17 ARALIK OPERASYONU BAKANLAR FEZLEKESİ - BÖLÜM 21
Görüşmeden örgütün benimsediği yöntem içeriği olarak beyan edilen kalemlerde Süleyman ASLAN’ın isteği üzerine (Süleyman ASLAN görevi gereği yapmaması gereken bir yönlendirme yapıyor-belge içeriklerinin gerçeğe aykırı düzenlenmesi) değişiklik yapılacağı, Transfer edilecek para miktarı üzerinden %2.9 oranında bir gelir elde edileceği, bunun % 1’inin bankaya yasal komisyon, % 0,4-0,5’inin Zafer ÇAĞLAYANA rüşvet olarak, % 0,4- 0,5’inin de Süleyman ASLAN’A rüşvet olarak gideceği bu nedenle geriye kalacak olan % 1 oranının da Abdullah HAPPANİ tarafından az bulunduğu anlaşılmıştır.
TK:2199549371 - 09.07.2013 12:17 Rıza Sarraf – Abdullah Happani görüşmesinde;
Rıza Sarraf: “VOLGAM’I DİYOR YA BİZ VOLGAM’A GIDA EKLEDİK GİRMİYORLAR”, Abdullah Happani: “tamam evrakları şimdi tekrar gönderiyorum şubeye”, Rıza Sarraf: “YOLLAMA DUR BEN HAKAN ATİLLA ARASIN SONRA … ÇÜNKÜ İÇERİDEN HABER GELDİĞİ BELLİ OLUR ANLADIN MI … ŞEYİN SÜLEYMAN’IN SÖYLEDİĞİ ANLAŞILMASIN”, Abdullah Happani: “doğru doğru evet”, Rıza Sarraf: “o sağdece kaldı şey BAK OKUYAYIM MESAJINI”, Abdullah Happani: “şeyde mesala şeyde o ton olayında o ilk bir iki işlemimiz de o sermayenin ilk paraları vardı ya 19 küsür felan bir Euro su vardı … onda gemi tonajına bakılmadan biri şey işlem verilmiş belki ondan bahsediyordur ama son yaptıklarımızın hepsi birebir geminin tonajına bakılıyor ona göre konuyor felan bir tanede de öyle problem olabilir diyor Aykut … ona bakmadık hiç diyor yani”, Rıza Sarraf: “onu nasıl açıklayacağız dur arasın bakalım hangisi”
TK:2199555114 - 09.07.2013 12:19 Hakan Atilla – Rıza Sarraf görüşmesinde;
Hakan Atilla: “iki husus vardı … gelen bi havale vardı ı bi farklı firmanın gelmiş ıı sizin şeyde TL 4.5 Milyon civarında … alanı bizim bu yaptığımız şeylerin mahiyetine uymadığı için onu öbür tarafa değiştirebilir misiniz”, Rıza Sarraf: “neden uymuyor Hakan Bey”, Hakan Atilla: “o çünkü VOLGAM’ın… hani onun İŞTİGAL ALANIbiliyosunuz ağırlıklı öbür tarafla ilgili daha değerli”, Rıza Sarraf: “ha hayır biz onu değiştirdik Hakan bey belgelerini aylar önce ibraz ettik bankaya … tabi tabi VOLGAM GIDA OLARAK GEÇİYOR”, Hakan Atilla: “ha değiştiyse problem yok … bi de şu şey vardı bu konşimentolarla ilgili biliyosunuz daha önce görüşmüştük sizle … şimdi ordaki ismi tabi geçen yüklemeyle ilgili gemilerin taşıma kapasiteleriyle yüklemelerinin uyumlu olması lazım… şimdi bu gemiler ıı çok büyük gemiler bazıları … yani 50 Bin Ton olanı var 80 Bin 90 Bin Ton olanı var … hani bunlar küçük gemiler değil ... oyle küçük sizin daha önce beyan ettiğiniz hani … arada giden gelenler”, Rıza Sarraf: “bazıları büyük gemiler doğru”, Hakan Atilla: “DOLAYISIYLA ONLARLA İLGİLİ II ŞEYLERİN YÜKLEMELERLE TONAJLARIN UYUMUNA ARKADAŞLARIN Bİ BAKMASINI İSTİRHAM EDİYORUM”, Rıza Sarraf: “tabiki yani büyük ı gemilerle olanlara mı baksınlar”, Hakan Atilla: “tersine de baksınlar küçüğe de şimdik mesela büyük gemilerde hani konşimentoyu biraz mümkün olabilir büyük olduğu için gemi … KÜÇÜK OLANLARDA DA GÖRECE KÜÇÜK MESELA 13 BİN 14 BİN TONAJLI GEMİLERDE DE YÜKLEMELER 20 BİN OLUNCA ODA … SİZ O ONA BAKTIRIN HANİ KÜÇÜK TONAJLIDA BÜYÜK YÜKLEMELER VAR”, Rıza Sarraf: “hemen hemen bakacağım ben ona”, Hakan Atilla: “YANİ BUNA DİKKAT ETSİNLER HANİ O … TONAJLA … BİRBİRİNİ TUTSUN”
Yukarıdaki ikigörüşmeden yapılacak bir transit ticaret ile ilgili olarak Rıza SARAF’IN Süleyman ASLAN’DAN yardım aldıklarını banka personelinin anlamaması için M. Hakan ATİLLA ile görüştüğü, Hakan ATİLLA’nın da bu sefer yapacakları ticaret için ibraz edecekleri belge içeriklerinin gerçeğe aykırı olduğunun anlaşılmaması için uyarılarda bulunduğu, bunlar içerinde transit olarak gönderildiği iddia edilen malların içeriğinin firma iştigal alanı ile örtüşmesi, tonaj uyumunun sağlanmasının yer aldığı tespit edilmiştir.
TK:2199558724 - 09.07.2013 12:22 Rıza Sarraf – Abdullah Happani görüşmesinde;
Rıza Sarraf: “o Volgam’ın evrağını yolla onu bilmiyor şey de dedi Hakan Atilla rica edecem he he istihram ediyorum dedi bu yükleme şeylerine dikkat edin dedi mesala günlük 50 bin tonluğa yükleyince şey söz konusu oluyor konşimento giriyor işin içine”, Abdullah Happani: “öyle mi oluyor bilmiyoruz ki”, Rıza Sarraf: “e tabi mesela büyük gemilerin konşimentosu olur ya bunlar bizden konşimento istediler ya başta … ben dedim ki biz küçük gemilerle yolladığımız için onların konşimentosu olmuyor gümrük çıkış belgesi oluyor sadece”, Abdullah Happani: “o zaman küçük gemiyle gerekirse parça parça”, Rıza Sarraf: “aynen öyle yapın diyor ikincisi mesala diyor ki 13 Bin tonluk küçük gemiye de tersinde de 20 bin yüklemiş bunlara bir dikkat edin diyor o kadar … ADAM ARTIK AÇIK AÇIK ADAM DİYOR Kİ YANİ BU KADAR GÖZÜMÜZE SOKMAYIN DİYOR ADAM DAHA NE DESİN”, Abdullah Happani: “sağolsun Allah razı olsun ne diyelim”
Yukarıdaki görüşme üzerine Rıza SARRAF’ın Abdullah HAPPANİ’Yİ aradığı ve ADAM ARTIK AÇIK AÇIK ADAM DİYOR Kİ YANİ BU KADAR GÖZÜMÜZE SOKMAYIN DİYOR ADAM DAHA NE DESİN şeklinde uyardığı, görüşme içeriğinin Hakan ATİLLA’nın uyarıları ile örtüştüğü, yapılan işlemlerin usulsüz olduğunun hem örgüt üyeleri tarafından hem de Halk Bankası Genel Müdürü Süleyman ASLAN ve Genel Müdür Yardımcısı M. Hakan ATİLLA tarafından bilindiği anlaşılmıştır.
TK:2201211308 - 10.07.2013 13:06 Rıza Sarraf – Abdullah Happani görüşmesinde;
Abdullah Happani: “birazda ağır gitmekte fayda var şeye Türkiye’ye … hani şey ha şey yani çıkış işlemleriyle ilgili diyorum mesala daha dün değil önceki günün işlemlerini çıkamadık bankadan yani Genel Müdürlük şey kontrol ediyor falan diyolar yani 23 Milyon TL var bankada … mesala Emir Serdalı’nın iki parçası var onlar işte bugün onay bekliyolar çıkacak dünkülerinde evraklarını yeni verdik daha … yani 23 Milyon TL var orda 4 Milyon Eurom var yani şeylerini bekliyoruz ha Süleyman dedin”, Rıza Sarraf: “ŞEY YAPACAZ İŞTE BUGÜN Bİ PARA YOLLİYALIM ONA”, Abdullah Happani: “ne gönderecez”, Rıza Sarraf: “BAK NE GELMİŞ GIDAYLA FALAN … TOPLAM ONA GÖRE BİŞEY HESAPLIYIP YOLLAYALIM”, Abdullah Happani: “tamam bakarım şimdi söylerim”, Rıza Sarraf: “BÜTÜN KORDİNASYON SÜLEYMAN’DA ŞUAN”, Abdullah Happani: “E TABİ CANIM YA O KONTROL ONDA … TABİ Kİ HERŞEY ONUN ELİNDE”, Rıza Sarraf: “ne yollayalım sence”, Abdullah Happani: “sen bilirsin yani ben çıkarıyım rakam ne gelmiş sen nasıl uygun görürsen ona göre”, Rıza Sarraf: “tamam çıkmıyolar mı onayda mı nedir”, Abdullah Happani: “yo şey Genel Müdürlük onay için bekletiyoda ıı yapıyo bunu bazen”, Rıza Sarraf: “o şeylere dikkat ettiniz değil mi yeni verdiğiniz konşimentolara”, Abdullah Happani: “evet evet hepsine dikkat ediyoruz onun”, Abdullah Happani: “tamam oldu ben rakamları söylerim şimdi sana”
Yukarıdaki görüşme rüşvet anlaşması ve detayları hakkında bilgi verdiği ayrıca Süleyman ASLAN’ın bütün bu usulsüz işlemleri koordine ettiği, işlemlerin gerçekleşme yetkisinin de kendisinde olduğu bu sebeple kendisine beyan edilen gıda ürünlerinin transit ticareti için ticaret rakamlarından oran verileceği tespit edilmiştir.
Görüşmede Süleyman ASLAN’A rüşvet olarak gönderilecek paranın örgütün yasal olmayan işlemleri gerçekleştiği zaman, daha da çarpıcı olarak Halk Bankası marifeti ile yapılan usulsüz ticaretin bedeli üzerinden Halk Bankası Genel Müdürüne verileceği oldukça dikkat çekici olup rüşvet anlaşmasının karşılıklı unsurlarını gözler önüne sürmektedir.
9 Numaralı Para (Rüşvet) verilmesi olayında detaylı yer verildiği üzere 10.07.2013 tarihinde yapılan teknik takip, fiziki takip ve yol uygulaması çalışmalarına bakıldığında; bahse konu gün, Rıza SARRAF’ın talimatıyla, Abdullah HAPPANİ tarafından hazırlanan 500.000,00 (Beş Yüz Bin) Dolar paranın (Sadık) Mohammadsadegh Rastgarshıshehg’in yönlendirmesiyle Ahmet Murat ÖZİŞ tarafından Halk Bankası Genel Müdürü Süleyman ASLAN’a götürülerek teslim edildiği, Süleyman ASLAN’ın da paranın geldiğini Fatma ASLAN’a bildirdiği anlaşılmıştır. Ayrıca yapılan uygulamada, (belli olmaması) ayakkabı kutusuna konulan rüşvete konu para (500 Bin Dolar) görüntülenerek kayda alınmıştır.
Daha sonra,
TK:2207838535 - 14.07.2013 11:53 Rıza Sarraf – Abdullah Happani görüşmesinde;
Rıza Sarraf: “ABİNİN HESABI nın aşagı yukarı biliyor musun”, Abdullah Happani: “abi tam bilmiyorum en son baktıgımzda İki Milyon küsürdü galiba ama daha
sonra ne yaptı”, Rıza Sarraf: “TL vardı ya 4 küsür”, Abdullah Happani: “İKİ MİLYON KÜSÜR DOLAR YAPIYORDU ABİ DOLARA ÇEVİRMİŞTİK YANİ 4 KÜSÜR TL VAR EVET”, Rıza Sarraf: “sonra oldu ya bi sürü Euro oldu öbürü oldu”, Abdullah Happani: “ha onları geçmedim ki ben bişey”, Rıza Sarraf: “niye gıdaya geçmedin mi ona”, Abdullah Happani: “yoo gıdayla ilgili hiç bişey geçmedim ben ona”, Rıza Sarraf: “niye”, Abdullah Happani: “bilmem bişey söylemedin ki ben bilmiyorum onu”, Rıza Sarraf: “ABİ HESAPLIYODUK YÜZDE BİR BANKA ALIYOR BİNDE BEŞ ONA VERECEN BİNDE 3 4 ÖBÜRÜNE VERİRİZ DİYE”, Abdullah Happani: “ha yok hayır ben SADECE SÜLEYMAN’A VERİYORSUN ZANNEDİYORUM ONU”, Rıza Sarraf: “YO YO HAYIR GIDA DA VERECĞİZ”, Abdullah Happani: “geçmedim abi daha onları geçmem lazım”, Rıza Sarraf: “tamam onları geçersin tamam … fiyatını kendin ayarla … yani BAK 4 GEÇ 3 GEÇ … ONA GÖRE GEÇ AMA”
Bundan sonra Rıza SARRAF’ın Zafer ÇAĞLAYAN’la buluşarak görüştüğü anlaşılmıştır. Buluşmadan sonra,
TK:2208749890 - 14.07.2013 22:20 Rıza Sarraf – Abdullah Happani görüşmesinde;
Rıza Sarraf: “pazartesi vurdurmak isteyen olursa Halka vurdur ha limit yok … parçaları sadece öyle dediğim gibi yap 4-5 … miktar önemli değil”, Abdullah Happani: “YÜZDE BİR MASRAF ALIYOLARDI YA … ONU DA BİNDE SEKİZE ÇEKTİLER kuru böyle yaptılar”
Görüşmeden, Rıza Sarraf’ın Zafer Çağlayan’la görüştükten sonra, Abdullah Happani’ye Halk Bankasına sınır koymadan para vurabileceğini, bankanın alacağı yasal komisyonun da düşürüldüğünü söylediği anlaşılmıştır.
Daha sonra konu ile ilgili olarak;
TK.2241309225 - 02.08.2013 17:40 Abdullah Happani – Rıza Sarraf görüşmesinde;
Rıza Sarraf: “Halka bir şey geliyor mu”, Abdullah Happani: “30 düşecek bugün abi TL bekliyoruz yani”, Rıza Sarraf: “Abdullah SL'YE BİR ŞEY 500 YOLLAakşam 7 de”, Abdullah Happani: “yarın göndersek olmaz mı”, Rıza Sarraf: “olmaz niye ne fark eder ki”, Abdullah Happani: “Mehmet’in iftarı var Sadık falan oraya gidecekti”, Rıza Sarraf: “o Sadık’ı yollama zaten”, Abdullah Happani: “tamam 500 şeye SÜLAYMAN’a gönderiyorum değil mi”, Rıza Sarraf: “DOLAR”, Abdullah Happani: “tamam abi “ Görüşmelerde, Rıza Sarraf’ın komisyon karşılığı yaptığı para döndürme (hayali transit gıda ticareti) işleri ile ilgili olarak Halk Bankası’na yurt dışından para geldiği ve bu paraların alınabilmesi için Halk Bankası Genel Müdürlüğünden onay beklendiği, diğer yandan Süleyman Aslan’a, daha önceden yapılan rüşvet anlaşması kapsamında payına düşen hesaptan 500.000,00 Dolar gönderileceği anlaşılmıştır.
02.08.2013 tarihinde yapılan teknik ve fiziki takip çalışmalarına bakıldığında; bahse konu gün, Rıza SARRAF’ın talimatıyla, Abdullah HAPPANİ tarafından hazırlanan 500.000,00 (Beş Yüz Bin) Dolar paranın Ahmet Murat ÖZİŞ tarafından Halk Bankası Genel Müdürü Süleyman ASLAN’a götürülerek teslim edildiği anlaşılmıştır.
TK.2286605581 - 27.08.2013 17:52 Süleyman Aslan – Rıza Sarraf görüşmesinde;
Rıza Sarraf: “Ankara’dasınız”, Süleyman Aslan: “Ankara’dayız bugün biraz üst düzey görüşmelerim var onunla ilgili buradayım”, Rıza Sarraf: “ben Ankara’dayım da müsait olur musunuz sizi bir görsem bir 15 dakika çayınızı içsem anakaraya gelmişken”, Süleyman Aslan: “5 10 dakikaya gelirseniz 10 dakika görüşürüz… tamam bekliyorum”
TK.2286615432 - 27.08.2013 17:58 Abdullah Happani – Rıza Sarraf görüşmesinde;
Abdullah Happani: “herhangibir şey yok ama bir şeyimiz düşmedi bugün buraya”, Rıza Sarraf: “buraya bankaya gelmemiş mi hiç…nasıl olur ya tamam neyse dur ben bir Halk Bankasına gidiyorum”
Yapılan buluşmadan sonra,
TK.2286658639 - 27.08.2013 18:19 Rıza Sarraf – Abdullah Happani görüşmesinde;
Rıza Sarraf: “bir şey söyleyecem bazı gelen paralara altın evrağa veriliyormuş yalnışlıkla hala haberin var mı”,Abdullah Happani: “yok öyle bir şey yani altın evrağı verdiğimiz şeyler zaten cıkmadığımız altınlar var hala… bunlar birde tutturmuşlar şey diyorlar bunlar işlenmiş olacak biz bunları kabul etmiyoruz”, Rıza Sarraf: “yok ya onlar bilmiyor”,Abdullah Happani: “hı yani işlenmiş sözü versen bile böyle benim mesala 2 ton falan cıkmam gereken altın var”, Rıza Sarraf: “yok abi yok yok yok öyle bir şey yok kim diyor onu ya sana”, Abdullah Happani: “bilmiyorum yani o daha şey veriyoruz yoksa altın evrağı veriyoruz doğru onlar 2 ton 2 ton 300 kilo daha cıkmadığımız altın var”, Rıza Sarraf: “İLAÇ TA YAP BİRAZ“, Abdullah Happani: “şey mi aynı şekilde mi yapacağım … yarın bir 6 Milyon var bir vurdurayım gelsin mi o zaman”, Rıza Sarraf: “vurdur”, Abdullah Happani: “Serdarlının”, Rıza Sarraf: “ama onun gemisini falan ona göre seç”
Görüşmelere bakıldığında firmanın Halk Bankası hesabına para gelip gelmediğini kontrol ettiren Rıza SARRAF’ın altın beyan edildiği bilgisi aldığı sonrasında Süleyman ASLAN’LA buluşmak üzere randevulaştığı ve görüştüğü (değerlendirilmektedir), görüşme sonrasında ise Abdullah HAPPANİ’YE İLAÇ TA YAP BİRAZşeklinde gerçeği yansıtmadığı anlaşılan beyannamede ilaç beyan edilmesini istediği Abdullah HAPPANİ’nin de 6 milyon (TL, Dolar veya Euro) parayı Halk Bankasına getirip göndereceğini (vurdurduğu) ifade ettiği anlaşılmıştır.
TK.2287639085 - 28.08.2013 10:56 Rıza Sarraf – Abdullah Happani görüşmesinde;
Rıza Sarraf: “Serdarlı vurdu mu ilaç şirketinde”,Abdullah Happani: “vurmadı onu birde şey sen onu yapın diyorsun da İLAÇ NASIL YAPACAĞIZ BEN COK BİLMİYORUM YANİ İLAÇ NE GİDİYOR NE GİTMİYOR YANİ ŞEY DEĞİL Kİ BUĞDAY YAZDIK GÖNDERDİK DİYE BİRŞEY YOK Kİ ORADA”, Rıza Sarraf: “buluruz bir şeyler”, Abdullah Happani: “ilacın şeyi var yani”, Rıza Sarraf: “öğrenirim ben sana”, Abdullah Happani: “o zaman Emir’e söyliyim vursun 6 Milyonu hazır onun”, Rıza Sarraf: “vursun”
Yukarıdaki görüşmelerin devamı niteliğindeki bu görüşmede de Abdullah HAPPANİ’ninİLAÇ NASIL YAPACAĞIZ BEN COK BİLMİYORUM YANİ İLAÇ NE GİDİYOR NE GİTMİYOR YANİ ŞEY DEĞİL Kİ BUĞDAY YAZDIK GÖNDERDİK DİYE BİRŞEY YOK Kİ ORADA”ifadelerinden beyannamelerin gerçeği yansıtmadığı ve yapılacak usulsüzlüğün yöntemi hakkında Rıza SARRAF’TAN yardım istendiği anlaşılmıştır.
Daha sonra aynı konu ile ilgili olarak,
TK.2322637022 - 17.09.2013 10:35 Rıza Sarraf – Abdullah Happani görüşmesinde;
Abdullah Happani: “şöyle bir şeyimiz var bu ilaçları hala alamadık bu banka ilaçların şeyini istiyor Atlantis’in tedarik faturası istiyor artı gıdalar içinde istiyor aynı faturaları … ya şimdi biz Atlantis’ten alıyoruz ya malları … Atlantis nereden almış diyor onların faturalarını verin bize diyor”, Rıza Sarraf: “yok onu ben ııı konuşurum”
TK.2322637022 - 17.09.2013 10:35 Rıza Sarraf – Abdullah Happani görüşmesinde;
Rıza Sarraf: “bankaya gidiyorum da”
TK.2322784236 - 17.09.2013 12:01 Rıza Sarraf – Abdulah Happani görüşmesinde;
Rıza Sarraf: “TEDARİK FATURASINI DA KONUŞTUK BİR TANE SEMBOLİK LAZIM bir tane bir organize edelim hakikaten gıda ürünleri Peyman’ın var mesala o Muhammet’i ara Peyman’ın Hindistan’da şirketi var bir tane mesala bir şeye o kessin”, Abdullah Happani: “Hindastan’dan almış gibi mi keselim”, Rıza Sarraf: “Hindistan’dan Dubai’deki Atlantis miydi hangi firmaydı onun oraya kestiği faturayı göster bir tane yapsın CEVAPTA TELEFONDA AÇARLARSA BU HAKİKATEN SATILMIŞ DESİN AÇMAZMAZLAR GERÇİ DE SEMBOLİK … onu bur organize et”, Abdullah Happani: “tamam abi”
TK.2322805635 - 17.09.2013 12:05 Mohammed Zarrab – Abdullah Happani görüşmesinde;
Abdullah Happani: “bana bir tane şey lazım ıııı gıda faturası Atlantis’e kesilmişyani ııı nasıl diyeyim sana ATLANTİS O ŞİRKETTEN GIDA ALMIŞ ÖYLE BİR FATURA LAZIM AMA III BANKANIN KONTROL ETME İHTİMALİNE KARŞILIK BÖYLE TANIDIK BİRİNİN KESMESİ LAZIM”, Mohammed Zarrab: “Türk Dubai içi mi”, Abdullah Happani: “evet abi Dubaide Dubai içi olmayabilir mesela Rıza ile konuştum ben de Mehmet’in bir tanıdığı var dedi Hindistan’da şirketi var dedi”, Mohammed Zarrab: “hayır yani nereden bilecekler”, Abdullah Happani: “hayır kontrol edebilirler … HALK BANKASI İÇİN İSTİYORLAR YA … Halk Bankası diyor ki şimdi Atlantis’ten gıda gönderiyoruz ya şeye İran’a … bana bir tane diyor tedarik faturası verin diyor çok büyük bir ihtimalle de o faturayı kontrol edecekler bunlar gerçekten de bu malı almışlar mı almamışlar mı diye”, Mohammad Zarrab: “yani Atlantis mi almış gözüksün”, Abdullah Happani: “evet Atlantis’in ııı almış olduğu bir malın faturası mesala şimdi biz Atlantis buğday gönderiyor İran’a bana diyor ki buğdayı Atlantis nereden aldıysa bana bir tane fatura ver diyor … Muhammetin bir tanıdığı var dedi Hindistan’da gıda şirketi var dedi”, Mohammed Zarrab: “ama kontrol etseler problem”, Abdullah Happani: “ama şey yani kontrolu sadece şu şekilde olacak telefon acıp kontrol edecekler kendisi”, Mohammed Zarrab: “hayır yani onu biliyorum büyük firma mesala ... buğdaycı ama kontrol ederse işimiz şey olur Türkiye’de vermemek lazım”, Abdullah Happani: “Türkiye’de vermemek lazım birde şey yani TANIDIĞIMIZ BİR FİRMA OLMASI LAZIM Kİ TELEFON AÇTIKLARINDA EVET BÖYLE BİR FATURAMIZ VAR BÖYLE BİR SATIŞIMIZ YAPILMIŞTIR DEMELERİ LAZIM”, Mohammed Zarrab: “peki Dubai’de başka bir firma olabilir mi”, Abdullah Happani: “hangisi olabilir mesala varmı sizin firma böyle gıda mıda yağa yönelik firma”, Mohammed Zarrab: “var da ama sayısı mayısı yok … çakma firmao da hangi firma”, Abdullah Happani: “Sahifimahifi olsa iyi”, Mohammed Zarrab: “Mahsumi’yi göstersin”, Abdullah Happani: “yakimi gösterdiğimizin bir önemi yok önemli olan aradıklarında evet”, Mohammed Zarrab: “Dubai’deki gerçek Dubai’deki bir firmayı göstersek diyorum yani”, Abdullah Happani: “ben de diyorum yani gösterebiliriz ama önemli olan şey yani işte bankanın döndüğünde onların şey demesi evet biz Atlantise bu malı satmışız nasıl yapabiliriz … ama şimdi yani telefona çıkan da şey olması lazım”, Mohammed Zarrab: “uyanık olması lazım”, Abdullah Happani: “tabi ki yani demesi lazım evet böyle böyle bir şey var diye”, Mohammed Zarrab: “bir de bunu internetten bakacaklar herhalde telefon numarasını sallayamayız da yani fatura da başka telefon yazalım”, Abdullah Happani: “yok sallamakta doğru olmaz yani doğru bir şey vermek lazım senin şeyler yok mu ya gıdacılar mıdacılar yani”, Mohammed Zarrab: “ya gıdacılar var da kim yani arayanı demez ki kimse bilgi vermez ki niye versin yani öyle yapılması”, Abdullah Happani: “hani bilgi vermemek farklı bir şey bilgi vermeye bilir BÖYLE BİR FATURAMIZ YOK DERSE KÖTÜ OLUR … yoksa banka arayıp işte kardeşim biz resmi bilgi vermiyoruz yazıyla gönderin felan gibi bir şey söyleyebilirler”, Mohammed Zarrab: “neyse nerede olursa olsun diyorsun değil mi firma”, Abdullah Happani: “fark etmiz tabiyki yani onun bir önemi yok ki adam mesala Çin’de icabında Ukrayna’dadır Ukrayna’dan almış malı yani fatura almış Atlantis’e kesilmiş yani arar Ukrayna’ya sorarlar … ya sana zahmet yap senin elin daha açık yani o konularda”, Mohammed Zarrab: “en mantıklısı Dubai içinde bir firmaya verelim”, Abdullah Happani: “evet yani Dubainin içindekiler daha mantıklı yani onlara en azından şey yaparsın böyle Ukranya’ya mukranyaya versen ne olacağı belli değil ki şey yani icabında sana tamam söyleriz derler ararlar banka aradığında şey bilgi verirler yani yanlış bilgi”, Mohammed Zarrab: “hı Mahsumiyi verelim ya Mahsumi Dubai’de varya Mahsumi General Trading bir ara dolar vuruyordunuz hesabına”, Abdullah Happani: “evet hala o gidişte midişte problem yok sadece tedarik fatura verin diyorlar çok büyük bir ihtimalle de onu arayıp kontrol edecekler o şirkete böyle bir şey sattınız mı diye”, Mohammed Zarrab: “ney verelim abi ....general tradingten verelim kendi firmamızdan”, Abdullah Happani: “hayır verelim tamam da şey işte demek istediğim nefis Goldun felan şeyi var mı yani gıda yapma yetkisi general tradinglerin gıda yapma yetkileri var mı”, Mohammed Zarrab: “var tabi var tabi”, Abdullah Happani: “iyi tamam ... Rıza’ya sorayım ben”, Mohammed Zarrab: “adam da şey olacak zaten Cevatı arayacak o ofisin el nefisi arayacaktır”, Abdullah Happani: “iyi dur o zaman şey Rıza ile bir konuşayım okey dersa öyle bir şey yapalım … Rıza ya bir sorayım okey derse öyle yapalım en mantıklısı o başkasına verdiğinizde ne tür bir cevap verirler belli değil”, Mohammed Zarrab: “ben öğretirim de onlara nasıl konuşsunlar”, Abdullah Happani: “olur olur daha mantıklı”, Mohammed Zarrab: “NİYE BUNLAR BİLMİYOR MU BU MAL ALINIYOR MU ALINMIYOR MU”, Abdullah Happani: “BİLİYORLAR DA YANİ ŞEY DİYOR BİR TANE FATURA VERİN DİYOR YANİ BİLEN İCABINDA SEN BİLİYORSUN PERSONELİM BİLİYOR MU”, Mohammed Zarrab: “tamam abi sen bir konuş Nefis Gold bence en güzeli kendi oranın telefonunu da yazılı zaten ııı veririz faturayı arasınlar”, Abdullah Happani: “tamam bir görüşeyim ben”
Yukarıda yer verilen görüşmelerde Abdullah HAPPANİ’nin yapılacak olan gıda ve ilaç ticaretleri için nasıl bir yöntem izleyecekleri konusunda Rıza SARRAF’tan yardım istemesi üzerine Rıza SARRAF’ın Halk Bankasına giderek Süleyman ASLAN’la görüşme yaptığı, görüşme sonrasında da Abdullah HAPPANİ’ye gerçeği yansıtmayan ticaret ve düzenlenecek faturalar için TEDARİK FATURASINI DA KONUŞTUK BİR TANE SEMBOLİK LAZIM bir tane bir organize edelimdediği ve İran’a transit gıda gönderen Atlantis firmasına sembolik bir fatura kestirmesini sitediği ve bir organizasyon ile olası bir telefonla teyit etme durumunda faturaların kesildiğinin (kurgu olarak) beyan edilmesini istediği,
Sonrasında Abdullah HAPPANİ’nin Mohammad ZARRAB isimli şahısla görüşerek organize edilecek muhteviyatı gerçeği yansıtmayan fatura kesilmesi olayını detayları ile anlattığı tespit edilmiştir.
Tamamen kurgulanmış bir fatura kesme ve transit ticaret neticesinde para vurduracak örgüt üyelerinin konuşmalarından, Halk Bankası Genel Müdürü Süleyman Aslan’ın konudan haberdar olduğu, ancak Süleyman ASLAN’ın bu ilişkisini ve işlemlerin sahte olduğunu personelinin bilmediği Mohammed Zarrab: “NİYE BUNLAR BİLMİYOR MU BU MAL ALINIYOR MU ALINMIYOR MU”, Abdullah Happani: “BİLİYORLAR DA YANİ ŞEY DİYOR BİR TANE FATURA VERİN DİYOR YANİ BİLEN İCABINDA SEN BİLİYORSUN PERSONELİM BİLİYOR MU” ifadelerinden anlaşılmaktadır.
TK.2324459694 - 18.09.2013 11:44 Mohammed Zarrab – Abdullah Happani görüşmesinde;
Abdullah Happani: “Mehmet şey diyecektim ya ııı Rıza’yla konuştum da Rıza şey diyor bu faturayı diyor Dubai dışından bir yerden ayarlayın diyor yani Mehmetle felan Rusya’dan halleder gibi bir şey söyledi de”, Mohammed Zarrab: “faturayıRusya’dan ayarlayalım… tamam telefonları nasıl ayarlayalım telefonları nasıl ayarlayalım”, Abdullah Happani: “şey şirket olmaz öyle kafadan bir şirket olmaz yani gerçek ayarlamamız lazım çünkü arayıp teyit edebilirler … Mişaların felan var mıdır öyle bir şey sorsana ya”, Mohammed Zarrab: “olsa bile yapmazlar ki Mişalar doğru düzgün işi ağızları burunları şey yapıyorlar … yani buda hassas iş … Bakü’de”, Abdullah Happani: “olabilir Bakü de olabilir”, Mohammed Zarrab: “Bakü daha sağlam”
TK.2326588843 - 19.09.2013 14:04 Rıza Sarraf – Abdullah Happani görüşmesinde;
Abdullah Happani: “şu şeyin ııı bankaya tedarik faturası ayarlamaya çalışıyorumda yani ııı Mehmet’le bir şeyler yapıyoruzRusyada Rus şirketlerini aldılar felanda… ama şey ilaç için fatura istiyorlar ilaç için fatura ayarlamak”, Rıza Sarraf: “yok ilaçı ilacı siktiret sen gıdayı ver yeter”, Abdullah Happani: “tamam ilac ilac paralarımızı hesaba almadılar bilgin olsun yani genel müdürülüktben bekliyoruz diyorlar … çok yani 3 tane 300 yok toplamda 1 Buçuk Milyon Eurofelan”, Rıza Sarraf: “ben şimdi konuşacağım … sen şeyi ııı o gıdanınkini hallet”, Abdullah Happani: “tamam onu bugün inşallah halledeceğim”
TK.2326942096 - 19.09.2013 16:54 Süleyman Aslan – Rıza Sarraf görüşmesinde;
Rıza Sarraf: “sayın genel müdürüm bizim bir üç tane çok ciddi değil ama rakamları bir buçuk milyon ilaç için geldi de bunları arkadaşlar hesaba almadılar hepsini tedarik faturasını istiyorlar gıdayla alakalı tedarik faturasını ben bugün arkadaşlara ilettim bir rica etsem onları işleme koysalar”, Süleyman Aslan: “tabiyki tabiyki”, Rıza Sarraf: “bir tane de ilaç için mutlaka onu bilare birkaç gün içerisinde”, Süleyman Aslan: “SİZİN İSTEDİĞİNİZDEN dün onlara talimat verdimsizin istediğiniz onların değil TEDARİK FATURASI ÖRNEĞİ GETİRİN HEMEN DÖKÜMANTASYON AÇISINDAN SORULDUĞUNDA BİZ ......İSTEDİK ........BİZ İSTEDİK BUNU O GETİRDİ DİYECEĞİZ ANALATABİLİYOR MUYUM”, Rıza Sarraf: “tabi tabi ben gıdanınkini zaten yolladım … gıda için tedarik faturasını yolladım … hayır bunlar kaç gündür gelenler bekletiyorlar hepsinin tek tek tedarik faturasını istiyorlar ilaçların ben bilare isterlerse bir tane de yine gıda için iki tane ne zaman arzu ederlerse temin ederim “
TK.2327396088 - 19.09.2013 20:17 Rıza Sarraf – Abdullah Happani görüşmesinde;
Rıza Sarraf: “Abdullah o ilaçları geçecekler geçtiler mi hesabına … yarın ara takip et de soksunlar hesaba gıda şeyini verdin mi tedarikçisini”, Abdullah Happani: “vermedik hazırladıkta yarın vereceğiz”, Rıza Sarraf: “bana mail at bir bakayım sonra… rezazarrab@royalholding.com.tr’ye atabilirsin rıza_ssa hangisine atarsan at”
Yukarıda yer verilen sürecin devamı niteliğindeki görüşmelerde Süleyman ASLAN’ın organize edilen fatura konusunu yönlendirdiği, Abdullah HAPPANİ’nin 1,5 Milyon Euroluk gıda faturası ayarladığı ve ilaç faturasını da ayarlamaya çalıştığı Rıza SARRAF’ın da Süleyman ASLAN’A hazırlanan gıda faturası hakkında bilgi verdiği, Süleyman ASLAN’ın bu faturaları olası bir denetlemeye tedbir olarak dosyaya koydurmak istediği anlaşılmıştır.
TK:2333193116 - 23.09.2013 10:49 Abdullah Happani – Rıza Sarraf görüşmesinde;
Rıza Sarraf: “sermayede Ahmet Gümüş haricinde numara alan var mı İstanbul’a”, Abdullah Happani: “yok onların dışında olmadı”, Rıza Sarraf: “o ilaçları aldılar mı hesaba”, Abdullah Happani: “aldılar cuma günü…Ahmet Gümüş’ün swiftleri geldi yani Sermaye'den hiç bir şey gelmedi henüz 7 parça geldi ondan”, Rıza Sarraf: “tamam”
Bu görüşmeden de ilaç ile ilgili paranın da bankaya yatırıldığı anlaşılmıştır.
Daha sonra,
TK:2358109451 - 07.10.2013 10:22 Rıza Sarraf- Abdullah Happani görüşmesinde;
Rıza Sarraf: “nedir durumlar”, Abdullah Happani: “valla henüz daha bişey yok işte ıı o 12 Milyon tl'lik işlem var … onu geçecem bugün bir iki tane de vermiş olduğumuz proformalar vardı da abi cevap çıkmadı erken daha”, Rıza Sarraf: “bişey söyleyecem sen Süleyman'ın hesabına da bi geç demiştim geçtin mi başladın mı geçmeye”, Abdullah Happani: “geçtim söylediğin tarihten geçiyorum”, Rıza Sarraf: “ne var şu anda hesabında”, Abdullah Happani: “hemen söyleyim ortalama 680 var abi … dolar”, Rıza Sarraf: “500 BİN BUGÜN YOLLA GİTSİN”, Abdullah Happani: “tamam abi”, Rıza Sarraf: “yedi buçukta orda olsun”, Abdullah Happani: “akşam yedi buçukta orda tamam”
Görüşmelerde, Rıza Sarraf’ın komisyon karşılığı yaptığı para döndürme (hayali transit gıda ticareti) işleri ile ilgili olarak Halk Bankası’na yurt dışından para geldiği ve bu paraların alınabilmesi için Halk Bankası Genel Müdürlüğünden onay beklendiği, diğer yandan Süleyman Aslan’a, daha önceden yapılan rüşvet anlaşması kapsamında payına düşen hesaptan 500.000,00 Dolar gönderileceği anlaşılmıştır.
22. Cİ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR.,
***
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder