerin hemen hemen tüm suç örgütleri için vazgeçilmez olduğu görülmektedir. Soruşturma kapsamında elde edilen delillerden soruşturmamıza konu suç örgütünün de kendisine yönelik yapılacak teknik takip çalışmalarından kurtulmak ve faaliyetlerini gizleyebilmek için benzer yöntemler kullandığı görülmüştür.
Soruşturma kapsamında iletişimleri dinlenen ve kayıt altına alınan şüphelilerin, kendi aralarında yaptıkları birçok telefon görüşmesinde; gerek yaptıkları faaliyetleri gizlemek, gerekse ilişki içerisinde oldukları diğer şahıslarla bağlantılarının ortaya çıkmasını engellemek amacıyla, suçluluk psikolojisi içerisinde, telefonlarının dinlendiği ve takip edildikleri endişesi içerisinde yaşadıkları ve bu nedenle telefon dinlemelerine karşı dikkatli davranışlar sergiledikleri görülmüştür. Bu nedenle şüphelilerin birçok konuyu telefonda görüşmek istemedikleri, birçok konuyu muhataplarıyla yüz yüze görüşmek istedikleri, kendi aralarında şifreli bir şekilde görüşmeler yaptıkları, bazen de cep telefonundan görüşmeyerek Whatsap isimli yazılım üzerinden ve hatta “birebir” diye tabir edildiği şekliyle başkalarına adına kayıtlı telefonlarla sadece kendi aralarında mesajlaşmak kaydıyla iletişime geçtikleri anlaşılmıştır.
Soruşturmaya konu şüpheliler tarafından geliştirilen prensiplere bakıldığında;
- Şifreli Konuşma Prensibi,
- Kod İsim Kullanma Prensibi,
- Telefon Dinlemelerine Karşı Önlem Alma Prensibi,
- Özel Hat Kullanma Prensibi,
- “BirebirHat” Kullanma Prensibi şeklinde olduğu görülmüştür. Bu prensipler aşağıda ayrıntılı bir şekilde delilleri ile birlikte anlatılacaktır.
ŞİFRELİ KONUŞMA PRENSİBİ
Yapılan çalışmalarda, şüpheliler tarafından kullanılan ortak bir “jargon” geliştirdikleri görülmüş, öbür taraf, abi, ateşleme kavramları için şifreli tabirler geliştirerek telefon dinlemelerine karşı önlem aldıkları anlaşılmıştır. Bu durum şüphelilerin iştirak ettikleri eylemlerin Ceza Hukuku normlarına aykırı olduğu bilincini taşıdıklarını gösterdiği değerlendirilmiştir. Bu bölümde, şüpheli şahıslar tarafından kullanılan bu şifreler ve karşıladıkları anlamlar örneklerle açıklanacaktır.
TK:2048529982 - 19.04.2013 14:16 Rıza Sarraf – Abdullah Happani görüşmesinde;
Rıza Sarraf: “hayır bişey söyliycem yani neyi gidip basının bunun bu böyle demesi farzet dedi böyle bişey gitti basınla konuştu tamam mı ee elinde bir belgesi var mı … yok tamam mı yani basının böyle bişeyi yazmaya götü yer mi sence BEN TARAFLI BİŞEY DEĞİL BU BİLİYOSUN YAZARLARSA ÇİFT TARAFLI YAZMALARI LAZIM … anladın mı BASIN OBÜR OBÜR TARAFTAN KORKAR BENDEN DEĞİL ONU SÖYLEMEYE ÇALIŞIYORUM”
TK.2325894743 – 19.09.2013 00:17 Rıza Sarraf – Abdullah Happani görüşmesinde;
Rıza Sarraf: “tamam ne kadar çikonova yapmıyor musun hiç”, Abdullah Happani: “YOK YAPMIYORUM O İŞİ BAŞLAMADIM … ÖBÜR TARAFTAN OLABİLİR”
TK:2047251838 - 18.04.2013 19:51 Rıza Sarraf – Abdullah Happani görüşmesinde;
Rıza Sarraf: “ŞEY YAPIYORLAR YA KİM VURDUYA GETİRİYORLAR ÇOK BÖYLE HİÇ ELİM KOLUM BAĞLANIYOR DE FIRSATTAN İSTİFADE EDİYORLAR ONA BİR GÜZELLİK YAPALIM ATEŞLEME NE DİYORSUN UYGUN GÖRÜYOR MUSUN”
TK:1719868637 - 17.10.2012 10:27 Mustafa Behçet Kaynar – Onu Kaya görüşmesinde;
M. Behçet Kaynar: “ŞEYİ ALDIK YA III DOSYAYI ALDIK”,
Onur Kaya: “valla Allah razı olsun … sende yani dosya”,
M. Behçet Kaynar: “hı hı şimdi ııı ne diyecektim”,
Onur Kaya: “OLEY DİYECEKTİN”
TK:2048297143 - 19.04.2013 12:32 Rıza Sarraf – Abdullah Happani görüşmesinde;
Rıza Sarraf: “ABDULLAH 500 BİN DOLAR HAZIRLAT TAMAM MI … O AKTİV İLE ALAKALI VARDI YA … 4’TE GÖTÜRECEM TAMAM MI Bİ AYAKKABI AL KOY İÇİNE HEDİYE PAKETİ YAPTIR”
TK:2048674635 - 19.04.2013 15:24 Rıza Sarraf – Abdullah Happani görüşmesinde;
Rıza Sarraf: “NE ZAMAN YOLLAYACAN 4’TE ADAMIN YANINA GİDECEM YA”
TK.2287761078 - 28.08.2013 12:06 Rıza Sarraf - Mohammadsadegh Rastgarshıshehg görüşmesinde;
Rıza Sarraf: “52 dir”, Mohammadsadegh Rastgarshıshehg: “elli Rıza bey kimdir önemli miyoksa ...”, Rıza Sarraf: “başka bir şey Ankara devletinden”
TK:1709058469 - 09.10.2012 22:44 Rıza Sarraf – Abdullah Happani görüşmesinde;
Abdullah Happani: “HALLEDEBİLECEK Mİ O OLAYI”
TK.2300830505 - 04.09.2013 19:48 Süleyman Aslan – Fatma Aslan’a gönderdiği mesajda;
“BEŞ MİSAFİR AĞIRLADIM”
TK.2300831400 - 04.09.2013 19:49 Süleyman Aslan – Fatma Aslan’a gönderdiği mesajda;
“YEŞİL YEŞİL BAKIYORLARDI”
TK.2300842092 - 04.09.2013 19:52 Fatma Aslan - Süleyman Aslan görüşmesinde; Fatma Aslan: “ne renk”, Süleyman Aslan: “yeşil yeşil … yazdım ya”
***
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder