Finansbank etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Finansbank etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

13 Haziran 2017 Salı

Bir Tek Yunan Bankası Eksikti, O Da Geldi,

Bir Tek Yunan Bankası Eksikti, O Da Geldi,



HASAN ÜNAL 
05 Nisan 2006 Çarşamba 

Gazeteler evvelki gün Yunanistan Milli Bankası (Ethniki Trapezi tis Elladas - National Bank of Greece)'nın, Finansbank'ın hisselerinin yüzde kırk altılık kısmını satın aldığını yazıyorlardı. Müzakere/mütareke basın ve televizyonlarına göre, bu satış gayet sıradan. Oysa normal devletler açısından, bir ülkenin finans ve bankacılık sisteminin yabancıların kontrolüne geçmesi üzerinde ciddi ciddi düşünmeyi gerektiren bir gelişme. Finans ve bankacılık insan vücudundaki kalp ve damarlar gibidir. Ülkedeki bütün para hareketlerini kontrol eder ve herkesin mali sırlarına sahiptir. Bütün finans ve bankacılık sistemi yabancıların eline geçtiği takdirde, herkesin finansal sırlarını bildikleri için, istedikleri kişilerin veya şirketlerin üzerine gidebilirler, istediklerini batırıp, istediklerini de zengin edebilirler. 

Çünkü paranın kontrolü ellerindedir. Üstelik bu yabancı bankalar global anlaşmalar ve düzenlemeler gereği Türkiye açısından hayati öneme sahip sektörlere destek vermeyebilirler. Türkiye'de pamuk ve tekstil önemli olabilir; ama bankalar bu sektörlerin Mısır ve/veya Sri Lanka'da ilerletilmesi, buna karşılık Türkiye gibi ülkelerde bu sektörlerin desteklenmemesi kararlarını almış olabilirler. O zaman akreditif açmadan başlayın da her alanda bu sektörlerdeki üreticiler için sorunlar çıkar. Kriz zamanlarında bu bankalar kendilerini garantiye almak için dövize çevrilmiş olan ülke kaynaklarını tıpkı Arjantin'de yaptıkları gibi ülke dışına çıkarabilirler ve kriz derinleşir. Bu saydıklarım ortalama riskler. Türkiye gibi bir ülkede bankaların Yunanistan'a satılması başladı. Bir Yunan bankası daha önceden gelmişti. Şimdi Finansbank'ın hakim hisselerini Yunanistan'ın en büyük bankası aldı. Önce tamamen devlet bankası olarak kurulmuş. Sonra hisseler Yunan vatandaşlarına ve Yunan kuruluşlarına satılmış. Şu anda Yunan vatandaşlarının elindeki hisse miktarı % 28.10.Bu hissedarların hiçbirinin elinde yüzde üçten fazlasının olmamasına itina gösteriliyormuş. Yunan mahalli kuruluşlarının hissesi (galiba belediyeler ve başka Yunan kuruluşları) hisselerin %16.80'lik kısmına sahip. 

Yunan Emekli sandığı % 22.70'lik bir kısmını kontrol ediyor. 
Yabancı kişi ve kuruluşlar toplam hisselerin sadece %29.50'sine sahip. 

Bankanın iştirakleri ise %2.90 oranında hissedarlar. Yani bankadaki yabancıların oranı sadece % 29.50 oranında. Gerisi Yunan resmi kuruluşları ve Yunan 
vatandaşları. Bankanın özerk görünen profesyonel bir yapısı var. Tıpkı devlet kontrolündeki Yunan Telekom şirketinin Balkan ülkelerindeki telekom şirketlerinin çoğunluk hisselerini alması gibi, bu banka da atakta. Makedonya'nın en büyük bankasını, Bulgaristan'ın en büyüklerinden birini ve Romanya'daki ikinci büyük bankayı almış. Finansbank'ı alarak Türkiye'ye de giriyor. Türk Telekom'un ve cep telefonu şirketlerinin yabancılara satılmasıyla ilgili olarak Yunanistan'da ortaya çıkan ve bu köşede ayrıntılarıyla ele aldığımız telekulak skandalını hatırlayalım. Halen mahkeme safhası devam eden bu skandal bizde neler olabileceğiyle ilgili bilgiler veriyordu. Bizim Telsim'i almaya çalışan İngiliz Vodaphone cep telefonu şirketinin Yunan başbakanı, bakanları, Genelkurmay 
ve askeri kuruşları ve muhtemelen Yunan istihbaratının telefonlarını dinlediği ortaya çıkmıştı. Üstelik bu dinlemelerin Amerikan büyükelçiliği için yapıldığı 
tesbit edilmişti. Türkiye'de bütün telekomünikasyon şirketleri yabancıların kontrolünde. Bankaları peş peşe yabancılar satın alıyor. Sanki bütün renkler 
tamam ve sadece fıstiki yeşil eksikmiş gibi Yunan Milli Bankası geliyor. Ve bütün bunlar gayet normal, öyle mi? O zaman sormak lazım: 

Fransızlar kendi enerji şirketleri olan Gaz de France'ın bir İtalyan şirketine satılmasına milli güvenlik gerekçesiyle neden karşı çıktılar? Amerikalılar liman 
işletmelerinin Dubaililere verilmesi işlemini neden durdurdular? Ve yine Amerika Los Angeles'deki bir petrol şirketinin herkesten fazla para veren Çin 
firmasına satılmasına neden mani oldu? Dünyanın en akıllısı biz miyiz? Yoksa bu dalaletin ötesine giden bir durum mu? 

H E D D A M ..

***

Finansbank'ı kim aldı?


Finansbank'ı kim aldı?

Hasan ÜNAL 
09 Nisan 2006 Pazar 

Yunan devleti Finansbank'ın alımı için stratejik bir karar veriyor ve bankanın değerinin bir kaç katını bu alım için peşin olarak sayabiliyorsa, burada bir bit 
yeniği vardır. Müzakere/mütareke basınına sorarsanız cevap hazır. Yunan Milli Bankası (Ethniki Trapezi tis Elladas ) Finansbank'ın % 46'lık hisselerini 
2.8 milyar dolara aldı. Ve bu, harika bir gelişme. Türk ekonomisine ve Türk-Yunan ilişkilerine katkıda bulunacak. Finansbank'ın sahibi Hüsnü Özyeğin 
açısından da mesele basit. Birden fazla müşteri çıkıyor ve fiyat pazarlığı beklenmedik noktalara yükseliyor. Bu noktaya kadar olan bölümle ilgili olarak, ancak genel manada şikayetler dile getirilebilir. Mesela, bir ülkenin finans ve bankacılık sektörünün yabancılara satılması ne kadar doğru? Bankacılık ve finans insan vücudundaki kan gibidir. Bunun başkaları tarafından kontrol edilmesi günün birinde milli güvenlik sorunu bile yaratabilir. Ama aklını küreselleşme ezberi ile bozmuş olanlar açısından, bu endişeler hiç mi hiç geçerli ve inandırıcı değil. Oysa günümüzde Fransa kendi ülkesinde başkalarının üstelik de AB üyesi ülke şirketlerinin stratejik sektörlere girmesini istemiyor. Gaz de France İtalyan şirketine satılacak diye neredeyse kıyamet koptu. Almanlar İspanya'daki bir enerji şirketini satın alacak diye İspanya ayağa kalktı. Aynı şekilde Amerika'daki liman işletmelerini bizim AKP'nin baş tacı ettiği Dubaililer aldı diye Amerika 
neredeyse toplumsal çılgınlık geçirdi ve satışı önledi. Amerikan enerji şirketlerinden birinin Çinlilere satılması durduruldu. Ama küresel çetenin bizdeki 
uzantılarına göre, bütün bunlar o ülkeler için doğru olabilir; ama bizim için değil. Onlar ellerindeki varlıklarını stratejik oldukları gerekçesiyle başka ülkelerin 
üstelik de AB üyesi ülkelerin şirketlerine satmayacaklar; ama biz, elimizde ne varsa satacağız. Çoğu zaman da çok ucuz fiyatlara. Demek ki, biz akıllıyız!!! 

Ekonomide milliyetçilik yapan Fransa, İspanya, Amerika ve diğerleri de enayi!!! İşin bu genel eleştiriler kısmını bir kenara bırakıp, tekrardan Finansbank işine 
dönecek olursak, eğer bu bankanın satılması sıradan bir ticari işlem olsa, yukarıdaki eleştiriler geçerli olmakla birlikte, aciliyet ifade etmeyebilir. 

Veya en azından bu şekilde düşünenler açısından satışın savunulabilirliliği vardır. Ama, eğer Yunan devleti Finansbank'ın alımı için stratejik bir karar veriyor 
ve bankanın değerinin bir kaç katını bu alım için peşin olarak sayabiliyorsa, burada bir bit yeniği vardır. Çarşamba günü yayımlanan Yunan gazeteleri bu alım konusunda doğrudan doğruya Yunan hükümetinin devrede olduğunu; devlet bankası olması (bizdeki Ziraat Bankası gibi) hasebiyle zaten kendi başına çok kolay karar veremeyeceğini; Karamanlis'in yeşil ışık yakması üzerine harekete geçildiğini ve bunun sebeplerinden birinin de sarsılmaya başlamış olan Erdoğan hükümetine destek olduğunu yazıyorlardı. İşte bu noktada işler karışıyor. Çünkü banka alımının sıradan bir şey olmadığı ve bir devlet girişimi olduğu ortaya çıkıyor. 

Ayrıca Yunan gazeteleri sadece % 46'lık kısımla yetinilmeyeceğini, Türk satıcının Yunan tarafının çoğunluğu elde etmesini garanti ettiğini ve belki bir gizli sözleşme bulunduğunu; buradaki 'gizliliklerin' ise Amerikan piyasalarına Wall Street'e kadar uzanabileceğini yazıyorlardı. Bunlar varsa, bunları bulmak Türkiye'deki hükümetin görevidir. Oysa Yunan bankasının yöneticileri Ali Babacan ile görüşmüşler ve o da kendilerini Türkiye'ye gelmeye zaten davet etmiş. Ayrıca Yunan gazetelerinin iddasına göre Yunan tarafı Türk Genelkurmayı ile de temas kurmuş ve onların da desteğini almış. Bunların hepsi doğruysa, bir bankacılık işlemiyle değil, Yunan devletinin kapsamlı bir operasyonuyla karşı karşıyayız. 

Bu arada Yunan Milli Bankası'da bir tavsiye... 

Karşılaştıkları Türk gazetecilerin söylediklerine ve yaptırdıklarını söyledikleri kamuyou anketine pek inanmasınlar. 
Yunan bankası gerçeği ortaya çıkınca müşteriler çekilebilir. Son bir iki gündür yazdıklarıma ve televizyon konuşmalarıma bu türden çok yoğun tepkiler 
alıyorum da... 

HEDDAM ..

***