Metin Özkan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Metin Özkan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

9 Şubat 2020 Pazar

Balyoz Kararı ve Soru işaretleri.,

Balyoz Kararı ve Soru işaretleri., 




Metin Özkan 

Gündem yine değişti.
Dün Andımızın kaldırılmasını konuşuyorduk...
Ondan önce demokratikleşme paketini...
Ondan da önce çözüm sürecini...
Daha öncesine bakarsanız,
Resmi dairelerden TC'nin kaldırılmasını...
Ve ondan önce de resmi bayramların iptalini.
Peki, daha öncesini hatırlayan var mı?

***
Öncesini hatırlayamasanız da,
Dün sabah itibarıyla
Türkiye'nin tartıştığı "Balyoz kararlarını" konuşuyoruz hep birlikte.
Yani gündem yine değişti.
Gelelim Yargıtay'ın onadığı balyoz kararına.
237 onama...
88 tahliye...
36 beraat...
Toplamda darbe yapmaya teşebbüs eden 361 kişi.

***
Kimilerine göre davanın "başlangıç" aşaması,
Kimilerine göre davanın "devam" aşaması,
Kimilerine göre de davanın "karar aşaması" hukuksuz sayıldı.
Tabi buna karşılık,
Birileri "darbe yapmaya teşebbüs eden cezasını çekmeli" dedi.
Bir başkası yasalar karşısında "boynumuz kıldan ince" tepkisini verdi.
Tabi tüm bunlar dışında verilen yargı kararlarını siyasi bulanlar da vardı,
Adaletin terazisinin eşit tarttığını düşünenler de!
Tabi birde benim gibi hukuka ve yargıya sonuna kadar güvenmek isteyenler vardı.

***
Gelelim düne;

Konuştuğum birçok hukuk adamı ve siyasetçi diyor ki;
Bir dönem Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yönetim kademesi,
Suç örgütü veya çete oluşturma suçlamasıyla cezaya çarptırıldı.
Yani askeri açıdan yeni bir "devri sabık" yaratıldı.
Kurum ve şahsı birbirine karıştırmadan,
Verilen kararlara baktığımızda merakım şudur;
Bir dönem MGK, Askeri Şura ve Terörle Mücadele toplantılarında,
İmzası bulunan bu komutanların aldığı kararların geçerlilik durumu ne olacak?
Ve ya üç yıl içeride yattıktan sonra 36 berat ile 88 tahliye hakkı kazanan şüphelilerin kayıpları nasıl telafi edilecek?
Öcalan'la görüşen, dağda PKK militanları ile kucaklaşan, Kandil'de terör örgütü yöneticileri ile toplantı yapan BDP milletvekilleri TBMM'de cirit atarken...
Ya da sayıları bir yıl önce 10 bini aştığı söylenen KCK tutuklularından içeride sadece 700'ü kalmışken...
Kamu vicdanı suçlu ile suçsuzu nasıl ayırt edecek?
Son olarak,
Balyoz'da alınan karar bundan sonraki,
Ergenekon, 28 Şubat, 12 Eylül ve İnternet Andıcı davalarında da aynı mı olacak?
Karar sonrası konuştuğum herkesin kafasında bu soru işaretleri var.
Buyurun cevabı sizler verin. 


***

14 Ekim 2019 Pazartesi

Hepsi Değişecek mi?

Hepsi Değişecek mi? 

Metin Özkan 


Mehmet Akif;
"Kükremiş sel gibiyim" derken onu anlattı.
"Bendimi çiğner aşarım" derken ondan bahsetti.
Onun bayrağa olan aşkını...
Vatan için sevdasını...
Bağımsızlık için tutkusunu...
Millete duyduğu sadakatini anlatırken,
Hep "Türk Milleti"ni söyledi.
1071'den 1299'a...
1453'ten 1923'e gelen ruh,
Hep Türklükle çalkalandı.

***
Ancak gelin görün ki,

Almanya'da yaşayan "Alman" tanımından,
İngiltere'de yaşayan "İngiliz" tanımından,
İspanya'da yaşayan "İspanyol" tanımından gocunmazken,
Birileri milletimizin adı olan "Türk" tanımından gocunur oldu.
"Türkiye Cumhuriyeti" ibaresini "tahripkar" bulanlara...
"Türk Bayrağından" rahatsız olup "adını değiştirmek" isteyenler...
"İstiklal Marşı'ndan" rahatsız olup "kışkırtıcı" yakıştırması yapanlar...
"Varlığım Türk varlığına armağan olsun" sözünü "militarist" bulup andımızdan rahatsız olanlar.
Hatırlatırım ki;
Herkes bize yüzyıllardır "Türk" dedi.

***

''Türkleri Yenemedik'' Churchil...

''Türkleri öldürebilirsiniz lakin onları yenemezsiniz'' Napolyon...
''Bizans'ı alan Türkler korkarım orada durmayacaklar'' Vatikan'nın başı...
''Savaşın zevkini almak isteyen herkes Türkler ile savaşmalıdır" Komutan Tovsend...
''Türk kadınlarının en büyük süsü Türk oluşlarıdır" Lady Mary Wortley Montago...
''Türkler cesurdur, anavatanlarını çok severler ve onun için gerekirse canlarını verirler'' Albert Einstein...

***
Son zamanların en çok tartışılan konusunu,
MHP Genel Başkan Yardımcısı Celal Adan'a sordum.
Adan dedi ki;

"Andımızın 'militarist' mesajlar verdiğini söylüyorlar. Peki, sormak istiyorum; 'Türk oğluyuz ünvanlı, namlı, şanlıyız. Allah deyu harb ederiz, var nusrete imanımız' diyerek, baştan sona Türklükle gururlanan, hatta sadece 'militarist' değil, tam anlamıyla 'mili'tarist olan ve her daim milletin adı olan 'Türklükle' gurur duyan mehter marşını da mı kaldıracağız?"
Adan, fazlasıyla rahatsızlık duyduğu bu tartışma konusu hakkında, Sözlerini şöyle sürdürdü;

"Gerçek Osmanlı Türklükten hiç gocunmadı. Ceddin Deden, Neslin Baban marşında; 'Ceddin deden, neslin baban, hep kahraman Türk milleti, Orduların pek çok zaman vermiştiler dünyaya şan, Türk milleti Türk milleti aşk ile sev milliyeti."

Sancak Marşı'nda: "Ertuğrul'un ocağında uyandın, Şehitlerin kanlarıyla boyandın, Nice düşman kâl'asına uzandın, Sana selam ey şanlı Türk sancağı" dedi.
Devlet Marşı'nda: "Türk devleti sen çok yaşa, orduların etse sefer, yol gösterir avn ü zafer, mansûr olur her bir nefer, düşman kalır bitâb-fer' diye seslendi dünyaya. 
Ne olacak yani içinde Türk kelimesi var diye bunları da mı kaldıracağız" dedi.

***
Uzun lafın kısası

Mahkemede edilen yeminin içinde Türk var...
Askerde edilen yeminin içinde Türk var...
Avukat ya da Hâkim olurken edilen yeminin içinde Türk var...
Polisin ve doktorun ettiği yeminin içinde Türk var.
Uzatın uzatabildiğiniz kadar.

Şimdi bu yeminler de mi değiştirilecek? 

***