Papaz Her zaman Pilav Yemez !,
BIÇAK SIRTI
EROL MANİSALI
Kasım 2001
Şu Dinler - Kültürlerin kucaklaşması işi yok mu, oldum olası mest eder beni; kiliseler, sinagoglar, camiler kucak kucağa, iç içe, banş ve sevgi dolu. Camilerin dışındakilerin pek "cemaati" yoktur ama olsun, ne çıkar, mensupları şımdılerde taa uzaklardan gelir. Avrupa'lar dan hatta Amerika'lar dan, onca yolu bizi kucaklamak için teperler, binlerce kilometre yolu. Tabii barış sever ve kucaklaşma düşkünü medyamızda bu barışçı, kutsal, dinsel, kim bilir belki de bi- raz "dinsel olan bu teması görkemli bir biçimde sayfalrına ve ekranlrına getirir; kolay mı, görev bilinci, inanç bilinci, barış bilinci; işin ucunda üç beş kuruş varsa bile bu kadar kutsal ve barışçı şeyin yanında lafı mı olur, varsın olsun; papazlar ve patronlar sağ olsun, bizim boynumuz kıldan incedir derler 3 Eylül'de Cumhunyet'te başlığını birinci sayfada gördüm, istanbul'da kültürler ve dinler kucaklaşmış da haberimiz yok: Ortodokslar, Yahudiler, Katolikler, Ermeniler; Sevr haritası gibi kucaklaşma, bayılıyorum vallahi, ne zevk ne zevk, kucakla kucaklayabildiğin kadar. Hep bizi kucaklıyorlar Nedense budinler arası kucaklaşmalar hep bizim taraflarda olur, Istanbul'da, Ege'de, Güneydoğu'da falan;gönül isterdi ki birazda onlar ev sahipliği yapsınlar!
- Mesela Vıyana'da, Vıyana kuşatmalarının kucaklaşması. Oyle ya, Müslüman Türkler ile Hıristiyan Avrupa orada karşı karşıya gelmişler, Vıyana kahveyi bizden öğrenmiş. Onun anısına, Müslümanlar ve Hırıstıyan ların bir araya gelişleri her yıl Viyana 1 de kutlanmalı, dinler ve kültürler arası bir kucaklaşma da her yıl Vıyana'da yapılmalı. Bosna'yı da unutmamak gerek; bir barış şöleni de Bosna'da olmalı; bizim Diyanet Işleri Başkanımız her yıl Vıyana'ya, Bosna'ya gitmeli, piskoposlar, kardinalleri orada da kucaklamalı. Onların bizi hep burada, bizim topraklarda kucaklamalan beni biraz rahatsız etmeye başladı.
- Bir orada bir bur da olsa tamam, mesele yok; hep burada, hep burada, sanki biraz ayıp oluyormuş gibi geldi bana. Kandırmaya son... Kimse kimseyi kandırmasın; papazların sık sık gelip bu topraklarda, barış, diyalog, kucaklaşma adı altında toplanmaları " Vaat edilmiş Topraklara dönüş provasıdır ", medyada, dünya kamuoyunda resimlerin hafızalara kazınmasının provalandı. Gerçekten bır kucaklaşma olacaksa bunların Viyana'da, Bosna'da, Selânik'te, Gırttte, Rodosta, hatta Amerika'da ve Avrupa Birliği Parlamentosu'nda yapılmaları gerekir.
- Sevgili papazlar Türkrye'ye gelmeden önce şöyle bir Amerika'yı, AB Partamentosu'ndaki milletvekillerini ziyaret etsinler. Onlara, " Türklere karşı Er- meni ve Rum yanlısı kararlar çıkartıp Türkiye'yi dışlamayın, dûşman dan saymayın' desinler. Bunları boşverip sık sık Türkiye'ye dinler arası kucaklaşma adı altında gelirlerse biz bunun altında, haklı olarak, başka şeyler ararız.
- Daha birkaç ay önce Vatikan, Ermeni Patriğî ile Türkiye'ye karşı ortak bir açıklama yapmadı mı? - AB Parlamentosu'n dan; ABD eyalet meclislerinden çıkan Türkiye karşıtı kararların arkasında din ve ırk ayrımı, Türk düşmanlığı yok mu? Bütün bunlar sistemli bir biçimde yürütülürken gelip Türkiye'de papazların biz Türkleri kucaklıyoruz, demeleri, kusura bakmayın ama bana Bokasyo'nun Dekameron Hikâyeleri'nı hatırlatmaya başladı. Birazda bizimkiler gidip Vıyana'da, Amenka'da sizinkileri kucaklasınlar, yeter artık! Papaz her zaman pilav yemez ya da " Ne kadar ekmek, o kadar köfte", hangisini tercih ederseniz!
http://www.cumhuriyetarsivi.com/katalog/192/sayfa/2001/9/7/11.xhtml
..