28 ŞUBAT 1997 SONRASI ABD NİN ASKERİ., EKONOMİK VE SİYASİ MÜDAHALESİ. BÖLÜM 2
Irak'ın ABD güdümünde yeniden yapılandırılmasından sorumlu emekli general Garner'ın Kerkük'ten ‘‘Kürt kenti’’ olarak bahsetmesi nedeniyle duyulan rahatsızlık, ABD'ye yazılı ve sözlü notayla iletildi. 25 Nisan'da Türk Özel Kuvvetler timinin Kerkük'e girmeye çalışırken yakalandığı yolundaki Time dergisi kaynaklı haber, Ankara tarafından yalanlandı. ABD Savunma Bakan Yardımcısı Paul Wolfowitz, ‘Neden bir Kürt özgür Irak'ın başkanı olmasın?’ dedi. Öyle de yaptılar. Barzanî'yi "kürdistan Devlet Başkanı", Talabanî'yi de Irak Cumhurbaşkanı yaptılar!.. iki yıldır Almanya'da tedavide olan Talabanî'den epeydir haber yok!.. (2014) Acaba tahtalı köyü boyladı da, bizden, ve ayaklanmasın diye Irak halkından mı saklıyorlar?..
Aynı gün Dışişleri Bakanlığı, büyükelçiliklere, çeşitli ülkelerde ortaya çıkan akut solunum yetmezliği sendromuna (SARS) karşı büyükelçilikleri kısmen ya da tamamen tahliye etme yetkisi verdi... Kamu Bankaları Ortak Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Sayın, Ziraat Bankası Genel Müdürü Can Akın Çağlar ile Halkbank Genel Müdürü Tevfik Bilgin'in aylık maaşlarını 30 milyara çıkarma operasyonu, AKP yönetiminde tepki yarattı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Hayır, bu mümkün olamaz," dedi... Dedi de, sonra neler yaptı, bir bilseniz!
Biz KİT'lerde ve diğer Devlet banka ve kuruluşlarında "Yönetim Kurulu" olmasını zaten hiç bir zaman anlıyamamışızdır. Bunların seçim kazanamamış partililere peşkeş çekilen, teselli mükâfatı olarak verilen koltuklar olduğunu düşünürüz. Bir diğer anlamadığımız husus ta, yönetim kurullarının, belediye başkanlarının, hatta milletvekillerinin kendi maaşlarını arttırma "yetki"si!.. Hani kendi şirketi olsa, anlıyacağım. Ama Devlet'in bir kurumunda görevli bir kişinin kendi maaşını Devlet'in ve Millet'in kesesinden istediği gibi arttırması; ancak hırsızların, soysuzların yapabileceği bir iş!.. Zaten yapanların hepsi soysuz!
Daha işgalde dün bir, bugün iki, Irak'ta direniş başladı. Bağdat'ta ABD askerlerine ait cephaneliğe saldırı düzenlendi. Meydana gelen patlamada maalesef çok sayıda sivil de öldü. Kaç Amerikalı öldü, bildirmediler.
28 Nisan'da kamu kuruluşlarına ait kamp ve diğer sosyal tesislerin satışı başladı.
29 Nisan'da çalışanların tasarruflarını teşvik hesabının tasfiyesi ve bu hesaptan yapılacak ödemelere dair kanun, Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girdi. Zorunlu Tasarruf geri ödemeleri başladı. Eski YÖK Başkanı Prof. Dr. İhsan Doğramacı, "Irak'ın Erbil kentine Türk Üniversitesi kurmak için girişimlerde bulunduklarını" söyledi...
Anadili gibi İbranice bilen Doğramacı'ya hiç güvenmem. YÖK sistemi ile TÜRKİYE'deki üniversite eğitimini dejenere etmiştir. ALLAH bilir, Erbil'de kuracağı üniversite de Yahudi güdümlü olur...
AKP iktidarının Hazine'ye, yani Devlet'e, yani millete ait arazilerin bedelsiz olarak belediyelere devretmeye hazırlandığı ortaya çıktı. Böylece değerli araziler belediyelerin elinden şahıslara, şahıslardan yabancılara geçebilecek!.. Rant için, para için her şey mubah!.. İlerde anlaşıldı ki, Potamyalı Erdoğan ve müslüman geçinen ekibi, TÜRKİYE'yi "Dâr-ül harb", yani gavur diyarı, harbedilmesi, zaptedilmesi, malına mülküne ganimet diye el konulması gereken bir ülke olarak görüyor!.. Aldıklarını, çaldıklarının mübah sayıyor!.. Tıpkı IŞİD, EL NUSRA, EL KAİDE çapulcuları gibi!.. Dikkat ettiyseniz, IŞİD ve EL NUSRA hiç bir zaman Hıristiyan Batı veya Yahudi tesislerine, şirketlerine, halkına saldırmaz. Sadece müslümanlara saldırır. Bizde de İBDA-C ve KÜRT HİZBULLAHI örgütleri öyle yapardı... Bundan da, onların aslında Hıristiyan Batı istihbarat örgütlerinin maşası olduğu sonucu çıkar!
İsrail'in Tel Aviv kentinde bir kafeye intihar saldırısı düzenlendi. İsrail polisi, bombayı patlatarak ölen ve üç kişiyi öldüren 21 yaşındaki Asıf Muhammed Hanif'in, Filistin ayaklanmasındaki ilk Avrupalı, İngiliz vatandaşı intihar bombacısı olduğunu açıkladı.
30 Nisan'da şeker pancarı üretimi kotalarının daraltılmasıyla oluşacak alanlarda alternatif olarak mısır, ayçiçeği, soya fasulyesi ve yem bitkisi ekimi yapan üreticilere bir defaya mahsus olmak üzere, telafi edici ödeme yapılmasına ilişkin Bakanlar Kurulu kararı yayınlandı... Böylece TÜRKİYE'nin kendi şekerini üretme imkânı da ortadan kaldırıldı. Yerine Amerikan kaynaklı "mısır şurubu" diye bilinen ve GDO'lu mısırdan üretilen şeker yaygınlaşacaktı. Getirilecek soya fasulyesi tohumları da yine GDO idi. Hayvan yemlerinin GDO'lu olmasına zaten izin verilecekti!.. Yani iktidar yabancılar para kazansın diye kendi tarım üretimimizi kısıyor, ve bizi, neslimizi bozacak GDO'lu ürünlere mahkûm ediyordu!..
Aynı gün MGK toplantısından sonra yayınlanan bildiride, toplantıda lâiklik ilkesinin önemi ve titizlikle korunması vurgulandı. Irak'a gönderilen Kızılay konvoyu yolunu şaşırdı. Yardımların TÜRKMENLER'in de yoğun olarak yaşadığı Irak'ın Kerkük ve Musul kentlerine ulaştırılacağı söylendiği halde, konvoy başkent Bağdat'a vardı!.. Irak'ın Felluce kasabasında iki kişinin Amerikan askerlerine el bombasıyla düzenlediği saldırıda, 7 askerin yaralandığı bildirildi. Öte yandan, Amerikan askerleri Felluci kasabasında 2'nci kez protesto gösterisi düzenleyen Iraklı sivillere ateş açtı. Saldırıda, 2 Iraklı öldü, 8'i de yaralandı.
Yine aynı gün 2005'e kadar bağımsız Filistin devleti kurulmasını öngören Ortadoğu ''yol haritası'' resmen yayınlandı. Filistinliler planı hemen onayladı, İsrail ise onaylamak için 25 Mayıs'ı bekledi.
1 Mayıs'ta Başkan Bush, Irak'ta savaşın bittiğini açıkladı. Bush, ''Savaşı kazandık, terörle mücadele ise devam ediyor,'' dedi. Terörü kendi yaratıyor, sonra da mücadele ettiğini iddia ediyor!..
Amerikalılar 200 yıldır kendilerinden çok zayıf ülkelere, halklara saldırırlar. Kızılderililer gibi okla, mızrakla savaşanlara karşı top-tüfek kullanırlar, sonra da büyük bir iş yapmış gibi "savaşı kazandık" diye zafer narâları atarlar! Irak, Amerika'nın rakibi mi?.. Biri sinek siklet, diğeri Suma güreşçisi!.. "Savaşı kazandık" diye ögünecek ne var???
Aynı gün Bingöl'de 6,4 büyüklüğünde deprem oldu; 176 kişi öldü, 521 kişi yaralandı. Yine aynı gün 12 yıldır devam eden Kuzeyden Keşif Harekatı, yani "Çekiç Güç" İncirlik Üssü'nde düzenlenen törenle sona erdi. Büyük şehirlerde "1 Mayıs" törenleri yine olaylı geçti. İstanbul'da Çağlayan Meydanı'nda kutlama yapıldı.
3 Mayıs'ta Bingöllüler soğukta aç bîilaç geçirdikleri gecenin etkisiyle, kurulmayan çadırlara, dağıtılmayan ekmeğe isyan ettiler. valilik binasının önünde slogan atmaya başladılar. Epey de provokatör vardı.
6 Mayıs'ta Irak'ta yağmalanan el yazmalarının bilançosunu çıkarıldı. Irak'ın 113 kütüphanesinde bulunan toplam 82 bin 258 el yazmasının akibeti bilinmediği anlaşıldı... Samsun'da 11 yaşındaki bir erkek çocuğa tecavüz etmek suçundan tutuklu yargılanan Kenan Ömer Ünalan'ın aklî dengesi yerinde olmadığı için cezai ehliyeti olmadığı saptandı. Yani ceza almadı. Mahkeme Samsun Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nde tedavi görmesine karar verdi. Peki, hastanede hemşirelere tecavüz ederse, ne olacak??? 7 Mayıs'ta Dünya Ticaret Örgütü, AB'ye, Amerikalı ihracatçılara vergi avantajı sağlamaktan vazgeçmediği için, ABD'ye yılda 4 milyar dolarlık ticarî yaptırım uygulama yetkisi verdi. Irak'ın başkenti Bağdat'ta, Amerikalı yüzbaşı Tom Bryant'ın bir keskin nişancı tarafından başından vurularak öldürüldüğü bildirildi... Aynı gün ''Neşter operasyonu'' soruşturması kapsamında, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İbni Sina Hastanesi Kardiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Derviş Oral ile, SSK eski Sağlık İşleri Daire Başkanı Ertan Rifat Telhan tutuklandı. İkisi elele verip büyük yolsuzluk yapmışlar!.. Almanya'da tıp alanında yaşanan skandalları anlatan ''İyileştirmek Yasak - Öldürmeye İzin Var'' adlı kitap, piyasaya çıktı. Almanya'da her yıl yapılan 8 milyon ameliyatın yaklaşık yarısının gereksiz olduğu ifade edilen kitapta, her yıl yaklaşık 9 buçuk ton apandistin de gereksiz yere alındığı öne sürüldü.Türkiye'de sezeryan ameliyatı aynı ölçüde yaygın. Bazı doktorlar para kazanmak için insanları gereksiz yere kesip biçmekten kaçınmıyor!.. Yine aynı gün 17 bin Rus köyünün aslında birer “hayalet şehir”e döndüğü bildirildi. Yani yaşayanı yok! Sırada böyle 38 bin köy daha var, diyorlar! Sovyetler'in dağılması ile köylerde işsizlik tavan yaptı, köyler boşaldı.
9 Mayıs'ta kamu personelinin 1 Haziran'dan itibaren özel sağlık kurumlarına sevk edilebilmesine olanak sağlayan protokol, Maliye Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı arasında imzalandı.
11 Mayıs'ta Başbakan Erdoğan, "kişi başına milli gelirin 1.500 doların altında olduğu illerde iş kuracak müteşebbislere vergi, SSK primi muafiyeti ve arazi tahsisi yapacaklarını" söyledi. İyi de, özel sektör zenginleri öyle yerlere gitmeye üşenir. Oralara Devlet'in doğrudan yatırım yapması şarttır. Doğu ve Güneydoğu Anadolu'nun, hatta İç Anadolu'nun bazı illerinin geri kalmış olmasının sebebi, özel sektörün kurtarıcı sayılmasıdır. Özel sektör maalesef sadece kesesini düşünür!.. Aynı gün SP 1. Olağan Kongresi'nde genel başkanlığa Necmettin Erbakan seçildi.
12 Mayıs'ta Riyad'da düzenlenen üç intihar saldırısında 35 kişi öldü, yaklaşık 200 kişi yaralandı. Aynı gün Çeçenistan'ın kuzeybatısındaki Znamenskoye'de düzenlenen intihar eyleminde 60 kişi öldü, 200'den fazla kişi yaralandı. Saldırıyı Şamil Basayev üstlendi. Müslüman müslümana niye saldırı düzenler?.. Bunun islâm'da yeri var mı?..
Yine 12 Mayıs'ta ABD, Paul Bremer'ı Irak'a ''vali'' atadı. Yani orası Amerika toprağı oldu. Ancak Iraklılar hiç ABD vatandaşı muamelesi görmediler. Bizim Amerikanofil yazarlarımız "Amerika artık sınır komşumuz oldu, iyi geçinelim," propogandası yapmaya başladılar.
13 Mayıs'ta Iraklı Şiilerin dini lideri Muhammed Bekir el Hakim, 23 yıldır sürgünde bulunduğu İran'dan, ülkesine döndükten sonra, büyük bir coşkuyla karşılandı. Irak'ın Misan bölgesinde buldukları bombayla oynayan 9 çocuk, bombanın patlaması sonucu öldü, 7 çocuk ta yaralandı. ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell'ın ziyaretine saatler kala, Suudî Arabistan'ın başkenti Riyad'da, Batılılar'ın yaşadığı iki ayrı site ve bir Amerikan şirketine peş peşe intihar saldırıları düzenlendi. Saldırılarda 10-12'si Amerikalı, 9'u bombacı, toplam 90'dan fazla kişi öldü. Patlamalarda 3 Türk hafif yaralanırken, yaralı sayısı 194 oldu. Saldırıyı Usame bin Ladin'in El Kaide terör örgütü üstlendi
14 Mayıs'ta A.B.D., Atlanta'daki Carlos Müzesi'nde teşhir edilen ve uzmanların Mısır firavunu I.Ramses'e ait olduğuna inandıkları 3000 yıllık mumyanın Mısır'a iade edilmesine karar verildi.
15 Mayıs'ta savaştan sonra yağmalanan Bağdat ticaret müşavirliği yeniden açıldı. Aynı gün Maliye Bakanı Unakıtan, Vergi Barışı nedeniyle 3 milyon 475 bin başvuru yapıldığını ve başvuruların değerinin ise 7,9 katrilyon lirayı bulduğunu bildirdi.
16 Mayıs'ta Fas'ın Kazablanka kentinde yabancıların gittiği otel ve lokantalara saldırılar düzenlendi. 45 kişi öldü, 100 kişi yaralandı.
16 Mayıs'ta Dışişleri Bakanlığı'nın Ecvet Tezcan başkanlığındaki heyeti, Irak'ın kuzeyinde ABD askerî yetkilileri, TÜRKMENLER, ardından Irak Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) ve Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) temsilcileri ile biraraya geldi. Ne konuştular, ALLAH bilir!.. Irak Siyasî Mahkûmlar Cemiyeti, ülkede Saddam Hüseyin döneminde yaklaşık 1 milyon 360 bin kişinin idam edildiğini ileri sürdü. Cemiyetin açıklamasına göre, Saddam Hüseyin döneminde Irak'ta, 1976'dan Mart 2003'e kadar 5 milyon 200 bin insan gözaltına alındı... Bunların palavra olduğu ilerde ortaya çıktı. Saddam döneminde öldürülenlerin mubalâğalı bir rakamla 30.000 civarında olduğu anlaşıldı. Irak'a "özgürlük" ve "demokrasi" getiren Amerikalılar ise, işte o 1 milyon 300 bin insanı öldürdü, 5 milyon kişiyi sakat ve sefil bıraktı... Terör örgütü PKK-KADEK tarafından geçen yıl Kuzey Irak'ta kurulan ve silahlı mücadeleyi hedefleyen, çoğunluğunu Iraklı Kürtler'in oluşturduğu Kürdistan Demokratik Çözüm Partisi (PÇDK), silah bırakma kararı aldı. Onlar zaten Irak'ta Araplar'a ve TÜRKMENLER'e karşı çarpışıyorlardı. Yerlerini Amerikalılar'a bıraktılar.
Aynı gün özelleştirilen kurumlardakı işçilerinin memur yapılmasını öngören yasa tasarısındaki 70 bin kadro sayısının, Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) 5. gözden geçirme öncesi ilettiği istek doğrultusunda, 8 bine düşürülmesi kabul edildi. Yani, Potamyalı Erdoğan'ın "IMF'le iş yapmadıkları" lâfı palavradan ibaret!..
17 Mayıs'ta Başbakan Erdoğan, Kıbrıs Rum kesimi vatandaşlarının 22 Mayıs'tan itibaren Türkiye'ye vizesiz giriş yapabileceklerini açıkladı... Zaten Afrika, Balkanlar ve Orta Asya ülkeleri hariç, herkes Türkiye'ye vizesiz girer. Hani "mütekabiliyet" esası??? Biz Güney Kıbrıs'a vizesiz girebilecek miyiz?.. Tabii ki hayır!.. Aynı gün Fas'ın Kazablanka kentinde yine canlı bombalar patladı. Saldırılarda ölenlerin sayısı 41, yaralıların 100 oldu.
18 Mayıs'ta Adalet Bakanı Cemil Çiçek, yolsuzlukların ortaya çıkarılmasında en büyük engelin, Anayasa'nın özel sektörü ve hırsızları koruyan ‘‘Sır’’ kavramı olduğunu belirterek, ‘‘Yapılacak yasal düzenlemelerle bu sır kavramını olabildiğince güncelleştirmek, tanımlamak gerekiyor,’’ dedi. Dedi de, 12 yılda bu konuda hiç bir şey yapılmadı. Bil'akis, Başbakan ve şürekasının yürüttüklerini gizlemek için sır üstüne sır konuldu... Ürgüp'ün Sinanos beldesinde gerçekletirilen Kültürler Buluşması Sempozyumu başladı. Çeşitli dinlere mensup çok sayıda din adamı ve bilim adamı buluştu.... Böyle toplantılar niye TÜRKİYE'de yapılır, anlamam!.. Biz yüzyıllardır bütün dinlere müsamaha göstermiş, serbestiyet tanımışız. Rum'un, Ermeni'nin patrikhaneleri Yunanistan'da, Ermenistan'da değil, TÜRKİYE'de!.. Sakın amaç TÜRKLER'i hıristiyan yapmak olmasın??? Aynı gün Washington Post, Amerikan ordusuyla yakın işbirliği yapan Iraklı Kürtler'in, bölgedeki Amerikan güçlerinin de onayıyla, Kerkük kentinin denetimini ele geçirdiğini ve önemli ilerleme sağladığını yazdı. Barzani'nin liderliğindeki Kürdistan Demokratik Partisi, Arapların ev ve arazilerini satın almaya başladı... Bağdat'ta toplanan on binlerce Şii Amerikan işgalini protesto etti.
19 Mayıs'ta çeşitli işlemler karşılığında vatandaştan topladığı paralarla trilyonlarca liralık güce ulaşan 4 kamu vakfı, Maliye müfettişlerince incelemeye alındı... Hep söylüyoruz, "kamu vakfı" olmaz, çünkü bunlar kamunun değil, emekli subayların, fertlerin elindedir, kontrolü de yoktur. Bu vakıfların yaptıkları işe ihtiyaç varsa (Nüfus Dairesi Vakfı gibi), ilgili kamu kurumunda bir daire başkanlığı kurulur, görevi o yürütür. Başındaki de, toplanan para da denetlenir. Gerçek vakıf; parası olan kişilerin, kendinden sonra varlığı sürdürecek bir kuruluş meydana getirmesi ile, onun işleyişini kendi parasıylü sağlaması sonucu oluşur.
20 Mayıs'ta TÜSİAD, teröristlere, bölücülere ve dışardan gelen etkilere uyarak Terörle Mücadele Kanunu'nun 8. maddesinin, Kopenhag siyasi kriterleri çerçevesinde, tümüyle yürürlükten kaldırılmasını önerdi. Aynı gün Ankara'da, Kızılay'da sabah saatlerindeterör örgütü DHKP-C üyesi Şengül Akkurt, Adalet Bakanı Cemil Çiçek'e suikast düzenlemek için bir kafede hazırlanırken üzerindeki bombanın patlaması sonucu öldü.
22 Mayıs'ta Hükûmet, bazı mal ve hizmetlerdeki KDV oranlarında, indirime gitti. Çünkü temel gıda maddelerinde bile KDV oranı % 18 idi!.. İnsaf!.. Aynı gün Amerika istedi, BM Güvenlik Konseyi, 13 yıldır Irak'a uygulanan yaptırımları kaldırdı.
23 Mayıs'ta Adidas, Uzakdoğu'da ortaya çıkan Sars hastalığı nedeniyle Hong Kong'da üretmeyi planladığı siparişlerinden ilk büyük partiyi Türkiye'ye kaydırdı. Bunlar kaşımız gözümüz için gelmiyor!.. İşçilik sudan ucuz diye geliyor. Sonra da yaptığı üretimin hemen hemen tümünü "hooop!" alıp götürüyor. Bu da bizim hesaplarımıza "ihracat" diye geçiyor! Millî gelirimiz artmış oluyor!..
