HABUR etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
HABUR etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

24 Ocak 2020 Cuma

ÇUVALDAN PAPAZA

ÇUVALDAN PAPAZA



RIFAT SERDAROĞLU : 

RIFAT SERDAROĞLU,ÇUVALDAN PAPAZA, Habur, Rıza Zarrab ,

   Bu ülkenin yönetimine talip olanlar seçim kazanmak için her türlü çirkinliğe hileye başvuranlar demokrasiyi kendilerini menzile götürecek bir araç olarak görenler davasının başarıya ulaşması için papaz elbisesi giymeyi göze alanlar Habur’da seyyar mahkeme kurup PKK’lı katilleri serbest bırakanlar FETÖ denen belayı 11 yıl boyunca besleyip devletin ve ordunun tepelerine yerleştirenler modern devlet ekonomisini (hesap sorulabilir olmak) terk edip köy bakkalı anlayışıyla ekonomiyi yönettiğini sananlar doları 5 TL’nin üzerine çıkarıp Türk Milletini zamlar karşısında ezilmeye mahkûm edenler şunu bilmelisiniz;

·        2002 yılından bu yana başımıza gelen iç ve dış kaynaklı belaların sebebi ve siyasi sorumluları ülkeyi yönetenler olarak sizlersiniz.

·        Hiçbir şey bilmemenize fakat biliyormuşçasına olan tavrınız ve cehaletiniz ile başımızı dertten derde sokanlar sizlersiniz.

·        ABD’ye gidip “TBMM’de çoğunluk bizde ABD Askerleri Türkiye’de konuşlanabilir ben size söz veriyorum” diyen sizsiniz.

·        TBMM’de 1 Mart tezkeresi geçmeyince Türk Askerinin başına çuval geçirilmesini hazmeden ve “Ne Notası yahu müzik notası mı” diyen sizlersiniz.

·        2003-2004 yıllarında Türkiye’ye istihbarat vermeyerek çok sayıda askerimizin PKK tarafından şehit edilmesine ve ABD’nin PKK’yı desteklemesine ses çıkarmayan sizlersiniz.

·        Zarrab denen sahtekârı önce “Hayırsever” sonra “casus” ilan eden ve Türkiye’yi dünyaya rezil eden sizlersiniz.

·        IŞİD’in Musul Mali Emiri olan Salim Mustafa Muhammed El Mansur denen katili 2017 başından beri Türkiye’de barındıran sizlersiniz.

Türkiye’yi “Hukuk Devleti” olan ülkeler arasında 130’ncu sıradan 103’cülüğe düşüren ve Türk Yüksek Yargısını FETÖ’ne teslim etmek için koca ülkeyi referanduma götüren yine sizsiniz. (Mezardakiler de oy kullansın- Okyanus ötesine minnettarız)

·        Rahip Brunson davasında “Ver Papazı al Papazı” deyip Türkiye’nin Hukuk Devleti olmadığını dünyaya ilan eden sizlersiniz.

·        Yurt dışında tek kuruşluk birikimleri olmayan iki Bakanı Türkiye’den dışarı çıkamaz hale getiren ve bu yaptırımların “Dikkat edin sıra yurt dışında milyarlar ca doları bulunanlarda” demek olduğunu hala anlamayan sizlersiniz…

Sözün özü;         
           
Siz Türk Devletini yönetemediniz. Kendiniz gibi ne kadar beceriksiz zavallı varsa etrafınıza topladınız ve Türkiye’yi hür dünyada tek dostu kalmamış hukuk devleti ilkesi yerlerde sürünen ekonomik olarak tükenme noktasına gelmiş yolsuzluk çamuruna itilmiş bir devlet haline getirdiniz…

Değerli Okurlar;

Bu yazdıklarımdan sakın ola ki ABD’yi desteklediğimiz anlayışı çıkmasın.

Ama sizler yani Türkiye’yi yönetenler ABD ve diğer emperyalist devletlerin bölgemiz hakkındaki yüzlerce yıllık projelerini bilmez ve kendilerini uyaranları dinlemezseniz üstelik bu tuzağın Eşbaşkanlığını kabul eder ve bununla gururlanırsanız sonunda kurt kapanına düşersiniz!

Şimdiki evanjelist ABD yönetimi herkesten kendisine şartsız itaat edilmesini ister. Bizdeki yönetim ile tek benzerlikleri ikisinin de “Biat Kültürüne” göre yönetmek istemeleridir.

ABD’nin çatlak Başkanı eğer ki Türkiye üzerindeki bizce bilinen planlarını yürürlüğe koymaya kalkarsa Türk Milleti olarak dünyayı ona dar edeceğimizi bilmelidir.

ABD denen haydut devlet henüz kurulmadan binlerce yıl evvel biz Türkler dünyayı yönetiyorduk.

ABD yöneticileri şu tarihi gerçeği hiç akıllarından çıkarmamalıdır;

Sizin atalarınız Avrupa’dan sürülen it-uğursuz-katillerden ve hastalıklı fahişelerden oluşan güruhlardır. Sizin geldiniz bozuk tapunuz deliktir.

Bir avuç toprak için Amerikan yerlilerine “Çiçek mikrobu” bulaştırılmış battaniyeler dağıtıp bir gecede 1 milyon 200 bin Kızılderili’yi katleden sizin o bozuk atalarınızdır!

Bizim atalarımız her gittikleri yere medeniyet-adalet-özgürlük götürdüler. Kimsenin inancına karışmadılar.

Teknolojik silahlarda üstünlüğünüz olabilir ama bu vatanın her bir çakıl taşı bombalarınızdan daha büyük tehdit olur sizler için. Vietnam’da-Irak’ta-Suriye’de milyonlarca insanı çocuğu katlettiniz.
Ama hep siz yenildiniz. Yine yenilirsiniz… Watch Your Step kovboy…

     Not; Hulusivil Paşa “ABD’nin Bakanlarımıza yönelik skandal yaptırım kararı Türkiye’nin kutlu yürüyüşünü durdurmaya yöneliktir” dedi!

 Bakan Paşa lütfen şu sorulara yanıt verir misin?

-Sizin bu kutlu yürüyüşünün menzili hedefi neresidir? Hedefi olmayan yürüyüş olmayacağına göre şu menzilinizi açıklayıver. Yoksa kutlu yürüyüşünüzün menzili hedefi “Aynı menzilin yolcusuyuz” dediğiniz FETÖ’nun hedefi mi?

-Siz henüz birkaç aylık seçilmemiş bir Bakansınız. Daha önce tarafsız bir devlet memuru idiniz! Siz ne zamandır bu kutsal yürüyüşün yolcususunuz?

Hadi de bakalım. Belki biz de senin arkana takılırız? Kim bilebilir ki?

 https://groups.google.com/forum/#!search/RIFAT$20SERDARO%C4%9ELU%7Csort:relevance/turkculer/Uh_2lU2Tnyg/_akzA4kgCgAJ

***

3 Temmuz 2016 Pazar

Kurtulmuş’tan olay yaratacak '‘HABUR '’ Açıklaması



Kurtulmuş’tan olay yaratacak '‘ HABUR '’ Açıklaması


AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, çözüm süreciyle ilgili takvimi ve hükümetin projeleri anlattı.







Habur Rezaleti,1

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, 19 Ekim 2009’da Habur Sınır Kapısı’nda yaşanan olaylardan ‘paralel yapı’nın sorumlu olduğunu açıkladı.
İnternethaber’den Hadi Özışık’ın sorularını yanıtlayan Kurtulmuş, “ Habur’daki o güne ait bir çeşit paralel yapıydı. Daha öncekiler nasıl aşıldıysa bugünküler de aşılacaktır ” dedi.
Hükümetin çözüm süreci için çalışmalarını sürdürdüğünü de söyleyen Kurtulmuş, nihayi sonuç için tarih verdi:

“2015 seçimleri öncesinde kamuoyunun, “tamam, bu iş çözüldü” diyeceği noktaya kadar adımlar atılacaktır.”

Çözüm süreci ve Selahattin Demirtaş’la devam edelim. Selahattin Demirtaş’ın aldığı oy oranı küçümsenmeyecek bir rakam ve o da bir dil geliştirdi daha bir kucaklayıcı oldu ve hakikaten aldığı oy oranı da HDP için azımsanmayacak ölçüde. O rakamı seçimlerde Selahattin Demirtaş koruyacak mı bir, sizin öngörünüz bu konuda nedir, yani bundan sonra nasıl bir yol izlerlerse halk yine teveccüh eder? İki, çözüm süreci siz bu konuyu da önemsiyorsunuz, takvim nasıl ilerleyecek?

NUMAN KURTULMUŞ-
 

HDP açısından bu seçim sonuçlarının üç önemli noktada özetlenmesi mümkündür. Birincisi, HDP’nin temsil ettiği tabanda artık bundan sonra kimse silahları elimize alalım iddiasını ortaya süremeyecek. Bu HDP’nin temsil ettiği taban bakımından, Kürt siyaseti bakımından silahsızlanmanın artık onaylandığı, hem de çok yüksek düzeyde onaylandığı anlamına gelen bir gelişmedir ve olumlu bir gelişmedir.
İkincisi, bundan sonra HDP’nin, yani Kürt siyasal hareketinin kullanacağı siyasal dil bakımından önemli ipuçları veriyor, o da şu: artık Cumhuriyet Halk Partisi’nin Kürt versiyonu olan bir HDP’ye Kürtlerin ihtiyacı yok. Yani statüko partisi, Kemalist bir Kürt partisi kodlarında bulunan bir partiye…
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, İnternethaber Yönetim Kurulu Başkanı Hadi Özışık’ın sorularını yanıtladı.
Bu, CHP ilelebet Güneydoğu’da, Doğu’da olmayacak anlamına mı geliyor?
NUMAN KURTULMUŞ- 

Olmayacak, o anlama geliyor. İlelebet?
NUMAN KURTULMUŞ- CHP’nin, AK Parti’nin yaptığının üstünde şeyler yapması lazım artık Kürt oylarını alabilmesi için. Bir ara biliyorsunuz eski partiler işte HADEP vesaire onlar statükocu CHP diline yaklaşmışlardı. Selahattin Demirtaş’ın kampanyada kullandığı dil ve halkın ona vermiş olduğu teveccüh CHP gibi bir Kürt partisine ihtiyaç olmadığının Kürtler tarafından ortaya konulmasıdır bu da önemli bir gelişmedir. Üçüncüsü de, bu sonuçla Türkiye’deki siyasal Kürt hareketi Türkiyelileşmiştir. Yani ayrılıkçı, ayrışmacı, hele bölgenin diğer ülkelerindeki çatışmaları da göz önüne alırsanız, Türkiye’yi bir türbülansa sokacak, Türkiye’yi bir çatışma ortamının içerisine sokacak bir siyaseti, bir dili, bir üslubu artık benimsemeyeceklerinin sinyalini vermiştir bu seçim sonuçları. Ben her üçünün de Türkiye için olumlu olduğunu, Türkiye’nin demokratikleşme sürecine katkıda bulunacak sonuçları olduğunu düşünüyorum. Ama bu genel seçimlerde de aynı oy oranını koruyacaklar anlamına gelir mi; zannetmiyorum ama onu göreceğiz, şimdiden bir tahminde bulunmak yanlış olur, bu HDP’nin izleyeceği siyasete bağlı çünkü…
Türkiye’nin batısında da oy alabilmiştir HDP. Ama hala büyük oranda Güneydoğu ve Doğu illerinde sıkışıp kalmış bir parti görüntüsü veriyor. Bunu biraz daha aşması, daha fazla Türkiyeli bir parti haline gelmesi gerekir.













Habur Rezaleti,2

Böyle olursa CHP, HDP’nin gerisine düşer mi?
Ben HDP bu dili kullanırsa, CHP’nin de bu statükocu tavrını, politik muhafazakar tavrını değiştirmek mecburiyetinde kalacağını düşünüyorum. Bunların hepsi Türkiye’nin hayrına olur. Türkiye’nin siyasal partileri statüko alanında hangimiz daha fazla statükocuyuz diye rekabet etmesinler. Türkiye’nin siyasal partileri değişim süreçlerinde hangimiz daha reformcuyuz, hangimiz daha değişimciyiz diye mücadele etsinler. Türkiye’de mücadele buraya doğru gidiyor, doğru olan budur. Bu mücadeleyi her partinin eğilimi, bundan sonra nasıl evrileceği belirleyecek, AK Parti burada da motor güç olacak. Yani AK Parti bu devrimci, dönüşümcü, reformcu istikametini koruduğu, geliştirdiği oranda ister istemez HDP de bundan etkilenecek, HDP etkilendikçe CHP de, MHP de bundan etkilenmek durumunda kalacak.
Ben son seçim tablosu sonuçlarını Türkiye için olumlu bir tablo olarak değerlendiriyorum.
KAMUOYU TAMAM BU İŞ ÇÖZÜLDÜ DİYECEK!
Çözüm süreci takvimi?
NUMAN KURTULMUŞ- 

Çözüm süreci ilerliyor, çok mesafe alındı, yüzlerce adım atıldı, bunların bir kısmı yasal düzenlemeler, bir kısmı yönetmelikler. Zannediyorum 2015 seçimleri öncesinde kamuoyunun, “tamam, bu iş çözüldü” diyeceği noktaya kadar adımlar atılacaktır. Tabi ki bu iş, bir günde halledilecek bir mesele değil, 30 senelik bir silahlı mücadele, 90 senelik bir siyasi mücadele. Bu mücadelenin geldiği noktada bütün sorunları belki 2015’e kadar çözmek mümkün değil, ama ana meseleler, yani örgüt üyelerinin topluma kazandırılması, bir demokratikleşme paketinin kalan unsurlarının süratle bitirilmesi, yerel yönetimler reformu vesaire…
Nihai çözüm dağların boşalması mı, Türkiye’ye kesin dönüş mü?
NUMAN KURTULMUŞ- 

Tabi ki, bir tek kişinin bile dağda kalmamasıdır. Bunların hepsi nihayetinde bu ülkenin çocukları…

HABUR’U ŞİMDİ DAHA İYİ ANLIYORUZ
O zaman Habur şovuyla yarım kalan şey tamamlanacak mı?
NUMAN KURTULMUŞ- 

Şimdi daha iyi anlıyoruz Habur’un da bir provokasyon olduğunu.
Habur‘da paralel mi vardı?

NUMAN KURTULMUŞ- 

Bugüne kadar Türkiye’nin esenliği için atılan önemli adımlar hep bir takım paralel yapılar eliyle engellenmeye çalışılmıştır. 27 Mayıs, 12 Mart, 28 Şubat, 17 Aralık vesaire, isimleri ve temsilcileri değişse de bunların hepsi birer paralel yapılanmadır. Habur’daki de o güne ait bir çeşit paralel yapıydı. Daha öncekiler nasıl aşıldıysa bugünküler de aşılacaktır, inşallah ve muhakkak…


..