SUUDİ ARABİSTAN - TÜRKİYE İLİŞKİLERİ.., 3
Suudi Arabistan, ABD’nin geleneksel müttefiki iken 11 Eylül olayları sonrasında Amerikan bağımlılığını kırma girişimlerini başlattı. Bu bağlamda,
Amerikan/İsrail merkezli bölgesel düzenlemelerden kaygılanmaya başlayan Suudi yönetimi, benzer kaygılar taşıyan bölgenin en önemli ve etkili devletlerinden biri olan Türkiye ile yakın ilişkiler geliştirmek durumunda kaldı.
Şubat 2007’de Cidde Ekonomik Forumu’nun yapıldığı günlerde Cidde’de Başbakan Erdoğan’ın da katıldığı 4. Türkiye-Suudi Arabistan İş Konseyi
toplantısı yapıldı. İki ülke arasındaki ticaret hacmi son yıllarda önemli miktarda artarak 3,3 milyar dolara çıktı. Temmuz ayında iki ülke arasında 200 milyon dolarlık bir silah modernizasyonu antlaşması imzalandı. Temmuz ayında yürürlüğe giren bu antlaşmaya göre Türkiye, Suudilere ait 300 adet Amerikan yapımı M113 zırhlı aracı yenileyecekti. Türk yetkililer bundan sonraki aşamada da sayıları 2000’i bulan M113 zırhlı araçların tamamını modernize etmek için ilave antlaşmalar yapmayı beklediklerini ifade ettiler.(17 )
Kamu kuruluşları arasındaki yakın ilişkilere paralel olarak özel sektörler arasındaki işbirliği de gelişti. İki ülkeden önemli şirketler arasındaki
ekonomik ortaklıklar arttı. Örneğin, Türkiye’nin iki önemli şirketi Ülker Grubu ile Boydak Grubu’na ait olan Türkiye Finans Katılım Bankası’nın hisselerinin %60’ı Suudi Arabistan’ın en büyük bankası The National Commercial Bank (NCB)’a Satıldı.18 1 milyar 800 milyon dolar değer biçilen bankanın %60’ı için Suudi şirketi 1 milyar 80 milyonluk ödeme yaptı. Bu gelişme iki ülke arasındaki karşılıklı iyi ilişkilerin önemli bir göstergesi oldu.19 Ayrıca, Türkiye’nin son zamanlarda dünya ölçeğinde faaliyet gösteren en etkili şirketlerinden biri
olan TAV Havalimanları Holding, 2007 yılı ortalarında, Suudi Arabistan’ın yolcu kapasiteleri yüksek olan Riyad Kral Halit, Damman Kral Fahd ve Cidde Kral Abdülaziz havalimanlarının yönetim hizmetleri için teklif verdi.
Ayrıca, iletişim alanındaki önemli Türk şirketlerinden biri olan Turkcell, Kurduğu Kingdom Turkcell şirketiyle 2007 yılında Suudi Arabistan’daki üçüncü cep telefonu ihalesine katılma hakkını kazandı.
Yüksel Konsorsiyumu da 383 milyon dolarlık bir su ulaşım projesi ihalesi kazandı.( 20 )
Türk inşaat firması Yüksel İnşaat, Mart 2008’de proje bedeli 372 milyon dolar olan Suudi Arabistan Doğu Bölgesi İsale Hattı Projesi’nin ihalesini aldı. 2008
yılında Suudi merkez bankası tarafından tam yetkili bankacılık ruhsatı verilen Ziraat Bankası da ülkedeki ilk şubesini 2009 yılında Cidde’de açacağını duyurdu. Ziraat Bankası yetkilileri kısa süre içinde ülkede yedi şube açacaklarını da dile getirdi. ( 21 )
Ekim 2007’de iki ülke arasında ilk kez ortak bir kültürel faaliyet gerçekleştirildi. Ankara’da bir hafta boyunca farklı etkinliklerle kutlanan “Suudi kültür günleri” çerçevesinde gerçekleştirilen ilk etkinlik Ankara Zafer Çarşısı’nda iki ülkenin kültür bakanlıkları müsteşarlarının açılışını yaptığı bir fotoğraf sergisiydi. Akabinde Ankara Opera binasında iki ülke bakanlarının katılımıyla gerçekleştirilen bir tören yapıldı. Hafta boyunca Arapça hat sergisi, geleneksel kıyafetler defilesi, halk sanatları, folklor gösterileri, müzik dinletileri, sergiler ve sempozyumlar düzenlendi.(22 )
Amerikan/İsrail merkezli bölgesel düzenlemelerden kaygılanmaya başlayan Suudi yönetimi, benzer kaygılar taşıyan bölgenin en önemli ve etkili devletlerinden biri olan Türkiye ile yakın ilişkiler geliştirmek durumunda kaldı.
Şubat 2007’de Cidde Ekonomik Forumu’nun yapıldığı günlerde Cidde’de Başbakan Erdoğan’ın da katıldığı 4. Türkiye-Suudi Arabistan İş Konseyi
toplantısı yapıldı. İki ülke arasındaki ticaret hacmi son yıllarda önemli miktarda artarak 3,3 milyar dolara çıktı. Temmuz ayında iki ülke arasında 200 milyon dolarlık bir silah modernizasyonu antlaşması imzalandı. Temmuz ayında yürürlüğe giren bu antlaşmaya göre Türkiye, Suudilere ait 300 adet Amerikan yapımı M113 zırhlı aracı yenileyecekti. Türk yetkililer bundan sonraki aşamada da sayıları 2000’i bulan M113 zırhlı araçların tamamını modernize etmek için ilave antlaşmalar yapmayı beklediklerini ifade ettiler.(17 )
Kamu kuruluşları arasındaki yakın ilişkilere paralel olarak özel sektörler arasındaki işbirliği de gelişti. İki ülkeden önemli şirketler arasındaki
ekonomik ortaklıklar arttı. Örneğin, Türkiye’nin iki önemli şirketi Ülker Grubu ile Boydak Grubu’na ait olan Türkiye Finans Katılım Bankası’nın hisselerinin %60’ı Suudi Arabistan’ın en büyük bankası The National Commercial Bank (NCB)’a Satıldı.18 1 milyar 800 milyon dolar değer biçilen bankanın %60’ı için Suudi şirketi 1 milyar 80 milyonluk ödeme yaptı. Bu gelişme iki ülke arasındaki karşılıklı iyi ilişkilerin önemli bir göstergesi oldu.19 Ayrıca, Türkiye’nin son zamanlarda dünya ölçeğinde faaliyet gösteren en etkili şirketlerinden biri
olan TAV Havalimanları Holding, 2007 yılı ortalarında, Suudi Arabistan’ın yolcu kapasiteleri yüksek olan Riyad Kral Halit, Damman Kral Fahd ve Cidde Kral Abdülaziz havalimanlarının yönetim hizmetleri için teklif verdi.
Ayrıca, iletişim alanındaki önemli Türk şirketlerinden biri olan Turkcell, Kurduğu Kingdom Turkcell şirketiyle 2007 yılında Suudi Arabistan’daki üçüncü cep telefonu ihalesine katılma hakkını kazandı.
Yüksel Konsorsiyumu da 383 milyon dolarlık bir su ulaşım projesi ihalesi kazandı.( 20 )
Türk inşaat firması Yüksel İnşaat, Mart 2008’de proje bedeli 372 milyon dolar olan Suudi Arabistan Doğu Bölgesi İsale Hattı Projesi’nin ihalesini aldı. 2008
yılında Suudi merkez bankası tarafından tam yetkili bankacılık ruhsatı verilen Ziraat Bankası da ülkedeki ilk şubesini 2009 yılında Cidde’de açacağını duyurdu. Ziraat Bankası yetkilileri kısa süre içinde ülkede yedi şube açacaklarını da dile getirdi. ( 21 )
Ekim 2007’de iki ülke arasında ilk kez ortak bir kültürel faaliyet gerçekleştirildi. Ankara’da bir hafta boyunca farklı etkinliklerle kutlanan “Suudi kültür günleri” çerçevesinde gerçekleştirilen ilk etkinlik Ankara Zafer Çarşısı’nda iki ülkenin kültür bakanlıkları müsteşarlarının açılışını yaptığı bir fotoğraf sergisiydi. Akabinde Ankara Opera binasında iki ülke bakanlarının katılımıyla gerçekleştirilen bir tören yapıldı. Hafta boyunca Arapça hat sergisi, geleneksel kıyafetler defilesi, halk sanatları, folklor gösterileri, müzik dinletileri, sergiler ve sempozyumlar düzenlendi.(22 )
Etkinlikler kapsamında İstanbul’da da önemli faaliyetler gerçekleştirildi. Defileler, müzik dinletileri ve sergiler dışında, İstanbul’da IRCICA’nın ev
sahipliği yaptığı konferanslar düzenlendi. Edebiyat konuşmaları ve özellikle Kabe’yi giydirme merasimleri hakkında yapılan konuşmalar ilgi çekiciydi. Bu kültürel alışverişin devamının geleceğinin sinyalleri de hemen geldi. Bu da iki ülke ve toplumları arasında kültürel alanlarda işbirliğinin geliştirileceğini göstermektedir.
Suudi Arabistan-Türkiye ilişkileri 2008 ve 2009 yıllarında gelişmeye devam etti. İki ülkedeki mevcut yönetimlerin izlediği çok-taraflı aktif dış politika, tarafları ikili ve bölgesel konularda işbirliğine gitmeye sevk etti. Üst düzey ziyaretler gelişen ilişkilerin en önemli göstergesidir. 2009 yılının ilk yarısında Suudi Arabistan Deniz Kuvvetleri Komutanı Koramiral Fahd bin Abdullah Bin Muhammed El-Suud ile Şura Meclisi Başkanı Abdullah Bin Muhammed Bin İbrahim El-Şeyh resmi temaslarda bulunmak üzere Türkiye’yi ziyaret ettiler. Resmi ziyaretlerin yanında Suudi Arabistan’dan Türkiye’ye üst düzey gayri resmi ziyaretler de gerçekleşmektedir. Örneğin, Suudi Arabistan Güvenlik Konseyi Başkanı Prens Bender Bin Sultan Bin Abdülaziz El-Suud ile Prens Abdülaziz Bin Muhammed Bin Fahd Bin El-Suud aileleriyle birlikte 2009 yaz döneminde Türkiye’de tatil yaptılar.
Suudi Arabistan hükümeti Türkiye’yi, Canadriya Kültür Festivali’nin 2008 yılı kutlamalarına onur konuğu olarak çağırdı. Bu Canadriya Festivali’ne
Arap ülkeleri dışında bir ülkenin ilk katılımıydı.
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Mart 2008’de 100 kişilik bir heyetle festivale katıldı. Hemen akabinde Meclis Başkanı Köksal Toptan beraberinde eski Meclis Başkanı Bülent Arınç, TBMM İdare Amiri Ahmet Küçük, TBMM İslam Konferansı Örgütü Parlamento Birliği Türk Grubu Başkanı İrfan Gündüz ile Türkiye-Suudi Arabistan İş Konseyi Başkanı ve Rize Milletvekili Ali Bayramoğlu olduğu halde Şura Meclisi Başkanı Salih Bin Abdullah Hamid’in resmi davetlisi
olarak Suudi Arabistan’a dört günlük bir ziyaret gerçekleştirdi.
Dışişleri Bakanı Ali Babacan beraberindeki heyetle birlikte Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ülkeleri ile Türkiye arasında kurulan Yüksek Düzeyli Stratejik Diyalog mekanizmasının ilk bakanlar toplantısına katılmak için Eylül 2008’de Cidde’ye bir ziyaret gerçekleştirdi.( 23 ) Kurulan stratejik diyalogun KİK’in tek bir ülkeyle sahip olduğu ilk düzenli danışma sürecini oluşturduğunu kaydeden Babacan, KİK ile ilişkilere kurumsal bir kimlik kazandırmanın ortak çıkarlara hizmet edeceğine ve işbirliğine yeni ufuklar açacağına inandığını vurguladı. Ali Babacan 2009 yılının ilk günlerinde de İslam Konferansı Teşkilatı tarafından Cidde’de yapılan toplantıya katıldı.
Aynı sıralarda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da Riyad’a günübirlik bir ziyarette bulundu.( 24 )
3–6 Şubat 2009 tarihleri arasında ise Cumhurbaşkanı Abdullah Gül geniş bir heyetle birlikte Kral Abdullah’a bir iade-i ziyarette bulunmak ve ikili ilişkiler ile iki ülkeyi yakından ilgilendiren bölgesel ve uluslararası sorunları görüşmek üzere Suudi Arabistan’a gitti.
Gül ziyareti sırasında Suudilere ekonomik yatırım, eğitim, turizm ve sağlık alanlarında Türkiye’yi tercih etmeleri talebinde bulundu. Havaalanında Kral Abdullah tarafından karşılanan Gül, ziyareti sırasında Şura Meclisi’nde de bir konuşma yaptı.(25 )
Sonuç
Suudi Arabistan ile Türkiye benimsedikleri çoktaraflı ve çok-boyutlu dış politika söylemi ve sahip oldukları ekonomik ve siyasal potansiyelle Ortadoğu bölgesinin en etkili devletleri olarak temayüz etmişlerdir. Bu konumları yanında, İran’ın nükleer silah üretim çabaları, Irak’ın geleceği, enerji kaynaklarının güvenli pazarlanması ve Filistin Sorunu gibi bölgesel konular iki ülkeyi giderek birbirine yakınlaştırmıştır. Geçmişte iki ülke seçkinlerinin bir diğerini “ötekileştirmesi” yerini çok yönlü işbirliğine bırakmıştır.
Türkiye’de, Suudi Yönetimini geriliğin ve fanatizmin sembolü olarak gören bakış değişmeye başlamıştır. Buna karşılık Suudi seçkinler arasında Türkiye’yi Arap karşıtlığının simgesi olarak gören anlayışın yerine daha pragmatik ve kurumsal bir bakış egemen olmaya başlamıştır. Tarafların algılamalarındaki bu değişim iki ülke arasındaki işbirliğini mümkün kılmıştır. Kısacası, değişen şartlar ve anlayışlar giderek bu iki ülkenin birlikte hareket etmesini gerektirmiştir.
Ortadoğu Analiz İnceleme
DİPNOTLAR
(1) “Türkiye’yi İsrail’e Kaptırmayalım,” El-Cezire Gazetesi, 3 Mayıs 2005’ten çeviren Radikal Gazetesi, 4 Mayıs 2005.
(2) “Saudi King Abdullah to Visit Turkey on August 8,” Today’s Zaman, 3 Eylül 2006.
(3 ) “Arap Sermayesine Fon,” Radikal Gazetesi, 10 Mayıs 2005.
(4)P. K. Abdol Ghafoor, “Kingdom, Turkey Ink Landmark Security Pact,” Arab News, 13 Şubat 2005.
(5)“Gül’den İKÖ’ye 1 Milyon Dolar,” Radikal, 5 Nisan 2005.
(6)“Gül Araplarla Mesaide,” Radikal, 3 Nisan 2005.
(7)“Körfez’le Ticari İşbirliği,” Radikal, 31 Mayıs 2005.
(8)“Suudi Arabistan Kralı Türkiye’deydi,” Anlayış, Eylül 2006, s. 7.
(9)“Saudi King Abdullah to Visit Turkey on August 8,” Today’s Zaman, 3 Eylül 2006.
(10)“Kral 6 Anlaşma, Dostluk ve Milyar Dolarlık Yatırım Bıraktı,” Yeni Şafak, 12 Ağustos 2006.
(11) “Suudilerden İstanbul’a 15 Hastaneli Sağlık Kenti,” Yeni Şafak, 11 Ağustos 2006.
(12) “Saudi King Arrives in Turkey with $25 Billion for Investment,” Today’s Zaman, 8 Ağustos 2006; “Saudi-Turkey Businessmen Explore Investment Avenues,” Middle East North Africa Financial Network (MENAFN),
Gül ziyareti sırasında Suudilere ekonomik yatırım, eğitim, turizm ve sağlık alanlarında Türkiye’yi tercih etmeleri talebinde bulundu. Havaalanında Kral Abdullah tarafından karşılanan Gül, ziyareti sırasında Şura Meclisi’nde de bir konuşma yaptı.(25 )
Sonuç
Suudi Arabistan ile Türkiye benimsedikleri çoktaraflı ve çok-boyutlu dış politika söylemi ve sahip oldukları ekonomik ve siyasal potansiyelle Ortadoğu bölgesinin en etkili devletleri olarak temayüz etmişlerdir. Bu konumları yanında, İran’ın nükleer silah üretim çabaları, Irak’ın geleceği, enerji kaynaklarının güvenli pazarlanması ve Filistin Sorunu gibi bölgesel konular iki ülkeyi giderek birbirine yakınlaştırmıştır. Geçmişte iki ülke seçkinlerinin bir diğerini “ötekileştirmesi” yerini çok yönlü işbirliğine bırakmıştır.
Türkiye’de, Suudi Yönetimini geriliğin ve fanatizmin sembolü olarak gören bakış değişmeye başlamıştır. Buna karşılık Suudi seçkinler arasında Türkiye’yi Arap karşıtlığının simgesi olarak gören anlayışın yerine daha pragmatik ve kurumsal bir bakış egemen olmaya başlamıştır. Tarafların algılamalarındaki bu değişim iki ülke arasındaki işbirliğini mümkün kılmıştır. Kısacası, değişen şartlar ve anlayışlar giderek bu iki ülkenin birlikte hareket etmesini gerektirmiştir.
Ortadoğu Analiz İnceleme
DİPNOTLAR
(1) “Türkiye’yi İsrail’e Kaptırmayalım,” El-Cezire Gazetesi, 3 Mayıs 2005’ten çeviren Radikal Gazetesi, 4 Mayıs 2005.
(2) “Saudi King Abdullah to Visit Turkey on August 8,” Today’s Zaman, 3 Eylül 2006.
(3 ) “Arap Sermayesine Fon,” Radikal Gazetesi, 10 Mayıs 2005.
(4)P. K. Abdol Ghafoor, “Kingdom, Turkey Ink Landmark Security Pact,” Arab News, 13 Şubat 2005.
(5)“Gül’den İKÖ’ye 1 Milyon Dolar,” Radikal, 5 Nisan 2005.
(6)“Gül Araplarla Mesaide,” Radikal, 3 Nisan 2005.
(7)“Körfez’le Ticari İşbirliği,” Radikal, 31 Mayıs 2005.
(8)“Suudi Arabistan Kralı Türkiye’deydi,” Anlayış, Eylül 2006, s. 7.
(9)“Saudi King Abdullah to Visit Turkey on August 8,” Today’s Zaman, 3 Eylül 2006.
(10)“Kral 6 Anlaşma, Dostluk ve Milyar Dolarlık Yatırım Bıraktı,” Yeni Şafak, 12 Ağustos 2006.
(11) “Suudilerden İstanbul’a 15 Hastaneli Sağlık Kenti,” Yeni Şafak, 11 Ağustos 2006.
(12) “Saudi King Arrives in Turkey with $25 Billion for Investment,” Today’s Zaman, 8 Ağustos 2006; “Saudi-Turkey Businessmen Explore Investment Avenues,” Middle East North Africa Financial Network (MENAFN),
http://www.menafn.com/qn_news_story_s.asp?StoryId=130573.
(13) M. Ghazanfar Ali Khan, “Kingdom, Turkey Set to Boost Trade Ties,” Arab News, 11 Ağustos 2006.
(14) “Al Madalyanı Ver Madalyamı,” Radikal, 10 Kasım 2007.
(15) “Suudilerle İşbirliği Bildirisine İmza,” Radikal, 11 Kasım 2007.
(16) “Ortadoğu İçin Sünni Dayanışması,” Radikal, 26 Şubat 2007.
(17) “Turkey’s FNSS to Upgrade Saudi M113 Armored Vehicles,” Today’s Zaman, 27 Ağustos 2007.
(18) “Türkiye Finans Suudi NCB’ye Satıldı,” Aksiyon Dergisi, Sayı: 659, 23 Temmuz 2007.
(19) “Türkiye Finans’ı Suudiler Aldı,” Radikal, 18 Temmuz 2007.
(20) “Turkish Firm Wins Saudi Project,” The New Anatolian, 3 Temmuz 2007.
(21) “Ziraat Cidde’de Şube Açacak,” Hürriyet, 6 Şubat 2009.
(22) Tuba Özden, “İstanbul’da Kabe’yi Giydirme Merasimi,” Aksiyon Dergisi, Sayı: 673, 29 Ekim 2007; “Saudi Culture Days Kick off in Ankara,” Today’s Zaman, 25 Ekim 2007.
(23) “Türkiye ile KİK Arasında Mutabakat Muhtırası İmzalandı,” Hürriyet, 3 Eylül 2008.
(24) “Başbakan Erdoğan, Suudi Arabistan’a Gitti,” Hürriyet, 3 Ocak 2009.
(25) Zeynep Gürcanlı, “Gül’den Suudi Arabistan’a 4 Çağrı,” Hürriyet, 3 Şubat 2009; “Gül: Terörle İşimiz Olmadı,” Hürriyet, 4 Şubat 2009.
Ortadoğu Analiz
Eylül 2009
(13) M. Ghazanfar Ali Khan, “Kingdom, Turkey Set to Boost Trade Ties,” Arab News, 11 Ağustos 2006.
(14) “Al Madalyanı Ver Madalyamı,” Radikal, 10 Kasım 2007.
(15) “Suudilerle İşbirliği Bildirisine İmza,” Radikal, 11 Kasım 2007.
(16) “Ortadoğu İçin Sünni Dayanışması,” Radikal, 26 Şubat 2007.
(17) “Turkey’s FNSS to Upgrade Saudi M113 Armored Vehicles,” Today’s Zaman, 27 Ağustos 2007.
(18) “Türkiye Finans Suudi NCB’ye Satıldı,” Aksiyon Dergisi, Sayı: 659, 23 Temmuz 2007.
(19) “Türkiye Finans’ı Suudiler Aldı,” Radikal, 18 Temmuz 2007.
(20) “Turkish Firm Wins Saudi Project,” The New Anatolian, 3 Temmuz 2007.
(21) “Ziraat Cidde’de Şube Açacak,” Hürriyet, 6 Şubat 2009.
(22) Tuba Özden, “İstanbul’da Kabe’yi Giydirme Merasimi,” Aksiyon Dergisi, Sayı: 673, 29 Ekim 2007; “Saudi Culture Days Kick off in Ankara,” Today’s Zaman, 25 Ekim 2007.
(23) “Türkiye ile KİK Arasında Mutabakat Muhtırası İmzalandı,” Hürriyet, 3 Eylül 2008.
(24) “Başbakan Erdoğan, Suudi Arabistan’a Gitti,” Hürriyet, 3 Ocak 2009.
(25) Zeynep Gürcanlı, “Gül’den Suudi Arabistan’a 4 Çağrı,” Hürriyet, 3 Şubat 2009; “Gül: Terörle İşimiz Olmadı,” Hürriyet, 4 Şubat 2009.
Ortadoğu Analiz
Eylül 2009
..