TÜRKİYE’DEKİ SEÇİM SÜREÇLERİNDE PKK’NIN SİLAHLI EYLEM STRATEJİLERİ., BÖLÜM 1
NECDET ÖZÇELIK,
NEBİ MİŞ,
RAPOR
İÇİNDEKİLER
TAKDİM | 7
GİRİŞ | 9
YEREL SEÇİMLER | 13
29 MART 2009 YEREL SEÇİMLERİ | 14
30 MART 2014 YEREL SEÇIMLERİ | 18
GENEL SEÇİMLER | 25
12 HAZIRAN 2011 GENEL SEÇİMLERİ | 25
7 HAZIRAN 2015 GENEL SEÇİMLERİ | 32
1 KASIM 2015 GENEL SEÇIMLERİ | 36
REFERANDUMLAR | 43
12 EYLÜL 2010 REFERANDUMU | 43
16 NİSAN 2017 REFERANDUMU | 48
CUMHURBAŞKANI SEÇİMİ | 57
10 AĞUSTOS 2014 CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ | 57
SONUÇ | 63
TAKDİM.,
Terör örgütü PKK örgütsel büyümesini tamamladığı 1990’ların başından beri
Türkiye’de düzenlenen yerel ve genel seçimlerde terör saldırılarına başvurmak suretiyle doğrudan ve dolaylı etki yaratmaya çalışan bir örgüt profili çizmektedir.
PKK’nın seçim süreçlerinde gerçekleştirdiği saldırıların zamanlaması, yöntemleri,
hedefleri ve beklentilerinin seçim süreçleri üzerinde yarattığı etkiye dair kapsamlı bir analiz bugüne kadar yapılmamıştır. Bu çalışma PKK’nın seçim süreçlerine etki edebilmek için 2009’dan bu yana nasıl bir strateji uyguladığı ve bundan sonra bu stratejiyi nasıl yürütebileceğine dair öngörülerde bulunmayı amaçlamaktadır.
PKK terör örgütü 1990’lardan bu yana Türkiye’deki demokratik seçim süreçlerine eylem ve söylem ekseninde dahil olarak korku, baskı ve yönlendirme yöntemleriyle seçmen tercihleri üzerinde etki oluşturmaya çalışmıştır. Seçim öncesi dönemde daha az eyleme, daha çok söyleme dayalı bir stratejiyle algı yönlendirmeye çalışan PKK’nın seçim sonrası dönemde de daha çok eylemle kaos yaratmaya gayret ettiği görülmektedir.
Terör örgütü bir yandan şiddet içeren eylemlerini militanlarıyla gerçekleştirirken
diğer taraftan da seçim süreçlerinde kendine müzahir siyasi partilerin
temsilcileri vasıtasıyla söylemlerini kamusal alanda dillendirmektedir. PKK hendek-barikat eylemleri sürecinde olduğu gibi aynı siyasi parti mensuplarının şiddeti normalleştirme siyasetinden de istifade etmiştir. PKK gibi terör örgütleri demokratik siyaset süreçlerinin doğrudan aktörü değildir. Fakat kamu algısı ve demokratik süreçlerin esas aktörleri üzerinde etki yaratmaya çalışırlar. PKK demokratik seçim süreçleri içinde doğrudan yer almadan seçim sonuçları üzerinde etkili olmak için şiddete dayalı ve yasal olmayan yöntemler kullanmaktadır.
PKK’nın yerel seçim, genel seçim, referandum ve cumhurbaşkanlığı seçimlerini
ideolojik parametreleri, örgütsel hedefleri ve içinde bulunulan koşullara
göre öncelediği tespit edilen bu raporda 24 Haziran cumhurbaşkanı ve genel seçim sürecinde ve sonrasında PKK’nın muhtemel eylem ve söylem stratejilerine dikkat çekilmektedir. Bu rapor PKK’nın dört farklı seçim sürecine dair eylem ve söylemlerini kategorik bir incelemeye tabi tutarak bütüncül bir analiz ortaya koymayı amaçlamaktadır.
PKK her seçim öncesi eylemsizlik niyeti gösterip seçim sonrasında da şartlı
eylemsizlik kararı ilan ederek daha sonra çeşitli gerekçelerle şiddeti tekrar başlatmaktadır.
Bu ise milliyetçi Kürt siyasi hareketleri üzerindeki PKK baskısını artırmakla
birlikte kamuoyunun bu hareketlere karşı güvensizlik duymasına neden
olmaktadır. Milliyetçi Kürt siyasi hareketlerinin Kürt meselesinin çözümüne demokratik yollardan katkı yapması beklenir. Ancak bu siyasi hareketler terörle arasına mesafe koymamasından dolayı kendilerinden beklenen sorumluluğu yerine getirememektedir. Böyle olunca da bu siyasi hareketlerin Türkiye siyaseti içinde etkisizleşmesi sonucu ortaya çıkmaktadır. Türkiye genelindeki Kürt seçmen çevresinde mevcut milliyetçi Kürt siyasi hareketlerinin kendilerini mi yoksa PKK’yı mı temsil ettiğine dair önemli tartışmalar yapılmaktadır.
Bu raporda Türkiye’de 2009’dan bu yana gerçekleşen yedi seçim süreci incelenmiş ve PKK’nın her bir seçim sürecinde takip ettiği eylem-söylem stratejileri belirlenmiştir. Belirlenen PKK stratejileri arasındaki benzerlikler ve ayrışmaların analizleri yapılarak 24 Haziran 2018 cumhurbaşkanı ve milletvekili seçim sürecindeki PKK’nın muhtemel “etki ve tepki bağlamı”ndaki eylem esnekliğine dair öngörüler geliştirilmiştir.
Prof. Dr. Burhanettin Duran
SETA Genel Koordinatörü
GİRİŞ
İdeolojik bir kimlik ve örgütlü bir program dahilinde şiddete dayalı faaliyet gösteren terör örgütleri siyasi süreçler üzerinde etki yaratmaya çalışan dolaylı aktörlerdir.
Terör örgütlerinin demokratik siyaset süreçlerinden etkinliğini en belirgin
olarak gösterebileceği dönem ise seçim süreçleridir. Seçim süreçleri ile terör
eylemleri arasındaki ilişkinin ele alındığı çalışmalarda terör örgütlerinin seçim
dönemlerindeki eylemlerinin birtakım koşullara bağlı olarak önceki aylara göre
sayısal değişiklikler gösterdiğine dair önermeler sunulmaktadır.1 Örneğin bu konuda yapılmış bir çalışmada 1970-2008 arasında 93 ülkedeki veriler çalışılmak suretiyle seçim tarihinden 1-6 ay öncesi dönemi kapsayacak şekilde analizler ortaya konulmuştur.2 Söz konusu çalışmanın eksikliği ise seçim sonrası döneme ait terör eylemlerinin analizine yer verilmemesidir. Seçim sonrası terör saldırılarının araştırma kapsamı dışında tutulması terör örgütlerinin seçim sonuçlarına verdiği tepkinin analiz edilememesine neden olmakta ve çalışmanın bir eksikliği olarak görülmektedir. Yapılan başka bir araştırmada ise yaklaşan seçimler üzerindeki terör saldırıları analiz edilirken seçim süreçlerinin öncesi ve sonrası üzerinden terör saldırılarının rakamsal bir karşılaştırması tam olarak yapılmamıştır.3 Terör eylemleri ve seçim süreçleri arasındaki ilişkiyi konu eden bu iki önemli çalışma terör örgütlerinin seçimler ve seçmenin oy verme davranışları üzerinde etki yaratma stratejisini seçim öncesi dönemde geliştirdiği ve bu stratejiyi saldırıları artırmak ya da azaltmak suretiyle hayata geçirdiğini ortaya koymaktadır. Her iki çalışma da seçimler öncesindeki terör saldırılarının etkilerini ortaya koyması bakımından oldukça önemlidir ancak terör örgütlerinin seçim sonuçlarını etkilemek için nasıl bir strateji izlediğini anlamak için ayrıca seçim sonrasındaki saldırıların da analiz edilmesine ihtiyaç duyulmaktadır.
Bu raporda PKK’nın Türkiye’de yaklaşan seçimler üzerinde yaratmaya çalıştığı
etki ve seçimlerden sonra sonuçlara gösterdiği tepkiyi anlamak için örgütün
eylem sayısı, eylem yöntemi, eylem hedefi ve eylem yerleri analiz edilmiştir. Bu
bağlamda seçim süreci seçim tarihinden önceki üç ay ile seçim sonrasındaki üç
aylık dönemi kapsayacak şekilde belirlenmiştir. Raporun kapsamı Çözüm Süreci’ne dair inisiyatiflerin alındığı yıllardaki ilk seçim olan 2009 yerel seçimleri ile 24 Haziran 2018 erken genel seçiminden önceki son seçim olan 2017 referandumuyla sınırlıdır. 2009-2017 arasında Türkiye’de gerçekleştirilen sekiz seçim yerel seçimler, genel seçimler, referandumlar ve cumhurbaşkanlığı seçimi olmak üzere dört grupta ele alınarak PKK’nın bu seçim süreçlerindeki silahlı eylem etkisi ve seçim sonrasındaki silahlı tepki eğilimleri izlenmiştir. Her bir seçime ait siyasi atmosfer seçimlerin maksadı, zamanlaması ve siyasi partilerin yaklaşımlarıyla kısaca gösterildikten sonra PKK’nın seçim süreçlerinde kullandığı söylemler gruplandırılmış ve örgüt söyleminin seçim sürecindeki yeri belirlenmeye çalışılmıştır.
Seçim tarihinden önceki ve sonrasındaki üç aylık PKK eylem verileri SETA ve
STM Think Tech tarafından geliştirilen Terörizm Analiz Platformu’ndan (TAP)
edinilmiş, veriler bu platform üzerinden değerlendirilerek görsel raporlar halinde
bu çalışmaya dahil edilmiştir.4 PKK’nın seçim süreçlerindeki eylem stratejileri
dört seçim kategorisi arasında ve her bir seçim kategorisinin içinde ayrı ayrı karşılaştırılmak suretiyle örgütün silahlı eylem esnekliği ve bu eylem esnekliğinin nedenleri araştırılmıştır.
24 Haziran 2018 cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimleri 16 Nisan 2017’de
referandumla onaylanan Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine dair ilk seçim olması bakımından Türkiye’deki siyasi süreç için ayrıca önemlidir. Zira hükümetin Türkiye’de ilk defa doğrudan halk tarafından seçilmesi ve Parlamentonun da hükümeti eskiye nazaran daha etkin bir şekilde denetleyeceği bir tabloda PKK’nında terör stratejisiyle müdahil olmaya çalışacağı değerlendirilmektedir. PKK’nın bu seçim sürecinde eylem ve söylem boyutunda eski seçim süreçlerindeki stratejik dinamiklerinden ayrışacağı beklenebilir.
BU BÖLÜM DİPNOTLARI;
1. Valentina A. Bali ve Johann Park, “The Effects of the Electoral Calendar on Terrorist Attacks”, Electoral Studies,
Cilt: 35, (Eylül 2014).
2. Bali ve Park, “The Effects of the Electoral Calendar on Terrorist Attacks”.
3. Deniz Aksoy, “Elections and the Timing of Terrorist Attacks”, The Journal of Politics, Cilt: 76, Sayı: 3, (Ekim 2014).
4. Terörizm Analiz Platformu (TAP) 2017’de SETA ve STM Think Tech tarafından müşterek olarak geliştirilen terör olaylarına ait verilerin analiz edildiği bir yazılım programıdır. Açık kaynaklardan elde edilen terör verileri yorumlanabilir bir formata dönüştürülerek TAP ortamına aktarılmakta ve bu ortamda yapılan analizler görsellere dönüştürülmektedir.
2. Cİ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR,
***
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder