Askeri Darbe Tanımı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Askeri Darbe Tanımı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

19 Aralık 2020 Cumartesi

Askeri Darbe, Askeri Darbe Tanımı

Askeri Darbe, Askeri Darbe Tanımı.,




Askeri Darbe, Askeri Darbe Tanımı


Devletin Emrindeki resmi askerî kurumlara mensup kişi ya da kişilerin herhangi bir zaman belirtmeden, gizli plan ve programlar doğrultusunda, anayasal olmayan yollarla iktidarda olan mevcut hükümeti devirmesi, ve iktidara el koymasına “askeri darbe” denmektedir.34
Sivil iktidarın sahip olduğu yönetime el koyan darbe yönetimi, seçimle gelen meclisi kapatır ve meclisin seçtiği hükümeti devirir, yerine kendi yasama ve yürütme organları getirir ve rejimi yeniden oluşturur.35
Parlamenter rejimin sağlıklı ve sağlam temeller üzerine kurulmadığı, sosyal sınıflar arasında güçlü bir dengenin olmadığı ve ekonomik kalkınmanın, gelişmenin yaşanmadığı ülkeler, darbeye karşı savunmasız olan ülkelerdir. Bu ülkelerde halkın egemenliğine dayalı bir yönetim şeklinin yerleşmesi güç olduğu için darbeyle gelen memur- asker yönetim şeklinin yerleşmesi güçlü bir ihtimaldir. Çünkü halkın egemenliği devlet yönetimine yansımaz ve devlet yönetimin de boşluklar olursa, bu boşluklar memur ve askerler tarafından doldurulur.36
Bir ülkede gerçekleşen darbenin ve ya müdahalenin gerçekleşme nedenini tek bir faktöre bağlamak yanlıştır, ülkede yaşanan iç ve dış çalkantılar, sosyal, politik ve ekonomik ortam tek başlarına darbenin yapılmasına neden olamazlar. Bütün faktörler bir araya gelir ve darbe için zemin hazırlar.
Dünya genelinde gerçekleşen darbe ve müdahaleler de ekonomi faktörü temel ve belirleyici olan faktör olmuştur. Darbeler, ekonomik anlamda, daha çok az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde gerçekleşmiştir.
Ekonomik geri kalmışlık, gelir düzeyini ve gelir dağılımı bozukluğunu oluşturur bu da toplumda ekonomik ve sosyal huzursuzluklara yol açarak, toplumsal kalkışlara ve baskı müdahalelere neden olur. Gelişmiş ülkelerde ise, gelişmiş ekonomiler de sağlanan yüksek gelir düzeyi, gelir dağılımında herhangi bir bozukluk olsa bile, toplumsal huzursuzlukların daha düşük seviyede tutulabilir ve sosyal kalkışları engelleyebilir. 
Bu durum da darbe olma olasılığını azaltır.37

Darbeler genellikle, mevcut yönetimdeki radikal değişiklikleri önlemek amacıyla çoğu zaman tanımı gereği şiddet unsuru barındırır. Darbe ve devrim çoğu zaman birbirleri yerine kullanılsa da farklı kavramlardır. Darbe yapılırken geniş halk kitlelerinin desteğinin alınması gerekirken, devrimde buna gerek yoktur, halk devrimle gelen değişikliklere ayak uydurmaya zorlanır. Başka bir açıdan ise devrim de yapılan değişim kalıcı ve kökten bütün düzeni değiştirmeye yönelikken, darbe de geçici bir süre için, var olan düzen kısmı olarak değiştirilir, kökten ve kalıcı bir değişim söz konusu değildir. Sonuç olarak darbe ve devrim sözcükleri birbirlerinin yerine kullanılmamalıdır.38

Dünya siyasi tarihinde darbeler önemli bir yer tutmaktadır. Roma İmparatoru Julius Caesar’dan iktidarı darbeyle elinden alınmış ve bazı Roma İmparatorları da iktidarı ele geçirme yolu olarak darbe yapmayı tercih etmiştir. Fransa’da 1799 yılında Napolyon örneğinde olduğu gibi, Antik Yunan ve Hindistan’da da yöneticiler darbeyle yönetimi ele geçirmiştir.1960 Darbesi ile Türkiye’ de Cemal Gürsel, 1968 Darbesi ile Irak’ta Saddam Hüseyin, 1969 Darbesi ile Libya’da Muammer Kaddafi, 1980 Darbesi ile Türkiye’ de Kenan Evren,1999 Darbesi ile Pakistan’da iktidarı ele geçiren Pervez Müşerref gibi liderler 20.yy da darbe ile ülke yönetimlerine el koymuşlar, iktidarı ele geçirmişlerdir.39

Demokrasiyle yönetilen ülkelerde yöneticiler halk tarafından belirlenir. Yargı ve ordunun siyasete herhangi bir müdahalede bulunmaması temel esastır.40 
Askeri darbeler, demokrasiyi kesintiye uğratır, temel hak ve özgürlüklere sınırlamalar getirir. Yönetim biçimi demokrasi olan ülkelerde hukukun üstünlüğü 
ilkesi temel alınarak insan hakları korunmalı halkın iradesi ön planda tutulmalıdır. Ordu geçici de olsa darbe yaparak özgürlüklere sınırlama getirmemelidir. 41

                          Türk Siyasi Tarihinde Askeri Darbeler
Demokrasiyi kesintiye uğratan ve insan hakları büyük zarar veren Askeri Darbeler T.C’ ne Osmanlı Devleti’nden kalan kötü bir gelenektir. 
Osmanlılarda aslında darbeleri eski Türk Devletlerinden miras olarak almıştır. Türk Hükümdarları tarih boyunca genelde askeri bir alt yapıdan gelmiştir. Orduların yönetime karşı ayaklanma nedenleri çıktıkları dönemlere göre farklılar göstermiş tir.
İslam öncesinde amaç daha cengaver bir hükümdarı tahta geçirmekken, İslam’ın kabulünden sonra amaç dinin korunması olmuştur.
Osmanlının son üç yüzyılına damgasını vuran isyanların çoğu da "din" i korumak bahanesiyle yapılmıştır. Cumhuriyet sonrası ise darbeler ordunun yönetime müdahalesin, meşrulaştırma aracı ,"laiklik" ve "hukuk devleti” ni sözde korumak olmuştur. Yani ordu duruma göre bazen din, bazen laiklik bazen devletin bekasını koruduğunu öne sürerek darbeleri yapmış, bu şekilde darbeleri meşrulaştırmıştır.

Bugüne uyarlanacak olunursa eski Türk Devletleri’nde hükümdarlar hem başbakan, hem de Genel Kurmay Başkanı olmuş, ordunun alt kademelerinden bir generalin kışkırtmasıyla ayaklanmalarla karşılaşmışlarıdır. Kendi askerleri tarafından tahtan indirilen İlk Türk Hükümdarları, Teoman, Mete Han olmuştur. Ordunun baş generali Atilla’nın kardeşi orduyu abisine karşı ayaklandırmış hükümdar abisini öldürtmüş ve tahta kendisi geçmiştir.42

T.C.’ ne birçok miras bırakan Osmanlı Devleti, askerler tarafından yönetilen “askeri devlet” olmuştur. Yönetici sınıfa “askeriler” denilmiş, yöneticilikle askerlik iç içe geçen görevler olarak görülmüştür. Yani ordunun siyasete açık bir şekilde karışması ve müdahale etmesi gayet normal bir durum olarak görülmüştür. Askerler hem ülkeyi düşmanlara karşı korumuş ve hem de devleti idare etmişlerdir. Asker ve sivil irade arasındaki ayrışma ancak 19 yy.la gelindiğinde sağlanmaya çalışılmış, yönetimde ulemaya mensup görevlilerin oluşturdukları din bürokrasisine, asker ve sivil bürokrasi de katılmıştır. Asker ve sivil bürokrasi çoğu zaman ulemaya karşı işbirliği yapmış, padişah ve siyasal iktidar arasında etkili olmuşlardır. 43
Osmanlı Devleti’nde devlet ve ordu ilişkisini kuruluş döneminde bağımsız olmuş, askeri otorite devlet yönetimine zarar veremeden işleyişini sürdürmüştür. Kuruluş döneminde ordu askeri ihtiyaca göre gönüllülerden oluşturulmuş,devletin büyümesi,sınırların geliştirilmesiyle daimi ordu kurulmasına ihtiyaç duyulmuştur. Osmanlı ordusunun en önemli kısmını oluşturan Kapıkulu kuvvetleri asıl olarak yeniçeri ve sipahilerden oluşmuştur. Yeniçeriler Osmanlı ordusunun önde gelen askeri birliği olmuştur.44

Osmanlı Devleti’nde isyanlar ve darbeler Fatih Sultan Mehmet’e dönemi 1446’te 
Buçuktepe İsyanı 45 ile başlayıp, 1913’te Bab_ı Ali Baskını 46 ile sona ermiştir. Osmanlı tarihi boyunca tahta geçen 36 padişahtan 12’si isyan ve darbeler sonucunda tahtını kaybetmiştir. Gerçekleştirilen isyanlar aylarca devam etmiş, günlük hayatı olumsuz bir şekilde etkilemiş, halka korku dolu günler yaşatmıştır. Son derece uç ve acımasız boyutlara ulaşan isyanlar sonunda öldürülen devlet adamlarının cesetleri köpeklere atılmış, sadrazamların kelleri kesilmiş ve padişahlar acımasızca katledilmiştir.

II. Beyazıt, II. Osman, I. Mustafa, Sultan İbrahim, IV. Mehmed, II. Mustafa, III. Ahmed, III. Selim, IV. Mustafa, Sultan Abdülaziz, V. Murad  ve II. Abdülhamid askeri bir isyan veya darbe sonucu tahtlarını kaybetmiştir. 
II.Beyazıt, II. Osman, Sultan İbrahim, III. Selim, IV. Mustafa ve Sultan Abdülaziz ise isyan ve darbelerle tahttan indirilip, öldürülmüştür.47

         Bab_ı Ali Baskını

Babıali Baskını, Osmanlı’dan günümüze kadar etkisini sürdüren Türk Siyasi Tarihi’ nin ,en önemli olaylarından olup , 20. yüzyıl Türk tarihinin
askeri darbelerinden biri olmuştur.

Babıali Baskını, iktidardaki Hürriyet ve İtilaf Fırkası’nın dış politikada teslimiyetçi politikalar uyguladığı ve iç politikada başta İttihat ve Terakki
olmak üzere kendisine karşı muhalif grupları bastırmaya çalıştığı gerekçesi ile yapılmıştır.
Osmanlı ordusu Lüleburgaz Meydan Savaşı’nı kaybetmiş,Bulgar ordusu Çatalca kapılarına kadar gelmiş,bu sorunlarla baş etmekte yetersiz kalan Ahmet Muhtar Paşa hükümeti devrilmiştir.Yeni hükümeti kurma görevi İngiliz Kamil Paşa’ya verilmiştir.Kamil Paşa hükümeti de, I.Dünya Savaşı’ndaki başarısızlığı devam ettirmiştir. Savaş Osmanlı için yenilgiden çok, bozgun ve facia halini almış, Osmanlı orduları Rumeli’de tamamen yok olurken, salgın hastalıklar ordu içinde önlemez biçimde yayılmaya başlamıştır. Kamil Paşa Hükümeti 23 Ocak 1913 tarihinde toplanmış, devletin kurtuluşu için bir karar vermeye hazırlanmıştır. 

Bu karara göre Batı Trakya elden çıkıp, Edirne’nin de Bulgarlara verileceği belirtilmiştir. Ordu bu durumda kendinde müdahale etme yetkisi görmüş ve Yarbay Enver Bey 12 Ocak 1912 tarihinde hükümete bir mektubunda;

“ Eğer Heyet-i vükela Edirne’yi hiçbir çaba göstermeden bırakırsa orduyu terk edeceğim, açıktan açığa harp çağrısında bulunacağım, ne yapacağımı  bilmiyorum, daha ziyade söylemek istemiyorum. Tavsiyelerini düşüneceğim! Vatanı kurtarmak ya da şerefimle ölmek için her şeyi alt üst edeceğim. Daha iyisini kurtarmak için yıkacağım[her şeyi]! Ama bu kadar uzağa gitmeye ihtiyacım olmayacağını ümit ederim”.48 Vurgusunu yapmıştır.

İttihat ve Terakki sebep olduğu sorunun çözüme kavuşturulması için iki toplantı yapmış, Enver Bey çözüm yolunu şu şekilde açıklamıştır.

“Bir baskınla bu işi halletmek en kestirme yoldur. Babıali zorla ele geçirilmelidir. Benim aklıma başkaca tedbir gelmiyor, çünkü başka çare yoktur. Eğer bunu yapmazsak bütün yaptıklarımız boşa gidecektir…Ya her şey elimizde olmalıdır ki, Edirne’yi alabilelim yahut da kaderi beklemeli…Ama ben beklenilmesinden yana değilim… Kötüsü gelmiştir. Bunu hep söylersiniz…O halde vaziyet kötüsünün üzerine gitmektir.”49

Bu çözüm önerisi kabul edilmiş ve 23 Ocak 1913 tarihinde İttihat Terakki hükümeti zor kullanarak hükümet devirmiş ve iktidarı tamamen ele
geçirmiştir. Ordu, 1918 yılının Ekim ayına kadar 5 yıl 9 ay gibi bir süre Osmanlı Devleti’nin iktidarı elinde tutmuştur. 50

SONUÇ

Bir devletin başka devlet ve da devletler uluslar arası alanda izledikleri politikaya “dış politika” denilmektedir. Dış politika kavramı içinde, devletlerin uluslararası sistem içindeki hedefleri, tutum ve davranışları yer alır.

Türk Dış Politika’sı da bu tanım kapsamında ilerlemektedir. T.C dış politikası uygulamaları Osmanlı Devletinden miras olarak almış, temel yapısı Atatürk döneminde oluşturulmuştur. Bu dönem dış politikasının temel amacı yeni kurulan Türk Devleti’ni uluslar arası sisteme tanıtıp, gerçekçi, bağımsız, batıcı, akılcı güvenlik politikası esas alınarak diğer ülkelerle olan ilişkileri sürdürmek olmuştur. Atatürk’ün ölümünden sonra başa gelen İnönü dış politikada benzer uygulamalar yapılmıştır.

Darbe dönemlerinde dış politikayı daha iyi anlayabilmek için darbenin , devletin emrindeki askeri kurumlarda görev alan kişilerin , gizli plan ve
programlar dahilinde her hangi bir zaman bildirmeden, anayasal olamayan yollarla,iktidardaki mevcut sivil iradeyi devirmesi , yönetime el koyması
olduğunu bilmek gerekir.

Türk Siyasi tarihinde darbeler kimi zaman dini, laikliği, hukuk devletin, sözde korumak adına yapılmıştır. Eski Türk Devletleri’nde ve Osmanlı Devleti’nde ordu ve sivil irade arasında tam bir ayrışmanın olmaması, ordunun sürekli siyasete karışmasına ve müdahale etmesine neden olmuştur. Örnek verilecek olunursa; Bab_ı Ali Baskı’nı Osmanlı Devleti’nde gerçekleşen Türk Siyasi Tarihi’ni derinden etkileyen askeri darbedir.

DİPNOTLAR:

34“ Darbe Nedir? Askeri Darbe Tarihi? Darbe ile Başa Geçen Yöneticiler”.
      http://www.uzmanportal.com/darbe-nedir-askeri-darbe-tarihi-darbe-ile-basa-gecenyoneticiler.html/. 27 Şubat 2010
35  Asaf Savaş Akat.”Kısa Askeri Darbeler Tarihi”.
     http://haber.gazetevatan.com/haberdetay.asp?Newsid=119530&Categoryid=4&wid=8. 23 Şubat 2010.
36 “Tüm Yönleriyle Askeri Darbeler;Neden Yapılır,Kimler Yapar?”.
     http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=212245. 23 Şubat 2010.
37 İzzettin Önder.”12 Mart Darbesi Tartışmaları”. http://www.tumgazeteler.com/?a=2636733. 23 Şubat 2010.
38 http://www.uzmanportal.com/darbe-nedir-askeri-darbe-tarihi-darbe-ile-basa-gecenyoneticiler.html/
39 http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=212245
40 “90 Saniyede Demokrasi Tarihi”.27 Şubat 2010. http://tarihvemedeniyet.org/2010/02/90-saniyede-demokrasi-tarihi/
41 Yusuf Alataş.”12 Mart Darbesi”.12 Mart 2005, 27 Şubat 2010.
     http://www.ihd.org.tr/index.php?option=com_content&view=article&id=406:12-martaskerdarbes&catid=67:genel-merkez&Itemid=213
42 Bulut,a.g.e.://www.farklitarih.com/2009/06/turk-tarihinde-askeri-darbeler.html
43 Davut Dursun.Demokratikleşemeyen Türkiye.İşaret Yayınları,İstanbul,1999,s.61
44 Erhan Afyoncu.”İlk Darbe Girişimi Fatih’e yapıldı”.’ 
     http://www.stratejikboyut.com/haber/ilkdarbe-girisimi-fatihe-yapildi--27820.html.  27 Şubat 2010
45 İkinci Mehmed'in ilk hükümdarlığı sırasında, yeniçeriler paranın değerinin düşürülmesini bahane ederek ayaklanmış, Şehabeddin Paşa'nın 
     evini yağmalamış ve Edirne'nin doğusunda bir tepeye çekilmişlerdir. İsyan, yeniçerilerin maaşlarına yarım (buçuk) akçe zam yapılarak 
     yatıştırılsa da . ayaklanmanın asıl sebebi ise Çandarlı Halil Paşa'nın, İkinci Murad'ı tekrar tahta geçirmek istemesi olmuştur. Afyoncu.a.g.e. 
     http://www.stratejikboyut.com/haber/ilk-darbe-girisimi-fatihe-yapildi--27820.html.   27 Şubat 2010
46 İttihat ve Terakki Cemiyetinini 23 Ocak 1913’te yaptıkları kanlı baskın ile orduya dayanarak, İkinci Meşrutiyet’in ilanından sonra hükümeti ele 
     geçirmesidir.Bab_ı Ali Baskını,
     http://www.frmtr.com/tarih/470228-babiali-baskini.html
47 “Osmanlı’da Askeri İsyanlar ve Darbeler”. http://www.haber50.com/245561_Osmali-da-Askeri-Isyanlar-Ve-Darbeler.html. 27 Şubat 2010.
48 İlyas Kara.Babıali Baskını ve Enver Bet. 
     ( 2http://www.enverpasadergisi.com/index.php?option=com_content&view=article&id=200:lyas-kara&catid=10:haber&Itemid=13.23 Ocak 2010
49 İlyas Kara.Babıali Baskını ve Enver Bet.
     ( 2http://www.enverpasadergisi.com/index.php?option=com_content&view=article&id=200:lyas-kara&catid=10:haber&Itemid=13.23 Ocak 2010
50 İlyas Kara.Babıali Baskını ve Enver Bet.
     ( 2http://www.enverpasadergisi.com/index.php?option=com_content&view=article&id=200:lyas-kara&catid=10:haber&Itemid=13.23 Ocak 2010

****