28 ŞUBAT BİR DAHA ASLA BÖLÜM 8
3.9. Sekiz Yıllık Kesintisiz Eğitim
28 Şubat 1997’de alınan18 maddelik Millî Güvenlik Kurulu bildirisindeki kararların üçü doğrudan doğruya eğitimi ve Millî Eğitim Bakanlığı’nı ilgilendiriyordu. Bunlar;
1) Eğitim politikalarında yeniden Tevhidi Tedrisat Kanununun ruhuna uygun bir çizgiye gelinmesi,
2) Temel Eğitimin 8 yıla çıkarılması,
3) İmam-Hatip okullarından ihtiyaç fazlasının meslek okullarına dönüştürülmesi; kökten dinci grupların kontrolünde olan Kuran Kurslarının kapatılarak,
Millî Eğitim Bakanlığı’na bağlı okullarda düzenlenmesi.
28 Şubat kararları ve 8 yıllık kesintisiz eğitim ile başlayan tartışmaya, uzmanlık alanı ve iştigali eğitim olmayan hemen herkes dâhil olmuştu. Çağdaş Yaşamı
Destekleme Derneğinden, Türk Kadınlar Birliğine, TOBB’dan Ziraat Odaları Birliğine kadar herkes 8 yıllık kesintisiz eğitimin uygulanması ve Kur’an kurslarının kapatılmasını istiyordu.13 Aylarca tartışılan 8 yıllık kesintisiz eğitim Meclis Genel Kurulunun sabahlara kadar süren 37 saatlik çalışması sonunda 277
milletvekilinin oyuyla 16 Ağustos 1997’de kanunlaştı. Hiçbir bilimsel altyapı ve pedagojik formasyon gözetilmeden siyasî ve ideolojik beklentilerle hasımları alt
etmek için eğitim yağlı bir kırbaç gibi kullanılmıştır. O dönemde sekiz yıllık kesintisiz eğitim projesinin, üniversitelerdeki eğitim bilimciler ve eğitim
bakanlığındaki ilgili uzmanları tarafından tartışılması ve konu hakkında kararların alınması beklenirken, bu tartışmanın bütünüyle siyasî kulislerde ele alınması
ve alınan kararların uygulanması noktasında sert önlemlerin getirilmesi, aslında yapılmak istenenlerin çok farklı niyetler içerdiğine delalet etmektedir.
28 Şubat sürecinde “sekiz yıllık kesintisiz eğitimin” kanunlaşmasında, eğitim konusunda en son söz alacak kişiler aktör haline gelmiştir. 28 Şubat sürecinde
devlet, ordu, eğitim ve ideoloji ilişkilerini açık bir şekilde görmek için dönemin basınına bir göz gezdirmek yeterli olacaktır. Atılan bütün manşetler ve hazırlanan haberler büyük bir korku, yaranma ve çıkar ilişkisiyle servis edilmiş ve eğitim bu kirli ilişkilerin pespaye piyonu haline getirilmiştir. İmam Hatip Liselerinin önünün kesilmesi mantığıyla geçilen 8 yıllık kesintisiz eğitim uygulaması ile birlikte süreç tüm meslek liselerini olumsuz etkilemiş, mesleki ve teknik eğitim-öğretim bitme noktasına gelmiştir.
Buna paralel uygulanan katsayı adaletsizliği bu gelişmeyi hızlandırmıştır. Bugün Türkiye’de varlığı halen devam eden ve ülkeyi orta-gelir tuzağına hapsetme
riskini doğuran nitelikli işgücünün bulunamayışında mesleki ve teknik öğretimi neredeyse sona erdiren sekiz yıllık kesintisiz eğitim başat rol oynamıştır.
Bu uygulama köylerdeki okulların kapanmasını hızlandırmış bir uygulamadır. Bu uygulama ile “taşımalı eğitim” gibi kendi içerisinde önemli sorunları barındıran
bir uygulamayı da gündeme getirmiştir. 4+4+4 eğitim sistemi olan bilinen 6287 sayılı Kanunla sekiz yıllık kesintisiz eğitimin olumsuz sonuçları nispeten
giderilse de özellikle mesleki eğitime vurulan darbenin uzun vadeli etkileri halen devam etmektedir.
1995
24 Aralık : Seçmen sandık başına gitti.
25 Aralık : Kesin olmayan ilk sonuçlar açıklandığında Refah Partisi’nin sandıktan birinci parti çıktığı görüldü.
- İstanbullu iş adamlarının gönlünde ANAYOL formülü ön plana çıktı. TÜSİAD, gazete ilanlarıyla bu formüle destek verdi.
- Güneydoğu’daki görevini tamamlayan Kayseri 1. Komando Tugayı’nı ziyaret eden Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı burada yaptığı açıklamada,
silahlı kuvvetlerin, laik Türkiye Cumhuriyeti’nin teminatı olduğunu belirterek, “Her türlü bağnazlık ve gericiliğin karşısındayız.” dedi.
1996
27 Haziran : Çiller ve Erbakan, RP-DYP koalisyonu konusunda kesin olarak anlaşmaya vardı.
28 Haziran : Necmettin Erbakan Başbakan oldu.
24 Temmuz : Yüksek Askeri Şura toplantısında 600 civarında dindar subayın ordudan atılmasının gündeme geleceği ifade edildi.
10 Ağustos : Başbakan Necmettin Erbakan İran, Pakistan, Singapur, Malezya ve Endonezya’ya yapacağı 10 günlük geziye çıktı.
11 Ağustos : İran ile ilk etapta doğalgaz, petrol ve enerji işbirliği konularında anlaşmaya varıldı.
1 Eylül : Sabah Gazetesi’nin sürmanşetinde yer alan haberde Karadayı, İran devriminden sonra Türkiye’ye kaçan bir İranlı kuvvet komutanının devrimle ilgili
anılarını anlatarak, Komutanın, “ İran’da Generaller, Humeyni Hareketinin irticanın ta kendisi olduğunu fark ettiklerinde, iş işten geçmişti ” diye konuşuyordu.
4. 28 Şubat Kronolojisi
1 Ekim : Karadayı, RP’nin, ordudan atılan subaylara mahkeme hakkı tanıma girişimine sert tepki gösterdi.
Başbakan Erbakan, Afrika gezisine çıkma hazırlıklarını sürdürürken, ordu, medya ve bürokrasideki RP’ye yönelik baskılar gittikçe artmaya başladı.
RP iktidarına karşı mücadele veren güçler darbe dahil her türlü seçeneği çekinmeden gündeme getirmeye başladılar.
24 Ekim : D-8’ler olarak adlandırılan ve Türkiye, İran, Pakistan, Malezya, Endonezya, Mısır, Nijerya ve Bangladeş’ten oluşan grubun temeli atıldı.
3 Kasım : Susurluk’ta meydana gelen trafik kazasında, İstanbul Emniyet Müdürü eski Yardımcısı Hüseyin Kocadağ, katliam sanığı ülkücü Abdullah Çatlı ve Gonca Us hayatını kaybetti. Bucak Aşireti Reisi DYP Milletvekili Sedat Bucak ise kazadan ağır yaralı olarak kurtuldu.
8 Kasım : İçişleri Bakanı Mehmet Ağar görevinden istifa etti.
10 Kasım : Kayseri Belediye Başkanı Şükrü Karatepe’nin bir toplantıda “içim kan ağlayarak törenlere katıldım” şeklindeki sözleri yeni bir krize neden oldu.
6 Aralık : Ankara DGM, RP lideri Erbakan’ın hac konuşması ve Hasan Hüseyin Ceylan’ın konuşmaları nedeniyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’na suç
duyurusunda bulundu.
24 Aralık : Genelkurmay Başkanı İ. Hakkı Karadayı: Türkiye’yi Ortaçağ karanlığına sürüklemek isteyenler var.
28 Aralık : Aczimendi lideri Müslüm Gündüz ile Fadime Şahin bir evde yakalandı. Olay, basında günlerce gündemde tutuldu.
1997
5 Ocak : Türk-İş öncülüğünde hükümete uyarı mitingi yapıldı.
9 Ocak : Başbakanlık Kriz Yönetim Merkezi Yönetmeliği, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
11 Ocak : Genelkurmay, Sultanbeyli’de Belediye Başkanı’na rağmen
10 Kasım’da Atatürk heykeli diktiren 2. Zırhlı Tugay Komutanı Tuğgenaral Doğu Silahçıoğlu’na sert tepki gösteren Necati Çelik hakkında suç duyurusunda
bulundu. Başbakan Necmettin Erbakan tarikat ve cemaat liderlerine iftar yemeği verdi.
17 Ocak : Cumhurbaşkanı S. Demirel, Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcılığına Yargıtay Birinci Ceza Dairesi üyesi
Vural Savaş’ı atadı.
21 Ocak : Atatürkçü Düşünce Derneği, Başbakan hakkında, konutta verdiği yemek daveti nedeniyle suç duyusunda bulundu.
26 Ocak : Komutanlar, Gölcük’te 72 saat süren olağanüstü Şura’da bir araya geldiler. Komutanların değerlendirmeleri şunlardı:
1- Org. Koman’ın sürekli Susurluk Komisyonu’na çağrılması “şova” yöneliktir.
2- Bir generalin, bir semte Atatürk heykeli dikilmesindeki tutumu için söylenenler üzüntü vericidir.
3- Ramazan nedeniyle mesainin iftar saatine ayarlanması doğru değildir.
4- TSK iç ve dış tehdide karşı ülkeyi korumakla görevlidir. Orduyu iç politikaya çekme gayretleri üzüntü vericidir.
30 Ocak : Sincan’ın RP’li Belediye Başkanı Bekir Yıldız, Kudüs’ü anma toplantısı düzenledi.
1 Şubat : Başbakan Erbakan, kamuoyundan gelen tepkiler ve DYP’deki bazı bakanların “imza koymayız” direnişlerine rağmen üniversitelerde başörtüsünü
serbest bırakan kararnameyi, Bakanlar Kurulu’nda imzaya açtı.
3 Şubat : Sincan’daki Kudüs gecesine DGM inceleme başlattı.
4 Şubat : Sincan halkı güne tank sesleriyle uyandı.
7 Şubat : İstanbul’daki üniversitelerin öğretim üyeleri; iktidarın üniversitelerden elini çekmesini istediler ve Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkmak isteyenlerle mücadele
edeceklerini söylediler.
14 Şubat : DGM, Sincan davasında Bekir Yıldız ve Nurettin Şirin’le birlikte 9 kişiye daha tutuklama kararı verdi. Başbakan Yardımcısı Çiller, DYP’li bakanların
üniversitelerde türban serbestisi kararnamesini imzalamayacaklarını açıkladı.
15 Şubat : Şeriata karşı kadın yürüyüşü yapıldı.
21 Şubat : “İran terörist devlet muamelesi görmeli.” diyen Org. Çevik Bir, Sincan’dan geçen tanklarla ilgili olarak da; “ Demokrasiye balans ayarı yaptık ” dedi.
24 Şubat : S. Demirel: “Kim ki, dini siyaset malzemesi yapıp, istismar edip, rejimin karakterini değiştirmeye kalkarsa, karşısında Cumhuriyet Savcısı’nı bulur.
Cumhuriyet’in temel niteliklerini değiştirmek için yola çıkacak hiçbir heyetin ömrü uzun olmaz. Savcılar, hakimler görevlerini yapmaktadırlar, yapacaklardır.
Medya görevini yapmaktadır, yapacaktır. Cumhuriyetin kazanımlarını koruyacak kadar Türk vatandaşı vardır.”
25 Şubat : Oramiral Güven Erkaya: “Aşırı dinci akımlar bugün, PKK tehdidinden daha büyük bir tehlike haline geldi.”
26 Şubat : Türk-İş, DİSK ve TESK’ten rejime yönelik tehditlere karşı güç birliği kararı. İstanbul kadın kuruluşları birliği, laiklik için eylem başlattı.
28 Şubat : MGK, Cumhurbaşkanı Demirel başkanlığında toplandı. Türkiye’de 1997’den sonraki dönemde meydana gelen siyasal ve sosyal gelişmeleri belirleyen bu tarihi toplantı, dokuz saat sürdü. MGK’da Atatürk ilke ve inkılaplarının ödünsüz uygulanması kararı alındı. Temel eğitimin sekiz yıla çıkarılması, imam hatip okullarının meslek okullarına dönüştürülmesi, irticai faaliyetlere karıştıkları için TSK’daki görevlerine son verilen askerlerin belediyelerde istihdam edilmelerinin önüne geçilmesi istendi. Bildirinin sonunda “tavsiye edilir” kelimelerinin yerine “yaptırım” kelimesinin kullanılması “muhtıra” şeklinde değerlendirildi ve bu tarihten sonra yaşanılan gelişmeler, bu değerlendirmenin bir anlamda doğruluğunu ortaya koydu.
2 Mart : Erbakan hükümete bildirilmek üzere MGK’da alınan yirmi maddelik kararlar listesinde bazı ifadelerin çok sert olduğunu öne sürerek kararları imzalamadı.
- Genelkurmay Genel Sekreteri Tümgeneral Erol Özkasnak, “ Ordu ile uyum içindeyiz ” diyen Erbakan’a “ Ordu, Atatürk’e inananlarla uyum içindedir ” yanıtını verdi.
3 Mart : Başbakan Erbakan, “ Demokratik sisteme destek için ” Parti liderlerini ziyaret etti. Ancak Erbakan umduğunu bulamadı. Erbakan “ Hükümet, TBMM’de
kurulur. MGK ’da kurulmaz ” dedi.
4 Mart : Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu Başkanı Derviş Günday, Türk-İş Genel Başkanı Bayram Meral ve DİSK Genel Başkanı Rıdvan Budak MGK
kararlarına tam destek verdiklerini açıkladılar.
7 Mart : Cumhurbaşkanı Demirel, MGK kararlarının uygulanmaması halinde devletin yürümeyeceğini, uygulamayanların sorumlu olacağını söyledi.
9 Mart : MGK kararlarının uygulanmasıyla ilgili ilk çatlak, 8 yıllık kesintisiz eğitimde çıktı, MGK, 8 yıllık temel eğitimin kesintisiz olmasını isterken; RP,
İmam hatiplerin orta kısımlarının zorunlu eğitim kapsamında kalmasını sağlayacak 5+3 modelinde ısrarlı olduklarını bildirdi.
9 CU BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR.,
***
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder