6 Ocak 2016 Çarşamba

TÜRK'ÜN CEHENNEM ATEŞİNDE YÜRÜDÜĞÜ YILLAR.., BÖLÜM 3





TÜRK'ÜN  CEHENNEM ATEŞİNDE YÜRÜDÜĞÜ YILLAR.., BÖLÜM 3





Bahriye Nazırı (Denizcilik Bakanı) Cemal Paşa 1914 Kasım ayında 4. Ordu Kumandanı oldu. 1917 sonbaharında Alman Mareşali Falkenhayn'ın gelmesi ile 4. Ordu lağvedildi. Yani Cemal Paşa üç yıl 4. Ordu Kumandanlığı yaptı.


* * *

"GAYRÎ ASKERİ HEDEFLERİN BOMBARDIMANI İLE TELEF OLACAK HER TÜRK'E KARŞILIK SURİYE'DE TUTUKLU BULUNAN İNGİLİZ TEBAASINDAN BİR KİŞİ İDAM EDİLECEKTİR"

"Aralık ayında düşmanın harp gemileri Mersin'den Gazze'ye ve Ariş'e kadar Suriye ve Filistin sahilindeki telgraf hatlarını veşose ve şimendifer köprülerini, iskeleleri ve istasyonları, avcı siperlerini, yollar üzerindeki ahaliye ait nakil vasıtalarını top ve makinalı tüfek ateşine tuttular.

14 Aralık 1914 günü Askol kruvazörü Ariş'in hemen doğusundaki bir köye bir kaç mermi atarak dört yaşında bir kız çocuğunu şehit şehit ve bir deve telef etmişti.

28 Aralık günü ise Doris muhafazalı kruvazörü İskenderun sahiline yaklaşarak yakın köyleri top ve makineli tüfek ateşine almış, ahaliden bir kadın, iki kız ve bir erkeği şehit etmiş ve erkek ve kadın beş köylüyü ise yaralamıştı. Bunun üzerine Cemal Paşa, Kolordu Kumandanı'na şu emri verdi:

C. 30 Kânun-ı evvel 1330 (12 Ocak 1915)

İngiliz kruvazörünün bombardıman ettiği köyde veya civarında, mevzide, yürüyüş veya ikamet halinde asker var mıydı? Veya tahkimat var mıydı? Esaslı surette tahkik ediniz. Bu tahkikat neticesinde, eğer İngilizlerin, müdafaasız köyleri sebepsiz olarak bombardıman etmiş olduklarına kanaat getirecek olursanız şu emri icra edeceksiniz:

"Bu köyde kaç insan şehit olmuşsa, Halep veya Şam'da mevkuf (tutuklu) bulunan İngiliz tebaasından o kadar İngiliz lalettayin tefrik edilerek (rastgele seçilerek) muhafaza-i kaviyye (güçlü koruma) altında, bombardıman edilmiş olan köye sevk edilecek ve orada, masum insanları öldüren İngiliz mermilerinin düştüğü noktada kurşuna dizilecektir. Herhalde bunlar erkekler arasından intihap edilmelidir (seçilmelidir)"

4. Ordu Komutanı Ahmed Cemal

* * *


Cemal Paşa, kendisini Şam'da ziyarete gelen Osmanlı Milletvekilleri ile... (1916)

* * *

Tell El Ful (Kudüs'ün yaklaşık 5 km. kuzeyi..) tepelerinde İngilizlerle yapılan muharebelerde şehit düşmüş askerlerimiız... (1917)

"İstasyonda bir Kadın durmuş, Gelene geçene:

– Benim Ahmed’i Gördünüz mü? diyor. Benim Ahmed’i!

Hangi Ahmed’i? Yüz bin Ahmed’in hangisini? Kadın, yırtık basmasının altından kolunu çıkararak, trenin gideceği yolun, İstanbul yolunun aksini gösteriyor:

– Bu tarafa gitmişti, bu tarafa! diyor.

O Taraf nere? Aden’e mi, Medine’ye mi, Kanal’a mı, Sarıkamış’a mı, Bağdat’a mı? Nereye ? Ahmed’ini buz mu, kum mu, su mu, iskorpit yarası mı, tifüs mü yedi?…

Hayır … Hiçbirimiz Ahmed’ini görmedik. Fakat Ahmed’in her şeyi gördü. (…)

İmparatorlukta batıdan, doğudan, sağdan, soldan bütün rüzgârlar bozgun haykırışarak esiyor. Anadolu, demiryoluna, şoseye, han ve çeşme başlarına inip çömelmiş, memesinden koparılan oğlunu arıyor.

Vagonlar, arabalar, kamyonlar, hepsi, ondan, Anadolu’dan utanır gibi, hepsi İstanbul’a doğru, perdelerini kapamış, gizli ve çabuk geçiyor. 
Anadolu, Ahmed’ini soruyor. Ahmed, o daha dün bir kurşun istifinden daha ucuzlaşan Ahmed. Ahmed’i ne için harcadığımızı bir söyleyebilsek, onunla ne kazandığımızı bir anaya anlatabilsek, onu övündürecek bir haber verebilsek… Fakat biz Ahmed’i kumarda kaybettik!”*

*(Zeytindağı, F.Rıfkı Atay)


* * *

Birinci Kanal Harekatı için yola çıkmaya hazırlanan birliklerimiz. (1914 yılının son günleri...)

(Cemal Paşa’nın, 1915′te 14 bin deveyle iki koldan Süveyş Kanalı’na yaptığı ilk harekat başarılı olamadı. 1916 yılında ikinci harekat başladı. Ama o sırada başlayan Arap isyanı için birliklerin bir kısmı Hicaz’a yönlendirilince, ordunun geri kalan kısmı, Gazze- Şeria- Birüsseba hattında savunmaya çekildi...) 


* * *

Ordunun'un ihtiyacını karşılamak üzere Bi'rüs-Seba'da kurduğumuz un fabrikası (1917)

* * *







* * *


Türk hava saldırısında telef edilen İngiliz 3. Hecinsüvar Taburu'na ait develer... (Şeyh Nuran / Filistin - 1917)

* * *


Filistin'e doğru yürüyen İngiliz piyadeleri... (1917)

"1917 baharında İngilizler, Gazze’ye karşı saldırıya geçti. İlk iki saldırı püskürtüldü. 24 Ekim 1917′de İngilizler, Hindistan’dan topladığı kuvvetlerle yani 138 bin askerle son taarruza başladı. Ve, Osmanlı Ordusu’ndaki Alman subaylardan albay von Kress’in hatıratında,“rüzgâr kar halinde esiyordu, çekirge istilası İbin Vahası’nı son yaprağına kadar silip süpürmüştü. Çok sıcak bir gündü ve erler susuzluktan son derece ıstırap çekiyorlardı. Bugün dahi kulaklarımda onların ’su… su…’ diye yalvaran ümitsiz bağrışlarını duymaktayım” dediği gün, 9 Kasım 1917′de Kudüs düştü. Osmanlı ordusu, yağmanın önlenmesi amacıyla ardında küçük bir birlik bırakarak Kudüs’ü terk etti, Halep’e kadar geri çekildi.

Tam dört yıl süren bu cephe savaşında Osmanlı ordusunun kaybı 200 bini geçti." 


* * *

Süveyş Kanalı'na Türklerin bir gece taarruzu düzenleme ihtimaline karşı İngilizler kanalın batı yakasına ışıldaklar yerleştirmeye başladılar (1915)

* * *



Kafkas Orduları Komutanı Ahmet İzzet (Furgaç) Paşa, Cemal Paşa ile beraber Kudüs'teki birliklerimizi denetlerken... (1917) 


* * *



Türk memur ve askerleri Kudüs'te bir tören sırasında (1915) 

* * *


Çölde bir dinlenme anı... 


* * *


Çölde sabah kahvaltısı yapan askerlerimiz... (1917) (...ve masa ihtiyacını pratik bir şekilde çözen Türk zekâsı... :))) 


* * *


"Kanal Seferi" esnasında El-Ariş'te kurulmuş "sargı yeri" istasyonumuz (1916)


"Mısır'ın fethi hayaline nispetle Kanal hücumuna "hezimet" denebilir. Fakat Kanal'a karşı stratejik gösteriş yapmak maksadına göre Kanal taarruzu "başarı" idi. "Süveyş Kanalı'na karşı bir teşebbüs" yapılmış, bu girişimle Mısır'da 75 bin İngiliz askeri (iki Hint, bir Territoryal, bir Avustralya piyade tümeni, Yeni Zellanda tugayı, iki İngiliz süvari tugayı, Hint hecinsüvar tugayı) yerinden hareket edemez duruma getirilmiştir. General Falkenhayn demişti ki: "Kanal taaruzu sayesinde İngilizlerin Çanakkale'ye taarruzu geciktirilmiş, bu süre içerisinde Çanakkale savunmasının bir dereceye kadar tamamlanması mümkün olmuştur. Kanal seferi, kendisinden beklenen stratejik faydayı sağlamıştır." 

 ???????? 

 (A. Fuad ERDEN / Suriye Hatıraları)


4 CÜ  BÖLÜMLE DEVAM EDECEKTİR..

* * *





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder