neler olacak etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
neler olacak etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

11 Aralık 2014 Perşembe

ABD'nin IŞİD konulu "Harp Oyunu"; IŞİD'le mücadelede neler olacak?



ABD'nin IŞİD konulu "Harp Oyunu"; IŞİD'le mücadelede neler olacak?

Cahit Armağan DİLEK 
IŞİD terör örgütü, 09 Haziran 2014 tarihinde Irak'ın Musul şehrini işgal etmesiyle dünyanın gündemine en üst sıradan girdi. Irak'ta hızla ilerleyerek Bağdat'a ve Erbil'e yönelmesiyle buralardaki Amerikan varlığının tehdit altına girdiğini iddia eden ABD Ağustos ayında IŞİD'in en azından Bağdat ve Erbil'e girmesini engellemeye yönelik olarak Irak'taki IŞİD hedeflerine hava saldırıları başlattı. IŞİD'in elindeki batılı rehinleri birer birer kafasını keserek öldürmesinin de etkisiyle ABD, IŞİD'e karşı ortak bir koalisyon oluşturmayı planladı. Bu kapsamda Obama 10 Eylül 2014'te ABD'nin IŞİD stratejisini açıkladı. Bunun hemen sonrasında batılı ülkeler ve Arap ülkeleri koalisyona katılmaya ve askeri destek vereceklerini açıklamaya başladı. Obama'nın açıklamasından sonra Suriye'deki IŞİD hedeflerine de hava saldırıları yapılmaya başlandı. Koalisyonun hedefi havadan IŞİD hedeflerini vurmak, karada ise koalisyon tarafından eğitilip donatılacak yerel unsurların IŞİD'e karşı savaşmasını sağlamak, bu arada IŞİD'in insan ve mali kaynağını da kesmek olarak belirlendi. Gelinen aşamada koalisyonun hava saldırıları IŞİD'in hareketini kısmen yavaşlatsa da IŞİD yeni duruma uygun taktiklerle Irak ve Suriye'de yeni yerleri işgal etme girişimlerini sürdürmekte, ilan ettiği İslam Devleti ve Halifeliği kontrolü altındaki bölgelerde iyice yerleşmesini sağlamaya çalışmaktadır.
"IŞİD'le mücadele" konulu Harp Oyunu
İşte bu aşamada Amerikan düşünce kuruluşu Atlantic Council'ın öncülüğünde Amerikalı askerlerin, diğer bir çok Amerikan düşünce kuruluşlarında görevli savunma ve güvenlik politikaları uzmanları ile Suriye ve Irak başta olmak üzere Ortadoğu bölgesi uzmanlarının katılımıyla 22 Eylül 2014 tarihinde IŞİD konulu bir Harp Oyunu oynandı. Harp Oyunundan elde edilen sonuçlar Ekim ayı başlarında kamuoyuyla paylaşıldı.
IŞİD krizinin sonuçlarından en çok etkilenecek ülkelerden biri olan Türkiye'nin de alacağı çok ders olan bu Harp Oyunu şu şekilde gerçekleştirildi: Harp oyunu katılımcıları Mavi (ABD ağırlıklı olmak üzere koalisyon gücü) ve Kırmızı (IŞİD) olarak iki gruba ayrıldı. Harp oyunun amacı: "önümüzdeki altı ay içinde koalisyon ve IŞİD arasında ne tür bir stratejik etkileşimin meydana gelebileceğini anlamak" olarak belirlendi. Katılımcıların savaşın stratejik, operasyonel ve taktik  her seviyesinde her türlü olasılığı düşünmeleri ve dikkate almaları istendi. Sonunda her iki grup hem karşı grubun yakın dönem planlarını ve hedeflerini gerçekleştirmelerini engellemeyi ve onlara zarar vermeyi sağlayacak hem de kendi hedeflerini gerçekleştirmeyi sağlayacak şekilde kendi hareket tarzlarını belirlediler. İşte tarafların amaçları, taktikleri/operasyonları.
Tarafların amaçları ve uygulayacakları taktikler/operasyonlar
Kırmızı grup (IŞİD)
Amaçlar:
IŞİD'in amaçlarını belirlemek üzere uzun tartışmalar yapan Kırmızı grup üyeleri amaçlar başlığı altında şu tespitlerde mutabık kaldılar:
- İslam Devletinin sürdürülebilmesi için toprak almak ve alınan toprakların kontrolünü elinde bulundurmak kritik önemdedir. Şu anki kazanımlar önceki cihatçı terörist örgütlerin başaramadığı tarihi bir fırsattır. Bu durum cihatçı örgütler dünyasında uzun dönemli bir üstünlük kuran bir yapı olarak IŞİD'i diğerlerinden farklı yapacaktır.    
- Eğer "devlet projesi" çarpık gelişirse yapılmış olan her şey paramparça olur dağılır. Bu nedenle işgal edilen yerlerde bir yönetim sisteminin temellerinin oluşturulması için önümüzdeki kısa vadede Irak ve Suriye'deki mevcut kazanımların sağlamlaştırılmasına odaklanılmalıdır. Bu durum toprakların genişletilmesinin durdurulması anlamına gelmemelidir. Ancak savunması daha kolay sınırların ve IŞİD'in birimleri arasındaki lojistik, muhabere ve komuta-kontrol irtibatının sürdürülebilir olmasını sağlayacak yerler öncelikli olmalıdır. Bunu sağlayabilmek için Suriye'de Haseki, Halep, Deyrizor bölgelerine odaklanılmalı, Irak'ta çıkacak fırsatlarla yeni yerlerin ele geçirilmesi düşünülmelidir. Çünkü Mavi (koalisyon güçleri)'nin hava saldırıları hızlı ve geniş toprak işgalini zorlaştırmaktadır.
- Bu aşamada Mavi (ABD)'ye kendi toprakları üzerinde bir saldırı gerçekleştirmek için daha tedbirli davranılmalıdır. Çünkü böyle bir saldırı ilk anda bazı sembolik kazançlar sağlıyor gibi görünse de ABD'nin bütün her şeyiyle mücadeleye girmesine dolayısıyla büyük kara birliklerini de savaşa sokmasıyla sonuçlanabilir ki böyle bir durum Kırmızı için sonun başlangıcı olacaktır. (Bu konuda Kırmızı grup katılımcılarının tam bir mutabakat sağlanamadığı görüldü. Bazı katılımcılar Mavi'yi tahrik edecek şekilde bölgedeki çıkarlarını etkileyen bazı saldırılar yapılması gerektiğini savundu.)
Taktikler/Operasyonlar
Kırmızı'nın yukarıdaki amaçlarına ulaşabilmek ve Mavi'nin amaçlarını engellemek için önümüzdeki 6 aylık süreçte uygulamayı düşündüğü taktikler ve operasyonlar:
- Saldırgan sosyal medya propagandasıyla içinde bulundukları politik kırılganlıklar ile dini ve sosyal hassasiyetlerin istismar edilmesiyle Mavi içindeki bölge ülke hükümetlerinin kara ordularını Irak ve Suriye'ye göndermeleri engellenecektir.
- Kara ordularının Irak ve Suriye'ye gönderilmesinin engellenmesinde caydırıcılık sağlamak üzere büyük bölgesel ülkelerin başkentlerinde terörist hücreler oluşturulacaktır (ancak varlıkları belli edilmeyecek).
- İnsan gücü büyütülecektir. (Kırmızı bu aşamada El Kaide bağlantılı gruplarla resmi ortaklık kurmayı tercih etmemektedir. Ancak zımni işbirliğini kolaylaştırmak için onları kendi ağına dahil edecektir.)
- Karşı tarafın askeri/güvenlik sistemine uygun şekillerde sızarak Irak ordusu ve Suriyeli ılımlı muhaliflerin yetenekleri ve operasyonel faaliyetleri hakkında istihbarat toplamak faaliyetleri gerçekleştirilecektir.
- Kontrol edilen bölgelerde Kırmızı'nın meşru güç olduğu algısını kuvvetlendirmek üzere orada yaşayan halkın temel ihtiyaçları ve güvenlikleri sağlanacaktır.
- Mavi içindeki bölgesel hükümetlerin kara ordusu göndermelerini caydırmak üzere kimyasal ve biyolojik harp üzerinde uzmanlaşmış elit birlik oluşturulacak (ancak varlığı belli edilemeyecek).
- Operasyonları desteklemek üzere lojistik nakliyat hatları oluşturulacaktır. (Kırmızı'nın operasyonları en doğuda Musul-Kerkük-Tiktir-Felluce hattı boyunca olacaktır. Batıda ise Suriye'nin Haseki, Halep'in kuzeyi, Deyrizor Kırmızı'nın tutunması için hayati önemdedir.)
- Yerel nüfusun haraca bağlanmasına, silah depolarının basılarak el konulmasına, çıkarılan petrolü alacak yeni alıcıların bulunmasına devam edilecek, Mavi'nin stratejik noktalara hava saldırıları yapması nedeniyle yeni alternatif gelir kaynakları geliştirilecektir.
- Mavi'nin hava kuvvetleri unsurlarına karşı ses getirici saldırılar düzenleyebilmek için yeni alınan, ele geçirilen askeri sistemlerin/teçhizatların nasıl kullanıldığı öğrenilecektir. 
- Mavi'nin stratejik noktalarına sofistike siber saldırılar yapabilmek için mevcut elemanlar içinden yetenekli olanlar belirlenecek veya dışarıdan İnternet konusunda uzman kişiler örgüte kazandırılacaktır.
- Mavi'den belirli tavizleri alabilmek, Kırmızı'nın yeteneklerini göstermek ve yeni elemanlara yönelik propaganda yapabilmek için Mavi ülkelere ait sivillerin ---eğer mümkünse ABD'li askeri danışman yada özel kuvvetler personeli---- kaçırılmasına yönelik gayretlere ağırlık verilecektir.
Mavi grup (Koalisyon güçleri)
Amaçlar:
Koalisyon güçlerinin amaçlarını belirlemek üzere uzun tartışmalar yapan Mavi grup üyeleri amaçlar başlığı altında şu tespitlerde mutabık kaldılar:
- Mavi'nin yakın dönemdeki (Harp Oyununda oynanan önümüzdeki 6 aylık süreyle sınırlandırılmışır) ana amacı Kırmızı'yı daha fazla rahatsız edip yapısında bölünmeler oluşturmak, savunma pozisyonda kalmaya ve Irak'ı terk etmeye zorlamak olacaktır. Bunun için diplomatik, askeri, ekonomik ve bilgi harbi alanındaki gerekli tedbirler uygulanmalıdır.
- Mavi Irak'taki durumu diplomatik, askeri ve ekonomik açıdan daha fazla kontrol edebilecek seviyededir. Diplomatik olarak Irak'ta ideal durum yok ancak Suudi Arabistan ve İran'ın da yeni Irak hükümetine biraz daha yakın duracağına dair umutlar da dikkate alındığında Bağdat hükümetinin işin içine daha çok girmesi ve Kırmızı karşıtı koalisyonun devam ettirileceği beklenmelidir. Askeri olarak Mavi, Irak'ta Kırmızı'yı rahatsız edecek şekilde koordineli hava operasyonları ve kara operasyonları yapacak yeterli kuvvete sahiptir. Ekonomik alanda Mavi önümüzdeki altı ayda koalisyona dahil Arap ülkeleriyle koordineli olarak Kırmızı'nın ekonomik kaynaklarını ve özellikle petrol kaynaklarını azaltabilir. Mavi açısından en zor alan bilgi harbi alanı olacaktır. Kırmızı bilgi harbi / sanal ortamda Mavi'ye nazaran çok fazla hareket serbestisine sahiptir. Mavi bir çok hukuki, idari, bürokratik sorunları aşmak zorundayken Kırmızı'nın bu alanda sıkıntısı yoktur. Dolayısıyla Mavi'nin bu alanda yapabileceği en iyi şey Kırmızı'nın yasadışı/gayrimeşru olduğunu vurgulamak ve itibarsızlaştırmaktır.
- Suriye'deki durum ise Mavi için Irak'a nazaran hem diplomatik hem de askeri açıdan çok daha zordur. Diplomatik olarak var olan bir süreç yoktur. Askeri alanda Kırmızı'ya karşı mücadele edecek karada yeterli kuvvet olmadığı gibi hava operasyonlarının etkisi sınırlı kalmaktadır. Ekonomik ve bilgi harbi alanlarında Kırmızı'nın bariz bir üstünlüğü vardır. Dolayısıyla önümüzdeki altı ayda Suriye'de çözülebilecek bir şey görülememektedir. Hatta Irak'ta Mavi'nin askeri açıdan büyük ilerlemeler göstermesi halinde Kırmızı Suriye'ye çekilecek, pozisyonu sağlamlaştıracak ve kendini daha da güçlendirecektir.
-  Mavi açısından üzerinde en çok yoğunlaşılan konulardan biri de sınırlar oldu. Suriye ve Irak'ın sınır güvenliği Kırmızı'nın durdurulması bağlamında ele alınması gereken temel konulardan biridir. Çünkü bu sayede Kırmızı'nın ekonomik ve askeri açıdan tecrit edilmesi sağlanacaktır. Suriye-Irak sınırının kontrol altına alınmasıyla Kırmızı'nın mali kaynak, insan ve teçhizat aktarımı önemli ölçüde sekteye uğratılacaktır. Suriye ve Irak'ın diğer ülkelerle olan sınırlarının da kontrol altına alınmasıyla Mavi'nin Kırmızı'yı tam olarak çevreleme stratejisini başarıya ulaşmasına önemli katkı sağlayacaktır.
- Mavi grup üyelerinin en önemli faraziyelerinden biri de harp oyununda oynanan önümüzdeki 6 aylık dönemde ABD'nin konvansiyonel kara kuvvetlerini bölgeye göndermeyeceğidir. Bu sebeple diğer Mavi ülkelerin de kara kuvvetlerini bölgeye göndermeyecektir. Ancak Mavi grup Kırmızı'nın mağlup edilebilmesi için kara kuvvetleriyle gerçekleştirileceğini bilmektedir, bunun için Irak ve Suriye'de yetenekli ve donanımlı kara kuvvetleri oluşturulmalıdır. Mavi'nin sahada mevcut kara unsurları bu aşamada Kırmızı'yı sadece durdurabilir ya da ilerlemesini engelleyebilir.
Taktikler/Operasyonlar
Mavi'nin  yukarıdaki amaçlarına ulaşabilmek ve Kırmızı'nın amaçlarını engellemek için önümüzdeki 6 aylık süreçte uygulamayı düşündüğü taktikler ve operasyonlar:
- Kırmızı'yı durdurmak için Irak ve Suriye'deki askeri kuvvet artırılacaktır. Bu yaklaşım bölgedeki ve dünya genelindeki diğer terörist örgütlere için de örnek teşkil edecektir. Kısa vadede bunu yapmanın en iyi yolu hava operasyonlarının icra edildiği alanları genişletmek ve gizli operasyonların sayısını artırmak olacaktır.
- Irak ordusunun etkinliğini artırmak ve Peşmerge güçlerini desteklemek için daha güçlü çabalar gösterilecektir. Her ne kadar önümüzdeki 6 aylık dönemde bunu tam olarak gerçekleştirmek mümkün olamayacaksa da Irak'ta uzun dönemde elde edilecek başarı için bu bir ön şarttır.
- Kırmızı'nın hareket serbestisini engellemek için hava operasyonlarının alanı genişletilecektir. Fiili askeri ve diğer operasyon baskısını kurmak için Suriye'ye yönelik seyir (cruise) füzesi ve insansız uçak kapasitesi maksimize edilecektir. Suriye-Irak sınırı boyunca ateş serbest bölgesi ihdas edilerek bu bölgeye girenler Kırımızı olarak kabul edilip saldırı gerçekleştirilebilecek, böylece Kırmızı iki ayrı bölgeye sıkıştırılmış olacak ve bu bölgeler arasında irtibat kesilecektir. Bunun için önce yoğun bir bilgilendirme kampanyası yapılacak ve bilahare sınırdan geçişleri engellemek üzere saldırgan bir hava operasyonu faaliyeti icra edilecektir.
- Kırmızı'nın yeni eleman teminini önlemek için aktif bir itibarsızlaştırma politikası izlenecektir. Mavi'nin başarılarının da medyada ön plana çıkarılması sağlanacaktır.
- Kırmızı'nın mali kaynağını engellemek için bölgesel şartlar belirlenecektir. Bu konuda en büyük ilerleme Körfez'deki Arap ülkeleriyle yapılacak işbirliği yoluyla olacaktır.
- İran'ın bu çatışmadaki rolüne ilişkin stratejik yaklaşım netleştirilecektir.  Mevcut durum siyasi açıdan çok karmaşık olmasına rağmen stratejik yaklaşımın netleştirilmesi Kırmızı'nın durdurulmasını hızlandıracaktır.
- Irak'ın kuzeyinde ve batısında bazı şehirlere öncelik verilecek ve yoğunlaşılacaktır. Bu kapsamda Bağdat ve Musul öne çıkmaktadır. Bağdat'ın güvenliğinin sağlanması merkezi hükümetin rahat çalışmasına yönelik engelleri ortadan kaldıracaktır. Ayrıca Musul, Erbil ve Kerkük'ün güvenliğinin sağlanmasının sürdürülebilmesi için Mavi Peşmergeye yardıma devam edecektir.
Harp Oyunundan elde edilenler
 Mavi ve Kırmızı grup üyeleri ayrı ayrı yaptıkları toplantılardan sonra elde ettikleri sonuçları mukayese etmek üzere ortak bir toplantı yaptılar. İşte ortaya çıkan tespitler:
- Görünen o ki her iki tarafın da kendileri açısından kritik görevleri başarma şansları var ancak bunu yapabilmeleri için sırayla belirli bazı adımları atmaları ve tedbirleri almaları gerekecektir.
- Suriye ve Irak'taki harekat ortamının çok fazla karışık olması ve gelişmeleri etkileyen çok fazla sayıda aktör ve etken olmasına rağmen Mavi ve Kırmızı grup katılımcıların mümkün olduğunca bütün harekat ortamını, aktörlerini ve etkenlerini kapsamayı başardıkları değerlendiriliyor.
- Kırmızı grup en avantajlı hareket tarzının mevcut ağ yapılarını Irak ve Suriye dışındaki bölgelerde (öncelikle Lübnan, Ürdün ve Körfez ülkeleri)  genişletmek olarak belirledi, çünkü bu durum Mavi'nin Kırmızı'yı çevreleme planlarını da etkisiz hale getirecektir.  Bu durum Mavi'nin kara kuvveti oluşturma çabalarını vakitlice gerçekleşmesini gerektiriyor.
- Mavi, Kırmızı'nın akılcı yaklaşımından ve düşman coğrafyaları ele geçirmek için yapılabilecek saldırgan girişimlerin ağır maliyetlerinin farkında olmasına şaşırdı. Kırmızı'nın bu tür stratejik sabır göstermesi Mavi'nin Kırmızı'yı çevreleme çabalarını ve politik isteğini akamete uğratabilecektir. Bununla birlikte, bu bir harp oyunu ve gerçek hayatta Kırmızı'nın mutlaka riskten kaçınacağını kabul etmek doğru olmayacaktır, çünkü gerçek durumda bunun aksini gösteren IŞİD uygulamaları görülmüştür. IŞİD laik bir direniş grubu değildir, dolayısıyla çok net toprak ve siyasi hedefleri yoktur. Bugüne kadar yaptıklarının ve bundan sonra da yapacaklarının çoğu ideolojinden kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla maliyet-kar analizi ve rasyonel karar alma mekanizması bu ideolojiden ve örgütün hiyerarşik yapının yarattığı ortamdan etkilenecektir.
- Bütün bu tespit ve değerlendirmelerden sonra Harp Oyununda şu ortak sonuçlara ulaşılmıştır:
  • Önümüzdeki 6 ayda Mavi ve Kırmızı arasında tam bir çıkmaz var.
  • Mavi'ye düşen ana sorumluluk başarıyı yakalayabilmek için harekat ortamına uyum sağlamak ve diplomatik, askeri, ekonomik ve bilgi alanındaki çabaları Kırmızı'nın stratejisini bozmak üzere koordine etmektir. Sınır güvenliği ve yeterli askeri kuvvet bulundurmak Mavi'nin işini kolaylaştıracak en önemli etkenler olacaktır.
  • Mavi'nin artan şekilde kullanacağı askeri güçle yapılacak askeri operasyonlar Kırmızı'yı Irak ve Suriye'de durduracaktır. Bu Kırmızı'nın toprak kazanıp kontrol etmeye yönelik hedeflerinden vazgeçmesini sağlayacaktır. Bu kapsamda Suriye-Irak sınırını kontrol ederek Kırmızı'yı ikiye bölmek Mavi'yi başarıya götürecek ilk temel basamak olacaktır.
  • Mavi Suriye'de Kırmızı'ya karşı yapacağı harekatın alt yapısını iyileştirmeye devam ederken Irak'a verilecek desteğe yoğunlaşmak düşmanın bir diğer yarısının etkisizleştirilmesini sağlayacaktır.
  • Kırmızı'nın kaynaklarını kesmeye yönelik hızlandırılmış operasyonlar ve güçlü bir bilgi harbiyle Kırmızı'yı itibarsızlaştırma çabaları Mavi'nin uzun vadede başarıya ulaşmasını sağlayacaktır.
Harp Oyunun sonuçlarına Türkiye açısından bakış
Harp Oyunu askeri harekatların planlanmasını ve icrasının teorik olarak beyin jimnastiği şeklinde masabaşı çalışması veya harekat ortamına ilişkin tüm bilgilerin kullanıldığı bilgisayar destekli askeri tatbikatıdır. Gelişmiş ülkelerin silahlı kuvvetleri tarafından kullanılan etkin bir harbe hazırlık enstrümanıdır. Günümüzde artık sadece silahlı kuvvetler tarafından değil hazırlayacakları raporlara esas olmak üzere düşünce kuruluşları ve sivil iş hayatında değişik seviyede, kapsamda ve ölçekte oynanmaktadır. Türkiye'de harp oyunu TSK tarafından da etkin olarak kullanılmış bir harbe hazırlık enstrümanı olmuş olmasına rağmen son dönemde TSK'yı hedef alan düzeme kumpas davalarının bir harp oyunuyla ilişkilendirilmesi TSK'nın da bu konudan ve politik-askeri değerlendirmelerden  uzak durmasına neden olmuştur. Ama bu yazıdaki IŞİD konulu harp oyunu da göstermektedir ki harp oyunu askeri harekat planlayıcıları ve karar vericileri için kısa sürede sonuç alınabilecek en maliyet-etkin harbe hazırlık ve planma metodu olduğu gibi siyasi karar vericileri için de en önemli karar destek vasıtalarından biridir.
Amerikalıların oynadığı IŞİD konulu harp oyununa gelince;
- Harp oyunun oynanmasının üzerinden bir aydan biraz fazla bir zaman geçmesine rağmen ABD liderliğindeki koalisyonun ve IŞİD'in gerçek harekat alanındaki uygulamalarının harp oyunundaki tespit ve önerilerle önemli oranda örtüştüğünü görüyoruz.
- Harp oyunu sonuçlarında belirtildiği şekilde hava operasyonlarının yoğunlaşması halinde IŞİD'in ilerleyişinin durdurulduğunu ya da ilerleyişinin engellendiğini Ayn El Arab örneğinde fiilen de gördük.
- Harp oyununda IŞİD'i durduracak ve mağlup edilmesine yol açacak en kritik hamle olarak Suriye-Irak sınırının IŞİD'ın çift yönlü olarak eleman, kaynak, malzeme geçişine kapatılması önerilmektedir. Böylece koalisyonun daha hazır olduğu Irak'a öncelik ve ağırlık verilerek IŞİD'in Irak'tan tamamen çıkması da sağlanabilecektir. Gerçek durumda koalisyonun bu konuda henüz harekete geçememesinin nedeni havadan sağlanacak üstünlüğü yerde fiiliyata çevirecek kapasitede kara kuvvetinin olmamasıdır.  Tabi bunun yanında 605 km uzunluğundaki Suriye-Irak sınırının zaman ve mekan olarak havadan tam kontrole alınabilmesinin hem insan gücü hem de uçak gibi askeri sistem/teçhizatlar gereksiniminedeniyle çok büyük maliyeler getireceğini ve böyle bir alanın kontrol edilerek bunun sürdürülebilir hale getirilmesinin askeri anlamda oldukça zor olduğunu da hatırda tutmak gerekir. Bununla ilintili bir konu olması nedeniyle Türkiye'nin istediği uçuşa yasak ve güvenli bölge uygulamalarına ABD'nin sıcak bakmamasının ardında da benzer gerekçeler yatmaktadır.
- İşte bu nedenledir ki harp oyunda Mavi yani koalisyonun karada savaşacak yetkin bir kara kuvveti oluşturmasının önemine dikkat çekilirken bunun mümkün olan en kısa sürede yapılması istenmektedir. Aksi durum Kırmızı'nın yani IŞİD'in lehine olacak, çünkü ele geçirdiği, yerleştiği merkezlerde kendi yönetim sistemini, onların deyişiyle devlet sistemini oturtmaya başlamış olacaktır. Ancak gerçek durumda ABD liderliğindeki koalisyonun kara kuvveti oluşturmakta zorlandığını ve bunun Suriye bölümün 3 yılı bulabileceği bildirilmektedir. Bu durum harp oyununda önümüzdeki 6 ayda neden bir ÇIKMAZ görüldüğünün de en önemli kanıtıdır.
Türkiye açısından bakacak olursak;
- Harp oyunun açıklanan sonuçlar bölümünde Türkiye'nin adı geçmemektedir. Ancak Mavi ve Kırmızı grubun toplantılarında nelerin konuşulduğunu bilmiyoruz. Bununla birlikte gerek harp oyunundan ortaya çıkan sonuçlar gerekse gerçek durumdaki gelişmeler ABD liderliğindeki koalisyonun Türkiye'den temel beklentilerinin Türkiye-Suriye sınırının IŞİD'in eleman geçişine kapatılması ve IŞİD'in petrol satışının engellenmesi şeklindedir. Bunun yanında özellikle Suriye'de IŞİD'e karşı savaşacak yerel unsurlardan oluşan kara kuvvetine katılacak personelin eğitilmesi ve donatılmasına katkı verilmesi de Türkiye'den istenenlerdendir.
- IŞİD'le mücadelede Türkiye'nin gerek Irak gerekse Suriye'de askeri operasyonlara katılmasını ABD dahil hiç bir aktör istememektedir. Zaten PYD/YPG merkezli ortaya çıkarılan krizle de bağlantılı şekilde Türkiye'de PKK terörünün yeniden artış eğilimine girmesi Türkiye'nin dikkatini ve enerjisinin içişlerine vermesine yol açtı. Böylece sınırlarımızın hemen ötesinde Batılı güçler IŞİD bahanesiyle Ortadoğu bölgesini yeniden dizayn ederken ve bunda Türkiye'nin güneydoğusunu da bu dizaynın bir parçası yapacaklarının ipucunu vermişlerken Türkiye bu yeni güçler dengesinin oluşturulması sürecinde dışarıda tutulmuş gözüküyor.
Sonuç olarak, akıllı insanlar başkalarının akıllarından, tecrübelerinden faydalanandır hatırlatması yaparak IŞİD'le mücadelede neler olabileceğine ilişkin olarak önemli ip uçları veren Amerikalıların bu harp oyununun sonuçlarından Türkiye için gerekli dersleri çıkarmaya çalışalım.
.