Olur etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Olur etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

1 Mart 2018 Perşembe

Bir şey mi yapacaksın Kemal ? Evet Paşam bir şey yapacağım


‘Bir şey mi yapacaksın Kemal?’ ‘Evet Paşam bir şey yapacağım’


Orhan Bursalı
obursali@cumhuriyet.com.tr

Doğum günümüzün 100. yıldönümü kutlu olsun. O her yönüyle büyük adamın Samsun’a çıkış tarihi olan 19 Mayıs 1919, Kurtuluş Savaşı’mızın başlangıcı kabul edilse de, “Bir şey yapmak..” kararlığı ve inancının, Atatürk’ün aklında en ölümcül bir şekilde yer etmesi ile başlıyor Kurtuluş.

Memleketi, vatanı kurtarmak, Atatürk’ün hayatına bütünüyle yön veren temel düşüncedir. Parça parça İmparatorluğun neredeyse tüm cephelerinde çarpışmış, ama hep kendi düşüncesini ve kişiliğini heykel gibi inşa etmiş bütünüyle lider bir insandan söz ediyoruz.
Zamanın hep doğru anını bekledi Atatürk.
Hayır bu tam doğru değil, doğru zamanı, anı, bizzat yaratmaya her zaman çaba gösterdi, buna cesaret etti.. Gerektiğinde İstanbul’a meydan okudu, isyan etti..

***

Yıldırım Orduları Başkomutanlığı lağvedildiğinde döndüğü İstanbul’daki 6 ay boyunca, Samsun’a yola çıkışın kozasını, ağlarını ördü. Çıkacağı yer Samsun olmayabilirdi, ama mutlaka Anadolu olacaktı.
Anadolu’ya çıkacaktı, ama Anadolu’yu toparlayacağı mümkün olan en büyük imparatorluk - padişahlık, hükümet yetkisiyle..
Bu yetkiyi, Kurtuluş Savaşı’nı başaracağı ve sonunda, çürümüş, kendisinin ve tahtının varlığını İngilizlere teslim olmakta bulmuş Padişahlığı yıkacak bir silaha dönüştürecekti.

‘Evet paşam bir şey yapacağım.’

Ordu Müfettişi olarak, Samsun’a gönderilme kararında aslında İngiliz işgal kuvvetleri rol oynamıştı. İngilizler Samsun ve çevresinde Rumlara yönelik saldırıların artarak sürdüğünü, ve bu durumun engellenmesi gerektiğini Padişah’a bildirmişlerdi; İzmir’i işgal ettiren İngilizler Samsun’dan da Anadolu’yu işgal sinyalleri veriyordu.
Mustafa Kemal, İngilizlerin de İstanbul’da bulunmasından korktukları bir askerdi. Babıali, kafa kafaya vermiş ve Mustafa Kemal’i Samsun ve çevresinde huzuru sağlayabilecek ve İngilizleri memnun edecek komutan olarak seçmişti. Hem böylece Kemal’den de kurtulmuş olacaklardı.
İngilizler şikâyet ve tehditleriyle, aslında Mustafa Kemal’e Samsun’un, Anadolu’nun ve Kurtuluş Savaşı’nın yolunu açacaktı.
Atatürk her durumda Anadolu’ya çıkmaya hazırlanıyordu. İstanbul’da bulunduğu 6 ayını Kurtuluş Savaşı’nı başlatacak büyük ağı kurmakla geçiriyordu.
Samsun’da huzuru sağlama önerisi bulunmaz bir fırsattı ve üzerine atladı Atatürk. Ayrıca hangi yetkilerle Samsun’a gideceğine ilişkin yetkilendirme belgesini de hükümette - devlette var olan vatansever arkadaşlarına bizzat yazdıracaktı. Bunlardan biri Kazım İnanç Paşa’ydı.
Paşa’ya yetki belgesine onların istediğini yaz, fakat şu iki maddeyi de ekle, diyecekti. İnanç Paşa gülerek soracaktı:
- Bir şey mi yapacaksın..
- Kulağını bana uzat, evet bir şey yapacağım, bu maddeler olsa da olmasa da yapacağım.
- Vazifemizdir, çalışacağız..

***

Benzer bir diyalog, yola çıkmadan önce davet edildiği Sadrazam Konağı’ndaki yemekten sonra, beraber çıktığı Cevat Paşa ile aralarında geçer. Konak’tan çıkmışlar, kol kola Nişantaşı’ndan Teşvikiye’ye doğru yürümekteler.
- Bir şey mi yapacaksın Kemal.
- Evet Paşam bir şey yapacağım.
- Allah muvaffak etsin!
- Mutlaka muvaffak olacağız.

***

Türkiye Cumhuriyeti’nin üzerine evrenin ışıkları Samsun’da doğacaktı.
Atatürk, zamanın en doğru anını yakalamış ve bu anı hazırlamıştı.
Atatürk, silah arkadaşları ve Anadolu halkıyla Kurtuluş Savaşı’nı yapacaktı.



***