25 Mayıs'ta Türkiye, Letonya'nın Başkenti Riga'da yapılan 48. Eurovison Şarkı Yarışması'nda Sertab Erener'in İngilizce olarak seslendirdiği "Every Way That I Can" adlı parçayla birinci oldu... Eğer TÜRKİYE'den biri, yurt dışında bir ödül alıyorsa, kuşkulanacaksın! Ya TÜRKİYE aleyhinde bulunmuştur, ya da aslen TÜRK değildir. Erener Yahudi asıllı, Sabetayist'tir. Orhan Pamuk gibi...
26 Mayıs'ta Ukrayna Havayolları'na ait uçak, Trabzon'un Maçka ilçesi yakınlarında düştü. İspanyol Barış Gücü askerlerini taşıyan uçaktaki 62 asker, 13 mürettebat öldü. Afganistan'dan geliyorlardı.
28 Mayıs'ta geleceğin büyük A400m askerî nakliye uçağı projesine ilişkin ilk sözleşme, Almanya'nın Bonn kentinde imzalandı. Türk sanayiinin, Avrupa Havacılık Sanayiine entegrasyonu yönünde bir adım atılmış oldu. Uçak üretildi mi? 2013'te üretilecekmiş... Aynı gün DHKP-C örgütü elebaşılarından Ercan Kartal, Sabancı suikasti, ve Kenan Evren'e suikast girişiminin de aralarında bulunduğu çeşitli eylemlerden yargılandığı davada, müebbet ağır hapis cezasına çarptırıldı.
29 Mayıs'ta Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, ''Küreselleşme ve Ulusal Güvenlik Sempozyumu''nda yaptığı konuşmada, ''Türk Silahlı Kuvvetleri, AB karşıtı olamaz. Çünkü, AB, Mustafa Kemal Atatürk'ün Türk toplumuna gösterdiği çağdaşlaşma hedefinin, jeopolitik ve jeostratejik açıdan zorunluluğudur,'' dedi. Tabii yalan söyledi!.. Böylece ordunun üst kademesinin özellikle AB'ye ve ABD'ye yakın dönme-sabetayist, gayrımüslim subaylardan seçildiği ortaya çıktı!
Birazıcık okuması-yazması olanlar ATATÜRK'ün hiç bir emperyalist Hıristiyan Batı ülkesi ile ittifak yapmadığını; bil'akis, emperyalizme karşı İslam ülkeleriyle Bağdat Paktı, Balkan ülkeleriyle Balkan Antantı oluşturduğunu bilir!.. Ayrıca rahmetli ATATÜRK "muasır (çağdaş) medeniyet seviyesi" derken, hiç bir zaman Avrupa'yı kastetmemiştir. Her konuda hangi millet ileri ise, (uzay, sağlık, eğitim, askerlik, ulaşım) onun seviyesine ulaşıp, onu geçmeyi kastetmiştir.
30 Mayıs'ta dolar serbest piyasada 1 milyon 420 bin liraya düştü. Sivil toplum örgütleri Merkez Bankası'nın dövize müdahale etmesini istedi... Allah Allah! "Sivil Toplum Örgütleri"nin dolarla ne alış-verişi var ki?.. Onlar demokrasiyle, barışla, hapishanelerdeki suçlularla ilgilenmiyorlar mıydı?.. Demek birilerinin kârı, kazancı azalmış!.. Aynı gün Diyanet İşleri Başkanlığı'na, Prof. Dr. Ali Bardakoğlu getirildi. Bardakoğlu, Diyanet'in uzun süredir görmediği üstün nitelikte, şahsiyetli bir başkan oldu.
31 Mayıs'ta AKP, Almanya'daki Muhafazakâr Demokrat Derneği adı altında örgütlendiği, bu örgütlenmenin öncüsünün de 1994 seçimlerinde Tayyip Erdoğan'ın altına Mercedes çeken hemşerisi, işadamı Mustafa Duran olduğu ortaya çıktı... Esenyurt Belediye Başkanı kürtçü-bölücü, mafya tarzı ekibiyle çalışan Dr. Gürbüz Çapan, Erzurum Devlet Güvenlik Mahkemesi'nce açılan bir dava yüzünden tutuklandığını, ailesinin ve kendisinin Ermeni olduğunun öne sürüldüğünü, arabasının kurşunlandığını anlattı. Kendisine saldıranların "TÜRK düşmanı" olduğunu iddia etti... Çok iyi bir iktisatçı olan Prof. Osman Altuğ, vergi affıyla ilgili ‘‘Devlet 6.6 katrilyon alabilmek için, 72 katrilyon vergiden vazgeçti'' dedi.
3 CÜ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR.
***
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder