15 Şubat 2019 Cuma

28 ŞUBATIN GEREKÇESİ VE SONUÇLARI ERDOĞAN DÖNEMİ BÖLÜM 3

28 ŞUBATIN GEREKÇESİ VE SONUÇLARI ERDOĞAN DÖNEMİ BÖLÜM 3



8 Aralık'ta DYP genel başkan adayı Mehmet Ağar, "Yaptıklarımla iftihar ediyorum. Merkez sağı toparlayacağım," dedi ama kendi paçasını bile toparlayamadı... Bu politikacıların ve aydın geçinen yazar-çizer takımının anlamadığı iki husus var. Birincisi, sağ-sol diye bir şey kalmadı... İkincisi TÜRKİYE'de halk, takım tutar gibi parti tutmuyor. Lider seçiyor. Lider beceriksiz çıkarsa, hemen onu tarihin çöp sepetine atıyor!.. Bir üçüncü husus daha var. Kötü olduğunu bilse de, yerine doğru-dürüst birini bulamazsa, baştakini kerhen desteklemeye devam ediyor... Turgut Özal bunu sezdiği için bir dönem "Alternatifim yok" demişti... 2014 yılına kadar da Erdoğan'ın alternatifi çıkmadı.

Aynı gün İngiltere'de bir mahkeme, evine giren hırsızı öldüren adamı beraat ettirdi. Doğru da yaptı. A.B.D.'de dahi öyledir.

9 Aralık'ta Endonezya hükûmetiyle Aceh'teki ayrılıkçılar arasında 26 yıllık savaşı sona erdiren anlaşma imzalandı. Aynı gün ABD ve dünyanın ikinci büyük havacılık şirketi United Airlines konkordato başvurusunda bulundu.

10 Aralık'ta parti başkanlığından başka hiç bir sıfatı olmayan Potamyalı Tayyip Erdoğan, Beyaz Saray’da ABD Başkanı George Bush tarafından ağırlandı... Kendisine ne talimat verildi, bilmiyoruz. Aynı gün Jet Fazıl" diye bilinen, Siirt`teki seçimin iptaliyle milletvekilliği düşen Fadıl Akgündüz, hakkındaki gıyabî tutuklama kararının vicahiye çevrilmesi sonucunda tutuklanarak Kartal Cezaevi`ne konuldu... Neyi anlamam, biliyor musunuz?.. Bu adam onca insanı dolandırdıktan sonra, memleketi Siirt'te nasıl onca insandan oy alabildi?.. Ya dolandırdığından daha fazla insana hizmet etti, ya da diğer adaylar ondan daha dolandırıcı, daha sahtekâr idi, Siirtliler Fadıl'a razı oldular.

Yine 10 Aralık'ta Kuzey Kore'den gelen Scud füzeleri taşıyan bir gemi Umman denizinde İspanyol donanması tarafından durduruldu. Ne hakla durduruldu, İspanya'nın bu işle ne alâkası vardı, anlaşılamadı.

11 Aralık 2002 bir başka ihanet günü idi. Kopenhag siyasi kriterlerine uyum ile Anayasa`ya uyum çerçevesinde hazırlanan ve çeşitli yasalarda değişiklik öngören yasa tasarısının, yürütme ve yürürlük maddeleri dışındaki tüm maddeleri, TBMM Genel Kurulu`nda kabul edildi... Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyofizik Anabilim Dalı Başkanı Prof.Dr. Metin Tulgar, özellikle felçli hastalar tarafından kullanılan ve ABD'den 30 bin dolara ithal edilen beyin pilini bin 500 dolara mal etti...Türkiye'de, Bülent Ersoy gibi transseksüeller yıllar önceden pembe kimlik kartına kavuşup, nikáh bile kıydırırken, İngiliz transseksüeller bu haklarına yeni kavuşmaya hazırlanıyor. İngiliz Hükûmeti yasağı kaldıracakmış.

12 Aralık'ta Bush ile görüşen Erdoğan, ‘‘Saddam bize göre de bir diktatördür. Biz de hemen yanımızda diktatör olmasını istemeyiz. Yine yanıbaşımızda teröristler olmasını da istemeyiz,'' dedi... Peki, diktatör Saddam gidince ne oldu?.. Teröristler arttı mı, azaldı mı?. . Tayyip Erdoğan, gavur diyarında olduğunu unutarak ve KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ı kastederek, ‘‘Masadan kaçan taraf değil, uzlaşı arayan taraf olmak gerekir,’’ dedi. Denktaş'ı kaçıyormuş, kendini kovalıyormuş gibi göstermek istedi. Kıbrıs'ın fedakâr ve cefakâr Cumhurbaşkanı Denktaş, hayatı boyunca gavurdan görmediği eziyeti "türk" politikacılardan görmüştür. Tabii pabuç bırakmadı, "Rum tarafıyla müzakereden kaçmadığını, ancak 9.000 sayfalık Annan Planı'nı imzalamak için zamana ihtiyacı olduğunu belirtti. Okumadan, incelemeden uluslararası bir belge imzalanır mı, hiç!.. Aynı gün AGSP konusunda Türkiye rahatladı. Avrupa Birliği ülkeleri, kurulacak Avrupa ordusunda Kıbrıs ve Malta'ya yer vermeyeceğini açıkladı. AB Kopenhag doruğunda, AB Dönem Başkanı Danimarka'nın Başbakanı Anders Fogh Rasmussen, Kopenhag kriterlerini yerine getirdiğine karar verilirse, 2004 Aralık ayında Türkiye ile müzakerelere başlama kararının değerlendirileceğini bildirdi... Ölme eşeğim, ölme! Yonca ektim, yaz gelsin. Yer, AB'ye girersin!..

Aynı gün Kuzey Kore, 1994 yılında ABD ile yaptığı anlaşma çerçevesinde dondurduğu nükleer programı tekrar aktif hale getireceğini açıkladı. Çünkü Amerika söz veriyor ama, asla tutmuyordu. O tarihte Kuzey Kore'ye yüklü miktarda yiyecek yardımı yapacağını belirtmiş, ancak yeterince yapmamıştı.

13 Aralık'ta CHP'nin ve bilhassa Deniz Baykal'ın desteği ile Erdoğan'ı Meclis'e sokma harekâtının 2. safhası gerçekleşti. TBMM`de 3 maddelik mini anayasa değişikliği paketi benimsendi. Paketteki en önemli değişim, AKP lideri Recep Tayyip Erdoğan`ın seçilmesinin önündeki en büyük engeli oluşturan 76`ncı maddedeki değişiklik idi. Bu maddenin 2`nci fıkrasındaki "ideolojik veya anarşik eylemlere" ibaresi, "terör eylemlerine" şeklinde değiştirildi. Böylece, Erdoğan`ın Siirt konuşmasından dolayı siyasi yasağına yol açan 312`nci madde mahkûmiyeti, Anayasa`nın öngördüğü yasak kapsamından çıkarılmış oldu. Ah, bir de akıllarına gelip "Cumhurbaşkanlığı için üniversite diploması gerektiği" hükmünü kaldırsalardı, Tayyb'in önünü açmış olurlardı!

Yine 13 Aralık'ta AB Kopenhag doruğunda Estonya, Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Litvanya, Letonya, Malta, Polonya, Slovakya, Slovenya ve Kıbrıs Rum kesimi 1 Mayıs 2004'te üyeliğe davet edilirken, Bulgaristan ve Romanya'nın üyelik tarihleri 2007 olarak kararlaştırıldı. Türkiye??? Türkiye'nin vuslatı bir başka bahara, çıkmaz ayın son Çarşamba'sına kaldı!

14 Aralık'ta Çankırı`da Vali Ayhan Çevik`e yönelik düzenlenen bombalı saldırı olayına karıştığı gerekçesiyle aranan TKP-ML-TİKKO üyesi Selma Korkut, Sivas Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekiplerine teslim oldu. "Ayfer-Süheyla" kod adlı Selma Korkut tutuklandı. "Ümraniye Sapığı olarak bilinen, 12 kız çocuğuna tecavüz edip 3 kız çocuğuna da tecavüz teşebbüsünde bulunan Yaman Özçelik savcı "en az 240 yıl hapis cezası" istedi... Saçma bir rakam!.. İdam edilmesi gerekir. Belki hapishanede kalemini kırarlar... Dış ticaretten sorumlu Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, ‘‘Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği Anlaşması'nı TÜRKİYE'nin daha fazla yararına olacak şekilde yeniden gözden geçirmek gerekiyor,’’ dedi. Doğru söyledi, ama gözden geçirilmedi. Kazık yemeye devam ettik... Bayındırlık Bakanı Zeki Ergezen, ihale yasası değişikliği konusundaki tepkiler için, ‘‘Yok öyle bir hazırlık. İhale Yasası'yla ilgili bu söylentiler ‘İrtica var' lâflarına benziyor,’’ dedi. Tabii yalan söyledi. Ama yalandan kim ölmüş??? 12 yılda ihale yasası 164 defa değiştirildi!.. İhaleler yandaşlara gitsin diye!..

Yine 14 Aralık'ta Irak'taki BM silah denetçileri şefi Hans Blix, Irak'tan geçmişte ve şu anda kimyasal, biyolojik ve balistik füze programlarıyla ilgili çalışan bilim adamlarının listesini istedi... Sen bana Amerika'nın bilim adamları listesini veriyor musun??? Irak'tan niye istiyorsun?

15 Aralık'ta, Kopenhag Zirvesi'nde Rumların Avrupa Birliği üyeliğinin onaylanması Güney Kıbrıs'ta bayram havası estirirken, Kıbrıslı Türkler büyük bir düş kırıklığına uğradı... Kürtçü yazar Yaşar Kemal, "Türkler'in 200 yıldır Avrupa'da yer almak istediğini" belirterek, "AB'nin belirlediği tarihten önce demokrasimizdeki eksikleri tamamlayacağız," dedi. Batıcı olduğunu bir kere daha gösterdi. Halbuki "solcu" olarak bilinir! İngiltere'de kanserli bir hastayla karıştırılarak sağlıklı göğsü alınan bir kadın, 346 bin 957 sterlin (853 milyar lira) tazminata hak kazandı. TÜRKİYE standartlarına göre biraz fazla olmuş ama, bizde de böyle uygulamalar gerekli.

16 Aralık'ta Aydın Menderes ve İlhan Kesici'nin de aday olduğu DYP 7. Olağan Büyük Kongresi`nde, Elazığ Milletvekili Mehmet Ağar, Genel Başkan seçildi. Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun, Zorunlu Tasarruf parasının çalışanlara şubat veya mart ayında ödeneceğini açıkladı. Adalet Bakanı Cemil Çiçek,dokunulmazlıklar konusunda, yolsuzluk yapan milletvekillerini kastederek, "Yakınlarının dokunulmazlığı yoktu, onlara kimse dokunmadı.Biz dokunacağız,’’ dedi. Dedi de, ne 17 Aralık 2013'te yolsuzluğu ortaya çıkan 4 Bakan'a, ne 25 Aralık 2013'te paraları sıfırlayan Başbakan Erdoğan ile oğul-kız-damat-enişte hane halkına dokunan çıkmadı!.. Ayvalık'ın Şirinkent mevkiinde ve sahilden 250 metre açıkta bulunan Çiçek Adası 7.8 trilyon lira muhammen bedelle satışa çıkarılacağı ilan edildi... Ada nasıl satılır da, "özel mülk" olur???

Aynı gün terörist grupların finansmanını araştıran İngiliz dedektifler, Londra ve Cheshire'da yaptıkları baskınlarda ikisi kadın, dördü erkek, 6 kişiyi tutuklayarak yasadışı terör örgütü DHKP-C'ye büyük darbe vurdular... ABD'li yazar ve dilbilimci Yahudi Noam Chomsky, "Irak'ta silah denetimi yapanların raporu ne olursa olsun, ABD ve İngiltere'nin daha başından beri savaşa gitmeye kararlı olduğunu" söyledi. "İsrail'in elinde de binlerce nükleer silah var. Saddam Hüseyin, bölgenin tek sorunu değildir," dedi. Japonya'da bir firma, hiç acıtmayan iğne yaptı. Kanadalı uzmanlar, hastaların bazı lifli bitkileri tüketerek vücutlarındaki kolesterol oranını ilaç kullanmadan düşürülebileceklerini kanıtladılar. Zaten Mandiolog Prof. Dr. Canan Karatay'ın belirttiği gibi, kolestrolün zararlı olduğu palavradır. Tıpkı "domuz gribi" gibi ilaç satmak için uydurulmuş bir yalandır. Kolestrol ilaçları karaciğeri tahrip eder.

17 Aralık'ta hiç bir resmî sıfatı olmayan Recep Tayyip Erdoğan, yanında Bayındırlık Bakanı Zeki Ergezen'le birlikte Aydın-Denizli duble yolunun temelini attı! Törende bu ilk duble yol için nutuklar çekildi. Ne zaman projjesi yapıldı, ne zaman ihaleye çıkarıldı, ne zaman inşaat hazırlığı yapıldı, bilinmez!.. Başbakan Gül, YAŞ toplantısında 7 subayın ihracına muhalefet şerhi koydu. Bu AKP'nin askerle ilk sürtüşmesi oldu... Vakıfbank'ın liderliğinde 15 alacaklısı ile anlaşan Kamuran Çörtük'ün Bayındır Holding'i, 399 milyon dolarlık borcunu yeniden yapılandırdı... Tokat'ta, kürtçü-ermenici-bölücü DHKP-C'ye yönelik sürdürülen operasyonda, örgütün üst düzey sorumlusu olan "Yalçın" kod adlı Celalettin Ali Güler öldürüldü. İstanbul, Bursa, Ankara, İzmir, Eskişehir ve Antalya'da çeşitli tarihlerde 48 ayrı bombalama eylemini gerçekleştirdiği belirtilen İBDA-C üyesi Levent Dülger Bursa'da yakalandı. Tıp Fakültesi mezunu Dülger, patlayıcı düzenekleri çorap içine yerleştirdiği için "Çoraplı bombacı" olarak tanınıyordu. Alman vakıfları soruşturması kapsamında, 15 kişi hakkında 8'er yıldan 15'er yıla kadar ağır hapis istemiyle açılan davaya başlandı. 5 kişiyi öldürdüğü, 1 kadına tecavüz ettiği, 4 gasp olayı gerçekleştirip 2 kez de polisle çatışmaya girdiği iddiasıyla aranan Durmuş Anuçin yakalandı.

Aynı gün Londra'da toplanan Amerikancı rejim muhalifleri, Saddam Hüseyin rejiminin devrilmesinin ardından 2 yılı aşmayacak bir sürede demokratik ve federal bir Irak'ın kurulması, serbest seçimlerin yapılması ve Anayasa'nın hazırlanması üzerinde anlaşmaya vardılar. Değil 2 yıl, Irak 12 yıl sonra bile kendini toparlıyamıyacaktı!.. İşgalciler ancak 10 yıl sonra çekilecek, ama arkalarında bir enkaz ve Iraklılar'a değil, kendilerine çalışan bir anayasa bırakacaklardı!.. Ha, bir de 50.000 kadar silahlı asker, 18 üs ve iyice silahlandırılmış 50.000 kadar Kürt bölücü peşmerge!

Yine 17 Aralık'ta Yugoslavya Federal Cumhuriyeti Parlamentosu, Bosna-Hersek'te 43 ay süren savaşa son veren Dayton Barış Anlaşması'nı yedi yıl sonra onayladı. Barış Anlaşması'nı emperyalist Batılılar iki tarafa da zorla imzalatmışlar, anlaşma ne Yugoslavya'nın, ne de Bosna-Hersek'in işine yaramıştı! Üstelik zalim Batılılar Bosna-Hersek'e müslümanları âdeta azınlık haline getiren bir anayasa yapmış, Boşnaklar'a dayatmışlardır... O yüzden ben "yeni anayasa" lâfından çok korkarım! Arkasında mutlaka yabancı güçler ve vatan satan hainler vardır!

Bosna-Hersek Anayasası İngilizce Metin

18 Aralık'ta radyo ve televizyonda, Türk vatandaşlarının "günlük yaşamlarında kullandıkları farklı dil ve lehçeler"de yayın yapılmasına ilişkin usûl ve esasları düzenleyen yönetmelik, Resmî Gazete`de yayınlanarak yürürlüğe girdi. Yani TRT'de Kürtçe, Zazaca, Boşnakça, Lazca yayınlara ve dolayısiyle bölücülüğe kapı açıldı. Buna ilk itiraz Türkiye'deki Boşnak kökenlilerden geldi, "Biz hep Türkçe konuşuruz, Boşnakça da nereden çıktı?" dediler!.. Ardından Mahsun Kırmızı Gül, "Benim anam Zaza. Ama TRT'nin Zazaca yayınını anlamıyor," dedi. Anlamaz, çünkü "Kürtçe" diye bir dil yok!.. 50 ayrı ağız var. Çoğu yerde iki komşu köy halkı bile birbirini anlamaz. O yüzden "ana dilde eğitim" fiilen mümkün değil!.. Sağır kulaklara duyurulur!

Yine 18 Aralık'ta Ankara 2. Asliye Ceza Mahkemesi, Perinçek ve İP Genel Başkan Yardımcısı Hasan Yalçın`ın yargılandığı davanın gerekçeli kararını açıkladı. Eski AB Komisyonu Türkiye Temsilcisi Karen Fogg`un elektronik yazışmalarını açıklayarak "bilişim suçu" işlediği iddiasıyla yargılandığı davada beraat eden İP Genel Başkanı Doğu Perinçek`in, sözkonusu olayda menfaat sağlamadığı ve siyasî parti lideri olarak toplumu bilgilendirmek kastıyla hareket ettiği belirtildi. Bu bilgilendirme tabii Cengiz Çandar, Mehmet Ali Birand, Şahin Alpay, Ahmet Altan gibilerinin casusluk faaliyetini ortaya koymak şeklinde olmuştu... Aynı gün Ankara Üniversitesi öğretim görevlilerinden Dr. Necip Hablemitoğlu, Çankaya`da evinin önünde silahlı saldırıya uğradı ve öldü. Hablemitoğlu, Alman Vakıfları ile "siyanürlü altın" , "Bergama köylüleri" olaylarının içyüzünü ortaya dökmüştü. Büyük ihtimalle yurdumuzda fing atan Alman ajanlar tarafından öldürüldü. Bir diğer ihtimalde kurcaladığı Fetullahçı faaliyetlerden dolayı öldürülmüş olmasıdır. Mâlûm, bu konuyu işleyen "Köstebek" kitabı ölümünden sonra yayınlandı...

Saddam'ı silahlandıran 207 firmadan 86'sının Alman, 24'ünün Amerikan firması olduğu belirlendi. Yani emperyalist Hıristiyan Batı hem silah satar, hem de "Sen de niye silah var?" diye saldırır!.. Kürt aşiret reisi Celal Talabani'nin örgütü IKYB'den Kosrat Rasul, ‘‘Bağdat'ın bir bölümünü istiyoruz. Bağdat'ta, en az on bin kişilik bir gücümüz olmalı’’ dedi. Sen hele ülkene ihanet et, Amerika sana o imkânı verir!.. Sonsuz olduğu bilinen "Pi" sayısının (3,14159...) virgülden sonraki yaklaşık 1 trilyon 400 milyar basamağı hesaplanarak dünya rekoru kırıldı.

19 Aralık'ta Cumhurbaşkanı Sezer "Anayasa'nın Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun"u bir kez daha görüşülmek üzere TBMM`ye iade etti. Yani Tayyip Erdoğan'ın böyle saçma bir şekilde kayırılmasına itirazı vardı.

20 Aralık'ta İstanbul Belediye BaşkanıAli Talip Özdemir, ANAP'ın 11-12 Ocak günlerinde yapacağı olağanüstü kongrede genel başkan adayı olacağını açıkladı... Tayyip Erdoğan'ın Belediye Başkanlığı'ndan parti başkanlığına geçmesi, seçim kazanması Talip Özdemir'in ve Melih Gökçek'in ağzını sulandırmıştı. Ama Potamyalı Tayyip koltuğunu kaptırmak niyetinde değildi, kısa zamanda Özdemir'i ekarte etti, Gökçek'i de hevesinden vazgeçirdi.

23 Aralık'ta Irak, ülkenin güneyinde, ABD'ye ait pilotsuz bir keşif uçağını vurarak düşürdü. Aynı gün İran'ın Ardestan kenti yakınında Trabzon aktarmalı Ukrayna uçağı düştü. Uçaktaki Ukraynalı ve Rus 46 bilim adamı öldü... Bilim adamı öldü mü, hep kuşkulanırum. Uçak niye düştü, nasıl düştü? Kinm düşürdü?

26 Aralık'ta Meclis, Anayasa Mahkemesi'nin iptal gerekçelerine uygun düzenlemeler getiren "şartla salıverme" yasasını kabul etti. Bu yasa 80 yıllık Cumhuriyet tarihinin 53. Af Yasası oldu. 1999'daki 51.si Rahşan Affı diye bilinir. SSK Genel Müdürlüğü'nden CHP Genel Başkanlığı'na terfi eden Kemâl Kılıçdaroğlu'nun 5 milyar dolarlık yolsuzluğu bu af ile ört-bas edilmiştir... Bu adam kendini "kürt alevisi" ve de "seyyit" diye yutturur ama, geçmişin Ermeni'si bol Dersim'den olması, beni hep kuşkulandırmıştır. Hiç "TÜRK" dememesi, ATATÜRK'e çamur atması, "yeni CHP" diye tutturup, geçmişi inkâr etmesi kuşkularımı güçlendiriyor.

Aynı gün Sağlık Bakanlığı'nın, Dünya Bankası kredisiyle 26 milyon 400 bin adet prezervatif alacağı açıklandı. Tabii o tarihte, doğum kontrolünde yaygın olarak kullanılan prezervatiflerin Potamyalı Erdoğan'ın "her eve üç çocuk" projesinden haberi yoktu. Olsaydı, kendilerini delerek intihar ederlerdi de, Dünya Bankası'ndan yalvar yakar alınan kredi boşa gitmiş olurdu... TOBB, " 2001 ekonomik krizinde kapanan şirket ve firma sayısının önceki yıla göre yüzde 17,4 artarak 26 bin 990'a ulaştığını, yeni kurulanların sayısının ise yüzde 10,4 azalarak 49 bin 69'a düştüğünü" bildirdi... Manisalı gençlerden Ayşe Mine Balkanlı, ‘‘10 ay özgürlüğünden mahrum kaldığı’’ gerekçesiyle açtığı davada, 5 milyar lira tazminat kazandı.

Aynı gün Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Saud El Faisal'ın, "Birleşmiş Milletler'in askerî harekâta izin verse dahi, Irak'a saldırıda topraklarındaki üsleri kullandırmayacaklarını" bildirmesi, petrol fiyatlarını 25,02 dolara düşürdü. Amerikan uşağı Suudlu bile tezkereyi peşînen reddetmiş!

31 Aralık'ta 2002 tarihinde Swissotel'i basan Muhammed Tokcan 11 yıl 10 ay hapis cezasına mahkum oldu. Rusya'nın Çeçenistan'a yönelik müdahalesini protesto amacıyla İstanbul Swissotel'i basan 13 sanık, 3 yıl 10 ay 20 gün ile, 11 yıl 10 ay 6 gün arasında çeşitli hapis cezalarına çarptırıldı. Olayda çete suçunun oluşmadığına karar veren mahkeme heyeti, eylemin planlayıcısı Muhammed Emin Tokçan dışındaki sanıkları tahliye etti.

1 Ocak 2003'te Asgari ücret brüt 306 milyon, net 225 milyon 999 bin lira olarak açıklandı. Yine 1 Ocak'ta Brezilya'da ilk kez bir solcu devlet başkanı olan Luiz Inacio Lula da Silva, göreve başladı.

2 Ocak'ta işadamı Fadıl Akgündüz hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan 494 yıl ile 1235 yıl arasında ağır hapis cezası istemiyle dava açıldı... Bayılıyorum böyle âfâkî "ağır" hapis cezalarına!.. Herifin dolandırdığı paraları geri alma, servetine el koyup mağdurlara dağıtma gibi gerçek ceza hiç verilmiyor!

3 Ocak'ta Türkiye'nin 2002 ihracatının 36,2 milyar dolar olduğu açıklandı. Ama unutmayalım, bunun içinde, işçilik ucuz olduğu için gavur firmalarının Türkiye'de üretip te alıp gittikleri mallar da "ihracat" sayılıyor... 2002 yılında enfilasyon yüzde 30,8 oldu.

5 Ocak'ta Tel Aviv'de 2 intihar komandosunun düzenlediği saldırıda 23 kişi öldü.... 27 Aralık günü Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış, TBMM Dışişleri Komisyonu'nda Irak brifingi verirken, "Eğer biz bu savaşa katılmazsak, daha çok Amerikan askeri ölecek. Ve Amerikalılar ömür billah, 'Eğer Türkler katılsaydı bu kadar şehit vermezdik. Türkler nasıl müttefik?' diyecekler," dediği iddiasını, bir mektupla yalanladı. Ancak Oktaş Ekşi ve Şaban Sevinç adlı gazeteciler bu sözleri toplantıda bulunan milletvekillerine doğrulattıklarını belirttiler.

6 Ocak'ta Ankara DGM Cumhuriyet Başsavcılığı'nın "Neşter Operasyonu" çerçevesinde SSK'ya 1992 yılından itibaren iyileştirici tıbbî malzeme alımlarında yolsuzluk yapıldığı iddiasıyla, İstanbul'da 15 kişi gözaltına alındı. Aslında bunların arasında kendini alevi-kürt-seyyit olarak tanıtıp ta Ermeni asıllı olan Kemâl Kılıçdaroğlu'nun da olması gerekirdi, ama Rahşan Affı onu kurtardı. A.B.D.'nin çasusu olduğu gerekçesiyle Pakistan'da tutuklanan Türk vatandaşı Murat Kurnaz'ın annesi, Türk yetkililerinin oğlunun iadesi için hiçbir girişimde bulunmadığını öne sürdü... Irak'a da saldırmaya kafasına takmış olan Bush, BM silah denetçileri Irak'ın gizli silahlarını aramak için ülkenin dört bir yanına dağılırken, topyekün savaş hazırlığı yaparak, Kuveyt'teki tanklarını Irak sınırına 15 km mesafedeki bölgeye yığdı. Kuzey Irak'ta bir Kürt devleti kurulmasının önünü kesmek için gereken önlemleri alan TÜRKİYE, bölgede bir diğer önemli gücü oluşturan yaklaşık 3 bin TÜRKMEN'e askerî eğitim vermeye başladı. Tabii bunda Potamyalı Erdoğan'dan daha çok, Genelkurmay'ın payı var!.. TBMM Başkanı Bülent Arınç Kuvvet Komutanları'nı ziyaretinden sonra, "Fevkalâde olumlu, fevkalâde güzel ziyaretler gerçekleştirdim. Komutanlarımızı daha yakından tanımış olmaktan bahtiyarlık duyuyorum. Fevkalâde birikimli, fevkalâde iyi yetişmiş insanlar... TÜRK Silahlı Kuvvetleri'nin gözbebeği komuta kademesinde bulunanan bu değerli şahsiyetlerin bizleri nezaketle kabulleri, karşılamaları ve uğurlamaları gerçekten bizleri çok memnun etti," dedi. O tarihlerde bütün AKP'liler gibi onun da askerden ödü kopuyordu!..

7 Ocak'ta Milli Eğitim Bakanı Erkan Mumcu, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a 1 saat 40 dakika süreyle eğitim konusunda brifing verdi. Mumcu, ‘‘8 yıllık kesintisiz eğitim konusunda hiç bir şekilde geri dönüş olmayacak. Sistemin değiştirilmesi sözkonusu değil. 8 yıllık kesintisiz eğitim eski yıllara kıyasla giderek oturuyor. Başlagıçtaki aksaklıklar da gideriliyor,'' dedi... Ne sistem oturdu, ne aksaklıklar giderildi!.. Sonunda 4 + 4 + 4 gibi ondan beter bir sisteme geçildi.

8 Ocak'ta Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt da, ''28 Şubat süreci devam ediyor mu?" sorusuna, "Türkiye'de irticaî süreç devam ediyorsa, o süreç devam ediyordur, diye cevap verdi. Aynı gün THY'nin İstanbul-Diyarbakır seferini yapan RC-100 tipi uçağı Diyarbakır'a inişi sırasında düştü, 74 kişi öldü, 3 kişi yaralı kurtuldu. Yine aynı gün İbrahim Şahin'in de aralarında bulunduğu 10 polis hakkında açılan ''kayıp silahlar'' davası "zaman aşımı"na uğradı.

9 Ocak'ta Tempo dergisinin son sayısında yer alan bir röportajda, Çinli işadamı Muzi Lee, "Denizanası ve yosun ticaretinin Türkiye için yeni bir kazanç alanı olabileceğini" söyledi. Doğrudur. Çin, Japonya ve Kore denizanası ve deniz yosunu yerler. Hatta Çinliler köpek eti yerler. Bu açıdan bakınca, sokak köpeklerinin toplanıp Çin'e ihraç edilmesi dahi düşünülebilir... Hayvansever geçinenler hiç itiraz etmesin. Tavuk, bıldırcın, koyun, keçi, dana, balık yiyecek oluyorsa, köpek niye birilerine gıda olmasın???

Aynı gün ABD haber ajansı AP, TÜRKİYE'nin Kuzey Irak'ta bulundurduğu birlik sayısının iki kat artarak 12 bine çıktığını bildirdi. Ankara'dan üst düzey bir istihbarat yetkilisi ajansa yaptığı açıklamada, "takviye askerlerin gerektiğinde hızla Irak içlerine kaydırılabileceğini" söyledi... AKP Hükûmeti'nin Kıbrıs'ı Rumlar'a Yeni Yıl hediyesi" " olarak sunduğu öne sürüldü.

10 Ocak'ta Başbakan Abdullah Gül, "ABD'nin, TÜRKİYE'deki liman ve üslerde inceleme yapmasına izin verildiğini" bildirdi. Genelkurmay Başkanlığı da ABD silahlı kuvvetlerinden 150 kişilik heyetin TÜRKİYE'ye gelerek 13 Ocak'tan itibaren bazı üs ve limanlarda incelemelerde bulunacağını açıkladı. Yani biz savaşa girmesek te, himanlarımız ve üsler girecek!.. Aynı gün Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen'in, 315 kişilik işadamı heyetiyle savaş öncesi Irak'a gidişi basında eleştirilere neden oldu. Bazı Amerikanofiller bunu "Saddam'a destek" olarak gördüler.

Yine 10 Ocak'ta ABD'nin çok damarına bastığı Kuzey Kore, Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması'ndan çekildiğini açıkladı.

11 Ocak'ta ANAP 3. Olağanüstü Büyük Kongresi'nde Genel Başkanlığa eski İstanbul Belediye Başkanı Ali Talip Özdemir seçildi. Aynı gün SSK'ya iyileştirici malzeme alımlarıyla ilgili ''Neşter Operasyonu'' kapsamında DGM'ye sevk edilen 11 kişiden 5'i tutuklandı... Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ertuğrul Yalçınbayır, ''TÜRKİYE ve dünya, bir savaşın tehdidi altındadır. Irak'ta, yakınımızda cereyan eden olaylar, bu tehdidi her geçen gün artırıyor,'' dedi. Bush yönetiminin, Saddam'ı devirip Bağdat'ı işgal amacıyla yapacağı askerî harekát için gereken parayı, Irak petrollerinden çıkarmayı planladığı ortaya çıktı.... Tabii, kendi kesesinden harcayacak değil ya!.. Körfez Savaşı'nda da (1991) masrafı, kurtardıkları Kuveyt'e yüklemişlerdi. Yalnız savaşlar sadece "masraf"la olmuyor. Akan kanlar, giden canları ödetmek mümkün değil!.. Viagra'nın, kalp krizi ve inmeye neden olabildiği ortaya çıktı. Buna karşılık Yarasaların salyasında bulunan bir tür proteinin beyin damarlarının tıkanması nedeniyle oluşan felci tedavi edebileceği öne sürüldü.

12 Ocak'ta Ankara ve İstanbul'da Irak'a saldırı için nabız yoklayan ABD'nin eski TÜRKİYE Büyükelçisi Parris, küstah bir tavırla, ‘‘Zaman kaybetmeden bizim yanımızda yer alın. Aksi halde, ABD'nin TÜRKİYE'yi dikkate almaz. Uzatırsanız Beyaz Saray meşgul çalar. Masaya gelmeye kalkarsanız, sizi paltonuzla bekletirler,’’ dedi. O tarihten itibaren Erdoğan ve şürekasına bir ürkeklik geldi, Amerika'ya hiç lâf etmediler!.. Başbakan Abdullah Gül, ABD'nin Türkiye'den yeni teleplerinin sözkonusu olduğuna dikkat çekerek, ‘‘Hükümetin yetkisini aşan konular var. Bu konularda TBMM karar verecektir,’’ dedi. Başbakan Gül, Ürdün'den sonra Suudi Arabistan ve İran'ı içeren ikinci Ortadoğu gezisine çıktı. Tayyip Erdoğan'ın ‘‘sağ kolu'' olarak nitelenen danışmanı Cüneyd Zapsu'nun ABD'ye gitmesi, ABD yönetimine özel bir mesaj gönderilip gönderilmediği sorularına neden oldu...

Efsanevî Beatles Grubu'nun 1970'lerde çalınan ve yaklaşık 500 orijinal kayıtın bulunduğu kasetleri, Hollanda'da ele geçirildi.

13 Ocak'ta Başbakan Yardımcısı Aldüllatif Şener, 2003 yılı özelleştirme hedefini şimdiye kadar yapılanların yarısı kadar (4 milyar dolar) olarak açıkladı... Abdüllatif Şener nâdir dürüst politikacılardan biridir. Hatta ona "devlet adamı" bile denilebilir. İlerde dayanamayıp AKP'den istifa edecek, parti kuracaktır.

14 Ocak'ta 150 kişilik Amerikalı uzman heyet, Mardin Havaalanı ile Mersin ve Silifke limanlarını inceledi.

15 Ocak'ta Türkiye, idam cezasını kaldıran Avrupa Sözleşmesi'ni imzaladı. Aynı gün Meclis lojmanları, Milli Emlâk Genel Müdürlüğü''ne devredildi. Amerikalı uzman heyet, Sabiha Gökçen Havaalanını inceledi.

16 Ocak'ta babalarının tarlası gibi Türkiye'yi dolaşan ABD'li askerî uzmanlar, Mersin'in Tarsus İlçesi'ndeki Yenice tren istasyonunda incelemelerde bulundu.

17 Ocak'ta Erdoğan, Çin'e yaptığı gezi de, bu ülkeye hayran kaldığını belirterek, "Tanıdığım komünizmi ben burada görmedim. Liberal bir anlayış var. Türkiye'de komünizmi anlayanlara, gelin buradaki havayı teneffüs edin demek lâzım" dedi... Hazine, 500 milyon euro tutarında tahvil ihracı gerçekleştirdi. Yani borç aldı. BDDK, 1998 yılındaki bazı kredilere ilişkin, Pamukbank ve Etibank arasında, ''karşılıklı kredi kullanımıyla Pamukbank'ın zarara uğratıldığı'' gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu... Bu "karşılıklı kredi" bir yolsuzluk çeşididir. "Al gülüm, ver gülüm" diye adlandırılabilir. Eğer karşı bankaya kredi verebilecek kadar paran var ise, ondan niye kredi alırsın? Maksat faizi "masraf" gösterip vergiden düşmek!..

18 Ocak'ta ABD'li uzmanlar Çorlu Havaalanı ve İskenderun Limanı'nda inceleme yaptı... Yani, herifler askerî sırlarımıza vâkıf oldular!..

19 Ocak'ta Millî Eğitim Bakanı Erkan Mumcu, 2003-2004 yılından başlamak üzere ilk etapta ilköğretim, sonra da tüm eğitim kurumlarına ders kitaplarının ücretsiz dağıtılacağını söyledi. Ama kitapların Devlet matbaalarında değil, özel şirket matbaalarında basılacağını, böylece birilerinin zengin edileceğini söylemeyi unuttu... Dikkat edilirse şu husus çok açık olarak görülecektir: Erdoğan ve AKP'nin iktidara gelmesi ile Devlet'in yaptığı ve yapması gereken hizmetler özel sektöre devredildi. Devlet'e çalışan memur ve işçilerin yerine "taşaron işçi" sistemi getirildi. Böylece bir takım yandaş kişiler kurdukları firmalar aracılığıyla zengin oldular. Onlara giden para, çalışanların maaşından, yevmiyesinden kesildi. Hizmetler daha pahalı ve daha kalitesiz oldu.

20 Ocak'ta PETKİM satışa çıkarıldı. Böylece Turgut Özal ile başlayan "özelleştirme" furyasının üçüncü safhası açılmış oldu. Aynı gün Merkezi Nüfus İdaresi Sistemi (MERNİS) projesi hizmete girdi. Proje kapsamında her vatandaşa bir kimlik numarası verildi... Aynı gün Yüksek Seçim Kurulu 9 Mart'ta Siirt'te yapılacak seçimde bağımsız aday olmak isteyen Fadıl Akgündüz'ün başvurusunu reddetti. Yine aynı gün Ankara DGM Cumhuriyet Savcısı Hamza Keleş, Fethullah Gülen'in ''Anayasal sistemi değiştirerek yerine İslami esaslara dayalı devlet kurmak amacıyla yasadışı terör örgütü kurarak faaliyette bulunduğu'' iddiasıyla 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezasına çarptırılmasını istedi. Ama o tarihte Fethullahçılar Tayyb'in koruması altında idiler. Daha "paralel yapı" yaygarası başlamamıştı.

Yine 20 Ocak'ta BM Güvenlik Konseyi kimyasal, biyolojik ve nükleer maddelerin teröristlerin eline geçmesini önleyecek bir karar tasarısını oybirliğiyle kabul etti. Ama Amerika gibi, Fransa gibi, İsrail gibi terörist devletlerin ellerinde bulunan kimyasal ve biyolojik silahları önleyecek bir karar alınmadı. Aynı gün Libya, B.M. İnsan Hakları Komisyonu başkanlığına seçildi. ABD bu seçime karşı çıktı.

21 Ocak'ta Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, eski BOTAŞ Genel Müdürü Gökhan Yardım'ın da aralarında bulunduğu 7 kişi hakkında Mavi Akım Projesi'nde, Samsun-Ankara Doğalgaz Boru Hattı Projesi'nin fizibilite etüdünün yapılması ihalesine fesat karıştırdıkları gerekçesiyle dava açtı. Aynı gün AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "haksız malvarlığı edindiği" iddiasıyla yargılandığı davada suç unsurları oluşmadığı gerekçesiyle beraat etti. Herhalde hâkim, mal varlığı nın "çocuklarına sünnet düğününde yapılan takılar"dan oluştuğu iddiasını ciddiye almıştı!.. Daha sonra "Sıfırla oğlum, sıfırla!" "Az kaldı, babacığım, 30 milyon" noktasına gelindi, yine hesap sorulmadı. Ama bir gün gelir hesabı sorulur. Bu âlemde olmasa dahi öbür âlemde sorulur!

22 Ocak'ta Anayasa Mahkemesi, Erdoğan'ın ''kurucu üyelikten ayrılmış olmakla genel başkanlığının da sona erdiğini'' sonucuna vardı. AKP'nin MKYK'sı, Erdoğan'ın genel başkanlık görevini sona erdirdi. Erdoğan, ertesi gün AKP Genel Başkanlığı'na yeniden seçildi.

23 Ocak'ta A.B.D.'nin, AKP iktidarının ne yapmaya çalıştığını anlamadığı ortaya çıktı. Sebep Potamyalı Erdoğan'ın Kuzey Irak üzerinden 2'inci bir cephe açılması için, 300'e yakın uçak ve 80 bin ABD askerine TÜRKİYE topraklarını açıp açmama konusunda bir türlü karar verememesi... Kendisine kalsa, hemen "gel" diyecek! Ama askerin ve milletin tepkisinden korkuyor!.. Bu arada İngiltere Genelkurmay Başkanı Amiral Sir Micheal Boyce, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Özkök'ü ziyaret etti. Boyce, İncirlik Üssü'nde de incelemelerde bulundu. İngiltere de Irak savaşına bulaşmaya hazırlanıyordu!

24 Ocak'ta NATO Avrupa Müttefik Kuvvetler Komutanı Orgeneral James L. Jones Türkiye'ye geldi.

25 Ocak'ta eski Halk Bankası Genel Müdürü Yenal Ansen'in de aralarında bulunduğu 9 kişi hakkında usulsüz kredi verdikleri iddiasıyla 7 yıl 6'şar aya kadar hapis istemiyle dava açıldı. Aaa!.. 10 yıl önce de Halk Bankası Genel Müdürü yiyici imiş!.. Acaba o da paraları ayakkabı kutusunda mı saklıyordu?.. Peki, usülsüz kredi alanlar ne oldu?

27 Ocak'ta, daha önce elkonulmuş olan Pamukbank'ın ortaklık hakları ile yönetim ve denetimi, eski sahiplerine devredildi. Niye, anlaşılamadı... Ancak bu Pamukbank'ı batmaktan kurtaramıyacak, Pamukbank 2004 yılında Halkbank'a devredilecektir.

30 Ocak'ta aralarında eski Ankara Emniyet Müdürü Cevdet Saral'ın da bulunduğu 38 kişi hakkında mahkeme kararı olmadan telefon dinledikleri iddiasıyla açılan dava beraatle sonuçlandı.

Yine 30 Ocak'ta ayakkabısına yerleştirdiği patlayıcıyla Paris'ten Miami'ye giden American Airlines şirketine ait uçağı havaya uçurmayı planlamakla suçlanan Richard Reid, ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Adam ne Ortadoğulu, ne Afrikalı, ne de müslümandı. "Beyaz" bir terörist idi. Aynı gün America On Line (AOL) ve ortağı kablo TV şirketi Time Warner, 2002 yılında yaklaşık 100 milyar dolar zarar ettiklerini açıkladılar.

31 Ocak'ta AKP'li Mervan Gül, Siirt'te 9 Mart'ta yapılacak seçimde adaylıktan çekildi. Böylece, Potamyalı Erdoğan'a listede birinci sırada yer alma yolu açıldı... Aynı gün Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Condoleezza Rice'ın, ‘‘Türkler iyi niyetimizi cömertçe harcıyor,'' dediğini öğrenildi. TÜRKLER değil, Amerikan uşağı, yanar-döner Potamyalı Tayyip harcıyorsa harcıyor!.. Üstelik sizin niyetiniz hiç te iyi değil!.. B.M. silah denetçilerinin şefi Hans Blix, "B.M. Güvenlik Konseyi'ne sundukları sert raporun, bir savaşın patlak vermesini haklı çıkaracak nitelikte olmadığını" belirtti.

1 Şubat'ta uzay mekiği Columbia, atmosfere girerken, 62 km irtifada parçalandı, mekikteki 7 astronot öldü. ABD'nin Ankara Büyükelçisi Robert Pearson, Başbakan Abdullah Gül ile yaptığı son görüşmede ‘‘artık sabırlarının kalmadığı’’ mesajını verdi. Danimarka Başbakanı Anders Fog Rasmussen, "AB'nin genişlemesinin tarihî ve ahlâkî bir zorunluluk olduğunu" söyledi. "Sakın bunu yanlış anlamayın. Biz hıristiyan ülkeleri kastediyoruz," demedi, ama kastettiği oydu! Müslüman TÜRKİYE'ye Avrupa Birliği'nde yer yok! "Tarihî" ve "ahlâkî"den kasıtları o!.. Enerji Bakanı Hilmi Güler, 2 katrilyon YTL elektrik borcu için endeksleme yapacaklarını belirterek, ‘‘kayıp ve kaçakları önlemek için daha etkin denetim gerekiyor. Bazı büyük elektrik kullanıcılarının, sayaçları sıfırlayabilen uzmanları uçakla taşıdıklarını duyuyoruz,’’ dedi. Zaten kaçak elektrik kullananlar zenginlerin firmaları ile, Güneydoğu'da PKK'ya güvenen Kürt aileler!.. Fakir TÜRKLER ler tıkır tıkır odüyor, hem haksız yere onlara fatura edilen kaçak payını da!

4 Şubat'ta Turkcell, Pamukbank'a ait olan Turkcell hisselerinin, önce TMSF tarafından satın alınacağını, daha sonra da bu hisselerin Çukurova Grubu'na satılacağını duyurdu. Maliye Bakanı, 2002 yılı bütçesinde harcamaların 115,5 , bütçe açığının 39,1 , faiz dışı fazlanın ise 12,8 katrilyon lira olarak gerçekleştiğini söyledi... Bu "faiz dışı fazla" tâbiri de son derece komiktir. Bütçeden önce borçların faizi ödenir, kalan kısım ise "fazla", sanki gökten inmiş nimet gibi kabul edilir... Aynı gün Zorunlu Tasarruf kesintilerinin ödenmesine ilişkin takvim açıklandı.

Yine 4 Şubat'ta Yugoslav parlamentosu, yaptığı tarihi toplantıda, Yugoslavya Federal Cumhuriyeti'ni ortadan kaldırdı, Sırbistan-Karadağ birliğini oluşturan anlaşmayı onayladı. Irak Devlet Başkan Yardımcısı Taha Yasin Ramazan, Türkiye'ye geldi.

5 Şubat'ta "askerî üs ve tesisler ile limanlarda gerekli yenileştirme, geliştirme, inşaat ve tevsi çalışmaları" ile ilgili olarak, "ABD'ye mensup teknik ve askerî personelin Türkiye'ye gelmesi"ne ilişkin Başbakanlık Tezkeresi TBMM Başkanlığı'na sunuldu. Başbakan Gül, "Artık stratejik ortağımız ABD ile beraber hareket etmemiz gerektiğine inanıyoruz. Günah bizden gitti," dedi... Siz "stratefik ortak" değil, maalesef "stratejik uşak"sınız!.. Tabii ki, efendinizin dediğini emir telakki edip müslüman bir ülkeye gavurlarla birlikte saldırmaya kalkarsınız.

Yine 5 Şubat'ta ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell, B.M. Güvenlik Konseyi'nde Irak ile ilgili yaptığı sert konuşmada, bir sürü yalanı peşpeşe sıraladı. "Bağdat yönetiminin kitle imha silahlarına sahip olduğunu reddederek, savaşa davetiye çıkardığını" söyledi ve Irak'ı El Kaide terör örgütüyle ilişkide bulunmakla suçladı... Amerika saldıracak ya, "gözünün üzerinde kaşın var" diyerek bahane arıyor!.. 7'si NATO'ya aday, Amerika güdümüne girmiş 10 Doğu Avrupa ülkesi, ABD'nin Irak politikasına destek veren bir mektuba imza koydu. Bu girişim, 17 Şubat'ta Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac tarafından eleştirildi.

6 Şubat'ta TBMM, kapalı oturumda, "Türkiye'deki ABD'ye mensup teknik ve askeri personelin üç ay süreyle Türkiye'de bulundurulmasına, bununla ilgili gerekli düzenlemelerin hükümet tarafından yapılmasına ilişkin Başbakanlık Tezkeresi"ni kabul etti.

7 Şubat'ta 37 ile yeni vali atandı, 22 valinin yeri değiştirildi. Böylece AKP iktidarı, Bakanlıklar'dan sonra Valilik'lerde de hâkimiyetini kurdu ki, bu 2013'te T.C. Bursa Valiliği'den "T.C." ibâresinin kaldırılmasına kadar gidecekti. Aynı gün THY'nin Ankara-İstanbul seferini yapan ve Atatürk Havalimanı'na inen yolcu uçağında bir kişi iki mürettebat ile bir yolcuyu rehin aldı. Ali İlker Urbak adlı kişinin eylemi operasyonla sona erdirildi. Maksadı anlaşılamadı.

8 Şubat'ta AKP Hükûmeti, ABD ile "6 üssün kullanılması ve Türk topraklarına 50 binden fazla asker sokulmaması" konularında anlaştı. Lâfa bak, lâfa!.. "50 binden fazla asker sokulmaması"... Sanki bir kısıtlama getiriyor!.. Aslında 50 bin gavur askerinin Türkiye'ye girmesine izin veriyor!.. Anlaşmanın yürürlüğe girmesi TBMM'nin onayına kaldı... Başbakan Abdullah Gül, ''Ulusa Sesleniş'' programında, ''Irak'taki herhangi bir savaş, Türkiye'nin savaşı olmayacaktır,'' dedi. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu?.. Daha doğru bir ifade ile, bu nasıl iman, bu nasıl domuz eti yemek?.. Aynı gün ABD Hazine Bakan Yardımcısı John Taylor ile heyetlerarası çalışmalar sonucunda, "muhtemel" bir Irak operasyonunda Türkiye'nin zararlarının tazmin edilmesi konusunda mutabakata varıldı. Bu zararlar "tazmin" edildi mi, bilinmez, ama demek ki zararımız olacağı ta o günden biliniyormuş.

9 Şubat'ta Kızılay, Irak'a muhtemel bir müdahale sonucunda Türkiye'ye gelecek sığınmacılar için Silopi'deki ana deposuna 100 bin kişilik çadır ve malzeme gönderdi.

10 Şubat'ta Fransa, Almanya ve Rusya ile birlikte, Irak'ta silah denetimlerinin devamından yana ortak bir tavır alıp, savaşı engellemek için ''barış cephesi'' oluşturdu. Chirac, Fransa'nın BM Güvenlik Konseyi'nde veto hakkını kullanmaya hazır olduğunu açıkladı. Fransa herhalde Irak'tan ucuz petrol alıyordu ki, savaş çıkmasını istemiyordu.

11 Şubat'ta Kaide örgütü lideri Usame Bin Ladin, El Cezire'de yayınlanan bir ses bandıyla, Irak rejimine destek çağrısında bulundu.

12 Şubat'ta Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış ve Devlet Bakanı Ali Babacan, g örüşmelerde bulunmak üzere ABD'nin başkenti Washington'a gitti. Ne görüştüler, ALLAH bilir!

14 Şubat'ta Türk kuruluşu TAI, ABD firması Boeing ile 500 milyon dolarlık yeni bir üretim programını üstlendi.. Aynı gün B.M. Güvenlik Konseyi çoğunluğu, B.M. silah denetçilerinin yeni raporunun ardından Irak'ta silah denetimlerinden yana olduğunu açıklarken, ABD azınlıkta kaldı. Fransa Dışişleri Bakanı Dominique de Villepin, Bugün güce başvurmayı haklı çıkaracak bir gerekçe yok'' '' dediğinde, oturumlarda yasak olmasına karşın alkışlandı. BM ayrıca (saldırı kesin ya,) savaş sonrası "Irak'ın yeniden inşası" için bir "görev gücü" kurdu. Ama bir işe yaramadı. Irak "yeniden inşa" edilemedi!

Yine 14 Şubat'ta Kuzey Kore ile Güney Kore 50 yıldır ilk kez turistlerin geçişi için kara sınırını açtı. Yine aynı gün klonlanmış kopya koyun Dolly, kopyalanmasından 6 yıl sonra uyutuldu, yani zehirli iğne ile öldürüldü. Çünkü büyük sağlık sorunları yaşıyordu. Bu olayın ardından klonlanmış hayvanların sağlık sorunları tartışması başladı. Bu da, genlerle oynamak gibi, klonlamanın da öyle rastgele yapılamıyacak bir şey olduğunu ortaya koydu... Bu gavurlar çok hayvancıldırlar. "Öldürdük" demezler de, "uyuttuk" derler... ALLAH ta sizi uyutsun!..

4 CÜ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR..

***

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder