17 ARALIK OPERASYONU BAKANLAR FEZLEKESİ - BÖLÜM 22
GANA’DAN GELEN ve KAÇAK OLARAK YURDA SOKULMAK İSTENEN 1,5 TON ALTININ EL KONULMASINI ENGELLEME.,
Yapılan teknik takip çalışmalarının, Gümrük ve Ticaret Başmüfettişi Mehmet ERYILMAZ tarafından düzenlenen Soruşturma (Müfettiş) Raporuve eklerinin ve Gümrük Müfettişi Şener CELEPCİKAY tarafından hazrılanan Bilirkişi Raporu’nun bir bütün olarak incelenmesi neticesinde; Gana ülkesinden kaçak yollarla Mineral Sample (Doğal Taş) olarak beyan edilip çıkarılan 1.500 Kg (1,5 Ton) altın cinsi eşyanın ULS Havayollarına ait kargo uçağı ile bir kısmı veya tamamı Türkiye Cumhuriyeti gümrük sahasına sokulmak üzere Atatürk Hava Limanına hiçbir evrak olmaksızın iniş yaptığı, Rıza SARRAF liderliğindeki suç örgütünün altınları Türkiye’ye sokmak için sahte fatura ve airvaibill düzenledikleri, ilgili gümrük idaresinde görevli memurlarca ibraz edilen evrakların farklı olması, eşyanın altın olduğunun tespit edilmesi üzerine olayın yazılı ve görsel medyada yer bulması nedeniyle ilgili firmalar altınları sahte evrak kullanarak yurda kaçak yolla sokmak eyleminden vazgeçerek 65.000.000,00 USD değerinde ki altın cinsi eşyaları adli soruşturmadan ve mahkemece tedbir konulmasını önleyerek yurtdışına güvenli bir yere götürmek için Rıza SARRAF’ın rüşvet ilşikisi içerisinde olduğu, ithalat ve ihracattan sorumlu Ekonomi Bakanı Zafer ÇAĞLAYAN’ın nüfuzunu kullanarak, kendi talepleri doğrultusunda Gümrük idaresinin talimatı ile 65.000.000,00 USD değerindeki altının orijinal olmayan evraklar ile hiçbir soruşturma yapılmaksızın üçüncü bir ülkeye gönderildiği anlaşılmıştır.
Bu olay “Altın Kaçakçılığı” bölümünde detaylarıyla ele alınmış olup, burada konunun Rıza SARRAF ile Ekonomi Bakanı Zafer ÇAĞLAYAN arasındaki rüşvet ilişkisine ve bu ilişkiden doğan nüfuzun kullanılması suretiyle altınların el konulmaksızın Dubai’ye gönderilmesi yönündeki girişime yer verilecektir.
Yapılan görüşmelerde;
Rüçhan Bayar’ın, Rıza Sarraf ve Abdullah Happani ile yaptığı görüşmelerde, Atatürk Havalimanı gümrüğüne evraksız bir şekilde getirttikleri altınları yurda sokabilmek için hazırlattığı evraklardan ve çıkacak masraftan bahsettiği, Rıza sarraf’ın yapılan evrak düzenlemelerine “OLUR” verdiği ve işi çözmesi yönünde talimatta bulunduğu, Abdullah Happani’nin ise yine Rıza Sarraf’ın bilgisi dâhilin de gerçeğe aykırı bilgi ve beyanlarla hazırlanan sahte belgeler için gerekli olan ödemeyi yapacağı bunun için 50 Bin TLveya USD olabileceği değerlendirilen miktarın gideceği konuşulmuştur.
TK:1851723063 - 04.01.2013 15:56 Fatih Bardakçı – Rüçhan Bayar/Rıza Sarraf görüşmesinde;
Fatih: “siz hiç Servet Bey’le konuştunuz mu yoksa”, Rüçhan Bayar: “yok şimdi Servet Bey’i muhtemelen arıyıcaklar Ankara’dan” (Görüşmeye Rıza SARRAF katılıyor)Rıza Sarraf: “ben şimdi bi arattırdım bi konuşsunlar müdür beyle tamam mı … siz bunu Slotunu Via Dubai alın Dubai’de durun Gana’ya gitmeyin”, Fatih: “tabi tabi ben de onu düşünüyorum yeter ki burdan kalkalım”, Rıza Sarraf: “BEN ŞİMDİ BAKAN BEYİ ARADIM ONUN ÖZEL KALEMİ ARIYACAK GÜMRÜĞÜ”, Fatih: “şey peki Bakanlıktan netice alacağınıza emin misiniz Rıza bey yani bu ... için”, Rıza Sarraf: “BAKANLIK ARTIK DAHA ÖTESİ VAR MI … BAKAN BEYİ ARADIM DAHA ÖTESİ VAR MI BU İŞİN” Rüçhan Bayar ve Rıza Sarraf’ın, Fatih Bardakçı ile yaptıkları görüşmede “SERVET BEY” diye ismini söylediği Gümrük Müdürlüğüğü yetkilisinin Ankaradan aranacağını ve gerekenin yapılmasının söyleneceğinin belirtildiği, aynı telefonla Rıza Sarraf’ın “ben şimdi bakan beyi aradım onun özel kalemi arıyacak gümrüğü”, dediği, Fatih’in: “ıı şey peki bakanlıktan netice alacağınıza emin misiniz rıza bey yani bu ... için”, Rıza Sarraf: “bakanlık artık daha ötesi var mı… BAKAN BEYİ ARADIM DAHA ÖTESİ VAR MI BU İŞİN” dediği anlaşılmış, görüşme içeriğinden adı “SERVET” olarak geçen şahsın Gümrük Müdürlüğü görevlisi olabileceğinden bahisle yukarıda değinilen Soruşturma Raporu eklerinin yapılan incelemesinde adı geçenin Atatürk Hava limanı Kargo Gümrük Müdürü Selvet KAPLAN olabileceği değerlendirilmiştir.
Görüşmeden, Rıza SARRAF’ın konunun çözülmesi için ithalat ve ihracattan sorumlu Ekonomi Bakanı Zafer ÇAĞLAYAN ile görüştüğü (şahısların suç görüşmeleri için birebir hat kullandıkları yukarıda açıklanmıştı), bakanın özel kalemi Onur KAYA’nın Gümrük Bakanlığı yetkililerini arayarak olaya müdahele edecekleri anlaşılmıştır.
Aynı günün akşamı, yukarıdaki görüşmenin muhteviyatı ile aynen örtüşen,
TK:1852332459 - 04.01.2013 20:55 Onur Kaya – Ziya Altunyıldız görüşmesinde;
Onur Kaya: “şimdi bir şey var ııı özellikle sana söylememi istedi deo yüzden aradım ıı Gana’dan abi GANA’ DAN BİR UÇAK GELMİŞ ÖZEL UÇAK İSTANBUL’A … BUNDA İŞTE DEĞERLİ MADEN FALAN VARMIŞ HERHALDE III BU UÇAĞIN MANİFESTOSU OLMADIĞI İÇİN ORADAKİ KARGO MÜDÜRÜ III YANİ KARGODAN SORUMLU MÜDÜR BUNU ŞEY YAPMIŞ MÜHÜRLEMİŞ NEYSE YANİ TABİ Kİ MANİFESTOSU OLMADIĞI İÇİN MÜHÜRLETİR AMA BU ŞİMDİ BURADA 3-4 GÜNDÜR BEKLİYORMUŞ BEKLEDİKÇE DE HANİ HERHANGİ BİR İŞLEM YAPILMIYOR VE ZARAR EDİYORMUŞ BUNU GERİ GÖNDERSİNLER GELDİĞİ ÜLKEYE GELDİĞİ ÜLKEYE GERİ GÖNDERSİN TAMAM TÜRKİYE KABUL ETMESİN … YANİ BURADA BOŞUNA BEKLETMESİN DİYORLARBİZİMKİ DE BİRAZ ÖNEMSEDİĞİ İÇİN O YÜZDEN DİREK SÖYLE DEDİ SEN SENİ ARADIM ABİ”, Ziya Altunyaldız: “neredeymiş ki Gana’dan gelen uçak abicim”, Onur Kaya: “Atatürk Havaalanı’ndaymış ve bu kargodan sorumlu oradaki Gümrük Müdürü bu işi ipliyormuş”, Ziya Altunyaldız: “iyi tamam okey bakarım ben”
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın özel kalemiOnur KAYA ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığı MüsteşarıZiya Altunyaldız’ın yaptıkları görüşmede; Onur KAYA’nın Gana ülkesinden gelen değerli maden yüklü uçağın Manifestosunun olmadığın dan dolayı Atatürk Havalimanı Gümrük Kargo Müdürlüğü tarafından mühürlendiğini, Gümrük Müdürünün uçağın kalkışını engellediğini, Zafer Çağlayan’ın konuyu önemsediğini uçağın geri gönderilmesini istediğini iletmiş, Ziya Altunyaldız’ın ise konuya bakacağını söylediği anlaşılmıştır. Görüşmeyi yapan Onur KAYA’nın, görüşmeyi yaptığı sırada arayan baz bilgilerinin “Arayan Cell :3100663001 - opr: Turkcell ( HAZIN7) - ESKISEHIR YOLU EMEK HAZINE VE Dış TICARET MüSTEşAR (HAZINE MUSTESARLIGI) ÇANKAYA, ANKARA”şeklinde (Yani Ekonomi Bakanlığı binasında) olduğu TİB Kayıtlarından belirlenmiştir.
Bu görüşmenin hemen akabinde;
TK:1852334418 - 04.01.2013 20:57 Onur Kaya – Rıza Sarraf görüşmesinde;
Onur Kaya: “Rıza Bey şimdi direk MÜŞTEŞARIN KENDİSİYE GÖRÜŞTÜM … O ŞİMDİ İLGİLENECEK YANİ ŞİMDİ ADAMA SÖYLEYECEK VEYA İŞTE İNŞALLAH YARIN II … BU SIKINTIYI ÇÖZECEKLER İNŞALLAH”, Rıza Sarraf: “peki çok teşekkür ederim”
Onur KAYA isimli şahsın bu görüşmenin akabinde Rıza SARRAF’ı arayarak müşteşarın kendisi ile görüştüğünü ve müsteşarın ilgileneceğini söylediği hakkında bilgi verdiği anlaşılmıştır.
TK:1852370295 - 04.01.2013 21:17 Rüçhan Bayar – Abdullah Happani görüşmesinde;
Rüçhan Bayar: “ŞEYDEN BENDEN SONRA Bİ İKİ TELEFON GELDİ BURAYA …YANİ YAPIN MAPIN GİBİLERİNDEN”, Abdullah Happani: “ilgilendiler mi bari TELEFONU CİDDİYE ALDILAR MI bari”, Rüçhan Bayar: “EVET ALDILAR ıı müdür bey sekiz yedi buçukta çıktı okey verdi tamam dedi çıkartın ondan sonra burda aşagida 4 5 tane adam … evrakı okumuşlar ....mevzuat tam yapacaktı evrakta bişey yakaladılar bi evrakta özet beyan eksik ya ondan dolayı çıkamayız diyolar ama şimdi uçağa girdiler”
Görüşmelerden, Rıza Sarraf’ın talebi, Zafer Çağlayan’ın talimatı, Onur Kaya’nın iletmesi ve akabinde de Gümdük Müsteşarı Ziya Altunyaldız’ın Atatürk Havalimanı Kargo Gümrük Müdürlüğü’ne konunun çözümü ile ilgili telefonun müdür tarafından ciddiye alındığı, Rıza Sarraf’ın girişiminin sonuç verdiği anlaşılmıştır.
Akabinde,
TK:1852419444 - 04.01.2013 21:49 Rüçhan Bayar – Rıza Sarraf görüşmesinde;
Rüçhan Bayar: “yok uçurmuyorlar ya … uçurmayı da düşünmyorlar bunlar yani bu Özet Beyan Manifesto orjinal evraklar olmadığı içinbambaşka bir havaya sokmaya çalışıyorlar BİZİM BUNA ÇOK CİDDİ MÜDAHALE ETMEMİZ LAZIM BİR YERDEN”, Rıza Sarraf: “ e müdür uçurun demiş”, Rüçhan Bayar: “ya müdür uçurun dedi aşağıdaki dört tane kafadar bu uçamaz uçamaz tutanağı düzenlediler” Görüşmeden, Ankara’dan gelen talimat sonucunda müdürün uçağın uçurulması taliamtını verdiği ancak 4 tane gümrük memurunun usulsüzlük olduğundan bahisle müdürün talimatını yerine getirmedikleri anlaşılmıştır.
TK:1852606005 - 04.01.2013 23:47 Rıza Sarraf – Rüçhan Bayar görüşmesinde;
Rıza Sarraf: “Teoman Bey diye bir adam gelmiş”, Rüçhan Bayar: “evetbu işi yapmayan adam o müdürün emrine karşı çıkan bu”, Rıza Sarraf: “o sıçmış zaten o demiş araştıracam ben”, Rüçhan Bayar: “evet bütün evraklarınıza bakacam bu firmalar kim bu mal Türkiye’nin malı … TEOMAN’A NELER YAPTIM YANİ NE VAATLER NE ŞEYLER II YOK YOK YANİ ADAM ALMIYO BEN DİYO MEMURİYETİMİ YAKAMAM Kİ DİYO üç dört kişi ne gerekiyorsa dedim ya usulsuz bişey yok evraklarımız tam … resmiyette yokuz ama yani ...şeyde bizim yani Duru da bizim anasını satayım”
Aynı şekilde,
TK:1852900951 - 05.01.2013 10:46 Yasin – Rüçhan Bayar görüşmesinde;
Rüçhan Bayar: “şuan bunların yapabileceği çok bişey yok ama malesef yapıyolar YANİ 2 TANE MEMUR İNSİYATİF KENDİ KULLANIYOR MÜDÜRÜN YAP DEDİĞİ İŞİ USÜLSÜZDÜR MÜDÜRÜM YAPAMAYIZ DEYİP GERİ ÇEVİRİYOR YAPMAYI İŞLEMİ”, Yasin: “aynen durum şuan özet itibariyle aynen”, Rüçhan Bayar: “AMA Bİ GÖZÜNÜ KAPATMASI LAZIM MEMURUN VE TAMAM MÜDÜRÜM ÖYLE DEDİ BÜYÜKLERİMİZ DE BÖYLE UYGUN GÖRÜYOR BU İŞİ YAPMAMIZ LAZIM DEMELERİ LAZIM ama pek oralı değiller hatta büyütmeye çalışıyorlar mevzuyu yani daha da stresli bizim işin içinden çıkamamamızı istiyolar ne yapmak istiyolar bilmiyorum malımı yemek istiyolar ne yapmak istiyolar millileştirmek mi istiyolar vatanperverlik yapıp konmak mı istiyolar mala ne anlamadım”
Görüşmelerden, müdürün talimatına rağmen uçağın uçurulmasına karşı çıkan personelin Teoman isimli şahıs olduğu ve Rüçhan Bayar’ın Teoman isimli gümrük memuruna bu işin çözümü için rüşvet teklif ettiği ancak şahsın rüşveti kabul etmediği anlaşılmıştır.
Bu süreçte Ankara’dan gelen telefon üzerine uçağın uçurulmasına yol veren müdüre rağmen usulsüzlüğün örtbas edilemeyeceğini savunan personel sebebi ile uçağın işlem yapılmaksızın apronda kalmaya dev ettiği anlaşılmıştır.
Sonrasında,
TK:1860108691 - 09.01.2013 15:40 (Sadık) Mohammadsadegh Rastgarshıshehg’in Kaan Çağlayan’a gönderdiği mesajda;
“Abı benı ararmısın bızahmet?” şeklinde yazdığı tespit edilmiştir.
TK:1860110604 - 09.01.2013 15:41 Kaan Çağlayan’ın (Sadık) Mohammadsadegh Rastgarshıshehg’e gönderdiği mesajda;
“1saate olurmu? Toplantim var”şeklinde yazdığı tespit edilmiştir.
TK:1860111550 - 09.01.2013 15:41 (Sadık) Mohammadsadegh Rastgarshıshehg’in Kaan Çağlayan’a gönderdiği mesajda;
“Ok” şeklinde yazdığı tespit edilmiştir.
TK:1860368419 - 09.01.2013 17:41 (Sadık) Mohammadsadegh Rastgarshıshehg – Kaan Çağlayan görüşmesinde;
Kaan Çağlayan: “abi 10 dakikalık yolum kaldı 10 dakikaya arayacağım seni”, Mohammadsadegh Rastgarshıshehg: “tamam teşekkür ederim”
Görüşmeden, Salih Kaan Çağlayan’ın Sadık ile aralarında yapacakları “birebir” telefon görüşmesinde kullanacağı telefona 10 dakika sonra ulaşacağını söylediği anlaşılmıştır.
TK:1860400621 - 09.01.2013 17:57 Kaan Çağlayan - (Sadık) Mohammadsadegh Rastgarshıshehg görüşmesinde;
Kaan Çağlayan: “merhaba abi kolay gelsin 24 YOK MU ABİ 24 YOK MU”, Mohammadsadegh Rastgarshıshehg: “AÇIK AÇIK BEKLİYORUM”, Kaan Çağlayan: “tamam abi” Görüşmeden, Salih Kaan Çağlayan’ın birebir için kullacağı telefonu açtığını ve Sadık’ın da 24 olarak kodladıkları telefonu açmasını söylediği ve şahısların bu birebir hatlar üzerinden görüştükleri anlaşılmıştır.
Mohammadsadegh Rastgarshıshehg’in kullandığı 05319831299 numaralı telefonun TİB dökümlerinde 09.01.2013 tarihinde saat 17.56-17.58 arasında 05319831286 numaralı telefonu kullanan Salih Kaan ÇAĞLAYAN ile 3 mesaj ve 1 telefon görüşmesi yaptıkları, görüşme esnasında 05319831299 numaralı telefonun (Mohammadsadegh Rastgarshıshehg) “6253440622 - opr:Turkcell(NUROS21) - NURUOSMANIYE CADDESI CEMBERLITAS (CEMBERLITAS NURUOSMANIYE CAD.) FATIH,İSTANBUL”baz bilgisi verdiği, Salih Kaan ÇAĞLAYAN’IN kullandığı 05319831286 numaralı telefonun aynı gün saat 17.58 sıralarında yapmış olduğu görüşmede “6253440622 - opr:Turkcell(NUROS21) - NURUOSMANIYE CADDESI CEMBERLITAS (CEMBERLITAS NURUOSMANIYE CAD.) FATIH,İSTANBUL” baz bilgisi verdiği tespit edilmiştir. Baz bilgilerinin aynı olması sebebi ile şahısların o saatlerde buluştuğu anlaşılmıştır.
Bunun akabinde, ertesi gün,
TK:1862448043 - 10.01.2013 20:23 Emin Hayyam – Rıza Sarraf görüşmesinde;
Emin Hayyam: “gittik biz bi tane kağıt verdi müdürbiraz huzursuzdu müdürleri … makamında topladı bizi bir haftadır siz bizi uğraştırıyorsunuz yukardan bana BASKI GELİYOR ANKARA’DAN DİYOR siz kaçakçı mısınız nesiniz biraz saydı bize dedim ki bende bir dakika beyefendi sen müdür bey bizi çağırdın biz de geldik bunlar diyorsun ki seninkidir bende diyorum hayır bizimki değil ben ordan başlıyordum altına gelecek vardı biz zannettik onlardır geldik gördük bizimki değildir şimdi diyorum bizimki değildir … diyor ki siz ne filim çeviriyosunuz ben bilmiyorum ama bunları kimse alamayacak ben bunlara öyle dosya hazırlayacağım ki ... beni de oturttu oraya bütün şeylerini çağırdı bilmiyorum yardımcısıdır falandır müdürleri falan toplantı yaptılar dedi ki bu Duru Dövizin sahibidir gelmiş diyor ki mallar bana ait değil KAĞIT VERDİ BANA GİT İMZALA GETİR BANA YARIN FALAN İDDA ETME BU MALLAR BİZİMKİDİR FALAN … NOTER TASTİKLİ İMZALA GETİR BİZE” Rıza Sarraf: “Emin avukattan soralım sonra imzala”,Emin Hayyam: “ben de gümrükte o adamlar vardı bizim adamlar dedi götürelim notere hemen şey yapmayalım imzalayalım verelim falan dedim bekle burdada başta ayrı birşeyler yazmış bu yazmışlar önce bunlar bizimkidir dedi şimdi idda ediyorlar bizimki değil önce fatura getirmiştiler şimdi diyorlar ki bizimki değildir mallar bizim değil”, Rıza Sarraf: “Emin o bizi sıkıntıya sokar BEN ONA ANKARA’DAN DA BASKI YAPTIRDIM BAKANDAN FALAN... onu avukatla Halil bey sabah çağırın danışın sende vekalet ver vekaleten önce gümrüğe gitsin önce gitsin sıçsın ağzına desin pezevenk sen diye Duru Dövizin sahibi ile o şekilde konuşmuşsun ne kaçakçısı sen ne diyorsun ondan sonra avukat ne biliyorsa onu yapsın … biz de Emin bu şekilde yazalım noterde yazalım ki bize altın yolluyor bunlar Türkiye’de bunu ithal edelim diye ... rafine sorduk belgeleri tam değil biz onay vermedik reddettik”, Emin Hayyam: “tamam anladım ben şeyle konuşayım Halil bey gelir o kağıdı vermişler onu verelim okusun yine seninle danışır kendi ne karar alsa haber verir sana”, Rıza Sarraf: “he sıkıntıya sokmasın hemen imzalama avukatı çağıralım sonra”
Görüşmeden, Rıza Sarraf’ın idaresinde bulunan (Emin Hayaym’la ortak olduğu) Duru Döviz ünvanlı firmanın imza yetkilisi olan Emin Hayyam’ı arayarak noterden altınların firmalarına ait olmadığına dair yazı verilmesi gerektiğini söylediği, Emin Hayyam’ın Rıza Sarraf’ın talimatı doğrultusunda istenilen şeyi yaparak Gümrük Kargo bölümüne giderek görüştüğü ve müdürün kendisine “Ankaradan baskı geldiğini, kaçakçımısınız nesiniz, malların kendilerine ait olmadığına dair noter tasdikli yazı getirmesini istediğini söylediği” Rıza Sarraf’ın ise müdüre Ankaradan Bakandan baskı yaptırdığını söylediği ve avukat ile görüşerek noterden imza vermesini istediği anlaşılmıştır.
Konu ile ilgili Müfettiş raporunun eklerine bakıldığında, Ankara’dan baskı görerek usulsüzlüğe (fikir vererek) yardım eden gümrük müdürünün Emin HAYYAM’dan istediği hususların yerine getirildiğine dair 11/01/2013 tarihli Emin Hayyam imzalı Duru Döviz antetli dilekçe, Bakırköy 33. Noterliğinin 11/01/2013 tarih ve 02503 Yevmiye numaralı Taahhütname ve İstanbul 22. Noterliğinin 11/01/2013 tarih ve 00310 yevmiye numaralı Taahhütname verdiği, taahhütnamedeki paragrafın görüşmede geçen husus olduğu tespit edilmiştir.
Böylece, Rıza SARRAF’ın (Ankara’dan) Ekonomi Bakanı Zafer ÇAĞLAYAN üzerinden yaptığı baskının sonuç verdiği, baskı gören gümrük müdürünün gösteriği yöntemle güya uçaktaki malla ilgili Duru Döviz’in hak sahibi olmadığı yönündeki noter tastikli taahhütname hazırlandığı anlaşılmıştır. (Ancak yapılan teknik takip çalışmalarının bunun tam aksini gösterdiği belirlenmiştir.)
Akabinde,
TK.1863558589 - 11.01.2013 14:47 Mete – (Sadık) Mohammadsadegh Rastgarshıshehg görüşmesinde;
Mohammadsadegh Rastgarshıshehg: “şey acil bize ŞEY AYNI KUTUDAN LAZIM GEÇEN KERE AYAKKABI … bir tane şeyi de paketi de olsun büyük”, Mete: “tamam” (Sadık) Mohammadsadegh Rastgarshıshehg isimli şahsın önceki rüşvet teslimlerinde istediği gibi (rüşvet parasının taşınacağı) ayakkabı kutusu istediği ve paketinin büyük olmasını söylediği anlaşılmıştır.
TK:1863682323 - 11.01.2013 15:44 Rıza Sarraf – Abdullah Happani görüşmesinde;
Rıza Sarraf: “Sadıkaçmıyor gittimi oraya”, Abdullah Happani: “çıktı abi şeydedir yoldadıronun için telefonu da duymuyodur belki”, Rıza Sarraf: “NE YOLLADIN”, Abdullah Happani: “BİR BUÇUKabi”
Akabinde,
TK:1863742711 - 11.01.2013 16:13 Rıza Sarraf - (Sadık) Mohammadsadegh Rastgarshıshehg görüşmesinde;
Rıza Sarraf: “DE Kİ ONU VERDİĞİNDE REİSİN BABASINA RIZA DIŞARDADIR HA DUBAİDEDİR”, Mohammadsadegh Rastgarshıshehg: “iyi sorun yok” Görüşmeden, Rıza Sarraf’ın, parayı Zafer Çağlayan’ın oğlu Salih Kaan Çağlayan’a teslim edecek olan (Sadık) Mohammadsadegh Rastgarshıshehg’e, Kaan’a babasına Rıza Sarraf’ın Dubai’de olduğunu söylemesini istediği anlaşılmıştı.
Yukarıdaki görüşmeler ve aşağıdaki Excel tablosu incelendiğinde; Gana’dan gelen 1.5 ton altın konusu ile ilgili olarak Rıza SARRAF’ın talimatı ile Mohammadsadegh Rastgarshıshehgg (Sadık) isimli şahıs aracılığı ile ayakkabı kutusu içerisinde Zafer ÇAĞLAYAN’ın oğlu Salih Kaan ÇAĞLAYAN’a 1.500.000,00 Euro para verildiği belirlenmiştir.
Teknik takiplerde geçen “Bir Buçuk” rakamı ile ilgili olarak, Rıza SARRAF isimli şahsa ait riza_sf@hotmail.come-posta adresinde Abdullah HAPPANİ tarafından gönderilediği anlaşılan Excel dosyalarına bakıldığında,
Euro’yu Sadık (Mohammadsadegh Rastgarshıshehgg) isimli şüphelinin götürdüğününkaydedildiği tespit edilmiş, bahse konu para tesliminin gerçekleştiği belirlenmiştir.
23. CÜ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR.,
***
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder