Öğrenilmiş Başarısızlık ülkeyi savaşa sürükler mi?
Naim Babüroğlu
naimbaburoglu@gmail.com
06.07.2017
ABD SADECE BİR MÜTTEFİK,
Cumhurbaşkanı’nın 16 Mayıs 2017’de Trump’la görüştüğü ABD ziyaretinde, terör örgütü yanlısı göstericilere karşı sergiledikleri davranışlar nedeniyle, 12 korumanın ABD’de tutuklanması kararı çıktı. Dolayısıyla, bu korumalar ABD’ye gidemeyecek. Bu bir ilk. FETÖ başının ABD tarafından Türkiye’ye iade edilmeyeceği de kesinleşmiş gibi. Oysa, ABD yakın zamana kadar hem NATO müttefiki hem de stratejik ortak değil miydi? ABD Dış İlişkiler Konseyi (Council of Foreign Relations-CFR), ABD’nin dış politikasını belirleyen en önemli düşünce kuruluşudur. CFR Başkanı Richard Haass: "Türkiye’nin Suriye’de Kürtlere karşı uyguladığı askeri harekatlar, Türkiye’nin Amerika’nın belki müttefiki olabileceğini ama asla ortağı olamayacağını gösterir nitelikte. ABD'nin politikasını, stratejik olarak tekrar değerlendirmenin zamanıdır.¨ dedi.(1) Yani, ABD Türkiye’nin sadece bir müttefiki…
ALMANYA KRİZİ
Almanya da, ABD’nin tutuklama kararı aldığı korumaların kendi sınırlarına girmesi durumunda tutuklanacağını açıkladı. Bu da bir ilk. Ayrıca, 7-8 Temmuz 2017’de Almanya’da gerçekleşecek G-20 zirvesine katılacak Cumhurbaşkanı’na, Türklere hitaben konuşma yapmasına izin verilmedi. Alman yetkililer, Cumhurbaşkanı’nın Türkiye'ye ait diplomatik temsilciliklerde açıklama yaptıktan sonra, bu konuşmanın video mesajı aracılığıyla yayımlanmasını da yasakladı. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni temsil eden Cumhurbaşkanı’na karşı yapılmış bu yasaklama, şiddetle kınanması gereken bir ilk. Almanya, Türkiye ile ekonomik ilişkileri bir yana, sadece AB içinde en güçlü ülke değil, aynı zamanda NATO’da da sözü geçen bir üye. Yani, Almanya’nın Türkiye’ye karşı bu sert tutumunun, hem AB’ye hem de NATO’ya yansıma potansiyeli yüksek. Türkiye, Anayasa değişikliği referandum sürecinde, Almanya ve Hollanda’yla ipleri koparmıştı, ancak gerginlik bu denli tırmanmamıştı.
IRAK KÜRT BÖLGESEL YÖNETİMİ REFERANDUMA GİDİYOR
Barzani Yönetimi, Kuzey Irak’ta Kerkük’ü içine alacak ¨Bağımsızlık Referandumu¨nun 25 Eylül 2017’de yapılacağını ve referandum kararından dönülmeyeceğini açıkladı. Oysa Barzani Türkiye’de siyasi iktidarın en yakın müttefiki değil mi? Bağımsızlık Referandımu, PKK’nın hedefi olan ve KCK (Kürdistan Topluluklar Birliği) Sözleşmesi’nde yer alan, ¨Bağımsız ve Birleşik Kürdistan¨ hedefi dikkate alındığında Türkiye’nin BEKA’sını (devamlılığını, ölmezliğini) olumsuz etkilemez mi? Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY), kendi televizyonunda yapmakta olduğu bağımsızlık referandumu kampanyasında, Türkiye’nin Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ni haritasında gösteriyor. Türkiye’nin yumuşak gücü (soft power), Türkiye’yi bölen haritaya engel olamadı mı? İyi de, sert gücün (hard power) caydırıcılığına ne oldu? Ya da yumuşak ve sert gücün birlikte kullanımı olan akıllı güce ne oldu?
Türkiye’nin kırmızıçizgisi durumunda olan Kerkük’e Kürdistan Bayrağı asıldı. Kerkük Valisi Necmettin Kerim; "Kürdistan bayrağı Türkiye'de, İstanbul ve Ankara'da göndere çekiliyorsa Kerkük'te neden çekilmesin?" dedi.(2) Valinin kastettiği; Barzani’nin Ankara ve İstanbul ziyaretinde, IKBY bayrağının hem protokolde hem de gönderde yerini almasıydı. IKBY yayın organı Rûdaw, Twitter hesabında yaptığı paylaşımda, ¨Kürdistan bayrağı ilk kez İstanbul'da gönderde¨ ifadesini kullandı.(3) Bu bir ilkti, çünkü IKBY bir devlet statüsünde değildi. Ama Türkiye, bir devlet gibi tutum sergilemişti.
SÜLEYMAN ŞAH TÜRBESİ YERİNDE KALSAYDI
Türkiye-Suriye sınırının 37 kilometre güneyinde bulunan Türk toprağı Süleyman Şah Saygı Karakolu (Türbesi), 22 Şubat 2015’te bulunduğu bölgeden tahliye edilerek sınırın yaklaşık 200 metre yakınına getirildi. Suriye’de, Süleyman Şah Türbesi’nin tahliye edilmeden önceki yerinde şu anda PKK’nın kolu YPG terör örgütü var. Acaba, Süleyman Şah Türbesi tahliye edilmeseydi, PKK Menbiç’te kalabilir miydi? Türbe, Menbiç’in doğu kenarındaydı. Ya da Fırat’ın doğusunda bir PKK koridorundan söz edilebilir miydi?
KATAR KRİZİ
Suudi Arabistan, Mısır, Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE); ABD’nin desteği ve izniyle Katar’a karşı bir cephe oluşturdular. Türkiye, gecikmeksizin Katar’ın yanında yer aldığını bildirdi. Katar’a kurulacak üs için asker gönderilmesi konusundaki yasayı, hızla meclisten geçirdi. Mısır, Suudi Arabistan, Bahreyn ve BAE’lerinin karşısında yer aldığını açıkça ilan etti. Oysa Suudi Arabistan, Türkiye’de siyasi iktidarın en yakın dost ülkesi değil miydi? Ya da Katar’ın açıkça desteklenmesi yerine, tarafsızlık politikasıyla uzlaşmacı aktör olunabilseydi, Körfez ülkelerle ilişkiler daha iyi olmaz mıydı? Katar emirinin değişmesi veya ABD’nin talimat vermesi durumunda, Türkiye kalan tek dost ülke Katar’ı da kaybetmez mi?
YUNANİSTAN’IN YARATTIĞI FİİLİ DURUM
Ege Denizi'nde bir Yunan Sahil Güvenlik botu, 3 Temmuz 2017 günü Türk bayraklı yük gemisine ateş açtı.(4) "Türk bayraklı geminin Rodos Limanı'na gitmeye zorlanması ve gemiye ateş açılması ile uluslararası hukuk kuralları ihlal edilmiştir" yorumları yapıldı.(5)
Yunanistan’ın, ¨Ege Denizi’nde Antlaşmalarla Yunanistan’a Devredilmemiş Ada ve Adacık ve Kayalıklar (EGAAYDAK)¨ Statüsündeki 18 ada/adağı işgal ederek fiili durum yarattığı konusu basında sıkça haber oldu. Oysa 21 yıl önce, 30 Ocak 1996 gecesi, Yunanistan’ın benzer fiili durum yaratması sonucu, Türk SAS komandoları Kardak kayalığına çıkmış ve Türkiye’nin kararlılığı açıkça gösterilmişti.
Ve sonuç olarak; ABD’yle, AB’yle, İran’la, Irak’la, Suriye’yle, Suudi Arabistan ve Körfez ülkeleriyle problemleri olan bir Türkiye var. Türk-Rus ilişkileri şu anda iyi ancak, Rusya küresel güç olduğundan durum aniden tersine dönebilir. Yani bir Katar var, bir Barzani var… Barzani de Türkiye’nin aleyhine bağımsızlık referandumuna gidiyor. Katar’ın ne olacağı ise belli değil. PYD/PKK tehdidi bir yana. Dört yıllık doktora tezi bile, bu politikayla ulaşılan baş döndürücü başarıyı çözemez… Tez için belki bir ip ucu verilebilir: “Hedef Stratejinin anahtarıdır; mantıklı ve tutarlı olmayan hedeflere hiçbir strateji ile ulaşılamazdı.¨ Ve insanın aklına tek kurşun atmadan, Hatay’ı Türkiye topraklarına katan Atatürk geliyor ister istemez…
O zaman Türkiye hep kazanmıştı…
Komşu ülkeler de…
Peki ne oldu?
(1) Odatv, 27 Nisan 2017, 08.05.
(2) Hürriyet, 19 Mart 2017, 18.58.
(3) Sözcü, 26 Şubat 2017, 21.43.
(4) Hürriyet, 3 Temmuz 2017, 17.10.
(5) Yeniçağ, Bilun Çelik, 5 Temmuz 2017, 12.30.
Kaynak: Öğrenilmiş Başarısızlık ülkeyi savaşa sürükler mi? - Naim Babüroğlu
***
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder