açık tasnif etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
açık tasnif etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

8 Ağustos 2016 Pazartesi

12 TEMMUZ BEYANNAMESİNİN SİYASAL ETKİLERİ VE ÖNEMİ BÖLÜM 4




12 TEMMUZ BEYANNAMESİNİN SİYASAL ETKİLERİ VE ÖNEMİ    BÖLÜM 4




Bu arada DP’nin yıllardır çok istediği ve başardığı, Türk siyasal hayatına en büyük katkısı olduğu düşünülen, seçim kanununda değişikliğe gidilmesi olmuştur ki 12 Temmuz Beyannamesi’nin en önemli ve kalıcı siyasal sonucu bu seçim kanunu görülmektedir. 

7 Şubat 1950’de Meclis’te görüşülmeye başlanan seçim kanunu, “ Gizli 
oy, açık tasnif, seçimlere her türlü yargı güvencesi ve muhalefet partilerine de radyoda propaganda yapma imkânı ” verilerek, 5545 No.lu Milletvekili Seçimi Kanunu adıyla 16 Şubat 1950 tarihinde kabul edilmiştir. Böylece DP’nin istediği tüm şartlar kabul edilmiştir 50. 

Böylece iyice tavizkar bir yapıya dönüşen CHP iktidarının başbakanı olan Hasan Saka, liderliğindeki hükümet yıprandığını belirterek istifa etmiştir. 
Ancak Hükümeti kurma görevi tekrar Hasan Saka’ya verilmiş ve Hasan Saka, 
1948 yılının ikinci yarısında kurduğu, İkinci Hasan Saka Hükümeti ile Başbakanlık yapmaya devam etmiştir 51. 

Böylece CHP’nin iktidarda kalma kredisinin artık tükendiği düşünülmektedir. 

İkinci Saka Hükümeti döneminde, 17 Ekim 1948 tarihinde yapılan ara seçimlere DP, seçim sisteminin değişmemesi, seçimlerde hâkim teminatının alınmaması nedenleriyle katılmamıştır. Demokrat Parti’nin bu kararına basından gelen tepkiler, ara seçimler sonrasında Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yaşanan ve milletvekillerinin yumruklaşmasına kadar varan gerginlikler, Demokrat Parti’nin II. Büyük Kongresi’nin toplandığı 1949 yılının genel konjonktürünü hazırlayan siyasal olaylar olarak görülmektedir.


I. Peker Hükümeti (07.08.1946–10.09.1947): 

1946 seçimleri sonrasında oluşan yeni parlamentoda hükümeti kurma görevi Cumhurbaşkanı İsmet İnönü tarafından Kütahya Milletvekili Recep Peker'e verildi. 465 üyeli TBMM'de 14 Ağustos 1946'da yapılan güven oylamasına katılan 431 milletvekilinin 378'i kabul, 53'ü ret yönünde oy kullandı. 

II. Saka Hükümeti (10.09.1947–10.06.1948): Peker'in istifasının ardından hükümeti kurma görevi Trabzon Milletvekili Hasan Saka'ya verildi. 13 Ekim 1947'de yapılan güven oylamasında kullanılan 411 oyun 362'si kabul, 49'u ret çıktı. Oylamaya 54 milletvekili katılmadı. Hasan Saka, muhalefete gereğinden fazla ödün vermekle suçlandı ve görevinden istifa etti. 

III. II. Saka Hükümeti (10.06.1948–16.01.1949): Hükümeti kurma görevi Cumhurbaşkanı İsmet İnönü tarafından yeniden Trabzon Milletvekili Hasan Saka'ya verildi.18 Haziran 1948'de yapılan güvenoylamasına katılan 348 milletvekilinin 308'i kabul, 40'ı ret yönünde oy kullandı. 104 milletvekili ise oylamaya katılmadı. Hasan Saka, eleştirilere uğrayınca görevinden istifa etti. 

IV. Şemsettin Günaltay Hükümeti (16.01.1949–22.05.1950): Hükümeti kurma görevi Cumhurbaşkanı İsmet İnönü tarafından Sivas Milletvekili II. Meşrutiyet döneminin İslamcı aydınlarından olan Prof. Dr. Şemsettin Günaltay'a verildi. 14 Ocak 1949'da yapılan güven oylamasına katılan 391 milletvekilinin 349'u kabul, 42'si ret yönünde oy kullandı. 68 milletvekili oylamaya katılmadı. 
( http://www.byegm.gov.tr/yayinlarimiz/kitaplar/fmd/tr/12255.htm, 05.01.2011) 



Bu geçiş dönemini inceleyen yazar Kemal Karpat, 21 Temmuz 1946’dan 12 Temmuz 1947’ye kadar geçen bir yılın çok partili siyasal yaşamın kurulması bakımından hayati önemde olduğunu kaydetmiştir. Feroz Ahmad’a göre, 12 Temmuz’da Cumhurbaşkanı İnönü ağırlığını, parti içindeki ılımlılardan yana koyar ve devletçi hizbe öldürücü darbeyi vurur. 
Sonuç olarak tek parti seçeneği terk edilir ve muhalefete eylem serbestliği ve 
tek partiyle eşitlik olanağı verilir52. 

CHP Kasım 1947’deki kongresinde DP programına daha da yakınlaşmıştır. Serbest girişimi savunmuş ve Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu’nun 17. maddesini geri çekmeye karar vermiştir. Ayrıca Demokrat Partili’lerin kullandığı din kozuna karşılık olarak, okullarda din eğitimine izin verme kararı almış ve DP propaganda larında “komünist ajitasyon merkezleri” olarak tanımlanıp boy hedef haline getirilen Köy Enstitüleri’nde de reform yapmayı kararlaştırmıştır 53. 
Siyasetin tilkisi olarak tanımlanan İsmet İnönü, bu beyanname ile artık muhalefetin adeta siyaset meleği olur. İdare amir ve memurlarının her 
iki partiye de eşit muamele yapmalarını ister. İnönü, gittiği yerlerde Halk 
Partisi ile birlikte Demokrat Parti’nin de merkezlerini ziyaret eder. Buna 
rağmen Celal Bayar baskının eskisi gibi devam ettiğinden şikâyet etmektedir. 
Demokratlar, İnönü’nün bu tutumunu kendilerini avutmak ve hızını kesmek 
politikasına yüklerler. En büyük dayanakları da Cumhurbaşkanı olmasına 
rağmen hala Halk Partisi Genel Başkanlığı’nı fiilen bırakmamış olmasıdır. 
Nihayet İnönü, parti başkanlığı vazifesini, seçilecek bir genel başkan vekiline 
bırakacağını resmen açıklar. 

3 Aralık da toplanan Halk Partisi Büyük Kurultayı’nda tüzük değiştirilerek bir genel başkan vekili seçilir. Recep Peker istinkâf eder veya etmiş denir. Son derece yumuşak huylu, ağırbaşlı, politikacı olmaktan ziyade devlet memuru olan Hilmi Uran, İnönü’ye vekil olur 54. 

Karpat’a göre: 

Hukuki niteliği ve maksadı tartışılmakla beraber 12 Temmuz 
Beyannamesi, Türkiye'de siyasi partiler yasasının gelişmesinde en 
önemli belgelerden biri olarak durmaktadır. Beyannamenin değeri 
yayınlandığı maksatta, yazılmasında hakim olan ruhta ve iktidar partisi 
ile muhalif partilerin daha sonraki ilişkileri ve parti örgütleri üzerinde 
yaptığı derin etkidedir. Bu beyanname, İnönü'nün başardığı esas işlerden 
biridir 55.

Özetle, 12 Temmuz Beyannamesi, DP, CHP ve en önemlisi 27 yıllık Devlet anlayışında büyük değişikliklere yol açtı. Bu hiç şüphesiz iktidarın kansız olarak el değiştirmesini sağlaması açısından bile yeterli bir tarihi başarı olarak görülmelidir. CHP’de radikaller iktidarı kaybederken, aynı şekilde DP 
de kendi içindeki radikallerden sıyrılmıştır. Böylece Türkiye’de ilk kez siyasi 
Batılılaşma sürecinin en büyük kazanımı elde edilmiştir. Bunda ulusal, 
uluslararası konjonktür ve siyasi liderlerin rolü tarihe geçecek kadar önemli 
olmuştur. Bu nedenle günümüzde Ortadoğu ülkelerinde ancak bugün evveli 
yaşanan “Arap Baharı” sürecinin, 12 Temmuz Beyannamesi sayesinde 
ülkemizde yarım asır önce başarıldığını görmek çok önemlidir.

SONUÇ 

Türkiye’nin kurulması her ne kadar bir Kurtuluş Savaşı sonucunda ise de aslında bunun siyasal temelleri Fransız İhtilali’nin değerlerine dayanmaktadır. Devrimci, merkeziyetçi, ulusalcı, laik ve pozitivist bir karakterden oluşan bu değerler, 1908 yılında İttihat ve Terakki Hareketi tarafından uygulanmaya başlamış ve bu düşünce 1918 yılına kadar devleti yönetmiştir. Osmanlı İmparatorluğu’nun tarih sahnesinden silinmesine sebep olarak görülen bu yapı, maalesef Cumhuriyet Türkiye’sine de sirayet etmiştir. 

1923-1946 arasında ülkeye hâkim olan bu siyasal düşünce ulusal ve uluslararası koşulların etkisiyle 1946 yılından itibaren kırılmaya başlamıştır. 

Çok partili siyasal hayata, farklı görüş ve kişilere tahammülü olmayan bu düşüncenin kırılması ise, 12 Temmuz Beyannamesi ile özellikle de uluslar 
arası yapının değişmesiyle mümkün olmuştur. İktidar ve muhalefet için kilitlenme sürecine girilen ülkede, 12 Temmuz Beyannamesi bir kurtarma 
halatı olmuştur. 

Bu üçüncü sürecin başarılmasında hiç şüphesiz en büyük etken, dış şartların etkisiyle çatışma sürecine giren iktidar muhalefet ilişkilerinin cumhurbaşkanı eliyle çözüldüğü, 12 Temmuz Beyannamesi olmuştur. 

Açıkçası 1946 seçimlerinden sonraki dönem çok partili sistemin kurulması açısından çok önemliydi. Sonuçta birbirini boğazlamak üzere olan CHP ve DP birbirinden ayrıldı ve ikisi de halkın oyuna rıza göstermeyi kabul etti. Böylece Demokrat Parti üzerindeki baskı gevşedi ve ona tam hareket hürriyeti ve iktidar partisiyle eşitlik hakkı tanındı. Böylece çok partili siyasi hayata geçiş başarılmış oldu. 

Bu açıdan bakıldığında, bugün Türkiye, Arap Bahar’ı şeklinde Ortadoğu ülkelerinde yaşanan kanlı iktidar değişikliklerini yaşamıyorsa, bunu 12 Temmuz Beyannamesine borçludur diye düşünüyoruz. Özellikle bu sürecin sonunda, Şubat 1950’de kabul edilen 5545 Sayılı, evrensel standartlardaki Yüksek Seçim Kanunu demokrasimizin kurumsallaşması için mihenk taşı olarak 
görülmektedir. 

Bu nedenle, 12 Temmuz Beyannamesi Türkiye’de çok partili siyasal sistemi kabul eden ana belge olarak görülmektedir. 

Özetle gerek çeyrek asırlık tek parti döneminin sona erdirilmesi, gerekse Türkiye’nin demokratik ülkeler safına geçmesi ve nihayet Türkiye’nin ulusal ve tarihi rolüne dönmesi açısından 12 Temmuz Beyannamesi, Türk siyasal hayatı için tarihi önem arz etmekte ve iktidar muhalefet çatışmasına karşı, başarılı bir çözüm modeli olarak görülmektedir. 

50- EROĞUL, s. 81. 
51- 12 Temmuz Beyannamesi’nden sonraki sürecin CHP için rahat geçmediğinin en önemli işareti kurulan hükümetlerde görülmektedir. 
52- AHMAD, s. 153. 
53- ZÜRCHER, s. 314. 
54- BAŞAR, s. 168. 
55- KARPAT, 2010, s. 284 


KAYNAKÇA 

AĞAOĞLU, A.: Serbest Fırka Hatıraları, İletişim Yayınları, İstanbul, 1994. 
AHMAD, F.: Modern Türkiye’nin Oluşumu, Sarmal Yayınevi, İstanbul, 2010. 
ALBAYRAK, M: Türk Siyasi Tarihinde Demokrat Parti (1946-1960), Phoenix Yayınları, Ankara, 2004. 
ALPKAYA, F.:“Kazım Karabekir”, Türkiye’de Siyasi Düşünce Muhafazakârlık, Cilt:5, (Der. Ahmet Çiğdem), İletişim Yayınları, İstanbul, 2003. 
BAYAR, C., (Der. ŞAHİNGİRAY): Celal Bayar'ın Söylev ve Demeçleri, Türkiye İş Bankası Yayınları, 1. Basım, İstanbul, Kasım 1999. 
BAŞAR, A. H.: Yine Hayal Aleminde Uçuyorum, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları, İstanbul, 2007. 
BURÇAK, R. S.: Türkiye’de Demokrasiye Geçiş 1945–1950, Olgaç Yayınevi, İstanbul, 1979. 
DEMİRBAŞ, O.: “Birinci TBMM’de İkinci Grup’un “Milletvekili Seçim Yasası’nın değiştirilmesine İlişkin Önergesi ve Mustafa Kemal Paşa’nın Yurttaşlık Hakları”, İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dergisi, Ekim 2000-Mart 2001. 
DEMİREL, A.: Birinci Meclis’te Muhalefet, İletişim Yayınları, İstanbul, 1995. 
ERDOĞAN, M.: Liberal Toplum Liberal Siyaset, Siyasal Kitapevi, Ankara,1992. 
EROĞUL, C.: Demokrat Parti Tarihi ve İdeolojisi, İmge Kitabevi, Ankara, 1998. 
FINDLEY, C. V. :Modern Türkiye Tarihi: İslam, Milliyetçilik ve Modernlik 1789-2007, Timaş Yayınları, 1. Baskı İstanbul, Ekim 2011. 
GOLOĞLU, M.: Demokrasiye Geçiş (1946–1950), Kaynak Yayınları, İstanbul, 1982. 
HEPER, M.: İsmet İnönü, Türkiye İş Bankası Yayınları, 1. Baskı, İstanbul, Ağustos 2008. 
KARPAT, K. H.: Türk Demokrasi Tarihi, Timaş Yayınları, 1. Baskı, İstanbul, Nisan 2010. 
KARPAT, K. H: Türk Demokrasi Tarihi Sosyal, Ekonomik, Kültürel Temeller, Afa Yayınları, İstanbul, 1996. 
KOÇAK, C.: Belgelerle İktidar ve Serbest Cumhuriyet Fırkası, İletişim Yayınları, İstanbul, 2006. 
ÖĞÜN, S. S.: “Türk Muhafazakârlığının Kültürel Politik Kökleri”, Türkiye’de Siyasi Düşünce Muhafazakârlık, Cilt:5, (Der. 
Ahmet ÇİĞDEM), İletişim Yayınları, İstanbul, 2004. 
SAROL, M.: Bilinmeyen Menderes I, Kervan Yayınları, İstanbul, 1983. 
SHAW, S. J.- SHAW E. K.: Osmanlı İmparatorluğu ve Modern Türkiye Cilt 2, E Yayınları, İstanbul, 2006. 
SİTEMBÖLÜKBAŞI, Ş.: Parti Seçmenlerinin Siyasal Yönelimlerine Etki Eden Sosyoekonomik Faktörler, Nobel Yayın Dağıtım, 
Ankara, 2001. 
TOKER, M.: Tek Parti’den Çok Partiye, Milliyet Yayınları, İstanbul, 1970. 
TİMUR, T.: Türkiye'de Çok Partili Hayata Geçiş, İletişim Yayınları, İstanbul, 1991. 
TUNA,T.: Adnan Menderes’in Günlüğü, Şule Yayınları, İstanbul, 2002. 
TUNÇAY, M.: "Cumhuriyet Halk Partisi (1923–1950)", Cumhuriyet Dönemi Türkiye Ansiklopedisi, C. 8, İletişim Yayınları, 
İstanbul, 1983. 
TURAN, Ş. : Türk Devrim Tarihi Çağdaşlık Yolunda Yeni Türkiye, Bilgi Yayınevi, Ankara, 1999. 
ZÜRCHER, E. J., Modernleşen Türkiye’nin Tarihi, İletişim Yayınları, İstanbul, 2009. 


Gazeteler 

Cumhuriyet Gazetesi, 04 Eylül 1947 
TC Resmi Gazete, Sayı:6147, 2 Kasım 1945 
Son Posta Gazetesi, 08 Ocak 1946 
Son Telgraf Gazetesi, 19 Aralık 1947 
Son Telgraf Gazetesi, 22 Nisan 1950 

İnternet 

AKIN, F.: “12 Temmuz Beyannamesi’nin Türk Siyasi Tarihindeki Yeri ve Önemi”, 
Tarih Portalı Sitesi, 
http://www.tarihportali.net/tarih/turk_siyasi_tarihinde_12_temmuz_beyannamesi-t6619.0.html;imode= (20.05.2012) 
(http://www.byegm.gov.tr/yayinlarimiz/kitaplar/fmd/tr/12255.htm, 
(05.01.2011) 

Hüseyin ŞEYHANLIOĞLU 
Yrd. Doç. Dr., Dicle Üniversitesi İİBF. Kamu Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi.