BİR etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
BİR etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

30 Ekim 2016 Pazar

Bİ SOLUKLAN DA DİNLE,




Bİ SOLUKLAN DA DİNLE,


06 Şubat 2015
Rifat Serdaroğlu
Otur bakalım arkadaş, bu gün nasihat günüdür. Sana son kez nasihat edeceğim.
Bu güne kadar hiç ders almadın!
Bu dediklerimden de ders almazsan, sıra musibete gelecek.
Bir musibet, bin nasihatten evlâdır, sözüne sakın aldanma! Eğer hala ders almamakta direnirsen, başına öyle bir musibet gelecek ki, Saddam’ın Kaddafi’nin sonunu mumla arayacaksın!
Be arkadaş; Ananın karnına sığdın, ölünce iki metrelik çukura sığacaksın da, koskoca dünyaya neden sığamıyorsun?
Bilmez misin ki aç gözlülüğün sonu felakettir. Bu hırs, bu kibir nedir?
Al şu aynayı kendine bir bakıver!
Orman arazisine kaçak yaptırdığın gecekonduda oturan sen değil miydin?
Evinin geçimini sağlayamazdın da, partinden sana her ay yardım yaparlardı!
O gariban halinden villalara, yazlıklara, çiftliklere, saraylara geldin.
Yetmedi mi, doymadın mı arkadaş?
Eskiden birikmiş tek kuruşun yoktu, şimdi tüm sülalenle yirmi dört saat sıfırlamaya çalıştığın halde, helali haramı düşünmeden biriktirdiğin paralarından geriye daha otuz milyon avro kalıyor!
Servetin o kadar büyüdü dağ gibi oldu ki, kul hakkını görmez, gözetmez oldun!
Yükselebilmek için çok can yaktın, çok ah aldın be arkadaş!
Günahı-suçu olmayan vatan evlâtlarına, gözünün önünde kumpaslar-tuzaklar kuruldu, işine geldiği için sesini çıkarmadın, bilerek ve isteyerek suç ortağı oldun!
Hakkı-hukuku-adaleti çiğnedin.

“Ekmek-Su-Aş bulmak gecikebilir/ 
Temele taş bulmak gecikebilir/ 
Devlete baş bulmak dahi gecikebilir/ 
Lakin Adalet gecikmez tez verilmelidir, 
deyişini yerle bir ettin.
Sinirlendin, öfkelendin hiç hakkın olmadığı halde insanlara bağırdın, hakaret ettin. Bununla yetinmeyip üzerinde taşıdığın Türk Milletinin emanetini unuttun. Yüzlerce korumana güvenip zavallı bir madenci genci tokatladın!
Tokatladığının, gerçekte Türk Milleti olduğunu hiç düşünmedin bile!
Irak’ta, Suriye’de, Libya’da, Mısır’da milyonlarca Müslümanın kanının dökülmesi için emperyalist devletlerin erketeliğini kabul ettin. Büyük günah işledin.
Hepsinden önemlisi, bu aziz vatanın elli dört bin insanının hayatını, gelecek nesillerimizin milyarlarca dolarını çalan, yüz binlerce genci uyuşturucu ile zehirleyen bebek katili ve uyuşturucu baronu Öcalan ile müzakereye girip, ülkenin bölünme sürecini başlattın ya, bu kadar ileri gidebileceğini en yakın arkadaşların bile tahmin edemezlerdi…
Bu gidişin sonu senin için bir felakettir.

Sana verilebilecek tek nasihat şudur;

Tüm kirli paralarını, haram havuzundaki adamlarını, Öcalan ile görüşen memurlarını al ve her kul gibi sana da sayı ile verilen nefeslerinden sonuncusunu verinceye kadar, seni ve heyetini kabul edecek bir ülkeye git.
Kalmaya ve zarar vermeye devam edersen, bil ki ülkede iç savaş çıkaracaksın. Allah esirgesin ama böyle bir derde düşersek, kimin ne olacağı hiç belli olmaz.
Bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak, benim seni affetmem ve hakkımı helal etmem mümkün değil. Allah seni affeder mi, onu ancak “O” bilir.
Türk Milletinin karşısına yüzüne bol miktarda fondöten sürüp çıkıyorsun ama Cenab-ı Allah’ın karşısına hangi yüzle çıkacaksın, çok merak ediyorum…
Sağlık ve başarı dileklerimle 
06 Şubat 2015
Rifat Serdaroğlu