GÜLÇİN KARAEGEMEN etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
GÜLÇİN KARAEGEMEN etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

13 Aralık 2017 Çarşamba

Partili Cumhurbaşkanı Dönemi 21 Mayıs'ta başlıyor

“Partili Cumhurbaşkanı” dönemi 21 Mayıs'ta başlıyor,




Seçim Geçersizdir,
Yekta Güngör Özden

28.4.2017BüyültKüçültHaberi Yazdır
“Partili Cumhurbaşkanı” dönemi 21 Mayıs'ta başlıyor
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 21 Mayıs'ta düzenlenecek olağanüstü kongre ile AK Parti genel başkanlığına seçilecek. Konuyu GÖZLEM’e değerlendiren uzmanlar, “Cumhurbaşkanı sadece bir partiye üye olmakla kalmayıp bir de genel başkan olunca ister istemez taraf oluyor. Bu gelişme demokrasimiz açısından çok hatalı bir adımdır” yorumunda bulundular.

GÜLÇİN KARAEGEMEN /GÖZLEM -Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın referandum sonrası AK Parti Genel Başkanlığı'na ne zaman ve nasıl döneceğine ilişkin tartışmalar netleşti. 16 Nisan referandumu ile birlikte Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a partisine geri dönme yolu açıldı. Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) referandum sonuçlarının kesin sonuçlarını açıklaması ile birlikte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 21 Mayıs'ta düzenlenecek olağanüstü kongre ile AK Parti genel başkanlık koltuğuna geri döneceği bildirildi.

Öte yandan, Anayasa değişikliğinin referandumda kabulünün ardından 2 değişiklik daha hemen yürürlüğe girecek ve Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu 30 gün içerisinde yeniden yapılandırılacak, askeri yargının kaldırılması hemen yürürlüğe girecek.

GÖZLEM konuyu tartışmaya açarak uzmanlara sordu; 

“AK Parti 21 Mayıs'ta olağanüstü kongreye gidiyor, bundan sonraki süreç nasıl olacak ve Türkiye nasıl etkilenecek?..”

'ÜLKENİN TÜM KAZANIMLARI ORTADAN KALKACAK'

Prof. Dr. Hikmet Sami Türk (Demokratik Sol Parti Genel Başkan Yardımcısı- Eski Adalet Bakanı): Halk oylaması ile kabul edilen Anayasa değişikliğindeki hükümlerden biri de, 1961 Anayasası'ndan itibaren anayasalarımızda yer alan 'Cumhurbaşkanı seçilenin, varsa partisiyle ilişkisi kesilir' hükmünün kaldırılması, böylece partili Cumhurbaşkanı yolunun açılmasıdır. Anayasa'da yapılan değişikliklerinin büyük bir bölümü 3 Kasım 2019'da, seçimlerle ilgili olan bölümü ise ondan 2 ay önce yürürlüğe girecektir. Anayasa değişikliğinde yer alan Cumhurbaşkanının partiye üyelik hakkı ile Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun yeniden yapılandırılması ile ilgili hükümler hemen yürürlüğe girecektir. Bu tarihten itibaren Cumhurbaşkanı, artık tarafsız, bütün Türk Milletinin birliğini temsil eden, tarafsız Cumhurbaşkanı değil, partili bir Cumhurbaşkanı konumunda olacaktır. Öyle anlaşılıyor ki değişikliklerin başlıca amaçlarından biri, Cumhurbaşkanının Türk Milletinin birliğinitemsil eden tarafsız  statüsünü değiştirmek, onu partili bir Cumhurbaşkanı haline getirmektir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu değişikliklerin kendisi için yapılmadığını, kişisel beklentisi olmadığını söylüyor. Ama anlaşılan şu ki, halkoylamasının kesin sonuçları açıklandıktan sonra ilk fırsatta kurucusu olduğu Adalet ve Kalkınma Partisi'ne (AKP) yeniden üye olacaktır. Ondan sonra artık sadece Türkiye Cumhuriyetini tek kişi olarak yönetmekle kalmayacak, AKP'yi de kontrol altında tutacaktır. Aslında böyle bir değişikliğin yapılması çok hatalı olur çünkü bugüne kadar cumhurbaşkanları 1961 Anayasası'ndan itibaren hep tarafsız konumda kalmışlardır. Hem Anayasa gereği, hem kendi tutumları gereği öyle hareket etmişlerdir. Sorun, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile başlamıştır. O sadece ülkenin Cumhurbaşkanı olmayı yeterli görmemektedir. Ortada Bakanlar Kurulu diye bir organ kalmıyor. Ülkeyi tek başına, kendisinin atayacağı ve istediği zaman atacağı yardımcıları ve bakanlar ile birlikte yönetecektir. Aynı zamanda Adalet ve Kalkınma Partisi'ni de kontrol altında tutacaktır. Bu, ülke yönetiminde etkili konuma gelecek insanların yetişmesine fırsat vermemek anlamına da gelmektedir. Halk oylaması sonuçlarına baktığımız zaman ülkenin en az yarısı, Cumhurbaşkanını ülkenin 'Cumhurbaşkanı' olarak değil, AKP'nin cumhurbaşkanı olarak görecektir. Bu, son derece yanlış bir düzenleme olmuştur. Bugüne kadar ülkenin demokratik kazanımlarını ortadan kaldıran bir durum ortaya çıkmaktadır. Anayasa'da yapılan değişiklikten sonra da devam eden hükme göre cumhurbaşkanı devlet başkanı sıfatıyla Türkiye Cumhuriyetini ve Türk Milletinin birliğini temsil eder. Ama partili bir Cumhurbaşkanının Türkiye Cumhuriyeti ve Türk Milletinin birliğini temsil etme konumunda kalamayacağı ve halkın gözünde bir partinin genel başkanı olarak görüleceği unutulmamalıdır.

'HUKUKİ AÇIDAN GEÇERSİZ'

Yekta Güngör Özden (Eski Anayasa Mahkemesi Başkanı): Bu Cumhurbaşkanı'nın 2019 yılındaki seçimlere hazırlık koşusunu başlatmasıdır. Bana göre Cumhurbaşkanı'nın içtiği 'ant’taki tarafsızlık ilkesi, kendisinin bir partiye üye olmasıyla tamamen geçersiz kalmış olmaktadır. Bu cumhuriyetin yönetimi için bana göre kıyım sayılacak yanlış bir davranıştır. Ama ne çare ki anayasa değişikliği halk oylamasından biçimsel olarak geçti, yürürlüğe koyacaklar. Bundan sonra cumhurbaşkanı ne yaparsa yapsın kimseye tarafsız olduğu kanısını veremez. Ancak kendi yandaşları bunu kabul eder, ben etmiyorum. Bu çok açıktır. Cumhurbaşkanı sadece bir partiye üye olmakla kalmayıp bir de genel başkan olunca ister istemez taraf oluyor. Çok partili sistemin içerisinde cumhurbaşkanı bir partinin genel başkanı olursa tarafsızlığı söz konusu olabilir mi? Akla aykırı olan bu durumu ne yazık ki halk oylamasıyla, onu da bana göre geçersiz kılan bir çok neden ortadayken, geçerli sayıp yürürlüğe koyuyorlar. Cumhurbaşkanı'nın bir partiye girmesi Türkiye demokrasisi açısından büyük bir hatadır.

Hukuki açıdan baktığımızda ise: halk oylamasının şaibeli olduğunu, kuşku veren yanlarının bulunduğunu herkes biliyor ve görüyor. Halk oylamasını geçerli kılmayan nedenler ortadayken, özellikle seçim yasasının 98. maddesinin 4. fıkrası açık biçimde bunları anlatırken, bunu geçerli saymanın hukuka yakın bir yanı yoktur. Hukuk burada çiğnendi. Biçimsel yönden, cumhurbaşkanının geçerli sayılan halk oylaması sonucunda partiye üye olması da yeni anayasa değişikliğiyle hukuka uygun görünüyor. Halk oylaması geçersiz olduğu gibi, cumhurbaşkanının halk oylamasıyla parti genel başkanı olması da hukuki olarak savunulacak bir durum değildir.

http://www.gozlemgazetesi.com/HaberDetay/253/172521/partili-cumhurbaskani-donemi-21-mayista-basliyor.html#.WjE6fPBl8dU


***