osman pamukoğlu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
osman pamukoğlu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

29 Aralık 2014 Pazartesi

PKK'ya yardım ettin - Gladyo'ya alet oluyorsun


PKK'ya yardım ettin - Gladyo'ya alet oluyorsun





Hak ve Eşitlik Partisi Genel Başkanı Osman Pamukoğlu 01 Kasım 2014 tarihinde partisinin resmi internet sitesinde yayınlanan yazısında İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek hakkında bazı iddialara yer verdi.Pamukoğlu yazısında; “1998 yılında PKK’ya silah ve para yardımı yapmakla suçlanıp hakkında dava açılmadı mı? Aynı tarihte Terörle Mücadele Yasası çerçevesinde 14 ay hapis cezası alıp yatmadı mı?” ifadelerini kullandı.
Osman Pamukoğlu’nun işte bu iddialarına İşçi Partisi tarafından yanıt geldi. “Bu açıklamalar gerçek dışıdır” denilen yanıtta “Ergenekon davasısavcılarından sonra Osman Pamukoğlu da, Ankara DGM kararıyla mahkûm edilmiş bir iftirayı on altı yıl sonra yeniden dillendirmiştir.” diye belirtildi.
Pamukoğlu’nun iddialarına dair hukuki işlemin başlatılacağını da ifade eden İşçi Partisi; yaptığı açıklamaya şöyle devam etti:
“1998 yılında Gladyo’nun emriyle gerçekleştirilen bu tertip konusunda kamuoyunu defalarca bilgilendirdik. Osman Pamukoğlu’nun yalanlarını çürütmek için bir kez daha kamuoyuna tertibin iç yüzünü belgeleriyle sunuyoruz.
“1998 TERTİBİ”NİN İÇ YÜZÜ
1998 yılında Tuncay Güney ve Sami Demirkıran, Gladyo'nun emriyle, sahte mühür yaparak İP Genel Başkanı Doğu Perinçek'e karşı bir tertip düzenliyorlar. İki adet sahte mektup hazırlanıyor.Bu mektuplardan biri, PKK Garzan Eyaleti adına, diğeri PKK'nın yan örgütü ERNK adına yazılmış, imzalanmış ve mühürlenmiş.
Tıpkı Ergenekon davasında olduğu gibi, yine Tuncay Güney kullanılarak Doğu Perinçek 24 Eylül 1998 günü gözaltına alınıyor ve tutuklanıyor.
Yapılan yargılama sonunda, Ankara 1 No'lu DGM, Adli Ekspertiz ve Bilirkişi raporlarıyanında diğer kanıtlara da dayanarak PKK mektuplarının sahte olduğunu saptıyor ve Doğu Perinçek'in aklanmasına karar veriyor.
Bunun üzerine sahte mektupları Savcılığa getiren PKK itirafçısı Sami Demirkıran hakkında şikâyette bulunuyoruz. Ankara 9. Asliye Ceza Mahkemesi Sami Demirkıran'ı iftira suçundan teşdiden 1 yıl 3 ay hapse mahkûm ediyor ve hüküm kesinleşiyor.


(BÜYÜTMEK İÇİN ÜZERİNE TIKLAYIN)
YALANLARINIZIN ARKASINDA MISINIZ?
Osman Pamukoğlu’na soruyoruz.
Bütün belgeler ve bilgiler ortadayken neden bu iftiralara başvuruyorsunuz?
En son Ergenekon Davası sürecinde de mahkeme salonlarında çürüttüğümüz “1998 Tertibi” ile ilgili düzmece iddiaları ısrarla gündeme getirerek neden Gladyo’ya alet oluyorsunuz?
Hala bu yalanlarınızın arkasında mısınız?”
OSMAN PAMUKOĞLU NE DEMİŞTİ
HEPAR Genel Başkanı Osman Pamukoğlu, “Oylar bölünmesin, ittifak yapın diyenlere duyurulur” başlıklı yazısında Doğu Perinçek’e dair şunları yazmıştı:
“(...) CNN’deki programda, kendisine soruldu: “çözüm sürecinin ileri safhalarında Abdullah Öcalan’a da bir imtiyaz tanınır mı sizce; Muhteremin cevabı: “Halk kurtuluş önderi olarak, ona da bazı imkanlar verilmeli” Bekadaki çiçekli, tören birlikli, yemekli şölenlerden vazgeçtim. “Parti genel başkanı değil, gazeteci olarak gittim” laflarıyla milleti enayi yerine koyuyor.. 1998 yılında PKK’ya silah ve para yardımı yapmakla suçlanıp hakkında dava açılmadı mı? Aynı tarihte Terörle mücadele yasası çerçevesinde 14 ay hapis cezası alıp yatmadı mı? 2014 yerel seçimleri arifesinde gazetelerde boy boy İP ilanları çıktı, başlık: “132 general ve subay yerel seçimlerde İP destekliyor.” Kimliklerini siyasi malzeme yaptıran onların da aklına şaşayım!. Bu parti Başkentte Büyükşehir adayı çıkaramadığı gibi, İstanbul’da da bize nazaran kat be kat imkanları olmasına karşın ancak HEPAR adayı kadar oy almayı becerebildi.. (...)”

..

12 Aralık 2014 Cuma

AL SANA OSMANLI..,


AL  SANA OSMANLI..,




1923’te…
*
Nüfus 13 milyon civarıydı, 11 milyon kişi köyde yaşıyordu. 40 bin köy vardı, 38 bininde okul yoktu. Traktör sıfırdı, karasaban’dı. Beş bin köyde sığır vebası vardı. Hayvanlar kırılıyor, insanlar kırılıyordu. İki milyon kişi sıtma, bir milyon kişi frengiydi, verem, tifüs, tifo salgını vardı, üç milyon kişi trahomluydu, bebek ölüm oranı binde 480’di, her doğan iki bebekten biri ölüyordu. Memlekette sadece 337 doktor vardı. Sadece 60 eczacı vardı, sadece 8’i Türk’tü. Diş hekimi, sıfırdı. Dört hemşire vardı. 40 bin köy, sadece 136 ebe vardı. Ortalama ömür 40’tı.
*
Yanmış bina sayısı 115 bin, hasarlı bina sayısı 12 bindi. Ülkeyi yeniden inşa etmek gerekiyordu, kiremit bile ithaldi. Limanlar, madenler, demiryolları yabancıya aitti. Toplam sermayenin sadece yüzde 15’i Türk’tü. Osmanlı’dan Cumhuriyet’e miras kalan sadece dört fabrika vardı, Hereke ipek, Feshane yün, Bakırköy bez, Beykoz deri… Elektrik sadece İstanbul, İzmir ve Tarsus’ta vardı. Otomobil sayısı bin 490’dı. Sadece dört şehirde özel otomobil vardı.
*
Kadın, insan değildi.
*
(Veremle boğuşan halk, ahırda yatarken… Bademlerin yere göğe sığdıramadığı Abdülhamid’in 16 tane eşi vardı. Nazikeda, Safinaz, Dilpesent, Peyveste, Nazlıyar, Bidar, Mezide, Emsalinur hanım filan, 16 tane… Yaş itibariyle, tamamı çocuktu. Tayyip Erdoğan’ın dedemiz dediği Abdülmecid’in 22 eşi vardı. Ahali ineğine verecek saman bulamazken, herif sarayında iki futbol takımı kadar kadınla yatıyordu.)
*
Tiyatro yok, müzik yok, resim yok, heykel yok, spor yoktu. Arkeolojik eserler, öyle gizli saklı değil, padişahların hediyesi olarak, trenlerle çalınmıştı.
*
Kimisi alaturka saat’i kullanıyor, güneşin battığı anı 12.00 kabul ediyordu, kimisi zevali saat’i kullanıyor, güneşin en tepede olduğu anı 12.00 kabul ediyordu. Kimisi güneş batarken grubi saat’i esas alıyordu, kimisi güneşin tamamen battığı ezani saat’i esas alıyordu. “Saat kaç birader?” diye sorduğunda, her kafadan bi ses çıkıyordu.
*
Kimisi hicri takvim kullanıyordu, kimisi rumi takvim kullanıyordu. Kimisinin şubat’ı kimisinin aralık’ına denk geliyordu. Herkes aynı zaman dilimindeydi ama, farklı aylarda yaşıyordu!
*
Dirhem, okka, çeki vardı. Arşın, kulaç, fersah vardı. Ne ağırlığımız dünyaya ayak uydurabiliyordu, ne uzunluğumuz… Ölçülerimiz ortaçağ’dı.
*
Erkeklerin sadece yüzde yedisi, kadınların sadece binde dördü okuma yazma biliyordu. Okur-yazar erkeklerin çoğunluğu, subay veya gayrimüslimdi. Okul yaşı gelen her dört çocuktan üçü okula gitmiyordu. Toplam, 4894 ilkokul, sadece 72 ortaokul, sadece 23 lise vardı. Türkiye’nin tüm liselerinde sadece 230 kız öğrenci kayıtlıydı. Öğretmenlerin üçte birinin, öğretmenlik eğitimi yoktu. Tek üniversite vardı, darülfünun, medreseden halliceydi. Ülke bilim’den çoook uzaktı.
*
600 sene boyunca Türkçe’nin ırzına geçilmiş, Osmanlıca denilmişti. Arapça, Farsça, Fransızca, İtalyanca kelimeler, Levanten terimler dilimizi istila etmişti. Karşılıklı sesli-sessiz harfleri olmayan Arapça’yla Türkçe yazmaya çalışıyorlardı.
*
“Harf devrimi yapıldı, bir gecede cahilleştirildik, köpekleştirildik” falan deniyor ya… İbrahim Müteferrika’dan itibaren 150 sene boyunca basılan kitap sayısı kaçtı biliyor musunuz? Sadece 417’ydi. Bunların da çoğu gayrimüslimlerin matbaasından çıkmıştı. Ki zaten, Müteteferrika da devşirmeydi, Macar’dı.
*
Bu topraklara kitap gelene kadar, Avrupa’da 2.5 milyon farklı kitap basılmış, beş milyar adet satılmıştı. Voltaire, bir kitabında şu ağır tespiti yapmıştı: “İstanbul’da bir yılda yazılanlar, Paris’te bir günde yazılanlardan azdır!”
*
Ve neymiş efendim, mezar taşı okuyacakmış…
Sen önce iki tane kitap oku da, dünyadan haberin olsun biraz!

Yılmaz ÖZDİL


https://www.facebook.com/hakveesitlik.resmi.sayfa/photos/a.121425877976355.21684.118828114902798/742002509252019/?type=1&relevant_count=1


HEPAR İLE YENİDEN UMUT VAR.

Seçimlerden önce tüm HEPAR’lıların ve HEPAR’a
sempati ile yaklaşanların söyledikleri aynıydı.
“HEPAR’ı beğeniyorum ve oy vermek istiyorum
ama diğer partinin oyları bölünsün istemiyorum.”

Fakat bu yaklaşıma rağmen yine başarı gelmedi.
Oylar bölünmesin diye oy verdiğimiz partilerin hepsi
fos çıktı, bizleri rezil etti.

Öyle ise ; kimin oyu bölünürse bölünsün,
bu kez hak eden partiye , HEPAR’a fırsat verelim!

Oyları bölmek istemiyor musunuz?
O zaman hepimiz HEPAR çatısı altında birleşelim!

HEPAR BİZİM SON KALEMİZ…

– Bütün kalelerimiz ele geçirildi,
bütün zenginliklerimiz peşkeş çekildi,
güvendiğimiz partiler her şeye seyirci kaldı.

– Ülkenin bölünmesine, iç savaş çıkmasına,
ekonominin tamamen emperyalistlerin
eline geçmesine ramak kaldı.

– Türküm demek suç oldu,
ayaklar baş yapıldı,
kahramanlar hain ilan edildi,
hainler el üstünde tutuldu.

– İnsanımız kandırıldı, aşağılandı, ötekileştirildi.

– Fakir daha da fakir, zengin daha da zengin oldu.

– Komşu komşuya düşman edildi.

– Ülkenin doğusu çoktan gözden çıkarıldı!

Neden mi HEPAR?

İtiraf edin, bunu zaten çok iyi biliyorsunuz.
Uyuyanlar bir şekilde uyandırılır
ama uyuma taklidi yapanları kimse uyandıramaz!
Bizim çağrımız uyanışa ortak olmak isteyen
tüm vatanseverlere!

Amacımız çok net ;

HEPAR’ı meclise sokmak.

Sorun çok net ;

Avrupa birliği hükümete
HEPAR’ın önünün kesilmesi talimatı gönderdi.
Halahazırda zaten satılmış olan medya
HEPAR’ı bilinçli olarak görmezden geliyor
ve seçmene umutsuzluk aşılıyor.
“Nasıl olsa barajı aşamayacağız”
diye düşünen seçmen de
HEPAR’ın arkasında güçlü olarak duramıyor.

Çözüm çok net ;

Medyada güçlü değiliz ama
sosyal medyada gücümüzü gösterebiliriz.
Seçim zamanı yaklaştığında da ne kadar
güçlü olduğumuzu görüp partimizin arkasında
güçlü şekilde durabiliriz.

Hepar Geliyor . com ‘ a üye olursanız ne olur? 

Üye olmanız sizi HEPAR’a resmi üye yapmaz ama
“benim oyum Hepar’a” sözünü vermiş olursunuz.
Hedefimiz seçimlere kadar ülkemizin her yerinden
“benim oyum Hepar’a” diyen 15 Milyon kişiye ulaşmaktır.

HEPAR GELİYOR PROJESİNE 
ÜYE OLARAK ,
SAYFALARINIZDA PAYLAŞARAK 
VE ARKADAŞ LİSTELERİNİZİ
DAVET EDEREK  DESTEK OLUNUZ

referans bağlantım.,


http://hepargeliyor.com/?r=ee826657




HEPAR GÖNÜLLÜLERİ TARAFINDAN 
YÜRÜTÜLMEKTE OLAN 
HEPAR GELİYOR PROJESİ 
GENEL BAŞKANIMIZ
SAYIN OSMAN PAMUKOĞLU
TARAFINDAN DESTEKLENMEKTEDİR

TÜM İL VE İLÇE TEŞKİLATLARIMIZ İLE 
TÜM GÖNÜLLÜ YURTDAŞLARIMIZIN 
KATILIMINI BEKLİYORUZ .

Kötü gidişatı tersine çevirecek tek güç
kadınıyla,erkeğiyle TÜRK Gençliği ' dir ! 
Efsane ile birlikte Türk Gençliği Meclise girecektir.

HEPAR Geliyor
Senin HEPAR'a oy vermen yetmez.
Ananı, babanı, kardeşini, komşunu, akrabanı,
sevgilini, iş arkadaşını, asker arkadaşını,
okul arkadaşını, bakkalı, manavı, esnafı,
yoldan geçen vatandaşı
HEPAR'a davet etmelisin.

KATILIMCI TÜM YURTDAŞLARIMIZA 
CANI YÜREKTEN TEŞEKKÜR EDİYORUZ
SAYGILARIMIZLA

Bedelli Askerliği biz Reddediyoruz




Bedelli Askerliği biz Reddediyoruz











HEPAR Genel Başkanı Osman Pamukoğlu,
Partisinin Antalya İl Başkanlığı binasının
açılış töreni için kente geldi
06 Aralık 2014 Cumartesi 14:31

Açılışın ardından il binası toplantı salonunda gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Pamukoğlu,
hükümeti ve yeni parti kuranları sert bir dille eleştirdi.
Türkiye’nin bir kaos içinde olduğunu ve bedellinin böyle zamanda çıkarılmasını anlamadığını belirten Pamukoğlu,
hükümetin bedelli askerlik onayını sert bir dille eleştirdi. 

Yeni partilere eleştiri
Pamukoğlu’nun sert eleştirilerinden yeni parti
kuran isimler de nasibini aldı.
Üstü kapalı İdris Naim Şahin ile
Emine Ülker Tarhan’ı işaret eden Pamukoğlu,
"Bir ayda 4 parti kuruyorlar. Bu topraklarda olmayan iki şeyden,
yani hak ve eşitlikten oluşan bir parti var,
o parti Hak ve Eşitlik Partisi’dir.

Bunların hepsi kimin arabası gıcırdarsa ona binmiş.
Arabasına bindiğinin türküsünü söylemiş.
Ölü evinde ağlayıp, düğün evinde oynamışlar.
Camide namaz kılıp, kilisede mum yakan insanlar.

Bunlar siyasi şarlatan. Para ve yeniden seçilme tek amaçları.
Ben bunların böyle olduğunu halka anlatacağım" dedi.

Nesrin Topkapı bile bunlar kadar kıvıramaz
Meclis’te seçim barajının düşürülmesine ilişkin
görüşmeleri de değerlendiren Pamukoğlu,
seçim barajının dünyanın her yerinde
yüzde 1 olduğunu savundu.
Sadece Türkiye’de yüzde 10 olan seçim barajının
12 Eylül döneminden kalan bir uygulama olduğunu belirten
Pamukoğlu, şunları söyledi:

"Seçim barajıyla ilgili dünyada en sefil insanlar biziz.
Dünyada bu türden bir şeyin örneği yok.
Yüzde 10 barajı, demokrasinin maskaralığıdır.
12 Eylül döneminden gelmiştir.
Amerika’da yüzde 1, çağdaş ülkelerde yüzde 1 olan
seçim barajı, sende 34 senedir yüzde 10. Bu ne demek?
Oyların çöpe atılması demektir.
5 milyon oyun çöpe atılması demektir.
Kıvırın bakalım.

Ünlü dansöz Nesrin Topkapı bile bunlar kadar kıvıramaz.
Bunlar siyaseti rant yapmıştır."
DHA
http://www.akdenizmanset.com.tr/politika/bedelli-askerligi-biz-reddediyoruz-h108647.html

“Artık sızlanmayı, şikayet etmeyi, 
ağlamayı ve kafayı kuma sokmayı bırakın. 
Asıl mücadele şimdi başlıyor.
Çocuklarımız için yurtseverler görev başına!”

HEPAR GELİYOR PROJESİNE 
ÜYE OLARAK ,
SAYFALARINIZDA PAYLAŞARAK 
VE ARKADAŞ LİSTELERİNİZİ DAVET EDEREK 
DESTEK OLUNUZ ?


..

30 Kasım 2014 Pazar

Hilâl ile Artı Muhabbet Programı Osman Pamukoğlu 28 Kasım 2014

Hilâl ile Artı Muhabbet Programı  

Osman Pamukoğlu  28 Kasım 2014








OSMAN PAMUKOĞLU Hilal'le artı muhabbet 28 Kasım 2014


Genel Başkanımız Sn. Osman Pamukoğlu,
artıbir tv'de Hilâl Ergenekon'un sunduğu
Hilâl ile Artı Muhabbet programında yaptığı
açıklamalardan bazı başlıklar

Halk istiyor diye MHP ve CHP ile görüşme teklif ettim.
MHP tabir-i caizse sipere girdi, kaçındı.
CHP Genel Başkanı Dersimli Kemal ile 1 saat 10 dakika görüştüm. Ülkenin durumunu anlattım. 30 Ekim'e kadar süre verdim.
Geri dönüş olmadı.

Ben de üzerimdeki ''Oylar bölünmesin.'', ''İttifak yapın.'' baskısını attım.

CHP Cumhurbaşkanlığı seçimiyle son barutunu kullanarak halkın gözünde bitmiştir.

Muharrem İnce, benimle Halk Arenası programına çıktığına pişman oldu.
Programda da Uğur Dündar'a dönüp '
'Tek tek konuk edin bizi diye söylemiştim.'' dedi.
Programı izleyen halkın da görüşleri ortada.
Yalova seçiminde beni aradı adayımı çekmem için ben de çektim. Yalova'yı kimin oylarıyla aldıkları ortada.
''Ben de sizle gelip Yalova'da propaganda yaparım.'' dedim.''
Benimle birlikte görüntü verince,


((( PKK'lıların oylarını, desteğini alamamaktan korktular.)))

Twitter ile bana yazıp çizmeyeceksin gelip karşımda konuşabiliyor musun?

Emine Ülker Tarhan partimize gelebilirdi, gelseydi kabul ederdik.

Dersim tartışması saçmalıktır.

Oy için Alevi vatandaşlarımızın üzerinden oyunlar oynamaya çalışıyorlar.

Ben yurdu geziyorum insanlar tamamen bu muhalefete öfkeliler..
Vatandaşlar bunlardan bıkmış durumda..

Bilinçli yurttaş konusunda millet olarak sıkıntılarımız var.
İnsanlarımız parti programlarına biraz baksınlar..

Beslenme bir toplum için çok önemli,
tarım ve hayvancılığın geliştirilmesi ilk hedefimiz olacaktır.

Türkiye'de vergi adaleti diye bir şey yok.
TRT'ye elektrik faturasından vergi mi ödenir?

Harçlar kaldırılacak eğitim ücretsiz hale getirilecektir.

Devlet adalet ve güvenlik için vardır.
6 – 7 Eylül ayaklanmasında güvenliği sağlayabildiniz mi?
Kamu düzeninden bahsediyorlar.
Ne düzeni sokak ortasında askerlerimizi infaz ediyorlar.
Rejim ve toprak bütünlüğümüz tehlike altında.
Göz göre göre de gidiyor.
Anlaşmalara göre bebek katili dışarı çıkacak.
Kandil’dekiler böyle söylüyor.
10.000 asker şehit edildi.
30.000 çoluk çocuğu öldürdüler.
78 öğretmeni şehit ettiler.
Türk milleti sessiz mi kalacak sanıyorlar.
Bölünmenin sonunda ne olacağı bellidir.

((( Bunun sonucu kaos ve iç savaştır.)))

Sokaklarda Kobani denen hareketlenmeler bir kalkışma hareketidir.

Türkiye, Fırat'ın doğusunda egemenliğinin % 70'ini kaybetmiştir.

Kobani'ye giden silahların ilerleyen zamanlarda
kime döneceğini herkes görecek.

Türk askerlerinin Suriye'de işi yok.
Çok meraklılarsa kendi çocuklarını göndersinler oraya..

IŞİD bölgede kalacak. Hava bombardımanlarıyla bu iş çözülemez.

Bu bölgenin karışıklığından en fazla çıkar sağlayan
İsrail ve İran'dır.
Çözüm süreci denen şey ülkenin bölünmeye götürülmesidir

Terörist başını dışarı çıkarmak için pazarlıklar yapılıyor. Bu yol, yol değil..

HDP denen şey PKK'nın meclisteki uzantısından başka bir şey değildir.

Halk bize gerekli desteği versin,
HEPAR meclise girsin, bu bölücülere adım attırmayız.

HEPAR Genel Başkanı olarak söylüyorum teröristlerle müzakereler derhal kesilecek.

Bizim parti programımız belli teslim olmazlarsa yerleri belli, gidip hepsini alacağız.

Biz meclistekiler gibi kurusıkı laf yapanlardan değiliz.
Bunların dertleri koltuk sevdası..

Başbakan olursam ilk icraatım
huzur ve güvenliği sağlamak olacaktır.

Genelkurmay Başkanı
görevini iyi idare edemediğini düşünüyorsa bıraksın.
Görevini yapamıyorsan istifa edersin,
aksi halde sen de tependekilerle beraber gidersin.

Ordumuza kumpaslar kurulurken
Genelkurmay Başkanı olarak duruş göstermiyorsan
orayı işgal etmeyeceksin.

TSK kumpaslarla fazlasıyla yıpratılmıştır.

MGK, YÖK ve RTÜK kaldırılacaktır.

Yüzde on barajının olduğu yerde
demokrasiden bahsedilemez.

Ben HEPAR'ı, AKP ile mücadele etmek için kurdum.

Bunları iktidardan indirecek bir oluşumun gerçekleştirilmesi şarttır.

Yolsuzluk, yoksulluk ve cehaletten nemalanan bir siyasi iktidar var.

Yolsuzluk ve rüşvet yiyenlerin
devlet yönetimine getirilmemesi gerekir.

Bunlar müslüman diye diye kalıplaştırılmış bir siyasi iktidar var.
Bu ülkenin bütün değerleri yozlaştı.

(((( Devrimler sonuçlanmadı. )))

Atatürk'ten sonra gelenler de devrimleri kemirdiler.
O nedenle Anıtkabir Özel Defteri'ne

(((''Bugün bizim için 11 Kasım 1938'dir.'' yazdım.))) 

Yarım kalan devrimleri tamamlamak için HEPAR'ı kurdum.

MHP, bedelli askerlik konusunda eveleyip, geveliyor.
Karşıyız desene! Nerede sizin milliyetçiliğiniz,
nerede vatanseverliğiniz!

Sarayların yanında uçakların,
Mercedes'lerin sayısı gün geçtikçe artıyor.
Almanlar bile bunlar kadar Mercedes'e binmiyor.
Bunun adı görmemişliktir.
Sanki sultan soyundan geliyor.

HEPAR, Türk milleti için 2015 Genel Seçimi'nde bir şans.
Bu şansı değerlendirip, değerlendirmemek Türk milletinin elinde. HEPAR'ın doktrini ortada, yapacakları ortada.
Değerlendirmedikleri takdir de benim kaybedeceğim bir şey yok. Olacaklar ortada.

Osman Pamukoğlu
Hak ve Eşitlik Partisi Hepar
Genel Başkanı
28 Kasım 2014 saat: 20:30

Hilâl ile Artı Muhabbet programı

Genel Başkanımız Osman Pamukoğlu,
+1 TV'de Hilal Ergenekon'un konuğu oldu.
Emeği geçen herkese teşekkür ederiz.



Programıma sizi konuk edeceğimi duyururken
 ''Efsane Komutan'' unvanınızı kullandım.
Çünkü sizi emekli bir asker olarak görmüyorum.
Siz hala benim komutanımsınız
ve sonsuza kadar da öyle kalacaksınız.

Hilal Ergenekon

http://youtu.be/0bUaUWYbu2Q

27 Kasım 2014 Perşembe

OSMAN PAMUKOĞLU CEVAPLADI; İŞİD NASIL BİTER VE YOK EDİLİR..

.

OSMAN PAMUKOĞLU CEVAPLADI; İŞİD  NASIL BİTER VE YOK EDİLİR..



 
Osman Pamukoğlu, Halk Tv'de, CHP'li Muharrem İnce ile birlikte Uğur Dündar'ın konuğu oldu. Programın gündemi, Ortadoğuda yaşanan gelişmeler ve çözüm süreciydi. Pamukoğlu, Ak Parti'yi, çözüm sürecinde Abdullah Öcalan'ın her dediğini yapmakla suçladı.

"TÜRKİYE SURİYE TOPRAKLARINA ASLA GİRMEMELİ"

Osman Pamukoğlu, 1991 ve 2003'de yaşanan savaşların Ortadoğu'yu mahvettiğini söylediği konuşmasında, "Türkiye suriye topraklarına asla girmemeli. Bizim orada işimiz yok. Geçilmeyecek, tehlikeli. Savaş denilen şeyin öncesi de içi de belirsizliktir." dedi.
Pamukoğlu, Uğur Dündar'ın, "IŞİD tehlikesi Türkiye tarafından nasıl algılanmalı, bununla mücadele nasıl olmalı?" sorusuna da şu cevabı verdi;

"TIRNAĞI OLAN BAŞINI KAŞISIN"

"Orada, Kobani, Cezire, Afrin var, Kürtlerin yaşadığı yerler. IŞİD, Kobani'yi yani ortadaki baklayı koparmaya çalışıyor. Sıra diğerlerine de gelecek. Kobani'ye gittiğinizde şunu görüyorsunuz. Yakalarında İmralı'dakinin resmi, makam odalarının arkasında İmralı'dakinin resmi, bir tarafta PYD'nin bir tarafta PKK'nın bayrağı. Kobani'de halk yok. Savaşanlar var. PKK isterse dağ kadrosunu Kobani'ye gönderir ama göndermiyor. Ne diyor Kandil'dekiler, "biz dağda çarpışırız kırsalda çarpışmayız." Pazarlık mı yaptınız nerede çaçarpışacağınızla ilgili. PKK, topraklarımızdan hiçbir zaman çekilmedi. İmralı'daki oradan tehdit ediyor sürekli. Şöyle olur böyle olur. Rojava ya da başka bir yer, bizim o topraklara yapabileceğimiz bi şey yok. Tırnağı olan başını kaşısın."

"KENDİ BAŞIMIZA IŞID'LE MÜCADELE EDEMEYİZ"

Osman Pamukoğlu, Türkiye'nin IŞİD'le nasıl mücadele edeğine ilişkin de şunları söyledi;
"Bunu kendi başına yapamaz. Suriye'nin yüzde 35'ini Irak'ın yüzde 30'unu aldığınız zaman ne yapacaksınız. ABD Devlet Başkanı bile 3 yılı alır dedi sonra da bu uzun sürer dedi. 1300 km'lik sınırımızı hayal edin. Muazzam bir şey. IŞİD'le temas etmemiz için bu sınırlardan 40-50 km güneye girmemiz lazım. Bu birkaç tugayın, 30-40 bin askerin yapabileceği bir şey değil. Bütün dünya bu konunun üzerine eğilecek. İttifak yapmadan bunu yapmak mümkün değil."


..