Yargı Konferansı başladı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Yargı Konferansı başladı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

1 Aralık 2019 Pazar

Adaletin Sağlanması ve Temel Hakların Korunmasında Mahkemelere Büyük Sorumluluk Düşüyor



Adaletin Sağlanması ve Temel Hakların Korunmasında Mahkemelere Büyük Sorumluluk Düşüyor


< Yargının; Yürütme ve Yasamanın buyruğunda olduğu yerlerde Adalet yoktur.  >




İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Üye ve Gözlemci Devletlerin Anayasa ve Yüksek Mahkemeleri 1. Yargı Konferansı açılış töreninde konuşan Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan konferansın bir öncü olmasını umduğunu belirterek “Bu kapsamda yüksek mahkemelerimiz arasında kurulacak bir yargı forumu, ortak hukuki sorunların tartışılması, mahkemelerin işleyişine dair konuların ele alınması, fikir alışverişi ve tecrübelerin paylaşılması için çok önemli bir fırsat sağlayacaktır” dedi.


Anayasa Mahkemesinin ev sahipliğinde gerçekleştirilen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Üye ve Gözlemci Devletlerin Anayasa ve Yüksek Mahkemeleri 1. Yargı Konferansı başladı.
İİT’na üye ve gözlemci devletlerin yüksek mahkemeleri arasında verimli ve yapıcı bir iletişim sağlanması için yargısal bir forum oluşturmayı amaçlayan ve ilk kez bu yıl yapılan konferansın açılış töreni Dolmabahçe Sarayı’nda gerçekleştirildi.
Törene Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı Binali Yıldırım, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, Danıştay Başkanı Zerrin Güngör, İİT üyesi ülkelerin anayasa ve yüksek mahkeme başkanları, Afrika Anayasa Yargısı Konferansı Örgütü ile Venedik Komisyonu temsilcilerinin yanı sıra Bosna Hersek, KKTC, Rusya ve Tayland gözlemci, Bulgaristan, Hırvatistan, Karadağ, Hindistan, Makedonya ve Sırbistan da misafir ülke olarak katıldı.
Toplam 48 ülke ve kuruluştan temsilcinin katılımıyla gerçekleştirilen konferansın bu yılki konusu “Hukukun Üstünlüğü ve Temel Hakların Korunmasında Yüksek Yargının Rolü” olarak belirlendi.
Anayasa Mahkemesi Başkanı Arslan açılış törenindeki konuşmasına konuklara teşrifleri için teşekkür ederek başladı. Toplantının gerçekleştirildiği Muayede Salonunun Anayasacılık ve parlamento tarihimizin dönüm noktalarından biri olan Osmanlı Meclis-i Mebusanının açılış törenine de ev sahipliği yaptığını ve tarihte çok önemli olaylara şahitlik ettiğini belirten Başkan Arslan,  Sultan II. Abdülmamid’in 20 Mart 1877’de bu salonda yaptığı konuşmada devlet ve milletlerin gelişmesi ve büyüklüğünün ancak adaletle olacağını söylediğini hatırlattı.
“Geçmişten Ders ve İbret Almalıyız”
Konuşmasında tarihte yaşanan olaylardan örnekler sunan Başkan Arslan, geçmişten ders ve ibret alınması gerektiğine işaret ederek dünyada bugün de fanatizmin pençesinde kutsal adına işlenen cinayetlerin devam ettiğini vurguladı. İstismar edilen kutsallar ve istismarcıların değişebildiğini ancak bağnazlığın beslendiği kaynağın aynı kaldığını belirten Başkan Arslan, “biz ve öteki” ayrımına dikkat çekerek “öteki” olanın birlikte yaşanılacak değil yok edilecek bir varlık olarak görülmesinin kutsal adına yapılan kötülüklerin anası olmaya devam ettiğini belirtti.
Bağnazlığın özellikle Batı’da yabancı düşmanlığı, ırkçılık ve İslamofobi olarak ortaya çıktığını, hızla yayılan bu virüsün, farklılıkların bir arada yaşaması için gerekli ortamı her geçen gün daha fazla zehirlediğini ifade eden Başkan Arslan, konuşmasına şöyle devam etti. “Batı’da özellikle yüksek mahkemelerin yabancı düşmanlığını ve İslamofobiyi besleyecek yönde kararlar vermesi gerçekten endişe vericidir. Müslümanlara yönelik seyahat yasağını onaylayan, üniversitelerde uygulanan başörtüsü yasağını haklılaştıran, çalışanın başörtüsünden dolayı işten çıkarılmasını ayrımcılık olarak görmeyen ulusal ve uluslararası düzeydeki mahkeme kararları, İslamofobik politikaları tahkim etmiştir.”
“Mültecilere Kapılarımızı Açarak Örnek Bir Misafirperverlik Gösteriyoruz”
 İslam coğrafyasında yaşanan insanlık dramlarına da değinen Başkan Arslan vicdanları kanatmaya devam eden olumsuz görüntülerin “kalbi sökülmüş bir çağ”da insanlığın suçüstü hali olduğunu ifade ederek, adı “barış” anlamına gelen ve Peygamberinin sıfatı “emin” olan bir dinin mensuplarının, bir kaç istisna dışında, yaşanan cinayetler, katliamlar ve haksızlıklar karşısında sessizliğe bürünmesinin ibret verici olduğunu kaydetti. “İslam ülkelerinin, adalet, hukukun üstünlüğü, demokrasi, temel hak ve özgürlükler gibi alanlarda da iç açıcı bir durumda olduğu maalesef söylenemez. Bu noktada bir özeleştiri yapmalı, hukukun üstünlüğü ve temel haklar gibi değerlerin korunması konusunda çok da parlak durumda olmadığımızı belirtmeliyiz” diyen Başkan Arslan, Bosna Hersek’in ilk Cumhurbaşkanı Aliya İzzetbegoviç’in “…İslam en iyisi, ama biz en iyisi değiliz” sözlerine değinerek, 20 yıl önce söylenen bu sözlerin bugün de geçerli olmasının üzüntü verici olduğunun altını çizdi.
Olumsuzlukların yanında “biz en iyisiyiz” diyeceğimiz konuların da bulunduğuna dikkat çeken Başkan Arslan, mültecilerin Batı coğrafyasında tel örgülü sınırlardan içeri sokulmaması gereken tehlikeli “yaratık”lar olarak görüldüğünü belirte buna karşılık ülkemizin milyonlarca mülteciye ev sahipliği yaptığını ve dünyaya örnek olacak bir misafirperverlik politikasını hayata geçirdiğini vurguladı.
“Hürriyetin Olmadığı Yerde Adalet, Adaletin Olmadığı Yerde ise Hiçbir Ahlaki veya Toplumsal Değer Yoktur”
 Doğu’da ve Batı’da yaşanan sorunların dünya düzeninde de bir değişimi zorunlu kıldığını, bu değişimin yönünün adalet ve hürriyet olduğunu vurgulayan Başkan Arslan, “Hürriyetin olmadığı yerde adalet, adaletin olmadığı yerde ise hiçbir ahlaki, siyasi veya toplumsal değer yoktur.” dedi. Adaletin günümüzdeki en önemli yansımasının bireylerin temel hak ve özgürlükleri olduğunu, bunun da herkesin insanca yaşaması için gerekli, vazgeçilmez ve devredilmez kazanımlar olduğunu ifade eden Başkan Arslan şöyle devam etti: “Adaletin sağlanması ve temel hakların korunması noktasında en büyük sorumluluk mahkemelere düşmektedir. Bilhassa anayasallık denetimi yapan yüksek mahkemelerin varlık nedeni, hukukun üstünlüğünü sağlamak suretiyle temel hak ve özgürlükleri güvenceye almaktır.”
Başkan Arslan, İslam ülkelerindeki yüksek mahkemelerin kendilerinden beklenen rolü hakkıyla yerine getirebilmesi için hukukun üstünlüğü, kuvvetler ayrılığı, yargının bağımsız ve tarafsızlığının önemine işaret etti ve bu kavramların içeriklerine değindi.
Türk Anayasa Mahkemesinin kararlarında da vurgulandığı üzere, kuvvetler ayrılığının, temel hak ve özgürlüklerin en önemli teminatlarından biri olduğunu belirten Başkan Arslan, millet adına devlet yetkisi kullanan organların, milletin hak ve hukukunu birlikte korumaları için düelloya değil, düete ihtiyaçları bulunduğunu, anayasanın, kuvvetler ayrımının yasama, yürütme ve yargı organları arasında üstünlük sıralaması anlamına gelmediğini, bu organlar arasında medeni bir iş bölümü ve iş birliğinden ibaret olduğunu kaydetti.
Aklı ve vicdanı hür olmayanların dini de istismar ederek bu ülkeye büyük zararlar verdiğinin hep birlikte yaşayarak görüldüğünü belirten Başkan Arslan, İslam coğrafyasının yaşananlardan ders çıkarmasının, bağımsız ve tarafsız yargıyı temin etmenin hayati derecede önemli olduğunu söyledi. Yargının hukukun üstünlüğü ve temel hakları korumak için bağımsız ve tarafsız olması gerektiğini de vurgulayan Başkan Arslan, aksi takdirde yargının, yasama ve yürütme tasarruflarını hukuka uygunluk bakımından denetlemesinin, bireysel hak ve özgürlükleri korumasının imkânsız hale geleceğini belirtti.
“Konferansın İİT Üyeleri Arasında Kalıcı Bir Platform Oluşturmasını İstiyoruz”
Başkan Arslan, Birleşmiş Milletlerden sonra en fazla üyeye sahip olan İslam İşbirliği Teşkilatı’na üye devletlerin anayasa mahkemeleri, anayasa konseyleri ve benzeri görev yapan yüksek mahkemelerinin ilk kez bir konferansta bir araya gelmesinin önemine değinerek “Alanında ilk olan bu konferansın kalıcı bir platformun oluşturulmasına da öncü olmasını umuyoruz. Bu kapsamda yüksek mahkemelerimiz arasında kurulacak bir yargı forumu, ortak hukuki sorunların tartışılması, mahkemelerin işleyişine dair konuların ele alınması, fikir alışverişi ve tecrübelerin paylaşılması için çok önemli bir fırsat sağlayacaktır. Esasen yüksek mahkemeler olarak, hukukun üstünlüğü ve temel haklar alanında karşılaştığımız sorunlara kalıcı çözümler bulmak, bu konuda taşıdığımız ağır sorumluluğun da bir gereğidir.” dedi.
Konuşmasının sonunda hukukun üstünlüğüne ve temel haklara dayanan adil bir dünya arayışı temennisinde bulunan Başkan Arslan, İslam İşbirliği Teşkilatı’nın dönem başkanlığını yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, tüm katılımcılara ve organizasyonda emeği geçenlere katkılarından dolayı teşekkür etti.
Konferans Programı
Konferans süresince, “Anayasa Yargısı Pratiğinde İnsan Hakları ve Hukukun Üstünlüğü”, “Yüksek Yargıda İnsan Hakları ve Hukukun Üstünlüğünün Korunması”, “Küresel ve Yerel Dinamiklerin İnsan Haklarını ve Hukukun Üstünlüğünü Korumadaki Etkisi” başlıklı oturumlar gerçekleştirilecek. Konferans, 15 Aralık’ta düzenlenecek “Genel Değerlendirme ve İş Birliğinin Geleceği” başlıklı kapanış oturumu ile sona erecek.
***