ŞEKİLLENİYOR etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ŞEKİLLENİYOR etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

5 Kasım 2018 Pazartesi

SURİYE’NİN SİYASİ YAPILANMASI ŞEKİLLENİYOR,

SURİYE’NİN SİYASİ YAPILANMASI ŞEKİLLENİYOR,







E. TÜMG. ARMAĞAN KULOĞLU
2 AĞUSTOS 2018
SURİYE’NİN SİYASİ YAPILANMASI ŞEKİLLENİYOR

Suriye’nin yeni siyasi yapılanmasının ana hatları yavaş yavaş ortaya çıkıyor. Cereyan eden olaylar bu yapılanmanın mevcut resmi durumdan farklı olacağını gösteriyor. Yeni şekillenen yapı, Türkiye’nin güvenliğine olumsuz etki yapacağı dikkate alınarak önlem alınmasını gerektiriyor.

Esad rejimi, PYD/YPG’yle anlaşma yolları arıyor

Esad yönetiminin, PKK’nın Suriye kolu olan YPG’nin başını çektiği Suriye Demokratik Güçleriyle (SDG) görüşmeler yaptığı kaydedilmiştir. Her iki unsurun savaşın sona erdirilmesi için komiteler kurmaya karar verdikleri öğrenilmiştir. Bu komitelerin şiddetin ve savaşın sona erdirilmesinin yanında, Suriye için bir yol haritasının oluşturulması için çalışacakları da ifade edilmektedir.

Bir süredir devam eden görüşmeler sonucunda, Esad rejimiyle SDG’nin, Suriye’nin mevcut merkezi yapısıyla yola devam edilemeyeceği, adem-i merkezi yapıya geçilmesi hususunda mutabakata vardıkları anlaşılmıştır.

Bu kapsamda Esad rejiminin SDG tarafına, rejimin taleplerini içeren 12 maddelik sınırlı bir federasyon veya özerklik teklif ettiği ve bu maddelerin de müzakereye tabi olduğu söylenmektedir.

Bunların içinde, Rakka ve Deyrez-zor’un devlete teslim edilmesi, yer altı/üstü servetlerin ve enerji üretiminin merkezi yönetimin kontrolünde olması, devlet kurumlarında ve sınırlarda Suriye bayrağının esas alınması, dış güçlerle ilişkinin kademeli olarak kesilmesi, DAEŞ’e karşı müşterek mücadele edilmesi, yeni anayasada Kürtlerin statüsünün diyalog sonucunda sağlanacak esaslarla yer alması konularının bulunduğu ifade edilmektedir.

Esad rejimi İdlip’te de kontrol sağlamak istiyor

İdlip’te rejim güçleriyle muhaliflerin çatışmasını ve terör faaliyetlerini önlemek üzere, Türkiye-Rusya ve İran’ın sağladığı mutabakat çerçevesinde gözlem noktalarının oluşturulmasına karar verilmiştir. Türkiye kendine ait gözlem noktalarının oluşturulmasını ön görülen zamanda tamamlamıştır. Rusya da gecikmeli olarak kendine ait olanları tesis etmiştir. Ayrıca riskli olan yerlerde çatışmasızlık bölgeleri de tespit edilerek çatışmaların önlenmesine çalışılmıştır.

Suriye rejimi, bunların dışındaki bölgelerde çeşitli operasyonlar gerçekleştirerek kontrol altında tuttuğu bölgeleri genişletmektedir. Ancak bu sefer İdlip’e de kapsamlı bir kara ve hava harekâtı hazırlığı yapıldığı tespit edilmiştir. Bu harekât için rejim güçleriyle beraber hareket etmek üzere Hizbullah milislerinin de hazırlık içinde olduğu tespit edilmiştir.

PYD/PKK da, İdlip’e yapılacak harekâta katılmak istediğini beyan etmiştir. Bu durum, PYD’nin Esad rejimiyle dayanışma içinde olabileceği anlamını taşımakta ve Suriye’nin yeni siyasi yapılanmasındaki statüde güçlü bir şekilde yer almaya istekli olduğunu göstermektedir.

Yeni siyasi yapı, Türkiye’nin güvenliğine tehdit

Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Operasyonlarının, Suriye’nin kuzeyinde bir bütün halinde, Akdeniz’e de bağlantısı olabilecek bir terör oluşumunu engellemesi açısından ne kadar önemli ve kıymetli olduğu bir kere daha ortaya çıkmıştır. Burada sonuna kadar diretilmesi halinde bu oluşum gerçekleşemeyecektir.

Menbiç’teki durum hala arzu edilen sonuca ulaşmamıştır. Tehdidin şimdilik Fırat’ın doğusunda tutulması, mevcut gelişmeler çerçevesinde sanki Türkiye tarafından kabullenilmiş gibi görünmektedir. Ancak bunun sürdürülebilir olduğu söylenemez. Yeni siyasi yapılanma Türkiye için bir tehdittir. Türkiye Suriye’nin sadece toprak bütünlüğü değil, siyasi birlik içinde toprak bütünlüğü üzerinde durmalıdır.

Yeni yapılanmada, Fırat’ın doğusunda bir Kürt federasyonu veya özerkliği oluşturulması için görüşmeler devam etmektedir. Buna ABD, kendi kontrolünden uzaklaşmaması kaydıyla rıza göstermekte, Rusya ise desteklemektedir.

Bu durumda, en azından Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Operasyonlarıyla kontrol altına alınan bölgenin de, Türkiye’nin kontrolünden çıkmadan özerk bir yapıda olması için çaba sarf edilmelidir. İdlip’in de Akdeniz’e çıkışı kolaylaştıracak bölge olarak önemli olduğu dikkate alınmalıdır.

Özellikle ABD’yle ilişkilerin bozulduğu bu ortamda, Suriye’de, Ege’de ve Kıbrıs’ta, aleyhimizde durum yaratmak için fırsat kollayan ülkelere ve gelişmelere karşı uyanık olunmalı, hassasiyet gösterilmelidir.


https://stratejikguvenlik.wordpress.com/2018/08/02/arastirma-dosyasi-e-tumg-armagan-kuloglu-suriyenin-siyasi-yapilanmasi-sekilleniyor/

***