LAİKLİK VE DİN ÖZGÜRLÜĞÜ BÖLÜM 4
V. (Dinsel) Eğitim Özgürlüğü ve Laiklik
Laikleşme sürecini taçlandıracak olan gelişme, devlet okullarının laikleştirilmesi olmuştur. Okullar aracılığıyla laik devletin, ulusal bir kimlik yaratma hedefine daha kolay ulaşacağı düşünülür. Bu cumhuriyet okulu varlığını koruyor mu? Kamuoyunda 4+4+4 olarak bilinen ve zorunlu eğitimi kademeli 12 yıla çıkaran 6287 sayılı “İlköğretim ve Eğitim Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”, yaratıcı, adil ve esnek bir eğitim düzeninde, özgür, sorumluluk anlayışı olan eleştirel bakış açısına sahip, toplumun içinde kendisini
ortaya koyacak özgür bireyi geliştirecek midir?
Bu sorulara yanıt verebilmek için öncelikle söz konusu Kanun’un İmam hatip okullarının orta kısmını tekrar açan ve “Kuran-ı Kerim”, “Temel Dini Bilgiler” ve “Hazreti Muhammed’in Hayatı” adlı seçmeli din dersleri getiren hükümlerinin değerlendirilmesi gerekmektir.85
Cumhuriyet hükümeti tarafından 1924’de kapatılan medreselerin bir kısmı 1952’den sonra imam hatip okulları (İHO) adı altında yeniden açıldı. Dini eğitime ilişkin bu düzenlemeler, CHP’li Başbakan M. Ş. Günaltay zamanında tamamlandı. Bu yeni medreselerin başlangıçtaki hedefi, din hizmetini yerine getirecek eğitimli imam hatipler yetiştirmekti. 1997-1998 eğitim öğretim yılından itibaren imam hatip okullarının kapalı olan ortaokul bölümlerinin de açılmasıyla bugün itibarıyla karma (islami ve dünyevi) eğitim veren okul sayısı 1000’i aşmış bulunmakta.86
İmam Hatip Liselerinin orta kısmının kapatılması, sayıları imam ve hatip ihtiyacına yetecek ölçüye çekilmesi ve kızların kesinlikle buraya alınmaması 87 gerekirken, 6287 sayılı Kanun sonrası tüm okulları imam hatipleştirme yolu açıldı.88 Şöyle ki Kanun sonrasında bir öğrenciye dört tane seçmeli ders alma hakkı tanınarak, bir öğrenciye haftada 8 saate kadar din temelli ders alma olanağı verilmekte, böylece normal ortaokulda okuyan bir öğrencinin, İHO’da okuyan bir öğrenciden daha fazla din temelli ders alabilmesi mümkün hale getirilmiştir.89
Göz önünde bulundurulması gereken ikinci konu, Anayasa’nın 24/4. maddesinde düzenlenen zorunlu “din kültürü” öğretimidir. Şu saptama önemlidir; “Kemalist değerler adına yapılan bir darbe, 1982 Anayasasının 24. maddesine okulun bütün seviyelerinde dinsel eğitim zorunluluğu getirmiştir. Böylece, dinsel referansın sisteme yeniden dahil edilmesine ve Türk-İslam sentezinin gelişmesine imkan vermiştir.”90 Gerçekten de yeni Anayasayı hazırlayan Danışma Meclisi Genel Kurulu’nda anarşi ortamının sebebi, din ve ahlak eğitimi almamış gençlik olarak gösterilmiş, Türk-İslam sentezi savunulmuştu.91
Uygulamada din eğitimine ilişkin İHAM’ın 2007 tarihli “Zengin Kararı”ndaki saptamalar92, Danıştay’ın arka arkaya verdiği iki kararında 93 tekrarlanmıştır.
Buna göre, uygulanmakta olan din kültürü dersleri, Sözleşmeyi ihlal ettiği gibi, Anayasa’nın 24. maddesini de ihlal etmektedir.94
AB 2012 İlerleme Raporuna göre de İHAM’ın zorunlu din dersleri konusundaki 2007 tarihli kararı halen uygulanmaya konmamıştır.95
Üçüncü konu ise Kuran kurslarıdır. Anayasa Mahkemesi, ilköğretimin beşinci sınıfını bitirenler için, okulların tatil olduğu dönemde, Diyanet İşleri Başkanlığı’nca açılıp, Milli Eğitim Bakanlığı’nın gözetim ve denetiminde yürütülecek yaz Kur’an kurslarını, “küçüklerin zihinsel gelişim basamaklarına uygun olarak somut kavramlar döneminden çıkarak soyut kavramları da anlama olgunluğuna eriştiği düşünülen beşinci sınıfı bitirenler için, zorunlu temel eğitimlerini de aksatmayacak” olduğu gerekçesiyle Anayasa’ya aykırı bulmamış96, ancak daha sonra bu kararlarda belirtilen gerekçelere tamamen aykırı olarak 633 sayılı Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında
Kanun’da değişiklik öngören Kanun Hükmünde Kararname ile Kuran kurslarına yaş sınırlaması getiren düzenleme yürürlükten kaldırılmıştır97.
Tüm bu tablo da göstermektedir ki, soyut düşünme yeteneği henüz gelişmemiş yaştaki çocukların insanın doğası ve yaşamın amacı hakkında dini bir kavrayışa yöneltilmesi98, devletin aşılama yasağını ve laik öğretimi açıkça ihlal etmekte dir. Hatırlamak gerekir ki, II. Abdülhamit zamanında Rüştiye ve İdadi gibi yüksek dereceli okul başta olmak üzere, okulların müfredetı dünyevi konulardan oluşmaktaydı.99
Anayasal düzlemde dinsel düşünce özgürlüğü, din ve vicdan özgürlüğünün forum internumuna karışmıştır. Temel öğretimde okula değil de eve özgü bir dinsel istek, Anayasa’nın 24/4 ile 42/3. maddeleri arasında bir çatışmaya neden olur. Daha açık bir ifadeyle küçüğün kanuni temsilcilerine tanınan talep hakkı ile eğitim ve öğretimin Atatürk ilke ve devrimleri doğrultusunda, çağdaş bilim ve esaslarına göre yapılması gereği birbiriyle çatışır. Bu çatışmada aşılmaması gereken çizgi, “inanç aşılama” ya da “daha dindar kılma” yoluna gidilememesi dir.100
Örneğin Almanya’da ebeveynin eğitim hakkıyla birlikte inanç özgürlüğüne dayanarak, çocuklarının cinsel bilgiler dersine veya cinselliğin öğretildiği bir tiyatro projesine ya da bir karnavala katılmamasına yönelik bir hak kabul edilmemektedir. Alman Anayasa Mahkemesi’ne göre; inanç özgürlüğü, Anayasa’nın kendisinden kaynaklanan sınırlamalara tabi kılınabilir. Bu sınırlamalar arasında devlete yüklenen eğitim görevi de vardır. Devlet, tarafsız olmak ve tolerans göstermek kaydıyla velilerden bağımsız olarak eğitime yönelik amaçlar izleyebilir. Örneğin beklenemez vicdan ve inanç çatışmaları yaşanmadığı ve öğrencilerin aşılanması engellendiği sürece, müslüman bir aile içerisinde
Kuran’ın katı yorumu, yüzme dersinden muafiyet istemini haklı kılmamakta dır.101
Çoğunlukla din özgürlüğünün sınırlandırılmasıyla korunan, çoğulcu bir toplumda sosyal ve sorumlu vatandaşlar yetiştirme ve toplumsal bütünleşmeyi destekleyici, paralel toplumlar oluşmasını engelleyici değerler, yine Anayasa düzleminde güvence altına alınmıştır. Devlet, bireyi ve dini toplulukları, diğer inanç gruplarının müdahalelerine karşı da korumalıdır.102
Sonuç olarak, devlet ve din arasındaki ilişkiler bakımından sorun, toplumun dinin etkisinden kurtarılması ve dinin bireyselleşmesi çerçevesinde çözümlene bilir.103 Cumhuriyetçi laik projenin ayrıcalıklı uygulamasını, çocuğu vatandaşlığa ve ulusa dahil etme imkanı veren kamusal, laik (dinle ayrılmış) okul oluşturur.104
BÖLÜM DİPNOTLARI ;
85 6287 sayılı Kanun’un şekil bakımından iptali istemi, Anayasa Mahkemesi tarafından oybirliğiyle reddedilmiş (E. 2012/48, K. 2012/75, Kt. 24.5.2012), ayrı dava konusu olan esas bakımından iptal istemini de 2012/65 esas sayılı kararla reddedilmiştir.
(http://www.anayasa.gov.tr/index.php?l=gundem&id=396&hlkey=6287).
86 Bu konuda Milli Eğitim Bakanı şu bilgileri veriyor; “Yaklaşık olarak şu ana kadar bin 141 imam hatip orta kısmı açtık. Onlardan 411 tanesi imam hatip liseleri bünyesinde açıldı, geri kalan 730’u da bağımsız imam hatip ortaokulu olarak açıldı.”,
http://www.sabah.com.tr/Egitim/2012/10/03/bakan-dincerden-imam-hatip-okullari-rakami (22.11.2012).
87 Tanör B. , “Laiklik, Cumhuriyet ve Demokrasi”, Laiklik ve Demokrasi (der. İ. Ö. Kaboğlu), İmge Kitabevi, Ankara 2001, s. 30.
88 AKP Milletvekili A. Boğa, “4+4+4” sistemiyle birlikte bütün okulları imam hatibe dönüştürme şansı yakaladıklarını itiraf etmiştir,
http://siyaset.milliyet.com.tr/-okullari-imam-hatip-yapma-sansi-yakaladik-/siyaset/siyasetdetay/24.08.2012/1585614/default.htm (25.11.2012).
89 Eğitim–Sen’in İstanbul’da 6800, 5. sınıf öğrencisinin seçmeli ders tercihleriyle ilgili yaptığı çalışma, tercihlerde, “akrabalık, komşuluk, telkin, ikna, bazı dersleri
okutacak öğretmen bulunmamasının, deşifre ve afişe olma kaygısının, fişlenme korkusunun ve mahalle baskısının etkili olduğunu” ortaya koymuştur, bkz. Seçkin O. , “4+4+4 sitemine ilişkin değerlendirme”, Sol Gazetesi, 24.11.2012.
90 Grock G. , “Laiklik ve Demokrasi, Yeni Bir Orta Yol mu?”, Laiklik ve Demokrasi (der. İ. Ö. Kaboğlu), İmge Kitabevi, Ankara 2001, s. 230.
91 Genel Kurul ve Anayasa Komisyonu’nda 24. Madde hakkında yapılan görüşmeler hakkında bkz. Özsoy Ş. , 1982 Anayasası’nın Yapım Süreci, On İki Levha Yayıncılık, İstanbul 2010, s. 94-95.
92 Bir Alevi babanın başvurusu üzerin Ek Protokolün 2. maddesini uygulayarak bu konudaki daha önceki içtihadından çıkan genel ilkeleri saptayan İHAM’a göre,
eğitimde çoğulculuğu korumayı amaçlayan devletin, öğretimin yersiz bir din benimsetme uğraşından uzak, sakin bir ortamda dinle ilgili eleştirel bir bakış
oluşturmasını sağlayacak şekilde müfredatta yer alan bilgilerin nesnel, eleştirel ve çoğulcu bir şekilde aktarılmasına dikkat etmesi gerekir. Ne zaman ki tek yönlü bir koşullandırma olur, aşılama olur, bir dini benimsetme söz konusu olur, o dinin pratiğini yapmak zorunlu olarak öngörülür, o zaman ana-babanın dini inançlarına saygı gereği yerine getirilmemiş olur. İlköğretim okullarındaki zorunlu din kültürü ve ahlak bilgisi derslerine ilişkin ders kitaplarının içerik incelemesi sonucunda İHAM, bu kitapların bir tek dini esas alan, onun pratiğini öğreten, onun benimsetilmesine yönelik bir içeriğe sahip olduğunu ve belirli bir nüfus çoğunluğuna sahip olan Alevilerin inanç ve itikatlarının bu müfredat programında yer almadığını saptamıştır, bkz. Kanadoğlu K. , “Din ve Vicdan Özgürlüğü”, TED Ankara Koleji Mezunlar Derneği, Anayasa Taslağı Sempozyumu, Ankara 2008, s.69-72.
93 Danıştay 8. Daire, E. 2006/4107, K. 2007/7481, Kt. 28.12.2007.
(http://www.danistay.gov.tr/kerisim/KelimeArama.jsp)
94 BM İnsan Hakları Komitesi’nin yorumları da aynı doğrultudadır, bkz. Birleşmiş Milletler’de İnsan Hakları Yorumları, (der. Uyar L.), İstanbul Bilgi Üniversitesi
Yayınları, İstanbul 2006, s. 57.
95 Bkz.
http://haber.gazetevatan.com/en-agir-ab-ilerleme-raporu/486330/1/Haber (22.11.2012)
96 E. 2005/16, K. 2009/139, Kt. 8.10.2009,
(http://www.anayasa.gov.tr/index.php?l=manage_karar&ref=show&action=karar&id=2811&content= ).
İHAM da Kuran kurslarına katılmak için getirilen yaş koşulunun, Ek 1. Protokol’un 2. maddesine aykırı olmadığına karar vermiş ve düzenlemenin amacını, küçüklerin olası sistematik telkinden korumak olduğunu vurgulamıştır, (İHAM, 17.6.2004, Çiftçi v. TUR, Nr. 71860/01). Ayrıca bkz. Usta S. ,
“Çocuğun İnanç Özgürlüğü ve Bir Müdahale: Ana Babanın Çocuğun Dini Eğitimini Belirleme Hakkı”, Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C. VII, Sy. 1, s. 166 vd.
97 Bkz. http://gundem.milliyet.com.tr/kuran-kurslarinda-yas-siniri-kalkti/gundem/gundemdetay/18.09.2011/1439788/default.htm (25.11.2012).
98 Bkz. 5. Sınıf Temel Dini Bilgiler ders planı.
99 Karpat K. , Osmanlıdan Günümüze Elitler ve Din, Timaş Yayınları, İstanbul 2010, s. 227.
100 Altunya N. , Anayasa Hukuku Açısından Türkiye’de Eğitim Ve Öğrenim Hakkı”, Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları, İstanbul 2003, s. 83.
101 Schmidt-Bleibtreu/Hofmann/Hopfauf, Grundgesetz Kommentar, 12. Auflage, Carl Heymanns Verlag 2011, s. 220. Alman Federal İdare Mahkemesi’nin bu konudaki son kararı için bkz. BVerwGE 6 C 25. 12, Nr. 63/2013, 11.09.2013.
102 Bu nedenle din özgürlüğünün sınırlamaları, eksik olan yasa kaydına rağmen düşünce özgürlüğüne getirilen sınırlamalara göre biraz daha az sıkıdır, bkz. Schulze-Felitz H. , “Meinungs- und Religionsfreiheit im verfassungsrechtlichen Vergleich”, JÖR N.F. 59, s.
103 Anayasa Mahkemesi de Huzur Partisi kararında laikliği, “düşüncenin ve vicdanın baskıdan kurtulması, özgürleşmesi ve demokratlaşması” olarak tanımlamıştır, (E. 1983/2, K. 1983/2, Kt. 25.10.1983).
104 Bockel A. , “Laiklik ve Anayasa”, Laiklik ve Demokrasi (der. İ. Ö. Kaboğlu), İmge Kitabevi, Ankara 2001, s. 51.
5.Cİ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR.
****************
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder