AÇILIMIN GİZLİ TARİHİ etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
AÇILIMIN GİZLİ TARİHİ etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

19 Şubat 2015 Perşembe

AÇILIMIN GİZLİ TARİHİ


AÇILIMIN  GİZLİ  TARİHİ 





Mehmet Ali Güller 

20 Ekim 2011 tarihinde TBMM’de “terör” konulu bir kapalı oturum yapılmıştı. 
Ağzından “milli irade” lafını düşürmeyen AKP yönetimi, Türkiye’nin bu en önemli sorununu milletten gizleyerek konuşmuştu! 
Peki ne konuşulmuştu? 
O günkü Aydınlık gazetelerini okuyanlar anımsaycaktır: Aydınlık “açık kaynaklara” ve Açılım’ın asıl sahibi olan ABD’li Kürt uzmanlarının raporlarına 
bakarak, Türkiye’nin 25 eyalete bölünmesi, özerklik, Öcalan’ın durumu gibi konuların masada olduğunu yazmıştı.Artık o kapalı oturumda ne  konuşulduğu daha da somutlandı. CHP Milletvekili Engin Özkoç, 10 yıl boyunca gizli kalması gereken o kapalı oturumda TBMM’ye gelen PKK  şartlarını suç olmasına rağmen açıkladı, iyi de etti.PKK 20 Ekim 2011’de TBMM’ye 6 şart koymuştu: 

1) Türkiye’nin 25 eyalete bölünmesi. 
2) Öcalan’ın serbest bırakılması. 
3) Özerklik koşullarının gündeme getirilmesi. 
4) Eyalet başkanlarının TBMM’ye getirilmesi. 
5) Özerklik hakkının saklı kalması. 
6) Her eyaletin kendi özerk güvenlik güçlerinin olması.



PKK’NİN 6 ŞARTI NE DURUMDA?

Peki PKK’nin TBMM’ye sunduğu bu 6 şart ne durumda?AKP Hükümeti, Türkiye’nin idari yapısını eyalet modeline geçirebilmek için çok uğraştı ama 
Türkiye’nin milli kuvvetlerini tam aşamadı. Eyalet yerine “kalkınma ajansı” modeliyle bir geçiş uygulayabildi.Türkiye, 25 ayrı kalkınma ajansına 
bölünmüş durumda! Fırat Kalkınma Ajansı, Dicle Kalkınma Ajansı, Serhat kalkınma Ajansı gibi...Daha da önemlisi, örneğin Doğu Anadolu  Kalkınma Ajansı’nın Ankara’nın yerine Barzani yönetimiyle sınır kapısı açılabilmesi gibi anlaşmalar imzalayabilmesidir!

Özerkliğe gelirsek: 

BDP Öcalan’ın talimatıyla 14 Temmuz 2011’de “demokratik özerklik” ilan etti. Özerkliğin sahası, AKP’nin 25 kalkınma ajansına böldüğü Türkiye’nin 7
kalkınma ajansına denk geliyor.
PKK, özerkliğin fiiliyata geçebilmesi için de pilot bölge uygulaması başlattı. 
Cizre o pilot bölgelerin başındadır.
Özerk güvenlik güçleri mi? 
PKK, pilot bölgelerde asayiş birimleri, karakollar kurarak hayata geçirmeye çalışıyor. 
Yol kesip ehliyet soran PKK birimleri artık sıradan haberler kategorsinde.
Öcalan’ın durumu mu? 
İmralı’da kendisine yeni bir villa yapıldı, yerleşmek üzere. 
AKP kendisine sekreterya kuruyor. 
Öcalan istediği zaman MİT’in Bursa’daki yerine gidebiliyor ya da yatla Marmara’da özel görüşmeler yapabiliyor. 
Şimdi de sağlık gibi gerekçelerle adım adım serbest bırakılmasının yolu yapılıyor.

AÇILIM 12 MART 2003’TE BAŞLADI.

Açılım’ın hep 2009’da başladığını varsayıyoruz. 
Oysa AKP sandıktan çıkarıldığı gün Açılım başladı! 
Zira AKP, Adalet ve Kalkınma Partisi değil, 
Açılım Partisi’dir!
Daha ilk AKP Hükümeti, yani Abdullah Gül’ün başbakan olduğu ilk hükümet başlatmıştır Açılım’ı. 
ABD, Öcalan’dan alınan 12 Mart 2003 tarihli “Biat mektubuyla” başlattı Açılım’ı...
Başbakan Abdullah Gül, Genelkurmay Başkanı Org. Hilmi Özkök, 
Adalet Bakanı Cemil Çiçek ve MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun, o mektuba dayanarak 
“PKK’yi Dağdan indirma planı” adı altında Açılım’ı “Kamuoyuna açıklanmadan” başlattı!
2003-2005 tarihleri arasında Öcalan’ın Erdoğan’a yazdığı mektuplar ve 2005 yılında MİT Müsteşarı Emre Taner aracılığıyla yapılan müzakereler 
sonrasında, Erdoğan 2005 Ağustos’unda Diyarbakır Açılımı’nı başlattı!2006’da Murat Karayılan’ın Erdoğan’a, 
Öcalan’ın Bülent Arınç’a mektup yazması ve AKP’nin Sabri Ok’la görüşmesi gibi gelişmeler sonucunda  
Ekim 2006 tarihli AKP-PKK seçim anlaşması yapıldı!2008 Oslo süreçlerine, 2009 Kürt Açılım’larına ve son olarak 2013 Öcalan Açılım’larına 
böyle adım adım gelindi. Merak edenler bu ayrıntıları Kaynak Yayınları’ndan çıkan “Hükümet-PKK görüşmeleri” isimli kitabımdan okuyabilirler.
KRİTİK 2015Önümüzdeki seçime giden 6 ay, Türk ile Kürt’ü ayrıştıran ve Kürt’ü bölgede ABD’nin BOP planlarına kurşun yapan bu Açılımlar 
akımından kritik önemdedir. AKP’nin başkanlık sistemiyle yönetilen bir Türk-Kürt federasyonu için ABD’yle yaptığı ilk anlaşmanın hayata 
geçirilmesi çabaları, 2015’in en önemli konusu olacaktır.Ancak bölgesel koşulların değişmesi, sorunun Açılımcılar lehine değil, 
Türkiye ve bölge lehine çözümünü dayatmaktadır.Bu nedenle yılın son yazısında yeni yılınızı kutluyor ve 2015’in bu en önemli mücadelesi için 
şimdiden hepimize başarılar diliyorum!

http://www.aydinlikgazete.com/m/?id=57992&t=makale